Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 OCAK 1995 ÇARŞAMBA
12 DIZIYAZI
Gecekondu halkı, olanı biteni TV'den izliyor, ancak siyasal olarak etkilenmiyor
Gazeteler, TV'den daha etkiliAraştırmamızdaki son derece ilginç
bulgulardan bin, gecekondulunun dün-
yada olan bitenleri öğrendiği kaynak
olarak televızyon tartışmasız birinci sı-
radayken, üstelık gecekonduda gazete
okuyanlar yüzde 40 8 oranındayken
okunan gazeteler, televizyondan önce
gelmekte, 4. faktörde yer almaktadır.
Gecekondulu, 1991 'e göre, geliri dört
misli azalan bir kitle olmasına, araştır-
manın her aşamasında ekonomik zor-
luklannı ifade etmesine ve 1994 Tür-
kiyesi'nde en önemli zorluk olarak eko-
nomik sonınlann olduğunu bilmesine
rağmen, oy verirken geliri arka plana
atabılmiştır.
Gazete okuma durumu, medeni du-
rum kadar güclü bır değışken olarak
hatasız ve sapmasız bir özellik göster-
mekte, gazete çeşıtleri de 4. faktörde
yer alan değişken olmaktadir. Gazete-
lerin başa geçme nedeninı, özellikle er-
keklerin okuyarak \e kahvelerde tartı-
şarak bunu eve taşıdıklannı, evlılerin
çoğunlukta olduğu ve eşlerin birbirinin
oyunu etkiledığinı gecekondudaki göz-
lemlerime bağlı kalarak söyleyebılirim.
Ötekı partıler grubu -gelır düzeyi,
Refah gnıbuna göre daha düşük saptan-
masına rağmen- hem daha fazla gaze-
te okumakta hem de bu işlemı daha dü-
zenlı sürdürmektedır. Buradakı gazete
okumaya ilişkin bulgu, gelir düzeyin-
de de bır soru işareti doğurmaktadır
•Gecekondulunun dünyada olan bitenleri öğrendiği kaynak
olarak televizyon tartışmasız birinci sıradayken, üstelik
gecekonduda gazete okuyanlar yüzde 40.8 oranındayken okunan
gazeteler, etki açısından televizyondan önce geliyor.
•Refah Partisi'ne oy verenler grubunda gazete okuduğunu
söyleyenlerin yüzde 36'sının her gün gazete okuduğu ve en çok
okunan gazetelerin Türkiye, Milliyet ve Hürriyet olduğu görülüyor.
•Öteki partiler grubunu seçen ve gazete okuduğunu
söyleyenlerin yüzde 40.8'i her gün gazete okuyor. Bu grupta her
gün okunan gazetelerde ilk üç sırayı, Cumhuriyet, Sabah ve
Hürriyet gazeteleri alıyor.
Gelir düzeyini daha yüksek algılayan
Refah grubu ya gazete satın almayı eğı-
tim düzeylerine paralel olarak daha
lüks görmekte, ya sahip olmaya başla-
dıklan dünya gflrüşü nedenıyle gerek-
siz görmeye başlamaktadırlar. Gelırdü-
zeylerini yüksek algılasalarda bu gün-
lük yaşantılanna yansımadığı için şim-
dilık "kanaat eönek"ten başka bir şe-
ye yarayamaz
Kim, neyi okuyor?
Refah grubunda gazete okuduğunu
söyleyenlenn yüzde 36'sının her gün
gazete okuduğu. çeşitlı zamanlarda
(hafta içi ve hafta sonu birlikte) en çok
okunan gazeteler Türkıye, Milliyet,
Hurnyetolmaklaberaber.hergün oku-
nan gazeteler. Milliyet. Zaman ve Tür-
kiye'dir Öteki partiler grubunu seçen
ve gazete okuduğunu söyleyenlerin
yüzde 40.8'inin her gün gazete okudu-
ğu saptanmıştır. Çeşitli zamanlarda
(hafta içi ve hafta sonu birlikte) en çok
okunan gazetelerde ilk üç sırayı Sabah,
Cumhurijet ve Hürnyet; aynı oranda ve
ıkıncı sırada Milliyet almaktadır. Öte-
ki partiler grubunda her gün okunan
gazetelerde ise başta Cumhuriyet, Sa-
bah, Hürnyet gelmektedir.
27 Mart'ta oy veren ve vermeyenle-
rin birlikte incelendiği grubunun yüz-
de 38.8'i her gün gazete okumakta, çe-
şıtli zamanlarda (hafta içi ve hafta so-
nu birlikte) en çok okunan gazetelerde
ilk üç sırayı Sabah, Hürriyet, Cumhu-
riyet almaktadır Bu grupta her gün
okunan gazeteler sırasıyla Cumhuriyet,
Hürriyet, Milliyet ve Türkiye'dir.
Gazete okuyanlara hangi gazeteleri
okuduğu sorulduğunda, 27 Mart'ta oy
verenlenn yüzde 20.2'sinın devamlı
okuduğu gazete yoktur. Bu grupta Sa-
bah en çok okunan gazetedir. Sabah'ı,
Hürriyet, Milliyet izlemektedir. Oku-
nan gazeteye göre oy verilen parti de-
ğişmektedir.
Gazete parti illşklsl
RP'li grubun en çok okuduğu gaze-
te Türkiye iken, SHP'lıler Cumhuriyet,
ANAP'lılar Sabah. DYP'liler Hürriyet,
l
Araştırmanın ortaya koyduğu ilginç sonuçlardan biri de, bugüne kadar genellikle eşinin siyasal terpihinden etkilenen gecekondu
kadınının, artık daha etkin bir rol üstlenmesi ve kocasının tercihini etkilemeye başlaması.
Hemşerilikten en az etkilenen RP
Gecekondu toplumu, göç edenleri
ve ikınci, üçüncü kuşağı banndınr. Bu
araştırmada, göç edenlere kırkökenli,
ikinci kuşağa ise lstanbul doğumlu
denmıştir. Refah Grubu, ötekı partile-
re göre kır kökenlilerden daha fazla oy
almıştır.
27 Mart'ta oy verenleri göç öncesi
yerlf şim birimlerine göre sıraladığı-
mızda, Sıvas ve Giresun illerinden gö-
çenler diğer ıllere oranla daha çoktur
RP, Giresun ve Sıvas'tan daha çok oy
alırken, SHP, Sıvas ve Giresun'dan da-
ha çok oy almıştır.
Oyvermeyenler
27 Mart seçimlerinde oy vermeyen
grubun büyük çoğunluğu, lstanbul do-
ğumlulardır. Bunlar, dennlemesine gö-
rüşmelerde oy vermeme ile siyasal dü-
şüncelerinin sistem dışı olduğunu iliş-
kilendirmış ve olası birmılletvekili se-
çiminde de tav ırlannın devam edece-
ğini behrten kesimdir. Olası bır millet-
vekili seçimindekı oranlan yüzde 10.6
olmakla beraber, her nedense hiçbir se-
çım tahmin araştırmasına yansımayan
kesimdir! 27 Mart'ta oy vermeyen kit-
leyi çalışma yapılmazsa yine oy ver-
meyecek kabul edersek, oy vermeyen
•Gecekonduda, siyasal tercihlerde eşinden
etkilenenlerin yüzde 67.8'inin kadın olması beklenen bir
durumken, yüzde 32.2'lik karısının siyasal tercihinden
etkilenen erkek oranı, RP'lilerin bu konudaki "Kadınlar,
erkeklerin siyasi tercihlerini etkiliyor" savlarını
doğrulamıştır.
Sıvas ve Giresun'dan göç edenler üze- lıkta olmalanna rağmen. göreli olarak
genç nüfustur, siyasi tercihleri kalıp-
laşmamış olabilir, kaymaya yatkın ke-
simdir. Daha önceki makalelenmde
yazmış olduğum. burada aşın uçlara
kaymaya yatkın genç bir kesimin var-
lığı bu araştırmayla kanıtlanmıştır.
rinde yoğunlaşmak doğru olur Oy ver-
meyecek kitlenin olası bir seçımdekı
oranı yüzde 10.6 olmakla beraber, dı-
ğer sorular ve sisteme ait sorular dik-
kate alındığında 27 Mart'taki yüzde
13.3'lük oranın, olası bir seçımdeki
yüzde 17.1'lik kararsız grup tarafın-
dan beslenebıleceği tehlikesı görüle-
bilir. Göç öncesi yerleşim birimlerinin
bölgelere göre dağılımına bakıldığın-
da Karadenız ve Doğu Anadolu bölge-
len yoğun göç veren bölgelerdir. Re-
fah, ANAP, DYP. DSP Kâradenız; SHP
Doğu Anadolu'dan göç edenlerden da-
ha fazla oy almıştır.
lstanbul doğumlulann oylan, dıkkat
edilmesi gereken bir heterojenlik gös-
termektedir. Bunlar, başta RP olmak
üzere her partiye oy vermişlerdir. ts-
tanbul doğumlular, ikinci kuşak olmak
itibanyla gecekondu nüfusunda azın-
Hemşerüiğin etkileri
Hemşenlığın oy verme üzerindeki
etkisine yüzde ve kay kare istatistikle-
riyle baktığımızda, RP grubu hemşe-
rilikten en az etkilenen grup olarak gö-
rülmektedir Diğer gruplar da büyük
çoğunlukla etkilenmemektedirler. An-
cak faktör analizi, bu unsuru 3. faktör
olarak. tercihlerde kan-kocanın tercih-
leri etkilemede tavsiye durumlanyla
beraber çalıştığuıı göstermektedir.
Tercıhlerde kan-kocanın tercihleri
etkilemede tavsiye durumlan yıne yüz-
de ve kay kare teknikleriyle incelendi-
ğinde. kadınlann ve erkeklerin çoğu-
nun etkilenmediği saptanmıştır. An-
cak. eşinden etkilenenlerin yüzde
67.8'inin kadın olması beklenen bir
durumken, yüzde 32.2'lik kansının si-
yasal tercihinden etkilenen erkek ora-
nı RP'lılenn bu konudaki "Kadınlar,
erkekfcrin siyasi tercihlerini etldüyor"
tsavlannı doğrulamıştır. Bu konudaki
ilginç bir başka bulgu da kadınlarda
kocasırjdan etkilenenler Refah, SHP,
ANAP, DYP, DSP'liyken; erkeklerde
kansından etkılenenler Refah, SHP ve
ANAP'lılardır. DYP. DSP. MHP, CHP
ve İP'de kansından etkilenen erkek
yoktur'
Medeni durum ve gazete okuma du-
rumunun analızlere girmeyecek kadar
siyasal davranışı etkileyen unsurlar ol-
duğu görülmüştür. Evli oranı gecekon-
duda oldukça yüksektir. Dolayısıyla
hemşeriliğın ve kan-kocanın birbiri-
nin tercihini etkilemesi her ne kadar
sorularla açığa çıkmasa da analizlerle
saptanabilmektedir. Aslında. gecekon-
du ailesinde ve gecekondulunun hem-
şerilik, akrabalık ve komşuluk ılişkile-
rinde çok önemli değışımler olmasına
rağmen detay, bır başka dizıde
'verilecektir.
DSP'liler Milliyet, MHP'liler Sabah ve
aynı oranda magazin-spor gazetelenni
daha çok okumaktadırlar. MHP'lilerin
spor gazetesi okuması ile maçlardaki
tezahüratlan arasındaki ilişki, Nokta
dergısinin bir sayısında kurduğu ilişki
ile doğrulanmıştır.
Kuşkusuz her gün okunan gazetele-
rin sürekli olması nedenıyle kitleyi et-
kileme şansı daha yüksektir. Gecekon-
duya gazeteyle ulaşma yolu seçilecek-
se Refah grubu için o grupta her gün
okunan Milliyet, Zaman, Türkiye; öte-
ki partiler grubu için o grupta her gün
okunan Cumhuriyet, Sabah, Hürriyet
seçilmelidir. Ancak, RP'li-öteki parti-
lı, oy veren-vermeyen aynmlan yapıl-
mayacaksa gecekondulu seçmenden
gazete okuyanlar her gün düzenli ola-
rak Cumhunyet, Hürnyet, Milliyet ve
Türkiye gazetelerini okumaktadırlar,
dolayısıyla bu gazeteler seçilmelidir.
Gazete, haber İçin
Refah grubunda gazete okuma ne-
denleri arasında en çok haber almayı,
siyasi düşünceye uygun olma izlemek-
tedir. Öteki partiler grubunda ise gaze-
te okuma nedenleri arasında en çok ha-
ber almadan sonra, ahşkanlık gelmek-
tedir. Cumhuriyet, Milli Gazete, ve sos-
yalist ıçerikli gazetelerin beklendiği gi-
. bi can sıkıntısından ve kupon, hediye,
vb. nedeniyle seçilmediği görülür.
Haber alma her iki grupta da gazete
okumada en önemli nedendır. Ancak,
gazete okumada ikinci önemli neden
Refah grubunda siyasi düşünceye uy-
gunlukken, öteki partiler grubu için
alışkanlıktır. Öteki partiler grubunda
gazete okuma nedeni olarak siyasi dü-
şünceme uygun cevabı verenler, Refah
grubuna göre hem azdır hem de yeter-
sizdir. Ötekı partiler grubuna hitap eden
Cumhuriyet, Sabah ve Hürriyet gazete-
leri öncelıkli olmak üzere bütün gaze-
telerin okunma nedenini siyasileştir-
meleri gerekmektedir. Başka bir ifa-
deyle okuyucuya verdikleri siyasi gö-
rüş çok açık olmalıdır.
Cumhurlyet'in etkisi
Okunan gazete çeşitlen ile gazete
okuma nedenleri arasında anlamlı bir
ilişki vardır.
Eğer öteki partiler grubunu seçen ve
her gün gazete okuyanlann en çok oku-
duklan gazetelerin okunma nedenleri
incelenirse Cumhuriyet'in, gecekondu-
lu okurlannın haber, siyasi düşünceye
uygunluk nedenleriyle tercih edildiği
görülür. Haber almak için gazete oku-
yanlann çoğu. çeşitlı gazetelere dağıl-
makla beraber, daha çok Cumhunyet'i
yeğlerken, siyasi düşünceye uygun ol-
duğu için gazete okuyanlar yıne bu ga-
zeteyi seçmektedirler. Ahşkanlık nede-
nıyle gazete okuyanlann, Sabah okudu-
ğu saptanmıştır. Özel bir gazete okuma
nedeni öne süremeyenlerin satın ala-
madıklan için gazete okumadığını. ga-
zeteyı komşu, kahve, vb. toplu yerler-
de okuduğu derinlemesine görüşmede
öğrenılmiştı.
Gecekonduda okuma yazma ve daha
yukan eğitım düzeyliler dikkate alındı-
ğında gazete okuma oranı düşüktür.
Gazete okuyanlar arasında ise gazete-
yı her gün düzenli okuyanlann oranı
düşüktür. Gecekondulularda, kentliler-
de yaygm görüldüğü üzere okuma alış-
kanlığı edinmeme nedeni olarak paha-
lılığı öne sürüp sürmediği denetimli so-
rularla kontrol edilmiş, gazeteyi bulun-
ca okuyanlann ve satın alamayanlar
azımsanmayacak oranlarda olduğu gö-
rülmüştür. O halde. gecekondululann
önemli birbölümü okuyacağı halde ger
lir düzeyleri gazete ahnaya yetmediğin-
den gazete okuyamamaktadır.
S'ot: Bu araştırma, Yıldız Teknik
Üniversitesi Araştırma Fonu Genel
Sekreterliği'nin desteğiyle gerçekleş-
tirilmiştir.
Yann: Gelir düzeyi ve TV'nin
etkisi
ÇALIŞANLARIN SORULARI / SORUNLARI / YILMAZ ŞİPAL
Askerlik süresinin
kıdem tazminab
Soru ÇahşOğımız kamu kurumu, özelleştinTie kapsamına alın
dı. Özelleştirme kapsamına alınan kurumlarda doğal ola-
rak sorunlar yaşanmakta. Bu konuda benim de bir soru-
numvar.
Ben, emekli olmaya hak kazanmadan iş akdim fes-
hedildi. Askerlik borçlanması yapmıştım. Emekli ol-
maya hak kazanan ve bunu kanıtlayan arkadaşlara as-
kerlik süresinin kıdem tazminatını ödeyeceklerini söy-
lediler. Ancak, benim gibi askerlik borçlanması yapan
ve emekli olmava hak kazanamayanlara askerlik sii-
resi için kıdem tazminatı ödenmeyeceği iletildi.
Askerlik süresi için kıdem tazminatı sadece emekli
olanlara mı ödeniyor?
(Y.C.)
YANIT: Konu, 1475 sayıh İş Yasası'nın u
Kıdem Tazminaü"baş-
lıkh 14. maddesinde şöyleaçıklanmaktadır.
"•T.C. Emekli Sandığı Kanunu'na ve Sosyal Sıgortalar Kanu-
nu'aa veya yanlız Sosyal Sıgortalar Kanunu'na tabi olarak sadece
ayn ya da değişık kamu kuruluşlannda geçen hizmet sürelennin
birleştırilmesı suretiyle Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre yaşlılık
veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanan işçıye
bu kamu kuruluşlannda geçirdiği hizmet sürelerinin toplamı üze-
rinden son kamu kuruluşu işverenınce kıdem tazminatı ödenir."
Yasa, askerlik süresi de dahılolmak üzere bir ya da birden çok
kamu kuruluşlannda geçen süreler için kıdem tazminatı ödenme-
sıni, Sosyal Sıgortalar Kurumu'ndan yaşlılık, malullük aylığı ya
da toptan ödeme almaya hak kazanmış olmak koşuluna bağlamış-
tır. Konu, yargı karannda açık bir bıçimde anlatılmıştır.
(*) "'Özet: Kamu kuruluşunda calışan işçinin SSK'ye borçlan-
dığı askerlik süresinin kıdem tazminahnın hesabına dahıl edilebil-
mesi için, iş akdınin yaşlılık, malullük veya toptan ödeme amacıy-
la ışçi tarafından feshedilmesi gerekır.
(...) Karar: İş Kanunu'nun 14. maddesinin 4. fikrası hükmü, ka-
mu kuruluşlannda çalışan işçinin hizmet sözleşmesini yaşlılık ver
ya malullük aylığı, yahut toptan ödeme almak amacıyla feshetme-
si haliyle sınırlı olmak üzere, işçinin kıdeminin değişik kamu ku-
ruluşlannda geçirdiği hizmet sürelerinin toplamı üzerinden hesap
edileceğinı öngörmektedir. Görülüyor ki. değişik kamu kuruluşla-
nnda geçen hizmet sürelerinin bırleştirilmesi, kıdem tazminatının
ödeneceği tüm haller için değıl, sadece işçinin yaşlılık veya ma-
lullük aylığı ya da toptan ödeme almak amacı dışında başka bir ne-
denle feshedılmiş ise, değişik kamu kuruluşlannda geçen hizmet
sürelen bırleştirilmek suretiyle kıdem tazminatı ödenmesi sözko-
nusu olamaz. Nitekim, dairemizın yerleşik görüşü ve uygulaması
da bu doğrultuda olmuştur. Bu kuraî, Sosyal Sıgortalar Kurumu'na
borçlanılan muvazzaf askerlik hızmetı süresinin kıdem tazminatı-
nın hesabında kıdeme dahil edilmesi konusunda da aynen geçerli-
dir. Olayımızda, davacının hizmet akdi, tş Kanunu'nun 13. mad-
desi uyannca ihbar ve kıdem tazmınatlan ödenmek suretiyle işve-
ren tarafından feshedilmitir. îşçinın, feshm tarihinde yaşlılık aylı-
ğı almaya hak kazanmış bulunması (işverenin fesih yazısında da-
vaçınm emeklilik hakkını kazandığmdan söz edilse bile) onun
emekliye sevk edildiği anlamına gelmez. Çünkü, işverenin böyle
bir yetkısi yoktur. Gerçekten, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu
zorunlu emeklilik sistemi öngörmemiş, yaşlılık aylığından yarar-
lanmayı işçimn kendi isteğine bırakmıştır Işçı istekte bulunmadık-
ça, işverenin veya Sosyal Sigortalar Kurumu'nun resen emekliye
sevk yetkisi yoktur. (...)"
(Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 10.6.1993 tarih, 1992/15158 esas ve
1993/9984 karar.)
Yargı karanna göre, askerlik süresine ilişkin kıdem tazminatının
ödenebilmesi için kamu işçisinin, iş sözleşmesini kendi isteği ile
Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşlılık. malullük aylığı ya da top-
tan ödeme almak amacı ile bozmasına bağlıdır.
Kaynak: (*) Lebib Yalkın Yayınlan, Cilt AA/13, sıra no: 416
POLITIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Bir Beyaz Vagon...
Her işin bir töresi var; mafyanın da.. Mafyaya (yeraltı dün-
yası) kadın karışmazdı. Dündar Kılıç'ın kızı Uğur'un öl-
dürülmesiyle mafyanın işlerine de kadın parmağı girdi.
Varsa töre bozuldu, yoksa törenin içine kadın parmağı da
girdi. Bundan böyle mafyanın kan davalannda kadın ka-
nı da akacak.
Ekonomisinde yüzde 150 enflasyon bulunan ve başba-
kanı kadın olan bir ülkede bunlara rastlanır. Yüzde 150 enf-
lasyona savaş yıllannda bile rastlanmıyordu.
Yüzde 150 büyük rakamdır.
Böyle erişilmez rakamlarda enflasyon olursa, ülkenin
dört bir yanından açlık sesJeri gelirse, ardından darbe söy-
lentileri de gelir. Her kesim birbirini darbe söytentileriyle
korkutur.
Ülkemiz darbede de, söylentilennde de deneylidir. Kaç
tane darbe yemiş, kaç tane darbe görmüştür? Ne zaman
ki ufukta terör, anarşi, yüksek dozda enflasyon görülse,
zengini de yoksulu da darbeden söz eder. Doğaldır.
Kolay değil, kanlı kansız üç büyük askeri darbe gördük.
Gene de enflasyonu durduramadık. Enflasyon duracağı
yerde, gittikçe kabardı, gittikçe azdı. Darbeye umut bağ-
layan aklıevveller bundan sonra darbe korkusuna bel
bağlamazlar. Darbe enflasyonu kesmiyor.
Japonya'daki depremden sonra Japon mucizesi yeni-
den tazelendi. Ölü sayısının azlığı, dayanışmanın düzeni
şaşırtıyor. Halk çabuk toparlanıyor.
Dünyanın en güçlü mafyası olan Japon mafyası da işe
kanştı. Halka yiyecek, içecek, aş-ekmek, çocuklara süt-
tozu, şeker dağrtıyor.
Şimdi söyleyeceğime belki şaşarsınız.
Depremzedelere yardım töresi sade Japonya'da değil
bizde de var. Bundan yıllarca önce, Erzincan depremin-
de (1939), her taraf yıkılıp toz duman olunca Erzincan ha-
pishanesi yıkıldı. Mahpuslar sokakta kaldı. Kaçacaklan
yerde halkın yardımına koştular, ölülen kaldırdılar, yarala-
n sardılar, verilen ekmekleri paylaştılar, güzel bir dayanış-
ma içine girdiler.
Dayanışma sadece Japonya'da olmaz, Erzincan'da da
olur. O sırada hapiste olan Nâzım Hikmet de depremze-
delere maddi yardımda bulunamadığı için bir şiir yazdı.
Deprem haberleri alınınca, o dönemin Cumhurbaşkanı
Ismet Paşa yardıma koşan hapıslere kocaman bir "afe-
rin" verdi, beyaz trene atlayarak doğruca Erzincan yolu-
nu tuttu.
Beyaz vagon, o yıllann en büyük lüksüydü. Halkımız bir
küçük dedikodu yapmaktan da geri durmadı. Vakit geçir-
mek amacıyla trende kağıt oynayan Paşa için, Trende ku-
mar oynadı" dediler. Bu söylenti yıllarca sürdü.
Bu haftayı sevgili Uğur Mumcu'yu anarak geçirdik. Ci-
nayetin failleri hâlâ bulunamamıştır. Uğur'un katilleri bu-
lunmayanlar arasına girdi. Sorumlu ağızlardan dökülen
sözlere bakılırsa daha bulunacağa da benzemıyor. Her-
kes özür diliyor, bağışlanmak istiyor, meçhul caniler orta-
lıkta gezip tozuyor.
Uğur'a meçhul canilerin günün birinde saldıracağı, on-
dan da öçlerini alacaklan biliniyordu. Uğur, korkusuz bir
adamdı, söylentilere aldırmıyordu. Ancak onu koruma du-
rumunda olanlar da gerekli önlemleri almak zorundaydı-
lar. Bugün görülüyor ki korumalann aldığı önlemler pek ya-
lınkatmış. Bugün yürekten sevgilerle anıyoruz, törenler
yapıyoruz, ama bu yetmez; ona kıyanların da bir an önce
bulunması gerekir. Biz yas tutanz ama sorumlu kışilerin yas
tutması yetmez!
Devlet bu denli güçsüz mü!..
Ya halkın verdiği bir milyon imzanın gücü!.
BULMACA
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDAN SAĞA
1/ Asma, fasulye gibi
sarılgan bitkilerin tu-
tunması için yanlanna
dikilen sırık. 2/Hz.
Muhammed'i övmek
ve ondan şefaat dile-
mek amacıyla yazılan
kaside... Eski dilde bal.
3/ Osmanlılar döne-
minde Tuna ırmağında
kullanılan çektiri tü-
ründen yük gemisi. 4/
Bartın ilinin bir ilçesi...
Akıl. 5/ Rapor. 6/Telli
bir çalgı... Sürekli yer
değiştıren, göç etmekten hoşla-
nan. 7/ Üst yanı açık boru... Elma,
armut. enk gibi meyvelenn kuru-
tulmuşu. 8/ Cinsel güçsüzlük. 9/
lslamlık öncesi Türk edebiyatın-
da "atasözü"ne verilen ad... Os-
manlı ordusunda askerlik görevi-
nı bitirdikten sonra yedeğe ayn-
lan er.
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1/ Burdur yakmmdaki ünlü mağa-
ra... Iskambilde bir kâğıt. 2/ Nazı partısinin hücum kıtasını
simgeleyen harfler... Roma mitolojisinde sağlık tannçası. 3/
Kefal türünde bir balık... Püskürtü. 4/ Eski Türklerde kutsal
sayılan hekım. 5/ Maiyet memuru ya da hizmetçi. 6/Kitap ge-
tinnemiş peygamber... Bir cetvel türü. 7/Menfaat, kâr... Bir tür
tatlı çörek. 8/ Avrupa Topluluğu'nun ortak para birimi... lstan-
bul'un bir semti. 9/ Heykel, seramik gibi üç boyutlu sanatlara
verilen ad.
WSPA
Dünya Hayvanları
Koruma Derneği
İVHO IÜVF
lstanbul Veteriner lstanbul Üniversitesi
Hekimleri Odası Veteriner Fakültesi
ULUSLARARASISEMPOZYUM
"SOKAKTAKİKEDİ - KÖPEK
ve
TOPLUMSAL SORUMLULUGUMUZ"
INTERNATIONAL SYMPOSIUM
"ANIMAL WELFARE and EFFECTS on
SOCIETY CONTROL DOGS and CATS"
26 OCAK 1995 Perşembe 10 .00 -18.00
İSTANBUL
Mecidiyeköy Kültiir Merkezi Konferans Salonu
Katlıotopark 6. Katı Ali Sami Yen Stadı Yanı
MECİDİYEKÖY
Tel: (0212) 288 90 72-73 Telefax: (0212) 211 5617