19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET SAYFA HABERLER marı eransı NKARA(AA)-Çahşma »osvalGüvenlik Bakanı •hmet Moğultav, rkiye'nin demokraük bir .e olarak yanm yiizyıla ıtın bir süreden beri güçlü pıyı esas alan çalışma fkileri deneyımine sahip iuğunu beÛrterek jlkemizde çabşma ışamıru ev rensel ilkekre >re düzenleme konusunda )ğunçaba gösteriyoruz" :di. Ankara'da yann aşlayacak ve ıki gün sürecek ahşma Bakanlan Lonferansı'na kaulacak 'ürkcumhuriyetîeri çalışma »akanlan dün Ankara'ya ;eldi. Konuk bakanlan ısenboğa Havalaru'nda carşılayan Bakan Moğultay, surada yaptığı açıklamada, toplanlırun Türkiye ile Türk cumhuriyeüeri arasında yoğunlaşan iüşkilere yeni bir boyut kazandıracağıru söyledi. Açlık grevi • AYDIN (Cumhuriyet) - Buca Cezaevi'nden tünel kazdıklan savvyla, Aydm E Tipi Cezaevi'ne nakledilen 25 tutuklu ve hükümlünün 26 gün süren açlık grevi dün sabah sona erdi. Yakınlanyla rahat görüşememeleri ve giyecek-yiyeceklerin içeriye sokulmamasından yakınan tutukhı ve hükümlülerle yakınlan, cezaevi yönetiminin keyfi tutum içerisinde olmasını protesto eden bir bildiriyi, bundaniki gün önce cezaevi yönetimine ve savcıhğa iletmişlerdi. Tutuklu ve hükümlü yakmlannın kurban bayrarrunda açık görüş istemlerini de kapsayan bildiriden sonra, 25 tutuklunun 26 gün süren açlık grevi dün sona erdi. Aydm Cumhuriyet Savcıhğı, açlık grevinin sona erdiğini doğrularken, mahkumlann grevi neden bıraküklan konusunda bilgi vermediler. Baykafm uzun çevre yûrûyüşû • ANKARA (ANKA) - CHP Genel Başkanı Denk Baykal, partisinin yaz programını 5 günlük yeşil yürüyüşle açacak.CHP'nin5 haziranda Kocaeü'de düzenleyeceğj Çevre Kurultayı'ndan sonra başlayacak yeşil yürüyüş için Baykal ve kurmaylan, Sanatçı Suavi'nin 4 yerdeki konserleri eşliğinde yürüyecekler. Kocaeh'den başlayacak yürüyüş Muğla'da sonuçîanacak. CHP 5 haaran Dünya Çevre Günü nedeniyle çevre kurultayı ve yeşil yürüyüş etkinlikleri üüzenlemeyi kararlaştırdı. CHP'nin l'nci Çevre Kurultayı adını verdiği ilk etkinük 5 haziranda Kocaeli'nde gerçekkşürilecek. Sanatçı Suavi'nin konseriyle açılacak kurultayda yerü ve yabana 10çevre uzmanı tarafmdan tebliğler sunulacak. Vural:Kürtler isterseTL'yi kullanabilip • (Ankara Cumhuriyet Bürosu)- Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü Büvükelçi Volkan Vural Kuzey Irak'ta hangi paranın kullanılacağı sorununun kendi bünyelerindeçözülmesi gerektiğini belirtti. Irak nezdinde de buyönde girişimde bulunulduğunu açıkladı. Vural, "Türk parasının kullanılması şeklindebir uygulama ortaya çıkması haünde, bu uygulama sorunlan giderecek ise. bunun tarafımızdan doğal karşılanacağı açıktır" dedi. Vural, "Konu, ilgili tüm kunıluşlanmız ve hükümetimizcebütün yönleri ile değerlendirilmiştir. Herşeyden önce. bugünkü kambiyo mevzuatımız çerçevesinde Türk lirasının Türkiye sınırlan dışında bir para olarakdolaşması veya dolaşmamasıTürk makamlanran karannabağlı değıldır." TRT Avpasya'nın finansöpû • ANKARA (AA) - Devlet BakanıCavit Çağlar, Avrasya yayınlannın TRT dışındanfinanseedildiği yolundakiıddialann doğru olmadığırubildirdi. Çağlar, RP Bayburt Milletvekili Bahatün Bei'nin yazıb sorusuna verdiği cevapta Avrasya yayınının amacının, Kafkasya \e Orta Asya'ya yönebk programlanyla Türk cumhuriyetîeri arasında dil vedüşüncebirliği yaratmak olduğunubelırtti. CumhurbaşkanıE)emirel,güncelsiyasi gelişmeleri Cumhuriyef e değerlendirdi: Henüzhiç sabıkam yok Kibrıs Amerikan NationalPublic Radyosu beni 1 saat suale tuttu. Efendim, 'Kıbns'ta niye asker bulunduruyorsunuz?1 Dedimki 'Oradaki insanlanmızı, Bosna'da olduğu gibikesmeye kalktılar da onun için bulunduruyoruz.' Af değil bir kere. "Çok büyük bir fırsat kaybettiler' diyoruz. Ama kaybeden kim? Bu işi yapan ve yaptıranlann kandan başka düşündüğü birşey yok. Onlann gıdası kan. Bizim kurtarmaya çalıştığımız masum ailelerin çocuklandır. DYP Saym Cindorukbenimpartimin üyesiydi, geçmişte pekçok hukukumuz var. Havanda su dövmemize gerekyoktur. Yemin ettim, anayasal bir cumhurbaşkanı olacağım. Anayasa hangi çizgiyi gösterdiyse onun içinde kalacağım. CÜNEVT ARCAYt)REK 1SPARTA - GAP isimli özel ucağjyla dun sabah An- kara'dan önce Antalya'ya ve sonra doğdu- ğu büyüdüğü yer olan lsparta ile İslamköy'e giden Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel. gazetecilere uçak- ta güncel bazı konularda önem- li acıklamalar yaptı. Onceki gün Ankara'da Baş- bakan Vekili tnönü ve Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin ile Kıbns konusunda toplanular yapuğı- ru söyleyen Demirel. bu arada Rauf Denktaş'la hem kendisi- nin hem de Başbakan Vekili tnönü'nün telefon görüşmeleri yaptığmı duyurdu. Cumhurbaşkanı Demirel. Kıbns'la ilgili müzakereleri an- laürken Newyork"taki kapalı görüşmelerde Kıbns Rum Li- den Kleridesin "Ben gecici bir federe hükümete razı olurum" dediğıni açıkladı. 4 K.Irak'ta4ila5 bin Türkiye'de de bunun kadar PKK teröristivar. Hârekatyok. İlk kez Rum tarafından gelen böylesine açık bir sözün aynntı- lanna girmeyen Cumhurbaşka- m Demirel, daha sonra Güney- doğu'daki son olaylara değindi. Kuzey Irak'ta 4 ile 5 bin, Türki- ye içinde de 4 ile 5 bin PK.K te- rörisünin bulunduğunu söyle- di. Ancak şu anda sırur ötesi bir harekat düşünülmediğini sözle- rine eklcdi. TBMM Başkanı Husamettin Cindonık'un, adaylıktan vazge- çerken yayımladığı yazılı me- tindeki cumhurbaşkanı ile olası uyumsuzluğa değinen suçlama- lan yanıtlamaya niyetli görün- meyen Demirel, "Havanda su dövmeye gerek yok" dedi. DYP'nin olağanüstû kongrede seçeceği genel başkarun 'isabet göstermemesi' haUnde 6 ay son- raki kongrede yenı birinin seçı- lebileceğini dokundurdu. Demirel. gazetecilerle yaptığı söyleşıye şöyle başladı: "Geçen pazariesi akşamı Amerikan National Public Radyosu beni l saat suale tuttu. Amerika'nın her tarafından radyo aracılığıyla bana telefon- la sual sordular. İşte Türkiye- nin imajı çıkıyor orta yere. Yani adamlar Türkıye'ye nasıl bakı- yor. o çıkıyor. Tabii Türkıye'ye iyı bakanlar, kötü bakanlar di- ye bir aynm yapıyorum. Belki de bızim karşımıza gelen. Tür- kiye'ye ıyi bakmayı içlerine sin- direme\cnler olabilir. •Efendim. "Kjbns'ta niye asker bulundu- ruyorsunuzT Dedim ki 'Bizim askerler Kıbns'a tatile gitmedi. Niçin asker bulunduruyoruz, sana söyleyeyim mi? Oradaki insanlanmızı, Bosna'da olduğu gibi kesmeye kalktılar da onun için bulunduruyoruz.' Niye çekmiyoruz derseniz, hadi ora- daki insan- lanmızj temin altına alm, ce- kelim." Cum- hurbaşkanı Demirel bu gi- rişten sonra önceki gün Ankara'da yapılan Kıbns toplantılanna değinerek şöyle dedi: "'Gene teşımızda, dün bütün gün Rauf Bey'le ben konuştum. sorra Erdal Bey konuştu. Önce Sayın İnönü, Sayın Çetin ve ben, üçümüz... Orada değişik bir durum var, "şunlan şunlan yapın' diyorlar. 'Maraş'ı Bırleş- miş Milletler'in nezaretine ve- rin' bununyanında ambargoyu kaldırmıyor. 'Kıbns uçaklannı Lefkoşa Havaalanı'na ındire- lim" diyorlar. Bizimkiler de şöy- le diyor; "Magosa kısmmı ver- meyiz, diğer kısmmı BM'nin kontrolüne verelim. daha önce- leri zaten I98l'de halledilmiştı o iş. Lefkoşe Havaalanı bizim için çok şey ifade etmez. Gelin. Ercan Havaalanı'nı uluslarara- sı statüye alabm.' İşte şimdi bunlan tartışıyorlar." İşte bu noktada Cumhurbaş- karu Demirel, şu açıklamayı yaptı: "Klerides 'Ben geçici bir federal hükümete razı olurum' demiş. Kapalı toplantdarda mı söyle- nuş? Demirel - Evet. 'raa olurum' demiş. Zor iş bunlar. Tabii bu çeşit zorlamaya ilk defa maruz kaUyor müzakereciler." Demi- rel daha sonra uçağın pencere- sinde beüren masmavi Eğndir Gölü'nü gösterdi. "İşte şu karh dağın cteğine götüreceğim sizi. Orası İslamköy" dedi. Konuşma pobtik sorunlar- dan. bir anda Demırel'ın cum- hurbaşkanı olduktan sonra hangi duygularla. heyecanlana- rak mı Isparta'ya ve İslamköy'e gjttvğine dayandı. Ne hissedi- yordu? Örneğin. mahalle arka- daşlanyla görüşecektı belki de. ^ 15günlük Cumhurbaşkanı bile değitim, hayati suçlarla netice çıkaranlara diyeceğimyok * Demirel. "Ben mi" dedi ve geçmişe dönerek baa açıkla- malar yaptı: "Ben 12 yaşında mektebe git- mek için köyden aynldım. Her bayramda, her taıilde gehrdim. Her gelişımde köye 2.5 kilomet- re kala >ol çaıaliaşır. 50 küsur sencdir gidıp gelıyorum. o heye- canı hep duyanm. İnsanın do- ğup büy üdüğü yer, işte noslalji- si var. Benim yüzümden bura- daki insanlar çok sıkıntı çekti- ler. Çünkü devirler oldu. ikti- dardan çekildik. radyo ve tele- vizyonlarda görülmeyen şeyler oluyordu. cevap veremiyor- dum. Bura halkının bana san- lması haklı. Buradan 6 defa se- çıme girdim. hepsini silme ka- zandım ve gene de ceza gördü buralan. Bu ınsanlara karşı bir moral borcum var, nihayet on- larla kucaklaşmak. Geliyoruz İslamköy'e, anamıza babamıza bir fatiha okuyabm." Daha sonra siyasal anılanna geçen Demirel. şöyle bir anıyı aktardı: "tsmet Paşa bana bir gün de- di ki, 'Müslümanhğı ben sen- den iyi bilirim." 'Olabilir' de- dim. "3en Osmanlı paşasısın, ben cumhuriyet çocuğuyum. Eğer ben bilmiyorsam bana okutmarruşsın demektir' de- dim. Güldü. Bunlan Meclıs kürsüsünden söyledim. Gür- sel'in cenaze merasiminde 79 yaşınday dı o uzun yolu yüriidü. Camiye vardık "Gel paşa cena- ze namazı kılalım' dedim. Bir anasının birde Gürsel'in cenaze namazını kılmış." Söyleşi daha sonra tekrar güncel konulara döndüğünde Cumhurbaşkanı Demirel, Gü- neydoğu'daki son vaziyet üze- rinde havaalanında Başbakan Vekili İnönü ve Genelkurmay İkinci Başkanı Fikret Küpeli ile neler konuşulduğu sorusuna. şu yanıtı verdi: "Her dakika konuşuluyor. Bir defa konuşulup bitecek so- run değil ki. Orada dağlan taş- lan anyorlar. Bu adamlan bu-. lacaklar. caresi yok." Olağanüstû Hal Valisi'nin Kuzey lrak'ın yeniden PKK- nın yerleşim bölgesıne dönüştü- ğünü içeren sözlerini Cumhur- başkanı Demirel şu şekilde karşıladı: "Tam değil. 10 bin kışi dağıl- dı. 4-5 bin kişi Kuzey Irak'ta bir takım yerlerde toplanmış. İçer- de de 4-5 bin kışı var. Sınır ötesi harekat mı? Şu anda değil." Af dıye arulan kararnameyle Meclis'te DYP gnıbundan baş- layarak siyasetçilere egemen olan olumsuz davranışlar üze- rinde de Cumhurbaşkanı De- mirel şöyle konuştu: "Af değil bir kere. 'Çok bü- yük bir fırsat kaybettiler' diyoruz. Ama kaybeden kım? Bu ışı ya- pan ve yaptı- ranlann kan- dan başka dü- şündüğü bir şev yok. Onlar kan dökülmesin istemıyor kı Onlann gıdası kan. Eğer bu iş durursa bu işi meslek edinmiş olanlar işsiz ka- lacak Bir yerden sonra eşki- yabk meslek haline geliyor. Bi- zim kurtarmaya çalıştığımız masum ailelerin çocuklandır. Bir de. bu kişinın sözü ile ya- taklık yaptığı söylenenleri tasfı- ye edecektik. Meclis'teki hareketler ola- caktır, ama izah ediür mesele, böylece çözüme doğru gidilir." TBMM Başkanı Cindoruk"- un. adaybktan vazgeçerken öne sürdüğü uyumsuzluk savlanna ne yaruü olacağı sorusuna. Cumhurbaşkanı Demirel şu karşıbğı verdi: "Tabii ki ben o meselelere girmek istemem. Sayın Cindo- ruk benim partimin üyesiydi, geçmişte pek çok hukuku- muz var. Bu- gün o Meclıs başkanı. ben decumhurbaş- kanıyım Ha- vanda su döv- memize gerek yoktur Ben ne diveyım şimdi? Yemin ettim. anayasal bir cum- hurbaşkanı olacağım. Anayasa hangi çizgiyi gösterdiyse onun içinde kalacağım. Daha ben 15 günlük bile cumhurbaşkanı değilim, sabı- kam da yok. değil mı? Hayab suç izafe ederek ondan netice çı- karmaya benim diyeceğim bir şey yok. Sayın Cindoruk'a cevap ver- memi ısteyenler. kendileri ce- vap bulabilir. Ama maksat. Sayın Cindoruk ile beni pole- miğe düşürmektir. Ben de ona düşmem. Bu bir. Amaçları kıymndan köşesinden beni bu tartışmalara sokmaktır. y İkincisı, mesele bugün kimin başbakan olacağı değildir, ki- mın DYP Genel Başkanı ola- cağı da değildır. O kadar değil- dir ki onun mekanizması var. o mekanizma çalışıyor, içinden çıkaracak. 1964'te beni genel başkan çıkaran da o mekaniz- madır. O harekeün icap etürdiği kişi çıkar. Kongre bir defa yapılmı- yor ki. Eğer birincisinde isabet göstermezse 6 ay sonra yine bir kongre var. Hiç telaşa gerek yok. Amaçlan kıyısmdan köşe- sinden beni bu tartışmalara sokmaktır. Ben de bu tartışma- lara girmem. Ayağının tozuyla bu işlere kanştı diye bir imaj yaratmak- ür. Ben bugün, makamın tartı- şılmaması için uğraşıyorum." POLITIKA GUNLUGU HİKMET ÇETÎNKAYA Almanya'daki Emekçiler ZOP Durumda... Almanya'nın Solingen kentindeTürklerın oturduğu bir binada dün sabaha karşı çıkan yangında Amasyalı Genç ailesinin beş bireyi yanarak öldü... Yangın kundaklama sonucu çıktı. Yangında ölenler ise beş yaşındaki Saime, dokuz yaşındaki Hülya ile Gül- süm İnci ve Gülüstan Yüksel... Bu. bir vahşet değil de nedir? 23 Kasım 1992 de yine Almanya'nın 20 bin nüfuslu Mölln kasabasında dazlaklar' üçTürk'ü diri diri yakmış- lardı. Bakalım bu ikinci vahşet karşısında insan hakları savunucusu Almanlar ne yapacaklar? Alman hükümeti bu çağdaş dünyada yeniden hortlayan ırkçılığa nasıl bir kıtıi uyduracak? Ikisi çcx;ukbeş kişi btnanın kundaklanması sonucu diri diri yanıyorlar. Gözü dönmüş, ağızlanndan salyalar akan 'dazlaklar' Solingen kentinde terör estiriyor. Şimdi Alman hükümeti bu ırkçı saldınları kınayacak. Almanya Dışişleri Bakanı üzüntülerini bildirecek. Al- manya'nın Ankara Büyükelçisi, Dışişleri Bakanlığı'na çağrılıp uyarılacak. Yıllarca Almanya, Türkiye'deki insan haklarının ihlal edildiğini öne sürerek Ankara'yı uyarırdı. Şimdi işler tersine mi döndü dersıniz? Irkçılık Almanya'da iyice dalbudak saldı Yabancı düş- manlığı giderek yoğunlaşıyor. Almanya'da ekonomik sıkıntı büyüyor. Özellikle Türklerin bulunduğu kentlerde Neo-Naziler ortalığı kasıp kavuruyor. Evler kundaklanıyor, çocuklar, gençler diri diri yakılıyor. Acaba Alman hükümeti bugüne dek bu konuda ciddi bir önlem aldı mı? Hayır? Değişik yorumlar ve değerlendirmeler var bu konuda Yabancı düşmanlığının önleneceğine ilişkin çalışma- ların hızlandırıldığı söyleniyor. Ama işte Solingen'deki insanlık dışı katliam... Ankara bugüne dek etkili ve tutarlı bir tutum izlemedi. 1960'lı yıllardan günümüze dek siyasal iktidarlar Alman- ya'daki işçilerimizi koruyup kollamadı. Almanya'daki emekçilere nasıl baktı siyasal iktidar- lar: "Sağmal inek gibi..." isci dövizleri gelsin o kadar? Yurtdışında çalışan işcilerin ne sosyal ne de ekono- mik sorunlanyla ilgilendi. Ne geleceklerine dönük ön- lemler aldı ne de onlann ikinci sınıf işçi nitelemesine tavır koydu. Bugünkü durum ise bunlardan çok tarklı bir gelişme gösteriyor... özellikle Almanya'da salt ırkçılar değil, önemli bir ke- sim yabancıları şöyle suçluyor: "Alman ekonom'sinin bunalıtna düşmesinin nedeni yabancı işçilerdir..." Slogan ise hazır: t'Yabancılar dışan!" İki Almanya'nın birleşmesiyle ekonomik dengeler alt üst oldu. Ortaya çıkan sorunlar ırkçıların işine yarıyor. 1930lardan kalan kökler bu kez Yâhudiler yerine yaban- cılara doğru dalbudak salıyor. Ankara bu gerçeği çok önceden görmeliydi. Ona göre önlemlerini almalıydı. Almanya'daki değışen dengeleri gözardı etmemeliydi. Almanya'daki emekçilerimizi zor ve amansız günler bekliyor bize kalırsa. Gurbette bir yaşam savaşı veriyor emekçiler. Almanya'da geçmişi arayan ırkçılar her fırsatta bu tür vahşi eylemlerini sürdüreceklerdir. Alman hükümeti de opların bu eylemlerini kınayacaktır. Türkiye'de insan haklarının hiçe sayılmasına, yaşama hakkına duyarlı davranan ve sık sık hükümeti uyaran Al- manlar acaba Solingen'deki bu katliama karşı nasıl tavır alacaklardır? Yanıtı hemen verelim: "Hiçbir tavır almayacaklardır..." CumhurbaşkanıDemirel,hiç kimseninkendisindenfarklıbir şeybeklememesigerekti^nisöyledi: Ettiğimyeıııiııibozmayaeağuıı • Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel lsparta'da, "Biz seniçok seviyonız", "Baba ocağınahoşgeldin",. "Isparta'nıngülü" pankartlanve"İşte bağrımızdan çıkrnış köylüçocuğu Cumhurbaba" anonslanyla karşılandı. ÜMİTOTAN ~ ISPARTA - "Babaocağı" Is- parta'da büyük scvgi gösterile- riyle karşılanan Cumhurbaşka- nı Süleyman Demirel "Sevin- mek bu meydanın hakkıdır" dedi. Bazı üzüntüler yaşansa da paniğe gerek ohnadığuıı beb'r- ten Demirel, ettiği yemine ke- sinlikle uyacağını yineleyerek, "Kimse benden başka bir şey beklemesin" diye konuştu. "Isparta'nın gülü ? Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, eşiyle birlikte geldiği Isparta'da. "Biz seni çok sevi- yonız", "Baba ocağına hoşgel- din", "lsparta'nın gülü" pan- kartlan ve "' ıc ' ğnmızdan çıkrnış köylü çocugu Cumhur- baba" anonslanyla karşılandı. Demirel ile birükte Devlet Ba- kanlan Ekrem Ceyhun, Ca\it Çağlar, Maliye ve Gümrük Ba- kanı Sümer Oral, Milli Eğiüm Bakanı Köksal Toptan. Ulaş- Urma Bakanı Yaşar Topçu, Tanm ve Köyişleri Bakanı Necmettin Cevheri ile kalababk mir milletvekib' toplulugu Is- parta'ya geldi. 30 yıldır genel başkan ve baş- bakan olarak geldiği baba oca- ğmda Demirel'in çok heyecanlı olduğu gözleniyor. Büyük bir Isparta'da gül yağmunı altında karşılanan Cumhurbaşkanı Demirel, bugün baba ocağı İslamköy'e gidecek. {AA) kalababkla hükümet alaruna giren Demirel, daha önceki ge- üşlerinden hiç de farklı olma- yan muhteşem bir kalabılakla karşılaşınca gülücükleri kahka- ya dönüşüvor. SHP İl örgütü- nün astığı kocaman pankart dikkat çekiyor. "lsparta birinci derecede öncelikli il olsun'' pankartı Demirerin gözünden kaçmıyor ve konuşmasının ara- sında da böyle bir sözü veriyor. Hükümet alanındaçcvre il ve il- çelerden gelen büyük bir kala- babğa konuşan Demirel, "Ba- ba" sloganlanna karşıbk, "Sev- gi, güzellikler, kadirşinaslık di- yan lspartalılar, bu meydanda sevinmek herkesin hakkıdır" diyor. Demirel. sıcak havada bir yandan terini mendiîiyle si- lerken heyecanla konuşmasını sürdürüyor: "Üzülecek şeyler olabilir. Ama paniğe düşmeye gerek yoktur. Türkiye'nin tüm ku- rumlan hürdür. öyle değil di- yen var mı? Eğer zihinler hür. vicdanlar hürse, irade de hür- dür. Türkiye'de şu an herşey güllük gülistanlık değil, sorun- lanmız var. Ama sorunlan ol- mayan ülke var mı?Türkiye yo- lunu kaybeuniş değil. Türkiye itibarlı bir ülkedir." Çankaya'ya çıkışının öykü- sünü de hemşerilerine anlatan Demirel. "Çankaya boşaldı. Kim gelip oturacaktı? Dördün- cü turda da Cumhurbaşkanı se- çilemeseydi seçimlere gidilecek- ti. Meclis onun korkusuna gir- di" diyor. Alkışlar dinmiyor. Demirel parti aynmı yapma- dan tüm vatandaşlan kucakla- yacaklannı yineleyerek konu- şuyor. "Makamlar kavgasız kansız el değişürsin istedik. Millet de bunu istedi. Bu meydanlann mücadelesi buydu. Başanya ulaştık. lsparta'nın altı kez mil- letvekili seçtiği, şimdi cumhur- başkanı olmuşlur. Hayırlı uğurlu olsun. Beni bu ülkenin tümmeydanlan kucakladı. Ben hakhydım, değil miydim? Şim- di cumhurbaşkanı olarak 16. günde tavnmı gösterdim. Ye- minimin gereği neyse onu yapa- cağım. Kimse benden başka bir şey beklemesin. Bundan evvelki görevlerimi çok iyi yaptığımı herkesin kabul etmesi lazun. Şimdi Demirel ne yapmalı? Eğer bütün insanlan kucakla- mazsak Allah işımizi rast getırt- mez. Sizi mahcup etmedim yine mahcup etmeyeceğım. Demok- rasiyi. insan haklanru. halka vicdanb obnayı tahhüt ediyo- rum." Son günlerdeki PKK terörü- ne de değıniyor Cumhurbaşka- nı. "İçimiz yanıyor. Devlet, pa- niğı kaldırmaz, şiddeti de kaldı rmaz. Bunun arkasında baa ül- kelerden beslenen fıtne var" di- yor ardından da hiç kimsenin endişeye kapılmasına gerek ol- madığını vurgulayarak şunlan söylüyor: "Türkiye Cumhuriyeti güç- lüdür. Paniğe gerek yok. De- mokrasiye, devlete inanmaya devam edin. Sorunlar aşılacak- tır." Isparta'ya öncelik Isparta'da yatınmlar sürü- yor. lsparta ve Burdur'u kalkın- mada birinci öncelikli yöre ha- line getireceğiz. Milletvekilli- ğinden aynbnak Ispartabbktan aynlmak demek değil ki. Tüm Türkiye lsparta halısı gibi. Hiz- metler sürecektir. Doğru yol tu- tulmuştur." Süleyman Demirel sözlerinin sonunda layık, adaletli bir Tür- kiye için aUahtan yardım isti- yor, Ispartablara da "Bana dua edin" diyor. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel daha sonra vilayeti, tümeni. belediyeyi zi- yaret ediyor, heyetler gelip gidi- yor. Daha sonra belediye avlu- sunda halkla birlikte yemek yi- yor. Sırada temel atma tören- leri var. lsparta Hava alanı, 200 yauklı SSK hastanesi, Süley- man Demirel Eğiüm sitesinin temellerine ilk harct döküyor Cumhurbaşkanı ve kendi adına hanrlanan haüra ormanının açılışjnı yapıyor. Notlar lsparta gülsuyuna bulandı Kentıngirişinde askeri törenle karşılanan Demirereevlerden ve işyerlerinden güller atıldı. Demirel için çok önceden başlatılan hazırlıklar. önceki gece sabaha kadar sürdürüldü. Hükümet Meydanına kurulan dev iskeleye Demirel'in büyük bir posteri asıldı ve güllerle süslendi. Alana çıkan tüm yollar, gece boyTinca araçlardan anndınldı. Pankartlar torbalar dolusu gül yapraklan hazırlandı. Kentin tüm işyerleri, dükkanlar. evler deTürk bayraklan ve Demirel posterleriyle donatıldı. Havadan uçaklarla gül sulan döküldü. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, eşiyle birlikte aracın içinden halkı selamlarken pencenelerden bir gece önce hazırlanan yığınlarca gül yaprağı atıldı. Demirerin arabası gül yapraklanndan görünmez oldu. Demirel arabaya binmek yerine yürümek istedi. Ancak Nazmiye Demirerin yürümekte zorlanması üzerine yürüyüşler kısa tutuldu. Demirel, alana girerken önden giden aracın yaptığı "İşte bağnmızdançıkrnış köylü çocuğu Cumhurbaba" anonsu,baa Ispartablan kızdırdı. Bu ne biçim sözdür, diyen bir Ispartalı. Demireri Tspartarun gülü' diye tanımladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle