23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17EYLÜL1993CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çiller'e baskı çağrısı • BONN(Reuter)- Başbakan Tansu Çiller'in pazartesi günü Almanya'ya yapacağı iki günlük ziyaret öncesınde dün iki insan haklan örgütü, Türkiye'ye baskı yapılması çağnsında bulundular. Başkent Bonn'daki General Anzeiger gazetesinin binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan "Ölümleri Durdurun, Hemen Banş" adlı örgütün sözcüsü Manfred Stenner, Türk hükümetinin aynlıkçı Kürtlere karşı gjrişüği savaşı durdurması ve ateşkes için baskı yapılmasım istedi. Alman Yeşüler partisi milletvekillerinden Angelika Beerde, partisinin Türkiye'ye silah satışı konusunda uluslararası bir yasak getirilmesi için destek aradığını bildirdi. Kürdistan"da İnsan Haklan için Uluslararası organizasyon adlı grubun sözcüsü Sertaç Bucak da. "Bayan Çiller iktidara geldiğjnden bu yana Kuzey Kürdistan'da insan haklan ihlalleri arttı. Türk ordusu ve PKK'nın yargısız infazlar yaptığını öne sürerek, 30 ağustos ayında bu nedenle ölenlerin sayısının 120 olduğunu söyledi. DP'den Yassiada suçlaması • İstanbul Haber Servisi - Demokrat Parti'nin Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun idam edilişlerinin 32. yıldönümü dolayısıyla düzenledikleri anma toplantısında, Cumhurbaşkanı Demirel, eski DP'yi istismaretmekle suçlandı. Demokrat Parti Genel Başkanı Hayrettin Erkmen, toplanüda yaptığı konuşmada 16Eylül 1961'de dönemin Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'nun. 17 eylül günü de Başbakan Adnan Menderes'in 27 Mayıs darbesine yapanlar tarafından idam edildiğini hatırlatü. Cumhurbaşkanı Süleyman Dernîrerih kendisini DP'nin savunucusu olarak gösterdiğini, ancak "27 Mayıs şehitlerine" sahip çıkmadığını. cenazelerin yıllarca ulaşılmaz bir adada tutulduğunu vurgulayan Erkmen, •'Şehitlerimize sahip çıkıp, anıt mezann yapılmasını sağladığı için rahmetli Turgut Özal'a şükran borçluyuz" dedi. Demirel Nevşehir'de • ANKARA(AA) -Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, İstanbul ve Ankara'da inşa edilen bazı tesislerinçabşını yapacak. Demirel yann Nevşehir'de halkahitap edecek. Nevşehir'de Yibitaş'ca yaptmlan ve 150 milyar liraya mal olan çimento fabhkasını hizmete açacak olan pemirel daha sonra belediye meydanında halka hitap edecek. İsrail içinSOPU önepgesi • ANKARA (AA) - ANAP İstanbul Milletvekili Engin Güner, Başbakan Tansu Çiller'den, İsrail ile Filistin Kurtuluş Orgütü arasındaki gelişmelerden Dışişleri BakanlığYnın haberi olup olmadığmı sordu ve "Eğer olmuş ise bu bilgi size ve Sayın Cumhurbaşkanı'na intikal ettirilmiş midir?" dedi. Güner, Çiller'in cevaplandırması istemiyle TBMM BaşkanlığYna . sunduğu soru önergesinde, Dışişleri Bakanlığı'nın İsrail-FKÖ ilişkilerinden haberi olması halinde Bakan Çetin'in Israil'e yapacağı gezinin iptal gerekçesinin açıklanmasını istedi. KÖPtsözIö edebiyatı . derlemesi • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bün>su)-Kürtsözlü edebiyatırun ilk derlemesi Yazar Ahmet Aras tarafından yayımlandı. Aras, mitolojik destanlann yer aldığı iki yapıtını bugün saat 18.30-21.30 arasında fuardaki "'Küba'yı Sevenler Derneği" standmda imzalayacak. Aynı standda, Küba'ya ekonomik ambargoya karşı başlatılan imza kampanyası da sürüyor. Danıştay, iki görevi aynı anda yürütmesinin anayasa aykın olduğunu belirtti Karayalçın'a tekkoltuk • Danıştay 1. Dairesi'nin anayasaya aykınlık karannı yorumlayan SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, "Danıştay tarafından tam teşekküllü milletvekili sayıldığıma göre, ayn bir grup başkanı seçilmesine gerek yok" dedi. Bu durum Gürkan'ı grup başkanı seçtirme bunalımına yeni bir boyutekledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Daruştay, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçuı'ın, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı'nın yanısıra, An- kara Büyükşehir Belediye Baş- kanlığı görevini yürütmesinin. anayasaya aykın olduğu yolun- da görüş bildirdi. Karayalçın. karan değerlen- dirirken "Danıştay tarafından tam teşekküllü miliervekili sayıl- dığıma göre, ayn bir grup başka- nı seçilmesine gerek yok" dedi. Böylece Karayalçtr. milletvekili olmadığından .Aydın Güven Gürkan'ı grup başkanı seçtirme gjrişimlerinin yarattığı kriz yeni bir boyut kazandı. Genel Baş- kan Yardımcısı Cevdet Selvi. Karayalçın'ın Danıştay ka- rannı yorumlayan görüşünü doğru bulduğunu söyledi. SHP TBMM Grubu'nun bugün ya- pılacak toplantısında grup baş- kanı seçimi yapılmayacagı, grup başkan vekilleri ile TBMM başkan vekilliği ve ida- re amirliği için seçim yapılacağı bildirildi. Karayalçın'ın belediye baş- kanlığım da sürdürmek isteme- PM'de görev bölüşümü SHP'deGenel SekreterÇulhaoğlu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Parıi Mechsi'nin (PM) kurultay sonrasındaki ilk top- lanüsında, genel sekreterliğe İzmir Milletvekili Halil Çulhaoğlu seçıldı. SHP Genel Başkanı Murat Karavalçının hazırladığı Merkez Yürüt- me Kurulu (MYK) listesinı, Aydın Güven Gür- kan'ın yandaşlanndanRıza Yılmaz deldi. MYK'ya liste dışından gıren Yılmaz. kurultay seçimlerinde de PM için hazırlanan anahtar lis- teyi delmeyi başarmıştı. SHP Parti Meclisi (PM), dün kurultay son- rası ilk toplantısını yaptı. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, toplantıyı acarken yaptığı yaptığı konuşmada. PM'nin tüzükte belirtilen işlevlerin dışında bir polıtika üretme platformu halıne gelmesi gerektiğini söyledi. Karayalçın, PM'lerin muhaîefetteyken çok etkili olduğunu ancak iktıdardayken aynı derecede etkili ola- madığını vurgularken. partınin proje, problem odaklarında örgütlenmesi gerektiğini anlattı. Genel sekreterlik istenmiyor PM toplantısına öğlen saatlennde ara venlir- ken, Karayalçın bazı üyelerile Merkez Yüriitme Kurulu ve Genel Sekreterlik seçımlen için gö- rüşmeler yaptı. Kültür Bakanı Fıkri Sağlar ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay ba- kanlıklannı bırakmak istemedikleri için. genel sekreterlik onerisıni redderken. Hatay Milletve- kili Mehmet Dönen de bakan olmayı tercih etti- ğinden genel sekreterlik önerisini kabul etmedi. Karayalçın bunun üzerine. bakaniık bekleyen İzmir Milletvekili Halil Çulhaoğlu'nu genel se- kereterlik için iknaetti. Karayalçın'ın. PM top- lantısında sunduğu 16 kişilik MYK aday liste- sinde yer alanlardan Fahri Ertikseçılemedi. Er- tık'ın yenne Aydın Güven Gürkan'ın yandaş- lanndan Rıza Yılmaz MYK'ya girdi. MYK'ya seçılen üyeler \e aldıklan oylar şöyle: Halil Çulhaoğlu (43), Önay Alpago (30), Cev- det Selvi (44), Mustafa Timisi(33). Ertöz Vahit Suicmez (31). Ethem Cankurtaran(33), Üstûn Küsefoğlu (26), Nilgiin Süer (37), MuzafTer An- kan (27 oyla ikinci turda seçildi). Ender Karagiil (26), Mehmet Gülcegül (30), Erdal Koyuncu (38), Mehmet .Moğultay (26), Hilmi ^ ükselen (30), Vamık Tekin (30), Rıza Yılmaz (27). Genel Başkan yardımcılan Daha sonra MYK toplandı ve oyiamaya katılan 48 üyeden 44'ünün oyunu alan Halil Çulhaoğlu genel sekreterliğe seçildi. Karayalçın, SHP Genel Başkan Yardımcıhklan için Cevdet Selvi, Mustafa Timısi. Önay Alpago ve Mehmet Gülcegün'ü seçerken. Siirt Milletvekili Erdal Koyuncu da genel sayman oldu. Genel Sekreter Halil Çulhaoğlu "örgûtlenmeyi değiştirmek iste- diklerinF'vurguladı. SHP'de. genel sekreter yardımcılannın bugün belirleneceğini açıkladı. TBMM'nın en genç milletvekillerinden olan Halil Çulhaoğlu. 1955 yılında İzmır'ın Tire ılçe- sinde doğdu. Eczacılık Yüksekokulu'nu bitiren Çulhaoğlu, 20 ekim 1991 genel seçimlerinde fz- mir'den parlamentoya girdi. Evli olan Çulhaoğ- lu. 2 çocuk babası. si üzerine. Başbakanlık aracılı- ğıyla Danıştay'dan görüş isten- mişti. SHP PM'nin dün yapılan ilk toplantısı sürerken. Danış- tay 1. Dairesi'nin olumsuz ka- rar bildirdiği haberi geldi. Ka- rarda. anayasamn 82 ve 112. maddelerine işaret edildi. Ana- yasamn 112. maddesinin son fıkrası. milletvekili olmavan bakanlann. "bakan sıfatı taşı- dıkları sürece milletvekillerinin tabi oldukları kayıt ve şartlara uymaları ve yasama dokunul- mazlığına sahip olmalarını ve TBMM üyeliği gibi ödenek \e yolluk almalannı'" öngörüyor. 82. maddede ise. TBMM üyele- rinin devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde ve bunlara bağlı ku- ruluşlarda görev alamayacak- lan hükme bağlanıyor. SHP'nin Onursal Genel Baş- kanı Erdal İnönü yeni genel sekreteri kutlamak için genel merkeze geldiğinde, Kara- yalçın Danıştay'ın karanyla il- gili bilgı verdi. Karayalçın İnö- nü'nün bir sorusu üzerine "Danıştay"ui kararında milerve- T n r i n ı i ' v * » v*»rljı -vt*mf*(n Başbakan Tansu Çiller, SHP eski Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü onu- X11U1IU J C v c u d ^ c ı ı ı c g ı runadün akşam Başbakanlık Konutu'nda bir vedayemeği>erdi.Bakanlar>e SHPöndege- lenlerinin de katıldığı yemege davetliler saat 19.45'ten itibaren gelmeye başladılar. Konut'un bahçesindeki yemekte Çiller, İnönü ile SHP'nin yeni Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın arasında oturdu. Devlet Bakanı Necmertin Cevheri de aynı masada yer aldı.( AA) killeri ile aynı haklara sahip ol- duğum belirtiliyor. Bunun iki yanı var. Birincisi, belediye baş- kanlığını sürdüremeyeceğim. İkincLsi. partimizde tartışılan bir konu ile ilgili. Danıştay tarafı- ndan tam teşekküllü milletvekili sayıldığıma göre, ayn bir grup başkanı seçmemize gerek yok. Grup başkan]ığına engel bir du- nımum yok" dedi. İnönü de bu- nun üzerine "Bizim tüzük mü güçlü, Danıştay mı? HerbaJde Danıştay daha güçlüdür" dedi. Bugün yapılacak grup top- lantısında da, grup başkanı se- çiminin yapılmayacagı, grup başkan vekillıkl'eri. TBMM başkan vekilliği ve idare amirli- ğine seçım yapılacağı bildirildi. Karayalçın milletvekili ol- madığından. Aydın Güven Gürkan'ı grup başkanı yapma girişimlerinin yarattığı kriz yeni bir boyut kazandı. SHP Grup Başkan Vekıllerinden Ercan Karakaş bu gelişmelerle ilgili olarak yönelttiğimiz sorular üzerine "değerlendirme yaprı- klannı, hukukun gereğinin yeri- ne getirileceğini" söyledi. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi toplanarak kendi üyele- ri içerisinden bir "başkan veki- li" seçecek. PM'ye seçilen iki belediye başkanının durumu da tartışılı- yor. Ercan Karakaş, aynı za- manda belediye başkanı olan PM üyelerinin başkanhktan is- tifa etmemeleri durumunda, üyeliklerinin düşeceğini söyle- di. PM'ye seçilen Adapazan Belediye Başkanı Cnal Ozan ise "Eğer merkez organlarına seçil- seydik, bırakmak gerekirdi. Biz MYK'ya seçilmedik" görüşünü savundu. Farklı yorumlar SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın yann (bugün) grup toplantısı yapılacağını açıkladı. Ancak, Karayalçın'ın grup baş- kanı konusundaki değerlendir- melerine Gürkan ekibinden ge- len itirazlar ve bazı milletvekil- lerinin Ankara dışında olması nedeniyle grup toplanüsının ip- tal edilebıleceği bildirildi. SHP Genel Sekreteri Halil Çulhaoğ- lu. "MiUetvekiHeri toplanamaz- sa iptal edilir. Tabi yorum farklı- lıklan olabilir, herkes kendisine göre yonımluyor" dedi. Gür- kan'a yakın milletvekillerinden Ankara Milletvekilii Mümtaz Soysal ise Cumhuriyet'e Kara- yalçın'ın değerlendirmesinin yanlış olduğunu söyledi. Soy- sal. "Anayasada 'MUktvekiU sayılır' demiy or. 'Milletvekilinin tabi olduğu kay ıtlara ve şartlara tabidir' diyor. Danıştay'ın ka- ran da öyle. Anayasada da "Mil- letvekilidir' demiy or. 'Dokunul- mazlığı vardır, ödenek alır' di- yor. Bu yorum hukuka uygun değildir" dedi. Kurultay önce- sinde Gürkan'a destek veren SHP Genel Başkan Yardımcı- lanndan Cevdet Selvi ise Kara- yalçın'ın değerlendirmelerine katıldığını söyledi. Karayalçın'ın kabine formülü, milletvekiline sahip çıkmayı amaçlıyor Fehnilşıklav'a bakanbkkalkcmıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'- ın kabinedeki SHP'li bakanlardan üç ya da dört tanesini değiştirmesi, Anayasa Mahkemesi'nce milletvekilliği düşürü- len. TBMM Başkanı Hüsamertin Cin- doruk tarafından da milletvekılliğınin "dondurulduğu" açıklanan Fehmi Işık- lar'ı kabineye alması bekleniyor. Kurultay yanşında Aydın Güven Gürkan'a destek veren Devlet Bakan- lan Erman Şahin ile Mehmet Kahra- man'ın değişmesine kesin gözüyle bakılıyor. Gürkan'a destek veren ba- kanlardan Adalet Bakanı Seyfi Oktay"- ın ise yerini koruyacağı belirtiliyor. Devlet Bakanı Türkan Akyol'un da ke- sinlikle değiştirilecek bakanlar arasında adı anılıyor. Karayalçın'ın kabineye Er- can Karakaş ile Fehmi Işıklar'ı almasına da kesin gözle bakılıyor. Karayalçın'ın Işıklar'ı kabineye alarak, hem Güney- doğulu partililere mesaj vermek, hem de Anayasa Mahkemesi karanna karşın. siyasi bir kararla kendisine sahip çıkmayı amaçladığı belirtiliyor. Işıklar'- ın kabineye girmesi durumunda, Ana- yasa Mahkemesi karan uyannca doku- nulmazlığı kaldınlsa bile, dışandan ata- nan bakanlar hakkında da, anayasaya göre TBMM üyelerinin tabi olduğu h ükümler uygulandığı için. dokunul- mazhğının bu çerçevede süreceği bildiri- liyor. Anayasa Mahkemesi'nce milletvekil- liği düşürülen Fehmi Işıklar için TBMM Başkanı Hüsamettin Cindo- ruk, milletvekilliğini dondurma karan almıştı. Işıklar, kabineye girmesi duru- munda, milletvekilliği düşmüş kabul edilse bile yeniden milletvekillerinin haklanna sahip olacak. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Anayasa Hukuku öğretim üyelerinden Prof.Dr.Yavıız Sabuncu. Cumhuriyet 'e Fehmi Işıklar'ın bakan olması durumunda. anayasada yer alan milletvekillerinin dokunulmazlıklanna ilişkin haktan aynen yararlanacağını söyledi. Sabuncu "Bu durum, Işıklar'm yeni bir secimle millervekili seçilmesin- den farklı değildir" dedi. SHP kulislerinde, dün Karayalçın'ın Sanayi ve Ticaret Bakanı Tabir Köse'yi de kabine dışı bırakabileceği savlan dile getirildi. Genel sekreterlik önerisini red- dederek bakaniık isteğinde ısrarlı dav- ranan Hatay Milletvekili Mehmet Dö- nen ile Çorum Milletvekili Cemal Şa- hin'in de kabineye alınması bekleniyor. ANKARA DANNOTLAR MUSTAFA BALBAY Ecevit'e göre SHP ve CEIP ile ayrılıklar derinleşiyor ANKARA - SHP kurultayının ardın- dan solda birük tartışması bir kez daha gündeme geldi. Karayalçın'ın yeni bir süreç başlatıp başlatamayacağı konu- şuldu. Karayalçın ve Baykal televizyon programında görüşlerini aktardılar. Gelinen noktada görünen o ki, 'solda büieşme' konusunda yeni bir şey yok. DSP lideri Bülent Ecevit'le Meclis- teki odasında yaptığımız bir saatlik gö- rüşme, ortanın solundaki partilerin or- tak noktalanndan çok, aynldığı ko- nular üzerineydi. Ecevit'e göre partisinin SHP ve CHP ile aynlığı giderek derinleşiyor. DSP li- derinin SHP'ye bakışı şöyle: "Son kongreleri beni bir kez daha hak- lı çıkardı. SHP'de konu genel başkan de- ğildir. Bakın yenisi seçildi, yine ayn dü- şünceler gündeme geldi. Ben CHP Genel Başkanlığım döneminde de bu tür sı- kmtılar cektim. Ordaki yapının daha bo- zulmuşu şimdi SHPde var. Gürkan ko- nuşurken şaşkına döndüm. yerimden fırladım. Kendisi Türk insanı demedi. Türkiye insanı dedi. Türk halkı demedi, Türkiye halkı dedi. Tolga Yarman, Kürtçe mesaj verdi. Demek ki bu konu- larda ödün vermek onlan rahatsız etmi- yor. SHP ulusal bütünlük konusunda gerekli duyarlılığı göstermiyor." Ece- vit'e. "Karaoğlan'dan sonra Kara Mu- rat" slogamnı soruyoruz, gülümsüyor, "CopjTİght hakkı yok ki" diyor. Ecevit. CHP'yi de şöyle özetliyor: "Bakın. açılalı bir yıl oldu. Bir prog- ram bile yazamadılar. Bu, onların prog- ram yazamayacaklarını göstcmüyor. İçlerinde bunu yapabilecek kişiler var. Ama ortak bir yere varamıyoriar." DSP lideri. bilinen tezini üzerine basa basa tekrarlıyor: "Biz sosy al demokrat değiliz. Demok- ratik soluz. Bu anlamda, bizim sosyal de- mokratların birliği gibi bir sorunumuz olamaz. Sosyal demokrasinin kökeni Marksizmdir. SHP, Avrupa'ya daha ya- kın görünmek için adını böyle koydu. Ben bunu reddediyorum." Ecevit, kendi tavnnı nct bir biçimde ortaya koyduktan sonra ekliyor: "Solda bölünmüşlükten korkmayın. Bundan Türkiye'ye zarar gelmez. Asıl sorun ulusal bütünlük. Duyarlı olunması gereken nokta burada." Sağın tabanındaki sokular Ecevit, kendisinin ve partisinin sağa kaydığı yolundaki değerlendirmeleri reddediyor: "Neyimiz, hangi politikamız sağcı? Ben I987'de daha kimse Sovyetler Bir- liği'nin parçalanacağını düşünemezken dış Türkler için bakaniık kurulmasını önerdim. Onlarla daha ciddi ilgilenUme- sini istedim. O tarihten bu y ana, bize sağ- cı damgası vurdular. Ama solculann, aydınlanmızın bir huyu var. Bir kişi biraz dinine düşkünse hemen sağcı damgası vu- nıp dışlıyorlar. Aslında sağa irilen kesim- de sola oy verebilecek pek çok kişi var. Bunlardan bize katılanlar oluyor." Bir süre önce ANAP'ın seçimlerde DSP ile ittifak yapacağı haberleri yer al- mışu. DSP liderine bunu anımsatıyo- ruz. "Hayır, benim ANAP için de eleşti- rilerim var. O zaman onlan nasıl söyleye- ceğim? Siyasi partiler birbiriyle yanş için seçime gircr. İttifak olursa, seçimden ön- ce değil, sonra olur. Herhalde ANAP bizi kündeye getirmeye çalışıyor" diyor. RP'nın kamuoyunda yükselen imajı- na inanmıyor Ecevit. "Balon" diyor. Ona göre Refah'ın "Düzeni değiştirece- ğim" sloganının içi boş. Ecevit siyasi arenada medyanın yerini de şöyle saptıyor: "Siyaseti yansıtmıyorlar. siyaset yapı- yorlar." Ecevit, bütün partilerle ve aydınlarla arasındaki mesafeyi koruyor. "Kalkın- mayı köylüden başlatacağım" deyip, yo- luna devam edeceğini söylüyor. POLITIKA GONLUGU HİKMET ÇETİNKAYA KP Yazann Romanı... Yaşamöyküsünü dinlerken göztDebekleri büyürdü... Kimi zaman Bafa Gölü'nün derinliklerinde, kimi za- man Davutpaşa Kışlası'nın avlusunda olurdu... Sevecen bir insandı... Dostluğu, arkadaşlığı Ege insanının dürüstlüğünü yansıtırdı.. Anneannesini anlatırken şöyle derdi: "Zamanına göre çok bilgili bir hanımdı. Aruz vezni ile manzume söyler, kanun çalardı..." Karşılıklı konuşurken gözlerinin içi gülerdi. 1940 kuşağının öykücü romancısıydı o. Samım Kocagöz... Ben ona şöyle seslenirdim: "Samim Ağabey..." Onunla dostluğumuz, arkadaşlığımız 1968li yıllarda başladı. Onunla son söyleşiyi on yıl önce yaptım. Samim Kocagöz'ün romanını ben yazdım. Adı mı? 'Bir Rüzgann Romanı.' Bafa Gölü'nün o acımasız öyküsü Samim Abi'nin sev- da yüklü düşlerinde büyür. İnsan yaşamınm o vazgeçil- mez tutkuları alaca şafaklarda, Beşparmak Dağları'nda uyanır. On yıl önce romanını yazarken daha yakından tanıma olanağı buldum Samim Abi'yi... Eskiden tanıyordum... Inatçıydı, baskıya boyun eğmez bir kişiliği vardı... Karşıyaka'daki tek katlı bahçeli evinin yıkılmaması için kavga vermişti... Direndi ve kazandı... Bir yazarın romanında anılar denizinde kucak atarken arkadaşlıkları, dostlukları anlattı uzun uzun... • • • Cahit Irgat'la olan bir anısını şöyle anlatır Samim Ko- cagöz: llginç bir arkadaştı Cahit. Dil bilmemesini bir eksiklik sayardı O yıllar kansı Mina Urgan, İngiliz Filolojisi'nde Ingiliz Edebiyatı Profesörü. Kansı dil biliyor, Cahit bilmi- yor ya, bu nedenle Mina'ya kızardı. Alkol ağzına değdi mi, çevresindekilere sataşır, kavga çıkarırdı. Fakat çok iyi bir insandı. Sonra gider, hemen barışırdı. 1951'de 'Sam Amca' kitabım çıkmış, Istanbul'a gitmiştim. Hüsa- mettin Bozok 7a buluştuk. Hüsamettin beni ağırlayacak- tı. Bırkaç arkadaşla birlikte Balıkpazan'nda bir meyha- neye giitik. Benim yine ülserim var, içmiyorum da yan içer gibi görünüyorum. Tam kalkacağım, Cahit Irgat meyhaneden içeri girdi. Bizi görünce geldi, boynuma sarıldı. Biraz sonra Mina gelecekmiş. Beni bırakmadı. Mina benim arkadaşım. Meyhanede kaldık. Az sonra Mina geldi. Kafalar dumanlanmaya başlamıştı. Bana "Dünya Hikaye Yarışmasına katıldın da boyun bir karış uzadı mı?" diye sordu. Ben anladım Cahit kavga edecek. "Cahit şimdi sen, içinde ne varsa hepsini dök rahatla, ben sonra yamtlayacağım" dedim. O da bana "Sen sağ- lam hikayeciysen, senin yapıtların yabancı dillere çevri- lir. Böyle yarışmalara mı girmek lazım? " dedi. Tam o sı- rada döndü Mina Urgan'a "Ayağıma basma' diye çıkıştı. Cahit bana yükleniyorya, kız da kocasının ayağına bası- yor. Yani "Samim istanbul'da misafir, yapma ayıp olu- yor" demek istedi. Mina da yazık, utandı, sıkıldı. Ben ise "Mina sen üzülme, ben.bu Cahit'i tanınm" diye konuş- tum. Sonra Cahit'e döndüm, "Bitti mi söyleyeceklerin? 1 ' dedim. Cahit "bitti 1 dedi. Ben anlatmaya başladım. Yarf- şmaya dörtyüz beş hikaye katılmıştı. Yarışmaya katılan- lar arasında Orhan Kemal, Salt Faik dahil hepsi vardı. Benim hikaye denk düşmüş, birincilik almıştı. Ne ya- payım yani?Jüride Sabahattln Eyuboğlu, Ahmet Hamdi Tanpınar, Orhan Veli, filan var. Bir hikaye birinci seçile- cek, o da benim hikaye olmuş. Yazarlık yaşantımda ben hiçbir zaman üstünüm demedim. Zaten yazarlann bir- birlerine üstünlüğü hep palavra. Bir Türk yazarının hika- yelerinin dışanda yayımlanması, basılması, yabancı dil- lere çevrilmesi, o ulus için onur verici bir olaydı. Ama Cahit bütün öfkesine karşın iyi bir insan, iyi bir şair ve iyi bir aktördü. Samim Kocagöz yaşamıyor artık... Gözlerınde Bafa Gölü'nün derinlikleri görünmüyor. - 78 yaşında romanını noktaladı... O usta bir romancı, gençliğinde iyi bir sporcu, TİP ör- gütünün yorulmaz bir savaşçısıydı bir zamanlar... PM temel hedefi açıkladı CHP'de gündem yerel seçimler • Yerel genel seçimlere CHP'nin bütün birimlerde katılacağı vurgulanan bildiride'"Hedefımiz. CHP'nin yerel yönetimlerdekj geleneksel gücüne yeniden ulaşmasını sağlamak; başanlı, üretken, saydam ve katıhmcı yönetim anlayışıyla son yıllarda birtakım "sol iddiah partilerin' yerel yönetimlere düşürdüğü kaygı verici gölgeleri ortadan kaldırmaktır" denildi. ANK.4RA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Parti Meclisi (PM), CHP'nin karşı karşıya bulunduğu temel görevin. 1994 martında yapılacak genel yerel seçimlerde. "siyasal seçe- nek" yaratmak olduğunu açık- ladı. PM bildirisinde. CHF- nin, "sol iddialı partilerin" ye- rel yönetimlere düşürdüğü göl- geleri de temizleyeceği vur- gulandı. CHP'nin 70. kuruluş yılının ardından toplanan parti mecli- since yayımlanan bildiride. Türkiye siyasetinin bugünkü gereksinmesinin demokratik. laik ve sivil yeni bir siyasal olu- şumun güçlendirilmesi oldu- ğunu vurguladı. Bildiride. "bu- günkü iktidann ve onun resmi muhalefetinin. geniş halk kitle- lerinin sonınlanna duyarsız, Türkiy e'nin içerdeki ve dışarda- ki haklarını ve saygınlığmı ko- rumakta başarısız ve siyasal or- tamın kirlenmesinden her yö- nüyle sorumlu bir karanlık tab- lonun ortak y aratıcıları olduk- lan" savunuldu. Türkiye'nın DYP-SHP ikti- dannada. ANAP-RPmuhale- fetine de mecbur ve mahkum edilemeyeceği vurgulanan bil- diride, 1994 ilkbahannda yapı- lacak olan yerel seçimlerde Türkiye için sağlıklı, tutarlı. umut verici bir siyasal seçenek oluşturmanın temel görev ol- duğu bildirildi. Yerel genel seçimlere CHP'- nin bütün birimlerde katılaca- ğı vurgulanan bildiride. şöyle devam edildi: "Hedeıimiz, CHP'nin yerel yönetimierdeki geleneksel gü- cüne yeniden ulaşmasını sağla- mak; başanlı, üretken, saydam ve katıhmcı yönetim anlayışıyla son yıllarda birtakım 'sol iddialı partilerin' yerel yönetimlere dü- şürdüğü kaygı verici gölgeleri ortadan kaldırmaktır. L'lke yö- netiminin. yerel yönetimlere ağırlık veren 'verinden yönetim' anlayışıyla yeniden yapılandı- rılması, yerel yönetimlerin yetki alanlarının ve kaynaklanmn ge- liştirihnesi, demokrasinin yerel- leşmesi ve yönetimin etkinleş- mesi açısından ertelenemez bir zorunluluktur." YÜZYÜZE AtillâDorsay 30.000 (KDV içinde) Çağdoş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbui
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle