Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 MAYIS1993 CUMA 1 HABERLER Bakanlar Gûneydoğu'yu konuştu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Bakanlar Kuriılu, Başbakan Vekili Erdal Inönü başkanlığında yaklaşık 3 saat süren bir toplanü yapü. Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Akın Gönen toplanndan sonra yaptığı açıklamada, Güneydoğu'da devam eden olağanüstü hal uygulamasının, bölgedeki sukûnetin bozulmaması ve il idaresi ılejandarma teşkilat yasalanndaki değişikliklerin TBMM'de kabul edılmesi halinde kalkacağını bildirdi. Gönen, toplanüdayargj çalışanlan ve ücret aruşı isteminde bulunan diğer kuruluşlarla ilgili çalışma yapıldiğını belirterek bu çalışmalann Adalet Bakanı Seyfı Oktay'ın yurda dönmesinden sonra sonuçlanacağını söyledi. Gönen aynca Kurban Bayramı'nda, çalışanlann 9 gün tatil yapmalanna olanak sağlanabileceğinı de kaydetti. DYP1İ milletveltiline •ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu)- Antalya'daki gece kulüplerinde bir süredir programa çıkan hafif müzik sanatçıa Saadet Gürses, DYP Antalya Milletvekili Ali Karataş'ın kendisini zorla kaçırüp tecavüz etmek istediğini öne sürdü. Milletvekili seçildikten sonra çıkardığı olaylarla adı "Pavyon basan miJletvekili"ne çıkan Karataş. bir süre önce Saadet Gürses'in sahneyeçıktığı otelde fotoğraflannj çekmek isteyen gazetecileri dövmüş ve sılahla tehdit etmişti. Basın Kartian Komsyonıı'na tepki yridönümu •ANKARA (AA)- Devlet Hava Meydanlan lşletmesi'nin kuruluşumın 60. yıldönümü törenle kutlandı. Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu dün düzenlediği basın toplanüsında, mega projelerin başında da 2000'li yıllara yetecek büyük havaalanlannın yer aldığını söyledi. DHMİ'nin faaliyetlen hakkında bilgi veren Topçu, bir yıl içinde dört havaaJanı ihalesinin tamamlanıp inşaatına başlandığını bildirerek, Nevşehir Havaalanı ihalesinin de yakında tamamlanacağını söyledi. Ertakan'dan DemireTe ziyaret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanlığı yemini törenini protestoeden RPGenelBaşkanı Necmettin Erbakan, dün Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i Çankaya Köşkü'nde zdyaret etti. Erbakan, yaklaşık 45 dakika süren görüşmeden aynlırken gazetecilenn sorusu üzerine, "Siyasi nezaketicabıyapılan bir ziyarettir. Süleyman Demirel TBMM'nin oylanyla Cumhurbaşkanı seçilrruştir. Kendisini tebrik etmek bizim için bir RÖrevdir"dedi. Kara Ses Cemaleddin Hocaoğlu, yurdun çeşitli yerlerine faksla mesaj gönderiyor 'Hilafet devleti farzdır'• Kara Ses mesajında, "Müslümanlar'dan kızlanm. 'İslam devletine biaf etmeyenlere vermemeterini isteyerek, artık 'İslam devleti'nin ilan edildiğini, bu devletin emirinden (yani Cemalettin Hoca'dan veya naibinden) izin almayan imamlann cuma ve bayram namazı kıldıramayacaklannı iddia etti. Yurt Haberleri Servisî - Al- manya'da yaşayan 'Kara Ses* Cemaleddin Hocaoğlu (Kap- lan) yurdun çeşitli yerlenne gönderdiği faks mesajlannda. Müslümanlan temsil eden bir devlete ihtiyaçlan olduğunu be- lirterek "Devlet olacak kadar. hatta fazlasıyla bir insan toplu- luğuna sahibiz" dedi. Hocaoğlu mesajında. 'Müs- lümanlar'dan kızlannı, 'İslam devletine biat' etmeyenlere ver- memelerini isteyerek, artık 'İs- lam devleti'nin ilan edildiğini. bu devletin emirinden (yani Ce- maleddin Hoca'dan veyâ naibin- den) izin almavan imamlann • ANKARA (ANKA)- ÇGD Genel Başkanı Mustafa Ekmekçi, yapüğı yazıb açıklamayla Basın Kartlan Komisyonu'nun 13 mayısta toplanmasına karşın bin dolayında bekleyen basın kartı başvurusunu karara bağlamadan dağılmasını, "gazeteciliğe ve gazeteciye saygısızhk ve sorumsuzluk örneği" olarak niteldi. Ekmekçi, 9 ay aradan sonra toplanan komisyonun işlevini yerinegetirmediğini belirterek komisyona temsilci veren basın örgütlerinin özel çıkar hesaplan ve bu hesaplardan doğan kişısel çekişmelerin bu sonucu doğurduğunu öne sürdü. Penneym dosyasıDGM'de • DİYARBAKIR (AA)-Bölücü örgüte kuryelik yaptığı iddiası ile Şıraak'ın Silopi ilçesi'nde tutuklanan İngiliz gazeteci Andrew Norman Penney'in dosyası DGM BaşsavcılığTna geldi. DiyarbakırDGM Başsavcılığı, gazetecinin dosyasının kendilerine dün ulaştıgını, ancak Habur Gümrügü'nde yakalandığı bildırilen dokümanlann göndenlmediğini belirtti. Meslek odalan, halka yurttaşlık haklannı kullanma çağnsı yapö- (Fotoğraf: AYDrN TURNA) Meslek odalan, yoğunlaşan 'yargısız infazlara' dikkat çekti 'Sırasanagebnedentepkigöster' İstanbul Haber Servisi - Meslek odalan, *\ argısız infaziar'la ilgili düzenledikleri basın toplantısında "Sıra kendine gelmeden tepki göster, y urttaşlık haklannı kullanma doğrultusunda davranış göster" çağrısında bulundu. İstanbul Tabip Odası'nda yapılan toplantıya,TMMOB istanbul İl Koordi- nasvon Kurulu, Gemi Mühendisleri Odası, Gemi Makinaları İşletme Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Mi- marlar Odası. İnşaat ]\liihendisleri Odası, Kimva MUhendisleri Odası, Makina Mü- hendisleri Odası, Maden Mühendisleri Odası. Metalurjj Mühendisleri Odası, Ha- rita ve Kadastro Mühendisleri Odası, Zira- at Mühendisleri Odası, Jeolojî Mühendis- leri Odası, Şehir Plancılan Odası, Fizik Mühendisleri Odası İstanbul şubeleri ile İs- tanbul Tabip Odası, İstanbul Dişhekimleri Odası, İstanbul Eczacı Odası \e İstanbul Serbest Muhasebeci >e Mali Müşa\irler Odası temsilcileri katıldı. Meslek oda- larının. 'Yargılanmadan Öldürüldiiler" başlığı ajtında yaptıkları yazılı açıkla- mada, "İnsanlar evlerinden alınıvor. Sonra cesetleri bulunuyor. Cenaze törenlerinde halkm. millervekillerinin üzerine ateş açılı- yor. Çocuğunun gözü önünde başından kur- şunlanan anne çatışmada ölii ele geçiriliyor »eson olarak 30 Nisan 1993 tarihinde Kadı- köy Moda'da İstanbul L ni\ersitesi V cteri- ner Fakültesi 1. sınıföğrencisi Lğur Yaşar Kılıç ile İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fa- kültesi Psikoloji Bölümü 3. sınıf öğrencisi Şengül Yıldıran adlı iki öğrenci yargüan- madan infaz edildiler. Şimdi sonıj onız; fii- len idam edilen insanlan hangi 'bağımsız yargı organı' y argıladı? Katledilen insanlar ne zaman, hangi mahkemelerde yargılanıp suçlu bulunmuşlardı? Hükümet bu katliam- ların sorumluları hakkında ne gibi işlem ya- pacak? Görülmektedir ki insanlara savun- ma hakkı tanınmadan. iddia, yargı anında ve yerinde infaz, hııkuk düzeninin y erini al- maktadır" denildi. İstanbul Diş Hekimleri Odası Başkanı Kazmir Pamir. \nkara'da ODTL 'lü iki gencin e>ine düzenlen baskı- nda boş koltukların taranmasını örnek gös- tererek "Ülkemizde tırmanma eğilimi gös- teren infaz olayları hız kazanmaktadır de- di.İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Hüsey in Demirdizen de "İnsanlann suçlu olup olmanıası ay rı konu. y argısız infazda e> lere giriliyor. öldüriilüy orlar. Suçlu oldu- ğunu kabul etsek de sağ olarak y akalama olanağı \ ar. Buralar kapalı mekanlar. Yargı önüne çıkarma şansı var"dedi. cuma ve bayram namazı kıldı- ramayacaklan iddia edildi. Yurdun çeşitli yerlerindeki fakslara önceki gün Cemaied- din Hocaoğlu (Kaplan) Ana- dolu Federe islam Devleti Emi- ri ve Naib-ul Halife imzası ile bir mesaj geçildi. Hocaoğlu fask mesajında özetle şu görüş- lere yer verdi: "Bız Müslüman bir milletiz, Hazreti Muhammed'in ümme- tiyiz, devletimiz olmalıdır ve farzdır. Farz olan bu devlet hi- lafet devletidir, İslam devleti- dir. Bugün böyle bir devletimiz 1924 yıbndan beri yoktur. Bu devleti Mustafa Kemal kaldır- mıştır. O gün bugün bir devlet boşluğu vardır. Mustafa Ke- mal'in ve onu takip eden Ke- malistlerin kurdukian devlet ve hükümetler ise meşru değildir." "Kara Ses' Cemaleddin Hoca- oğlu (Kaplan) faks mesajında Müslümanlan temsil eden bir devlete ihtiyaç olduğunu belir- terek "Devlet olacak kadar, hatta fazlasıyla bir insan toplu- luğuna sahibiz. Bu topluluğun ismi şeriat nazannda 'ümmet- tir', 'ümmet-i Muhammed'dir" dedi. Hocaoğlu mesajında, va- tanlannın genelde dünya. özel- de Anadolu olduğunu vurgula- dı. Kemalist devletin Müslü- manlann devleti olmadığını söyleyen 'Kara Ses', "Kemalist devlet Anadolu topraklannda bannma hakkma sahip değil- djr, Kuran devleti Kuran devletinin kunılduğu ve bu nedenle de 'Kara Ses' Ce- maleddin Hocaoğlu'ndan veya onun naibinden izm almayan imamlann, cuma ve bayram namazı kıldıramayacaklan da iddia edildi. "Kızınızı biatsızlarla evlen- dirmeyin" dıyen Hocaoğlu (Kaplan), "İslam Devleti'ne inanmış ve biaünı yapmış bir hanım, nasıl olur da biatsız bir erkeğe kanlık yapar ve nikahı aitında bulunur? Çünkü kadın terniz, erkek ise murdardır ve ölürken cahiliyet ölümü ile öle- cekür. Kızınıza talip biri kapı- nıza geldiginde ilk soracağıruz sev 'Sen islam Devleti'ne biat ettin mi? önce git biatını yap on- dan sonra benım kapıma gel. Zira Kuran devletine evet de- miş bir Müslüman, hâlâ evet dememiş bir insana kızını nasıl verebilir' demelidir". Öğretmenlerden Dksaıı içiıı protesto yürüyüşü ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Öğretmenler, uzun bir süredir kamuoyunun günde- mınde bulunan "İlksan yolsuz- luğu"nu. yürüyüş yaparak pro- testo ettiler. Eğit-Sen'e üye öğ- retmenler, dün Mılli Eğıtim Ba- kanlığı önüne yürüyerek. İlksan yöneticilerinin görevden alınması ve Türkiye Öğretmen- ler Yardımlaşma Kurumu (TÖYAK) yasa tasansınm geri çekilmesini istediler. Ankara"- da bulunan Kağıthane Beledi- > esi'nden atılan ışçilerin de des- tek olduğu yürüyüşte öğret- menler. "TÖYAK'a hayır", "Soygun talan, işte İlksan", 'Personel yasasına hayır". "Ge- ria, faşist eğıtime son" diye slo- gan attılar. Polisin müdahale etmediğı vüniyüş boyunca öğretmenler, TÖYAK tasansının geri çekil- mesi amaayla toplanan im- zalann bulunduğu klasörlerle yoirüdüler. Bakanlık önüne ge- lindiğınde, Eğit-Sen Genel Sek- reteri Siyami Erdem bir konuş- ma yaptı. İlksan'ın öğretmenle- rin maaşından kesilen yüzde 2- lik paylarla ayda yaklaşık 15 milyar lira gelir elde ettiğini be- lirten Erdem, "Bunlara rağ- men, İlksan'ı yönetenler sandığı kendi yakınlannın hız- metine sunmaktan geri dur- madılar" dedi. Erdem. ba- kanlığın, sendikalı olduklan ge- rekçesiyle öğretmenlere; sür- gün, açığa alma gibi cezalar verdiğini öne süren Erdem, söz- lerini şöyle sürdürdü: "Yıllarca ilkokul öğretmen- lerinden zorunlu kesilen aidat- lan pervasızca harcayan İlk- sanlı soyguncular yolsuzlukla- nnın üstüne kayyumla perde çekilmesine sevineceklerdir. Eğit-Sen skandal boyutlara va- ran bu talanın hesabının sorul- masında kararlıdır. TÖYAK yasa tasansının geri çekilmesini isteyen Eğit- Sen'in 74 şube başkanlan daha sonra Bakan Köksal Toptan ile görüştüler. Hazırladıklan çok sayıda dilekçeyi de Toptan'a ileten öğretmenler, öğretmenle- rin sendikalaşmasımn önünde- ki engellerin kalduılmasını. TÖYAK tasansının geri çekil- mesini ve İlksan yönetiminin demokraüldeştinlmesi ıstemle- rini gündeme getirdiler. BÎRBAKIMA SERVER TANILLI Şölenin Arkasmdan... Mustafa Ekmekçi gibi olabilir miyim hiç? Adam, haber alıp verme kurdu; üstelik, ışini yaparken, yalnız satırlan değil, satır aralarını da kullanıyor; okuyu- cusunun sadece bilincine saslenmekle kalmıyor, imge- lemini de harekete geçirıyor. Dedim ya, işinin kurdu! Ama olsun, 17-18 Mayısta, Strasbourg'da düzenlenen uluslararası Nazım Hikmet Kolloku ile ilgili olarak, oku- yuculanm, olan-biten hakkında benden de biriki söz beklerler sanırım. Nereden başlamalı? Önce şuradan: Pek ağırbaşlı bir toplantı oldu; büyük şairin sanatı üzerine verilen tebliğlerin olduğu kadar, tartışmaların niteliği ile de dikkatleri çekti. Yaşam gibi sanatı da ciddiye almış. daha doğrusu sanatına yaşamı- nı yatırmış olan bir yazara da böylesi layıktı. Nazım Hik- met hakkında, giderek artan bir ilgi yoğunlaşması görü- yorum son yıllarda; kültürümüzün ve sanatımızın kaza- nacağı vardır bundan. Sürmeli! İlk gün, unutulmaz katkılarıyla kolloku destekleyen Ankara ve izmir büyükşehir belediye başkanlarının, Sa- yın Murat Karayalçın'la Yüksel Çakmur'un, onların yanı sıra Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı'nm -o pek duy- gulandırıcı- mesajlarının arkasmdan çalışmalarına baş- layan toplantıda, büyük şairin estetik'i üzerinde duruldu önce. Mehmet H. Doğan'ın, Selahattin Hilav'ın ve Tevfik Melikov'un tebliğleri olanca aydınlığı getirdiler konuya. Bir yere takılıp kalmayan, çeşitli kaynaklardan aldığı öğeleri, kendi eserinin içinde dönüşüme uğratarak ge- liştiren; aşa aşa yürüyen o ne görkemli ve heyecan veri- ci serüven o! Nedim Gürsel'le Cevat Çapan'ın İnsan Manzaraları üzerine -çeşitli açılardan- eğilen çaplı tebliğlerinden bir çıkardığımız da şu oldu: Nazım Hikmet'in başeseridir bu eser. ikinci gün, Ataol Behramoğlu'ndan, büyük şairin esin kaynaklarını; Timur Muhidin'den, onun 'füturist' deneyi- mini; Louis Bazin'den, sanatçımızın Türk halk öyküleri ile olan ilişkilerini dinledik. llginç konuşmalardı üçününki de. Yine ikinci gün, Demir Özlü, Nazım Hikmet'in durul- mamış bir yanı üzerinde durdu; ondaki 'yurtsama'yı (nostalji) dile getirip şiirlerinden örneklerle gösterdi. Yurdundan ayrı kalmanın, daha doğrusu ayrı bırakılma- nın hüznü ne demektir, onu anlattı bütün canhlığıyla De- mir özlü. Yılmaz Onay, tiyatrosundan bahsetti büyük şairin. Saygın bir tıyatro yazarı ve sahneye koyucu olarak, Onay'ın, ilginç gözlemleri de var Nazım Hikmet'in piyes- lerinin sahnelenmesinde. Nazım'ın tiyatrosu karşısında, sağdan çok soldan gelen bir 'dudak bükme'den söz etti konuşmasında; uygulamaya kadar götürülüyor bu, kimi görünüşlere bakılırsa. Bre gaflet! Bu konunun arkasına düşeceğim. Ben, Nazım Hikmet'in aşkayaklaşım'ından sözettim kollokta. Bir noktadan sonra, aşkı da bir başka çerçeve ve içerik içinde anlattı buyük şaır; bu bakımdan da öz- gündür edebiyatımızda o ve kendisinden sonraki kimi kuşakları etkilemiştir Ondan, uzak geleceğe kalacak şi- irlerin içinde, aşkı anlattığı şiirlerin başı çekeceği kanı- sındayım. Nazım Hikmet'in çağdaş Türk şhrinde gerçekleştirdiği devrimin anlamını, Asım Bezirci, toparlayıcı konuşma- sıyla gözler önüne serdi programın sonunda. Büyük şairi yakından tanımış üç kişi de vardı aramız- da: Avni Arbaş, Radi Fiş ve Charles Dobzynski. Tanıklık- larını dile getirdiler; Nazım Hikmet'ı daha da yakından tanımış olduk onların söyledıklerıyle. İşte, kısa bir öyküsü size Nazım Hikmet kollokunun! Selahattin Hilav, 'Nazım Hikmet'te estetik seçimlerin evrimi' adlı -o usta işi- tebliğinin sonunı/şöyle bağlıyor- du: "Bütün bu söylediklerimizden, Nazım 'ın şiirinde, art arda gelen ve bağdaşık olmayan estetik seçimlerden değil, kendinı açarak serpilip gelişen bir estetikten söz edilebileceği sonucuna varabiliriz. Öte yandan, Nazım'- ın gerçek amacı, düşüncenin, bilincin, ozlemin, umudun şiirleştırilmesidir ve bütün büyük sanat yapıtları gibi, onun verimleri de, geleceğin önceden haber verilmesi ve ilan edilmesidir." Katılıyorum Hilav'ın söylediklerine. Büyük şairi en iyı değerlendirenler de, onun gerçek amacını göz önünde tutanlar ve bu arada geleceğe ina- nanlar olacak elbette... Menderes, dilekçesini bugün veriyor BDP, cuma ııaıııazmdaıı sonrakurulacak • Büyük Değişim Partisi'nin, TBMM'deki bazı küçük partileri bünyesinde toplama amacı taşıdığı kaydediliyor. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Aydın Men- deres'in kurucusu ve lideri olacağı Büyük Değişim Partisı (BDP). ku- ruluş dilekçesini bugün İçişlen Ba- kanlıgı'na verecek. Aydın Menderes'in Haa Bayram Ca- mıi'nde kılacağı cuma namazından sonra kurulacak olan partinin, TBMM'deki bazı küçük parti- leri bünyesinde toplama amacı taşıdığı kaydediliyor. Aydın Menderes tarafından bugün kuruluş başvurusu yapı- lacak partinin BBP ve MP ile görüşmelerde bu- lunduğu, bu parti- lerle birleşme ze- minı arandığı kay- dedilıyor. Aydın Mende- res bugün saat 13. OO'te Hacı Bayram Camii'nde cuma namazı kıldıktan sonra 14.00'te Ah- met Bilge baş- Aydın Menderes kanlığında bir ku- rucu heyet ile par- tinin kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığına verecek. Daha sonra 14.30'da kurucular kuru- lunun ve vatandaşlann ka- tılımıyla geçicı genel merkezin açıhşı yapılacak. Akşam da bir kuruluş kokteyli verilecek. Kurucular Özal'ın mezannı ziyaret etti ANAPlOyaşında Mesut Yılmaz ve ANAP Kuruculan, Özal'm mezan başmda. (Fotoğraf: HATİCE TÜNCER) İstanbul Haber Servisi- Parti- nin 10. kuruluş yıldönümünde ANAP'lılar Turg^rt Özal'ın me- zannı ziyaret ettiler. Özal aile- sinden kimsenin ziyarette bu- lunmaması dikkat çekti. Mesut Yılmaz eşi Berna Yılmaz ile bir- likte dün sabah saat 09.00'da özal'ın kabrine geldi. Yılmaz, kuruluş yıldönümü nedeniyle mezann başında açılan özel bir deftere "ANAP'ın 10. Kuruluş Yıldönümü'nde Türkiye'yi çağdaş uygarbk düzeyine ulaş- tırma yolunda başlatüğıruz atı- hmın gurunı ve bu atüımı önümüzdeki dönemde de sür- dürmenin kararlılığıyla huzu- runuzdayız. Ruhunuz şad ol- sun" diye yazdı. Genel Başkan Yardıması Ekrem Pakdemirti ile partinin kurucularmdan Ca- hit Aral'ın da duygulannı yaz- masının ardından törene katı- lan milletvekilleri ve kurucular AK Tanrryar, Mükerrem Taşcı- oğlu, Gûneş Taner, Ferruh II- ter. Rasinı Zaimoğhı, Halit Dumankaya, MeKke Hasefe de defteri irnzaladı. Mezann ba- şında dua eden Yılmaz ve bera- berindekiler daha sonra parti- nin kuruluş yıldönümü kutla- malanna katılmak üzere Ankara'ya gitti. Yıhnaz, ANAP'ın 10. kuru- luş yıldönümü dolayısıyla Ge- nel Merkez'de düzenlenen tö- rende yaptığı konuşmada da, 1983'te Turgut özal ve bir avuç insanın bir araya gelerek kur- duğu ANAP'ın "bir Türk mu- cizesi" yarattığmı söyledi. Yıl- maz, ANAP'ın yaptığı icraata diğer siyasi partilerin "hayaUe- rinin bile erişmediği" görüşünü savunduğu konuşmasında ANAP'm. miUetin bütün bek- lentileriyle bağdaşan ideallere sahip olduğunu kaydederek "Partimizin, kuruluşunun 10. yılmda Türk siyasi hayatmm lokomotifi olduğunu gönnek- ten kıvanç duyuyorum" dedi. YPKULISI istanbul Keçeli'den, KeçeliDeminerdenişaretbekliyor AYŞE YILDIRIM Hüsamettin Cindoruk'un yanında yer almayan DYP İstanbul delegasyonu,Tansu ÇiUer'e sıcak bakıyor. 83 kişilik delege listesinde yer alan bazı Cindoruk yanlıları, kongrenin kurultay öncesi y apılmasını, "Amacı belli bir kongreydi. Cindoruk'un önünü kesmeye çalışı> orlar" sözleriy le eleştirdiler. 13 haziranda y apılacak DYP olağanüstü kurultay ına katılacak en fazla il delegesini İstanbul oluşturuyor. Önceki gün yapılan kongrede, yeni secijen delegasyonun genel başkanlık seçiminde İl Başkanı Örhan Keçeli'nindestekleyeceği isimden yana olacağı belirtildi. Keceli'nin ise Süleyman DemirePin vereceği işarete göre tavnnı netleştireceği ifade edildi. 32 ilçe başkanının ve il yönetim kunılunda yer alan bazı kişilerin de aralarında bulunduğu 83 delegenin simdilik adı geçen adaylar arasında De« let Bakanı Tansu Çiller'e daha sıcak baktığı da bildirildi. Önceki gün yapılan il kongresinde sadece iki başkan aday ının oıtaya çıktığını belirten delegeler, ÇiUer ve Toptan'ı kıyaslarken şu yorumu yaptılan "Tansu Çiller'e tezahürat daha az gibiydi. Ama, Çiller'i destekleyen delegelerdi. Köksal Toptan ise büyük bir organizasyonla gelmişti. 32 millet>ekili *e kendisini destekleyen partilileridegetirdi. Ona slogan atanlann büyük lusmı delege falan değildi." Yaklaşık yüzde 85'i değişen İstanbul delegasy onunda yer alan Gazjosmanpaşa İlçe Başkanı Hasan Soylu, delegenin karar >erebilmesi için adaylann net olarak ortay a çıkması gerektiğini söyledi. Delegeleıin öny argısız olduğunu belirten Kadıköy İlçe Başkanı Yücel Çıknkçı ise "Delege otobüstefikrinideğiştirir, ama parti yararına ve doğru olan şekilde değiştirir" dedi. Listede yer alan Cindoruk y anlısı bir delege ise görüşlerini şöyle dile getirdi: "Kurultay öncesi 8 il kongresinin öne alınmasının amacı belli. Oysa İstanbul gibi bir yerin kongresinin genel başkan seçildikten sonra yapılması gerekirdi. Demek ki Cindoruk'un önünü kesmeye çalışıyorlar. Ama listede Cindoruk'a oy verecek birkaç isün de var. Yine de 83 delegenin büyük bir kısmı Orhan Keçeli kimi desteklerse ona oy verecek." Delegelerin her an fikir değiştirebilcceği konusunda ortak görüşe sahip olan ilçe başkanlan, parrkk bölünme yararmamak için kurultay a tek isimle gjdilmesinden yana. Bu durumda, delegelerin de ortak hareket edeceğini ifade eden ilçe başkanlan, iki veya daha fazla adaylı bir kurultayda ise İstanbul delegasyonundan 70 kişinin ortak tavır sergileyebileceğini beürttiler. Baykal: Siyaset ticaretleşti GİRESUN/ORDU (CunümriyethCHP Genel Başkanı Deniz Baykal. Giresun'da yaptığı konuşmada, siyasetin de artık tica- retleştiğıni söyledi. Baykal, "CHP olarak 74 yıl sonra tekrar Karadeniz'e çıkıyoruz" dedi. Siyasetin artık halk için yapı- lmadığını, kişiselleşmeye başladığını beÛr- ten Baykal, "Siyaset toplumu bir yerden alıp bir yere götürmekten çıkanldı. Çıkar, kredi, banka borcu ödememek için uğra- şan asalaklann uğraşı haline geldi. Böyle siyasete halkın saygısı söz konusu olamaz" diye konuştu. Baykal, Ordu'daki konuş- masında ise hükümetin Karadeniz'i unut- tuğunu ileri sürerek "Karadeniz'deişsizlik, göç başlamıştır" dedi.