Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 NİSAN 1993 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
HHanetÇetin
Ankara'da
dupmuyor
• ANKARA (ANKA)-
Dışişleri Bakanı Hikmet
Çetin, Cumhurbaşkanı
Turgut Özal ıle birlıkte 4-15
nisan tarihlcri arasında Türki
cumhunyetlere yapacağı
geziden sonra Pakistan'da
düzenlenecek 21. İslam
Konferansı Dışişleri
BakanlanToplantısı'na da
katılacak. 25 nısanda
Karaçi'de başlayacak İslam
Konferansı Dışişleri
Bakanlan Toplanüsı'nın
açıhşkonuşmasını dönem
başkaru sıfatıyla Hikmet
Çetın yapacak.
8 milletvekilinin
gezisi
onaylanmadı
• ANKARA (Cumhurivet
Bürosu)- Cumhurbaşkanı
Turgut ÖzaTın,Orta
Asya'daki bazı ülkelere
yapacağı geziye katılacak
olan 8 mılİetvekiline
TBMM'den onay cıkraadı.
ANAP'lılar, HaJil Şıvgm ile
Leyla Yemay Koseoglu'na
karşı olduklan ıçin karar
yeter sayısıyla engelleme
yaptıklannı açıkladılar.
TBMM Genel Kurulu'nda,
Cumhurbaşkanı Özal'ın
gezisine katılacak
mılletvekillcnnin isimleri
okunarak oylanna sunuldu.
Salman Ka\a,Rüştü Kazm
Yücelen, Levla Yeniav
Köseoğlu, Mefamet Sevigen,
Güneş Taner. Cafer Sadık
Keseroğlu, Halil Şıvgın ve
İbrahinıHalilÇelik'in
isimlennın bulunduğu
tezkerenin oylanması
«rasında, ANAP
.ıilletvekilleri, karar yeter
sayısı olup olmadığının
belirlenmesini istedi. Yapılan
oylamada karar yeter
sayıstnın otmadığı görüldü.
TBMM Kanunlarve
Kararlar Dairesı'nin
yetkililen de,
milletvekillerinin hayır oyu
çıkmadığı için geziye
, katılabileceklerini,ancak
gezi sonrası yapılacak
oylamada ret karan çıkması
durumunda harcırah
ödenmeyeceğini belirttiler.
bacanağını
savundu
•ANKARA (ANKA)-
Devlet Bakanı Tansu ÇiBer,
"yarım kalmış tersane
yatınmlan" için getirilen
teşvik paketinin Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü'nün
bacanağı Uğur
Mengenecioghı ıçin
hazırlanmadığını bildirdi.
ANAP Aydın Milletvekili
Yüksel Yalova'nın yaalı soru
önergcsıni yanıtlayan
ekonomiden sorumlu Devlet
Bakanı Tansu Çiller, yanm
kalmış tersane yaünmlanna
tahsis edılecek fon kaynakb
kredinin vcrilebilmesi için
yatınmın "yûzde 80'inin,
tamamlanmış olması, teşvik
Helgesının geçcrli olması ve
>mple yeni yatınm"
Koşullannın arandığını
bildirdi.
Bu koşullarda Inönü'nün
bacanağı Uğur
Mengenecıoğlu'nun LJM
Deruzcilik Şirketi'nin tarif
edildiği iddiasının doğnı
olmadığını ifade eden Tansu
Çiller, kredidenUM
Denizcilik Şirketi'nin de
istenilen şartlan sağlaması
halinde yararlanabileceğini,
"Herhangi bir şirkete farklı
muamele edilmesinin söz
konusu olmadığını" söyledi.
Delta Denizcilik
açıklama yaptı
İstanbul Haber Servisi- Delta
Denizcilik ve Ticaret A.Ş.
gazetelere ilan vererek,
Devlet Bakanı Cavit
Çaglar'ın hayali ıhracatla
suçladığı şırkelle isım
benzerliği dışında herhangi
bir ilişkisinin bulunmadığını
belirtti. Turgut
Yrimaz, Cavit Çağlar'ın
bahsettiği Delta Denizcilik
A.Ş.diyebirşirketi
bulunmadığını, televizyonda
yayınlanan'Arena'
programında hayali ihracata
kanştığı öne sürülen 10 şirket
arasında "Delta' ısminin
"•eçtiğini gördüğünü
elirtirken, Delta
Denizcilik ve Ticaret A.Ş. de
isim benzerliği nedeniylezor
durumdakaldı.
Şirketin Genel Müdürû
Erdoğan Yüksel, isim
benzerliği nedeniyle
kendilerinin zor duruma
düştüklerini belirterek, "Biz
ihracat bik yapmıyoruz ki
hayalisi de olsun" dedi.
Deniz Ticaret Odası'na
kayıüı Delta isimli beş şirket
bulunuyor. Bunlardan 1987
yılında kayıtlı olan ve sahibi
belli olmayan Delta
Denizcilik, Taşımacılık,
Turizm Sanayi ve Tic. Ltd.
Şirketinin adres ve
bilgilerinin yanlış olduğu
öğrenildi.
SHP Grup Başkanvekili, reform hükümeti olması gereken koalisyonun, parlametoya işlerlik kazandıramadığını söyledi:
SHP ıııisvoıııuıagörebasarısız.... J . r*J . 3HAKKIERDEM
ANKARA -Hükümet ile ilişkilerin tartışıl-
dığı son grup toplantısındaki çıkışı ve Genel
Başkan Erdal tnönü'ye yönelttiğı eleştiriler
ile dikkatleri üzenne çeken SHP Grup Baş-
kanvekili Aydın Göven Gürkan, "Sıkıntılan-
nı, kırgınlığını ve öfkesini" Cumhuriyet'e
anlattı. Çıkışının, genel başkanlık yanşı ilcil-
gisi olmadığını bildiren Gürkan, koalisyo-
nun anayasa değjşiklikleri konusunda yete-
rince zorlayıa olmadığını bildinrken, Mec-
lis'in gereğince çalışmaması nedeniyle
TBMM Başkanı Hüsamettin Cindonık'tan
başlayarak siyası parti liderleri ve hükümet
üyelerini eleştirdi.
Şu anda görevindcn istıfasının sözkonusu
olmadığını, hükümetin daha iyi çalışması
için bir süre daha çaba harcayacağını vurgu-
layan Gürkan, "Bu hükümet bir büyük ye-
nilenmeyi yapmakta ihmalkarlık gösterirse.
çok önemli bir fırsatı yitirmış olacağız. Bc-
nim sıkıntım, kırgınlığım, öflcem buradan
kaynaklanıyor" diye konuştu.
Gürkan'a yönelü'len sorular ve yanıllan
özetle şöyle:
- Gündeme getirtüğini/ sonınların yaşan-
masmda SHP'de Ikfertikten kaynaklanan bir
sıkmtı var mı?
GÜRKAN - Bunlar benim dışımda tartı-
şılması gerekh meselelerdir. Bir lider hakkın-
da ortam daha yokken not vermenin bence
bir anlamı yoktur. Kurultay gelir, orada
parti bir bütünlük içinde her türlü sorunu gj-
bi kadro sorununu da konuşur. Benim bu
çıkışım, aslında ben bunu doğal eleştiri hak-
kım olarak görüyorum. Erdal Bey'le uzak-
tan yakından, doğrudan bir ilişkısi yoktur.
Erdal Bey'e düşen sonımululuk payı vardır.
Bana ve hükümete düşen sonımluluk payı
da vardır. Meclıs Başkam'na düşen sonım-
luluk vardır. Meclisçalışmalannı engelleme-
yi adet haline gelirmış muhalefetın belli öl-
Hedef geıereişkanhk değilçıkışının, genel
başkanlık yanşı ile ilgisi olmadığını bildiren Gürkan,
koalisyonun anayasa değişiklikleri konusunda
yeterince zorlayıcı olmadığını söyledi.
FfPflRTKaCtkHükümetin iyi çalışması için bir süre
daha çabaıacağını vurgulayan Gürkan, "Hükümet
bir büyük yenilenmeyi yapmakta ihmalkarlık
gösterirse, çok önemli bir fırsat yitirilecek" dedi.
çüde bir payı vardır. Ben bir sistem eleştinsi
ihtiyaa duyuyorum. Bunun bir sözde genel
başkanlık yanşının başlangıcı ile ilgisi yok-
tur. Böyle algılanması da benı son derece ra-
hatsız etmektedir.
-İnönü, partinin genel başkanı olarak, koa-
lisyonun aksamadan amacına yürümesi konu-
sunda sorumluluğunu tam olarak yerine geti-
riyor mu?
GÜRKAN - Ben hükümet- grup, hükü-
met-parti ve hükümet- Meclis ilişkilerinin iyi
gitmediğinı defalarca sayın başbakana da
sayın başbakan yardımcısma da söykdim.
Yaklaşık 6 aydır koalisyon protokolündcki
konulann önceliklerin
belirlenmesini, zamana
bağlanmasmı ve arkası-
na hükümel gücü takı-
larak hırsla, inançla ya-
şama geçirilmesini söy-
ledim. 6 aydır grup baş-
kanvekilleri ile sayın
Demirel ve Inönü'nün
düzenli bir biçimde top-
lanması bilgüendirmele-
ri, bu bilgilerin gruplara aktanlması gereğinı
Bakanlar artık yapacak başka hiçbirşeyleri
kalmamış ise 'Hadi 1 saat de Meclis'e uğra-
yahm' diyorlar. Meclis yönetimindcki arka-
daşlanmiz Meclis faaliyetterine sdece kürsü-
ye çıktıklan zaman katılmayı yeterli sayıyor-
lar.
- MecKsi çalıştınnak görevi daha çok ikti-
dara dûşmez mi? GÜRKAN - Meclis'ten ka-
nun çıkartmak o yönde ikna etmek elbette
hükümetin görevi ama, Meclis'i çalışürmak
doğrudan doğruya hükümetin görevi değil-
dir. Ben parti genel başkanlığı da yaptım,
eskı parti genel başkanlannı da çok iyi anım-
sıyorum. Meclis onlann bütün siyasi eylem-
lerinın odağı idi. Şirndi
bir köşe yazanna, iki
dakikalık bir TV müla-
katına vcrilen önem
Meclis çalışmalanna ve-
rilen önemden çok daha
fazla. Parlamento, sa-
decc yapacak başka
şeyleri olmayan sıradan
milletvekillerinin kulü-
büdür, ne kadar büyük
politıkacı varsa, Meclis'e uğramamak ve
ifade ettim. Ancak bu bir türlü yapılmıyor. daha öncmle işler yapmakla yükümlüdürler
Hükümet kendi içindeki uyumdan, işbirli-
ğinden son derece memnun. Dolayısıyla
kendisine yabana saydıklan unsurlara pck
sıcak bakmıyorlar. Siyasetemizde bir büyük
yanlışlık kurumlaşmaya başladı. Parlamen-
to çalışmalan devlet erkanı, parti yetkılıleri
larafmdan en az öncmsenen bir çalışma biçi-
mi haline getirildi. Parti genel başkanlanmı-
zdan bir tanesini bile Meclis'te görmek
mümkün değil. Sadece söylev verdikleri za-
man Meclis'in çalışmalanna ıltifat ediyorlar.
gibi bir anlayışı kabul etmek mümkün değil-
dir. Böyle olunca bir reform hükümetinin ih-
tiyaç duyduğu Meclis-hükümet işbirliği çalı-
şamaz hale gelir. Parlamentoya hiç uğrama-
yan bakanlar, Meclis yönelicikri var, parla-
mentoya hiç adımını atmayan parti genel
başkanlan var.
- Meclis'te gerekü çoğuıduk sağlanamıyor.
Siz grup yönetkisi olarak Mecfe'i çal^tor-
mak içiıı yeterli cabayı harcıyor musunuz?
GÜRKAN - Sağlanamaz tabii. Parti genel
başkanı Meclis'e gelmeyi gereksiz bir eylem
olarak gösterirse, sadece kendisinin söylev
vereceği bir kürsü olarak bakarsa, o partinın
milletvekillerinin Meclis çalışmalanna moti-
ve etmek mümkün değildir. Sayın Meclis
başkammıza da bakıyonım. O da daha bir
kez Meclis çalışmalanna katılmadı. Kürsü-
deki yönetimini kastetmiyonım. Kendisinin
yönetmediği görüşmelere katılmadı. Millet-
vekilleri ile birlikte olmak, Meclis'in önemini
göstermek, Meclis başkanın da da genel baş-
kanlarda da yok. Bu konuda sorumluluk or-
taktır. Herkesin payı vardır. Ama biz so-
rumluluğumuzun gereğini yaptığımıza ina-
nıyorum. Çünkü defalarca uyardık. Koalis-
yon protokolünün önemli paketleri bu tem-
poyla, bu dağılmış., gevşemiş, bireyselleştiril-
miş Meclis lablosu ile çıkmaz, cıkartılamaz,
nitekim çıkmıyor da.
- 500 gûn dolarken bu tablo karşısında hö-
kümet başanlıdır denebilir mi?
GÜRKAN - Başannın ölçütüne bağlı. Ben
başbakanın bir tespiüne tümüyle kalıhyc-
rum. Geçmiş, özellikle son dönemdeki
ANAP hükümetleri ölçüt olarak alınırsa, bu
hükümet ANAP hükümetlerinden daha ba-
şanlıdır. Ama ben meseleye öyle bakmıyo-
nım ki. Bu büyük koalisyonun iki büyük
partinin tarihi buluşmasımn önemi, ANAP
hükümetlerinden biraz daha iyi olmak ol-
mamalıdır. Bu hükümet bir reform ve atıhm
hükümeti olarak kendini tanımlayip, ka-
muoyuna kabul ettirdi. Bu ödevdc giderek
aşınma, yıpranma, kaçma, hevessizlik gös-
terme eğilımleri görüyorum. Bu hükümet re-
formlan yapamazsa başkaca bir hükümet
bunlan yapamayacaktır. Bu anayasa konın-
duğu sürece adına ne denirse densın ciddi bir
rcform hükümeti olmak mümkün değildir.
Anayasa dcğişikliği konusunda da yeterince
zorlayıcı olduğumuzu sanmıyorum. Pek çok
anayasa değışikliği TBMM önüne konula-
bilirdi ve muhalefetin tavn beklenip belirle-
nebilirdi Muhalefet zorlanabilirdi.
- SHP'li bakanlann hepsinin başanlı oMu-
ğu söykmbilir mi? GÜRKAN - Ben bakanla-
ra not verecek bir durumda değilim. Böyle
bir hevesim de yok. Nasıl bu hükümet geç-
miş ANAP hükümetlerinden bence daha
başanhysa, hükümetteki bakanlanmıan da
bu anlamda başansmı tartışmak için bir ne-
den yoktur.
- Onûmüzdeki dönem için projeksiyonu-
nuzda genel başkanlık var mı?
GÜRKAN - Çok açık söyleyeyim, bütün
bu söylentileri beni görev yapamaz duruma
getirmesi açısından da son derece hoşnut-
suzlukla karşıhyorum. Ben her ağnmı açtı-
ğımda bu bir genel baş-
kanlık mücadclesi ola-
rak yorumlanacaksa,
bana susma cezası gibi
bir ceza kesilmiş olacak.
Bunu kabul etmiyo-
rum. Partinin yönetimi-
nin tartışıldığı zamanlar
ve organlar vardır. Bun-
lann şımdi çok uzağı-
ndayız. Böyle bir tartışmayı açmış değilim.
Açmak niyetinde de değilim. Açılmasında
da yarar görmüyorurn. Siyaseten sorumlu
bir insan olarak kolisyon protokolünün
hazırlanışındaki arzuyu, coşkuyu yaşama
gecirmek için gayret diyorum. Bu gayret de
konuşarak yapılablir. Kongrelerle parti ör-
gütleriyle bütün ilişkimi kesmiş bir konum-
dayım. örgütün hiçbir davetine kaülmıyo-
rum. Bütün enerjimi gayreümi bakan ol-
mayı da reddederek,iyi bir hükümetin oluş-
ması, reform hükümetinin oluşması için har-
cayan biriyim. Hiçbir örgütsel faaliyetim
yok.
DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger'den, Demirel'e 500 günde eleştiriler:
500 binlik, Çiller'in500. gün ayıbı
• Mehmet Dülger,
Türkiye'de liderlerin
doğru söyleyenleri
sevmediğini dile getiren
Dülger,"Beni dinlerken
Süleyman Bey'in alnının
kızardığını bilirim" dedi.
ANKARA
(Cumhuriyet Büro-
su) -DYP Genel
Başkan Yardımcı-
sı Mehmet Dülger,
hükümetin 500.
günü yaklaşırken sert eleştiri-
lerde bulundu. Türkiye'de li-
derlerin doğru söyleyenleri sev-
mediğini dile getiren Dülger,
"Beni dinlerken Süleyman
Bey'in alnının kızardığını bili-
rim, oysa ben karga isem, bana
bülbül diyeni atanm yanım-
dan" diye konuştu. Milletvekil-
lerinin sıkıntılan olduğunu. bu
yüzden otunımlara katılma-
dıklannı, bunu Demirel'in bu-
lunduğu ortamlarda dile getir-
medıklerini savunan Dülger,
grup başkanvekıllerinin soruna
el atmalannı istedi.
Yaptığı dış temaslarda Tür-
kiye'ye yönebk "olumlu" izle-
nimler almadığını ifade eden
Dülger. Cumhuriyet'in sorula-
nnıyanıüadı:
- 500. güne yaklaşüırken
DYFde ve hükümette dunımu
nasıi göriiyorsunuz?
DÜLGER -Meselelere daha
kapsamlı bakmak lazım. örne-
ğin, geçenlerde Paris'teydim.
Bir kitap fuanna gittim, bizim
Atatürk Spor Salonu'nun iki
Başbakan Demirel ve Devlet Bakanı Tansu Çiller DYPbicinde yüksek sesle eleşririliyor.
buçuk misli alanda 880 lane ya-
zar, kitap imzaladı. Fransa ile
burada nasıl yanşacağız?
Nancy'den, Grenoble'dan or-
taokul, ılkokul öğrenciteri ki-
tap salonuna getirilmişler. Ora-
dan aldığım bir kitap var, 'Gü-
nümüzde parlamentolar' diye.
Bir kere bu kültürü bilmetniz
lazım. Türk kamuoyunun bil-
mesi lazım gelen şeyler var. Biz-
de deniyor ki, 'Boş sıralara mil-
let bakmak istemiyor'. İlkokul
lalebesi gibi sıralan doldunıp
mu çalışsınlar? İngıhz par-
lamentosu 650 kişılik. ama 50
kışi ile toplanıyor, zaten en ça-
hştığında yıkda 7 kanun çıkan-
yor, oysa geçen akşam biz 28
tane kanun çıkardık.
- Bu konulann yeterli biçimde
tarbşdmadığmı mı düşünüyorsu-
nuz? DÜLGER -lşte bizim dün-
kü manşetler. Basınımız balık
değil, kocaman bir balina yaka-
ladı. (Çağlar'ın demeci) Bu, ha-
ber değil. Gelin seçim kanu-
nunu konuşalım, gelin parla-
mentoyu konuşalım. Ekono-
mik yapılanmayı konuşalım.
- 500 günde ekonominin geldi-
ği nokta nasd sizce?
DÜLGER -Bugün bankala-
nn gerçekten bir ekonoroik alet
olduğuna inanıyor musunuz?
Bu korkunç kârlannı nasıl an-
latıyorsunuz? Bugün Türk top
lumunıın yüzde 70'i ranüyedir.
Süleyman Bey'in harika bir sö-
zü var, Türkiye ne zaman pa-
rayı sermaye haline getirirse o
zaman kurtulur.'
- Bu sonııtlann şu andaki hü-
kümet tarafından yakın zaman-
da kökten ele alınacağına dair
beldentiler de yok gibi görünü-
yor?
DÜLGER - Bırisinin söyle-
mesi lazım. Haydi ben söylemiş
olayım, biri bana cevap vere-
cek, haydi gelin konuşalım.
- Hükümet üyeJeri ile zaman
zaman bunu konuşuyor musu-
nuz?.
DÜLGER - Zaman zaman,
ama basın bir, parti kamuoyu
iki, ciddı şeylerle meşgul olmak
istemiyor Çetin Attan'ın harika
bir yazısı vardı, toplum değerle-
re sahiptir, bu değerler her yer-
de değerdir, Türkiye'de de
Fransa'da da. Ama kabadayı
Abdullah sadece toplulukta
önemli adamdır. Biz topluluk
vasfında olduğumuz için bir ta-
kım kabadayı Abdullahlann
hapşırması, öksürmesi fılan
olay oluyor, haber oluyor.
- İnsan doğası pohpohlannuı-
ya çok açık galiba?
DÜLGER - Türkiye'de bu
böyle. Geçenlerde Paris'ten ge-
lıyorum, deniz kuvvetleri ko-
mutanımız, yanında hanımı vc
bir kurmay yarbay, davranışla-
nna hayret edersiniz.
Ben komutan olsam. böyle
bir adam olsa karşımda,
atanm. Ben biliyorum karga ol-
duğumu, bana kim bülbül di-
yorsa, bana bülbül diyeni ben
alanm.
Hahık Übnan bana yıllarca
önce söylemişti, 'Liderler doğ-
nıyu hiçbir zaman sevmez.'
Gerçekten hiç kimse doğruyu
sevmiyor. Ben kendi genel baş-
kanımın beni dinlerken alnının
kızardığını biliyorum. Ben, onu
kızdırmak için söylememişim-
dır bunu mesela, o da bilir. Çok
severim, çok sayanm, ama doğ-
ruyu da söylerim.
N İ S A N K U T U P H A N E M ! S A N
ictor Hugo
Bayburtİl Halk Kütüphanesi'nde
sizi bekliyor !..
Yalnızca Victor Hugo mu?
Edebiyat dünyasmın tanışmak istediğinız bütün yazarlan...
Merak ettiğiniz her konuda sayısız başvuru kaynağı...
Bilimsel eserier, belgeler, zengin gazete ve dergi arşivleri.
T.C. Kültür Bakanlığı'nın 1057 kütüphanesinde sizi bekliyor.
Kütüphanelenn bu çok zengin dünyasına kolayca ulaşmanız ıçin.
T.C. Kültür Bakanlığı, geçtiğimiz yıl Türkiye genelinde açtığı
121 kutüphaneye bu yıl, 258 kütüphane daha eklemeyı hedefliyor.
Yaşayan, gelişen ve özgür kütüphaneler hızla çoğalıyor. ,
Şimdi sizin yanıbaşınızda da bir kütüphane var...
Sizi bekliyor. B u g ü n ve h e r g ü n . . .
K Ü L T Ü R B A K A N l I 6 I
K K Ü T Ü P H A N E M A R T N İ S A N
500. gün
Kılıçlarkmından
ağırağjrçekiliyor
• Hükümetin 5|3O. gününden sonrası için
hazırlanan siyasi partiler, bugünden itibaren
sahneyeçıkıyor. Demirel, bugün Bursa
mitinginde konuşacak, Yılmaz da Ankara il
kongresiyle 500 gün muhalefetine başlıyor. İnönü
hafta sonunda partisinin Tüzük ve Program
Kurultayı'na katılacak.
ANKARA (Cumhurivet Bü-
rosu) - 500. günün sonuna ha-
/jrlanan iktidar ve muhalefet
partileri, bu hala sonunda
meydanlara çıkıyorlar. Politi-
kada sıcak çekişmelerin yaşa-
nacağı hafta sonunda DYP
gençlik komisyonlan genel ku-
ruluna katılacak olan Demirel,
bugün Bursa'da partisince dü-
zenlenen dev mitingde konuşa-
cak. 500. gün muhalefetine pa-
zar günü başlayacak olan Me-
sut Yıunaz da, Ankara İl
Kongresi'ne kaülarak, hükü-
meti eleştirecek. SHP Genel
Başkanı Erdal İnönü ise, cu-
martesı ve pazar günleri,
SHP'nin Tüzük ve Program
Kurultayı'na kaUİacakr. 500
günün bittiği tarihi 14 nisan
olarak kabul eden CHP de, bu
larihten sonra meydanlara çık-
ma karan aldı.
SHP-DYP koalisyon hükü-
metinin 500. gününün sona er-
mesiyle, siyaset sahnesi ısına-
cak. Başbakan Demirel ve
Devlet Bakanı Erdal İnönü,
çeşitli toplanülara katılırken,
ANAP lideri Yılmaz da, hükü-
mete karşı "500 gün savaşını"
4 nisan günü Ankara İl Kong-
resi'ne katılarak başlatacak.
Bugün Van'da halka hitaben
bir konuşma yapacak olan De-
mirel, daha sonra partisince
Bursa'da düzenlenen mitınge
katılacak. Mitingde yapacağı
konuşmada, muhalefete yanıt
verecek olan Demirel, hükü-
metin 500 günlük icraaüannı
da anlatacak. DYP Bursa İl
Örgütü tarafından düzenlenen
mitinge büyük katılım olacağı
belirtiliyor. Demirel, daha son-
ra yurttaşlarla birükte yemek
yiyecek ve Bursalı sanayici ve
işadamlannın bulunacağı bir
toplantıya kalılacak.
Demirel 10 Ntsanda
geziye çıkıyor
Başbakan Demirel, 4 nisan
günü DYP gençlik komisyon-
lannın Ankara'da yapılacak
olan genel kurulunun açılış ko-
nuşmasını yapacak. Bir şenlik
havasında geçmcsi amaçlanan
genel kurulun, muhalefete bir
yanıt niteliği taşıyacağını belir-
ten DYP yöneticileri, genel ku-
rulda ses sanatçılannın da
konser vereceğini bildırdiler.
Demirel, daha sonra 10 nisan-
da başlayıp, 20 nisana kadar
sürecek bir geziye çıkacak.
Başbakan'ın Balıkesir, Mani-
sa, İzmir, Aydın, Denizli ve
Afyon'da düzenlenecek mi-
tinglcrde, muhalefet partileri-
ne yanıt vererek, hükümetin
500 günlük icraaüannı savu-
nacak.
Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Erdal Jnönü de, bu
hafta sonu SHP'nin tüzük ve
program kurultayına katıla-
cak. Cumartesi ve pazar günle-
ri Ankara'da yapılacak olan
kurultayda, daha çok parti içi
sorunlan gidermeye çaüşacağı
belirtılen Inönü'nün, konuş-
malannda hükümetin 500 gü-
nünü savunan görüşlere de yer
vereceği ifade edildi.
Hükümet hakkında çeşitli
yolsuzluk ve usulsüzlük dosya-
lan haarlayan Mesut Yılmaz
da, 500 günün bittiği tarih ola-
rak kabul etükleri 4 nisan
günü Ankara'da konuşacak.
ANAP'ın Ankara İl Kongre-
si'nde konuşacak olan Yılmaz,
hükümete yüklenerek, vaatle-
rin yerine getirilmediğini vur-
gulayacak.
500 gün sonunda sert muha-
lefete başlayacağmı belirten
Mesut Yılmaz, hükümetteki
ban bakanlar hakkındaki ıd-
dialannı da onûmüzdeki hafta
İstanbul'da düzenlenecek
basın toplantısında açıklaya-
cak. Başbakan Demirel ile
aynı günde yurt gezisine çıka-
cağı bildirilen Yılmaz, 10 nisan
gününden itibaren Mersın ve
Adıyaman'da düzenlenecek
miünglerdc konuşacak.
Hükümetin 500 günlük ikti-
dannı cleştirmek için hazırla-
nan CHP Genel Başkanı De-
niz Baykal da, 14 nısandan iti-
baren meydanlara çıkacak.
Basın Konseyi
Basınsaldırı
vekısıtlama
albııda
İstanbul Haber Senisi-
Hükümetın 500 gününü de-
ğerlendiren Basın Konseyi,
yaptığı açıklamada,
"Basınımız, tüm tarihi bo-
yunca yaşadıklanndan
daha ağır saldın ve kısıtla-
malar altında görev yapı-
yor" dedi.
Konsey tarafından Tür-
kiye'deki tüm yaalı basın
organlanna, 1992 yılı içinde
karşılaştıklan engellemeler,
mensuplannın uğradıklan
saldınlar, haklannda açılan
kamu davalan ve sınırla-
malan saptamayı amaçla-
yan anket çahşmalannın ta-
mamlandığı bildırildi.
Konsey Genel Sekreter
Vekili ve Hukuk Danış-
manı Av. Fikret tlkiz'in
dört aydan beri sürdürdüğü
çalışmalar sonunda ortaya
çıkan rapor Basın Konseyi
Temsilciler Kurulu'na su-
nulacak.
Rapor sonucunda kara
bir tabloyla karşılaşıldığmı
belirten Konsey, yaptığı
açıklamada, "Oysa Başba-
kan Süleyman Demirel, son
olarak Ramazan Bayramı
dolayısıyla yayımladığı me-
sajda da 'ülkemizde basının
özgür olduğunu' ileri sür-
mekteydi" denildi.