02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 OCAK 1995 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Cumhurbaşkanının Meclis'i feshetme yetkisi Demokratik ve parlamenter sistemin yeni bir aksamaya uğramaması için siyasal partilerin parlamento içinde bir anlaşmaya varmalan, ülkeyi ekonomik ve sosyal bir çalkantının içine sürüklemeden, anayasayı değiştirme yönünde bir uzlaşmaya ulaşmalan gerekmektedir. Prof. Dr. BEDÎ N. FEYZİOĞLU P arlamenter sistemlerde. belırlı koşullar oluştuğun- da. cumhurbaşkanının par- lamentoyu feshederek se- çimlerın yenilenmesıni saglama yöntemini kabul eden ve uygulayan ülkeler \ardir. Türkiye Cumhunyetrnin kuruculan. I924 Anayasası'nı hazırlarken. İstiklal Savaşı'nın kahramanı Gazi Mustafa Ke- mal'e, böyle bir yetkıvı vermemışler- dır. Gazrnin bu yetkiye yaraşır olmadı- ğı içın değıl, ondan sonra gelecek cum- hurbaşkanlannın nasıl hareket edecek- lerinı bilemedıklerı ıçındır kı. I924 Anayasası'na böyle bir yetkı konulma- mıştır. Kuvvetler Bırlığı prensıbinın yenne kuvvetler dengesı esasına göre hazırla- nan 1961 Anayasası'nda, 108"ınci maddesı ile cumhurbaşkanına seçimle- nn yenılenmesı yetkisi venlmıştir. Şöyle kı, anayasanın 89. maddesıne dayanarak \enlen bir gensoru sonucun- da Bakanlar Kurulu düşürülürse ya da I04. maddesıne göre ıstedığı güven oy- laması sonucunda bu ıstek reddedılirse ve bu nedenlerle Bakanlar Kurulu 18 ay içinde ikı kez düşürülmüş \e üçüncü kez yine güvensızlik o\u venlmış olur- sa, ışte o zaman başbakan. cumhurbaş- kanından Mıllet Meclısı seçımlerının yenilenmesıni isteyebılecektır Ancak bu istek üzennedır kı, cumhurbaşkanı Meclis'lenn başkanlanna danışarak se- çımlerin yenilenmesıne karar verebile- cektir. Görülüvor kı, 1961 Anavasası. sade- ce 89. ve 104. maddesine dayanılarak Bakanlar Kurulu"nun düşürülmesi hal- lerinde cumhurbaşkanına seçimlen ye- nıletme olanağını tanımıştır. Daha ön- ce, bütçe ıle ilgıli bir yazımda belırtti- gım üzere (1) bütçenın reddedılmesi halinde hükümet düşerse, cumhurbaş- kanı bu yetkisını kullanamayacaktır. Aslında, 1961 Anayasası'nın 108. maddesinde cumhurbaşkanına tanınan seçımien yenıleme yetkisi için öngörü- len koşullann gerçekleşmesi o derece- de güç ki, yürürlükte kaldığı yirmı yıla yakın bir sürede. hiç uygulanma fırsatı olamamıştır. 1982 Anayasası'na gelince. Büyük Mıllet Meclısı seçımlerinın cumhur- başkanınca yenılenmesi yetkisi 116. maddesı ile tanzim edılmıştir. Bu maddede öngörülen koşullar. Ba- kanlar Kurulu'nun ya 99. maddeye gö- re gensoru sonucu düşürülmüş olması ya da göreve başlarken 110. madde ge- reği güvenoyu alamamış olması ya da görev sırasında 111. maddeye istınaden istedıği güvenoyunu alamadığı için dü- şürülmüş bulunmasıdır. Bakanlar Kurulu'nun bu üç şekılde düşürülmesı ve kırk beş gün içinde ye- ni hükümet kurulamadığı ya da kuru- lup da güvenoyu alamadığı takdırdedır kı, cumhurbaşkanı T. Büyük Millet Meclısı Başkam'na danışarak seçimle- rin yenilenmesıne karar \erebılecektır. Bunlara ek olarak başbakanın güven- sizlık oyu ile düşürülmeden ıstifa etme- sı ya da yenı seçılen T.B.M.M'de Baş- kan Divanı seçimınden itıbaren yine kırk beş gün içinde Bakanlar Kuru- lu'nun kurulamaması hallerinde de, cumhurbaşkanı, Meclıs Başkam'na da- nışarak seçımlerin yenilenmesine karar verebılecektır. Görülüyor ki, 1982 Anayasası, cum- hurbaşkanına seçımlerin yenılenmesi yetkısıni kullanması ıçın, 1961 Anaya- sası'nda olduğu gibı, gereklı koşullann 18 ay gıbı uzun bir süre içinde değıl, sadece kırk beş gün içinde gerçekleş- mesini yeterlı bulmuştur. Her ıkı ana- yasa cumhurbaşkanına. ülkenın hükü- metsiz kalması hallennde seçimlen ye- nıleme yetkısini tanımıştır. Son günlerde, bizzat cumhurbaşkanı tarafından \enlen beyanlara göre ana- yasada öngörülen, Meclis'i feshederek seçimlen yeniletme yetkisi, yeterli gö- rülmemektedir. Çözüm yollan Istenılen. ülkenın genel ekonomik, siyasal ya da sosyal durumu gerektırdi- ğı ve ayrıca Meclis'in kendi kendine seçimlen yenileme karan almadığı hal- lerde, cumhurbaşkanının bu Meclis'i feshederek. seçımlere gıdilmesinı sağ- layacak yetkinın venlmesidır. Bu hususta. medyada ve sıyasiler arasında ıkı görüş belırmektedır: Bir görüşe göre egemenlik kayıtsız şartsız milletın olduğuna göre. bunu temsil eden B.M.M'nin ıradesi üzerinde kinv seye ve tabiatıyla cumhurbaşkanına böyle bir yetki venlemez. Obür görüşü savunanlar ise, parla- menter sistemlerde. seçimlerin yenılen- mesi yetkısının devlet başkanına (cum- hurbaşkanına) verilmesınde hiçbır sa- kınca yoktur. Seçimler yenilenmekle ulusal egemenlik en son şekli ile yine parlamentoda belırlenecektır. Aslında, 1961 Anayasası olsun, 1982 Anayasası olsun, cumhurbaşkanına bu yetkıyi vermiştir. 1982 Anayasası yet- kinın kullanılmasını daha da kolaylaş- tırmıştır. Ne var ki, Meclis'in hüküme- te güveni devam ettikçe, başka bir de- yışle, hükümet Meclıs'çe düşürülme- dıkçe, cumhurbaşkanının resen, bu hü- kümete ve dolayısıyla bu Meclis'e gü- ven duymadığı için, seçimlerin yeni- lenmesine karar vermesi ne derecede dogru olur? Bu durumda, 'sonın'un çö- zülmesı için daha değışık seçenekler akla gelebilir. Konu, esas itibarıyla. anayasadaki hükümlerin tadilı ıle halledileccğine göre, cumhurbaşkanının seçimlen ye- nıletmesi yetkısının genışletilmesi vs. içın yapılacak anayasa değişikliğinin bir Kunıcu Medis marifetiyle ele alın- ması ve milletın anayasayı tümü ıle da- ha lıberal, daha demokratik ve daha çağdaş şekle koyabılmesı yolunun açıl- ması da bu seçeneklerden bin olabilir. Parlamenter sistem yenne "başkanlık sistemi'ne geçişe bir adım olmak üzere, yürütme yetkisinin Meclis içinden seçi- İen ve ancak Meclis'in güveni ıle göre- ve devam edecek bir hükümet sistemi yerine, halk tarafından seçilecek bir cumhurbaşkanına bağlı bir hükümet oluşturulması şekli de bir başka seçe- nek olabilir. Sayın cumhurbaşkanının, Meclis'i feshetme ya da daha hafif deyimi ile, seçimlen yeniletme yetkisinin arttırıl- ması arzusunda hangi seçeneğı öngör- düğünü belırtmesi haiınde. bu konuda düşünürler ve millet olarak daha açık bir kanıya ulaşılması mümkün olacak- tır. Aslında, parlamenter sistemlerde, cumhurbaşkanının. Meclis'i feshetme gibi bir yetkisi bulunmasa da, partilera- rası görüş farklarını hafifletme, yenı hükümetler ve koalısyonlar kurulması- na yardımcı olma. kısaca bir uzlaşma ve yakınlaşma hususunda yardımcı ol- ma işlevleri de vardır. Demokrası. bir zıtlaşma rejımi ol- maktan çok bir uzlaşma (kompromı) rejimidir (2). Cumhuriyet Halk Partisi, 1950'de o zamanki muhalefet Demok- rat Parti'nın seçim sistemınde nisbı temsil usulünün uygulanması önerisını kabul etmediği için 14 Mayıs seçimleri sonucunda yüzde 47 oy almasına kar- şın Meclis'e ancak 62 milletvekili so- kabilmişti. 1960 yılında da, ikı partıden oluşan bir komisyon nisbi temsil usulünün uy- gulanmasında mutabakata vardıklan ve muhalefette bulunan Cumhuriyet Halk Partisi Başkanı İsmet İnönü, nisan ayında kampanyasını başlattığı halde, seçime gitmek yerine Tahkikat Komis- yonu kurarak tenkil yollanna sapması 27 Mayıs ihtilaline sebebiyet vermiştir. 12 Mart 1971 müdahalesi ve 12 Ey- lül 1980 harekâtı da yine siyasal parti- lerin Millet Meclısi'nde uziasarak bir erken seçime gıdememelen sonucunda vuku bulmuştur. O halde, demokratik ve parlamenter sistemin yenı bir aksa- maya uğramaması içın siyasal partıle- nn parlamento içinde bir anlaşmaya varmalan. ülkeyi ekonomik ve sosyal bir çalkantının içine sürüklemeden. anayasayı değiştirme yönünde bir uz- laşmaya ulaşmalan gerekmektedir. Anayasa değiştirilırken, cumhurbaş- kanının Meclıs Başkam'na danışarak seçimlerin yenilenmesi hususunda ka- rar alması için parlamentoya bellı bir süre vermesi ve bu önenye karşın Mec- lıs'çe seçimlenn yenılenmesi karan ve- rilemedigi takdırde o sürenin bıtimınde bu karan cumhurbaşkanının resen ala- bilmesi hususunda bir hüküm konul- ması, parlamenter sistemi bozmadan demokratik bir rejımin devamına ola- nak verecektir. (I) Feyzıoğlu (B.N.) Cumhunyet ga- zetesı S. 2, 25.2.1970 Bütçenın reddı ve sonrası. (2) Feyzioğlu (B.N.) Çemokrasıde Uzlaşma, Zıtlaşma, Cumhunyet, 28 Şubat 1994, S. 2 TARTIŞMA Coşkun Tunçtan'ın bilgilendirmede yanlışlan C umhunyet Coşkun Tunçtan imzalı gazetesinın 7 Ocak "Akdeniz'de Tiyatro"başlıklı 1995 günlü yazıda. bılgı eksıklıklennden sayısında kaynaklanan kimi yanlış yayımlanan anlamalar yer alıyordu. Bu nedenle yaşamını Paris'te sürdürdüğü için bazı konulardakı gelişmeleri çok yakından ızleyemeyen sevgilı dostum Tunçtan gibi Cumhuriyet okurlannı da bilgılendırmek ısterim. Coşkun Tunçtan. söz konusu yazıda. Marsılya'da düzenlenen Uluslararası Akdenız Tıyatro Enstıtüsû toplantısını aktanrken, 27 Mart yerel seçımlerinin sonuçlanna da değiniyor ve Refah Partisi iktıdanna ilişkın kimi 1986 YIU VE 86/10911 SAYILI BAKANLAR KURULU KARARINA GÖRE SIGARA SAĞLIĞA ZARARLIDIR. kaygılannı dile getiriyordu. Tunçtan, bu yazıda ayrıca, "Şehir Tiyatrolan'nın ödeneğinin kesilmesi1 ", "beledivenin kiracısı olan kimi özel tiyatro topluluklannın binaJardan dışanya atılması"" gibi bırtakım bilgıler aldığını da ifade edıyor; tüm köktendıncilerin, sözgelimi Motiere'in Tartuffe'ünde kendılen gibi bir bağnaz konu edildığınden ve "tophımun aynaa" olma işlevı gördüğünden, tiyatroyla aralannın açık olduğunu belirtıyordu. Oysa Şehir Tiyatrolan'nın ödeneğinin kesilmesi ya da kısılması şöyle dursun. 1995 yılı bütçesi, bir önceki yıla oranla yüzde 100 bir artışla, 622 müyar lira olarak onaylandı ve kullanılmaya başlandı. Aynca, sanatçılann daha önce verilmeyen iki teş\ ik ikramiyesi de ödendı. Bildığim kadanyla. beledıyenin kiracısı olan hiçbir özel tıyatro kapının önüne konmadı. Sözgelimi Genco Erkal'ın Dostlar Tiyatrosu, Karaca Tiyatro'da etkinliklerinı sürdürüyor. Marsilya'daki toplantıda yer alan ve Coşkun Tunçtan'ın Refah Partisi konusundaki kaygılannı paylaşan tiyatro yazanmız İVlemet Baydur, ŞehirTiyatrolan'nın bugünkü yönetimine güven duyduğu \e belediyenin tiyatronun işleyişine hiçbir olumsuz müdahalede bulunmadığını gördüğü için Şehir Tıyatrolan'na oyun vermeme karanndan bir süre önce vazgeçti. Baydur'un yeni oyunu Tensing'in dünya prömiyeri iki ay önce tiyatromuzda yapıldı ve hâlâ sahnelerimizde dolaşıyor. Aynca yine Memet Baydur'un girişimleriyle Şehir Tiyatrolan. bu yazıda sözü edılen Uluslararası Akdenız Tiyatro Enstitüsü'ne üye olmak ve bu kurumun Türkiye merkezi olarak faaliyete geçmek üzere. 26 ocakta Cagliari'de yapılacak toplantıya Başar Saboncu delege olarak katılacak, Enstütü Başkanı Prof. Jose Monleon ve bazı yönetim kurulu üyelen de şubat ayı sonunda Istanbul'da Büyükşehir Belediyesi Kültür Işleri Daire Başkanı Şenol Demiröz tarafından ağırlanacaklar. Bu arada TartufFe'ün sahnelerimizde hâlâ oynadığını belırtmek zorundayım. Sevgıli dostum Coşkun Tunçtan'ın tartışma alanına getirdiğı genel sorunlar konusundaki fıkirlerini paylaşıyorum. Ancak gündelik pratik içerisinde bulunmadığı ve gelişmeleri yakından izleyemediğı için kapıldığı endiseyi de yersiz buluyor ve "kurunun yanında yaşı yakmamak" gerekliliğıne dikkat çekmek istıyorum ErolKesldn Şehir Tiyatrolan Genel Sanat Yönetmeni PENCERE Üçüncü Bomba?.. Bugün Onat Kutlar'ı uğurluyoruz. "Uğurluyoruz" deyince ilk çağrışımla akla gelen kişi sevgili Uğur... • Uğur'u son yolculuğunda milyonlar uğurlamıştı, se1 gibi akıyordu insanlar... İki yıl öncesinin ocak ayında, Ankara'nın ıslak ve so- ğuk bir gününde, insanların tepkisi kızgınlığın dorukla- rında dolaşıyordu. Acı ve öfke sarmalında yürüyorduk. Tabutun başında ben de konuştum. Ne söyledim?. . " Düşündüğümü... Duygulu insanlar olduğumuzu düşünûyordum, acımız da sevincimiz gibi birdenbire parlardı. Peki sonra ne olurdu?.. Sürekliliğin eytişiminde duygularımızı kantara vurduğumuz zaman, geriye ne kalırdı?.. Uğur'un ardından yürüyen milyonlarca kişi, Uğur'a la- yık olabilmek için, uzun sureli bir çabaya katılacak mıy- dı... Törenden sonra dağılıp gidecek miydi?.. Biz, Atatürk anıtına çelenk koyup şehıtlerın cenazelerine ka- tıldıktan sonra gerisıne boşverenlerden oluşan kişiler miydik?.. *n Aradan ikiyılgeçtı.. Yerel yönetımler caddelere, meydanlara, sokaklara Uğur Mumcu adını vererek kadirbilirlık gösterdiler, an- ma törenleri düzenlenıyor, açık oturumlar yapılıyor; ama, örgütlenme, kurumlaşma, bütünleşme, surekli ça- lışma yerine, didişme, bölünme, parçalanma, lafazan- lık, tembellik, boşvermişlik ağır basıyor. Duygularımız ılımanlaşınca evlı evine, köylü köyune; ortada kimse kalmıyor. • Avrupa'nın her kentinden, Anadolu'nun her ilinden Cumhuriyet yazarlarını çağırıyorlar - Gel konuş!. "^ Dünya haritası ölçeğınde Londra'dan Sydney'e değin her yerde, çağdaş kafalı insanlarımız bir şeyler yapma- ya çalışıyorlar; Anadolu'nun en olmadık, en beklenme- dik yerinde toplantılar düzenlenıyor; dostların yakınlığı, sıcaklığı, konukseverlığı göz yaşartıyor. Ne var kı bu top- lantılarla açılıp kapanan yelpazenın güçlü ve sürekli bir örgutlenmeye dönüşmektekı ikırcikli yapısı. devrımci, demokrat, çağdaş toplumsal guçlerı ülkenın yaşamında sıfıra indirgiyor. iki bomba arasında iki yıl var. Bırıncı bomba Uğur'u elimizden aldı.. Ikinci bomba Onat'ı.. > Sonra 7 .. Oturup üçüncü bombayı bekleyecek mıyiz?.. Gorünen o ki, bu gidişle ikı yıla varmadan üçüncü bomba, dördüncü bomba, beşıncı bomba vb patlaya- cak.. . i Gidişogidiş... • Bugün Onat'ı uğurluyoruz.. Kendimı Uğur'un cenaze töreninde gibi varsayıyo- rum, çelişik duygular ıçındeyim... Katil kim?.. "Faıli meçA)u/"deyipgeçebilirsiniz; ama, herkesın her şeyden sorumlu olduğu bir dünyada yaşıyoruz.. Katili bulunamayan her cinayetın sorumluluğu hepi- mizin üstünedir. Hele ilerici ve demokrat kamuoyunu bölük pörçük eden, kişısel dünyasında bireyselliğin tadı- nı çıkarmak için ortaklaşa çalışma düzenini köçümse- yen, her konuda bir ayrıma gitmenin solculuk olduğunu sananlar yok mu?. Onat'ı bugün uğurlarken, Uğur'un Onat'laştığını, Onat'ın Uğur'laştığını duyumsamıyor musunuz 7 Onlar için yalnız yakınmayı yeğlersek, üçüncü bombanın ar- dından gözyaşı dökmeye şimdiden hazırlanalım. AFA, ALAN, AYRINTI, BOYUT, CAN, CEM, ÇINAR, DÜŞÜN, E-ANAHTAR, İLETİŞİM, KAVRAM, METİS, NİSAN, PAPİRUS, PENCERE, SARMAL, SAY NÂZIM HIKMET KÜLTÜR VE SANAT VAKFI ' '• İLK ULUSLARARASI NÂZIM HİKMET ŞİİR ÖDÜLÜ ADONİS'E TÖRENLE VERİLİYOR. SEZEN AKSU GENCO ERKAL MÜJDATGEZEN AZİZNESİN ARİFSAĞ . CÜNEYTTÜREL EROL URAS ' - 14 OCAK 1995 CUMARTESİ GÜNÜ SAAT 20 00 CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU DAVETİYELER: Devlet Tiyatrolan Taksım Sahnesı. Beyoğlu Alkazar Beyoğlu Beyoğlu Kadıkoy Moda sınemalan gışelerınden ve Nâzım Hıkmet Kultur ve Sanat Vakfı'ndan (212- 252 63 14/15). 13-14 Ocak 1995 gunlerı ayrıca Cemai Reşıt Rey Gışesı'nden temın edılebılır. Köy Hizmetleri kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür SELİMÇAVUŞOCLU 71001339 sicil no'lu yazar kasa ruhsatımı kaybettim. Hükümsüzdür. EMİN ERDEM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle