27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Gcnel Ya>ın Yoncimcnr Özgen Acar #Gcncl Görscl Yonetmcn <Vli \car • Du/cnlcme \1uslafa Sağlamer Ankara TermılciM Cünejt Arca\ürek •Haber Mudurlerı Işık kansu, Hakkı Erdem Muc>sc^Müdunı ErolErkut •K.oordınatör. Yayın Koordınatoni. Hikmet Çetinka>a • jstanbul Habcrlen Şena> kaikan • Dı:> Haberler Ergun Bakı AtatürkBul\arılSo:125. Js.at 4. Bakanlıklar-Ankara Tcl 4195020 (7 HaU. Tclcx Ahmel Korutsan •Muhasebe Bütent Vener •öcncl Yayın Daniîmanr Orhan Erinç • Yazı İşleri Müdüru Celal Başlangıç »Ha- •Makulcler Sami Karaören ber Merkczi Müdürü Mustafa Balba\ - Ekonomı Diırç Tayanc; • > urt Haberlerı: Metanet Saraç 42^44. Fax (4)4195027 #İTTW Temsilcısr Serdar Kızık, H Zı\d Bh 13S2S2 3TeV • İdare HüseyinGürCT •İ;,letme ÖnderÇetik ISpor Abdülkadir Yücebnan • Du- X'U23OTelex 5235*^ Fax (51 )8953-6O • AdanaTemsılcısı Çetin Yiğemğhı InonuCd. •Bılgı-İşlem. Nail Inal »Bılgısayar Sıslem: /clınıc Abdıdlah ^ azıeı 119S No lKal l.Tel 52255O-5226O1-522492 .Tokx f>21 Müröet Çiler • Reklam Reha Işıtman YannıU\an >e Basan: ^ cnı Gun Habcr Ajansı. Basın \c \ avıncıhk A Ş Turt.ooigiC.nl V) 4' Q jjUloğluM'54 jsı PK 246İstdnbûlTcl 5120505 Tek:x :?246 25MAYIS1993 İmsak:3.4O Güneş: 5 32 Öğle:13O5 Ikindi. 17.03 Akşam:2O3O Yatsı:22 Bir 'DeüMayıs m üzerinden25yılgeçli Herşey Paris'in baOsında Nanterre adlı bantiyödeki faküttede başladı. Fouchet eğitim refonnunun uygulamaya geçmesi gergüüiği artömıştı. Değişik görûşlerdeki sotculann ve faşiştlerin Vietnam SavaşTna karşı eykmkri, derkeo erkek öğrencilerin kızlara aynlmışbinalara girmek istemesi bar- dağı taşıran son damla ohnuştu. Eğitim Bakanı. öğrencilerin işgali altmdaki Sorbonne'un poliskr tarafından boşaltdıp kapatılmasuıa karar verdi. Oğrencilerle polis arasındaki tartışma kavgaya döoûştü. Sopa, ağaç dalı, şişe ve taşlarla sakhran öğrencilere karşı polis okhıkça sert davrandı. Fransa'68: Herkes\poMkadcm aşka kadar aklagelen herkonudahiçbirkısıtkana obnadankonuşuyordu. Yine de tek biryasak vardı: Yasaklamakyasaktır. Paris'in bütün duvarlaruu buözgürlük sloganıkaplanuştı. FREDERIC GAUSSEN 15 Mayıs 1968, iki haftalığına ülkesinden, gazetelerden, radyolardan uzaklaşmış bir Fransız uçakla Paris'e dönüyor. Sakin ve olaysız geçen 1 Mayıs îşçi bayramından sonra aynldığı Paris'e tasasız ve rahat adı- mlarla giriyor. Ama hiç de ummadığı bir hareketSlik, coşku, tartışmalar, konuş- malar, toplanülar, yûrûyûş- ler arasında kayboluyor. İki hafta içinde bunca insanı ha- rekete geçirebilecek ne 61- muştu? Gazseteler, radyo, herkes 13 mayıs öğleden sonra baş- kenti durduran büyük göste- riden bahsediyor: Yaklaşık 1 milyon 300 bın kişi başkente yayümış, "10 yıl yeter", "De Gaulle yaşblar evine!", "He- pimiz kudurduk!" slogan- İanyla her tarafı inletmiş. Kortejin başında ara sıra kızıl bayraklann ve üzerinde "öğrenciler, öğretmenler, lşçiler Dayanışmaa'" yazan büyük bir pankarun önünde üç genç adam kol kola yürü- yor. Fransa Öğrencileri Ulusal Birliğj Başkanı Dany Cohn- Bendit, Jacques Şauvageot ve Yüksek öğretim Ulusal Sendikası'nın genel sekreteri Alain Geismar. Arkada sendikalann önde gelen ad- lan. Aralannda bugünün Cumhurbaşkanı François Mitterrand da var. Denfert-Rochereau'dan başlayan yürüyüş, sayısız gnıbun kaUlımıyla büyüdü. Akşama doğru konuşma- lann ve larüşmalann baş- ladığı Champ-de-Mars'ı ele geçirdiler. Zaten birkaç gün- dür kentin her tarafında ko- nuşmalar, mitingleT yapıh- yordu. Herkes her konuda konuşuyordu: Politika, eğitim, ekonomi, günlük yaşam, sinema, aşk, tüketim toplumu, iş, edebiyat akla ne gelirse hıçbir kısıtlama, yasak olma- dan konuşuluyordu. Tek bir şey yasaktı: "Yasaklamak yasakür". Paris'in bütün du- varlannı bu slogan kaphyordu. Anfiteatr- lar, fabrikalar. parklar, bûrolar konuş- maalann, dinleyicilerin, avukatlann, işçüe- rin, öğrencilerin, polikikacılann katıhmıyla dolup taşıyordu. Her seviyeden her yaştan insan içinden geçenleri, düşüncelerini, duy- gularuu açığa vuruyordu. Herşey Paris'in batısında Nanterre adh banliyödeki fakültede başladı. Fouchet egi- tirn reformunun uygulamaya geçmesi ger- ginliği arttırmıştı. Degışik görüşlerdeki sol- culann ve faşişüenn Vietnam Savaşı'na üzerine Eğitim Bakanı Alain Peyrefitte fa- külteyi birkaç günlüğüne kapatmaya karar verdi. Bu karar her ne kadar geniş bir kesim ta- rafından olumlu nitelendirilse de hiç hesap- ta obnayan sonuçlar doğurdu. Kızgın öğ- renciler Sorbonne'a çekildi ve 3 mayısta bir miü'ng düzenlendi. Saatler ilerledikçe hava ısınmaya, gerginleşmeye başladı. Bu geliş- 4 ve 5 mayısta durdulan birçok gösterici cezalandınldı. Bazılan hapsedıldi. 6 Nan- terrelı öğrenci Paris Üniversitesi dısiplin ku- ruluna çıkanldı. Bunu izleyen günlerde ka- rarh ve ateşli gösteriler, mitingler birbinnı izledi. Ortak amaç hapistekilerin serbest bı- rakılması, Sorbonne'un yeniden açılması ve polisın Quartier Latin'den çekilmesiydi. Istekleri yerine gelmeyen göstericiler 10 13 MAYIS 1968 /PARtS YÜRÜYOR - Yaklaşık 1 mflyon 300 bin kişi başkente yavılmtş,'10 yıl yeter', 'De Gaulle yaşlılar evine', 'Hepimiz kudur- duk' sloganlanyla her tarafı inletmiş. Kortejin başunda sıra sıra kızıl bayraklar ve üzerinde 'öğrenci, Öğretrnen, Işçi Da> anjşması' yazan bfiyük bir pankartm önünde üç genç adam kol kola yürüyor: Fransa Ulusal öğrenci Birliğj Başkanı Dany Cohn-Bendit. Jacques Şauvageot ve Yüksek Öğre- tim Sendikası'nın genel sekreteri Alain Geismar. Aralannda bugünün Cumhurbaşkanı François Mitterrand da vardı... (Fotoğraf: LE MONDE) karşı eylemleri, derken erkek öğrencilerin kızlara aynlmış binalara girmek istemesi bardağı taşıran son damla olmuştu. 22 marta doğru öğretim üyeleri ve yöneü- ciler üzerinde baskılar artü ve o gece öğren- ciler fakülte konsey salonunu sabaha kadar işgal etti. Bu öğrencilerden sekizinin disiplin kuruluna gönderilmesi gergjnlıği iyice art- tırdı. Sonunda Dekan Grappin'in isteği me üzerine Eğitim Bakanı, Sorbonne'un polisler tarafmdan boşaltılıp kapatılmasına karar verdi. Arkadaşlanrun durdundmasına öfkele- nen oğrencilerle polis arasında çıkan tartı- şmalar kavgaya dönüştü. Sopalar, ağaçdal- lan. şişeler, taşlarla saldıran öğrencilere karşı polis oldukça sert davrandı. Birçok yaralanmalar oldu. mayıs günü Quartier Latin'i terk etmeyı reddetti ve barikatlar kurdu. Sabah saat ikide polis göstericüeri alanı boşaltması içın zorladı ve büyük bir kavga çıktı. Kavgadan çok bir savaşı andıran olaylar sabah 5.30'a kadar sürdü. Bütün Fransa radyodan gelişmeleri dinledi. Sabah saatlerinde yollarda ne kaldınm ne de parke taşı kalmıştı. Ağaçlann dallan kınlmış, dükkanlann vitrinleri aşağıya inmiş, araba- lar devrilmiş ve yanmışü... Ve radyoda Dany Cohn-Bendit'in kızgın sesi bütün sendikalan ülke capında büyük bir grevle öğrencilerle dayaruşmaya çağın- yordu. Sendika sorumlulan çağnya uydu. 12 mayısta tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması hiçbir şeyi değiştirmedi ve 13 mayısta tüm Fransa durdu, Fransızlar so- kağa döküldü. Bu büyük gün hareketinin sonu muydu? General De Gaulle böyle düşündü ve 14 mayısta Romanya'ya uçtu. Ancak gelişmeler tam tersini gösterdi. Cumhurbaşkanının, taşra- da yaşanan küçük bir olaya dikkat gösterecek zamanı ol- mamıştı. Nantes yakınlan- ndaki Sud-Aviation fabrika- sında vahşi bir grev baş- lamıştı. Yöneticiler bürolanna hapsedilmişti. Ertesi gün grevler bir çığ gibi ülkenin her yerine yayıldı. Bu arada Paris'te işgal edilmiş olan Sorbonne ve Odeon sürekli foruma dö- nüşmüştü. Gösteriler gitukçe şiddet kazanarak sürüyordu. Hareket radikalleşiyor, ama bir üerleme kaydedemiyor- du. 13 mayıstaki birleşmeden sonra bir dağılma gözleni- yordu. General De Gaulle, Ro- manya'dan dönüşünde du- rum kontrolden çıkmıştı. 24 mayısta De Gaulle televiz- yondan bir referandum pro- jesi üzerne çalışüklannı açı- kladı Bu arada bakanlar kuru- lunda soğuk kanhbğmı koru- yabilen sadece bir kaç ba- kanla başbakan kalmışü. Başbakanın sendika lider- leriyle görüşmesi sonuç vermedi ve Char- lety stadında gösterici oğrencilerle klasik solculann katdımıyla büyük bir miüng ger- çekleşti. 29 mayısta gösteriler devam etti ama artık eskisi kadar ateşli ve güçlü değildi. 30 mayısta herşey eski haline döndü. £t lî Muhabbet kuşbn yok oluyor •LUSAKA(AA)- Zambiya'da bir zamanlar oldukça çok olan muhabbet kuşlannın neslinin tükenmekte olduğu bildirih'yor. Livingstone Müzesi Müdürü Vincent Katanekwa. eskiden Zambiya'da çok sayıda bulunan muhabbet kuşlannın neslinin, safan gruplan tarafından yülardır yapılan kaçak avlanma yüzünden tükenmekte olduğunu açıkladı. Katanekwa, sayılabilecek kadar az sayıda muhabbet kuşunun kaldığı Moomba bölgesinin dışında bu kış türüne rastlamarun olanaksız hale geldiğini belirtü. BBCnm yeni yayın saatieri • ADANA (AA)-BBC Dünya Servisi Türkçe Bölümü'nün, yayın saatlerini, 14 hazirandan itibaren yeniden düzenleyeceği bildirildi.BBC Türkçe Yayınlan Bölümü Müdürü Zeki Okar, yaptığı açıklamada, I4haziran pazartesi gününden itibaren her gün, 07.00-07.30, 12.00-12.15 ve 18.00-19.00 saatieri arasında yayınlannın izlenebileceğini söyledı. Zekir Okar, aynca pazar günleri saat 11.00-12.00 arasında da yayın yapacaklannı ifade etti. BBC Türkçe Yayırdan Bölûmü Müdürü Okar, yaymlannda dünya haberlerine, güncel olaylara, röportajlara, tıp dünyasına. basın özetlerine, tngilizce derslerine, tanm, bilim, teknoloji. müzik ve sanat olaylanna yer vereceklerini sözlerine ekledi. 2.KaradenizTıp Gûnleri •TRABZON(AA)- Karadenız Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen '2. Karadeniz Tıp Günleri', bugün Trabzon'da başlayacak. KTÜ Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilecek 2. Karadeniz Ttp Günleri'nde, 3 panel ve 5 konferansdüzenlenecek. 2 ayn oturumda da bılım adamlan tarafından çeşitli konularda 25 bildin sunularak taıtışmaya açılacak. 27 mayıs peTşembe gün sona erecek Tıp Günleri'nde Prof.Dr. Ayhan Songar, 'Kainaün düzeni homeostasiz", Prof.Dr. Naci Bor da 'Bır ülkenin kalkınmasında bilimsel araştırmalann yeri' konulannda konferans verecekler. Son30yılınen büyük buluşu • STOCKHOLM (AA) - Amerikalı araştırmaalar, bulduklan bir gen ile artık insanlann kanser riski taşıyıp taşımadıklannın önceden belirlenebileceğini açıkladılar. Kanseri önleyici gen olarak da değerlendirilen >eni buluşun özellikle kanserin erken teşhis edilmesinde büyük rol oynayacağı kaydedildi. Vücuttaki genler üzerinde tespit edilen bu genin özellikle kalın bağırsak kanseri ıle kadınlardarahimkanserinin erken teşhısine ımkan sağlayacağı da büdirildi. Amerika'da süren kanser araşttrmalannda elde edilen genden. kalın bağırsak ve rahin kanserinin yaru sıra mide, akciğer, safra kesesi kansennin teşhisinde de yararlanılabileceği kaydedildi. Bu gelişme, son 30 yıhn en büyük buluşu olarak degerlendirniyor. Devriminhiç bitmeyeceğineinannıışlardı V dönemde, tam anlamıyla devrimi değilse büe en azından grevleri, genel grevleri ve benzeri olaylan öngören ve örgütleyen bazı gruplara daiüldim. Ancak hiçbir şey bizirn beklediğimiz gjbı ol- madı. Olaylar kendüiğirKİen meydana geldi. Barikatlann gecesi olan 10 Mayıs'tan itibaren herşey bir anda bü- yüdü ve bulanı- klaştı. Herkes birbi- riyle konuşup, yap- mak istediği şeyi yapıyordu. Şiddet. kesinlikle söz konu- su değildi. Bir yan- de ortada şiddet yoktu. Gittikçe yabancılaşmaya başladık. Hiç bit- meyeceğine ınanmaya başlamışük. Artık poli- tik bir stratejimiz yoktu. Politikaalar bize zombiler gıbı gözükmeye başlamıştı. 24 Mayıs'da De Gaulle referandumunu su- nuncaya değin ıktıdara geçeceğimize daır bır inancımız yoktu. Bütün o gece boyunca Paris'- te isyanlar oldu. Herşey cok güzeldi. Istedik- lerimizi yapabıleceğimize inanıyorduk. Nasıl olduğunu bilmiyorum ama bu- anda Bourse'u ateşe verdik. Çılgınca bir mutluluk anıydı. Olanlar bizim için çok fazlaydı. Hiçbir şey anlamadık. Hala da bir şey anlayabilrniş deği- liz. Bir efsane halini aldı. Benım için '68 Mayıs'ı 67 Kasım'ında baş- ladı. Biz sosyoloji öğrencilerinin katıldığj ilk bü- yük hareket üni- versitedeki re- formlarla ilgüiy- di. Üniversıtele- rin bugünkü durumunu görünce haklı olduğu- muzdan emin oluyorum. 68 Mayısı'na yakış- ünlan pek çok sıfat gerçekte benim yaşadı- klanma hiç benzemiyor. Benim için 68 Mayıs'ı toplumun teknokraüaşmasına ve özellikle üni- versıtenın teknokratlaşmasına karşı insanal bir protestovdu. 68 Mayısı'nda devlet kontro- Philippe Meyer Radyocu Insancıl bir ppotesto GerarO Miller Psikoanalist lüne karşı, otoriteye karşı özgürlükçü bir akım vardı. Benim nefret ettiğim 70"lerde ortaya çıkan 'şımank çocuk' eğilinıı. 68 Mayısı'nda yaşanan bu değildi. m 9 yıldan bu yana kauldığım onca politik harekete karşın bu yoğunlukta yaşadığım hiç- bir şey olmadı. Bu belkı 68 Mayısı'nda 20 yaşı- nda olmamdan kaynaklanıyordu. Ancak hepsi bu kadar değildi. Bu kadar kalabalık bir insan grubu- nun özgürlük de- neyimi diye ad- landırabileceği- miz böyle bir ha- reketi bu denli or- taklaşa yaşama duygıısunu hissetmesi çok en- derdir. Gösterilere alışıktım, hem de bayağı şiddetli gösterilere. 68 Mayısı'nın farkı katılan insan- lann sayısındaydı. 68 Mayısı Fransız polıtik tarihindeki en uzun sloganlann üretildiği dö- nem oldu. Sözcüklerin gücünü görmenin ayn bir zevki vardı. Birlikte olmak öylesine güzeldi ki. tf 9 Ma>isı'yla ilgıli beni ilk carpan ortada herhangı bir düzenin. organizasyonun,hıçbir şeyin bulunmamasıydı. 3 Mayıs'tan 10 gün sonra Sorbon'u işgal edip orada gece gündüz kalan yaklaşık 10 bin kişi vardı. Hiç kımse ola- caklan önceden tahmin etmemiş- tı,edemezdi. ilk topianu hiçbir şey değildi. Yalnızca 200-300 öğrenci vardı. Li- derolduklan tah- min edilen kışiler tutuklandı. Bu olay solcu grup- lann dışında da çok sayıda insaru bir anda so- kaklara döktü. Ertesi gün ve daha erteşı gün bu sayı katlanarak artmaya devam etti. İnsan- lar biraraya gelmeye, toplantılar düzenlemeye başladılarBu eşkiyalann idare ettigi bir kenar mahalle isyanı değildi. Bu, eve dönmeyeceğiz dıyen gençlerin bir yıkım hareketiydi. Marc Kravetz Gazeteci Yıkım hareketi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle