Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 EKİM 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
ÇukobiPlik'e grev
kararı asıldı
• ADANA (Cumhuriyet
Günev İlleri Bürosu) -
Çukobirlik Yağ
Fabrikası'nda çalışan 250
işçı adına yürütülen toplu
iş sözleşmesi
görüşmelerinde anlaşma
sağlanamaması üzerine,
Türk-tş'e bağlı Tekgıda-lş
Sendikası tarafından.
işyeri girişine grev kararı
asıldı. Çukobirlik Merkez
Entegre Tesisleri'ndeki
fabrika girişinde işçılere
açıklama yapan Tekgıda-lş
Güne> Anadolu Bölge
Şube Başkanı Hüseyin
Işık. l ağustostan geçerli
olacak sözleşme içın 20
temmuzdan bu yana
yürütülen görüşmelerin.
arabulucu aşamasının
ardından da anlaşmayla
sonuçlandınlamadıgını,
yenı biryaklaşım
gelmediği takdirde 15
kasımda greve
çıkacaklannı bildirdi. Işık.
işyerinde ortalama ücretin
18.5 mılyon Iira olduğunu,
seyyanen 20 milyon ücet
artışı istediklerini.
işverenin ise yüzde 15 artış
önerdiğini belirtti.
Ekim enflasyonu
yüzde 5.1
• ANKARA (ANKA) -
Türk-lş. ekim ayının gıda
artışıru yüzde 5.1 olarak
belirledi. Türk-lş'e göre
özellikle meyve ve
sebzeden kaynaklanan
artışınayhk gıda
harcamasına getirdiği yük,
577 bin Iira olarak
hesaplandı. Böylece4
kişili bır aılenin a> lık gıda
harcaması 11 milyon 984
bin liraya yükseldi. Türk-
lş. gıda harcamalannda
yılın ılk 10 ayındaki artışı
yüzde 64.6. ekim itibanyla
son 1 yıldaki artışı da
yüzde 87.8 olarak
hesapladı.
Yapı tasarruf
sistemi 1996da
• ANKARA (AA) -Toplu
Konut ldaresi (TOKİ). dar
ve düşük gelirlileri kira
öder gibi konut sahibi
yapmak amacıyla
hazırlanan ve uygulama
yönetmeliği bu yıl 11
temmuzda yayımlanan
yapı tasarruf sistemini
1996 başından beri
uygulamayı planlıyor.
TOKİ Başkanı Yiğit
Gülöksüz. sistemin
tıkanmadan işleyebilmesi.
para darlığı çekilmemesi.
hak sahiplerinin
beklemeden kredilerini
kullanabilmesi için sistem
hakkında TÜBİTAK ile
uygulama modeli üzerinde
matematıksel bir çalışma
başlattıklannı açıkladı.
DYP azınlık hükümeti, seçim yatırımlan için kesenin ağzını açtı...
Stokçuya da seçim rüşvetiANKARA (CumhuriyetBürosu)
- DYP azınlık hükümeti. geçici sü-
reyle görevli olmasına karşın. 5
Nisan Kararlan'nın ardından. kay-
nak aktarmamaya özen gösterdiğı
memur. esnaf ve çiftçiler için erken
genel seçim öncesinde kesenin ağ-
zını açtı. Tekel ürünlerinin fiyatla-
nndakideğişmelerekarşılık. bayi-
lerdeki stok mallar için fiyat farkı
alınmasına ilişkin kararnameyi ip-
tal eden hükümet, tekel ürünleri-
nin stoklanmasını çekici hale getir-
di. Memur maaşlannda. 15 kasım-
dan geçerli olmak üzere yüzde 53 e
varan oranda artış yapan hükümet.
tohum üreticilerine verdiği deste-
gin ardından. gübrede uyguladığı
sübvansıyon oranını da yüzde
30'dan yüzde 50'ye yükseltti.
Uluslararası Para Fonu'nun
(IMF) karşı çıkması nedeniyle 3
aydır bekJetilen fındıkta destekle-
me alımı yapılmasına ilişkin karar-
DYP azınlık hükümeti, geçici süreyle görevli olmasına karşın. 5 Nisan Kararlan'nın
ardından. hiçbir kaynak aktarmadığı, memur, esnaf ve çiftçiler için erken genel seçim
öncesinde kesenin ağzını açtı. Bayilerdeki stok mallar için fiyat farkı alınmasına ilişkin
kararnameyi iptal eden hükümet. tekel ürünlerinin stoklanmasını çekici hale getirdi.
name de dün yayımlandı.
1 katrilyon 194 trilyon lira iç
borç yükümlülüğü olan Hazine'nin
seçim yatınmian için kaynağa ge-
reksinim duyması, bankal'ara da fır-
sat yarartı. Bankalar. iç borç ihale-
lerinde borç vermek için istedikle-
ri faizoranlannı 10 ile 15puanar-
tınrken, Hazine önceki gün açtığı
ihalede kabul ettiği faiz düzeyini
10.48 puan arttırmasına karşın. yı I-
lık ortalama 99.47
faizle 2 tnlyon
57 milyar Iira borçlanabildi.
Seçim kararları peş peşe
Yenı hükümet kurulana kadar.
sadece Tutin devlet işlerini" yürüt-
mek için geçici bir süre görev de tu-
tulan DYP azınlık hükümeti. erken
seçim sürecine girilmesi nedeniy-
le. uzun süredir ihmal edilen top-
lumsal kesımlere. Resmi Gaze-
te'de peş peşe yayımlanan kararna-
melerle kaynak aktarmayı sürdü-
rüyor. Tohum alımlan için verilen
desteğın yüzde 100 oranında arttı-
nldığına ilişkin önceki gün yayım-
lanan tebliğin ardından Resmi Ga-
zete'nin dünkü sayısında da. fın-
dık ve gübre için desrekleme ka-
rarlan yayımlandı.
Bakanlar Kurulu Karan'yla
gübrede uygulanan destekleme
oranı yiizde 30'dan yüzde 50'ye
yükseltildi. Çiftçi aldığı gübrenin
parasının yarısını •'destekleme"
kapsamında devletten alacak.
Yine dün yayımlanan diğer bir
Bakanlar Kurulu Karan'yla da.
Başbakan Tansu Çüler'in ağustos
ayı başında açıkladığı. ancak
IMF'nin tepki göstermesi üzerine
iptal edilen fındığın destekleme
kapsamına alınmasına ilişkin dü-
zenleme uygulamaya sokuldu.
Karara göre. Destekleme ve Fi-
yat Istikrar Fonu'ndan Ziraat Ban-
kası'na fındık ihracatının destek-
lenmesi için 2 5 trilyon liralık öde-
nekaktanlacak. Aktanlan kaynak.
Ziraat Bankası'nca. 3 ay içinde ih-
raç kaydıyla. 1995 y ılı ürününden
alım yapılacak fındık bedellerinın
ödenmesinde kulljnılmak üzere
Fiskobirlik'e yıllık yüzde 50 faiz-
le kredi olarak kullandırılacak. Bir-
liâe teslim edilecek fındısın bede-
li Fiskobırlik tarafından peşin ola-
rak ödenecek.
Hükümet ayrıca. geçen hafta,
Doğu \e Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'ne hayvancılık kredisi ola-
rak aktanlan 2 trilyon lıralık öde-
negi 18 trilyon liraya yükseltti.
Içişleri Bakanlığı da muhtarların
maaşlannın yüzde 200 oranında
arttırılması içın Bakanlar Kuru-
lu'na bir teklif sundu.
Resmi Gazetede yayımlanan di-
ğer bir Bakanlar Kurulu Karan'yla
da esnafın Tekel ürünlerini stokla-
ması çekici hale getirildi. Kararla.
27 mart genel yerel seçimlerinden
hemen sonra 1 nısanda yürürlüğe
giren. Tekel Genel Müdürlüğü'nce
pazarlanan ürünlerin bayilerde bu-
lunan stoklanna karşılık. fiyatlara
gelen zamlar doğrultusunda. fiyat
farkı tahsil edilmesine ilişkin ka-
rar da erken genel seçim öncesin-
de iptal edildi.me alımı yapılmasına ilişkin karar- tulan DYP azınlık hükümeti. erken Yine dün yayımlanan diğer bir liğe teslim edilecek fındığın bede- de iptal edıldı.
Yazeks'e, özelleştirme taksitlerini ödememek için gerekçe sonradan yaratıldı
THY'den Havaş'a taksit kolayhğı
YORUM
OZTKN AKGUÇ
BÜLENTKIZANLIK
Türkiye'deki kötü özelleştirme tecrübele-
rine, öncekileri de aratacak yeni bir halka
daha eklendi. Özelleştirme ldaresi. Havaş'ı
satın alıp taksidini ödemeyen Yazeks'le mah-
kemelik olurken Türk Hava Yollan'nın da
(THY) başrolde olduğu gelişmeler, "danışık-
u dövüş'" kuşkusunu gündeme getirdi.
Havaş'ın yeni sahibi Yazeks. Özelleştirme
ldaresi ileyaptıgı sözleşmedeyeralan. ''Her-
hangi bir kamu kunıluşunun (THY kastedi-
üyor) 2 yıl boyunca yer hizmeti vermeyeceği'"
taahhüdünün yerine getirilmemesini. taksi-
dini ödememeye gerekçe gösteriyor.
THY'nin. sözleşmeye uyarak yer hizmetle-
ri ile ilgili lisansını kullanmadığım açıkladı-
ğı halde. lisansın iptaline yanaşmaması. bü-
yük bir çelişki olarak gözüküyor. Özelleştir-
me Idaresi Başkanı Ifuk Söylemez ise Cum-
huriyet'e yaptığı açıklamada. taksidini öde-
meyen Yazeks'in temınat mektubunu tahsil
edebilmek için mahkemeye başy urduklannı
açıkladı. Yazeks. daha önce Özelleştirme
Idaresinin Havaş'ın satış sözleşmesine ay-
kın davrandığını ileri sürerek teminat mek-
tubunun tahsilini engellemek üzere mahke-
meden tedbir karan aldırmıştı.
Türk Hava Yollan'na ait yer hizmetleri li-
sansının veriliş zamanlaması da ilginç bır
tablo ortaya koyuyor. Özelleştirme Idare-
si'nden verilen bılgiye göre Türk Hava Yol-
lan. yer hizmetieri geçici ruhsatını Ulaştır-
ma Bakanlıği'ndan 16 Mart 1995 tarihinde
aldı. Havaş'ın vüzde 60 hissesinin satışı için
Özelleştirme ldaresi ile Yazeks arasındaki
satış sözleşmesi ise 17 Nisan 1995 tarihinde
imzalandı. Bu sözleşmenin 15'ınci madde-
si, imza tarihinden itibaren 2 yıl boyunca ka-
mu kuruluşlannın, yabancı havayolu şirket-
lerine yer hizmetleri veremeyeceğı taahhü-
dü içerdıği halde. Ulaştırma Bakanlığı 25
Mayıs 1995 tarihinde THY'nin geçici ruh-
satını lisansa dönüşrürüp süreklilik kazandır-
dı. Yani, bile bile Özelleştirme Idaresı'nin
Havaş'ın satış sözleşmesiy le verdiği taahhü-
dün dışına çıkılarak Yazeks'e gerekçe yara-
tıldı.
800 üt nnn ~i
3D.D D[ DDÖ 00000.
• Özelleştirme
Idaresi'nin
Havaş'ın satış
sözleşmesiyle
verdiği "Hiçbir
kamu kuruluşu 2
yıl yer hizmeti
vermeyecek"
taahhüdünden 1 ay
sonra THY'nin yer
hizmeti geçici
ruhsatının lisansa
dönüştürülmesi,
Yazeks'in yaklaşık
6 milyon dolarhk
ilk taksidi
ödemeyip 36
milyon dolarlık
satış tutannda üçte
birlik indirim
talebine gerekçe
yarattı. THY, 2 yıl
kullanmamayı
taahhüt ettiği
lisansın iptaline
yanaşmıyor.
Yazeks de 14 milyon dolan peşın. kalanı
4 taksirte toplam 36 milyon dolara satın al-
dığı Havaş'ın. 5 milyon dolan ana para, 880
bin dolan da vade farkı olmak üzere 5 mil-
yon 880 bin dolarlık ilk taksidini, 17 Ekim
1995'teki vade tarihinde ödemedi. Ostelik
Havaş. 19 Haziran 1995 tarihinde 1011 sa-
yılı yazı ile Özelleştirme idaresi'nı sözleş-
meye aykın durumun giderilmesi konusun-
da da uyardı. Yazeks. borç taksitleri için ver-
diği banka teminatlan üzerine ihtıyadi ted-
bir karan aldınrken. lisansın ıptali \e Ha-
vaş'ın satış bedelinin üçte bır oranında dü-
şürülmesi için de iki ayn dava açtı.
Ha\aş'ta örgütlü Hava-lş Senditfası'nın
Genei Başkanvekili Mustafa Yağcı, Havaş
Havaş gre\ini
zavıflatmak
için THV'ye
yer
hizmederini
yerine
getirmesi
konusunda
geçici ruhsat
verilmişti.
ile özelleştirmeden önce bu kuruluşun yüz-
de 49 hissesine sahıp olan THY'nin başın-
dan beri birlikte hareket ettiklerini savundu.
THY'ye ait yer hizmetleri ruhsatının da bu
işbırliginin bir ürünü olduğunu kaydeden
Mustafa Yağcı. bu lisansın özelleştirmeden
önce Hava> grevini kırmak için \erildiğinı
belirtti. Hava-iş Genel Başkan\ekılı. "Ha-
vaş'ın özelleştinne kapsamına alınması da
Tezcan ^'aramancı. ÖzeUeştirme İdaresi Baş-
kanlığına «etirildikten sonra oldu. Havaş'ı
özelleştirdikten sonra THY'nin özelleştiril-
raesi de daha kolay gündeme gelecekti. Zaten
bu da oldu" cJcdı
Ha\a-iş Sendikası Başkanı. Havaş"ın 1994
gelirinden THY'ye düşen 3 milyon dolarlık
payın da satıştan sonra Yazeks'e bırakıldığı-
nı hatırlattı.
Özelleştirme ldaresi de ilk geçici ruhsatın,
24 $ubat 1995 tarihinde Havaş"ta başlayan
gre\ nedeniyle hizmetlerin aksamaması
amacıyla THY'ye \erildiğini doğruladı. Y-
er hizmetlen ile ilgili lisans verilmesi i^le-
minın kendilerinin dışında Ulaştırma Bakan-
lığı ile THY arasında gerçekleştiğini. ancak
THY'nin Ha\aş'ın satış sözleşmesine uya-
rak bu lısansı 2 yıl kullanmayacagını açıkla-
dığını vurgulayan Özelleştinne idaresi Baş-
kanı Ufuk Söy lemez. Yazeks'in mazeretinın
seçerli olmayacağını savundu. Ufuk Söyle-
mez. 12 Ekim 1995'te6695 sayılı yazı ile Ya-
zeks'i uyardıklannı ve ödeme yapılmaması
halinde sözleşme gereği borcun tamamının
tahsil edileceği uyansında bulunduklannı
söyledi. Söylemez. vade tarihinde taksidin
ödenmemeşi üzerine, teminat mektubunun
tahsili için rîukuki işlemlere başlandığını bil-
dirdi.
THY YazeksM suçluyor
THY'den yapılan açıklamada ise Özelleş-
tirme ldaresi ile Yazeks arasındaki Havaş'ın
satış sözleşmesine uyularak bu lisansın 2 yıl
kullanılmayacağı. bunun da yazılı olarak ta-
raflara bildırildıği tekrarlandı. THY yöneti-
mi. lisansın iptaline yanaşmazken Yazeks'i
şöyle suçladı:
•'Hal böyle iken, Havaş şirketi. bunun-
la yetinmeyerek ortaklığımızın alnıış ol-
duğu lisansın da iptali gerektiği tarzında
haksız. mesnetsiz ve hatta mantıksız bir
talebi ısrarla ileri sürmekte ve kamuoyun-
da da bu yolda > anlış bir oluşum yaratma-
ya çalışmaktadır. Diğer taraftan yukanda
arzolunan olaylann gelişiminde ortaklığımız
ile Havaş arasında herhangi bir sözleşme iliş-
kisJ bahis konusu olmadığı gibi, bu konuda
herhangi birihtilaf\edavada kesinlikle mev-
cut değüdir. Ülay sadece Havaş'ın 2 yıl son-
raki faaliyederine de bir nevi ipotek küydur-
mak suretivle satış sözleşmesi hükümlerini
aşarak. haksız rekabate day ah haksız kazanç
ve usulsüz bir tekelleşme özleminden kay-
naklanmaktadır."
Vergi Gelirlerinin Yapısı
Açıklanan 1996 yılı bütçe gelirleri tarıminıne göre,
gelecek yıl bütçe gelirleri 1.800 trilyon TL'lik bir boyu-
ta ulaşacaktır.
Vergi sistemimizde vergıler, (i) gelirden alınan vergi-
ler, (ii) servetten alınan vergiler, (iii) mal ve hizmetler-
den alınan vergiler (ıv) dış ticaretten alınan vergiler ola-
rak dört ana grupta toplanmaktadır. 1996 yılı tahmin-
lerine göre, vergi gelirlerinin dağılımı, yüzde 41.05 ge-
lirden alınan vergiler. yakiaşık yüzde 1.0 servetten alı-
nan vergiler. yüzde 42.0 mal ve hizmetlerden alınan
vergiler ve yüzde 16.0 da dış ticaretten alınan vergiler
şeklindedir.
Gelirden alınan vergiler, gerçek kişi ve şahıs şirket-
lerinden alınan gelir vergisı ile KİT'ler ve yerli-yabancı
sermaye şirketlerinden alınan kurumlar vergisinden
oluşmaktadır. 1996 tahmınlerine göre, gelir vergisınin
toplam vergi gelirleri ıçindekı payının yüzde 31.5 ol-
masına karşılık kurumlar vergisinin payı yüzde 9.5 do-
layındadır.
Servetten alınan vergiler, vergi sisteminde önemli bir
yer tutmamaktadır.' Emlak vergisi. yerel yönetimlere
devredildikten sonra, söz konusu vergilerin toplam
vergi gelirleri içindeki payı yüzde 1.0'ın da altına düş-
müştür. Bu grupta yer alan başlıca vergi motorlu ta-
şıtlar vergisidir. Veraset ve intikal vergisi. sembolik ol-
ma niteliğini dahi yıtirmiştir: vergi gelirleri içindeki pa-
yı binde bir gibi bir düzeye inmiştir.
Mal ve hizmetlerden alınan vergiler, dahilde alınan
KDV ve ek vergi, taşıt alım vergisi, akaryakıt tüketim
vergisi, banka ve sıgorta muameleieri vergisi. damga
vergisi ve harçlardan oluşur. Bu grup vergiler içinde
dahilde alınan KDV ek vergi ile birlikte ve akaryakıt tü-
ketim vergisi onemli yertutar. 1996 gelir tahminine gö-
re, dahilde alınan KDV ek vergi ile birlikte tolam vergi
gelirlerinin yaklaşık 23.0'ını sağlarken akaryakıt tüke-
tim vergisinin payı yüzde 10.3 olacaktır.
Dış ticaretten alınan vergiler, temelde iki vergiye da-
yanmaktadır. Gümrük vergisi ve ithaide alınan KDV
gümrük vergisinin, vergi gelirleri içindeki payı giderek
gerilemektedir. 1996 gelir tahminine göre, gümrük ver-
gisinin toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 3.0'a
degin gerilemıştir. Kaldı ki gümrük vergisinin büyük bö-
lümünü akaryakıttan alınan vergi oluşturmaktadır.
Akaryakıt dışı maddelerden alınan gümrük vergisinin
toplam vergi gelirleri içindeki payının 1996 yılında yüz-
de 1.4'e değin gerileyeceği öngörülmektedır. Dış tica-
retten alınan vergiler, esas itibanyla ithaide alınan
KDV'den kaynaklanmaktadır.
Vergi sisteminin yapısı yıllardır eleştirilmekle bera-
ber, önlemler alınmadığından, vergi yasalarında yapı-
lan değışiklikler yüzeysel kaldığından ve/veya varsıl-
lar kollanarak değişiklik yapıldığından, yapı giderek
bozulmaktadır. Nitekim bu yapı 1996 gelir tahminleri-
ne göre önceki yıllardan daha çarpık, daha bozuktur.
Vergi gelirleri başlıca iki kaynağa oturmuş durumun-
dadır. Bunlar KDV ve ücretlerden alınan gelir vergisi-
dir. Dahilde ve ithaide alınan KDV, ek vergi ile birlikte
yüzde 35.0'a yaklaşmaktadır. Beklentiye göre gelir
vergisinin toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde
31.5 düzeyindedir. Ancak gelir vergisinin çok önemli
bir bölümünü ücret ödemelerinden kesilen gelir ver-
gisi oluşturmaktadır. Yıllık beyannameli vergi yüküm-
lülerinin (tacirler, serbest meslek sahiplerı, rantiye vb.)
ödedikleri vergiler, artık sembolik, göstermelik olma ni-
teliğini dahi yıtirmiştir.
Bazı işadamları, vergi beyanlan açıklandığında ken-
dılerini şöyle savunurlar: "Biz vergi ödemiyoruz, ama
şirketlerimiz ödüyor." Türkiye'de yerli-yabancı tüm
sermaye şirketlerinin, kârlı KİT'ler dahil. ödedikleri tüm
kurumlar vergisi, vergi gelirlerinin yüzde 9.0'ı düzeyin-
dedir. Rakamlar, ''Biz gelir vergisi ödemiyoruz, ama şir-
ketlerimiz ödüyor" savının geçerli crfmadığını ortaya
koymaktadır.
Son yıllarda. akaryakıta yapılan sürekli zamlar ne-
deniyle akaryakıt tüketim vergisinin, toplam vergi ge-
lirleri içindeki payı yüzde 10'u. açıkçası Türkiye'nin
özel ve kamu büyük kuruluşlannın ödediği tutan aş-
mıştır.
Türkiye, bu vergi sistemi ile bu vergi yapısı ile baş-
ka bir yazımızda irdelemeye çalışacağımız kamu har-
camaları yapısı ile ne fiyat istikrarı sağlayabilir ne dü-
zenli bir büyümeye ulaşabilir ne de coğrafi bölgeler da-
hil gelir dağılımını düzeltebilir.
ÇİFTÇİ DOSTU /SADULLAH USLTMJ
Tüccar kazanırken, kaybeden sadece üretici değil...
B
atılı ülkelerde tarım
büyük bir gelişme
içinde... Tarlalarda
adeta mucizeleryara-
tılıyor... Sıkıntılaraşılmış.. Ünün-
lerde verim ve kalite yüksel-
rniş... Maliyetler düşürülmüş...
Ürünler gerçek değerinin üze-
rinden satılabilir hale gelmiş...
Geçimini topraktan ve hayvan-
cılıktan sağlayan insanların
hepsi mutlu vezengin... Tam bir
cennet!...
Tarımda gelişen bütün ülke-
lerde, üreticiler kooperatif ve
bırliklerin koruyucu şemsiyesi
altındadır. Üreticilerin tarladan
pazarlamaya kadar gerekli olan
tüm ıhtiyaçları kooperatifler ta-
rafından karşılanır. Özel banka-
lan vardır. Kooperatifleri çok dü-
şük faizleıie kredi verir. Piyasa-
daki ürün fiyatlarını devlet veya
özel sektör değil, kooperatifler
oluşturur...
Özel sektör de piyasada et-
kilidir. istediği kadar mal alabi-
lir. Hatta, alımlara ne kadar hız-
lı girerse o kadar sevinç yaratır.
Ancak fiyatları kırmaya gücü
yetmez. Mal alabilmesi için, ko-
operatiflerin ilan ettiği fiyatların
üstüne çıkması gerekir. Bu alış-
verişten de gene üretici kârlı çı-
kar!..
Bu sistem o ülkelerde kendi-
liğinden oluşmamıştır. Siyasal
iktidarlar, zamanla tarım kesi-
minin devlet desteği olmadan
ve ekonomik örgütlenmesi ta-
mamlanmadan gelişemeyece-
ğini anlamış ve sistem arayışla-
rına girişmiştir. Sonuçta, üreti-
ciye hem devlet desteği, hem
de ekonomik örgütlenme sağ-
lanmış ve böylece ozel şektö-
rün tarım kesimini sömürmesi
önlenmiştir...
Tanm kesiminin kendi hakia-
rını koruyacak güce ulaşması
hem üreticilere, hem de ülke
ekonomisine zenginlik getir-
miştir!...
Türkiye'de ise tam tersi bir
uygulama vardır. Tıpkı gelişme-
miş Afrika ve Asya ülkelerinde
olduğu gibi... Her şeyden qn-
ce, devletimizin bir tarım politi-
kası yoktur. Oturmuş bir sistem
olmadığı için uygulamalar her
yıl, hatta her ay değişir. En
önemlisi ise devlet yetkililerı
üreticiden yana görünüp tücca-
n desteklemeyi alışkanlık haline
getirmişlerdir...
Başbakanlar, ilgili bakanlar,
devletin çeşitli kademelerinde-
ki yetkililer her yıl parlak sözler-
le üreticiyi koruyacaklannı vaat
ettikleri halde, sonuç hiç değiş-
memiştir. Devletin bütün çark-
ları gene "Bildiğini okuyan i-
mam" gibi üreticilerin hakkını
tüccann kasalanna aktarmaya
devam etmiştir.
Zira, tarım ürünlerinin ekimin-
den pazarlamasına kadar etkin
olan sistemler, üreticilerin sö-
mürülmesine ve tüccann bol
kazanç sağlamasına göre ku-
rulmuştur.
vardır. Ya ürününü fiyatların ar-
tışına kadar bekletecek banka-
cıları ve tefecileri sevindirecek.
ya da bekletmeden ucuza sa-
tarak tüccan sevindirecektir.
Sömürü çarkının rahat işle-
yebilmesi için başka uygulama-
lar da vardır. Örneğin, devlet
ürün taban fiyatlarını dünya pi-
yasalarının çok altında ilan ed-
er veya ettirir... Ayrıca fiyatlar
hasat rnevsimi başladıktan çok
sonra açıklanır... Alımlara geç
başlanır. Daha da kötüsü. des-
tekleme alımlan yapan kuruluş-
lar ürün bedellerini peşin öde-
mezler. Üstelik ödeyemeyecek-
leri de üreticilere çeşitli yöntem-
lerle duyurulur.
Böylece destekleme kuruluş-
lan cazibesini kaybeder ve ha-
sat mevsiminin ilk haftalarında
la borçlandınlarak etkisiz hale
getirilmiştir.
„ Kenan Evren ve Turgut
Özal dönemlerinde başlatılan
köylü-çiftçi düşmanlığına, Tan-
su Çiller başbakan olduktan
sonra daha da hız kazandırıl-
mıştır.
Devlet desteğinin Hollan-
da'da 320, Almanya'da 420.
Fransa'da 460, Ispanyada
220, Yunanistan'da 210 trilyon
liraya ulaştığı bir dönemde bi-
zim destekleri kısmamız. çiftçi-
mizin sömürülmesine karşı ön-
lem alrriaktan kaçınmamız,
Türk halkına ve ekonomisine
çok pahalıya mal olmuştur.
Ürünlerimizde verim ve kali-
te süratledüşmüş... Üretimimiz,
iç tüketimimizi karşılayamaz
hale gelmiş ve ülkemizde açlık
alındığı zaman aç olduğunu ka-
bul etmek gerekecektir.
Türkiye'yi daha kötü
günler bekliyor
Aslında 1980 yılından önce
tarımda ve hayvancılıkta başa-
rılı bir gelişme içindeydik. Eğer
bu gelişme devam edebilseydi,
şu anda tarım ürünleri ve hay-
vancılıkta dünya pıyasalarına
hükmediyor olacaktık...
Kırsal alana fakirlik yerine
zenginlik gelecek, Türk ekono-
misı de bu zengınlikten payını
alacaktı.
1970 yılında 69 milyon olan
hayvan sayımız, 1980'li yılların
başında 87 rtiilyona kadar çık-
mıştı. Ancak desteklerin kaldı-
rılması.bilinçsizihracatveıtha-
Örneğin, çiftçinin aldığı ban-
ka kredileri bile tüccarın daha
rahat para kazanmasım sağla-
yacak biçimde düzenlenmiştir.
Üreticilerin binbir güçlükle ala-
bildikleri kredilerin ödeme tarih-
leri hep hasat mevsimine denk
getirilir...
Uçan kuşa bile borcu olan
çiftçi, daha ürününü toplamaya
başladığı anda bankacısı. tefe-
cisi. mazotçusu, esnafı tepesi-
ne dikilir.
Hele banka ve tefecilerle ba-
şa çıkması mümkün değildir.
Aldığı kredileri zamanındaöde-
yemediği takdirde zaten yük-
sek olan faizler hemen ikiye kat-
lanır.
Bu durumda üretici için iki şık
özel sektör piyasalarda tek alı-
cı olarak kalır. Onlar da bu or-
tamdan yararlanarak ürün fiyat-
lannı yarı yarıya düşürür. Para-
sızlık içinde kıvranan üreticinin
de ürününü tüccara ucuz fiyat-
la satmaktan başka çaresi kal-
maz...
Açlık yaygınlaşıyor
Bir yandan çiftçinin alın teri-
nin hakkı çeşitli oyunlarla elin-
denalınırken, öte yandan "büt-
çeye yük oluyor"gerekçesi ile
tanma yapılan devlet desteği-
nin birçoğu kaldırılmıştır. Daha
doğrusu kuşa çevrilmiştir. Çift-
çinin ekonomik örgütlenmesi
engellenmiştir. Tarımsal KİT'ler
ve tarım satış kooperatifleri zor-
başlamıştır.
Devlet Planlama Teşkilatı'nın
ülke çapında yaptığı bir araştır-
maya göre, kırsal alanlarda ya-
şayan insan sayısı 27 milyon
822 bin 058'dir. Bunun 15 mil-
yon 748 bıni asgari ücretin çok
altında bir gelirle geçinmektedir.
3 milyon 819 bin insanımız da
"fakirlik sınırı"nın altında ya-
şam savaşı vermektedir. Daha
açık bir deyişle 4 mılyona yakın
insanımız açtır!..
Asgari ucretın altında bir ge-
lirle geçinmeye çalışan 25 mil-
yon 748 bin kışinın de en azın-
dan 10 milyonu fakirlik sının ka-
bul edilen çizgiye çok yakındır.
Uzmanlara göre bu insanlanmı-
zın da dünya koşulları dikkate
lat. hayvancılığımızı perişan et-
ti. 1995 yılına geldiğimizde hay-
van sayımız 45 milyonun altına
düştü...
Pancar üreticilerimize hakkı-
nı vermedığimiz için ekim alan-
lan daraldı ve geçmiş yıllarda
17 ay içinde 950 bin ton şeker
ihraç edebilen Türkiye, 1995 yı-
lında 250 bin ton şeker ithal et-
mek zorunda kaldı. Kendi üre-
ticimizden esırgedığimiz para-
lann belki de 10 ka<!nı yabancı
ülke üreticilerine verdik. 1996
yılında da ayrıca 650 bin ton şe-
ker ithal etmek zorundayız.
Eğer çiftçinin hakkını verme-
mekte ısrar edersek, yıllık şe-
ker açığımız 2 milyon tona ka-
dar çıkabilir...
Buğday üreticisi para kaza-
namadığı için bu yıl da tarlası-
na bakamadı, gübresinı atama-
dı... DevH de tarlalarda oluşan
süne, kımıl, sarıpas gibi hasta-
lıklarla yeterli mücadele yapa-
madı. Sonuçta, kalitelı buğday
açığımız 3 milyon tona ulaştı...
Ithalat yapmazsak halkımız bir
dilim ekmeğe muhtaç kala-
cak!...
Ayçiçeği üreticisi yeterli fiyat
bulamadığı içın ekim alanlarını
azalttı. Sıvı yağ açığımız 700 ile
800 bin tona ulaşacak... Tabii
bu açık da ithalatla karşılana-
cak.
Eğer. hayvancılığımızı tekrar
canlandıramazsak, et ve süt ih-
tiyacımızı karşılayabilmek için
yabancı ülkelere her yıl 4 ile 5
milyar dolar vermek zorunda
kalacağız... Bu paraları vere-
mezsek eti ve sütü ancak ecza-
ne vitrinlerinde seyredebilece-
ğg-
Amerika'nın tütün
pazarı olduk!...
Geçmiş yıllarda tütün ihraca-
tından her yıl 500 milyon dolar-
dan fazla gelirimiz vardı. Ame-
rıka en büyük pazarımızdı. An-
cak son yıllarda biz Amerika'nın
tütün pazan haline geldik... Sat-
tığımız kadar aldığımız için, her
yıl gelen 500 milyon dolardan
da mahrum kaldık. Şeker, sıvı
yağ, buğday, mısır ve diğer ba-
zı ürünlerin ithalatı için en azın-
dan 3 milyar dolara yakın bir pa-
rayı gözden çıkarmamız gere-
kecek... Et ve süt ile birlikte bu
miktar 7 milyar dolara yaklaşa-
cak!..
Turgut Özal rahmetli oldu...
Ancak Türkiye'yi bu hale geti-
ren Kenan Evren ile Tansu Çil-
ler'e sormak gerekir. Türkiye bu
paralan nereden bulacak?..
Bu paraları bulamazsak aç
kalacağız!..
12 Eylül'den sonra. tanma
sadece çiftçinin sorunu olarak
bakmanın faturasını milletçe
çok ağır ödüyoruz. Buna rağ-
men aklımızı başımıza almaz-
sak, daha da ağır faturalar öde-
mek zorunda kalacağız!..
TZOB'de sürpriz gelişme
Erol Baraz
görevden ahndı
ANKARA (AA) - Tür-
kiye Ziraat Odaları Bırliği
(TZOB) Yönetim Kurulu
Başkanı Erol Baraz, Yö-
netım Kurulu karan ile gö-
rev inden ahndı.
Erol Baraz'ın yerine T-
ZOB Başkanlığına. Sam-
sun Ziraat Odası Başkanı
Faruk Yücel getinldi. Es-
ki TZOB Başkanı Erol Ba-
raz. konuya ilişkin yaptığı
açıklamada. dün toplanan
TZOB Yönetim Kuru-
lu'nda yapılan oylamayla.
kendısirun yönetim kurulu
başkanlığından alındığını
söyledi. %
Kendisinin görevden
alınma yolunda bir talebi
olmadığını belirten Baraz.
"Bu olay ı kabul edemem.
Ben, çiftçi sorunlarını ve
çözümlerini bilen biri-
y im. Bunu da ispatladım.
Benim bu vasıflarımı
Türk çiftçisinin yararına
kullanmamı engellemek,
çiftçinin yanında olma-
mak demektir. Bu çiftçi-
ye karşı yapılmış bir dav-
ranıştır" dedı. Baraz. ka-
rara karşı kayıtsız kalma-
yacaöını da kaydetti.
Erol Baraz. 1991'deOs-
man Özbek'in milletvekili
seçilmesinden sonra. veka-
leten TZOB Yönetim Ku-
rulu Başkanlığı'na getinl-
miş. 1992'de yapılan genel
kurulda ise listesiyle birlik-
te seçimi kazanmıştı. Ba-
raz. geçen yıl mayısta yapı-
lan TZOB Genel Kuru-
lu'nda yenıden yönetime
i i i
Paranızı Zincire
vurmayın
7 GUN İHBARU HESAP
Diğer Yatırım Araçlanna Tek Alternatif
Mevduat Sıgorta Fonu kapsamındadır.
T
Kısa sureler içın bınkımlernnize kazanç sağlar.
•
Faız zıgzaglarından kurtulur,
faiz değışıkliklerınden anında yararlanırsınız.
23.10.1995 tarih ıtıbariyle 7 gun ihbarlı hesaplar ıçın
Faz Oranı %66 olup, yıllık bıleşık getirıa %92.68'dır.
Ş<şli Merkez Şubesi: Ai>de-ı Hurrıyet Cd K- 12*1 ŞısJ /Istanbui
Te 231 4" 6' Fa> 231 47 59
Sırtecı Şubesi: D«r.ışi>3lu Sk DetvışHanNo 14Srkecı.lstanbu
Tef 513 98 06Fax:513 90S7
ErenkSy Şubesi: BağdatCd Kanta-ct Rıza Sk Se^TanApt No:1 '5 ErenKoy»lsl.
Tei 363 18 26 Fax: 355 3112
Ankara Şubesi: CT.rah Cd No. 24'A Çankaya;AnKara
Teı 0312 468 61 62 Fax :312 458 61 66
DERBANK
YenilmezGucunEseri'