Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 EKİM 1995 ÇARŞAMBA
10 DIZI YAZI
İşbirlikçilerin sonu: Kaçış
A
li Kemal, 13 Nisan
1920 günlü Peyam-ı
Sabah"ta "Sergerde-
lerin (Haydutların)
Millivetleri" başlığı
altında Kuvavı Millı-
yecilere sovgüler yağdırmaktaydr
"Bu kuv\etlerın o hans. o muhtens
(aşın hırslı). müftens (yırtıcı) sergerde-
lerı göz önüne getirilsın, Türklükten.
hatta Osmanlılıktan. Anadolu'dan ırkan.
neslen. ruhen ne derece uzaktırlar der-
hal görûlür M. Kemal'in hırsından. ıh-
tırasından. ze\ kınden başka düşünce bıl-
mez bır Selanık yadıgân olduğunu oğ-
renmeven kalmadı. Cephelerde hızmet-
lerarttıkça, Pera Palasgıbi »efahathane-
lerde ze\ klenni, debdebelennı arttıran bu
gıbı kahramanlan Harb-ı Umumı'de meb-
hut. medhuş temaşa e> ledik (şaşkın, ürk-
müş ızledık) durduk Bu derece kendını
duşünen. nesebinden uzak bır adamın
Anadolu Türkü ıle ne münasebeti olabı-
lir. tasavvur buyurulsun9
(Ali Fuad Paşa. Ahmed Rüstem Be>
ve Bekır Samı Bey'ı de aşağıladıktan
sonra).
Şimdı bu gerçeklere. bu vazıyete kar-
şı gerçek Türklere, Türkoğlu Türklere.
Osmanlılara düşen mılli vazife nedır?
Bu adamlardan yakamızı kurtarmak, şu
zavallıvatanımızıbulekelilerdentemız-
lemek değıl mıdır0
Bu kabadayilar gıt-
sinlerLehistan'da. Dağıstan'da. Turan'da
şenlık. lran'da sinezenlik (Şiilenn Mu-
harrem ayında Hz Ali ıçin göğüslennı
dövmelen) etsınler. hangı büyük devle-
te kafa tutacaklarsa tutsunlar. fakat bızi
rahat bıraksınlar.
Gölge etme başka ihsan istemem.
Onların yüzünden gelecek hayra da
yuf olsun Çünkü şimdıye kadar çektik-
lerimız kâfîdir.
Bu gerçeklen ibretle görerek Anado-
lu Türklen şerıat hükmüne, padişahın
fermanına uyup. bu şaklabanlara hadle-
nnı vakındabıldinrlersedünyayı veKon-
ya'yı anlamı^ olurlar."
Ali Kemal'ın 25 nısan günlü yazısı da
" Vakında canilerin her ne suretle olur-
sa olsun cezalarını göreceklerine emi-
niz" cümlesiyle son buluyordu.
Yunanlıların "zafer'i!..
Pevam-ı Sabah'ın 2
7
Hazıran 1920
günlü sa> ısında Ali Kemal, Yunan ku\ -
vetlerınin Anadolu'da ilerlemesinden
adeta sevinç duyar gibiydi
''Önceleri tahmin ettiğimiz gibi Yu-
nan kuvvetleri birçok cepheden iler-
lediler. En son haberlere göre kola>
kolav zaferlere bile ulaştılar. Böyleol-
mak da pek tabii idi. Çünkü zorbala-
rımız (Kuva> ı Millije) o derece attılar
ve tuttular ve bazı toplulukları da ö>-
le aldatma>ı başardılar ki, şimdi Yu-
nan ordularına karşı belli başlı bir
gücümüz olduğuna dışta \e içte ina-
nanlar çoktur. Gerçekte za\allı Türk-
ler boş >ere eziliyor gidivorlar. zaten
bu nisbetsiz boğuşmaya zorbaların
(M. Kemal ve öteki komutanlar) taz-
vikivle girişiyorlar. O zorbalar ki emi-
niz bu masumları ezdirirler, kırdırır-
lar. ama kendileri hiçbir tehlikeye uğ-
ramazlar. (...)
Anadolu'daki haydutlarla bu hükii-
met (tstanbul hükümeti) arasında hiç-
bir ilişki olmadığı gibi, pek açık ve
pek derin bir zıddiyef bulunduğu için,
öbürlerinin hareketlerinden berikini
ne suretle olursa olsun sorumlu tutmak
adalete sığmaz."
Ali Kemal çark ediyor
Işte aynı Ali Kemarın. Büyük Za-
fer'in ardından yazdıkları. 10 Evlül
1922 günlü Peyam-ı Sabah'ta çikan bu
yazısından, onunartıktutarlıbirmantık
çızgisi bile ızleyemedığı anlaşılmakta-
dır:
"Mmafik, muhalif bütün Türklerin
gayeleri birdi. yani bu de\ letin kurtu-
luşunu temin etmek, L'mumi Harp'ten
sonra tehlikeye düşen ha>at hakkını,
istiklalini Diivel-i Muazzama'dan is-
tihsal evlemek (Büyük Desletlerden
almak) idi.
•MÜTAREKE İSTANBULU'NDA
ALPAY KABACAU
1 -33
USİ
W**^ZZ - '"• -*>
1 '#- «*
ygg
4
^ i
1 !
1
• Yunan kuvvetlerinin Anadolu'da ilerlemesinden adeta seyinç duyan Ali
Kemal, Mustafa Kemal için şunları söylüyordu: M. Kemal'in hırsından,
ihtirasından. zevkinden başka düşünce bilmez bir Selanik yadigârı
olduğunu öğrenmeyen kalmadı. Bu derece kendini düşünen,
nesebinden uzak bır adamın Anadolu Türkü ile ne münasebeti olabilir,
tasavvur buyurulsun?
• Büyük Zafer'den sonra çark etmesine karşın Ali Kemal yargılanmak
üzere Ankara'ya kaçırılırken İzmit'te linç edıldi. Refi Cevad, Refik Halid,
eski şeyhülislam Mustafa Sabri gibi yazarlar da Türkiye'den kaçmak
zorunda kalacaklar, daha sonra Yüz ellilikler" listesine alınacaklardı.
Sedat Simavi'nin yayımladığı Güleryüzün, Büyük
Zafer'den sonra çıkan "Bayram Özel Sayısı".
Kemalistleri yok edin* çağrısı
îhanet bildirisiAralannda Rıza Te\fik, Hoca \asfi Efendi
gibi ünlü Itılafçıların bulunduğu 76 kışı
tarafından ımzalanıp Ingilız Yüksek
Komiserlıgrne verılen Î5 Mayıs 1922 tarıhlı
bıldırı:
•'- De\let ve millet adına konuşma \etkisi
yalnız Sultan'a aittir. Onun dışında yapılacak
her anlaşma \ok sa\ılır.
- Son yıllarda işlenen cinayetler gizli ve
ihtilalci bir komitenin (Kemalistlerin)
eseridir.
- Milletin silahları, millivetçilik etiketi
altında hareket eden bir cinavet şebekesinin
eline geçmiştir.
- Büyük savaşın galipleri. bugön hakkın
kuvvete üstünlüğünü sağlamak istiyorlarsa
insanlara ve Allah'a düşman olan.
sömürdükleri memleket kanunlarına, si>asal
\e toplumsal (kurulu) düzene isyan eden bu
yabancı maceracı çete\i >ok etmelidirler.
Yunan işgaline bir an önce son \erilerek
Osmanlı Imparatorluğu'ndan arta kalan
toprakların Osmanlı hanedanına geri
verilmesi.. barış >apılmasını
kolavlaştıracaktır... Ankara'daki Ihtilal
Komitesi. istanbul'da bagımsız bir devlet ilan
ederse, hilafetin merkezi Istanbul'a bu
de\letin hükmetmesine izin \erilirse. böyle
bir çözüm >alnızca bunalım yaratacaktır."
Bılal N Şımşir: İngiliz Belgeleri>le
Sakarva'dan İzmir'e. s 3 W-353. 396-398
Işgalcilerin son günleri... Yunanistan bayraklarıyla donatılan Pera, yakın gelecekte bunlardan temizlenecek ve "Istiklal Caddesi" ola-
cak, Kurtuluş Savaşı'na sövgüyü ihanet noktasına ulaştıran işbirlikçi kalemler de çareyi ülkeden kaçmakta bulacaktı. (Vera Dumes-
nii'in işgal İstanbul'u adlı eserinden alınmıştır.)
İtirafctmcli\izki, Anadolu'nun son
zaferleriku\vetimize, kılıcımızadaya-
narak milli davamızı, hayat hakkı ve
istiklalimizi kazanmak inancının \e-
le\ pek büyük fedekârlıklarla da olsa
büyük başlangıcının tahakkukettiği-
ni gösterir gibidir.
Ancak Ankara ricalinin (ileri gelen-
lerinin) fikren bu üstünlükleri bu de>-
letin idaresi zamanında kazandığı hak-
larını, milletin itimadını. te\eccühünü,
mazhariyetini temin e>ler (sevgisini,
onurlandırmasım sağlar.) Bu şartların,
biz halen barışse\er siyasetle eldeedi-
lebilecegine kaniiz (inanıyoruz).
Şayet Ankara ricali parlak bir su-
rette azmettikleri gibi bu gayevi kılıç-
la. ku\\etle elde ederlerse bizi hem
mebhut (şaşkın) \e hem de minnettar
kılarlar. Muhalefetimizin kalemlerini
ise kırar parça parça ederler. Şu ka-
dar ki. o şaşaapâş (görkemli) fakat
hatırnâk (saygın) vadinin henüz ilk
merhalesindeyiz. Şimdiden karar-ı
kat'imizi (kesin kararımızı) \ermez-
sekelbette mazuruz." Ali Kemal, bu ya-
zidan sonra susacaktı.
Çok geçmeden, yargılanmak üzere Is-
tanbul'dan Ankara'ya kaçırıldı ve İz-
mit'te lınç edıldi. Bu olayın sorumlusu-
nun Nurettin Paşa olduğu anlaşılmak-
tadır.(lO) Ali Kemal mutlaka yargılan-
malı ve cezası mahkemece belırlenme-
lıydı "İhanet" ıçınde olması. hiç kuş-
ku>>uz kı . bu ">argısız infaz"ı haklı
göstermez Peyam-ı Sabah'ı veniden Sa-
bah adıyla yayımlayan Mihran Efendi,
" Kasım 1922de gazetesinin son sayı-
sını çıkardıktan sonra her şeyini satıp
savarak Türkiye'den aynlacaktı.
Refi Cevad, Refik Halid, eski şeyhü-
lislam Mustafa Sabri gıbı yazarlar da
Türkıye'den kaçmak zorunda kalacaklar.
daha sonra "Yüz ellilikler" listesine
alınacaklardı.
E\et. "Mütareke İstanbulu"'. Mond-
ros Ate^kesi "nden "Büyük Zafer"e uza-
nan dört yıllık dönemde bir "gayya ku-
yusu"ydu. Casusları, çıkarcılan, işgal-
cılerı. işbirlikçılerı. fırsatçılan, hainlen,
onurlannı ?.atanlan. kalemlerini satanla-
rı barındırdı
Hıçbır zaman uygulanma^an Se\res
Antlaşması. emperyalistlerin kendi ara-
lanndaki uzun pazarlıklardan sonra ko-
tanlmı^tı ama. birbakımaokuyudaolu-
^an öldürücü bataklık gazlarının ürü-
nüydü. Buyük Zafer'le biten Mıllı Mü-
cadele sonrasında. yeni bırdevlet kuru-
lurken. Aydınlanma'yı egemen kılma
amacı süden büyük bir devrime girişil-
dı.
Zaferın ve devnmin coşkusu içindekı
ınsanlanmız. bır gün gelip de o karan-
lık dönemde yazıîanlann yinelenebile-
ceğini akıllannın ucuna bile getirmıyor
olmalıydılar...
(10) Bkz Alpay Kabacalr Türkiye'de
Siyasal Cinavetler, Ist. 1993. ^242-248
ÜTTİ
Garry Kasparov, unvamm korudu
Dış Haberler Servisi - Dünya
Sarranç Şampiyonası'nın 17.
oyununda Rus usta Garry Kasparov.
Hintlı rakıbı Vısvvanathan Anand'la
berabere kalarak 10 puana ulaştı ve
Dünya Satranç Şampiyonu unvanını
korudu. Oyunun 63. hamlesınde
Anand'ın beraberlik teklıfını kabul
eden Kasparov. on yıldır Dünya
Satranç Şampıyonluğu'nu kimseye
kaptırmadı. On yıl boyunca beş kez
unvanını ortaya koyarak büyük
ustalarla karşılaşan Kasparov "un
turnuvayı kazanıp bır milyon dolarlık
ödülü alabılmesi için yarım puana
daha ıhtiyacı var. 17. oyundan sonra
skor. 10-7 Kasparov'un lehıne. 20
oyun üzerinden ovnanan
şampıyonada. 10.5 puana ılk ulaşan
taraf turnuvayı kazanıyor.
Beyaz Sıyah
Vısvvanathan Anand Garry
Kasparov
Sıcılya Savunması
1. e4 c5
2. AD d6
3.d4 cxd4
4. Axd4 Af6
5. Ac3 g6
Daha önce bu turnuvada sıyah
ovnarken ıki galibıyet bır de
beraberlik kazandığı Dragon
varyantını. Kasparov bu kez de tercıh
edıvor.
6. Fe3 Fg7
7. D 0-0
Garry Kasparov
13 Nisan 1963 yıhnda, Bakü'de doğan Garry
Kimovitch Weinstein"m ailesi Musevi-Ermeniydi.
Altı yaşındayken satrançtaki dehasını göstermeye
başladı. 197O'te, babasınm ölümünden beş yıl
sonra. soyadını değiştirerek annesi Clara
Kasparova'nın soyadını aldı. 13 yaşında Sovyet
gençler şampiyonu oldu. 22 yaşındayken
Karpov'u yenerek dûnyanın 13. ve en genç
satranç şampiyonu oldu.
Viswanathan Anand
Hindistan'm Madras kentinde 1970 yıhnda doğan
Anand, yeni kuşak büyük ustalar arasındaki en
yetenekliler arasında sayılıyor. Ailesi Tamil olan
Anand'ın satrançtaki yeteneği küçük yaşlarda
farkedildi. 17 yaşındayken Dünya Gençler
Şampiyonu oldu. Hindu dinine sıkı sıkıya bağh
olan Anand, koyu bir vejetaryen. Anand'ın
kaybetmesi, uluslararası turnuvalardaki
deneyimsizliğine bağlanıyor.
8. Vd2 Ac6
9 Fc4 Fd7
10. h4 h5
11.Fb3 Kc8
12.0-0-0 Ae5 . •
13. Fa5 Kc5
14. Şbl Ke8
15. Khel Va5
16. a3 b5
24 dakıka düşündükten sonra
oynanan bu hamlede. Kasparov Ac4
manevrasına hazırlanıyor.
17. Fxf6 e\f6
18 Ade2 Kc6
19. Ad5
Bu hamlc pozi;>vonun karınaşıklığını
gıdenyor ve Anand'a pozisyonel
avantaj sağlıvor. Buna rağmen
Kasparov'un pozisyonu
dınamıklieıni koruvor
19... Vxd2
20. K\d2 Ac4
21.Fxc4 bxc4
22. Kedl f5
Kasparov, piyonlannın yapısal
zayıflığını diğer taşlannın
hareketlılığıyle gidermek istiyor.
23. exf5 Fxf5
24. Ad4 Fxd4
25. Kxd4 Ke2
26. K4d2 Kxd2
27. K.xd2 Şf8
28. Şc 1 Fe6
29. Kd4 Fxd5
30. Kxd5 Şe7
31. Kb5 Şe6
32. Kb7 Kc5
Bazı uzmanlara göre. Kasparov
burada bır lıata yapıyor. a6 ıle pasıf
savunmaya geçıp beraberlığe
yönelmelivdi.
33. Kxa7 e5
34. Ka8 2xh4
35. Ke8($ah)
Bu ani kışı. Kasparov'un
öngöremedıği sanılıyor. Anand
kalesini yerıne verleştinyor. iyi bır
tempo tutturuyor ve rakıbıni şahını
oynamaya zorluyor.
35.... Şd7
36. Ke4 c3
37. Kxh4 cxb2(şah)
38. Şxb2 Ku5
39. a4 f5
40. a5 f4
41. a6 Şc7
42. Kxf4 K\u2
43.KP(şah)
Bu hjıııleyle sivah >ah. 8. sütuna
dönmeye zorlanıyor.
43.. . Şb8
44. Şc3 h4
45. Şd3 Kf2
46. c4 Ka2
47. Şe4 Kxa6
Kasparov. kaybettığı piyonu gen
alıyor ama Anand'ın taşlannın
hareket alanı daha fazla
48. Kh7 Ka5
Beyaz şahın. şah kanadına
ılerlemesını enaellıyor.
49. f4 Şc8 "
50. f5 Şd8
Kasparov. şahını merkeze çekiyor.
51. Şf4
Anand. c pıvonunu feda ediyor. şah
kanadında ılerlemeye çalışıyor, ama
analız hatası yapıp kazanma şansını
yitıriyor.
51...' Kc5
52. Sg5 Kxc4
53. Şe6 Ke4(şah)
54. Ş P d5^
55. f6 Şd7
56. ŞfS(şah)Şe6
57. f7 Kf4
58. Şg8 d4
Vezirolacak pıyon. teorık olarak
beraberlik ıçın yeterli.
59. f8=V Kx'«(şah)
60. Şxf8 Şe5
61 Kxh4 d3
62 Kh3 Şe4
63 K\d3
Anand kalesini feda ediyor ve
beraberlik teklıf edivor.
POLITIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Mutlu ve Katılımcı... '
Yazıya söylencelerın kol gezdığı bir öykü ile baş-
lamak istiyorum. ino'nun (Ak Tanrıça) oyküsu. İno,
Odiseus'u Poseidon'un gazabından kurtaran lyilik
tanrıçasıdır. Poseıdon, Odiseus'u gemısiyle bırlıkte
Akdenız'de yok etmek ıster, görkemli bir fırtına çıka-
nr. İno, martı kılığınagırerek Odiseus'u kurtarır. Boy-
lece ölümsuzlüğü hak eder.
Söylencelerde olsun. roman ve öykülerde olsun,
herkesın gozünde ölümsüzlük vardır. Mıtolojıler bun-
lar! söyler?
Özlen Bayram'ı Kalkan'da tanıdım.
Bir küçuk butiği var, ıki yıldır ışlıyor.
Özlen Bayram, emeklı olmadan önce THY Bılgı Iş-
lem Merkezi'nde çalışmış, sonra emeklı olmuştu.
THY Andıst programcısı. llkın kurulmasına hızmetı do-
kunan dostiuklarla bağlı olduğu bır kurumdan ayrıl-
mıştı. Ayrılırken şöyle dıyordu. "20 yıl kokuşmuş bır
düzene seyırcı kalmak, hakkım olanı tsteyememek, ça-
lıştığım yerde hep yabancı kalmak emeklı olmamın
başlıca nedenı " Ozgürlük ıstıyor, ne sokakta var, ne
evde! Dostluk ıstıyor. sınırlı kalıyor. Hele İstanbul'da
yaşamak, hızla değışen ınsan yuzlen görmek. her gün
yoğunlaşan trafik karmaşasıyla karşılaşmak dayanıl-
maz gelıyor. Çevresıyle yabanlaşırken, her gun yeni
karmaşalarla karşılaşmak Değer yargılarındaki de-
ğışıklık, yabancılığı arttırıyor.
Kalkan'a gelişınin nedenlerı sadece bunlar değil,
bunalım ve tedirgınhk dort bır yanı sarıyor. Şöyle dı-
yor:
"Kurtulmak için o günlerde her çareye başvurmuş-
tum. Bu kente de yabancıydım. Ama bunalımlardan
kurtulmak ıçın beynimın yaratıcı gücünü keşfetmek
zorundaydım. Burayı seçmiş, yeni ınsanlarla karşılaş-
mıştım. Yeni dostluklar, yeni ılışkılerkuruluyordu. Faz-
la deşmeyeceğim, ancak şurasını söyleyebilırim, iş-
ler burada daha iyi gidiyor, ilişkiler daha sıcak bır ör-
tüye bürünüyor."
İno'nun nasıl bır yer olduğunu gorelim: Resmı ad-
resinı yazayım: Yalıboyu Mahallesı, No: 26, Kalkan-
Antalya.
"Burada eşya olarak özgün el becerılen, yoresel do-
kuma çeşitleri sergılenıyor. İno 'da geleneksel yaşa-
mımızda halen kullanılmakta olan dokumalar satılıyor.
Bunlan satarken de dokumanın tanhçesınden, gönü-
muzdekı kullanım bıçımıne kadar gereklı bılgıler edı-
nıliyor. Bunlar halı, kilım gıbı satılıyor. Buyuzden müş-
terılerim aynı zamanda dostlanm oluyor Bu umulma-
dık dostluklar sıcak tutuluyor. Karşılıklı bıtkı çaylan ıçi-
yor, söyleşilerımıze kaldığımız yerden devam ediyo-
ruz. El becerılen ve yoresel dokumalarda olduğu gı-
bı bir şeyler uretirken, bır şeyler de gelıştıriyoruz."
Özlen Bayram, 20 yıl THY'de çalıştıktan sonra şim-
dı Inolu dukkânında yazın çalışıyor, kışın Istanbul'a
gelıyor. Mutlu ve katılımcı bır yaşamın içınde dolaşı-
yor. THY'nın işlem merkezınde programcı olarak yap-
tığı işi sevıyor, fakat ış emeklı olduktan sonra. orada
kalıyor.
Kalkan, butunleşerek sığınılan bir yer; kıminle otu-
rup konuşursanız bıroyküyle karşılaşıyorsunuz. Her-
kes öyküsüne sarılıyor. bağlı kalıyor
Buradakılenn, kım olursa olsun. ılerde söylenceye
donuşecek bir oyküsu var. Bır İno yazısından ulaştı-
ğımız bır yer var; zaten Ege ve adaları bır efsane
(söylence) üstünde oturmuyor mu?
B L L M A C A SEDAT \AŞAYAS
SOLDA\ SAĞA:
1/Yemeklıktahıl..
Bırasıtlebırleşın-
ce tuz oluşturan
madde 2/ Hara-
ret.. Japon edebı-
yatında "günlük"
türüne venlen ad.
3/ Kışısel duygu- 5
lann esın yoluyla
coşkulu ve etkıli 6
anlatımı.. Bır
renk. 4/Bırtürka-
lın ve kaba ku-
maş... Bayağı. 5/
Şarkı, türkü... Bir
1 2 3 4 5 6 7
şeyı vapıpyapmamava karar
veıme gücü. 6/Canlılan ben-
zerlık ve farklılıklanna gore
sınıflandıran bılım. 7/ Boru se-
sı... Bir spor dalı. 8/ Çocu-
ğuneğitım veöğretımıyleıl-
gılı erkek 6akıcı.. Adlan sı-
fat yapmakta kullanılan bır
yapım ekı. 9/ Torba bıçımın-
de yoraan çarşafı.
YLKÂRIDAN AŞAĞIY \:
1/ Bagırıpalkışlayarak beğe-
nisinı belırtme. 2/ Isyankâr.
Güneydoğu Asva'da yetışen \e mobılya yapımında kulla-
nılan bır cıns kamış. 3/ Cılız. zavıf. Genellıkle tahıl ölç-
mede kullanılan bır ölçek 4/ Lev leğe benzer bır kuş Tu-
zağa düşürülen şey. 5/ Argoda rakıya venlen ad. 6/ Paro-
la. Gemılerde türlü ışlerde kullanılan bır tür demır halka
II Berkelyum elementının simgesı. . Yunan mıtolojısınde
Afrodit'ın gözdesı olan güzel delıkanlı 8/ Yüksek okul. 9/
Kılıme benzer. renklı ve motıflı uzun volluk... Ad.
en iyi fngilız blues gıtarcısı."
ith, Blues & Rhythm Magazıne
unun tartışılmaz lideri."
Gıutar Magazıne 1991
Rezervasvon 0212 243 68 23 - 0 212 244 25 58
AKŞEHİR ASLİYE HUKUK
MAHKEVIESİ'NDEN
Dos>aNo. 1995 42
Davacı Zeynep Kamuran \ekılı \\ Semıh Eran tarafından
da\alılar Mu>tafa Yıldırım \e arkada^tan alevhıne açılan taz-
minul da\aMnda.
Mahkemeden \ cnlen karar Yargıtjv ca bozularak ude cdıl-
mış da\a dosyası re'sen \emlenerek bugüne kadar adresı bel-
lı olmavanda\alıSelahattınZengın'e\enılemedcnsonrakıdu-
ru^ma gununun teblıgıne karar \enldığındcn.
Da\alı Selahattın Zengın'ın 2
7
l(ı IW5 gunü saat 9'da ya-
pılacak olan nıahkemedc hazır bulunnıası \cva yokluğunda
da\ ay a de\ am edılecegı hu^usu boznudan ^onrakı duruşma gü-
nunun teblığı ycnne kjım olak uzcre ılan olunur Basın' 26(K 1