27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS1993SALI 12 DIZIYAZI f Hayali ihracat için terfian MBll İNMCJir DOSMSI T U ISI O -12- A NAPm eski Adalet bakanlanndan Necat Eldetn'in terfi etürerek Diyarbakır Gümrüğü'nde görevlendirttiği gümrûk memuru, hayali ihracat organizatörü oldu. Eldem, ANAP Mardin Teşkilaü aracılığıyla gelen Şahin Kaya'yı tanımadığını, eski Maliye ve Gümrük Baİcanı Atamet Kurtcebe Alptemoçinden. Kaya'nın terfisini yasalarçercevesınde ıstediğıru bildirdi. Eldem'in konuyla ılgili olarak Hayab Ihracatı Araştınna Komisyonu'na verdiğı ifade şöyle: NECAT ELDEM (eski Adalet Bakanı}- Behiç Kıbç adb bir muhabirin yazısındakı iddia şu: Diyarbakır Gümrüğü'ne alanmış Şahın Kaya adlı bırinin, hayab ihracat işını ayarlaması, organize etmesi için tarafımdan oraya tayin ettirilmiş, bu ışten de ben epey menfaat sağlamışım, bunu yazıyor. şok isim, demın arz ettiğim başlık alünda. Doğrusu bu haberi okuduğum zaman şaşırdım, Şahin Kaya kim? Sordum soruşturdum, bana anlattılar. Mardin'in. o zamanki seçim bölgem Gercûş iiçesinden binymiş. Benim bir huyum vardır. Bakanhğım zamanında yazdığım, bakan arkadaşlanma yazdığım, ıntikal ettirdiğim yazılann birerörneğini dosyama koyardım. Kanştırdım şeyimi ve hakikaten böyle bir, bu arada da Fikri Bey'e sordum, personel genel müdüriine. Alptemoçin'e gönderilen yazı Bakanlık antetli. Adalet Bakanlığj bakan antetli, 30.10.1985 tarihb. Sayın Bakan Ahmet Kurtcebe Alptemoçin'e hitaben yaalmış, yazı aynen şöyle. Bakanlığmız İdari ve Mali Işter Dairesi Başkanlığı'nda şef olarak görev yapan 8314 sicil nolu Şahin Kaya, Mersin, Taşucu, Batman, Diyarbakır, Karadeniz Ereğli, Gelibolu ve Enez gümrüklerinden birine başmemur veya idari memur olarak atanması hususunda, yardım ve tavassutumu rica etmiştir. Mevzuat ve idari gereklerçerçevesinde takdirlerinize arz ederim, saygüanrnla, demişim. Bu yazınm kaynağmı aradım yine dosyamda, şöyle bir not buldum, elle yazılrruş: Şahin Kaya, diyor, 8314 siçılli, Maliye ve Gümrük Bakanhğı İdari ve Mali İşlerDaire Başkanhğı'nda şef, 17 . yıl hizmeti varmış, 7 yıl gümrüklerde hizmet ! etmiş, 1.5 yıl aynca İîimler Akademısi mezunu, istek, demin okuduğum bakan yazısındaki yerler, Mersin, Taşucu, şu şu şu. Başbakanük'la ilgileri yoktur" tşte ayru, Mersin. Taşucu, Gelibolu, Enez gümriiklennden, zannediyorum yedı tane yer, birine başmemur veya idare memuru olarak organizatör atandı 1 T ecatEldem: Behiç Kıhç adh birmuhabirinyazısındakiiddiaşu: Diyarbakır Gümrüğü'ne atanmış Şahin Kaya adh birinin, hayaüihracat işiniayarlaması, organize etmesiiçin tarafımdan oraya tayin ettirilmiş, bu işten de ben epey menfaat sağlamışım, bunuyazıyor, şok isim, demin arz ettiğim başlık altında. Doğrusu bu haberiokuduğum zamanşaşırdım, Şahin Kaya kim?Sordum soruşturdum, bana anlattılar. Necat Eidem tayini. Eşi Mardin Gercüş Merkez Sağlık OcağVnda görevli. Bunu da bana getiren, bu notu bana getiren soyadı Aydemir olan biri, ama şu anda ve o zamanda hatırlayamadım, şimdi de haürlamıyorum, bırkaç tane Aydemir var. Bizim ılçe başkanımızın akrabalan, Gercüş Anavatan Partisi ilçe başkanının akrabalan bunlar, öyle olsa gerek. Ben de bunun üzerine şunu yazmışım, arzu edersenız takdim de edebilirim. Sayın Başkan'a arz edenm demişim ve bu yazıyla göndermişiz. Bu adamı görmedım. tanımıyorum, sicili nedir, iyı midir, kötü müdür hiç bilmem, yani adamı şu anda da görsem tanımam, bilmem. Mevzuat müsaitse yapar, mevzuat müsait olur da idari gerekler bakımından atanması sakıncalı olabılir, tamamen takdire bırakmışımdır ve bakanlık, Maliye ve Gümrük Bakanlığımız bu zatı tayin etmiş. Bana verilen buradaki şey. yerler ve istenilen unvan aynen bana verilen nottakiler, bunu yazmışım. Beni köşeyi dönmüş, milyarlan vurmuş vesaire, orada bir Başaran otobûsleri vardı. Mardin'de, onun FaikAltun sahibiyle birlikte bu işi organize etmişız ve şeyde diyor ki, emniyet ve istıhbarat birimlerince hazırlanan raporda bu işlemler, demin arz ettiğim hususlar belirtıliyor ve benim böyle bir ilgım kuruluyor. Başbakanbk'a sordum, istih- barat deyince benim hatınma, emniyet ve istihbarat birimleri deyince, MİT teşkilatı geldi. MİTten böyle bir rapor, MİT teşkilaünca böyle bir rapor düzenlenmiş olabilir düşüncesiyle Başbakanlık'a dilekçe verdim. Başbakanlık'tan aldığım yazı da burada; Başbakanlık'la ilgisi bulunmadığı yüksek malumlandır diyor, bu sebeple bir işlem yapılmamıştır diyor Sayın Başbakanlık. İstanbul Savcıhğı elkoydu Ben bununla da yetinmedim; İstanbul SavcılığVnı, savalık makamını harekete geçirdim ve İstanbul Savahğı 23.1.1989 gün ve basın hazırlık 1789/11 sayı ile. Başbakanlık'a benim hakkımda düzenlendiği iddia edilen raporu sorrnuş; 2937 sayılı kanunun 27. maddesine göre de takibat başlatmış, olaya el koymuş basın savcıhğı. Ne olduğunu, sonucun ne olduğunu bilmiyorum; asbnda ben gazeteyi mahkemeye, yargıya vermeyi düşünmüştüm, fakat benim açıklamamı aynen yazdığı için üzerinde durmadım. Olay budur; soracağınız bir şey varsa memnuniyetle arz edeyim. FAİK ALTUN (Antalya)- Ama bu olay bir devlet adamına tümüyle saran bir olay olmanın kabullenmesiyle MİTten, savabktan bu kadar girişimleriniz var. Bu ilçe başkanı veya o şahıs kimse, bu olaydan sonra onunla bir görüşme yapıp, bu nedir, bu olayın mahiyeti neden böyle olduğu gibi bir sualiniz oldu mu o insana? ELDEM- Efendım, ılçe başkanı bana gelmedi; demin okuduğum pusulanın üzerine, Aydemir diye yazmışım. Sonradan ben bu olay meydana çıkınca, benim ağabeyim il başkanıydı, yeğenim de partiliydi, onlara sordum, kim bu Aydemir diye. İlçe başkanımız Abdfilkadir Erpolat'ın akrabalanndan bın olabıleceğıni söylediler, yani ilçe başkanı bızzat doğrudan doğruya bana gelmış değil, gelseydi Abdülkadır Erpolat diye not alırdım ben o pusulanın üzerine. Düııya yar oldukça Mıuııeıı yaşayacak O N B I N L E R İCÎNYAZDI Bozaslan İstanbul'da yataryatar biraslan Boğaz 'a doğru açümışyorgun gözleri Yataryatar dirilirkonaklarda İnsanlık uğrunagideryıllar Ve yüreğineyuva kurar kurşunlar Bir yel eser soğuktan İstanbul Boğaz Köprüsü nün altında kükrer bozaslan Kol kol dtilir acüar Unutulur bir gün en güzelhatıralar Ve gün gelir satıhr dostluklar A rife günlerinde kurban kesilir Gün gelir barış ilan edüir Ardmdan kalleşlikgelir Ve bozaslan dağgibidevrilir Ölüm dolasır sokaklarda Gün geliryıkılır kahpe meydanlarda Ve dirilir aslan A tatürk Bulvarı 'nda Dirilir elbet insanlık diriliryeni çağda Uğur Mumcu adma RaşitKayacık/Muğla Atatürk üke ve devrimlerinin, laik ve demokratik Türkiye'nin, özgürlüğün, banşm, insan haklannın, dünyanın hangi köşesinde olursa olsun ezilip horlananın, itilip kakılanın yiğit savunucusu sevgib' Uğur Mumcu'ya yapılan menfur saldınyı lanetlerim. O hep yüreğımizde yaşayacakür. Onu sevenJerin başı sağolsun. Ömer Büyükuğur / Bayafşar Köyû Muhtan Cumhuriyet emekçilerinin ve demokrasiden yana olan tüm güçlerin başı sağolsun. Eğilmez kalemin yazarlanndan sevgili Uğur Mumcu'yu aramızdan alan hain eller unutmasınJar ki; Türkiye Cumhuriyeti hain eUerle kurulmadı; onurlu ellerle kuruldu. Onurlu ellerle dünya var oldukça yaşayacakür. Pusu kuran hain eller tarihin çöplüğünde yerini alacaktır. Ozer Ailesi/İzınit Ne bir haram yedin Ne cana kıydm ekmek kadar temiz Su gibi aydın hiç kimse duymadan Hükümler giydin Yiğidim aslarum burda yatıyor. Seni öldürenler seni yaşattıklannın farkında olmayacak kadar cahil bir toplum. Bir gider bin geliriz. ÖzterKarakoç SÜRECEK Düşolaydıkeşke.. 24 Ocak vegünlerdenpazar Böyle mi olsunduyazgın be Uğur? Pususunu kurmuş hain, alçaklar Hepsibirbirinden azgm be Uğur. Şok oldu ilk önce haberi duyan Muradına erdi bombayı koyan Kalk, uyan arslanım, yiğidim uyan Kahıryüklü idiezgin be Uğur. Hertürlüterörünkarşısıoldun Ozgürlüğü, laikliğisavundun Verimli çağında zamansız soldun Dostlarmperisan, üzgün be Uğur. Bazı köşeyazar arkaaaşların Gözünde nedense sakmcalıydın Meğerseverlermis, görsenşasardm!.. Demokrasiydi senin çizgin be Uğur. Hayali ihracat, PKK, mafya Şeriat deniyor, bak Rabıta 'ya Daha neler neler koydun sıraya Yarun kaldı yazm, dizgin be Uğur. Kalemini çıkar için satmadın Ekmeğine haram lokma katmadm Arastırdın, kolayma kaçmadm Meslekte hep önder, tektin be Uğur. Almadı insanı cadde, sokaklar Yurdun dörtyanındanyakıldı mumlar Karanfıller sundu, doğdu dostluklar Yüz binler safoldu düzgün be Uğur. Sen nelersöylersin a köyhl Yaşar Ağıtlaryakmışsın bundan ne çıkar Nerde Emeç, Aksoy, Dursun, Üçok 'lar? Kaçyıidayetişir özgün bir Uğur... Yaşar Kandemir / Bektaşağa Köyü-Sioop ÇALIŞANLAREV SORULARl/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL ÖsTetmenim ve temmuzda emekliyiııı Bir ortaokuMa öğretmemm. 23 yıl 3 aylık sosyal güven- lik kapsamında hizmetim var. 23 yılın 10 yılı özel işyer- feripde ve SSKIı olarak geçti. 13 yıldır Emekli Sandığı'na tabi, öğretmen olarak görev yapıyorum. Emekli keseneğimi 1. derece 1. kademeden ödüyorum. Tenunaz 1993'te emekli oJacağm. Öğrenmek istedik- lerim: 1) özel işyerlerinde gecen 10 yıl iciıı, bana ikramiye veya kıdem tazminatı ödemesi yapüır mı? 2) 23 yıl uzerindea ıkramiye veya tazminat olarak bana ne kadar öderoe yapdır? 3) Temmuz 93'te ve daha sonra yapüacak katsayı artıs- lanndan da yararlanabilecek miyim? 4) 23 yıl 3 ay karşılığı bugünün katsayısı ile ne kadar emekli ayuğı alınm? YANTT:1) Çeşitü Sosyal Güvenlik kurumlannda geçen sürelerin birleştirümesine ilişkin koşullan düzenleyen, 2829 sayüı Yasa ve Yasanın uygulama esaslan ile ilgib' yönetmelik uyannca, değişik sosyal güvenlik kurumlannda geçen hizmetlerini birleştirip, TC Emekli Sandığı'ndan emeküye aynlan ve birleştirilen hizmet sü- releri üzerinden kurumlardan herhangj birinden aybk bağlanan- lara, sürelerin toplarnı üzerinden TC Emekli Sandığı Kanunu'- nun emeklilik ikramiyesi ödenmesine dair hükümleri gereğince ikramiye ödenir. Ancak, sigortab sürelerin ikramiye ödenmesinde nazara aünabil- mesi için bu sürelerin, TC Emekli SandığVna tabi daire, kuruluş ve ortakbklarda geçmiş olması gerekmektedir. Bu şekilde geçen hizmetlerden dolayı ilgib'lere evvelce herhangi bir kıdem tazmi- natı veya emeklilik ikramiyesi ödenmiş süre var ise, emeklilik ik- ramiyesinin hesabında bu süre nazara alınmaz. Özel sektörde ve Sosyal Sigortalar Yasası kapsamında geçen çaü- şma süreleri için TC Emekb Sandığı'nca emekbbk ikramiyesi ödenmesi söz konusu değildir. 2) Toplam 23 yıl 3 aylık çalışma süresinin, özel sektörde geçen 10 yıb dışında, emekli sandığına kesenek ödenmek suretiyle geçen 13 yıl karşılığı, 1. derece 1. kademeden emekli olan bir öğretmene, günümüz gösterge ve katsayılanna göre, 60 milyon 99 bin lira brüt, 59 milyon 859 bin lira net (binde 4 oranında ve 240 bin lira tutannda damga vergjsi kesilir) emekb ikramiyesi ödenir. 3) 5434 sayıb TC emekli Sandığı Yasası'nın Ek Madde 4'ü uya- nnca 'barem, teşkilat, kadro ve sair kanunlarda yapılacak de- ğişiklikler sonunda aybk tutarlannda husule gelecek yüksel- meler; aynı rütbe, kadro unvanı ve dereceden bağlanmış bulunan emekli, adı malullük ve vazife malullüğü aybklan ile dul ve yetim avlıklan hakkında da uygulanır." Katsa>ılar ve göstergelerde yapılacak tüm değişiklikler, eski emeklilere de aynen uygulanmaktadır. Temmuz 1993'ten sonraki katsa>T ve gösterge artışlan size de aynen uygulanacaktır. 4) Eğitim ve öğreüm ruzmetleri sınıfında yer alan ve 1 derece 1. kademeden 23 yıl 3 ay toplam hizmet süresi üzerinden emekli olan bir öğretmene, 3 milyon 467 bin 700 bra emekb aylığı bağ- lanır. ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Strasbourgla Silifke'nîn Arası... Strasbourgda, her gidişimde olduğu gibi, Server Ta- nilli'nin evinde kaldım. Nazım Hikmet'le ilgili bilimsel toplantıya geienler evlere dağıtılırken, Tanilli: - Ekmekçi bende kalsın, bende kalırsa kaybolmaz! di- ye düşünmüş olmalı... Çocukluğurnuzda da öyle yapardık, ilçenin yakınında- ki Taşkent'ten gelen öğrencileri, evlerimize götürürdük. Haberlerin dışında yazılacak ne kaldı, diye geçirirken, kimlerin kimlerde kaldığını da yazmak geldi usuma; Prof. Irene Melikoff, Louis Bazin'le eşi Micheline'i, ayrı- ca Radi Fiş, Azerbaycanlı Tofik Melikov'u almışt. Prof. Ragıp Ege Demir özlü'yü; Şerif Yılmaz ile Gürsel Acar Ataoi Behramoğlu'nu; Bal ileCüneyt Kırdar Nedim Gür- sel'i; Saadet'le Ercan Ersin Yılmaz Onay'ı; Nevin ile Fevzi Karadeniz çifti Mehmet H. Doğan'ı; Berrin-Cemal Dalaman çifti Asım Bezirci'yi: Lütfiye-Hayrullah Ak- kaya'lar Timur Muhidine'i; Gönül-Cevat Çapan çiftini, Avrupa Konseyi'ndeki Büyükelçimiz Ismet Birsel'le eşi Ayşe Birsel ağırlamışlardı. Rusya'dan, Fransa'nın Parisi'nden, Ankara'dan, Is- tanbul'dan, Izmir'den gelen konuklar, kendilerini "Na- zım Hikmet Kollogyumu"na vermişlerdi. Herkes toplan- tıdadakikası dakikasına hazırdı. Server Tanilli'nin yardımcısı Japon asıllı, Brezilyalı Bayan Fromy: - Biliyormusunuz, dedi, Ankara Belediyesi ile Izmir belediyelerinin katkıları olmasaydı, bu toplantılar yapı- lamazdı! Server Tanilli şöyle diyordu: - Ankara Belediyesi'nden Havva Can'la, Izmir Beledi- yesi'nden Fatih Erdoğan'ın gösterdikleri titizliği hiç unutmayacağım. İlk gün açılışa Büyükelçi Ismet Birsel ile Strasbourg'- daki Başkonsolos özcan Davas da gelmiş, Ismet Birsel bir de konuşma yapmıştı. Ben daha önceki gidişlerimde, Server Tanilli yi bir telefonla arayıp hatınnı sormaktan kaçınan başkonsoloslar olduğunu biliyordum. Aşağı yu- karı öbür görevliler de öyleydi. Tanilli'ye sorardım: - Burada görevli olanlar, sizi anyorlar mı? - Onlar beni aramazlar, sevgili Ekmekçi! - O zaman ben de onları aramam! Yurtdışında nereye gitsem, yurttaşlıktan çıkarılmış olanların evlerinde kalırdım. Onlarla görüşür, Türkiye'- de demokrasi savaşımında, onlardan nasıl yararlanabi- leceğimizi düşünürdüm. Yurtseverlik, kimsenin tekelirv- de değildi. Onlar, 12 Eylül faşizminin hışmından sıyrıla- rak, bu ülkelerde sığınmact olmuşlardı. Behice Boran, yıllarca Brüksel'de döşemesiz evlerde oturmuştu. Do- ğan özgüden anlatmıştı. Bir gün, bir büyük mağazadan alışveriş edip çıkarken, Türkiye'den gelmiş bir gazeteci- yi görür. Heyecanlanır, seslenecek olur. O da onu gör- müştür. Ama, görmesiyle birlikte, başını çevirip uzak- laşması bir olur. Doğan özgüden'in içinden bir dal kırılı- verir! 12 Eylül, tüm gazeteciler, yazarlar için bir denektaşı- dır. Aydınlarımız için de öyle. Sorarlar adama, sormalı- dır: - 12 Eylül'de neredeydiniz, ne yaptınız? 12 Eylül'den bir gün önce ne yapıyordunuz? Dışarı gidenlere hor bak- tınız mı, bakmadınız mı? Strasbourg'dan, Mehmet H. Doğan, Gönül-Cevat Ça- pan, Yılmaz Onay, Asım Beztrci, Çevre Bakanlığı'ndan Hülya özbek, aynı uçakla döndük. fstanbul'a gelince, er- ken uçaklardan biriyle Ankara'ya geldim. Pardösümü, Strasbourgda Tanilli'de unuttuğumun ayırdına ucakta vardım. Çok geç! Türkiye'ye gelir gelmez, Riyad Mahluf'un durumunu sordum; Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın "yazılı emirle boz- ma" istemini görüşen Yargıtay Ceza Dairesi, usulden bozmuş, iş yeniden yargılamaya kalmıştı. Bu arada Ri- yad Mahlırf, bir kaza geçirmiş, cezaevi avlusunda beton- da futbol oynarken bacağı kırılmış, sayrıevine kaldınl- mıştı. Gelecek yazıda, Riyad Mahluf'la ilgili ilginç haber- ler verebileceğimi sanıyorum. Ankara'ya gelir gelmez, ayağımın tozuyla, Altındağ Belediye Başkanı Ali Rıza Koç'un Hüseyin Gazı dağları- nın karşısında yaptırdığı "UğurMumcuKültürMerkezi"- ni görmeye gittim. Ali Rıza Koç, kendi bulduğu bir yöntemle, kimsenin burnunu kanatmadan, gecekondulan yıkmaya başla- mış, gecekondulan yıkılanlar Koç a teşekküre geliyor- lardı. - Sen buralara bunları yapıyorsun ya, yıkılsın bizim evimiz! diyorlardı. Biri anlatıyordu: - Ben işime giderken iki ayakkabı giyerdim, birini, ça- murlu yollarda, öbürünü işyerimde giyerdim. Şimdi, bunlardan kurtuluyoruz. Ali Rıza Koç, basına bilgileri verirken, orada Vedat Dalokay'ın kızı Mimar Belemir Dalokay da vardı. Uzun uzun konuştuk Vedat Dalokay üzerine. Akşam, Çağdaş Gazeteciler Dernegi'nin ödül töreni vardı Dedeman'da. Gülsen Tuncer, hatrımızı kırmamış, Istanbullardan kal- kıp gelmişti; sunuculuğu o yaptı. Müjdat Gezen gecede, basını, basındaki liboşları bir güzel eleştirdi. Esprilerle, fıkralarla -her zamanki gibi- izleyenleri kırdı, geçirdi! Selçuk Altan çok keyifliydi... Cumartesi akşamı Adana'ya uçup, oradan Silifke'ye geçtim. Orada da şenlik vardı. Hani ne derler: - Nerde çalgı, orda kalgı! BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Puccini'nin tanınmış ^ bir operası. 2/ Gereğin- den çok yemek yiyen... 2 İcinde maden ergitilen o kap. 3/ Türk müziğinde bir makamı kendi perde- 4 lerinden daha tiz ya da g pes perdelerde çalma işi... Çorâk ve verimsiz top- rak. 4/ Un, et ve bamya ile yapılan bir yemek. 5/ Denizde ya da tatlı sular- da yaşayan ve eti yenen kabuklu hayvan. 6/ Çıp- lak vücut resmi... Aİdra Kurosava- nın tanınmış bir fikni... Eski Mı- sır'da güneş tannsı. 7/ Geçit, boğaz... Doğal ve tarihsel özellik- lerinden dolayı koruma laüna ah- nan alan. 8/ Sıcak bölgelerde yaşa- yan bir cins caylak. 9/ Üzerinden geçtiği insanJara mutluluk ve zen- gtrilik getirdiğine inanılan mitolo- jik kuş... Yabanıl incir ağacına ve bu ağaçlarda döllenmeyi sağlayan sıneğe verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Erhan Bener'in bir romanı. 2/ Akla ve sagduyuya aykın olan... Panik. 3/ Özel bir modelden az sayıda üretilmiş özgün giysi, aksesuar satan dükkân... Sonunda yumuşayıp açılarak yara habni alan deri kabartısı. 4/ Müstahkem yer... Kocaeli'nin Gebze ilçesine bağb bir bucak. 5/ Ayakkabı çekeceği. 6/ Esk- nmde bir karşılaşma türü... Küçük mağara... Lityumun simge- sı. 7/ Pedallı küçük motosiklet... Tabut. 8/ Anadolu'da kurul- muş eski uygarîık... Eski dilde taht. 9/ İslam inancına göre kıyamet günü bütün ölülerin dirilerek toplanacağı yerin adı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle