03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 OCAK 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Dövinedeler' için yasa önerisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Emlakbank'tan dövize endeksli kredi alanlann borçlanm dûzenleyen yasa önerisinin, bazı milletvekillerinı de kapsaması nedeniyle katnuoyundan gelen tepkiler üzerine ANAP. tüm 'dövizzedeler'i kapsayan yeni bir yasa önerisi hazırladı. ANAP Grup Başkanvekili Hasan Korkmazcan tarafından dün TBMM Başkanlığına sunulan öneride, dövize endeksli kredi kullananlann borçlannın l Ocak 1994 tarihindeki resmi kur ûzerinden Türk Lirası'na çevrilerek memur maaş artısına endeksli artış oranlanyla 7 yılda ödenmesi öngörülüyor. SSK'nin gideri gelirîni aştı •ANKARA (AA) - Sosyal Sigortalar Kurumu'nun 1995 yılı içinde 154 tnlyon 267 milyar lira gelinne karşılık, 182 trilyon 357 milyar lira harcama yapması beklenıyor. Kurumun bu yıl içinde elde edeceği 154 trilyon 267 milyar gelirin 20 trilyon lirası Hazine tarafından karşılanacak. Kurumun 1995 yılı içinde 144 trilyon 612 milyar lira prim tahakkuklan karşılıgında. 117 trilyon 530 milyar lira prim geliri sağlayacağını beîirten yetkililer, personele ise toplam 15 trilyon 643 milyar lira ödeneceğini söylediler. Canevi yme YASffl Başkanı •Ekonomi Servisi - Yabancı Sermaye Koordinasyon Demeği'nin (YASED) 14. Olağan Genel Kurulu'nda Yönetim Kurulu Başkanlığı'na Yavuz Canevi yeniden seçildi. YASED Başkanı Canevi, 1995vel9%"danitibaren yabancı sermaye gırişini gümriik bırliği çerçevesinde ele almak gerektiğini kaydederek bu konuda hükümetin ilgili organlan ile yoğun temaslar içinde olduklannı belirtti. Türk ekonomisi içinde özel sektörün giderek önem kazandığına da deginen Canevi, YASED olarak fazla ses getırmemenin üzüntüsü içinde oldukfannı kaydetti. Köppü gelîrleri 2.3 trilyon • ANKARA (AA) - tstanbul Boğaziçi ile Fatih Sultan Mehmet köprülerinden geçiş yapan arçlardan sağlanan gelir, geçen yıl, önceki yıla göre yüzde 141.2 oranında artarak 2 trilyon 318 milyar 121 milyon liraya ulaştı. Köprülerden önceki yıl 960 milyar 998 milyon lıralık geçiş ücretı saglanmıştı. Bayındırlık ve lskân Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre 1 Ocak - 31 Arajık 1994 tarihleri arasında. iki köprüden 90 milyon 385 bin 830 araç, her iki yönde geçiş yaptı. TPAO, Batman'daki arsalarını satıyor • BATMAN (AA) - TPAO Bölge Müdürlügü, Batman'daki arsalannı satışa çıkardı. TPAO yetkilileri, değışik yörelerdeki toplam 10 parsel arsanın 86 bin 174 metrekare ölduğunu belirterek, satış sonucu, yaklaşık 35 milyar lira gelir elde edeceklerini söylediler. Yetkililer, kapalı zarf usulüyle satışa çıkanlan arsalann ihalesinin. 31 ocakta Bölge Müdürlügü Toplantı Salonu'nda yapılacağını bildirdiler. Sevinçliyiz, çünkö, uluslararası ödül kazandık. Akşamlarda nostaljiyi, dans müziğıni, tangoyu bizimle yaşayabilirsiniz. Cumartesi 15.00'tedanslı matinelerimiz devam ediyor. GflTIRestaurant Cafe - Bar Tel.: 2510000 Fax: 2527580 Türkiye için kredi musluklannın açılması, CHP-SHP kurultayından çıkacak sonuca bağlandı IMF de 4 28 Ocak'a endeksliESRAYENER EMLAK BİLGİ BANKASI Tlf (242) 2Aİ, 49 95 -242 48 12 Fax:(242) 242 37 33 ANTALYA ANKARA - SHP ile CHP arasında 28 ocakta yapılacak bütünleşme kurultayı- nın hükümetin geleceği açısından dogu- racağı sonuç. Uluslararası Para Fonu (IMF) ve yabancı bankalarla yapılacak anlaşmalarda daetkili olacak. IMF yetki- lilerinin, yenı niyet mektubunda >er ala- cak ekonomik kriterler ve istikrar önlem- lerinin son şeklini alması için kurultayı bekledikleri bildırildi. Hazine yetkilileri, lMF'nin. kurultayda SHP Genel Başka- nı Murat Karayalçın dışında bır adayın birleşik partinin lıderliğine seçilmesi du- rumunda. hükümet değışikliği \eya er- ken seçimın gündeme gelebileceği endi- şesı taşıdığını belirttiler. ABD'de IMF yetkilileri ve sendik^s- yon kredisi için yabancı bankalarla top- İantı yapan Hazine Müsteşan Ayfer Yıl- •IMF, yeni niyet mektubunda yer alacak kriterler ve istikrar önlemleri için 28 ocakta SHP ile CHP'nin birleşme kurultayından çıkacak sonucu bekliyor. Hazine yetkilileri, IMF'nin, kurultayda Karayalçın dışında bir adayın seçilmesi durumunda, hükümet değişikliği veya erken seçime gidilebileceği endişesi taşıdığını belirttiler. maz da görüşmelerin 28 ocaktan sonra devam ettirilmesi yönünde yanıt aldı. Türkiye'ye yaklaşık 500 ile 750 milyon dolar arasında sendikasyon kredisi ver- meyi düşünen yabancı bankalann da hü- kümetin sürekliliği konusunda Başbakan Tansu Çiller' i arayarak doğrudan temas kurmaya çalıştıklan öğrenildi. •*Stand-b>" kredisinin 3. dilimi için aralık ayında Türkiye'ye gelen IMF he- yetinin, 1995 hedeflerini "gerçekçi" bul- mayarak anlaşmayı onaylamaması üzeri- ne. yeni ekonomik kriterleri hazırlayan hükümet, koalisyonun sürekliliği konu- sunda da dış piyasalarda güven tazelcme- ye çalışıyor. Sendikasyon kredileri bekliyor Hazine yetkililen. 500 milyon dolar ile 750 milyon dolar arasında toplu olarak verilecek sendikasyon kredisi için görüş- me yapılan 5 yabancı bankanın, 28 ocak- ta toplanacak birleşme kurultayından çı- kacak sonuç konusunda endişe taşıdıkla- nnı belirttiler. Bankatemsilcilerine, Baş- bakan Çiller'in, "Seçim 19%'da yapıla- cak. Ekonominin koşullan erken seçimi kaklırma/" yolundakı sozlcnnı ılcttikle- rini anlatan yetkililer. "Ancakbankacılar kunu hakkında bilgi alabilmek için Sayın Başbakanımı/Ja düzenli teMon görüşme- si yapmaya çalışarak, erken scçim »Ima- yacağı konusunda güven istiyortar'" açık- lamasını yaptılar IMF ve yabancı bankalarla görüşme yapmak uzere ABD'de bulunan Hazine Müsteşan Ayfer Yılmaz" ın da "28 ocak ta- rihine kadar bekle" yanıtı aldığı öğrenil- di. Yetkililer, IMF'nın, kurultay sonucun- da Karayalçın dışında bir genel başkan .seçilmesi durumunda, erken seçime gidi- lebileceği endişesi taşıdığını belırtirken. "Olası bir erken secim, niyet mektubun- da yer alacak istikrar önlemlerinin ağır- laşmasına neden olacakür'" değerlendir- mcsıni yaptılar. Cumhuriyet Oazetesı Turkocağı Cad 33/4 1 Cağa/oğ/u/ISTANBUL TEL: 512 OS OS FAX. 514 O7 S1 Yüzde 700'lük 'gecikme' faizi Tüketicinin takdir ettikleri Vestel'de müşteri memnuniyeti 1 990 yılında Vestel yetkili satıcısından satın aldığım Diamond 55 ekran televizyonumun tüpü arızalandı. Vestel ürünlerinın garanti süresi 3 yıl olup garanti süresinin bitiminden sonra da 2 yıl geçtiğinden onarımı mümkün olmayan tüpü, ücretini ödeyerek değiştirmem gerekiyordu. Veskom yetkılileriyle yaptığım görüşmelerde televızyonun tüpünün daha uzun ömürlü olması gerektiği ve böyle bir sürede meydana gelen bu arızanın olağandışı bir durum olduğunu belirttim. Veskom yetkilileri soruna olumlu yaklaştılar ve televizyonumun tüpü ücretsiz olarak değıştirıldi. Zeki Kar/İSTANBUL C aprtol'deki Lee mağazasından oğlum kredi karti kullanarak bir pantolon almış. Yapılan alışverişten daha sonra haberim oldu. Ödemeleri bu nedenle aksattım. 2 milyon liralık alışveriş için bize 8 milyon liralık fatura yolladılar. Yeni Demokrasi Hareketi'ne soyunan Cem O kurumuzun şikâyetini Benkar Kart Hizmetleri AŞ'ye bildirdim. Benkar'ın 1994 yılı içinde uygulamış olduğu gecikme faız oranı aylık yüzde 13.4 ile yüzde 20 arasında değiştiğini söyleyen yetkililer, gecikme faiz oranlannı caydırıcı olabilmesi için piyasa koşullarının üzerinde tuttuklarını hatırlattılar. 1 Ekim'den itibaren yeni bir sisteme geçtiklerini söyleyen yetkliler, "Gecikme faızini kademeli olarak hesaplaı -ya başladık. Son ödeme tarihinden itibaren (1-5)gün gecikmeli olarak yapılan ödemelere yüzde 4 faiz, (6-10) gün gecikmeli olarak yapılan ödemelere yüzde 8 faiz uyguluyoruz. Bunlara KDV'de ekleniyor. 10 gün içinde ödenmeyen tutartara ise yüzde 20 artı KDV uyguluyoruz"üiye konuştular. Lee Card sahibi Yüksel Çilekara'nın 20 mayıs 1994'de 1 milyon 715 liralık alışveriş ettiğini beîirten yetkililer, "O tarihteki sisteme göre alışveriş bedeli ûzerinden yüzde 19 artı KDV oranında vade farkı uygulanarak, hesap bîtdirim cetvelleri kendisine Boyner'e ait olan Benkar'da faiz adı altında yıllık yüzde 700 lere varan gecikme faizi alınryori Yıllık yüzde 700'lere dayanan bir faiz yükü bindiriKyor. 2 milyon 80 bin liralık bir borç nasıl 8 milyon liraya yükseltilebiliyor. Yüksel Çilekara/İSTANBUL gönderildi" diye açıklama yaptılar. Benkar yetkilileri, Yüksel Bey'e, haziran, temmuz ve ağustos tarihleri arasında ödeme planlan çıkarttıklannı bildirerek, borcun 2 milyon 89 bin liraya çıktığını hatırlattılar. Düzenli olarak hesap bildirim cetveli yolladıklannı söyleyen yetkililer, 1 kasım tarihine kadar hıç ödeme yapılmadığını hatırlattılar.Yüksel Bey ile ilgili alacak dosyastnın hukuk servısine intikal ettirilme aşamasında iken ilk ödeme yapıldığını açıklayan yetkililer, "4 ay ödeme yapılmaması halinde hukuk servisine devredilmesi gereken borç tutan, müşterimizin son anda yapmış olduğu ödemeden dolayı iyi niyet görülmesi nedeniyle bir süre daha bekletildi" dıye konuştular. Kredi kartlan alışverişlerde bir takım kolaylıklar getiriyor ama, uygulamayla ilgili bazı noktaların tamamen bilinmemesi tüketicinin ateyhine sonuçlar doğuruyor. Benkar'ın faiz oranlarından haberdar olmayan okuyucumuzun şikâyeti bu konu için iyi bir örnek teşkil ediyor. Dunyanın en çok konuşulan cep telefonları ERICSSON GH 337 Dunyanın en küçük, en sağlam cep telefonu. Sadece Ericsson' da bulunan koruyucu metal çerçeve ile darbelere dayanıklı. ERICSSON GH 198 Dünyanın en güçlii cep telefonu. 30 saat bekleme ve 3 saat konuşma süresi ile rakipsiz. ERICSSON GH 198 FUP Dünyantn en kuHanışlı cap telefonu. M tcapalıyken , '^iime irnkâ- üekleme vı ,t konuşma sCı. A-»» ''" Genel DMrffiStörier ~ ,^- GEN - PA Genal Pazarlama San. ve Tıc A.Ş. (0212) 28T17 17 (10 hatl KVK Mobıl Telefon Sistemlen A.Ş Tel (0216) 410 85 00 (6 hatl - 373 40 26 * Almanya'da 23 cep telefonu markası arastnda Ericsson GH 198 ve GH 337, ılk iki sırayı alrruştır. (Funksehau deroîst) GH 198 FLIP CEP TELEFONUNDA BENCE İZZETTİN ONDER Şanssız Dönüşüm: 24 Ocak... 24 Ocak Kararları ûzerinden 15 yıl gibi oldukça uzun bir süre geçtikten, bu politikalara hâkim zihniyet ve böylece ortaya çıkmış olan yapıyı daha net gördükten sonra, bu- gün oldukça sağlıklı bir değeriendirme yapmak olasıdır. 24 Ocak; ekonomik altyapının dayattığı, fakat dönemin hâkim güçlerince toplumun aleyhine alınan ve bu açıdan oldukça talihsiz kararlardır. 24 Ocak Kararları, yaşadığımız biçiminde gerçekleştirilmese idi, Türkıye'nin dışa açılma- sı daha sağlıklı bir biçimde sağlanabilırdi. Kaldı ki 24 Ocak Kararları ile yaşanan onca tahnbata rağmen, dışa açılma ve döviz sorununun çözümünde ileri sürüldüğü kadar me- safe de kat edilmemiştir. 24 Ocak Kararlan ile kamu kesimi çökertilmiştir. Çıkar çevrelerinin siyasal kararlara hâkim olması sonucunda, inanılmaz teşvikler, kamu harcama ve gelir sistemini boz- du, kamu açıkları büyümeye başladı, faiz ödemeleri bır tü- mör gibi büyüyerek gerçek kamu hizmetlerini sıkıştırdı. Bu- gün devlet, ancak personel maaşı ve faiz ödemesı yapan bir araç haline gelmiş bulunmaktadır. Faiz ödemesi yapar- ken borçlanan devlet, tüm vücudunu fınans canavanna kaptırmış bulunmaktadır. 24 Ocak Kararlan ile gerçek üretici kesimin gelişmesi en- gellenmiştir. Özel kesim, devletten sağladığı finansal kay- naklarla, kendi açığına kamu kesimi açığı görüntüsü verir- ken oluşturulan yüksek faiz ortamında, sermayenin üreti- ci alanlardan finansal alana kaymasına neden oldu= Böy- lece, yetersiz bir üretici kesim üzerinde, oldukça şişkin bir finans kesimi yükselmeye başladı. Planlama kavramının or- tadan kaldırıldığı ve hemen her şeyın günlük piyasa karar- lan ile yürütülmeye çalışıldığı bir ekonomide görüşler de kısalınca, akıl almaz bir borsa/finans pıyasası furyası aldı yürüdü. Birtakım ınsanların günlük geçim kaynağı haline gelen bu piyasa, sadece gönüllü tasarruflardan beslenme- si nedenine de bağlı olarak toplam tasarruflarda ciddı bir kanama yaratarak tasarrufların ıstenen düzeyde artışını gerçekleştıremedı. 24 Ocak Kararları, zamansız finansal liberalizasyon so- nucunda, ekonomiyi dış mali sömürüye açtı. Ihracat faali- yeti, basiretlı bır piyasa araştırmasına dayandınlmadığı gi- bi, ıhracatçı kesim ile üretici kesimler arasındaki gerekli ko- ordinasyon da sağlanamadığından, 1980'lerin ikinci yarı- sında, parlak dış kazanç görüntüsü kararmaya başladı. Iş- te bu süreç, yaygın olarak bilinen, değerlendirılmiş TL ve yüksek faiz politikası ile aşılmaya çalışıldı. Merkez Banka- sı'nm uygulamaya koyduğu 'para programı' ve konverti- bilite kararı, finansal serbestleşmenin yağlayıcılan olunca, Türkiye yapay bir döviz cennetine dönüştü. Aşırı değerlen- dirilmiş TL, ithalatımızı kamçılarken ihracatımızı tıkamaya başladı. Böylece Türkiye, sıkışan Batı'nın hem üretici sek- törüne hem de finans kesimine akıl almaz bir fedakârlık yapmaya başladı. Içte başlayan dolarızasyonla, Türkiye, hızla mali sömürüye ıtıldi. Finansal serbestleşmeyi, enflas- yonu denetim aracı sanan yöneticıler, aşırı basıretsizlikle- ri ile bu aracın ne denli, zamanı gelince patlamaya hazır bir nesne olduğunu kavrayamadı. 24 Ocak Kararlan toplumsal yozlaşmaya neden oldu. Sermayeye kaynak aktarmak, sadece vergi avantajlan sağ- layarak devletin çökertilmesı yolu ile değil, aynı zamanda emeğin bastırılması ve tüm topluma yük yıkılması süreç- leri de kullanılarak gerçekleştırildi. Böylece gelir dağılımı bozuldu ve fakirlik düzeyinin altına itilen nüfus oranı arttı. Bugün yaşadığımız radikal akımlann güçlenmesı olgusu, böyle bir oluşumdan ciddi destek almıştır. Gelir dağılımı bo- zukluğu yanında, hayali ihracat vb. gibi avanta kollayıcılık faaliyetlerinin de artması, toplumu moral olarak çökertti. Kamusal kararlann özelleştirilmesi uygulaması olan rüşvet, belirii bir ivme kazandı. Hızlı enflasyon, yüksek faiz, mo- nopolleşme ve düşük ücret, toplumun bir kesimini köle- leştirirken tüm toplumu yozlaştırdı. 24 Ocak olmasa idi, Türkiye, dışarı kapalı mı kalacak idi? Hayır! Zaten Türkiye, zannedildiğı gibi dışarıya kapalı da değil idi. Türkiye, o zamanki adı ile Ortak Pazar'a başvu- rusunu yapmış, Ankara Anlaşmasf nı dahi imzalamış idi. 24 Ocak ile Türkiye, dışanya, olduğundan daha fazla mı açıldı? Hayır! Görüntüyü kurtarmak için gümrüklerindiril- di, ama fonlar getdi. 24 Ocak, Türkiye'yi dışan açmada samimi miydi? Hayır. Zira, bu konuda ciddi bir takvim dahi hazırlanmadt. O ha/de 24 Ocak ne yap(ı?Türkiye'yı kapitahst âlemin mali sömürü yörüngesine yerleştirdi ve ülkeyi 5 Nisan'a ta- şıdı. Buna ilaveten, Türkiye tarihınde, 1923-29 ve 1950-58 dönemlerini kanıtlarcasına, üçüncü liberal (!) dönemin du- vara çarpışını gösterdi. Silahların gölgesınde 24 Ocak Kararlan'nı gelıştiren ve uygulayanlara karşı olmak; ekonomiyi dışa açmaya, reka- betçi piyasalar oluşturmaya, yabancı sermaye ile eşit ko- şullar içinde işbirliğine karşı olmak demek değildir. 24 Ocak Kararlan'na karşı olmak; hukuksuzluğa, plan ve program- sızlığa, avantacı çıkar çetelerine, emeği ve tüm toplumu sömüren finans dolandırıcılığına, yersiz finansal serbest- leşme ile oluşan dolarizasyona ve ülkeyi dışa kapatmaya karşı olmak demektir. Eski Tariş Genel Müdürü Oğuz Oyan Başbakan Tansu Çiller'i eleştirdi Sahte özerldiğe sert tepki ERICSSON Ekonomi Servisi- Tariş eskı Genel Müdürü Oğuz Ovan'dan sahte özerkliğe sert eleştı- ri."Özerkliğe e\et" diyen O>an. birlikleri tasfıyeye götürecek sahte bir özerkliğe karşı oldukla- nnı bildirdi. Oyan, -Birliklerin sana> ide ne işi \ar? Kooperatifçi- lik \apsinlar" anlayışınrtemsil eden başbakanın bilgi açığını ka- patarak gelışmış dünyada koope- ratiflerin asıl sanayıde çok başa- rılı olduklannı söyleyebilecek sosyal demokrat önderlere ka- vuşmak istediklerini söyledi. Bu yöndekı girişimlerin 1985 \e 1991 yıllarında ANAP hükü- metlennce denendığinı kaydeden Oyan, "DYP-SHP koalisyonun- ca tekrar gündeme getirilen bu uygulama, Sos\al demokrasi söyleminin dayanaklanndan birisi olan kooperatif mülkivet ve işletmeciliğinden SHP'nin vaz geçtiğini gösteriyor. Belki- de SHP, birliklerin tasfiyesine götûrebilecek olan bu tfir bir düzenlemeye yönelecek tepki- leri 'özerklik' söylcmiyle yu- muşatma misyonunu üstlenme- ye çalışıyor?" şeklinde konuştu Kooperatifçilığın ekonomik bakımdan güçsüzkesimlerin, pi- yasanın acımasız koşullanna kar- !>ı güçlerinı birleştirme kaygısın- dan doğmuş olduğunu beîirten Ogu/Oyan,piyasanm tekelci bir yapılannıaya doğru gittiğini ve ulusal piyasalann dünya rekabe- iıne açılmaya başladığını vurgu- layarak. "Kooperatiflerin gerek- liliği büyümüştür" dıye konuştu. ICooperatifçilığin savunma me- kanizması olarak doğduğunu bil- 'diren Oyan, "Kooperatifçiliğin doğduğu ve kalıcı bir yer edindi- ği sistem ise bazılannın sandığının aksine kapitalist sistemden baş- kası depdir" dedı. Her yıl 24-25 ocak tarihkrin- de toplanan üretici kurultayına sayılan 13'ü bulan tüm tanm sa- tış kooperatifleri (TSK) bırlıkle- n. 800" e yakın üretici temsilcisi- nın katıldığını anımsatan Oyan, "Toplanttntn resmi gündeminde çeşitli üriinler itibanyla stırunla- nn ve (jözüm yollannın tespitibu- lunuyor. Tanm satış kooperatifleri ve bunlann birlikleriy le ilgili özel me\7uann bütünüyle ortadan kaldınlması ve bunlann genel 1163 sayılı Kooperarifler Kanu- nu'na bağlanarak özerkleştiril- meleri gündeme getirilecek. Şinv di yasanın bütünüyle iptali, sanki üretkilere istediklerinden fazlası veriliyormuş \e 'sosyal demokrat bir reform" yapıhyormuş gibi su- nulabilir. Oysa gerçek durum ve gerçek niyet bu değildir. Asıl amaçlanan, başbakanın da bilgi veemelleri dogrumısunda. tannv sal desteklemeyi bütünüyledevle- tin görevleri arasından atmak, birliklerin bağlı işletmelerini ano- nim şirket biçiminde özerkteş- tirerek satılmalannı zorlamak- tır" dıye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle