Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 MAYIS 1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Q şimdi cumhurbaşkanıNazmiye Demirel'le beşik kertmesi yapılan 196O'lı yıllann Morrison Süleyman'ı, 12 Mart ve
12 Eylül'de iki darbeye tanık oldu... Demirel, şimdi Türkiye'nin cumhurbaşkanı
ıoEkım 1965. Pazar
gecesı. Milletvekili genel seçim-
leri yapılmış, gece yansına doğ-
ru gelen sonuçlar, Süleyman
Demirel'ın 40 yaşına bir ay kala
"Başbakan" olacağının işaret-
lerini vermiştir. O, topraktan
tırnaklanyla söktükleri; o, de-
miryolunu çocuk yaşlannda
hayranlıkla izlediklen; o, ahır
ûstündeki dersliklerde okuduk-
lan; o, geceleri idare lamba-
lannın kök söktürdüğü 39 yılhk
yaşamının ilk yıllanna dalar.
Rumi 1341,miladi 1924yıhn-
da, Isparta-Islamköy'de doğ-
muştur da, ayı, günü beili değil-
dir. Anne Ümmühan Demirei'e
göre, "Sülümaru. ayvalar sara-
np, narlar kızanrken" doğmuş-
tur. Baba Yahya Çavuş. doğum
tarihini, Kuran-ı Kerim'in ar-
kasına yazmıştır, ancak ay ve
gûn yine belirsizdir. Ayvalar sa-
ranp, narlar kızardığjna göre,
doğum kasım ayında olmaüdır.
Kasım ayında karar kılındıktan
sonra, Özel Kalem Müdür-
lüğü'nü yapan Muammer Eko-
nom, Başbakan'ın doğum tari-
hmi yıllar sonra resmen açıklar:
"1 Kasım 1924."
Süleyman Sami Demirel
"Samı" hiç kullanmadığı göbek
adıdır. İslamköy'de 1930 gü-
zünde başladığı ilkokulda, Ba-
şöğretmenSadık Doğan'ınöne-
risıyle, "Gündoğdu" soyadını
alır. Babası Yahya Çavuşun
üvey dedesi "Paşa" lakapb
Yahya Efemti'nın mesleğı. Türk
siyasetine şöhretli bir isım ka-
zandırmıştır. Yahya Paşa de-
mırcıdır ve aile "Demirel" soya-
dını abr.
Altı ahır, üstü derslik İslam-
köy İlkokulu'nda "57" numara
ıle kayıtlı Süleyman Sami De-
mirel.
islamköy'de 2 katlı, 4 odalı
toprak evde, bin kız 3 kardeş
daha vardı. Afife, Şevket, Haa
Ali...
*Siz de mebus olabilirsiniz'
hkokuhı "pekiyi" derece ile
bitirdikten sonra, İslamköy'de
olmayan ortaokula nasıl gide-
cekü'r? ' İslamköy'de Kuran'ı
hatmetmesini isteyen ninesi,
"Bunlar, okur-yazarlarsa hane-
miz kûl olur" der. Ümmûhan
Ana da istemez gurbete gitme-
sini. Ama, yaşamında hiç okula
gitmemiş babası destek olur,
düşerler Isparta yollanna. Mer-
keple yolculuk, o zaman azbuz
bir lûks değildir.
İslamköy Ilkokulu'ndan ar-
kadaşı "52 Nuri", "sınıflannın
en çalışkanı" Süleyman'a iliş-
kin bir anısını hiç unutmaz:
"Süleyman okumaya gjtti.
Yalnız yaz tatillerinde köye ge-
lir, öğrendiklerini bize anlatır-
dı. Bir gün babasma, 'Atatürk'-
ün kurduğu rejime göre, siz de
mebus olabilirsiniz' dediğini hiç
unutmam. Allah gönlüne göre
verdi. babası değil ama, kendisi
oldu."
"Ortaokulunda, A-B ve C şube
leri diye üç tane şube vardı. Bizi
'C şubesine verdiler. 'A' şube-
sinde memur çocuklan, 'B' şu-
besinde esnaf ve orta halli aile-
lerin çocuklan okurdu. Köylü
çocukJannın hepsinin yüzleri
yannuş, ayaklannda, ayakla-
nndan büyük ayakkabılar, üst-
leri-başlan dökülen, üstlerinde
analannın diktiği tişorta benze-
yen yakasız gömlek bulunurdu.
Biz köylüler 'C şubesinde oku-
maya başladık."
Parasız yatdı
Isparta Ortaokulu'nda öğre-
niınini sürdürürken, "parasız
yatdı" sınavını kazandı. Artık
devlet hesabma okuyacak. aile-
sine yük olmayacaktı. Dağıümı
Muğla Ortaokulu'na yapıldı.
Üç arkadaşı ile birlikte kazan-
dığı bu sınav Isparta'da büyük
olay oldu. Muğla'ya giderken
ilk defa bindiği kara trene uğur-
lamaya yüzlerce insan gelmişti.
Yaz tatillerini hep köyünde
geçirdi. Lise öğrenimi 1941 ya-
zında bitmiş, sıra üniversiteye
gelmişti. Giriş sınavını kazana-
rak, "mühendis mektebine"
girdi.
Beşik kertmesi
İstanbul kızlanndan korku-
yordu. Akraba kızı Nazmiye
Şener ile yakmlığını İsİamköy'-
debilmeyenyoktu. "Süleyman'-
ın başı bağlanmadan İstanbul'a
üniversiteye gönderilirse" aile-
nin korktuğu başına gelebflirdi.
Karar verildi ve beşik kertmesi
olan Nazmiye Şener ile nişan-
landı. Üniversite yıllannda ise
nişanh olduğunu hiçbir arka-
daşı öğrenemedi.
Sene 1948. 9 aralık. İslam-
köy'de düğün başlar, ancak da-
Süleyman Demirel'in içine çok şe> sıkıstınhğı 30 yılhk âyasi Kdtrlik \ aşamı, Ragıp Gümüşpala'nın beklenmeyen ölümü ile başladı.
DemireJ'in en zorhı rakiplerinden birisi de tsmet İnönü'ydü. Erdal Inönü ise Çankaya yolunda en büyük destekçisi oldu.
mat ortada yoktur. O sırada
çahştığı Burdur'un Bucak ilçesi
hükümet konağı inşaatından
köylüsü Hacı Ahmet Ağa tara-
fından alınarak Islamköy'e ge-
tirilir. Hasret bitmiş, başhk pa-
rası vermeden Nazmiye Ha-
nım'la evlenmiştir.
ABD'ye ilk yolculuk
tTÜ Inşaat Mühendisliği Bö-
lümü'nü bitirdikten sonra
Elektrik Işleri Etüd İdaresi'nce
sulama tesislerinde ihtisas yap-
• mak için ABD'ye gönderilir.
Döndükten sonra 1950'de Sey-
han Barajı inşaatında mühen-
dis olur, 1954'teBarajlarDaire-
si Başkanhğı'na getirilir. 1955
yıbnda da, henuz 31 yaşınday-
ken Devlet Su İşleri Genel Mü-
dürlüğü'ne getirilir.
Ankara'da "yedeksubay"
olarak askerliğini yaparken,
Adalet Partisi'nin kuruluş top-
lanülannakatıhr.
Teğmen olarak terhis olduk-
tan sonra AP'ye kaydolur ve
1962 yümdaki ilk büyük kong-
rede en çok oyu alarak genel
idare kurulu üyeliğine seçilir-
ken, teşkilat başkanlığı görevi-
ne getiribr.
Daha sonra gelişen olaylar sı-
raşında AP binası taşlanınca
GİK'ten istifa eder. Bir taraftan
yürüttüğü ABD'nin Morrison
fırmasmın temsilciliği nedeniyle
bir süre "Morrison Süleyman"
olarak anıldı. Bu arada müte-
ahhith'k de yaptı.
AP Genel Başkanı Ragıp Gü-
müşpala'nın 1964 haziranında-
kı beklenmeyen ölümü, 30 yıl
tartışmasız devam edecek sıyasi
liderbğinin başlangıcı oldu. 27
Kasım 1964 tarihinde olağa-
nüstü toplanan AP Büyük
Kongresi'nde Saadettin Bilgiç
ve Tekin Arıbunın ile birlikte
genel başkanbk için aday oldu.
29 Kasım 1964 günü yapılan
oylamada bin 72 oy abrken. o
güne kadar genel başkan vekil-
bği görevini yürüten Bilgiç 552.
Anburun ise 39 oy alabildi. An-
kara Büyük Sinema'da yapılan
kongreden rakiplerine karşı al-
dığı ezid sonuçla AP lideri ola-
rak çıktı.
Genel başkan olduktan son-
ra bütün muhalefet partileriyle
görüşüp anlaşmaya vararak
İDÖnü hükümetinı düşürdü.
Daha sonra kurulan Suat Hay-
ri Ürgüplü hükümetine, henüz
milletvekili olmadığı için parla-
mento dışından Başbakan Yar-
dıması olarak atandı. 10 Ekim
1%5 tarihinde yapılan milletve-
kili seçimlennde büyük çoğun-
luğu kazanarak tek başına ikti-
dara geldi.
12 Eylül 1980'e kadar 5 seçim
daha kazandı. 1991 genel se-
çimlerini de kazandığmda. "6
kez gittım. 7 kez geldim" sözleri
uzun süre basında yer aldı.
12 Mart muhtırasından son-
ra. lideri bulımduğu Adalet
Partisi'nin, hiçbir insan öldür-
meyen 3 devnmci genç Deniz
Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf
Aslan'ın idamına onay vermesi,
yıllarca karşılaştığı suçlamala-
nn en önemlileri arasında yer
aldı. Bu olay Adnan Menderes,
Fatin Rüştü Zoriu ve Hasan Po-
latkan'a karşılık olarak nitelen-
dı. Ülkücü çetelenn ve koman-
dolann "Türkçü İntıkam Tu-
gayf ve benzeri örgütlenmelerle
kan döktüğü 12 Eylül öncesi
dönemde, gazetecılerin soru-
lannı yanıtlarken söylediği,
"Bana sağcılar cınayet ışbyor
dedirtemezsiniz" sözlenyle şım-
şeklen üzerine çektı.
Üniversite yıllanndan ben
kendisine "ağabey" diye hitap
eden Turgut Ozal. önemli eko-
nomik kararlanna imza atu.
Başbakanbk ve Devlet Planla-
ma Teşkilaü müsteşarlıklannı
bırbkte yürüten Özal, "24 Ocak
Kararlan" olarak tarihe geçen
politikanın baş miman oldu.
Özal ile yollan. 12 Eylül yö-
netimi tarafından konulan üze-
rindeki siyaset yasağı sürerken,
Özal'm ANAP'ı kurmasıyla ta-
mamen aynldı. özal'm siyasi
yasaklan savunması, aralann-
daki kavgayı doruğa çıkardı.
Hamzakoy'a sûrgün
12 Eylül darbesinin ardın-
dan, CHP lideri Bülent Ecevit
ile Gelibolu'daki Hamzakoy'a
götürüklü. Nazmiye Hanım ve
Rahşan Ecevit'in de katıldığı
Hamzakoy'daki ikamet 1 ay
sürdü. 1983 yıbnda yenipartiler
kurulurken siyasi temaslara
girdiği gerekçesiyle, bu sefer de
Çanakkale'de Zincirbozan as-
keri tesislerinde zorunlu ikame-
te tabi tutuldu. Kurdurduğu
Büyük Türkiye Partisi kapatıl-
dı. Ardından kurdurduğu DYP
de seçimlere sokuhnadı.
Siyaset yasağından 1987 yı-
bnda yapılan referandumda
"kılpayıyla" kurtuldu. Hüsa-
mettin Cindonık'un "emane-
ten" sürdürdüğü DYP Genel
Başkanbğı'nı devraldı. DYP,
20 Ekim 1991 seçimlerinde 182
milletvekilkği kazanarak parla-
mentoya birinci parti olarak
girdi. SHP ile kurduğu koalis-
yon, 20 Kasım 1991'den itiba-
ren Türkiye'nin 49. hükümeti
olarak göreve başladı.
Çankaya yolu
8. Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın 17 Nisan 1993 tanhın-
deki beklenmeyen ölümü, Çan-
kaya yolunu açtı. özal'm ölü-
münden 16 gün sonra, 4 Mayıs
1993 tarihinde, DYP grup top-
lanüsında cumhurbaşkanbğına
adaybğını resmen açıkladı. Par-
ti genel başkanı olarak Çan-
ka>a">a çıkmasına koalisyon
ortagı olan SHP'nin, lideri Er-
dal fnonü karşı çıktı. âncak par-
lamentoda yapılan oylamalar-
da, "3. Milliyetçı Cephe" endi-
şesını dile getırerek SHPgrubu-
nun Demirel'in adaybğını des-
teklemesini istedı.
DYP liderliğine adaybğını
koyması için baskı yapılan
Cumhurbaşkanı Vekili ve
TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk, Demirel'in, "tcranın
başı olacağım" içerikli açıkla-
masını sert bir dille eleştirdi ve
tarafsız olamayacağma yönebk
kaygılannı başına açıkladı. Ta-
rafsızbğa ibşkin bu eleştirileri,
"Tek ayağım üzerinde yemın
etmeyeceğim", "Parti benimle
Çankaya'ya çıkmayacak". "Si-
yasette vebaht olmaz" şekbnde
açıklamalarla karşıladı.
Sonuç, 3. turda geldi
TBMM'de 8 Mayıs 1993 ta-
rihinde cumhurbaşkanbğı seçi-
mi için yapılan ilk tur oylamada
DYP, SHP ve MHP'nin oyla-
nyla 234 oy alarak, seçilmek
için 300 oyu sağlayamadı. 12
mayısta yapılan ikinçi tur oyla-
mada. 235 oy alabildi. Seçim
için 226oyun yeterli sayıldığı 16
Mayıs 1993 Pazar günü yapılan
3. tur oylamada ise Türkiye
Cumhunyeti'nin 9. Cumhur-
başkanı secıldi.
Şimdi, Türkiye'nin 3. sivil
Cumhurbaşkanı. 7 kez geldiği
Başbakanbk görevinden, 7. kez
gidiyor...
Belki "Binaenaleyh. Çanka-
ya boşaldı da çıkmadık mı?" di-
yerek!...
Sevdiği fıkra
3 ZARF: Padişah, sadrazamı
değiştirmeye karar verir. Yeni
sadrazam, eskisine sorar, sıkı-
şınca ne yapacakür. 3 zarf verir
eskisi, sıkıştıkça sırasıyla aça-
caktır... Zaman geür şıkışır, ilk
zarfı açar. "Karşındakıleri suç-
la" yazmaktadır. Karşısmdakı-
leri suçlar. Yıne sıkışır. 2. zarfı
açar. "Yanındakileri suçla"
öğüdü vardır. Yanındakileri
süçlar...
Gün gelir, bir daha sıkışır ve
son zarfı açar. "3 zarf da sen ha-
arla" yazmaktadır!
Sevdiği hikaye
DİREKSİYONDA OL-
MAMAK: Turgut özal'm
Çankaya'dan hükümete müda-
haleleri nedeniyle anlattığı hi-
kaye, şoför mahallinde direksı-
yonda olmayan şoföre ilişkin-
dir: "Ne yapsın adam? Senelerce
direksiyonun başında oturmuş.
Araba kullanmayı bihyor.
Ama şimdi direksiyonda değil.
Şoför gaza bastıkça, fren yap-
tıkça, o da hareketleniyor.'"
Hamzakoy'dan Cankaya'ya
Baba, iktidar
tutkunuYURDAGÜL ERKOCA
Demirel artık Çankaya'da.
Ardında "Çoban Sülü"lükten "Cumhurbaba"bğa uzanan,
yaklaşık 10.5 yüı iku'darda tüketilen koskoca bır 30 yıl.
Kimılenne göre "bunca yılbk devlet hizmetinin fneyvelenni
topluyor", kimilerine göre "değişen Türkiye'nın, küçülen devle-
tın sorunlanna hakim olamayacağını anladığı için bırakıp kaçı-
yor", kimileri ise bu "çıkış"ı Süleyman Bey'ın "politık hırsına"
bağbyor.
Köşk'e çıkışıru "Tûrkıye için büyük bır şans" olarak değer-
lendiren de var, "Yazık oldu memlekete" diyenlerde...
Erkmen: Vefasızdır
Demokrat Parti Genel Başkanı Hayrettin Erkmen'in De-
mırel'le anılan 1950'lere, Menderes hükümetine. Demirel'in
DSİ Barajlar Daıresi Başkanlığı yıllanna kadar uzanıyor.
1964 yüı kasım ayına, Kayseri Hapıshanesi günlenne gidiyor
anlatırken. AP Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala'nın ölümü-
nün ardından toplanan kongrede Saadettin Bilgiç'e karşı
adaybğını koyan genç Derrurel'i hapisten nasıl destekledikle-
rini, Demirerin ilk kabinesini, destekledikleri genç genel baş-
kan ve başbakanın ilk vefasızbğıru. ilk hayal kırikbğını an-
latıyor: "Bu zat başbakan olduktan sonra. sistemli bir-biçim-
de bizden uzaklasmava başladı... O kadar kı Bayar'ın zıyare-
tine bile gjtmedi. İkinci derecede yeri olan bir milletvekih'yle
dolayb bir bağlantı kurdu. Bayar çok üzüldü. Benimle de te-
ması yoktu, ama ben başkaydım Bayar başkaydı."
Sonra DP'lilerin siyasi haklannın iadesi gebyor gündeme.
Erkmen'e göre. "Süleyman Bey hep uzak durdu" bu konu-
dan. Gerekçesi ise "Bu meselenin yenıden bir kanşıkbk mey-
dana getırmesi ihtimabydi..."
Erkmen sürdürüyor:
"Bu durum. bizi rahatsız ediyordu. Karşısına geçip müca-
deleyi de göze alamadık. Partimizin devamı olan partinin b-
deriydi. Biz de yasakb. Sitemlerle yetindik. Ama Demirel'in
siteme aldınş edecek bır tabiatı yoktur."
Siyasi yasaklar ise 1974 yıbnda kalkıyor, ancak Erkmen,
"Ecevit olmasaydı siyasi haklanmızı alamazdık" diyor.
Gensoru günü. genel kurul salonunda AP'den bır tek
_ _ ^ _ _ ^ _ ^ ^ — _ _ - — _ _ _ ^ Hayrettin Erkmen
~~™~~^^~^^™""~"~"~~~^^~ bulunuyor. "Ben
Demirel kincimidir, ^ ı m
^
VefaSlZ midir, Bakanı olarak da
- ^ partinin pobtika-
mi, ÇlKtl mi l lannı uyguluyor-
— .. * . . . dum. Vefayı esas
Turkıye ıçınşansmı, tutmak gerekb oı-
mayabih'r. Eğer biri-
sini feda etmek zo-yazıkmıoldu? abrsıruz. Işte bu
. bence Süleyman
Bey'in vefa duygusuna verdiğı öraektir" diyor Erkmen ve
ekliyor:
"Süleyman Bey için Başbakanbk makamı çok önemlidir.
BAşbakankk'ta kalma uğruna yapmayacağı şey yoktur. tkti-
dar tutkusu için harcamayacağı şey yoktur."
Peki artılan...
Erkmen, "Çabşkandır, Türkiye'nin meselelerini bilir.
Kuvvetli hafızası vardır" diye sırabyor artılan.
CHP Genel Sekreten Ertuğrul Günay. uzun yıllar CHP
saflarmda Demirel'c muhalefet etmiş birpolitıkacı. Günay'a
göre Demirerin Türkiye politîkasındaki 30 yılbk emeği göf-
mezden geünemez. "Ama" diye ekbyor ve eksilerini şöyle sı-
rabyor:
-1961 Anayasası'yla savaştı.
-141,142.163'ü acımasızca işletti.
- Kıyım, partizanbk. cepheleşme pohtikalanyla teröre gi-
den yollan döşedı.
- Aydınlarla, bilimle, kültürle, sanatla kaynaşamadı.
- Kentleşme sürecinin hızıru ve yoğunluğunu göz ardı ede-
rek bütün metropollerin birer gecekondu yığınına dönüşme-
sine yol açtı.
Artılar
Demirel'in yakın çevresine göre ise pobtikada "artılan" o
kadar çok ki "eksiler"inden söz etmek. "muhalefet etmek
için muhalefet etmekten başka bir şey değil."
Demirel deyince de akla "çabşkanbk. zekihk, güçlü bir
hafıza, mücadelecilik. ülke sorunlanna hakimiyet" geliyor.
Tabii bu özelliklere 12 Eylül'den sonraki mücadelesıyle "de-
mokratbk. çağdaşbk" gîbi tanımlar da eklenıyor. Yıllarca
Demirel'in yanmda çahşmış. Demirel kabmelennde bakan-
bk yapmış Aydın Milletvekili Nahit Menteşe. 12 Mart ve 12
Eylül sonrası Demirel'ı anlatıyor:" 12 Mart sonrasındaki di-
renişi ve cumhurbaşkanbğı seçimi konusundaki demokratik
tavn adeta bir destandır. 12 Eylül sonrasında Hamzakoy'a
giderken sadece ben uğurlamışüm. Demirel, Türkiye'ye ade-
ta bırkaç Türkiye ilave etmiştir."
Demirel'le ilgjli olumlu ya da olumsuz anüar ve izlenimler
o denli çok ki... Ancak hemen herkesin ortak bir merakı var:
Demirel. Köşk'e çıktıktan sonra "dün dündür" diyecek
mi?
Resmi ziyaret
Erdalİnönü, HoUanda
Biisbiünunm karşdadı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Süleyman
Demirerin Cumhurbaşkanlığj'-
na secilmesinin hemen ardından,
resmi bir ziyaret için Türkiye'ye
gelen HoUanda Başbakanı Ruud
Lnbbers'i, Esenboğa Havali-
mam'nda başbakan adına Baş-
bakan Yardunctsı ve Devlet
Bakam Erdal İnönü karşıladı.
HoUanda Başbakanı Lubbers,
Türkiye riyaretinin, böyle bir
güne rastlamasını "demokrasi
için güzel bir gün" olarak tanım-
ladı. Lubbers, "Parlamentoya,
cumhurbaşkanını bu kadar ça-
buk seçtiği için teşekkür etmeniz
gerekir" dedi.
Erdal İnönü, saat 17.30'da, 4
günlük resmi bir ziyaret için
Türkiye'ye gelen HoUanda Baş-
bakanı Lubbe'rs'i karşıladı.
İnönü, konuk başbakan, Hol-
landa Dışişleri Bakanı Peter
Kooijmans, Dışişleri Bakanı
Hikmet Çetin ve konuk heyetk
birlikte Türkiye'ye gelen 24 kişi-
lik Hollandalı işadamlan heyeti
daha sonra şeref salonunda bir
süre dinlendiler. İnönü'nün, Hol-
landa Başbakanı Lubbers ile şe-
ref salonuna doğnı ilerlerken,
Demirerin cumburbaşkanlığma
secilmesinin ardından, bundan
sonra olabilecek siyasi gelişme-
ler ilişkin değerlendinneler yap-
tığı duyuldu.
İnönü ve konuk başbakan da-
ha sonra gazetecilere ziyaret ile,
ügili değerlendirmeler yaptılar.;
İnönü, HoUanda Başbakanı'
Lubbers ve beraberindeki heyeti'
Türkiye'de gönnekten duvduğu'
memnııniyeti dile getirirken,
"Temelleri tarihe dayanan;
Türk-HoUanda ilişkileri son de-'
rece uyumlu ve istikrarlı bir ge-|
lişme çizgjsi izlemektedir. Buj
kesintisiz çizgi sadece siyasi iliş-
kileri değil, aynı zamanda eko-
nomik ve tkari alanlan da kap-;
samaktadır"dedi. ;
HoUanda Başbakanı Ruud
Lubbers de konuşmasında, Tür-!
kiye ziyaretinin, böylesine özel.
bir güne denk gelmesinin önemi-
ne işaret ederken, "Parlamento-
ya, bu kadar cabuk cumhurbaş-
kanını sectiği için teşekkür,
etmemiz gerekir. Bu, demokrasi
için çok güzel bir gün" diye ko-
nuştu. Türkiye'nin önemine ve
gerek HoUanda'nın, gerekse
Türkiye'nin, bolgderinde birer
köprü görevi üstlendiğine işaret
eden Lubbers, şöyle konuşru:
"Türkiye, bötgesinde coğrafı
ve politik konumu itibariyle çok
önerali bir konuma sahip. Türki-
ye, dağılan Sovyet cumhuriyet-
lerine açuan bir köprüdür. tşa-
damlarunız ikili ticari ilişkilerin
ve işolanaklannm arttırdması ve
Orta Asya cumhurivetleriyle ti-
cari ilişkiler konusunda müzake-
reler yapacaklar."