Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HRALJK1995CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Sylvester Stallone'un geleceğin 'Kirli Harry'si olduğu bilim kurgusal macera
Hadi megakente bir-ikî...
B
u haftanın yeni vizyon fılmle-
ri arasında. al birini vuröteki-
ne ıkı filmden birini seçmek
gerekince mecburen son
S;.lvester Stallone bombası "Judge
Dredd~ı yeğledik. Walt Disney yapımı
"Operation Dumbo Drop-Uçan FiTi se-
çecek halımiz yoktu doğrusu, Ray Liot-
ta.DenisLeary,DannyGlovergibi oyun-
culanna karşın. Zaten fragmanlardan
gördügümüz, Uzakdoğu'nun ormanlık
köylerindekı bırtakım Amenkalı asker-
lenn verdikleri sözü yerine getirmek için
ucağa yerleştirdikleri birkaç tonluk, ko-
caman bir filı paraşütle nasıl havadan ye-
re ındirdikleriyle fazlaca ilgilenmediği-
mızden. kapısından döndüğümüz sem-
patik "L'çan Firin yerine seyrettiğimiz
"Yargıç Dred<Tle bir kez daha, tam an-
lamıyla dört dörtlük. özel ve görsel efekt
bombardımanından nasibimizi aldık bir
buçuk saatliğine.
Vur-kır'lı, şıddet ağırlıklı ve faşızan
ögeler ıçeren. popüler bir çızgi roman-
dan uvarlanarak gürültülü-patırtih, kova-
lamacalı. gösterişli. bilımkurgusal mace-
ra türünün soguk, yapay ve kaotik kul-
varlannda merakhsını gezintiye çıkaran
"Yargıç Dredd", vakit geçırmeye bire
bir. "metalik" bir eğlencelık. Son 15-20
yılın geçerii pop kültürünün. özellikle
1980'îerde ingiltere"den Amerika'ya ve
Fransa'ya kadar yayılıp ünlenmış üninü
olan ünlü birçizgi romandan, gışe gere-
ğı yapılmış bazı ufak-tefek değişiklıkler-
le sınemaya uyarlanmış film, 22 yüzyıl-
da geçen. fütüristik bir fantastik macera
üstün vapımı.
Hukuk sısteminın iflas ettiği geleceğin
dünyası: suçlulan hem yakalayan. hem
yargılayan. hem de yargıyı anında infaz
eden bırtakım yargıçlann yönetiminde-
dir. Bırtakım megakentlere tıkılmış ola-
rak güdülen insanlar arasındakı bloklar
savaşının ve sürekli hır-gürün devam
edegeldiği, kâbus gibi bir tüketim toplu-
mu atmosferinde geçen filmde. bir yan-
dan bol miktarda tahribata ve telefata ta-
nık olurken, bir yandan da bu yenı dün-
ya düzeninın yönetıci sınıfı olan yargıç-
lannın en ürkütücüsünü. uçan motosık-
SUNGU ÇAPAN
Yargıç Dredd
letiyle. dehşetengiz silahlanyla kanun-
suzlann hakkından gelen korkusuz, duy-
gusuz süper kahramanımız yargıç
Dredd'i tanıyoruz. Lazerli makineli tü-
feğiyle anında yargıç ve infazcı, efsane-
vı amansız aynasız Joseph Dredd'imız.
geleceğin Kirlı Harry'si olarak Mega
City One'ın sokaklannda dirlik-düzeni
sağlarken. kapatıldığı yerden kaçıp dü-
zeni ele geçırmek ısteyen. genetik açıdan
kusursuz bir suçlu olan kardeşı Rıco-Ar-
mand Assante'yle de ölümüne bir müca-
deleye gınşecektır. .
Max Von Sydovv'dan Jurgen Proch-
now 'a. Diane Lanc'den Joan Chen'e ka-
dar uzatılacak. tanınmış oyunculann rol
aldığı. kavga-dövüşten. kovalamacadan.
top-tüfek tarakasından ve her çeşit dijı-
tal-grafiksel efektlerle sınenıa hilelerın-
den geçilmeyen bu çizgi roman uyarla-
ması. Dalton'lan andıran. 'kötii' üstelik
de yamyam Angel ailesi tiplemelen, bil-
gisayar oyunu gıbı. fena halde "Yüdız
Savaşlar-Tnı çağnştıran kovalamaca sah-
nelen \ebinnci sınıfteknikbeceriyeko-
tarılmış, spektaküler bir bilimkurgusal
serüv en fantastiği olarak bir çırpıda tü-
ketıliveriyor.
'Robocop' ya da 'Demolition Man*
benzen son dönemin süper kahramanla-
rının esın kay nağı olan. özellikle Ingiliz-
lerın ayılıp bayıldığı. hatta Human Le-
ague'in birara yargıcımız için "I amthe
La^" dıye şarkılar bile dökıürdüğü.
John VVagner'le Pat Mills'ın yazıp Car-
los Ezquerra'nin resimledığı bu ünlü
Anglosakson çızgi romanının sinema
uyarlamasının, bılgısayargrafıği.dijital
imaj, vb. yollardan faydalanılarak hazır-
lanan özel efekt ustalığına ve görsel dü-
zeyine dıyecek lafımız yok. Karmaşık
bir gelecek tasv irinin öne çıktıgı sahne-
lerde türün başyapıtı "Blade Runner"ı
taklit eden filmin beylik serüven entri-
kası. alışıldığı üzere. süper kahramanı-
mıza sevgıyi tattıran, güzel Diane La-
ne'iıı canlandırdığı kadın yargıçtan kay-
naklanan romantik boyut ve en olmadık
yerlerde yargıcımızın imdadına yetişen
parya rolündeki stand-up komedyen Rob
Schneider'in üstlendiğı komik öğeyle
çeşnilendirilmiş herzamanki gibi. Tabii
ki popüler ve beylik bir çizgi roman
uyarlaması olduğu kadar bir Sylvester
Stallone fılmi "Yargrç Dredd" aynı za-
manda. Apolctlı. mığferli, ırikıyım. me-
talik ve robotumsu Dredd kılığında, yi-
(Judge Dredd) Yönetmen:
Danny Cannon/Senaryo:
VViUiam VVisher, Steven E.De
Souza/Kamera: Adrian
Biddle/Müzik: Alan
Silvestri/Oyuncular:
Sylvester Stallone, Armand
Assante, Rob Schneider, Jurgen
Prochnon, Max Yön Svdovv,
Diane Lane, Joan Chen,
Balthazar Getty, Joanna
Miles/1995 ABD (Özen Film)
Beyoğlu Sine Pop, Şişli Kent,
Çemberlitaş Şafak, Kadıköy
Reks, Ataköy Prestij, Bakırköy
Incirli sinemalannda.
ne o bıldığimız dünyayı kurtaran. Ram-
bo'vari süper kahramanı oynuyor hazret.
genızden gelen. boğuk sesiyle "Kanun
Benim!" dıye kükreyerek ve önüne ge-
leni dümdüz ederek. Alan Silvestn'nin,
TheCure'ün "The DreddSong"\ Cocte-
au Tvvins'ın "Need Fire", vb. gibi şarkı-
lanyla bezeli. müzığınin hiç kesilmedi-
ği. gösterişli ve hareketli bu bilımkurgu-
sal aksiyon fantastıgı rahatça seyredili-
yorsonuçta. Ama salonun ışıkları yanar
yanmaz belleğımizden uçup gidiveren
"Yargıç Dredd", türünun tipık bir örne-
ği olarak herhalde meraklısına. 95 daki-
kalık, gerılimli bir kapalı mekân atmos-
ferini sunan. hem oyalayıcı hem de ge-
viş getıricı. alışıldık. bilımkurgusal bir
aksiyon seyırliği olmaktan peköteyege-
çemiyor özetle.
YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... YENt BAŞLAYANLAR... YENI BAŞLAYANLAR...
Ayrılık
(La Seperation)-
Başrollerini Isabella
Huppert ile Daniel Aute-
uil"ın oynadığı 'LaSepera-
tion' (Aynhk). senaryönun
yazılmasına da katkıda bu-
lunan Dan Franck'ın best-
seller romanından beyaz-
perdeye aktarılan bir Fran-
sız fılmi. Christian Vin-
cent'in yönettıği filmde. Huppert ve
Auteuil. yıllardır beraber yaşayıp bir
de çocuk sahibi olduklan halde ya-
vaş yavaş aynlıgın eşiğine gelen çif-
ti canlandınyorlar. Yönetmen Vin-
cent'ın kadınla erkeğin birbirinden
çok farklı çizgide yürüyen duygula-
nnı yansıttığı filmde Pierre ve An-
ne. 2 yaşındakı çocuklan Louis ıle
bırlıkte Paris'te yasayan bir çıfttir.
Sinemadakı o geceden sonra An-
ne'nın yörüngesinin başka yöne
döndügü açıkça ortaya çıkar ve çif-
tin arasındaki uçurum zaman geçtik-
çe derinleşmeye başlar. Yıllarca ça-
balayarak kurmaya çalıştıklan iliş-
kınin temeli darmadağın olmak üz-
eredir
Sen Uyurken
(VVhıle >ou \\here Sle-
epıng) - Metro istasyonun-
dajeton satan Lucy. yalnız
yaşmakta ve
-
benim ailem'
diye'biTeceğı bıraıleözlemı
ıçindedir. Jeton satarken
düzenlı olarak gördüğü ve
âşık olduğu gencın hayatı-
nı kurtararak yaşamı deği-
şir. Sevdigı erkekle bırlikte
olmak için bir şans doğ-
mustur. *Ba> Mükemmerin
aynı zamanda 'Ba> Doğru"
olup olmadığını merak et-
meye başlar. Başrollerinı
Sandra Bullock. Peter Gal-
lagher \e Bill Pullman'ın
paylaştığı fılmın yönetmc-
ni Jon Turteltaub.
Bunma'da Gözyaşları
(Beyond Rangoon)
BaîfTOİIerini Patricia Ar-
quette, U Aung Ko ve And>'
Bonman'ın paylaştığı fil-
min yönetmeni. aynı zaman-
da yapımcı ve yardımcı se-
narist de olan ve "keşfetme-
>e" yönelık filmler yapmayı
.sürdüren. 62 yaşındaki Ingi-
lizJohnBoorman Film.ko-
ca.M ve çocuğu vahşi bir bi-
çimde öldürülen Laura
Bovvman'ın (Patricia Arquette) anılanndan kaçmak için Uzak do-
ğu'ya bir yolculuğa çıkmasıyla birlıkte. bu yolculuk sırasında ge-
lişen olay ları. genç kadının Birmanya"da başına gelenlen konualı-
yor. Laura"nın Birmanya'dayaşadıklan yaşamının akışını tüınüy-
le değıştırir. Politik sinemanın son dönem örneklerinden biri
sayılan 'Burma'daGözyaşlan'nda 1988 Birmanyası'nda yaşanan
ışkence ve baskılartüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor.
40yıla 25 kadarfilmsığdırmış.
türden türe atlamış, sinemanın
özgür ve haşan çocıığıı öldü
B
izim kusağın sinemaya gönül
vermesinde başı çeken unutul-
maz filmlerden "Sessiz Dün-
ya", "tdam Sehpası".
u
.\şık-
lar". "Özel Hayat" ve özellikle "Le Feu
FoMet" gibi 30-35 yıl öncesinin başyapıt-
lannın yönetmeni Louis Malle, geçen
perşembe gecesi (23 Kasım 1995) Los
Angeles -Beverly Hills'teki evinde öldü.
Marlene Dietrich'in hayatı üsrüne. Uma
Thurman'la çekmeyi tasarladığı son fil-
minigerçekleştirmesineazrailinizinver-
mediği. zaten lenf kanserinden muzda-
rip Malle'ın ölümüyle sinemaseverler,
sinemanın '.Vla\i Vlelek'i-Marlene'inin.
1934"te yönetmen Josef Von Stern-
bergMe ilişkisini bıtirdıği ve Nazilere ya-
lakalik etmekle Hollyvvood sürgünlüğü
arasında zorlandığı. karmaşık dönemine
kamera tutacak olası birbaşyapıttan yok-
sun ve öksüz kaldılar.
tki gün önce TGRT ekranında. biçim-
siz bir saatte de olsa bir kez daha "Asan-
sör"adıylagösterilen "Assencseurpour
l'echafaud - tdam Sehpası"yla 1957"de
dikkatı çeken Malle. 30 Ekim 1932"de,
kuzeylı. varlıkJı bir buıjuva aılesinin. el
bebek gül bebek büyütülen. nazenin ço-
cuğu olarak dogdu. Lille yakınlanndaki
Thumeries"te.
Yı]lar sonra başyapıtı "Hoşçakabn
Çocuklar"da tasvir edeceği bir Katolık
eğitımiyle Sorbonne'daki siyasal bilim-
ler öğreniminin ardından 1951 -53 yılla-
n arasında IDHEC'den mezun olarak
mesleğeatıldı. 3 yıl kadar kaptan Jacqu-
es-Yves Cousteau'yla birlikte çalıştı. de-
nizleri dolaştı. kameramanlığını yaptığı.
bizim çocukluğumuzu da derinlemesine
etkileyen, ünlü denızaltı belgeseli klasi-
ği "LeMondeduSUence-SessizDün\a".
1956'da Cannes'da Altın Palmiye'yi ka-
zanınca genç ve enerjik sınemacının yo-
lu açıldı.
Bresson ustaya "Bir tdam Mahkûmu
Kaçtı"da çıraklık ettikten sonra. 1957'de
Noel Calefin beylik polisiye romanın-
dan çektiği. Louis Delluc ödülüyle taç-
landınlan ilk filmi "İdam Sehpası'"yla.
Hitchcock'u bile kıskandıran. sıradışı bir
thrller gerçekleştirdi 25 yaşında. Fran-
sız (\e dünya) sincmaMnın gidışıni de-
ğiştirecek \veni dalga' akımını haberle-
yen. gencecik bir Mites Davis'ın (ve Beş-
çakal Louis Malle!
lisi'nin) doğaçlama müziklediği bu etki-
leyici kara film denemesi. kusursuz bir
cinayete gırişen se\ gilileri oy nayan Jean-
ne Moreau'yla Maurke Ronet'ye de
şans getirdi. "Yenidalga'nın öncüsü ola-
rak Truftaut, Godard. Chabrol'lenn ba-
şı çektiği 'yenidalga'cı Cahiers du Cine-
ma takımının saflarında yer alan, ama
aslında hiçbir zaman "ekollerin de teori
adamı"olmayan Malle yineJeanneMo-
reau'yu vönettiği ıkınci fılmi "Les
Amants- Aşıklar"'la üne kav uştu.
O dönem ^çin hayli sarsıcı aşk sahne-
leri ıçeren "'Âşıklar"ı. 1960'da Raymond
Oueneau romanı uyarlaması "Zazicdans
le Metro-Zazie Metroda" izledi. 1961
vapımı "Me Privee-Özel Hayafsa ünlü
Fransızseks bombası BrigitteBardot'ya
kariyerinin belkı de en başarılı rolünü
veren Mallein arayışlannı sürdürdüğü
ilk döneminin bir başka ilgınç yapıtıydı.
Yeniyetmelıkyıllanmızınüsründensi-
lindır gıbı geçen. Drıeu La Rochelle
uyarlaması "Le Feu Follet" filmiyse ya-
şamın anlamını sorgularken gittikçe ya-
bancılaşan ve intıhara kucak açan, buna-
lımlı birMaunce Ronet'nin umarsızgö-
rüntülerıni belleâimize kazıdı adeta
Mallein ilk filmi İdam Sehpası-ülüm Asansöriinde Jeanne Moreau.
1964'te. Malle'ın belki de en kişisel \e •
sarsıcı filmi denebilecek "Le Feu Fol-
let**nin kasvetini dağıtmak için Bardot ve
Moreau gibi iki tanınmış Fransız yıldı-
zıyla Meksika'da çekilen. şenşakrak
vvestern denemesi "Vıva Maria!" ve Je-
an-Paul Belmondo'nun zev k ve heyecan
ugruna, çalma eylemini yaşamının ama-
cına dönüştürmüş genç bir hırsızı oyna-
dığı, yergili serüven komedısi kokteyli
"Le Voleur-Hırsız". 1960'ların düzeyli
ve ılginç eğlenceliklerindendi.
Hindistan belgeselleri
Gezginci. araştırmacı ruhunun dep-
reşmesıyle tıpkı Rossellini gıbı yolunu
tuttuğu Hindistan'da çektigı "Phantom
India"ve "Calcutta"adlı belgeselleriy-
le dönemin Hinthükümetinı hayli rahat-
sızeden Malle. 19701ı yıllara. yine her-
kesi şokeeden. 1950"lenn Fransız taşra-
sındaki bir ensest ilişkisini anlatan ve
" Le Souflle au Coeur-Yü rckteki Çarpın-
tı"yla girdi.
1974 yapımı. kamerasını yine işgal
Fransası"na çe\ırdıği "Lacombe Luci-
enr>
ledeoldukçasesgetirenyaratıcı-yö-
netmen. bu filme gelen tepkilerin de et-
kisiyle "ikiyüzlü ve duvarsE" ülkesini
bırakıp yenı dünyalara açıldı. Avrupalı
yaklaşımıyla küçük yıldız Brooke Shi-
elds'i oynattığı ilk Amerikan filmi "Pret-
tv Baby"le A^BD'yı de sarstı 1977"de.
1916'nın Nevv Orleans'takı randevu-
evlerinde geçen bu filmin ticari başan-
si. Burt Laneaster'le Susan Sarandon'u
vönettiği. "göçmenkr ve fırsatlar iilke-
si"ne düşmüş bu coşkulu. duvarlı ve gö-
nül adamı. Fransız yönetmenin Ameri-
kan rüyasına ilışkin olumsuz bakışını
ıçeren ve 1980 Venedik Film Festiva-
li'nde Altın Aslan ödiilünü kazanan "At-
lantic Citv-Karanhk Şehir"i çekmesini
sağladı. Modern sinemanın en alışılma-
dık yapıtlanndan sayılan "M\ Dinner
with Andre" (1981) ABD"deki ününü
yaygınlaştırdı ve Hollyvvood'un şatafat-
İı ortamından uzak durup bağımsızlığı-
nı hepkoruyan Malle. sonuna kadar mu-
halif kaldı. ideolojik ve estetik kalıplara
sığmadı. hervoludeneyerek herçeşit ve
türden filmler yaptı. "Crackersia "AJa-
mo Ba>"ın gişede yatması üzerine
ABDdeıı 1987'deülkesinedönerekbaş-
yapıtını gerçekleştirdi:
"Au revoir tes Enfants! - Hoşçakalın
Çocuklar!" Yine Nazi çizmesi altındakı.
savaş yıllannın boynu bükük Fransa-
sı'ndaki Gestapo'ya ihbaredilen Yahu-
di çocuklannın götürüldüğü bir Katolik
okulunda geçen. büyük ölçüdeotobiyog-
rafik bu filmi. \enedik Film Festıva-
lı'nin büyük ödülü Altın Aslan'ı bir kez
daha Malle'a kazandırıyordu I987'de.
Son filmleri
Kuşkusuz antifaşist sinemanın klasik-
lerinden birine dönüşen bu filmi seyret-
tiğimiz '87 Venedik Festivalfnde.
1980"de Iskandinavasıllı. Amerikalı fal-
cı-vantrilpg bir babanın güzeller güzeli
kızı (ekrandan Murphy Brovvn olarak
son halini bildiğiniz). oyuncu Candke
Bergen'le yine Venedık'te evlenıp
ABD'yle Fransa arasında ikıye bölün-
müş, ama uy umlu bir evlilık yaşamı sür-
düren Malle'in gözlerindeki mutluluğa
tanıkolmuştum, Lidodaliseliâşıklar gi-
bi el ele, göz göze durumundaki Louis-
Candiceçiftıni.peşlenndekıgazetecıor-
dusuyla koşuştururken yakından göre-
rek. 63 yıllık yaşamında utangaçlığına
karşın skandal yaratan fılmlen yüzünden
pek başı dertten kurtulmayan (Âşık-
lar'dan. Pretty Baby'ye ve Ölesiye'ye ka-
dar) ülkesinin geçmişi. ABD'nin de şim-
diki zamanıyla ilgilenen. "Ma>ıs'ta Mi-
lou"yla 68 dönemine. "amour fou" öy-
küsü, 1992 vapımı "Damage-Ölesi-
>e"y le yine ensest ilişki temasına dönen
Malle'ın henüz göremediğimiz son fil-
mi "42. Caddenin \anva Dayısı" da çok
ıvi eleştiriler almıştı yakınlarda. Jeanne
Moreau'dan Brigitte Bardot'ya. Mauri-
ce Ronet'den. Julıette Bınoche'a kadar
kımi oyunculara unutulmaz roller ver-
miş, rafine ve popüler bir üslup tuttur-
muş. kuşağının en önden giden. değışken
ve önemlı yönetmenlerinden birı olagel-
miş, kuşkusuz yedıncı sanatın Panthe-
on'unda yeralmayı hak etmiş. tabulann
üstüne üstüne yürümüş bu ebedı genç
yaratıcı-yönetmenin. asi ve kişkırtıcı
vizyonundan bize bunca yıldıryansımış,
buncagüzellikvekeyifadınaşahsenona
çok şey borçlu olduğumu itıraf edeyim.
Hakkında çok daha kapsamlı yazılması-
nı gerektiren Louis Malle'ın ölümü. kö-
tü bir sürprız oldu kuşkusuz. her ölüm
gibi...
KEDI GOZU
VECDİ SAYAR
En Büyük 'Hocam'
'Haklısınız hocam', 'Sız bilırsıniz hocam', 'Emredin
hocam'!..
Kedi milletinin oldum olası sevmediği bir sözcüktür
'hocam'. Bu sözcüğü duyar duymaz. ilkokul anıları
canlanır gözümüzde. Yumuşak patilere ınen sert cet-
veller; enselerde, kulaklarda bıten guller. Bu acıları
anımsamaktansa unutkanlığı yeğlerız çoğu kez. Körü
körüne sadakate karnımız toktur. Kulluk etmek de me-
ziyetlerımiz arasında yer almaz.
Oysa, şımdilerde 'kapıkullan' pek gözde. Siyaset rüz-
gârına kapılmış. bir o yana, bir bu yana koşuşturuyor-
lar. Kulluk edecek kapı bulma davası, ne yaparsın. Ön-
ce kulluk etmeyı öğreneceksın kı, senin de kullann ol-
sun...
Bu rüzgâra kapılanlar arasında türlü çeşitlı 'hoca 'lar
var. Hacı-hoca takımının yanı sıra gerçek hocalar da he-
veslenıyor siyasete. Kısacası kedi aklının ermedigi iş-
ler oluyor.
Ulema takımından kişilerin siyasete gırmesıne diye-
cek sözümuz yok elbet. Siyaset düzeyımıze olumlu et-
kiteri olur en azından. "Biz ne hocalar gördük iktidar-
da' dıye çıkıntılık yapmayın işte.
Burokrasideki talihsız serüvenlerine nokta koyan ba-
zı hocalar fena halde siyaset yarışına kaptırmışlar ken-
dilerini. Düşenler, çıkanlar, yenı hevesli hocalar... Bu
toz duman arasında Nasreddin Hoca'nın bile papucu
dama atılır vallahı. Bu hoca' takımının siyaset merakı
nereden kaynaklanıyor dersintz? Ortak payda, 'iktidar
tutkusu' mu, yoksa 'vatana millete hizmet aşkı' mı.. Ne
dersıniz?
Bir de, sanat alanının 'Aıoca'ları var kı, onlar da çeşit
çeşit... Din ticareti yapanlan tanıyorsunuzzaten. Kedi-
lerin tanımlamakta, bir yere oturtmakta zorlandıkları
türden söz açmak ıstıyorum asıl. Akademısyen'lerden.
Kuşkusuz hepsini aynı kutuya koyuyor değılim. Öğren-
me süreçlerini tamamlamış, unlarını eleyıp eleklerini
duvara asmış olmalanna karşın hâlâ öğretmenliği sür-
dürenlerden soz ediyorum.
Kendilerine fena halde 'tapan' bu 'hoca'\ar için çev-
reterindeki 'mürit'lenn sayısı acayıp önemlidir. Kendi kü-
çük modellerini. 'replıka 'larını yaratmak ıçın didinip du-
rurlar bir ömür boyu. Bu ışı yaparken memlekete birin-
ci sınrf sanatçılar kazandıracakları konusunda en ufak
bir kuşkuları yoktur.
Istanbul'da açılan 'bienal'ın bu hocalara bazı gerçek-
teri anımsatmış olmasını umalım. Klasik akademik çiz-
giden ödün vermeye yanaşmayan, "Hele siz önce
adam gibi resim yapmasını öğrenin, sonra modern iş-
leryaparsımz" diyen yasakçı kafa, bienale çağnlan ba-
zı genç sanatçılar karşısında epey sarsılmış olmalı.
Neyse ki, bizde de, 'rîoca'sının talepleri doğrultusun-
da iş yapmaya karşı duran gençler var. Bıenalde güzel
örneklerıni izledık. Sergının kuratörü Rene Block'u kut-
luyorum.
Soğuktan bıyıkları ve kuyrukları donmuş bir halde
Antrepo binasındakı bıenali gezen bir kedi neden oldu
bu yazıyı yazmama. "Anımsadın mı" dedi. "Adana Film
Festivali'ndekı tartışmayı? Hani. şu ünlü sinema oku-
lunun ünlü hocasının söyledıklehni. Bırınci seçılen kt-
sa fılmi ödüllendırmenın yanlışlığını vurgulamıyormuy-
du? 'Once doğru dürüst film yapmayı ogrensınler. Oku-
lu bitirdikten sonra avangard, soyut çalışmalar yapa-
bilırier, ama benım okulumda böyle filmler yapmak ya-
saktır', dememış mıydi?"
Gerçekten de öyle söylemışti. Tanrı, bizi 'kendine
çok inanan' hocalardan korusun!
Kültiir Bcıkanı Fikri Sağlcır:
Kararlar, yaşama doğru
biçimde geçmeli
ANKARA(AA)- Kültür
Bakanı Rkri Sağlar. doğal
ve kültürel mırasin korun-
masında sadece karar alma-
nın yeterli olmadığını. bu
kararların doğru bir sekılde
yaşama geçırılmesının de
çok önemh olduğuııu söy-
ledı. Bakan Sağlar. "Doğru
ünetilen kararlar, doğru ya-
şama geçmedikçc, kültür ve
doğal minısın korunmasın-
da. gelecrk hazııianmamış
demektir"dedı.
Kültür \e tabıat \arhkla-
rıııı koruma kurulları baş-
kanlan ılebırerdeğerlendır-
me toplantısı yapan Kültur
Bakanı Fikrı Sağlar. kültür
mırasının: kolayca tahnp
olan. bozulan \ e bir kez y ok
olduğunda yerine yeni.sinın
konması mümkün olmayan
bir değerler butüııü olduğu-
nu anınısaı.ırak. bu açıdan
koruma kuruilarınm görev-
lerinin önemine işaret erti.
Bakan Sağlar. koruma
kuruilarınm, kültürel ve do-
ğal değerlerın korunarak
gelecek kuşaklara aktarıl-
ması ıçın yapılan çalışma-
ları. tarafsız bir potitikayla
yürüten mekanızma çekır-
değı oluşturduğunu \urgu-
ladı. Bakanlığabağlı ^ko-
ruma kurulu bulunduğunu
belırten Sağlar. kurulların
gerek geleneklerı. gerekse
yasada tanımlanmis göre\-
İeriyle. "ilke kmaru bir tür
vargı görevi vaptıklarını"
belirttı. Sağlar. bakanlık
olarak bu kurullann kararla-
rını sonuna dek destekleyc-
ceklenni ifade ettı.
Doğal vekıiltürelmiraMiı
gelecek kuşaklara aktarıl-
ması ıçın koruma bılıncinin
gehştırilmesı gerektiğını
belırten Sağlar. "Zorunlu
olarak vapılması gerekcn
koruma politikasının bilinç-
li olarak y ürütülniesi, kav ıp
olarak savahileceğimu yok
olmuş kültürel değerlere. ve-
nilerinin ı-klcnmemesini
sağlavacaktır"dedı.
Koruma kurullannın ka-
rar aşamasına. yerel yöne-
timlerin dc katılmasi gcrek-
tiğinı vurgulavan Sağlar. za-
man zaman yerel yönetım-
lerin bu kararlara tepki gös-
terdıklerını ve hatta engelle-
meye çahştıklannı söyledi.
Fıkrı Sağlar. "Doğru üreti-
kn karartar. doğru vaşama
geçmedikçe. kültürel ve do-
ğal mirasın konınmasında.
gelecek hazııianmamış de-
mektir" dıye konuştu.
Bakan Sağlar. kurulların,
kararlarını yasa. yönetme-
lık. ilke kararları ve o yö-
reyle ilgilı genel kararlar
çerçevesınde alınalartnı is-
terken. y asa ve y önetnıelik-
le belirlenen temsilcilerin
yanı sıra ılgılı uznianların
da görüşlcrının aiınması ge-
rektiğını savundu. Alınan
kararların uygulanabılecek
nıteiıkte olmaM gerektigini
de belırten Sağlar. koruma
polıtıkasında açıklık rK>hti-
kasına da ağırlık vcrılmesi-
ııı ıstedi.
GÖSTERİMDEKİ FİLMLERİN
DEĞERLENDİRİLMESİ
• •
• • • •
• •
•
•
•
• •
• •
•
Aşk ve Yalanlar
Aşçı, Hırsız, Karısı ve Aşığı
Apollo 13
Çılgın Aşk
Denizde Isyan
Fransız Öpücüğü
İlk Şövalye
iş Dünyası
Yasak ilişki
101 Gece
Yargıç Dredd
Zor Ölüm
• * • • : Kaçırılmayacak başyapıt / •••:
Başarılı / • * : Seyretmeye değer/
*: Seyredilmese de olur