Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1MAYIS1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
ŞtRKETLERDEN
HABERLER
• BEKOTEKNİK,
üretmekteolduğu ürünlerin
çeşit ve teknik olarak artması
nedeniyle. eğitime verdikleri
önem paralelinde üç
kademeli bir'Yıllık Eğitim
Programı' hazırladı.
• RENAULT-
MAİS,Fransa,
Almanya,
İtalya'nın
ardından binek
otomobil
pazannda yıhn ilk üç ayında
gerçekleştirdiği, 30 bin 897
adet satış hacmiyle 4'ûncü
sırayı aldı.
•SISLEY,l993ilkbahar
yaz sezonuna 6 değişik
temada hazırlanan
koleksiyonuyla giriyor.
• BAŞAK SIGORTA, 1993
yılı acenteler bırliğı
toplantısıru Kuşadası
FantasiaOteli'nde
dûzenledi.
D
BDERBANK,
Kadıköy ve
Sirkeci'de
açtığı yeni
şubelerinde hizmet vermeye
başladı.
• GENOTOtarafından
pazarlanmaya başlayan
SAAB otomobillen BMW.
Mercedes ve Volvo'nun
ardından lüks otomobil
satışındaki 4'üncülüğünü
koruyor.
• REEBOK, her mevsim
için ayn olarak hazırlanan, 3
ayda bir yayımlanacak
"Reebok DÖrt Mevsim'
Dergisi'nin ilk sayısını
çıkardı.
• MİGROS, yeni açacağı
şubelerinin sayısını yıl sonuna
kadar 52'ye ulaştırmayı
hedefüyor.
• TALSAD'ıngenel
kurulunda yapılan
seçımlerde Yönetim Kurulu
Başkanlığı'na Metal Sanayi
ve Ticaret AŞ'den Selim Var
Seçildi.
• EKA, otomasyon ve
elektirik enerjisi tekniği
sektörlerinin ağırlıklı olarak
yer aldığı Hannover Sanayi
Fuan'nakatıldı.
• AKBANK,
KültürSanat
Başdanışmanı
Emekli Büyükelçi
Nazmi Akıman,
AKNET Bilgi tşlem Sanayi
ve Ticaret AŞ yönetim
kurulu üyeliğine seçildi.
• EMLAK
BANKASI,v ___
Megakent
v
T
olarak nıtelenen
'İstanbul-Bah-
çeşehir Konutlan'run 2'nci
döncm satışlan büyük ilgi
gördü.
• PEPSt'nir Diyet Pepsi
filmleri, 1992 yılının 'En Çok
Tutulan Televizyon
Reklamlan Araşürmasmda'
22 bin izleyicinin oyu ile
ikinci oldu.
•ANADOLU
HAYAT
Sigorta,
geleneksel yıllık
acenteler birliği toplantısını
lzmir Hilton Oteli'nde
dûzenledi.
• IBM,Çevre
= ^ ^ = â r Bakanlığj
Ş.^^ŞJŞ- ışbirhğıyle
haarladığı
Türkiye'nin Canlılar
Dünyasındaki Önemi" adlı
çevre kitabını basına tanıtü.
#
BBAGFAŞ'ın
son üç aybk
faaliyetleri
sonucu net
saüşlannın449
milyar 818 milyon lira
olduğu, 50 milyar 700 milyon
lirayı bulan net kannın ise
yüzde 400 artuğı belirtildi.
• GESTETNER GRUBU,
Bilar Bilgı Araçlan Ticaret
AŞ hisselerini satın aldı.
Dört kişilik ailenin mutfak masraflan 2 milyon 858 bin liraya fırladı
'Turfanda' enflasyonyüzde8Ekonomi Senisi - Nisanda sebze ve meyvede •mevsim dönüşü-
mü' fıyatlan yükseltince bir önceki ay durma noktasına gelen
mutfak enflasyonu yüzde 8'e fırladı. Istanbul'da yaşayan dört
kişilik bir ailenin mutfak masrafı geçen ay 2 l 3 bin 344 lira artarak
2 milyon 858 bin 364 liraya çıktı.
Geçen ay sebze fıyatlan yüzde 26.7. meyve fıyatlan da yüzde
27.7 oranında yükseîdi. Meyve ve sebze fiyatlanndaki artış, mut-
fağa toplam 158 bin 600 lira ek yük getirdi. Bir önceki ay 9 bin 500
liraya saülan domates, geçen ay sera dönerrunin sonuna gelinmesi
ve tarla domatesinin de henüz çıkmaması nedeniyle meydana ge-
len ürün darlığı nedeniyle 15 bin liraya kadar yükseldi. Yetkililer.
tarla ürünü domatesın 20-25 gün sonra çıkacağını, bu tarihten
— ^ — — — — ^ — — ^ — başlayarak domatesin
Seradönemininsona J™gj
yacs
*
m belinı
"
ertneSİ Ve tarla ÜrÜnÜ Nisanda pırasa, laha-
meyve-sebzeninpiyasaya g£af
| h k
f f ! 5S£
ÇlkmaSl, mutfak Jf« tezelye 11 bın.
jj . .. j bakla 10 bin lıradan
masrajlarını altust eder- tezgahiara cıktı. Bir ön-
kpn pnflavvnnu hukp" dp ceki ay 50 bın liraya ka-
Ktn enjıasyonu, ou Kt~ ae d a r ü l a n t a z e f a s u l y e
domateS kÖrÜkledİ. değjşik bölgelerden bü-
— — ^ _ ^ — ^ ^ — _ — — — — yük şehirlere ulaşmaya
başlayınca, 25 bin liraya indi. Nisanda pathcan 20 bin, ıspanak 4
bin kabak 5 bın, biber 12 bin liradan satıldı.
Geçen ay, yaz meyveleri de tezgahlan süslemeye başladı. Bir
önceki ay 250 gramı 20 bin liradan satılan çileğin kilosu 15 bin li-
raya indi. Erik 20 bin liradan satıldı. 10-15günsonrakirazdapi-
yasaya çıkmaya başlayacak. Kışlık meyvelerden elmanın fiyatı
geçen ay 7 bin liradan 8 bin liraya, portakal 7 bın 500 liradan 8 bin
üraya yükseldi. Muz 13 bin liradan satıldı.
Nisanda yoğurt da yüzde 14 oranında zam görerek 10 bin 500
liradan 12 bin liraya çıktı. Patates ve soğan fıyatlan geçen ay da
yükselmeyedevametti. Patatesyüzde 26.6 oranında zam görerek
3 bin 166 liraya. soğan da yüzde 23.5 artarak 3 bin 500 lıraya çıktı.
İstanbul da yaşayan 4 kişilik ailenin aylık mutfak masraflan (TL)
Ürünadı
Peynir
Zeytın
Şeker
Çay
Et
Ekmek
Süt
Yumurta
Yoğurt
Un
Makarna
Pınnç
Bakliyat
Patates
Soğan
Sebze
Meyve
Margarin
Ayçiçekyağı
Zeytınyağı
Tereyağı
Tüpgaz
TOPLAM
Martftyab
54.333
49.333
9.833
35.533
60.000
2000
6200
1000
10.500
5833
7.800
9500
9.222
2500
2833
9690
9 750
15.733
16 000
24333
50 333
52 000
Nisanfivato
54.333
47666
9.833
35.533
61666
2000
62O0
1000
12000
6000
7.800
9500
9.166
3.166
3.500
12.277
12.450
15733
16333
27 000
44666
52.000
Ayhkmiktar
4kg
15kg
6kg
08kg.
15kg.
72 adet
15 litre
90 adet
15kg.
3kg
2kg
4kg.
4.5kg.
8kg.
6kg.
30 kg.
30 kg.
2kg.
1kg.
1kg.
0.5 kg.
1adet
Marttutan
217.332
74.000
58998
28 427
900 000
144.000
93 000
90.000
157.500
17.499
15.600
38.000
41.500
20.000
16.998
290.700
292.500
31.466
16.000
24.333
25.167
52.000
2.645.020
Nisantutan
217 332
71500
58998
28.427
924990
144.000
93000
90.000
180.000
18.000
15.600
38.000
41.247
25.328
21.000
368.310
373.500
31.466
16.333
27.000
22.333
52 000
2 858.364
Özel sektörün başkanlan "gümrük birliği pastasını" nasıl paylaşacaklannı belirleyecekler
îş dünyasında 'pazarlık' zirvesiU Ü İ İ İBÜLENT KIZANLIK
pU dünyasını temsil eden TÜSİAD'dan TİSK'e DEİK'e kadar tüm kuruluş ve örgütlerin
k l 3 ki G ü ü k b i l i i " i i d TOBB İ K V ' i h i l i i d bimrük birii" ile başkanlan 3 mayıstaki "Gümrük birliği" arvesindeTOBB ve İKV'nin evsahipliğinde bir araya
' ^ AT pastasmın gelecekler. Rahmi Koç ve Nejat Eczacıbaşı ile birlikte İKV'nin eski başkanlannın da katılmaşı
beklenen toplantıda, özel sektörii koruyacak mali destek konusunda AT ve hükümetle yapılacak
pazarlığın yöntemi tartışılacak.
nasıl paylaşılacağmı belirlemek
üzere büyük bir özel sektör zir-
vesi topluyor. Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği (TOBB) ile
tktisadi Kalkınma Vakfı
(İKV)'nin evsahipliğinde, özel
sektörii temsil eden tüm örgüt-
lerin başkanlannın katılımıyla
gerçekleşecek olan toplantıda,
hükümetle yapılacak pazarlığın
yöntemi de tartışılacak.
Özal nedeniyle ertelendi
Gümrük Birliği Zirvesî*nin
26 nisanda yapılmasırun karar-
laşünldığı, ancak Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal'ın ani ölümü
ve gündemin Cumhurbaş-
kanhğı seçimleri ile dolması ne-
deniyle toplantının mayıs
ayırun başına ertelendiği öğre-
nildi. 3 mayıs pazartesi günü
İstanbul Ticaret Odası Meclis
salonunda yapılması karar-
laştınlan toplantı kapalı kapı-
lar ardında gerçekleştirilecek.
tKV'yi kuran özel sektör ku-
ruluşlannın başkanlan ile bir-
likte DEİKin de temsil edilece-
ği toplantıya, Türk özel sektö-
rûnde kurumlar üstü konum-
lan nedeniyle Rahmi Koç,
Sakıp Sabancı, Nejat Eczacı-
bsşı da ismen davet edildiler.
İKV'nin son iki başkanı Jak
Kaoıhi ve Asm Kocabıyık da
özel davetliler arasında yeraldı-
lar.
Sabancı katılamıyor
Sakıp Sabancı yurt dışında
olacagı için katılamayacağını
bildirirken, Nejat Eczacıbaşı'-
nın katılıp katılmayacağı henüz
bellı olmadı. Koç, Kamhi ve
Kocabıyık'ın ıse kaulımının ke-
sinteştiğı belirtildi.
Özel sektör kuruluş ve örgüt-
lerinin sadece başkanlannın
kaulacağı. bir başka üye ya da
Rahmi Koç katılacak Sakıp Sabancı katılamıyor Nejat Eczacıbaşı beüi değil Jak Kamhi İKV eski başkanı
YalımErezİKVfleevsabJbi tKV Başkanı Sedat Aloğlu TtSİ AD'dan Halis KomOi FevyazBCTkCTDEÖCItaıısfletı
birden çok üye ile temsil edile-
meyeceği zirveye, TOBB Baş-
kaıiı Yalım Erez ile İKV Baş-
kanı Sedat Aloğlu evsahibi ola-
rak katılacaklar. TÜSİAD
Başkanı Halis Komili, İSO Baş-
kanı Memduh Hacıoğlu, İTO
Başkanı Atalay Şahinoğlu,
TZOB Başkanı Erol Baraz,
Bankalar Birliği Başkanı Rüşdü
Saracoğlu, İTKİB Başkanı
Okan Oğuz, EBSO Başkanı
Murat Demirer, İstanbul Tica-
ret Borsalan Başkanı Nejat
Basmacı, YASED Başkanı Ya-
nız Canevi ve TİSK Başkanı
Refîk Baydur un İKV'yi kuran
özel sektör kuruluşlan temsilen
zirvede yer almalan bekleniyor.
Feyyaz Berker'in de DEİK'i
temsil edeceğı belirtiliyor. Söz-
-'conusu kaülımalardan sadece
Merkez Bankası Başkanı Rüş-
dü Saracoğlu'nun konuya bu-
güne kadar fazla ilgi gösterme-
mesi ve çağnya yanıt vermeme-
si nedeniyle toplantıya katılma-
ma ihtimalinden söz ediliyor.
AT ile ilışkıler ve gümrük bir-
liği sürecinde yapılacak görüş-
melerde Türk özel sektörünün
ne şekilde temsil edileceği top-
lanünın ana gündemini oluştu-
ruyor.
Pastanın paylaşımı
AT ile gümrük birliği konu-
sunda sürenin ghtıkçe daral-
ması nedeniyle iş dünyasının
hızlı hareket edip, ahnacak
tavn ve izlenecek yöntemi bir
an önce netleştirerek uygula-
maya dönüştürmeye çalıştığı
ifade ediliyor. Özel sektör tem-
silcıleri, toplantıda öncelikle
AT yetkilileri ve hükümetle
yapüacak gümrük birliği görüş-
melerinde pazarhk şansını arttı-
racak bir mekanizma oluştur-
maya çalışacaklar. Gümrük
birliğinin kaçınılmaz olduğunu
gören ve hükümetin karannı
tartışmaktan vazgeçen özel
sektörün, şimdi "Gümrük birli-
ğinden korunma yolu olacak fı-
nansal desteğin altyapısını nasıl
oluşturacaklan" sonısuna
yanıt arayacaklan ifade edili-
>or.
IŞÇININ EVRENEVDEN
ŞÜKRAN KETENCÎ
Ümraniye Çöplüğü
Çöp dağının patlayıp akan çöplerin 39 kişinin ölümüne
yol açması üzerine ayağımız yere değdi. Utançtan, ayıp-
tan söz etmeye başladık. Rahmetli Ozal'ın kimliğindesim-
geleşen düşgücümüzle dünyanın süper gücü olacakken,
insanlarını kendi çöplüğünde boğan bir ülke konumunda
olduğumuz bir tokat gibi yüzümüze çarpıverdi.
Şimdi o öfke ile en acımasız bir üslupta suçlu anyoruz.
Entel meyhanelerde, kahve sohbetlerinde belediye baş-
kanına küfürün biri bın para. Çöp işinde birinci derecede
sorumlu elbette belediyeler. Âncak "Bizi insanlannı çöp
altnda boğan ülke yapan belediyeler mi9
" diye bir soruya
birazciddı yanıt ararsak, yine işin kolayına kaçtığımızı, bu
kafayla da ayıplanmızdan hiç kurtulamayacağımızı görü-
rüz.
Biraz lüks bir saplantı belki; çok az görüp yarariandığım
halde, güzelliğin yok edilmesine içim sızladığı için ada-
ların çöp işine epeyce kafa yormuştum. Halk yığınlarının
ücretsiz denize girebildiği güzelim koyların kağıt ve pet şi-
şesi yığınlan, pislik, koku içinde olmasının da en güzel
koylarda sürekli çöp yakılıp pis kokular arasında yaşan-
masının da önlenemeyeceğini öğrendim. Suçlusu ve sc-
rumlusu belki öncelikle belediye, ancak aslında hepimi-
ziz. Adanın güzelliğinden yararlanmak için onca yolculu-
ğa, masrafa katlanıp sonra da sorumsuzca çöpümüzü
btrakıp giden biziz. Kaç kez denize girdiği, yalınayak yü-
rüdügü kıyıda ictiği içkinin şişelerini zevk adına patlat-
maya kalkan gençlerle kavga edip dayak yeme noktasına
geldiğimi anımsamıyorum.
Kente gelip adaya gidip yeşilinden, denizinden yarar-
lanmayı öğrenmekle uygarlaşmanın, kentsoylu olmanın
ilk adımı atılamıyor. İlk adım, ortak kullanmayı, ortak gü-
zellikleri korumayı öğrenerek aulıyor. Çöpünüzü bir torba-
da toplayıp ilk çöp sepetine kadar taşımayla da iş bitmi-
yor. O çöpler uygarlık ölçüleri içinde yok edilene kadar da
sorumluluğunuzu sürüyor. Ondan sonrası belediyenin işi-
dir deyip geçemezsiniz. Belediyeler yeterli gelir sahibi
olamazsa, kentsoylu olmanın gereken bedelini ödemez-
sek, ne meydana gelmiş kirlenmeler temizleniyor ne de
toplanan çöpler uygar yönternlerle'imha ediliyor. Ucuza
çıksın diye adalarda yakılıp Ümraniye'de çöp dağları ya-
ratılıyor.
Şimdi insanımızı çöp dağlarına boğdurmanm, ilkelliğin
ayıbını yaşıyoruz ya, sorun yapay ve duygusal platformda
da olsa tarbşılıyor. Ümraniye Belediyesi istanbul'un pek
çok bölgesinin çöpünün kendi alanına dökülmesine isyan
edip duruyor, bir şey yapamıyormuş. En ucuz ve en kolay
diye biraz da çözümsuziük içinde uygulama bütün ilkelliği
ile sonu biline biline sürdürülüp gidiyormuş. Dahaçağdaş
bir çöp imha yöntemi için hazır projeler de varmış. Ancak
bunların uygulanmasına yönelik para sağlanamadığı için
projeler ertelenip duruyormuş
Bir kurcaladınız mı, bir süru suçlu ve gerçek ortaya çıkı-
yor. Belediyeler başansız, kaynaklarını iyi değerlendi-
remıyor Belediyelerin gelir ve gıderleri arasında denge
kurulmasında sıyasi iktidarlar, hükümetler üzerlerine dü-
şeni yapmıyor. Yerei demokrasi, yerel güç ve yerel dene-
tim işlemiyor.
Çöp faciasından geride kalanlan gösteren fotograflar,
or^ulmaz bir acıyı, sefaleti, ilkelliğini, utancı yansıtryor. Çöp-
ler arasına çökmüş insanlar, çöplerin içinden çıkanlan
ölülerine ağlıyor. Acı ve pislik, hepımizin ortak ürünü.
Çöplerin kokusunu, içlerindekiler çaresizliklerinden, acı-
larından duymasalar, biz fotograf yolu ile algılamasak,
gerçeklerden kaçmaya kalkışsak da.
Gaz oluşacağı, bomba olacagı bılinen koşullarda çöp
dökülmesine nasıl göz yumduk? Orada gecekondulann
işi ne idi? Gün gelir halktan, yoksuldan yana olma adına
gecekondu yıkımını vahşet olarak görürüz. Siyaset adına
gecekonduya prim verir, hep birlikte gecekonduya hizmet
götürülmesini, yol, su, elektrik verilmesini savunuruz. İş
işten geçtikten sonra isteyen de haklıdır, savunan veren
de. Ancak gecekondu hak mıdır?
Bir aile kente gelip, yasal bir bodrum katı sahibi olabil-
mek için yıllaıia çalışıp çok büyük bir bedel öderken, bir
başkası istanbul'un en güzel mekanlannda sonunda çok
büyük değer arbşı getirecek bir yeri işgal yöntemi iie sa-
hiplenmektedir. Yasal bedel öderneden, yasadışı birileri-
ne rüşvet, mafyaya pay vererek. Ümraniye'de çöp patla-
yınca evlere çöp dağlan akmış, insanlar büyük bir ilkelli-
ğin kurbanı olarak ölmüşlerdir. Ancak aksi de olabilirdi.
Çöp patlamasaydı. Doğa olarak İstanbul'un en güzel yer-
lerinden birinde birileri, ölenler ve çocuklan da, gelecek
yıllarda, çok degerli bir arsanın, evin, sahibi olarak da
karşımıza çıkabilirierdi. Haksız ve bedelini ödemeden.
Kentin kurtarılamayacak sorunlar yumağına katkıda bulu-
narak.
Madalyonun bir başka yüzünde ise göç ettiği yerde ya-
şayamayan insanın dramı var? Yüzbinler her yıl İstanbul
ve diğer bütün kentlere akıyor. Zaten korkunç bir işsizlik
sorunu var. 'Ne yenecek, nasıl yaşanacak' sorulanna,
Nerede barınılacak' sorusu da katılıyor. Kiralar katlanılır
gibi değil. Gecekondular her yerden fışkırıyor. İstanbul
kent olmaktan çıkıp, köykent oluyor. Türkiye bırakınız çağ
atlamayı, insanlarını çöp yığınlarının içinde öldürmeye
meydan vermenin ilkelliğini, ayıbını yaşıyor. Olayın şoku,
utancı, öfkesi içinde onu, bunu suçlamak kolay. Ancak
suçlananlar da suçlu olmakla birlikte, suç ve ayıp o kadar
çok büyük, öylesine boyutlu ki hepimize pay düşüyor. Üm-
raniye çöplüğünün suçu, ayıbı, kokusu yayılıp herkese bu-
laşıyor.
Yerüdamağa ühcdşarap
Magazin/TV
Servisi- Tür-
kiye'de ilk kez
Ramada Otel ta-
rafından ithal
edilen Fransn şa-
rapianyia, bu
alandaki ithal
yasağı da
kınhnış oldu.
Macon Villa-
ges, Cotes-Du-
; Rbone. Beaujola-
• is ile Riesliııg
marka ithal
Fransız şarap-
lan, Ramada
Otel yöneticileri
tarafmdan
tanıbldı.
Bugüne dek it-
haline izin veril-
meyen Fransız
şarapları, ancak
5 vıldızlı Ifiks
oteller ve tiryaki-
lerince, yalnızc
gümrük ve fret.
shoplardan alına-
bUivordu. Rama-
da Otel yönetici-
leri, ülkemizde DamaklarFransHşaraplanyla Ramada Oteli'nde tanışacak.
uretilen
larm da
şarap-
kaliteli (Fotoğraf:MUHARREM AYDIN)
olduğunu, ancan bunun yanısıra, ö/ellikle darnak
tadına düşkün olanlann ithal şarap içmek istedikle-
rini belirtti.
Halen Fransa'nm tüm (okauta ve oteDerindc bu-
hman 3 çeşit şa-
rabuı ithalini,
özel girişimleri
sonucu, Tekel'in
izniyle gerçekleş*
tirdikkrini ve bu
konudaki bürok-
ratik işlenılerin
de yerine getiril-
diğini söyleyen
Ramada Otel yö-
netkileri, öncü-
lük yaptıklan şa-
rap ithalinin
İstanbul'daki öte-
ki 5 vıldızlı lüks
oteller tarafmdan
da benimsenece-
ğini vurguladılar.
Ramada'nuı
ilk kez ithal ettiği
"duru ve pariak
bir görünüse sa-
hip, çiçek koku-
lu" \lacon V illa-
ges marka şa-
rabın > anısıra
"aromatik. par-
lak göriinüşlü"
Cotes-Du-Rhone
ve "kiraz
kırmızısı görii-
nüşlü, meyve ko-
kulu" Beaujolais
marka kırmı/ı şaraplaria uvumlu \eni mönüler de
ha/ırlanacak. Fransı/ ithal bcva/ şarabının şisesi-
nin Z5<) bin, kırmı/ıların isc 300 bin liradan satıla-
cağı belirtildi.
Yaşar, et ve süt sektörünün teşviki için devletin pekçok kaynağına göz dikti
Isteyeninbir yüzü,vermeyenebaskı
Ekonomi Servisi - Türk Süt Et Gıda Sa-
nayicileri ve Üreticikri Birliği (SETBİR)
Yönetim Kurulu Başkanı Selcuk Yaşar,
hükümete baskı yaparak kaynak kopar-
manın demokrasinin gereğı olduğunu sa-
vunarak, hayvancılığın teşviki için Türki-
ye bütçesinin yaklaşık altıda birini istedi.
Pmar Et ve Pınar Süt'ün de sahibi olan
Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Selcuk Yaşar, İstanbul'da 2000Mİ yıllara
doğru hayvanalığa dayalı sanayilerin du-
rumunun değerlendirildiği panelde, sek-
törlerine aktanlmak üzere 50 trilyon li-
ralık kaynak gösterdi. Selcuk Yaşar, hü-
kümetin önce 1 trilyonluk kaynak sözü
venp bunu daha sonra 700 milyara düşür-
düğünü, şimdi 50-60 milyardan \e sıfır fa-
Lzlı kredıden sözcdildiğini. ancak bunlar-
dan da ümitli olmadığını söyleyen Selcuk
Yaşar, "Hükümete her başvuruşumuzda.
her görûşmemizde bize haklı olduğumu-
zu. ancak kaynak olmadığını ifade ediyor-
lar" diye yakıııdı.
Hükümetin sesını daha fazla duyurup,
baskısını hissettiren sekıörlere kaynak ak-
tardığını. hayvancılıkla uğrayaşan köylü-
nün ise daha yumuşak vc sessiz kaldığı için
kadcriyle başbaşa bırakıldığını iddia cdcn
Yaşar, bu duruma, "Tanm Bakanı gübre
sübvansiyonu konusunda Sayın Çillcr'i
ikna ctmek için 4 saat tcr döktüğünü an-
latt:" şeklindc bir de örnek verdi. "Benım
demokrasiden antadığım, en çok konu-
şan. cn çok tcsıri olan kasadan daha fazla
• Pınar Et ve Pınar Süt'ün sahibi
Yaşar Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Selcuk Yaşar, kendi
sektörünün teşviki için şu
kaynaklan istedi: •Gıdamaddeleri
ithalatından ahnan gümrük ve
fonlardan 1 trilyon lîra •Üreticiden
kesilen stopaj ve satıştan kesilen
KDVler, 5-10 trilyon lira • Asker
sayısı lOObinazaltılarakSavunma
Sanayi Fonu'ndan 10 trilyon lira
• Yurtdışınaçıkışlarda lOOdolar
olarak alınan konut fonlannın yansı
pay alır. O örgütün üyelen hazineden
daha çok pay, kaynak alırlar" diyen Sel-
çuk Yaşar, "Bız burada yapacağımız top-
lantılarla sesimızı duyururuz. İzmirliler
olarak sanıldığı kadar etkili dcğiliz. Kim
takar İzrnir'i, ızmır çıkmaz sokak. Ancak
tstanbul'da sektörün etkili temsilcileriyle
yapacağımız bu tür toplantılarla ses getiri-
riz" saptamasını yaptı. Yaşar, "Koç gru-
bu da daha büyük işlcri olduğu için bu
kuçük işlerle fazla uğraşmadı" yorutnunu
yapınca da Koç'a ait Maret'ın Genel Mü-
düru Atıl Öncü'den "Biz yelcrince büyii-
ğüz" şeklınde tepki aldı.
Başbakan Demirert ve DYFye
yakmlığı ile tanınan Selcuk Yaşar. "Türki-
ye"nin büyük kaynaklan var. bunlann ne-
reye aktanldığını biliyoruz" şeklinde sı-
tem ederek, kendi sektörlerine aktan-
Imasını ıstediklen kaynaklan şöyle sıra-
ladı:
• Gıda maddclen hayv an vc et ithalatı-
ndan alınan gümrük ve fonlar yoluy la Ha-
7İnc'yc 1 trilyon lıra giriyor. Bunu hay-
vancılık, cl, s>üt vctuvuğa tahsıscdın.
• İkıiKi kaynak. köylüden mul alırken
y ü/dc 6stopaj kesen/. Saiarkcn dc sanay ı-
ci olarak yü?dc 12 KDV uygulanz. Bunun
farkını da Maliye'ye yatınnz. Bunlar da
5-10 trilyon lira tutuyor. Aslında gıdada
bu kadar KDV yüksek. Ancak madem
halk alıştı, bari farkını sektöre aktarsınlar,
millet ekmek yesin.
• Yurt dışına çıkışlardan 100 dolar ko-
nut fonu alıyorlar. Bunun 50 dolannı hay-
vanalığa aktarsınlar. Bugüne kadar mıl-
yarlarca lirayı konut sektörü aldı götür-
dü. Biraz da bize aktanlsın. Zaten bir sürü
konut inşaatı var, çoğu yanm kalmış.
Yani para çok, ışe ilgi az.
• Bu Savunma Sanayi Fonu kuruldu-
ğunda Izmirli sanayiciler olarak bize sor-
dular, nereden para toplanır diye. Maç-
lardan alınmasını önerdik. Şimdi bu Sa-
vunma Sanayi Fonu'ndan da kaynak ak-
tanlabılir. Degerli bir politikaa arkadaş
100 bin asker eksik olsa 10 trilyonluk kay-
nak sağlanabileceğini söyledi. Zaten ko-
münizm de kalmadı. (...)kınk komşu-
lanmız da "Hoh" desek kaçar.
Kendimize yetmiyoruz
Panelc katılan konuşmacüardan Anka-
ra Cniversitesi Zıraat Fakültesi Tanm
Ekonomisi Bölümü öğretim üyesi Prof.
Gülcan Eraktan, AT'de tanm gelirinin
yansına sahip olan hayvancılığın Türki-
ye'de üçtc bir pay aldıgını ve bu ülkel 'rdc
yıllık kişı başına et tüketimi 86 kilo . lur-
ken Türk insanının yıllık tükctiminin 18
kiloda kaldığını vurguladı.