Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 ARALIK 1995ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Beş büyük siyasi partinin ekonomik sorunlara yaklaşımı, sabit ve dar gelirlilere kısa vadede umut vermiyor
Farldarı ayrmtılarda gizb• 24 Aralık Erken Genel Seçimleri'nde birbirine yakın oy oranlanyla
sıralanmalan beklenen ve ikili ya da üçlü koalısyon senaryolan içinde iktidara
aday olan beş bü^ük siyasi partinin. Türkiye'nin en büyük sorunu olan ekonomik
darboğazı aşmak konusunda temelde çok farklı yaklaşımlar sergilemedikleri
göze çarpıyor. Geçmiş yıllann aksine "aşın iddiah" ekonomik hedefler ve
vaatler ortaya koymaktan kaçınmak için çaba harcayan partiler. siyasal tabanlan
başta olmak üzere, seçmen kitlelerinin desteğini tehlikeye sokacak radikal
önlemleri de dile getiremiyorlar.
• İç ve dış borç sıkışıklığı, ithalat ve döviz baskısı, kamu açığı sıkıntısı ve kamu
geliri eksikliği gibi darboğazlann aşılması, önümüzdeki kısa dönemde yeni
kemer sıkma politikalarını gündeme getirecek ekonomik istikrar paketlerini
zorunlu kılıyor. Parti vöneticıleri ise olası iktidarlan ile ilgili öngörülerinde.
halktan isteyecekleri yeni özverileri ortaya koymak yerine, daha uzun vadeli
yapısal değişim projelerini anlatmayı tercih ediyorlar. Partiler arasındaki temel
farklar, borçlanma ve özelleştirme politikalarında göze çarparken. özellikle vergi
ve ücret politikaları partilerin oy hesabını açığa vuruyor.
PARTILERIN EKONOMİK HEDEFLERI
D Y P A N A P C H P D S P R P
FAİZ i
DÖVİZ KURLARI
.ürülecek.
BORÇLANMA
İSTİHDAM
KİT'LER
ÜCRETLER
BÜTÇE AÇIĞI
ENFLASYON
VERGİ
TURİZM
YATIRIM
BÜYÜME
SOSYAL GÜVENLİK
hracatın rekabet gücünü
tekleyecek kur polrtikası
Mlanacak.
'*-"'"" hafifletilecek,
st uzatılacak.
'm arttırıcı
,,.e yapılacak. \
icreöar üzeriiıdeki ilave
Oklef «Jüşttrûler—
A faiz ve «üorpipısı
ıtoorçtenmapeHttkası
ulanecak ' |
yıkJa yözcfşÇya ;
Urilecek. %l;\
' srkese bir vergi numarası
j
"Sepüfikasyon" si
geeiiecek.
* *°» .
"tyapıda öû
•ktörün payı
"rilece"
'lyasa
tirteyecek
* ~mz kurtanna
J
hate
borç yönetiıni Merkez
»kast'na devredilecek.
tte 6'iık büyüme f
l m c a k , :
: ***••-• ••
Utyn KtT'leryeı.
i l k
piyasada
belirlenecek.
İç ve dış borçlanma •
gücüne göre azaltılacak
tstihdam politikası,tHİyume ve
fekabeti sağfgyacak.
ıri ücret vergi. dşşı
lacak, oran tiüşürütec
borcun Merkez
nkaet'na devriyte bütç
~ 'İükJiimte
Satılamayanlar JÖHt üretici ;
ve kooperatrflenrsatılacâk, j
Toplumun tüm kesimter
geHr dağtlımı sağlanacad
Gider azaltıcı, gelir ar
tedbirlere
' yılda yCted* «O^ere, 4y*
ık hanefi rakama indire
lyıtdişı ekonomivergi
psamına altnacak. |
• mifyar dolariık tuHzm gelir
5 mifyar dolara çıkacak.
atırımlar 5 yılda milli getfrin
jzde 25'ine denk olacak.
ler yıl yüzde 7-8 oranında
jir büyüme sağianacak.
irikime dayalı emekliik
istemi geliştirilecek *
4 yılda tek haneli
rakamlara çekilecek.
rıvetl
' kiboflukJar
**• gjeBrarttırılaca
1
vfk poHtikalanrtda, %
niiKk esas a i t p c a k ^ ı,
anmsal büyüme ve sanayide
^erimlifik esas alınacak. *%>=
Mt gelir kesimlerine "asgari
ortadan
itecek
ilterıecek.
turizm" iUpsiyle
ısrtiama getiritecdİ
haHİtesi He hızlı
'ÇeiÖeştirilecek
ftaJı olacak.
para ödenme
SANAYİDE
CÜMRÜK
BİRLİĞİ
Demir-çelik, beyaz eşya ve ilaçta AB standartlarını yakalamak güç
Sanayi yatınm maliyetini zor kalcbrır
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - A\ -
rupa Bırlıgı ıle gümrükbirligme geçişteen
büyük sıkıntıyı, özellikle topluluğun ıste-
diğı standartlar içın yeni yatınm yapmak
zorunda olan küçük ve orta boy ışletme-
ler çekecek.
Gümrük birliğıyle birlikte nakit teşvik-
lenn kesılecek olması beyaz eşya. demir-
çelık gıbi büyük sanayiîerde çalışan ve
yaklaşık 300 bin kışılik ıstihdamı sağla-
yan yan sanayiyi. yatınm yapmak ıcin.
devalüasyon ve enflasyon dogrultusunda
oluşan yüksek kredı faizlenyle karşı kar-
şıya bırakacak. Beyaz eşya. demir-çelik.
ilaçgibı büyük sektörlerde. toplulukla re-
kabet güçlennın, yine enflasyon ve deva-
lüsasyon. vüksek girdı malıyetleri ve bü-
rokratik engeller nedenıyle düşük olaca-
ğı beklentisinde.
Türkıye Mımar ve Mühendıs Odalan
Bırliğı(TMMOB)tarafındandüzenlenen
"Gümrük BiıiiğiiK Doğru Sana> i Sektör-
lerimiz" konulu sempoz> umda. İconuşma-
cılar gümrük bırligıne geçişle birlikte sek-
törlennüretimyapısındameydanagelebı-
lecek gelişmelerı değerlendırdiler.
Sempozyuma sunulan bildirilere göre,
sektörler gümrük birliğıy le birlikte şu ge-
lişmeleri bekiiyorlar:
Demir-çelik: Demir-Çelik Üreticilerı
Derneğı (DÇÜD) tarafından sunulan bil-
dıriye göre. sektörünün üretimi uzun ve
yassi çelik olmak üzere ikı mal üzerinde
yogunlaşıyor.
Dünyada talebi yüksek olan yassı çelik
üretimi açısından ise Türkiye topluluğa
göre dezavantajlı durumda. Topluluğun
toplam üretimi içinde yassı çeligın oranı
yüzde 60 düzeyinde iken. Türkiye'de bu
oran yüzde 13 gibı düşük oranda bulunu-
yor. Sektör topîulukla rekabet edebilmek
için özellikle yassı çelik üretimi içın yeni
yatınmlannyapılmasıgereğı üzenndedu-
ruyor. Bu çerçevede. gümrük bırlığiyle
birlikte nakit teşviklenn kaldınlacak ol-
ması ve kredı malıvetlerinın enflasyon ve
devalüasyon dogrultusunda yüksek dü-
zeyde bulunması nedeniyle sektörün ve-
ni yatınmlar için finasman sorunu ortaya
çıkacak. DÇÜD'nin bildirisine göre. sek-
tördeki girişımciler. gümrük birlığiyle bir-
likte rekabet edebilmek içın öncefikleya-.-
sı ürün kapasitesinı arttıracak vatınmlar.
mevcut tesislerin modernizasyonu ve
araştırma geliştirme yatınmlan için kay-
nakdesteği ıstiyor. Sektörün ıkınci büyük
isteği de girdı malıvetlerinın dünya fiv at-
lanna çekilmesi ve topluluğun üretıcilere
uyguladığı korumanin Türkiye'de de dev-
reye sokulması.
Dökümsanayii: Yaklaşık 30 bin 400 ki-
şinınçalı^tığı sektörde. yıllıküretim 1994
yılında 650 bin ton düzevinde gerçekleş-
tı. 1396 özel. 1401 dekamukuruluşundan
oluşan sektörde yalnızca 6 döküm tesısın-
de Av rupa Bırliğf nin ihracat içın şart koş-
tuğu ISÖ900bclgesı var Uçi ücretlerinın
Av rupa Birlıği'ne göre düşük olmasından
dolayı rekabettc bu açıdan ^anülı olan sek-
törün de ana sanayi gibı yeni yatınmlar
açısından finasman sorunu bulunuyor
Sektörün Avrupa Bırliğf vle rekabet ede-
bileceği vurgulanırken. itiracat için önce-
lıkle kur artışları ile enflasyon arasındaki
dengenin aynı doğrultuda tutulması ge-
rektiği belirtıliyor.
İlaç: llaç Endüstrisi lş\erenlerSendika-
sı tarafından hazırlanan bildiriye göre. 12
bin 900 işçının çalı^tığı sektör. gümrük
bırliğınmardından rekabet edebilmek için
yüksek teknolojiye dayalı çok sayıda ya-
tınma gereksınim duyacak. Patente ılişkin
düzenlemelerin tamamlanmasının ardın-
dan buvük bır vabancı -.ermave vatırımı
bekleyen sektörde, özellıkle Orta Asv a ve
Türkcumhunyetlennde büyük bır ihracat
potansiyelı bekleniyor. Sektör. gümrük
birliğinin ardından rekabet edebilmek için
öncelikle yatınmlanna düşük maliyetlı
ka>Tiak ıstiyor
Beyaz eşya: Arçelik fırması tarafından
sunuîan bıfdınye göre. 1994 yılında 150
milyon dolar tutarında ihracat yapan sek-
tör. gümrük bırlığinde toplııluktakı firma-
larla rekabet edebilmek için öncelikle gir-
dı malıyetlennin düşürülmesi beklentisin-
de. Makro ekonomik istikrarsızlıklar ne-
deniyle. fınansman malıyetleri vüksek
olan sektör. gümrük birlığiyle birlikte.
özellikle ihracana bürokratik engellerden
kaynaklanan sıkıntılar beklıyor. Sektör-
dekı girişımciler. Avrupa Bırligfnde uy-
gulanan korumanın. Türkiye"de de dev re-
ye sokulmasını. enerjı ve yatırım gıbi gır-
iiilerıçın teşvık venİmebinı ıstıvorlar
BENCE
IZZETTIN ONDER
Düzensizliğe Ortülen Peçe
Siyasi partilerin seçmenlerine yaptıklan vaatler
ekonomiktir. Ekonomi dışındaki vaatler ıkinci de-
recede öneme sahiptir. Zira siyasal üst kımlik eko-
nomi nitaliklidır. Bunun dışındaki sair ekonomik ve
kültürel ya da ınanç alanlanndaki faktörler alt kim-
likler niteliğindedir Çünkü temel dürtü ekonomik-
tir. Bireyler ve toplumlar ekonomik özgürlüklerini
sağladıktan sonra kendi yaşam tarzlanna ve diğer
alanlardaki ilişkilerine istedikleri şekilde yön vere-
bilirler. istısnai koşullar altında, büyük devrimler
ya da zorunlu ve zorlu toplumsal dönüşümler so-
nucunda uygulanmış olan dayatmalar artık günü-
müzde söz konusu değildır. Alt kımlik nıteliğinde-
kı ikincil olguları bahane ederek ekonomiyi geri
plana atmak, birinci derecede önemli olan konu-
yu gözardı etmek demektir ki, bunun anlamı halkı
aldatmaktır. Toplumsal adalet. ekonomik işleyış
sonucunda oluşan toplumsal eşıtlenme ya da kat-
manlaşma ile ölçülür. Gerisı bu alanda tatmın edil-
memış olan duyguların göstermelik oyalama araç-
ları ile bastınlması veya saptırılmasıdır.
Adalet ancak sistemle gerçekleştirilir
Adaletin olduğu yer ekonomi olduğuna göre,
oradakı işlemlere ve işleyişlere yönelmedikçe ada-
let konusu tartışılamaz. Ekonominin işleyiş sonuç-
ları bir yandan sermaye mülkiyeti dağılımına, di-
ğer taraftan da piyasa yapısına bağlı bulunmakta-
dır. Bu iki olgu. ekonomik kaynaklara kımlenn yön
vereceğını belirler. Yine bu iki olgu, gerçek anlam-
da demokrasinin de varlık ve işlerfik derecesini be-
lirler. Hatta bu iki olgu, böyle birsistemden aşın de-
recede yarar sağlayanlann dahi hareket serbestı-
sini kısıtlar. Örneğin tekelci bir kuruluş sahibi olan
çok büyük ve güçlü bir sermayedar, istese de ken-
di elde ettiği haksız ve aşın kazancı etkileyemez
ve bunun tutannı azaltamaz. Aynı şekilde böyle bir
ekonomik yapılanmada faaliyet gösteren bir pat-
ron. emekçisinin hakkını, istese dahi koruyamaz.
Çünkü bir ekonomik sıstemin ürettiği sonuçlar, o
sistemin yapısı ve dinamıkleri tarafından belirlenir.
Sistemin köşe taşları oluşturulduktan sonra o sis-
temden istedığimiz sonuç değil, sistemin ürettiği
sonuçlar ortaya çıkar.
Bozuk bir sisteme ikı türiü yaklaşılabilir. Bunlar-
dan bırincisinde biraz aldatmaca da olsa sistemi
düzeltmeye yönelik önlemler geliştirilir. Bu önlem-
lerarasında ekonomideki tekellenn kırılması, zen-
gine yüksek oranda uygulanan artan oranda ver-
gi salınması, kamu harcamalannın bölgesel ve bi-
reysel bozukluklarını giderecek biçımde düzen-
lenmesi yer alır.
Bu uygulamaların yapılabilmesi için bugünkü
yağma-özelleştirme çabalarına karşı çıkmak, adıl
bir vergi düzenini oturtmak, özellikle Doğu ve Gü-
neydoğu'da olmak üzere yeni devlet ışletmeleri
açmak ve nihayet bütçeden vergi ödeyenler dışın-
da düşük gelir gruplarına yönelik sağlık ve özellik-
le de fırsat eşitliğine yönelik kaliteli eğitım hizmeti
sunmak gerekmektedir. Eğitim hızmetinin özünü
ise kafası bazı bilgilerle doldurulmuş köleler değil,
fakat kişilikli, eleştirel bakabilen ve aydın yetiştir-
me felsefesi oluştunmalıdır.
Bugünkü adaletsiz sisteme ikinci tür müdahale
ise sistemin üretim ilışkileri tabanını ciddi olarak
değiştirme biçiminde olabilir. Ancak böylece Batı
taklitçi ekonomik düzen daha adil ve katılımcı bir
sisteme dönüştürülebilir. Yoksa bır yandan siste-
min ana köşe taşları korunarak öbür taraftan da
bu yapının aksaklıklarının gıderilmesi için hiçbir
ciddi önleım geliştirilmeden sistemin ışleyeceğini
ve adaletin gerçekleşeceğini öngörmek bir aldat-
macadır. Bugün karşı karşıya olduğumuz işsizlik,
faiz soygunu ve rant ekonomisi olgulan ahlaksız
ve inançsız insanlann yarattığı bir sonuç olmayıp
sistemin bir ürünüdür.
Şu halde soruna gerçekçi bir yaklaşım sıstem-
sel olmalıdır. Her sistem kendi sonucunu doğurur.
Sistemi ve işleyişi aynı tutarak bugunkunden fark-
lı sonuç beklemek aldatmaca değılse cehalettir.
Sisteme veya işleyişe müdahale etmemek bir ter-
cih olabilir, ama bu tercihin olası olumsuz sonuç-
lannı örtbas etmek ve halkın dikkatini başka alan-
lara çekmek yanlıştır. etik dışı bir davranıştır.
ÇIFTÇI DOSTU SADULLAH USUMÎ
Süt inekleri kasap yolunda
H
ayvancılığın artık
ipı çekıldi. Süt fi-
yatları bırkaç ay
içinde 17 bin lira-
dan 10 bin lıraya düştü. Bu-
na karşılık yem 20 gün ıçın-
de 3 defa arka arkaya zam
görerek 11 bin liradan 17 bin
lıraya çıktı!. Milyonlarca hay-
van üretıcisi şaşkınlık için-
de... Köylerde bır veya iki
ıneğın sütü ıle geçimını sağ-
lamaya çalışanlar adeta şok
geçiriyor. Türkiye'nın herta-
rafında 100 ile 120 milyon
değerindekı süt inekleri ka-
saplara 50 ıle 60 milyon lira-
dan satılıyor.
Eğer kısa süre içinde süt
ve yem fıyatları arasında
denge kurulamazsa özellik-
le Trakya, Marmara ve Ege
Bölgesi'nde sağmal inek
kalmayacak... Zira ıneklerin
giderleri son yem zamları ile
iki katına çıktı. Sütünü 10 bin
liradan satan bır ureticinin
kilosu 17 bin lıraya çıkan
yem ile hayvanına bakması
mümkün değil!...
Tansu Çiller, 1995 yılının
mayıs ayında süte verilen 2
bin lıra devlet desteğini kal-
dırmıştı. Ayrıca çıkanlan bir
kararname ıle son 5 aylık süt
desteğinın de ödenmesini
engellemışti. Böylece kaza-
nılmış haklann gerı alınması
anayasamıza aykın olduğu
halde üretıcilerin trilyonlar-
ca lıra tutan alacaklan bir ka-
lemde sılinıvermiştı...
CHP Genel Başkanı De-
niz Baykal, hükumete ortak
olur olmaz Tansu Çiller'e
baskı yaparak süte devlet
desteğınin yenıden konul-
masını sağladı. Ancak son
yem zamlan ıle 3 bin lıra des-
tek de yetersiz kaldı...
Yemfıyatlarının bırden bi-
re yukselışe geçmesınin ne-
denı Tansu Çiller'ın baştan
berı ızledıği
yanlış tanm
pohtıkasından
kaynaklanryor.
Örneğin hazı-
ran ve mayıs
aylarında Top-
rak Mahsulleri
Ofisi'nin ek-
meklik buğ-
dayda olduğu
gibı yemlik
buğdayda da
yeterli alım
yapmaması,
stokçulann işi-
ne yaradı.
Tuccar şımdi
çiftçinin elın-
den çok ucuza
topladığı yem-
lik buğdayları
piyasaya yük-
sek fıyatla sü-
rüyor.
Hayvan ye-
minin ham-
maddesi olan buğdayın fı-
yatlarının yükselmesı ise
hem ekmek, hem de yem
pıyasasını etkıledi. 22 ka-
sımda yem fıyatları 11 bin li-
radan 12 bin lıraya, 29 ka-
sımda da 14 bin liraya fırla-
dı. Önceki gün de fiyatlar
birden bıre 17 bin liraya da-
yandı. Daha da zam beklen-
tisi ve korkusu var!..
Dünyanın bütün ülkelenn-
de süt ve yem fiyatlan bır
dengeyeoturtulmuştur. Üre-
tıci bir kılo süt ıle 3 kilo yem
alabilmektedır 1980 yılına
kadarTürkiye'de de bu den-
ge korunmuştur. En kötü ko-
şullarda bile bır kılo süt ıle 2
kilo 500 gram yem alınabıl-
mıştır.
Son zamlarla bir kılo sü-
tün karşılığı 600 gram yeme
düşmuştür. Bu ölçuler için-
de hayvancılık yapılamaz,
yapmaya devam edenlerin
de tüm mal-
varlığını alır
götürür.
Ureticinin
bütün hesap-
larıaltüstoldu.
Sadece zarar
etmekle kal-
madı.geleceği
de tehlikeye
girdi. Zira hay-
vanlannı satsa
bile yüksek fa-
iz karşılığında
aldığı kredi
borçlannı öde-
yebılmesi çok
zor..
Bizim çiftçi-
mizbutürfaci-
alan 1980 yı-
lından sonra i-
kı kez yaşadı.
Kredı ıle aldığı
inekleri bir se-
ne dolmadan
elınden gittiği
gıbi bırçoğunun tariası, trak-
törü. varsa başka malları da
satıldı...
Bu acı omeklerin yaşandı-
ğı Türkiye'de şimdı Tansu
Çiller çıkıyor, "2 trilyon lıra
kredi dağıtarak hayvancılığı
gehştireceğim " diyor...
Çiller'in iddiası inandıncı
değildır... 2 trilyon değil, 30
trilyon lira dağıtılsa bile hay-
vancılık kalkınamaz. Dünya-
nın en cins ineklerıni ithal et-
sek bile sonuç değışmez...
Önemli olan kredilerden
önce hayvancılıktan para
kazanacak birortamın yara-
tılmasıdır. Zira para kazan-
dırmayan hıçbır ış yapıla-
maz... Yapılsa da yurümez.
Tansu Çiller, 30 seneden
ben hayvancılığı koruyan ve
geliştiren SEK ve Et-Balık
Kurumu gibi iki dev kurulu-
şu, üç kuruş karşılığında
özel sektore adeta armağan
etti. SEK. devletın elınde
iken üreticı sütünu 17 ıle 18
bin lıraya satabilıyordu...
SEK ile özel sektör arasın-
daki yanş ureticinin yaranna
oluyordu. Şımdi ise, rekabet
ortamı tamamen bıttı ve süt
fiyatlan 10 bin lırayaduştü...
Çiller Yem sanayii'nı de
sattı... Şımdi yem fıyatları da
yukselışe geçti.
Tanmsal KİT'leri acele
özelleştırmenın amacı da
zaten özel sektöre daha faz-
la kazanç sağlamak için bu
ortamı hazırlamaktı...
Nıtekım, Çiller'in arzusu
yenne geldı... Özel sektör
hakkından fazlasım kazan-
maya başladı, ama hayvan-
cılık da bittı...
Eğer SEK. Et-Balık Kuru-
mu ve Yem Sanayii satılma-
saydı, bu üç kuruluşu 3 tril-
yon lıra düşük faızli kredı ıle
etkın hale getırmek müm-
kündu. Hatta, aynı koşullar-
da üreticı kooperatif ve bır-
liklerine hibe bile edılseydi...
Devlete malıyetı ikı ile üç tril-
yonu geçmeyecektı...
Bu üç kuruluş yenıden ha-
yata geçirilmeden hayvan-
cılık kurtarılamaz... Aksinı id-
dia etmek hayalcıliktir. Hiç
kimse 17 bin lıraya yem alıp,
10 bin lıraya süt satarak hay-
vancılığı sürdüremez...
Hayvancılık, tarımın loko-
motrfidir... Türkiye'de 20 mü-
yona yakın insanımız bıraz
topraktan, biraz da hayvan-
cılıktan karnını doyuruyordu.
Hepsine yazık oldu...
Atalarımız anlayana "Siv-
ri sınek saz. anlamayana da
davul zurna az" demışler...
Eğer yem fiyatlarına gelen
zam da hukumetlen. insan-
lanmızı harekete geçıremez-
se artık yapılabilecek başka
bir şey kalmamış demek-
tır...İ
Servis hizmetinde denetim
Kampanyaya ilgi
Yataş'ı zorladı
Y
ataş'ın duzenlermş olduğu
son kampanyanın büyük
ılgi görmesi. firmanın ürün
teslımatında gecikmesıne
neden oldu. Yataş'ın 1996 yılı
katoloğunda yer alan 3'lü
koltuk ve 3 adet berjer içın
toplam 50 milyon lıra tutannda
peşın para ödeyen okurumuz
Serap Baykan. berjerierını
teslım alamayınca bızı aradı.
Yaptığı gorüşmeler sonrasında
Kızıltoprak'takı Yataş bayıı
Mevsim Çeyız Mağazası'ndan
alışverış eden okurumuza,
başka bır desen beğenmesi
halınde teslımatın hemen
yapılacağı soylenırken, aynı
desende ısrar etmesı halinde
sıraya sokulmak zorunda
kalacağı vurgulanmış. Bunun
uzenne bızı arayan okurumuz
soz konusu kottuk takımı içın
30 ekimde Mevsim Çeyız
Mağazası'na sıparış verdığını,
peşin ödemeyi ise 7 kasımda
yaptığını, buna karşın
berjerierinı alamadığını belırttı.
Okurumuzun şikâyetinı ılettığim
Yataşın halkla ılışkıler
sorumlusu Yeşim An ilk kez 9
ay süren bır kampanya
yaptıklarını, dığer
kampanyalardaki stok mıktarını
10 katına çıkarmalarına karşın
talebe yetişemedıklerinı
bıldırdi. Kayseri'deki fabnkada
3 vardiya halinde üretim
yapıldığını vurgulayan An,
okurumuzun berjerlerinı hemen
teslım edeceklerıni kaydettı. •
3
ay önce aldığım Beko termosifonun yeşil
ve kırmızı ışık göstergeleri 1 ay önce
bozuldu. Bunun üzerine yetkılı servısı
çağırararak. gerekli tamiratın yapılmasını
istedim. Tamirat sırasında ışık
göstergelerinin bulunduğu pano kırıldı.
Bunun üzerine ellerınde yedek parça
bulunmadığını söyleyen yetkılıler, 15 gün
süresınce beklettiler. Daha sonra da cıhazın
yenısiyle değıştinleceğıni iddıa ederek bızı
oyalamaya devam ettıler.
Orhan Tükel/İSTANBUL
O
kurlanmızın bize
ıletmış olduğu
şikâyetler. bozulan
beyaz eşya ve elektronik
cihazlann tamıri sırasında
çekılen sıkıntılara ömek
teşkıl ediyor. Tüketicılerin
yetkılı servıse ulaşmalarına
karşın. yedek parça
bulunamadığı için uzun
süre bekletılmesı olayına
sıklıkla rastlanıyor. Ama bu
soruna çözum arayışları
içıne giren Sanayi ve
Tıcaret Bakanlığı, üreticı
fırmaların servis
hizmetlerine gereken
önemi vermelerını
sağlamak için bir tebliğ
hazırlıyor.
1996 yılının ilk aylannda
yururluğe gırecek olan "Satış
Sonrası Servis ve Yedek Parça
Hızmetlen" ıle ilgili tebliğ taslağı.
sanayi malı üreten, satan ve ıthal
eden fırrnalara satış sonrası
servis hizmeti verme ve belirlı
miktarda yedek para
bulundurma zorunluluğu
getirecek. Söz konusu firmaların
dar bır bölgede üretim ve satış
yapması halinde yalnızca o
bölgede. Turkıye genelinde
üretim ve satış yapması halinde
ise Türkiye genelinde servis
hizmeti ağı oluşturulması
gerekecek.
Teblığın yururluğe gırmesıyle
birlikte beyaz eşya sektörü
başta olmak uzere otomotiv ve
elektronik dışındaki daha bırçok
S
imtel aquamatik tipi elektrık süpürgemın kırılan
halı dövücü parçasını yenilemek üzere Bakırköy
Simtel yetkıli servısine gıttiğimde, parçanın
ellerinde olmadığını söyleyen yetkililer, 1 -2 ay sonra
geleceğini belırttiler. Daha sonra gıttiğimde bana
sahte olduğu anlaşılan bir ürün verdiler. Durumu
Simtel Tüketıcı Servısine bildırdiğimde, taklit yedek
parçalar olduğunu. orijınal parça içın
Zeyiınburnu'ndakı yetkilı servise gitmemi istediler.
Sımtel'ın bu duruma nasıl göz yumduğunu
anlayamadım.
Zehra Ok/İSTANBUL
ve garanti belgesı almak
ısteyen firmalara ise bu belge
verilmeyecek.
Okurumuz Orhan Tukel'ın
şıkâyetıni bize ilettığı gün.
üreticı firma 1 ayı aşkın
süredırteslıminı geciktırdiği
termosifonu teslım etmiştı.
Buna karşın, tamir içın
gotürülen cıhazın "yedek
parça olmadığı" gerekçesıyle
neden bu kadar uzun sure
bekletildiğıni öğrenebilmek
için, üreticı firmanın
Merdıvenköy'deki bölge
şefliğıne arayarak konuyu
ılettik. Yedek parça sıkıntısı
yaşanmadığını belırten
yetkililer, yetkilı servıslerin
elinde yedek parça kalmaması
halinde bölge şeflığinden istek
yaptıklarını vurgulayarak "Yedek
parça bızım elimızde varsa
yolluyoruz. Bızde de yoksa,
Çayırova'dan ;sf/yoruz "dediler.
Yedek parça üretıminın
Konya'da yapıldığını vurgulayan
yetkililer, "Bir hafta içinde
yedek parça temin etmek
mümkün olmazsa, garanti
suresi dolmamış ürünlerde,
cihazı yenisiyle değiştirme
yoluna gidiyoruz" dediler.
Simtel supürge içın yedek parça
elde edebilmek içın sıkıntı çeken
okurumuz Zehra Ok'un
şıkâyetıni uretıcı firmaya
ilettığimızde konuyla hemen
ılgilenen yetkililer, orıjinal yedek
parçayı ücretsiz olarak hemen
temın ettıler. •
ürünu satan, üreten ve ithal
eden firmalara satış sonrası
servis hizmeti verme
zorunluluğu getirılecek.
Fırmaların kuracakları satış
sonrası servis istasyonlarında
TSE belgelı olma şartı aranacak.
Bundan sonra birkaç alet satın
alan, bir işyeri kiralayan herkes,
"Ben servis istasyonu kurdum"
diyemeyecek. Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı. servis istasyonu
kurduğunu beyan eden
firmalara, TSE'nın belırlediği
standartlara uygun olmaları
halinde garanti belgesı verecek.
Fırmaların garanti belgesı
olmadan satış yapmaları
mümkun olmayacak. Üreticı
firmalann TSE belgelı servis
ıstasyonları kurmamaları
halinde, bakanlık tarafından
garanti belgeleri iptal edılecek