Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31MAYIS1994SAU CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yardıma geldi
can verdi
•ESKİŞEHtR (Cunhuriyef)
-Anadolu
Üniversitesi'nin istimlak edip
yıktırdığı Mehmet İpek'e ait
Şirintepe Mahallesi Ömek
Sokaktaki evin
malzemelerinin tasfiyesi can
aldı. Meslek Lisesi öğrencisi
19 yaşındaki Mehmet
Güdücü. aileceçalışükları
inşaatın tasfıyesmdeçöken
duvann altında kalarak can
verdi.
Münci Kapani
ödülleri
• Haber Merkeri -Aybay
Hukuk Araştırmalan
VakfTnca düzenlenen
"Münci Kapani İnşan
Haklan İnceleme Ödülleri"
vakıfmerkeande düzenlenen
törenle sahıplerine verildi.
Yanşmanın bu yılki konusu
"Kitle İletişım Âraçlan
Karşısında Bireyin
Korunmasfna aynldı ve
konunun özelliği gereği de
lleştişim Fakültesi
öğrencilerine açık tutuldu.
Yanşmada, birinciliği A.Ü.
Hukuk Fakültesi'nden
Metin Kayaçağlayan ile
A.Ü. İleşnişim Fakültesi
öğrencisi İlkay Algediklin
ortak çahşması. ıkinciliği
Askeri Hakim Sıajyeri Kamil
Sevimli. üçüncülüğü Adli
Yargı Hakim Sıajyeri
Turgay Keskin'ın çalışmalan
aldı. Yanşmada. A.Ü
Hukuk Fakültesi öğrenciieri
Banu Kava ve Tolga
Durutunaileİ.Ü. Ileşitiş
Fakültesi öğrencisi Melek
Yel ve M .Ü. Sosyal Bilimler
Enstitüsü İleşitim Bilimleri
Ana Bilim Dalı Y üksek
lisans öğrencisi Nurhal Yel
Kavaklı da mansiyon aldılar.
Amkan üçüncü
kez başkan
• Haber Merkezi -İstanbul
Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler Odasf nın
(İSMMMO) 5. olağan genel
kurulunda Başkan Yahya
Ankan'ın ekibi, seçimleri
açık oy farkı ile kazandı.
Genel kurulda, Ankan'ın
ekibi ile iki büyük muhalif
grubun yaptığı ittifak,
oylann yüzde 64'ünü alarak
yÖnetime geldi. 2500 üyenin
İcatıldığı genel kurulda.
lSMMMO"da yeni yönetim
şöyle oluştu: Başkan Yahya
Ankan. üyeler Nail Sanlı.
Mustafa HaTputluoğlu,
Serpil Zorbozan, Numan
Sağ.
Bağ-Kup'dan
308icra
• ZONGULDAK (AA) -
Bağ-Kur Zonguldak İl
Müdürlüğü, sigorta prim
borçlanm ödemeyen 308
esnafı icraya verdi.
Zonguldak ve ilçelerinde
yaklaşık 36 bin aktif
Bağ-Kur üyesi bulunduğunu
belirten İl Müdürü Saffet
Demirbağ. üyelerine sürekli
olarak sigorta prim
borçlannı ödemeleri
konusunda uyanlarda
bulunduklannı. ancak cevap
alamadıklannı söyledi. SafTet
Demirbağ, 308 esnafın
borçlannın 3.5 milyar lirayı
aştığını kaydetti.
Emekli albay ölû
bulundu
• ÇATALCA(AA)-
Çatalca'da emekli bir deniz
albayı, evinde ölü bulundu.
Kaleiçi mevkii Karanfıl
Sokak'taki evinde yalnız
yaşayan emekli deniz albayı
HalukErtan"ı(66), 10
gündür göremeyen ve
dairesinden gelen pis
kokulardan şüphelenen
komşulan, durumu polise
bildirdiler. Daire kapısını
kırarak eve giren polis.
Ertan'ın çürümeye başlayan
cesedini buldu. Emekli deniz
albayının şeker hastası
olduğu belirlendi.
Efes 94 Tatbikatı
• İZMİR(AA)-TürkSilahlı
Kuwetleri"nin planlı
tatbikatlanndan Efes "94
Tatbikatı, 1-15 haziran
tarihleri arasında Ege
Denizi'nin uluslararası
sulannda ve hava sahasında
gerçekleştirilecek. Tatbikatta
Kara, Deniz ve Hava
kuvvetleri arasındaki işbirliği
esaslan ile çeşitli savunma
taktikleri denenecek.
PTT'nin yalnızca İstanbul'daki telefon abonelerinden alamadığı para 1.5 trilyonu buluyor
"FnintrilyonlııkyüzsüzleriHALİLNEBtLER
Özelleştirilmesi aylardır kamuoyunu
uğraştıran PTTnin "T'sinin sadece
İstanbul'da 1.5 trilyon liraya yakın
batık alacağının bulunduğu öğrenildi.
Aralannda Suudi Arabistan Prensi Ab-
dullah Al Faisal, Banker Kastelli, Kürt
İdris, Hema Traktör, İbrahim Tathses,
Turan Çevik gibi ünlülerin de bulundu-
ğu binlerce kişinin, PTT'ye olan borç-
lannı yıllardır ödemedikleri ve buna
karşın yeni telefon alabildikleri saptan-
dı.
Kurum içinde "PTT yüzsüzleri" ola-
rak adlandınlan borçlular arasında çok
sayıda ünlü isim de bulunuyor. Bun-
lann arasında hemen dikkati çekenler-
den biri de Suudi Arabistan kralivet ai-
lesinden Prens Abdullah Al Faisal...
Prens Faisal'ın 1988 yıbnda 20 milyon
lirayla başlayan ve bir türlü tahsil edile-
meyen borcu. bugün 100 milyonlu ra-
kamlarla ifade ediliyor. Prens Faisal'-
ın Türkiye'deki temsilcileriyle konuşan
PTT görevlileri, borcun ödenmesi ko-
nusunda hiçbir yanıt alamadıklannı
açıkladılar.
Faisal'ın Türkiye'deki umumi vekili
Salih Özcan'm da PTTye "borç takan-
lar" listesinde yer aldığı biliniyor. Salih
Özcan. Rabıtat-ül Alem-i İslam adlı şe-
riatçı Suudi örgütünün iki Türk üyesin-
den bin. Özcan, 1983 yılında kurulan
Faysal Finans"ın kuruculuğunu da üst-
lenmiş. Borçrekortmenlerindenbiri de
Express Gazetecilik ve Güçlü Gazeteci-
lik şirketlerinin sahibi Mustafa Küpeli.
Küpeli'nin milyarlarca liralık borçlan,
onlarca dosyayla takip edilmeye çalışılı-
yor. Banker Kastelli olarak bilinen Cev-
ler özden ve oğlu Ahmet Deha özden,
PTT'ye borçlannı ödemediği halde yeni
telefon alabilen ender kişiler. 10-15 mil-
yon liralık anaparalarla başlayan borç-
lannın kat kat faizlerinin silinmesini is-
teyen, faizler silinmediği için borçlannı
ödemekten kaçınan Kastelli. bir PTT
yetkilisini, "Siz yıllarca faizden para ka-
zanan biri olarak nasıl alacağımızın faiz-
lerinin silinmesini istersiniz" sorusu üze-
rine. "Btzim temel kuralunız faiz ödeme-
mektir" yanıtını veriyordu.
Bir kamu bankasını dolandırmak
savıyla hakkında çok sayıda dava açılan
Eska Holding"in. PTT'ye de yüklü mik-
tarda borç taktığı belirlendi. Unlühaya-
li ihracatçı Turan Çevik, 50'nin üzerinde
takip dosyasının muhatabı Hema Trak-
tör, İSKI müteahhitlerinden Suzi Er-
tem, Toros Havayollan, İbrahim Tatlı-
ses'in Tatlıses Turizm adlı otobüs fir-
ması, kamuoyunda kendisini Şeyh Bedii
olarak tanıtan Bedii Cihaner, Abdi
Ipekçi davasına adı kanşan müteahhit
Mustafa Kemal Derinkök, Star televiz-
yon kanalının avukatı olarak tanınan
Münci İnci, hayali ihracata kanştığı be-
lırlenen Süzer Elektrik. PTT'nin peşin-
den koştuğu borçlulardan bazılan.
İstanbul'daki binlerce borçlunun peşin-
den 18 avukat koşuyor. PTT'nin para-
lannı kurtarmak için çalışan avukatlar-
dan her biri 5 bin ile 7 bin 500 arası dos-
yaya bakmakla yükümlü olduğu için de
işlemler her gün biraz daha gecikiyor.
THK: Türkiye'yeHizmetKurumu
Kurban derisi nedeniyle şeriatçılann hedefı olan Türk Hava Kurumu, gelirini ülke yaranna kullanıyor
CENGİZ YILDIRIM
Mustafa Kemal Atahîrk'ün
isteğiyle 1925 yılında kurulan
ve ayakta kalan birkaç kurum-
dan birisi olan Türk Hava Ku-
rumu (THK). kuruluşundan
sonraki ilk 10 yılda halkın bağı-
şlanyla 351 adet uçak satın aldı
ve bunlan Türk Hava Kuvvet-
leri'ne bağışladı. THK. Sılahlı
Kuvvetler personelinden 4 bine
yakın paraşütçü, bine yakın
planörcü ve çok sayıda modelci
yetiştirdi. THK, birçok faaliye-
tinin yanı sıra oımanyangınlan
na müdahale ediyor, havadan
lanmsal ilaçlama yapıyor vc
denizleri kirleten gemileri belir-
liyor.
Kurban derisi ve bağırsağı
toplamada "tek yasal kuruluş"
olan THK, deri toplama kam-
panyasında. "tarikatçı örgütle-
rin" saldınsına uğradı. Ha-
vacılığın önemini yıllar önce-
sinden gören Atatürk'ün iste-
ğiyle 16 Şubat 1925 yılında ku-
rulan Türk Hava Kurumu.
1935yılınadektoplam351 adet
uçak satın alarak bunlan Türk
Hava Kuvvetleri'ne bağışladı.
Türkkuşu Genel Müdürlüğü'-
nün açılmasıyla ha\acılık faali-
yetlerini kendi bünyesinde sür-
dürmeye başladı. Türkkuşu
Genel Müdürlüğü bünyesinde
kurulan uçuş-planör-paraşüt ve
model uçak okullannda gençle-
re havacıhk eğitimi vermeye
başladı. Söz konusu egitimler,
1935 yılından günümüze dek
aralıksız sürüyor.
Silahlı KuYvetler'e katkT
1991 yılından itibaren her yıl
Kara ve Hava Harp Okulu öğ-
rencileri ile astsubay hanrlama
okullan öğrenciieri paraşütçü
ve model uçakçı olarak THK'-
ce yetiştirilerek Türk Silahlı
Kuvvetleri'ne kazandınlıyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin
uçaksavar eğilimlerinde THK
model uçaklan ve öğretmenleri
kullanılıyor. Türk Silahlı Kuv-
vetleri'ne yapılan destek çerçe-
vesinde. 1992 yılında Hava
Harp Okulu'na ilk kez alınan
56 bayan öğrenciye eleminas-
yon uçuşu yaptınldı. THK'ce;
1992'de 1146, 1993'te 780,
1994'te de 1483 olmak üzere Si-
lahlı Kuvvetler personelinden
toplam 3 bin 309 paraşütçü.
833 planörcü ve 45 kişi de mo-
del uçakçı olarak yetiştirildi.
Yangın-ilaçlama-gözlem
Türk Hava Kurumu, havacı-
lık eğitimlerini Türkkuşu/Eti-
mesgut Tesisleri, İnönü Eğitim
Merkezi, Akşehir Eğitim Mer-
kezi ve Efes Eğitim Merkezi ol-
mak üzere dört ana merkezde
yapıyor. Kurum. sportif amaçlı
havacıhk kurslannın yanında
ormanlanmızın söndürülmesi-
ne müdahale ediyor. zirai ilaç-
lama (ot. süne. pamuk. sinek,
zeytin) yapıyor ve denizlerimizi
kirleten gemileri belirleyerek
ülke ekonomisine büyük katkı-
da bulunuyor. THK'ce. 1991
yılında İzmir ve Çanakkale böl-
gelerinde 768 saat, 1992 yılında
113 saat, 1993 yılında ise 736
saat olmak üzere toplam 1617
saat uçuş gerçekleştirilerek or-
man yangınlannın söndürül-
mesine müdahale edildi.
1989-1991 döneminde yılda
ortalama 800-900 bin dekarlık
alanda yapılan zirai ilaçlama.
1991-93 döneminde 1 milyon
dekar seviyesi üzerine çıkanldı.
1993 yılında 644 saat uçuş ger-
çekleştirilerek 1 milyon 180 bin
225 dekarlık zirai ilaçlama
yapıldı ve havadan 1 milyon
979 bin 560 litre ilaç atıldı.'Bu
ilaçlamanın 75 bin dekan. Ku-
zey Kıbns Türk Cumhuriyeti"-
nde (KKTC) gerçekleştirildi.
Denizlerimizi kirleten ge-
milerin tespiti, 1993 yılından iti-
baren Turizm ve Içişleri ba-
kanlıklan ile ortaklaşa THK
uçaklan (doğal afet, hasta-
yaralı. organ nakli) ile yapılı-
û t n ı ı h ı ı l l i ı K ı r ı K ı i v i i h > r l i
J a
P °
n F e s t i v a l i 1 9 9 4 ö n c e k i
8"" >
a
P
d a n
Şenüklerle sona erdi.
I S i a U D U l I U i a n D U y U i e a i Türk-Japon Kültür Demeği tarafından düzenlenen festivalin son
gününde Dragon Dansı, Shanshan Kasa Odori, Taiko Davullan. Hanagasa Odori, Awa Odori. Akeade Higan Jishimai ve Su-
dama Kai Genji Taiko adlı dansları sunan Japon halk dansları ekipleri ayrıca Dolmabahçe Sarayı'nda onurlarına verilen yeme-
ğekatılarakgeceyansınakadareğlendiler.(FOTOĞRAF: YILMAZKARABACAK)
yor. 1993 yılında Çanakkale
Körfezı'nden Adana'nın Yu-
murtalık Koyu'na dek kıyı şeri-
dimiz THK uçaklannca hava-
dan kontrol edildi. Temmuz-
eylül aylan arasında günde 4
sorti olmak üzere toplam 1 mil-
yon 449 bin 50 saat uçuş yapıldı
ve denizlerimizi kirleten gemiler
kamera ile belirlenerek Sahil
Güvenlik'e bildirildi.
THK. bu çok masraflı olan
havacllık hizmetlerini devlet
bütçesine yük olmadan yalnı-
zca hayırsever yurttaşlann
bağış ve yardımlan ile kurban
derisi, bağırsak, fıtre ve zekat
gelirlerinden elde edilen gelirle-
rin yüzde 4O'ı ile yapmaya
çalışıyor. THK, gelirinin yüzde
25'ini Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Vakıflanna, yüzde
15"ini Kızılay'a, yüzde 15'ini
Çoçuk Esirgeme Kurumu'na
ve yüzde 5"inı Diyanet Vakfı'na
veriyor. THK. gelir toplarken
yaptığı masrafîan, gelirinin
yüzde 10'unugeçememektedir.
İslahiye Sulh Ceza
Mahkemesi yargıladı:
İzinsizderi
toplamaya
hapiscezası
İSLAHİYE (\\y Gazian-
tep'in İslahiye ilçesı İmam Ha-
tip Lisesi Koruma ve Yaşatma
Derneği Başkanı Ali Gelebek.
Kurban Bayramfnda izinsiz
deri topladığı gerekçesiyle. 3 ay
hapis ve 65 bin lira para cezası-
na çaptınldı.
Kurban Bayramf nda izinsiz
deri topladığı için, Türk Hava
Kurumu (THK) yetkililerince
dava edilen Ali Gelebek. İslahi-
ye Sulh Ceza •Mahkemesi'nde
yargılandı.
Mahkeme tek celsede verdıği
kararda. kurban derisi ve bağı-
rsak toplama yetkisinin THK"-
nda olduğunu belirterek Gele-
bek'i 3 ay hepis ve 65 bin lira
para cezasına mahkum etti.
Gelebek'in hapis cezası 270
bin lira para cezasına çevrilir-
ken. daha önce el konulan 119
koyun. 1001 keçi derisi. THK
İslahiye Şubesi'ne teslim edildi.
Kültür Bakanı sofilor:
Her eser, kendi
toprağındagüzeldir
ANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu) - Kültür Bakanı Fikri
Sağlar. "kültürel mirasın, hangi
ülkede olursa olsun bühln insan-
lığın ortak değeri sayıldığını, an-
cak her eserin, üreriİdiği toprak-
larda. ait olduklan yerlerde gü-
zel olduğunu" söyledi.
16. Uluslararası Kazı. Araş-
tırma ve Arkeometri Sempoz-
yumu, yerli ve yabancı bilim
adamlannın. öğrencilerin ve
davetlilerin katılımıyia Milli
Kütüphane'de başladı. Sem-
pozyumun açıbş konuşmasmı
yapan Kültür Bakanı Sağlar.
"Kültür mirası zenginliği ile dün-
yanın ender yerlerinden biri olan
ülkemizin bir sonınu da eski eser
kaçakçüığıdır. V asadışı yoüarla
yurtdışına kaçırılan eserlerin ül-
kemize geri geririlmesi için, ba-
kanlığunız yoğun bir çalışma
içindedir" dedi. Sağlar, şunlan
söyledi:
"Artık haklılığımızı uluslara-
rası platformlarda kanıtlamakta
eskisi kadar güçlük çekmiyoruz.
Lidya eserleri ve Girlandlı Lahit
ülkemize dönmüşrür. İ Ikemizin
> a da bir başka ülkenin sahip ol-
duğu kültürel miras, hangi ülke-
de bulunursa bulunsun. rüm in-
sanlığın ortak mirasıdır. Ancak
biz diyoruz ki her eser. üretildiği
topraklarda, ait olduklan \erde
güzeldir."
"Vakında Marsyas Heykeü'-
nin de döneceğini müjdelemek is-
terim" di>en Sağlar. aynca iki
adet eserin de yurda getirilmek
üzere olduğunu belirtıi. Müze-
lere aynlan ödeneğin yeterli ol-
madığını açıklayan Sağlar. son
bir yıl içinde 10 adet müze biri-
mi ve örenyerinin düzenlenerek
hizmete açıldığını söyledi.
Anıtlar ve Müzeler Genel
Müdürü Prof. Dr. Engin Öz-
gen ise, bu yılki sempozyu-
mun, kazı seksiyonunda 95,
araştırma ve arkeometri seksi-
yonunda 90 olmak üzere 185
bildirinin yer aldığını kavdede-
rek. "Bu sayı ülkemizde yapılan
arkeolojik çalısmalann yoğun-
luğunu da göstermektedir. 1993
yılı içerisindc Türkiye'de 44'ü
Türk, 32'si yabancı, 37'si Türk
ve yabancı bilim adamı katılımlı
ve 97'si müzelerimizce yapılan
kazılar olmak üzere 208 adet
arkeolojik kazı ve bu çalısmala-
nn yanında 41 yabancı yüzey
araştırması ve 28 Türk yüzej
araştırması yine Bakanlığımız
izinleriyle yapılmıştır" dedı.
Sempozyum beş gün sürecek.
SAYIN EDEBIYAT ÖĞRETMENLERİ
DERS GEÇME VE KREDİ SİSTEMİNE GÖRE
EDEBİYAT l-lll
DERS KİTABI
NURER UĞURLU NURER UĞURLU
TÜRK DILI
VE
EDEBİYATI
MEB. Talım ve Terbıye Kurulu'nun 22.04.1994 tarih, 300 sayılı kararıyla
lise ve dengi okullarda ders krtabi olarak (beş yıl süreyle) kabul edilmiştir.
Duyuru 9.5.1994 tarih, 2406 sayılı Tebliğler Dergisi'nde yayınlanmıştir.
Bütün liselerimize ömek kitaplar gönderilmiştir.
ÖRGÜN YAYINLARI LTD. ŞTİ.
Nuruosmaniye Cad. No. 28 Cağaloğlu/İSTANBUL
Tel: (0212) 527 39 49 - 526 37 34
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Yalanla Avutmak...
Geçen cümartesi günü "Kocaeli Demokrasi Grubu"-
nun düzenlemiş olduğu bir panele katıldım. Panelin
başlığı "5 Nisan Kararlan ve Demokrasi" idi. Kocaeli
Demokrasi Grubu.Türkiye'nin dört bir yanında fışkırma-
ya başlayan "örgütlenme çabalanna" ömek olabilecek
bir girişim. Belli kurum ve kuruluşlardan gelen insanlar,
bu "grup" içinde bir araya gelmişler. Ama her türlü "sı-
fat" ve "unvanlarından" sıyrılmış bir biçimde. Örneğin
bir sendika başkanı, bu "grup" içinde sadece "sade bir
vatandaş". Kısa bir süre içinde "tüzel kişilik" kazana-
caklarını belirttiler. Umutla izliyorum...
Toplantıya farklı görüşlerden insanlar davet edilmişti.
Ağırlıklı olarak beMİ birdünya görüşünü savunan insan-
lar konuşacaktı. Ama çok "farklı" görüşleri dile getiren
bir hoca da konuşmacılar arasına katılmıştı.
İlk söz bu deneyimli ve belli sınırlarçerçevesinde say-
gı duyduğum hocaya verildi. Ama konuşmasına başla-
dıktan sonra kulaklarıma inanamadım. Neredeyse "5
Nisan Kararları'nın nedeni işçi ücretleridir" diyecekti.
24 Ocak 1980 Kararları'nı göklere çıkartıyor, alınan ön-
lemleri "zorunlu" önlemler olarak değerlendiriyordu.
Elbette "özelleştirme" de kaçınılmazdı. Üstelik bu sayın
hocaya göre "bu konuda herkes düşünce birliği içindey-
di." Herhalde kendisi gibi düşünmeyenleri, adamdan
saymıyordu.
Bu hocaya göre Türkiye 24 Ocak öncesinde ulusal ge-
lirlerinin ancak yüzde 4'ü kadar ihracat yapabilirken, bu
oranı yüzde 14-15'lerekadaryükseltmişti.Bubaşarı "du-
yulmuş işitilmiş bir şey değildi." Ve gene bu hocaya
göre "bütün dünya hayretler içinde kalmıştı."Saptırma-
nın ve pişkinliğin bu derecesini ne görmüştüm, ne de
duymuştum. Hadi siyasetçilerimiz bu gibi lafların arkası-
nasığınıyorlardı, ama bilim adamı kisvesindeki birinden
bu kadar saçma şeyler duymamıştım.
Ve bu sayın hoca "Hepimiz biraz fakirleşeceğiz" diye
tamamladığı konuşmasmı; "Ben de siz de biraz daha fa-
kirleşeceğiz ve bu buhranın altından kalkacağız." Ve
ağırlıklı olarak öğrencilerden, öğretmenlerden, emekli-
lerden, özelleştirmenin yakıcı nefesini ensesinde hisse-
den işçilerden oluşan dinleyici kitlesi; büyük bir nezaket
göstererek bu görüşleri itiraz etmeden dinledi.
Allahtan hazırlıklı gitmiştim. Elimde DİE'nin resmi ra-
kamları vardı. Sadece bu rakamlara dayanarak 1971-
1981-1991 dönemleri ile, 1972-1982-1992 dönemlerini
karşılaştırdım. Okurlarımı fazla rakamlara boğmadan
bu karşılaştırmaları burada da yapmak istiyorum.
Türkiye'nin ihracatı 1971'de 677 milyon dolar idi. Bu
rakam 1981'de 4.703 milyon dolara yükselmişti. Yani
yaklaşık olarak 7 kat artmıştı. yüzde 700 artmıştı. Buna
karştlık 1981 de 4.703 milyon dolar olan ihracatımız
1991 de 13.593 milyon dolara yükselmişti. Yani yaklaşık
olarak 3 kat (yüzde 300) artmıştı.
1972yi izleyen "ony/Mdönem/er/n"incelenmesinde
de benzer bir sonuç ortaya çıkıyordu. Türkiye'nin ihra-
catı 1972'de 885 milyon dolarken, 1982'de 5.746 milyon
dolara ve 1992'de 14.714 milyon dolara yükselmişti.
1972-1982 arasındaki artış yüzde 650, 1982-1992 arasın-
daki artış yüzde 250 idi.
"Bu mu başarı?" diye vurdum elimi masaya, "Bu ra-
kamlara mı hayret etti bütün dünya?" Türkiye 1970-1980
arasında iki petrol krizi atlatmış, Kıbrıs Barış Harekah'nt
başarmış, ABD'nin silah ambargosuna katlanmıştı. Bu-
na rağmen bu dönemdeki enflasyon oranı 1980-1990 dö-
nemindeki enflasyon oranının yarısı kadardı ve kal-
kınma hızı daha yüksektı. Tüm bu yaşadıklarımız ne hak-
la "tersyüz" edilmek istenebilirdi? öldük mü bizler?..
"Devlet toplumun bir kesimine, yani sermayedarlara
yüzde 406 yıllık faiz öderken, nasıl hep birlikte fakirleş-
mekten söz edebilirsiniz?" diye sordum. Acı reçetelerin
hep "emek kesimine" içirilmek istendiğini söyledim.
"Rakamlar doğru değil" diye itiraz etmek istedi söz ko-
nusu hoca. Resmi rakamları önüne koydum. Çok sinir-
lendi. "Ben böyle bir toplantıda konuşmam" diyerek
çantasını topladı ve gıtti. Ne diyelim? Uğurlar olsun...
Hep aynı oyun, hep aynı düzen... Insanların ve özellik-
le örgütsüz toplulukların unutkanlık ve acizliklerinden
yararlanacaklar ve ınsanların gözlerinin içine baka ba-
ka yalan söyleyecekler. Ve bizler de "saygı ve nezaketi-
mizden" itiraz etmeyeceğiz... Yağma yok artık. Herkes
hak ettiği yanıtı alacak.
Ve bu yalanlara inanan kitleler de içinde bulundukları
koşulların ağırlığı altında ezilirlerken, "Turgutözal7 öz-
/eyeceWer... "Kiminle başladı bupolitikalar, kim içirdi ilk
acı reçeteleri, kim yıllarca "Bu yıl son sıkıntı senemiz"
diye avuttu bu halkı?.. Dış borçlar 100 milyar dolara doğ-
ru tırmanırken, iç borçlar 300 trilyon lirayı aşmışken;
emekli işçisinin maaşını ödemekte zorlanan devlet, bu
borçlan ve faizlerini ödemek için yeniden borç alırken,
hala "yalanlarla avutmak" istiyorlar insanlarımızı... Bu
işi siyasetçilerimiz yapınca ayıp oluyor. Ama bilim ada-
mı kisvesine bürünenler yapınca "ayıbın" çok ötelerine
geçiyoruz.
Clndoruk ve CIHer destek verdi
Denktaş'tanRumlara
veBaü'yagözdağı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - KKTC Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş. Kıbns sorunu-
nun çözümü konusunda Rum-
lara ve Batı'ya gözdağı verdi.
Denktaş. Kıbns Rum Kesimi"-
nin Avrupa Birliği'ne gırmesi
durumunda, anavatan Türkiye
ile entegrasyona gideceklerini
açıkladı. Cumhurbaşkanı Veki-
li.TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruku dün TBMMdeki
makamında ziyaret eden Denk-
taş. ilk kez Türkiye ile birleşme
konusunu gündeme getirdi.
Kıbns sorununda çözüme
ulaştlamamasının nedeninin.
BM Genel Sekreteri'nin üzerin-
de uzlaşma sağlanan ilk belge
yerine Rum kesiminin istekleri-
ni dikkate alan ikinci metni esas
alması olduğunu vurgulayan
Denktaş. şöyle dedi:
"Bu haksızlığı bertaraf erme-
lerini istiyoruz diye, uzlaşmaz
oluyoruz, bizi kötü raporlarla
tehdit ediyodar. Bizi, iki tercih
arasında bırakıyorlar. Kötü ra-
pora boyun mu eğelim, yoksa
hakkımızı korumaya devam mı
edelim? Karar. neticede Meclis'-
in olacaktır."
Denktaş. Rumlann AB üye-
liği konusunda ise "Şimdiden
ikaz edivoruz ve divoruz ki:
Rumlar. Avrupa Biriiği'ne girme
yolunda adım atariarsa ve onlar
da bunlara kapıyı açarlarsa
Kıbns adı altında, o zaman iki
Kıbrıs kökleşmiş olur >e Türk
Kıbns davası da ha>ada kalmaz,
yalnız kalmaz. Ana>atanı>la şu
veya bu şekilde entegrasyona gi-
der. Kıbrıs'ta bir Türkiye faktö-
rii vardır. Bunlan kaale almadan
Kıbrıs sorunumı çözmek müm-
kün değildir" dedi.
TBMM'nin bir yıl içinde iki
kez Kıbns'la ilgili karar aldığını
ve bunlann hükümetleri bağ-
layıcı olduğunu belirten Cindo-
ruk ise şunlan söyledi:
"Kıbrıs politikamız millet po-
litikasıdır, sadece devlet poliri-
kası değildir. Söylediklerinize
tamamen katılıyorum. Eğer
yanlış bir politika dünyanın yö-
neticisi olan BM ya da Avrupa
Topluluğu tarafından ortaya ko-
nursa o zaman da sizin dediğinizi
yapma hakkınız ortaya çıkar.
Devletlerarası hukuk da buna el-
vermektedir. Biz milletlerarası
anlaşmalara sadığız."
Öte yandan Denktaş Tansu
Çiller ile konutunda yaklaşık
1.5 saat görüşmesinin ardın-
dan, Başbakan'ın da kendileri-
ni destekleme karannda oldu-
ğunu gördüğünü söyledi.