28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ARALIK1995 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 POIJTIKA GUNLUGU GUNDEM MUSTAFABALBAY afı 5. Sayfada arkadan geüyor, CHP ise beşinci sırada görülüyor... Sâhi CHP lideri Deniz Baykal neredeler? Cenız Bey. önceki gün Ingiliz Işçi Partisi lideri Tony Blair' le görüştü. Sanırım Baykal'ın izlenimlerini televiz- yorarda izlemiş, gazetelerde okumuşsunuzdur. Eaşbakan Tansu Hanım, gümrük birliği seferleri için Lordra'ya. Brüksel'e özel uçağı ile sabah gidip akşam Türciye'yedönüyor, bu arada özel televizyonlar da ga- zetecilik terminolojisınde 'çanak soru' dediğimiz yön- terre propagandasını sürdürüyor... Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Deniz Bey ise aktarmalı uçakseferteri'yle Londra'ya gidip oradan bir Daşka Avrupa kentine uçuyor, kendisi için değil ül- kes için çalışıyor... Bjgün 6 aralık çarşamba. Deniz Bey, hafta sonu An- kara da olacak. Deniz Baykal, bir daha yurtdışına çık- mazsa genel seçimler için önünde tam 14 gün kalacak. Deniyorki: "24 Aralık seçimlerini 'medya' götürecek..." Bu sözleri sık sık duyuyorsunuz.. • 'Medya', seçim götürmez. 'Medya' seçim haberle- rini yansıtır. Seçimleri örgüt götürür. Seçim sandıkları- riı denetleyen parti bu ülkede seçim kazanır; il, ilçe ör- gütleriyle, militan kadrolarıyla. Militan kadrosu olan partiler RP ile MHP değil midir? • • • p Aynı gazete Tansu Hanım'a oynayıp, Mesut Yılmaz'ı kötülerken neye hizmet ettiğini biliyor mu? Soyleyelim: RP'yeveMHP'ye... " Nuriye Akman'ın pazar sohbeti 'çoksatışlı, çok ku- ponlu' gazetede niye çıkmadı pazar günü? Gazeteci Akman, Sümer Oral ve Yaşar Topçu iie ko- nuşmuştu... ATV'de şeriatçıları, ırkçılan, laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin temeline dinamit koyanları 'demokra- si' adına ekrana çıkaran düşünce, iki eski DYP'Iİ, iki seçkin politikacıyı gazetesinin sayfalanna konuk ede- miyorsa o gazetede yazarlarının sık sık yinelediği gibi 'özgürlük' yoktur, 'var' diyen de kendini aldatıyordur... Şımdi gelelim Deniz Baykal'ın ingiliz Işçi Partisi lide- ri Tony Blair'le görüşmesine... Blair, Baykal'a şöyle demiş: .- "Gümrük biriiğinde Türkiye'yi destekleyeceğiz..." Tony Blair, sanırız 21 kasımda Tansu Hanım'a şöyle demışti: "Kıbrıs sorununu çözün, ülkenizdeki insan hakları ihlallerini engelleyin. Biz aynca Kıbrıs Türk Cumhuri- yeti'nin Avrupa Birliği'ne girmesini destekliyoruz..." Yukarıdaki satırlar Ingiliz Işçi Partisi'nin kısa açıkla- masından alınmıştır... Acaba 16 günde ne değişti de Tony Blair, Baykal'a destek sözü verdi, hiç anlamış değiliz... Gelin başa dönelim ve olayı şöyle noktalayahm: Bir gazete ve yazarlar elbet bir siyasal partiye des- tek verebilir... Ama bir parti liderini suçlayıp onu 'şeri- atçı-ırkçı örgütlenme'nin sorumlusu tutarken, öbür par- tideki 'şeriatçı-ırkçı örgütlenme'yı görmezsen adama gülerler, o gazeteyi yönetene de "Kumda oyna" deyip kapıyı gösterirler.di. Coşkun Kırca istifa etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Coşkun Kırca. bakanlık görevinden istifa eni. Milli Savunma Bakanı VefaTanır ile Devlet Bakanı Münif isbrnıoğhTmın da-rerifaetfe- cekleri öne sürülüyor. Listelerde seçilemeyecek sıralarda yer alan ve bu nedenle 'kiiskün mUletvekilleri'yle birlıkte hareket eden. seçimlerin er- telenmesı için TBMM'de önceki gün yapılan olağanüstü top- lantıya katılan Kırca, dün görevınden istifa etti. Devlet Bakan- lığı Basın Müşavirlıgi'nden yapılan açıklamada. Kırca'nın dün saat 17.00"de istifa mektubunu Başbakanlıga gönderdiği belir- tıldi. Bu arada küskünleri destekleyen Islamoğlu ile Tanır"ın da istifa edeceklerı kulislerde dile getirildı. Çiller'in rüşvet vaadi • Baştarafı 1. Sayfada zalannı geri çeken Bahkesir MiUetvekili Ömer Lütfü Coşkun, Ağn MiUetvekili Mikail Aydemir. Bağımsız Millenekili Timur Demir. Çanakkale Millenekili Sü- leyman Ayhan'a kamu ku- ruluşlannda genel miidür- lük, listelerde adı olmayan Bursa Millenekili Fethı Xk- koç'a AA Genel Müdürlü- ğü, Aydın Millenekili Tunç Bilget'e de bü> ükelçilik sö- zü verildi.'" Kulislerde, Bahkesir Mil- letvekili Cemal Öztaylana da genel kurula katılmama- sı karşılığında genel müdür- lük. müsteşarlık önensinde bulunulduğu dile getınliyor. tddiaları doğrulayan Öztay- lan. "Birzamanlarbirpadi- şah vardı. Ülkeyi 50 devlet adamı yönetirdi. Şimdi ülke- de 5 bin padişah var. Bizleri partiden atacaklar mı atma- yacaklar mı. onu bilemiyo- rum. İhraç edilmezsem DYP"de kalmayı düşünüyo- rum. Parti içi mücadelemize devam edeceğiz*" diye ko- nuştu. İbrahim Artvinli de Çiller'in. 24 aralık seçimle- rinden tekrar iktidar partisi olarak çıkması halinde de. küskünlerden Devlet Baka- nı Bekir Sami Daçe'ye Baş- bakanlık Müsteşarhğı. Bur- sa 7. sıra adayı YılmazOva- lı'ya da Başbakanlık Hukuk Başmüşavirliği sözü vere- rek küskün DYP'lilere ka- tılmalannı enaellediâini öne sürdü. Artvinli. DYP adayı, eski Istanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzır'in de altı ay öncesine kadar Çiller'i de- vırme planlan yaptığını be- lirterek şunlan söyledi: "Menzir, benun en yakın arkadaşundır. tstanbul Em- niyet Müdürü olmasında en büyük katkıyı ben yaptım. Kendisi son altı aydır Çiller'i düşürrnek için planlar yapı- yordu. İstanbuİ'da düzenle- diği toplantılann bazılarına ben de katıldım. >lenzir, ÇU- ler'i. 'Bu kadın ülkeyi de bir gün satar' diye suçluyordu. Ancak. adayhğı gündeme geldi. aday oldu. Şimdi Tan- su Hanım'ın en büyük savu- nucusu. Herhalde artık Çil- ler'in vatansever olduğuna inanıyordur. Çiller ile ilgili daha önce farklı düşünen bu aday lann, nasıl bir araya gel- diklerine şiipheyle bakmak gerekir." Eski DYP Genel Başkanı Yıldının Avcı da Çiller'in koltugunda kalmak için her yolu denediğini belirterek şöyle dedi: "Belki beni de ikna etmek için birtakım tekliflerde bulunmayı dü- şünmüşlerdir. Aneak. buna cesaret edemezler" dedi. Bu arada. Tansu Çiller, partidekı büyük tasfiye ne- deniyle tepkilerini Xnka- ra'ya kadar gelerek ileten il örgütlennden Malatya. Ço- rum'un ve Kütahya'mn yö- netıcilenni sörevden ald'ı. Türk polisi Bosna'da • Baştarafı 1. Sayfada cü gcndererek temsil edildi- ğini belirttı. Cevheri, şunla- n söyledi: •'Örada görev yapacağı- nı/ topraklar, tarihin bir a\> bınm sırtından geçirmis,, ıs- Oraptı insanlann topraklan- dır. Sizlerin yapacağınız bu şerefi göreve, oradaki insan- lann olduğu kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin de ihtiyacı vardr. Görev yapacağınız süre çinde devletimizin onu- runıı temsil edeceksiniz." Cımhuriyet tanhinde ilk defapolis teşkilatının yurt- dışırda görev aldığını anım- satan Içişleri Bakanı Unü- san. aynı zamanda bu göre- vin Türk polisinin uluslara- rası alanda ilk tecrübesi ola- caöını kaydetti. îçişleri Bakanı Ünüsan. Emniyet Teşkilatf nın. de- mokrasiye ve insanlığa hiz- met için yıllar süren savaşta ölümden kaçıp Hırvatis- tan'a sığınan mültecilerin gü\enli dönüşlerini sağla- mak amacıyla oluşturulan Ortak Polis Gücü"ne katılı- mıyia Türkiye'nin Bosna- Hersek meselesindeki tutar- hlığını bir kez daha göster- dieini bildirdi. • Baştarafı 1. Sayfada önünde, denizin üzerinde yürümeye başlamış. Fotoğraflar, görüntüler... Gazeteciler haberi şöyle işlemiş: - Başbakan yüzmeyi bilmiyor... Türkiye'de yaşanan ise bunun tam tersi. Başbakan, Cumhurbaşkanı'yla ilişkilerinden aday belirtemeye kadar bir dizi tepki çeken hareket yapıyor. Deyim yerindeyse battı-batıyor. Medyamız saptıyor: - Başbakan çok yetenekli. Suyun al- tını da görmeyi başarıyor... Çiller, demokrasi âşığı liste küskün- lerinin gensoru verip kendisini düşürme girişimi başlattıklan gün durumu değer- lendirdi: - Bunu yapariarsa beni hero yaparlar. "Hero" Ingilizce kahraman demek, a- ma bu sözcük erkekler için. Kadınlar için "heroine" deniyor. Hero deyince insanın aklına farklı şey- ler geliyor. Bekir Ağabey Hürriyet'teki köşesinde "Ya Hero ya Mero" diyor. Ön- ceki gün Cindoruk'la konuşuyoruz. O- nunaklına "zero", yani "sıfır"geldi. Kah- kahayı basıp "Başbakanı hero değil ze- ro yaparlar" dedi. Her neyse, hero mu zero mu, seçim- de göreceğiz. Çiller söze kahramanlıkla başladı ya, devam etti tabii. Kendisini Fransızların ulusal kahramanı Jeanne d'Arc'a ben- zetti. Gidiş fena değil. Acaba sırada kimler var? Hero mu, Zero mu?.. Jeanne d'Arc'la ilgili ansiklopedik bil- gileri özetleyelim: Lakabı "Orleanslı Baklre" idi. Erkek kıhğına girip Prens Charies'ın huzuru- na çıktı ve şöyle dedi: "Ben Tanrı tarafından görevlendiril- dim. Ingilizlere karşı savaşmak istiyo- rum." O dönemde (15. yüzyıl) Fransa'nın bir bölümü Ingiliz işgali altındaydı. Sonra- dan 7. Charles olarak taç giyen prens, kilise yetkililerine emir verdi: - Bu kadını sorgulayın. Jeanne d'Arc, kilise görevlilerini de In- gilizleri yeneceğine inandırdı. Kilise, bir şanstanınmasmı istedi. Jeanne, Orleans kentini kurtardı. Ama ondan sonraki sa- vaşları kaybetti. Ardından, heretiklik, yani dinden sap- tığı gerekçesiyle yargılandı. Suçlamayı reddetti. Pişman olduğunu açıklamazsa idam edilecekti. Sonunda pişmanlık bel- gesini imzaladı. Inançlarından vazgeç- tiğinin kanıtı olarak erkek elbiselerini çı- kanp kadınca giyindi. Böylece ölüm cezası ömür boyu hap- se çevrildi. Can çıkmayınca huy çıkar mı? Birkaç gün sonra yeniden erkek el- biseleri giyip, azizlerin kendisini affetti- ğini söyledi. Bunun üzerine 30 Mayıs 1431 'de Vieux-Marche Alanı'nda diri di- ri yakıldı. Ölümünden sonra yeniden yargılandı ve 1456'da suçsuz bulundu. 500 yıla yakın bir süre sonra 24 Haziran 1920de Fransız Parlamentosu, mayıs ayının ikin- ci pazannı Jeanne d'Arc uğruna ulusal bayram ilan etti. Demek ki Çiller, 500 yıl sonrasına oy- nuyor. Burada kabul etmek gerekır ki Çiller tevazu göstermiş. Kendisini Jeanne d'Arc'a benzetmek yerine, "Jeanne d'Arc bana benziyor" diyebilirdi. Bir elinde Kuran, bir elinde bayrak... Başbakan'ın bir diğer saptaması da şu: "Tarih beni yazacak." Çok doğru. Ama nasıl yazacak? O önemli. Bu köşenin diline çevirirsek, şöyle bir giriş yakışır mı: "Bir elinde Kuran, bir elinde bayrak. Omzunda şal, şen şakrak. Makyaj yap- maz, iyi köprü kurardı. Yerini bilmez, hep haddini aşardı. İlk kadın başbakan ola- rak ülkesinin tarihine geçti. Yatınm yeri olarakikinci vatanı Amerika'yı seçti. Mangalda kül bırakmaz, kararlı mı ka- rariıydı. Attığı adımın sonuna bakmaz, zararlı mı zararlıydı. Avrupa'da sosyal demokratlarla, Anadolu'da başbuğlar- la, Ankara'da tarikatçılaıia dans ederdi. Çevirdiği dolaplar iki Bizans ederdi. içindeki iktidar ateşini yakılıp öldürü- len Jeanne d'Arc'la anlattı. Onu hayal- lerine taşıyan, baba mirası kırattı." Şimdilik burada keselim. ilerde tarih yazmaya devam ederiz. Son olarak Çiller'le yapılan özel tele- vizyon görüşmelerine değinelim. Soru- lar önceden hazırlanmış, onay almış ve röportajlar yapılmış. Ancak sorular ba- na biraz yetersiz geldi. Almanya dönü- şü Çiller'le görüşecek olanlara birkaç soru önerelim: - Saygıdeğer Başbakanırn, Kohl'e büyüklüğünüzü nasıl anlattınız? Koht si- ze olan hayranlığını hangi tümcelerle ifade etti? - Avrupa'yı fethetmiş, dünyayı gözü- ne kestirmiş, kendisine rakip olacak ga- laksiler, kuyrukluyıldızlar arayan kahra- man bir başbakan olarak neler hissedi- yorsunuz? - 24 aralık seçimlerinden sonra nasıl bir hükümet kurmayı planlıyorsunuz? Daha önceki bir demecinizde iyi köprü kurduğunuzu söylemiştiniz. Hükümet kurmak mı kolay, köprü kurmak mı? - Seçimler öncesinde rakiplerinize kaç tur bindirdiğinizi düşünüyorsunuz? - Türkiye 'de olduğu gibi Rusya 'da da genel seçimler yapılacak. Yeltsin'e ve seçime katılacak partilerin liderlerine tavsiyeleriniz nelerdir? - Onümüzdeki yıl da ABD'de seçim- ler var. Clinton'a destek vermeyı düşü- nüyor musunuz? OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK I Baştarafı 1. Sayfada Çiller'in küskünlere karşı "sopa-havuç" po- litikası izlediği gözleni- yor. Uslanmazlarsa. "kesin ihraç". kaderleri- ne boyun eğerlerse "koltuk"... MHP'de Türkeş'in oğlu ve iki damadını lis- teye almasına parti ör- gütünün bu kadar tepki göstermesi beklenmi- yordu. MHP'de, DYP'- den daha farkiı bir poli- tika izlendi. Oğul ve da- matlar adaylıktan çeki- lirken, isyan edenler de partiden ihraç edildi. Bir ülkenin demokra- tikleşmesi için öncelikle o ülkeyi yönetmeye is- tekli partilerin demokra- tik olması gerekli. Ne yazık ki bu konu- da da partılere olumlu not vermek olanaksız. Bir süre daha "liderpar- tileri" mantığının ürünle- riyle yönetilmeye de- vam edeceğiz. • • • Güııırük birliğî için diplomatik atak FATİH GÜLLAPOĞLU DENÎZ İNCEDİKEN BRÜKSEL/BONN - Başbakan Tansu Çiller, Federal Almanya Başbakanı Hel- muth Kohl'le görüştü. Çiller, Almanya Başbakanı'yla iki saat süren görüşmesinin olumlu geçtiğini belirterek "Sayın Kohl ile göriişmemiz son derece olumlu. Kendileri Türkiye'nin GB'ye girişi konusunda .41- manya'nın desteğinin süreceğini yinekdi. PKK'nin Almama tarafından da terör ör- gütü olarak kabul edildiğini \e PKK'ye kar- şı ülkede sürdürülen >asağın süreceğini te- yitetti"dedi. Çiller. Kohl'üTürkiye yeda- vet ettıgıni ve Kohl'ün davetı kabul ettigı- tıi. onümüzdeki günlerde Türkiye'ye geîe- ceğinı söyledi. 13 aralıkta gümrük bırliğı- ne giriş kararını aldırmak için ellerinden aelenı yaptıklarını belirten Dışişleri Baka- nı Deniz Baykal. grevlernedenıyle 13 ara- hktaki oylamaya katılmaları tehlikeye dü- şen Fransız parlamenterler için otobüs kal- dırmayı düşündüklenni söyledi. Çiller-Kohl görüşmesinde. Dışişleri Ba- kanlığı Müsteşan OnurÖymen ile Türki- ye'nin Bonn Büyükelçisi Volkan Vüralda bufundtriar. Göfnşmetie. TOrkiye'nin güm- rük birüğine girişi ve iki ülke arasmdaki dı- ğer konular ele alındı. Başbakan Çiller, Kohl'le görüşmesın- den sonra yaptığı açıklamada. özetle şun- lan söyledi: "•KohLgörüşmemizdeKafkas- ya'dan Orta \s>a'\a kadar olan böigede. Almanva ve Türkiye'nin güçlü bir işbiriiği içerisinde ortakçalışma arzusunda olduğu- nu bildirdi. Sayın Kohl üe onümüzdeki gün- lerde birbirinden değişik \e ilginçortamlar- da tekrar görüşme imkânı olacak. Kendi- sini Türkiye'ye davet ettim. Bu davetimi memnuniyetle kabul etti. Helmut Kohl. önümüzdeki günlerde Türkiye'ye gelecek." Kohl-Çillergörüşmesinınağırlıknokta- sını, Almanya ile Türkıve'nin Kafkasya ve Orta Asya'da ortak projeler çerçevesinde ışbirliğı oluşturdu. Bu işbirliğinin ilk somut meyvesini. bölgeden geçecek petrol boru hattının Almanlarla ortak yapımı oluştur- du. Görüşmedeaynntılı elealınan konular- danbırdiğende"Kürtsorunu"ydu. Buso- run. PKK'nin Kıızey lrak'taki Kürtleruze- rindeki etkılerı çerçe\esınde ele alınırken bölgedeki radikal dinci gelişmeler de lı- derlerin kafa yordugu sorunlardan bir dı- ğerinı oluşturdu. Görüşmede aynca, Almanya'daki 2 mil- yonu aşkın Türkün sorunlan, eğitim en- tegrasyonu, Türklere yönelik saldırılar, çif- te vatandaşlık. Türkiye'de seçimler için oy kullanma konuları da yer aldı. Kohl. çıfte vatandaşlık konusuna sıcak bakmadıklan- nı Çiller'e iletti. Çiller. Alman Federal Parlamento Baş- kanı Rita Süsmuth' un onuruna verdiği öğ- le yemeğinden sonra parlamentonun ek bi- nasında Dışişleri. Savunma ve Avrupa Bir- liği komisyonlan başkanlan, başkan yar- dımcılan ve komisyonlardaki parti grup sözcüleriyle Türk-Alman Parlamentolan Dostluk Grubu başkan ve yardımcılarıyla bir araya geldi. Bu görüşmede. Türk-Al- man Parlamentolan Dostluk Grubu üyele- ri. Yeşiller Partisi'nden Cem Özdemir ve SPD'li Leyla Onur da bulundu. Çiller'ın, görüşmede. Türkiye'dekı de- mokratikleşme çalışmalan hakkında aynn- tıh açıklamalarda bulunduğu ve çeşitli so- rulan yanıtladıgı öğrenildi. Çiller. daha sonra Türkiye Büyükelçiiiği'ne geçerek Alman ARD televizyonunda soruları ya- nıtladı. NTV televizyonuna da bir demeç veren Çiller, 24 aralıktan sonra iktidarda kalmaları durumunda "olağanüstü hal^in kaldınlacagmı söyledi. Federal Hükümet Sözcüsü Peter Haus- mann. yaptığı yazılı açıklamada. bu sabah yapılan görüşmede Başbakan Kohl'ün Av- rupa Birliği ile Türkiye arasında öngörü- len gümrük birliğini önemle desteklediği- ni dogruladı. 13 aralık tanhinde Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'yi Avrupa Bir- liği'ne daha da yakınlaştıracak bu önemli adım için onay vereceğine ilişkin ümidini dile getiren Kobl'ün, Türk hükümetınin re- form önlemlerini seçimlerden sonra da ka- rarlılıklasürdürecegineinandıgı ifade edil- di. Alman basını, hükümetin yani sıra sos- yal demokratlar ve yeşillerin de Türki- ye'nin gümrük bırlıgine girışini destekle- me eğihminde olduklarını dile getıriyor. NATO Konseyi toplantılarına katılmak üzere Brüksel'de bulunan Baykal. gümrük birliği konusundaki temaslannı da sürdür- dü. Baykal. Fransa'da grevlerin uzadıgını. bu durumda, 13 aralık tanhinde gümrük birliğini oylayacak olan Avrupalı parla- menterlerın Strasbourg'a gitmekte zorluk çekebileceklerinı belirterek "Eğergrevler sürerse biz. bu çerçe\ede lojistik baa hazır- hklarplanlıyoruz" dedi. Ba\kal, konunun. "Avrupa Parlamentosu'na millenekilleri- nin katılmasını saglayacak otobüs seferleri düzenieme" noktasına kadar geldığinı de anlattı. Deniz Baykal. -kamııaraçlanyok. ulaşını güç olabilir. ama biz 13'ünde bu ka- ran almak ıstiyoruz. Grev \ar dive ertele- meolmasın. Bu problem bin ilgilendirivor. l'laşım sorununu çozmeye yönelik ara> ıs- lar içinde\iz" şeklinde konuştu. NATO Türk Delegasyonu'nda gazeteci- lerin sorularını yanıtlayan Baykal. ıç poli- tikaya ilişkin sorulan da yanıtladı. Türki- ye'nin gümrük bırlıgine girmiş olmasının şu veya bu partinin eseri olmadığına dik- kat çeken Baykal. bu konuda şunlan söy- ledi: "Bu, Türkiye'nin başansı olacak. Ki- min iktidannda Türkiye'nin gümrük bir- liğine girdiği değiL gümrük birliğine girip girmediği önemli. Kim yaptı? Kim nasıl katkı gerirdi? Kim yararlanacak? Bunu. millet değerlendinecek. Şu kaygıyla. bu he- sapla. şu düşünceyle bu çekişme\le kendi aramızdaki falan rekabetle \apmazsak o- nun zararını Türkiye çeker. Dola>ısıyla bu zaran biz pa>laşmak /oruııda kalınz." Baykal. sandıktan koalısyon çıkma ihtı- malınin yüksek olduğuna inandığını söy- ledi. İki avn mentaliteyı dört yıl boyunca koalısyon iktidarı olarak ayakta tutmanın bir başarı olduğunu belirten Başkal. gele- ceğin örnek olacağına da dıkkat çekıyor. Baykal. bu konuda şu göriişü sa\unuyor: "Yaşadığınuz koalis>on dencyi dogru de- ğerlendirilirse onümüzdeki dönemde daha başanlı bir iktidar uygulaması gerçekleşti- rilebilir. Türkiye. bu şansa sahiptir. \eter ki koalisyonu oluşturan taraflar. birbiriy le uğ- raşmaktan \azgeçsinler. adaletli bir pa\ laş- ma anlayışına sahip olsunlar. iç denetim mekanizması oluştursunlar." Baykal. Kün sorununu çözecek tek par- tinin yiııe CHP olacağını savunarak şöyle de%ameni: "TürkiyeCumhuriyeti.bir ırk. kan de\ leti değildir. Kafatası de\ leti hiç de- ğildir. Siyasal bilinç cumhuriyetidir. TC içinde yer alan çeşitli etnik ırki kümelerin hiçbirisi diğerlerine empoze etmek hakkı- na sahip değildir. Asimilasyon yoktur. Çö- züm yolu bu anlayıstan geçer. Biz, 'Seçim kampanyası sırasında ^aşar Kemal'le fo- toğraf eektirırsek acaba bu sorunun çözümü budur izlenimmi daha fazla \erir mıyiz'.'' yaklaşımıyla hareket etmiyoruz." Siz ışığı yakmâya devam faturalar- devam edecek^ Ama biz bu durumu değiştirebiliı-iz:. ELEKTRIK FATURASI Demiral'a ihraç istemi ANK.\R\ (Cumhuriyet Bürosu)-MHPAnkara 1. böl- geden 1. sıra milletvekili ada- yı ve eski Ankara Devlet Gü- venlik Mahkemesı (DGM) Başsavcısı NusretDemiral'ın. ezanın ve Kuran'ın Türkçe- leştirilmesi önerisindebulun- ması. partısinın büyük tepkı- sine neden oldu. Nusret De- mıral. ihraç istemıyleparti di- siplın kuruluna se\k edildi. Demiral. dün Bilkent Cni- versıtesı'nde 'terör'konusun- da yaptığı konuşmada. Türki- ye'de 'aşın solculann Mark- sist düşüncesi ile dinsel görüş' olmak üzere iki büyük tehli- ke bulundugunu savladı. Eza- nın ve Kuran'ın Türkçeleşti- rihnesini ısteyen Demiral. "Tann uludur. Tann uludur, diye ne güzel söylenir. Saba makamında. hicaz makamın- da ne güzel söylenir" diye ko- nuştu. Demiral, Sıvas olayla- nna ilişkin olarak da şunlan söyledi: "HâkimlerimizSıvas olayını de> lete yapılan naşkal- dın olarak düşünmedi. Kişile- re yapılan bir saldırı olarak değeriendirdi. Burdakiler öl- sün diyenleri ben kabul ede- mem. Ama böyle bir yasa yok- sa bir şey yapıİamaz. Meclis'e girince bunlarla ilgili çalışma- lar yapacağız." Demiral'ın sözleri V1HP kurmayları arasinda büyük tepkiye neden oldu. Demiral'ın partiden ıhracı- nın istendıği Genel Başkan YardımciM Rıza Müftüoglu \e Genel Sekreter Yardımcısı AbidinDursunKaleli'mn im- zasını taşıyan dilekçe. dün ge- ce parti dısıplin kuruluna \e- rildi. Dısiplın kurulunıın ko- nuyu bugün görüşmeye başla- yacaâı bıldırildı. MHP Genel Sekreter Yar- dımcısı Mustafa Dağcı ise De- mıral'ın Türkçe ezan ıstemi- ni kesinlikleonaylamadıkları- nı ve "yanlış" bulduklannı be- lirttı. MHP Genel Merkezı'nden yapılan açıklamada parti yet- kilileri. MHP'niıı bir fikir \e da\a partisi olduğunu belirte- rek halkın manç \e ıbadetıne müdahale anlamına gelen bu sözleri sarf edenin MHP'de yerı olamaş acaâını belintiler. MHP Ankara IfBaşkam İzzet Küçükel. Demiral'ın istemi- ne ılışkın olarak Cumhuri- yet'e yaptığı açıklamada. şun- lan söyledi: "Hiçbir şekilde sayın Nusret Demiral'ın söyie- mişolduğu şeylere katılmıyo- ruz. O kendisinin şahsi kanaa- tidir. Bizim kanatimiz değil- dir." Burdur'da ülkücülerden solculara taşh saldırı GULÇİN 1LCİ vv Ve siz, her ay elektrik faturası ödemek için elektrik kurumuna ya da bankaya gitmekten kurtulmuş olursunuz. Nasıl mı? Öyle kolay ki... Gelin İş Bankası'na, hesabınız yoksa bir hesap açtırın, elektrik faturalarınız için (ve diğer faturalarınız için) Otomatik Ödeme Talimatı verin. Bundan sonra da faturalannızı hiç dtişünmeyin, yorulmayın, zahmet etmeyin! TÜRKİYE İŞ BANKASI BLRDUR-Süleyman De- mirel Üniversıtesi Burdur Eğitim Fakültest'nde MHP desteklı ülkücügençlerin sol görüşlü öğrencılere saldırı- ları. önceki gün okul içinde üstdüzeye ulaştı. Olaylartaş- lı-sopalı çatışmayadönüşür- ken emniyetin "Gerginliği tımıandırnıak istemiyoruz" gerekçesiyle müdahale et- mediği görüldü. Önceki ge- ce çıkan olaylarda 3 öğrenci- nin yaralandığı bildirildi. Önceki gün akşam saatle- nnde okula giden sol görüş- lü öğrenciler. fakülte kanti- nınde gece bölümü öğrenci- lerinı beklemeye başîadılar. Bu arada 30-40 kişilik ülkü- cü öğrenci grubunun da bah- çede toplandıkları görüldü. Gece 22.30 sıralannda sayı- lan 150'yi bulan dışandaki grubun okul kantinine taşlar- fa saldırdığı \e camlann kı- rıldığı bildirildi. Bahçedeki ülkücü grubun taşlı-sopalı saldırısına uğrayan öğrenci- ler karşılık verince, iki grup arasında çatışma çıktı. Bur- dur Emniyet Müdürü Halil Tataş. yürüyüşe geçen öğ- rencilerı yatiştırmaya çalışa- rakeylerine dağılmalarını is- tedi. Öğrenciler. çağrılan be- lediye otobüslerine bınerek önce CHP'ye, ardından da halkev ine gittiler. Okul bahçesindeki olay- larda çok sayıda öğreneinin taşla yaralandığı bıldinliyor. Bıri sağ görüşlü 3 öğrenci de Burdur De\ let Hastanesi'ne eötürülerek ayakta teda\i edildi. Eğitim-Sen Burdur Şube Başkanı Hasan Ali Mercan. Sosyal Hizmet-Seıı Başkanı Kemal Arslan. Tüm-Bel-Sen Başkanı Şaban Kırcı. Tarım- Sen Başkanı VI. Ali Talay, Eğitim Fakültesi Öğrenci Derneği Başkanı Hakan Güneş~ve CHP İl Başkan Yardımcısı Av. MehmetÖz- türk. Burdur Valiliği'ne or- tak bir dilekçe vererek olay- ların daha da büyiimesinden kay gı duyduklannı belirttiler ve önlem alınmasını is- tediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle