Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 NİSAN1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
DÜNYADAN
KISAKISA
Ciııton'mKDVsi
• Ekonomi Servisi- ABD'de,
Clinton Prograrru'nın sağhk
reformına iüşkin çalışmalannı
fmanse etmek amacıyla ülke
çapında Katma Değer Vergisi
ya da Ulusal Saüş Vergisi
uygulamasına geçilmesi
tasarlanıyor. Bütçe Dairesi
Genel Müdür Yardımcısı
Alice Rivlin 'Sağhk reformu
için gereken fonun
oluşturulması amaayla yeni
bir vergi şart. Bunun en büyük
adayıdaKDVdedi
Japotokorfcusn
•Ekonomi Servisi- ATnin
'Japoto" korkusu dınrnek
bilmiyor. Topluluğa ihraç
edilecek Japon
otomobıllerinin
sırmiandınlması konusunda
tiüzlenen Avrupahlar, son
olarak FransaileJaponya
arasında vanlan ve ATnin
otomobil ve taşıyıcı ithalaünı
yûzde 9.4 orarunda dûşürecek
anlaşmayı da kuşkuyla
karşıladılar.
Kotıtotolap
ttrteşiyor
•EkooomiServisi-
Japonya'nın vıdeo oyunlan
ve eğlence programlan
üreücısi Sega şirketi,
Amerikan TV meraklılanna
ulaşabilmek amaayla Time
WamerveTCI kablolu yayın
şirketleriyle birlikte bir ortak
girişime hazırlanıyor.
Anlaşma gerçekteşirse l5-20
dolan(yaklaşık 150-200 bin
TL)veren Amerikahlar,
sistemeabone olabılecekler.
İşsizlik, dünyanm en yüksek dağı gibi olunca zaten başka çare de kalmamıştı
Devlet babaelîni cebine attı• Ekonomik
durgunluktan çıkışı
sağlamak, işsizler
ordusunu küçültmek
için başta ABD ve
Japonya olmak üzere
gelişmiş ûlkelerin
hükümetleri ekonomiye
para pompabyor.
ğiıHükümetlerin işsizli-
yanı sıra çözmeleri
gereken en önemli sorun:
Bütçe açığı. Buiki
sorununçözümü
birbirine zıt önlemler •
gerektiriyor.
MURAT ARIN
Devlet elini cebine atarak iş-
stzliğe çözûm anyor. 1993 yılı-
nın ekonomideki modası Key-
nes.
1980'lerde yûkselişe geçen li-
beralizm yerini Keynesçiliğe bı-
rakıyor. Büyüyen işsiz ordusu
karşısmda, gelişmiş ülkderin
hükümetleri çareyi mali politi-
kalarda anyor.
Hükûmetlerin ekonomiye
para pompalamalan tartışma-
lara neden oluyor. özeUikle li-
beraller Keynesçiliğe bu geri
dönûşe sert eleştiriler yağdın-
yorlar.
Devleün ekonomide daha
fazla rol üstlenmesini savunan
Keynesçiler de boş durmaya-
rak liberalİ2min devrinin artık
kesin olarak kapandığıru söylü-
yorlar.
İşsizlik ve bûtçe açıkian
Son on yıl içinde, gelişmiş ül-
kelerde ve bazı gelişmekte olan
ülketerde iddialı liberal politi-
kalar izlendi. Vanlan nokta, iş-
sizliğin dev rakamlara ürman-
ması. bütçe açıklannın büyü-
mesi oldu. Bugün 24 OECD ül-
kesınde toplam işsiz sayıanın
yıl sonuna kadar 34 milyona
ulaşmaşı bekleniyor.
Avrupa Toplıüuğu'na üye ûl-
Japonya'da işsizlik degizli umut da
Japonya, ekonomisira
canlandırmak icin 117
milyar dolar harcayacak.
Japon hükümeti, yüzde \Se
inenbüyûmehızınave gizli
işsizliğe çözûmû kamu
yatmmlannda ve vergi
indiıinüerinde anyor.
Japonhükûmeti, sonmlara
karşdık öteki gelişmiş
ülkelere göreçok şanslı.
Japonva'nın ortalama ayda
10 milyar dolar <hş ödemekr
dengesi fazlası var. Üstelik
bûtçe fazlası olan ender
filkelerdeııbiria. Yüzde 2.4
olan işsizlik oram, vüzde 2
gülistanlıkrtuş gibigözûkûyor. Oysa büyüme hrzmın düşmesi.
dünya ticaretinindandması işleri alrüst ediyor. Japon
şirketkri yavaş yavaş ömür boyu iş güvencesi uygulamasını bir
yana bırakıyorlar. İşsizlik oraranm düşük olmasına karşın,
şirkederin içinde gizli işsizlik var. Üretimin gerilemesi üzerine
Japon şirketieri çalışanlan pasif görevlerde kızağa çekiyor.
Gizli işsizJerin saytsmuı 1 milyona vaklaşttğı tahmin ediliyor.
Şirkerkrşimdilikbu
insanlan sokağa atmıyor,
ancak durgunluğun bir süre
daha siirmesi halinde ABD
ve Avrupa'da okluğo gibi
tophı işten çıkartmalar
başlayabinr.
Hükümet, ekonomik
paketin daha önce açıklanan
ydzde 3.3lük büyüme hızını
yakalamaya yeterli
olacağıru belirtiyor.
Ekonomiyi canlandırmaya
yönelik bir program için
Amerikan hükömeti de baskı
yaptı.
Bu nedenle, programm
. içinde ithalaü arttıncı,
dolayBiylaticaret açığını
azaltKi önlemler de yer alıyor.
Hükümetin ekonomik paketi açmasmı bekkyen Tokyo
Borsası'nda Nikkei Endeksi, 011- yıl aradan sonra yeniden 20
binin üzerineçıktı.
F.ndeks 1989'dan itibareninişe geçmiş ve 39binden 16bine
kadar düşmüştü. Hükümetin ekonomiye müdahalesi borsanın
yeniden yüksetişe geçmesme yeterü okhı.
kelerde toplam işsiz sayısı 18
milyon. Almanya'da 3.5 mil-
yon, Fransa ve tngütere üçeı
milyon işsiz var.
Liberal poliükalann özünde
ekonomi içinde devletin rolü-
nün küçültülmesi yer alıyordu.
Avrupa ve ABD'de, temelde
enflasyonu aşağıya cekmeyi
amaçlayan ekonomik isükrar
politikalan uygulandı.
Para poütikasına uygun ola-
rak kamu harcamalan kısıldı.
Sosyal devletin gereği olan bire-
yin koruma altına alınmasını
sağlayan politikakr tarüşma-
lann odağında yer akiı. zaman-
la bireyi koruyucu önlemler
geri plana itildi.
Sosyal devlet
Liberalizmden geri dönüş ol-
mayacağı görüşü tamamen ha-
kim oldu. Ancak yığılan sorun-
lar hükümetleri bir dönüm
noktasma getirdi. Zaman dev-
letin küçülmesinden yana olan
liberalleri haksız çıkartmıştı.
Büyüyen işsızler ordusu karşı-
smda sosyal devlet bir zorunlu-
luk olarak geri döndü.
Bugün hükûmetlerin başmda
işsizliğin yanı sıra çözmeleri ge-
reken önemli bir sorufı daha
var: Bütçe açığı.
Bü iki sorun birbirine zıt ön-
lemler gerektiriyor.
Hükümetler, bir yandan ver-
gilerle gelirleri artünrken öte
yandan harcamalara ağırlık ve-
rerek ekonomilerini canlandı-
rroayı amaçbyorlar.
Amerika
Halka işsizliği azaltma sözü
vererek seçilen BU1 Clinton, li-
beralizmden U dönüşü yapan
ilk politikacı oldu. Beş yılhk
ekonomik plan bütçe açığının
500 milyar dolar azaltılmasını
hedefliyor. 250 milyar dolarlık
bir tasarrufa gidilecek, vergi
DTJNYA EKONOMSINE BAKIŞ
ERĞÎN YİLDIZOĞLÜ LONDRÂ ;
Clinton-Miyazawa görüşmesi
ABD Devlet Başkanı Bill Clirrton ile Japonya
Başbakanı Kiici Miyazawa geçen cuma günü
Wasrıington'da butuştular. Dünya ekonomisi-
nin genelleşmiş bir durgunluk yaşadığı ve bcına
bağlı olarak da topyekun ve bloklar arası bir tt-
caret savaşının eşiğinde gidip geldiği bir dö-
nemde, dünyanın bu en büyük iki ekonomisinin
Ikjerlerınin toplantısı tabii ki hayati bir öneme
sahipti. Ne var ki bu iki lider oldukça farklı ve
uzlaşması zor çıkarları savunmak üzere bir
araya geldiler. Bu yüzden toplantdan gözle gö-
rülür bir sonuç alınması beklenmiyor.
Clinton toplantıda kendi önüne Japon pazar-
lannı 'açmak' görevini koydu. Toplantının bu
konu üzerinde yoğunlaşbğı, ama pek bir sonuç
üretrnediği Clinton'ın toplantının birinci se-
ansının ardından Miyazavva'ya basın men-
supları önünde kelimenin tam anlamı ile bir nu-
tuk atmasırvdan bellı oldu. Basın toplantısında
'Sorunların üstünü örtmeyelim. Benle Başba-
kan Miyazawa arasında ne yapılrnası gerektiği
konusunda haia önemli aynlıklar var" dedikten
sonra Clinton, "Başbakana, Japonya'nın büyü-
yen global dengesizliklerinden ve piyasalannın
yeterince açık olmamasın-
dan kaygı duyduğumu vur-
gulamak isterim" diyerek
ABD tarafının taleplerini
diplomasinin dolambaçlı
dıline başvurmadan itade
etti. ABD yonetimine göre
Japonya iç pazannı ABD
mallanna açmalıydı. Daha
doğrusu Japon hükûmeti iç
pazanna ABD mallarının
buraya daha kolay girebil-
mesî için müdahale etme-
liydi. Bu oldukça problemli
tutumu Fınancial Tımes
başmakalesi hemen tespit
ederek "ABD sıkı kontrol
altında tutulan Rusya eko-
nomısine piyasa güçlerini
sokmak isterken Japonya'-
daki piyasa ekonomisinc
de yeni kontroller sokmak
istiyor" diye yazarak Clinton'ın dış politikada
çelişkili sinyailer verdiğinden şikayet edecekti
Uluslararası ticaret kuramlan tartışmalannın
önemli ısimlerirvden Profesor Jagdish Bhagwa-
ti'ye göre ABD'nin bu tutumu Japonya'nın dış ti-
caret tazlasının korumacılıktan kaynaklandığı
şekiinde ciddi bir yanılgıya dayanıyordu. Dış ti-
caret dengelerinı korumacilık değil ekonomile-
rin rnukayeseli verimlilikleri belirterdi. Geçmiş-
te ABD hiç de korumaalık uygulamadığı halde
senelerce birticaretfazlası üretebilmişti. Ûste-
lik bu yanılgı bir de tatsız bir gerçekle karşı
karşıyaydı. Bhagvvati'ye göre gerçekte Japon-
ya pazan kapalı değildi, hatta ABD ve AT pazar-
lanndan daha çok dtş ticarete açıktı. (Financial
Times 16/4/93. sf.16)
Gerçekten de Japonya ile ABD'nin bazı sana-
yi dallanndaki üretkenlikfarklanna bakınca, bu
dış ticaret fazlasına ilişkin tartışmalann ve
ABD'nin inafla Japonya'ya otomobil, etektronik
araçlar ve yan ileikenler satmak için baskı yap-
masınm arkasında yatanları görmek mümkün
Japonya'nın dış ticaret fazlasının başlıca iki
sebeoi var. Biri yapısal. diğeri ise dönemsel:
Yapısal sefoep şöyle: ABD ile Japonya arası-
ndaki tıcaretin %72'si ağır imalat sanayii ve
elektronik dallannda gerçeklesiyor. ABD sana-
yiinin genel olarak Japon sanayiinden %20
daha yüksek bir üretkenliğe sahip olmasına
rağmen ağır imalat sanayii ve elektronik sana-
yii dallarında Japon sanayii ABD sanayiinin bu
dallarına göre %10 dahayüksekbir üretkenliğe
sahip. Işte bu yüzden Japon ekonomisi sürekli
bir dtş ticaret fazlası veriyor.
Dış ticaret fazlasının, dönemsel sebebini de
Japonya'daki ekonomik krizin etkilerirvde bula-
biliriz. 1980'lerde Japonya ekonomisinde gay-
rimenkul ve hisse senedi piyasalanndaki spe-
külatit büyûmenin etkisi piyasada ucuz kredi
olanaklan yarattı. Bu ucuz kredi olanaklan da
sabit sermaye yatınmlarını teşvik etti ve bugün-
kü kapasite fazlası sorununu hazırladı. Bugün,
Japon ekonomisi düser karlar karsısında, arbk
sermaye haline gelmiş bir kapasite fazlası ile
karşı karşıya. Otomotiv sektöründe kapasite
kullanımı %79'a, elektronik sanayiinde ve sa-
nayi makineleri sektörlerinde ise %67'ye düş-
müs vaziyette. Bu koşullarda Japon ekonomi-
sinde ihracata yönelmekten ziyade, bir darat-
ma ve yeniden yapılanma işçi çıkartmave ücret
duşürme gibi rriekanizmalar dahaöncelikle işli-
yor Bu ise hem tüketici moralini olumsuzetkili-
yor hem de tüketicinin elindeki harcanabilir ge-
liri azaltıyor Tüketim daralıyor. Bu da ister iste-
mez Japonya'nın ithalatnı azaltıyor
Bu yüzden ABD yonetimi Japonya'nın 117
milyar dolarlık "ekonomiyi teşvik paketi"nin
daha da genişletilmesini ve Clinton'ın deyişiyle
"Japon ekonomisinin
büyûyerek dünya eko-
nomisini de peşinde
sürüklemesini" istiyor.
Yukandaki üretkenlik
rakamlannda göster-
diğim gibi ABD'nin bu
harcamalardan ser-
best ticaret koşullan
içinde taydalanması
ise çok zor. Gerçekten
de Japon Dtşişleri Ba-
kanlığı'nagöre bu "pa-
ket" ithalat olsa olsa 8
milyar dolar arttıracak.
Bu ise Japonya'nın
toplam 111.3 milyar
dolar dış ticaret
açığının yanında deve-
de kulak kalıyor.
Böylece Clinton'ın
neden Japonya'nın
ABD ite olan dışticaretaçtğını serbest ticaret
dışında tedbirlerle azaltmaya zoriadığı anlaşılı-
yor.
Bu zorlamalara karşılık, ortak basın top-
lantisında Miyazawanın tavn dünya ekonomi-
sine lokomotiflik etmek "Ticaretin kontrol edil-
mesi veya tek taraflı müdahale tehditlerı ile ger-
çekleştirilemez" demek şekiinde oldu. Miyaza-
vvaya göre "ABD ile Japonya arasındaki ilişki
birinin kazandığı, diğerinin kaybettıği değil, iki-
sinin de kazandığı bir ilişki olmak" zorundaydı.
Geçen 10 yılda ABD ile Japonya arasındaki
ticaret fazlası sorunu gittikçe öne çıkmaya ve
politikleşmeye başladı Bu fazlalığı ekonomik
yollarla azaltmak gücünü yitirdikçe ABD, politik
kanallarla Japonya'yı sıkıştırmaya başladı ve
hemen her zaman birçok konuda tavizler ko-
partmayı başardı. Ne var ki Doğu Bloku'nun
çökmesinden sonra uluslararası askeri ve poli-
tik dengeler değişince Japonya'nın ABD'nin
baskılarına boyun eğmesine yol açan sebepler
de azalmaya başladı. Son yıllarda Japonya'da
"ABD'ye hayır demesini öğrenmek gerektiği
konusunda bir eğilim güçlendi." Bu eğilimin
basıncı bu son toplantıda da kendini gösterdi.
Bundan sonra gittikçe daha da artarak göstere-
cek Bir taraftan ABD gerileyen bir imparatorlu-
ğun kompleksi ile gittikçe ekonomik Hişkileri
politikleştirmeye devam edecek Diğer taraftan
ABD karşısındaki ekonomik güçler direnmele-
rini arttıracaklar ve bunu da fazla politik ve as-
keri olanaklarla desteklemeye çalışacaklar.
Clinton-Miyazawa görüşmesi de bu surecin, ta-
rihsel açıdan pek bir etki yaratmayacak olan bir
• ABD, ticaret fazlası
sorununda hemen her
zaman Japonya'dan taviz
koparmayı başardı. Ancak
uluslararası dengelerin
değişmesiyle Japonya'nın
ABD'nin baskılanna
boyun eğmesine yol açan
sebepler azalmaya başladı.
Japonya'da 'ABD'ye hayır
denmesi' konusunda bir
eğilim güçlendi.
artünmlanndan ise 250 milyar
dolar gelirelde edilecek.
Ekonomiyi canlandırmak
için 16milyar dolar aîtyapı har- Fransa
cajTiası yapılacak, 15 milyar do-
lar yatınm kredisi verilecek.
artışlar 1994'ten sonra kademe
kademe devreye girecek.
İngiltere
Gelişmiş ülkeler içinde eko-
nomisi en kötü durumda olan
İngiltere'de benzer bir program
uygulayacağıru açıkladı.
IngiHere'de büyüme ve işsiz-
liğe çare olarak para politi-
kasırun bir parçası olan faiz in-
dirimlerine gidilmişti. Bu uygu-
lama ekonomiyi durgunluktan
çıkarttı, ancaİc ivme kazan-
masına yeterb olmadı. İngilte-
re'de John Major başbakanlığj-
ndaki hükümet her geçen yıl ar-
tan bütçe açığını daraltmak için
vergileri yukseheceğini açı-
kladı.
Bununla birlikte, ekonomi-
nin hızının kesilmemesi için bu
Fransa'da yapılan genel se-
çimterden sonra iktidara gelen
merkez sağ hükümet yüzde 10'-
un üzerine ürmanan işsizliğe
çözüm bulmak için hemen kol-
lan sıvadı. Başbakan Edooard
Balladur, harcamalarda 20 mil-
yar franklık bir kısınü yapılaca-
ğıru açıkladı. Bununla birlikte,
istihdamın az olduğu bölgeler-
de vergi ındınmlenne gidilecek,
zengın bölgelerden alınan ver-
gikr ise yükseltilecek. B& vergi-
lerden elde edilen gelir yatınm-
lar teşvik edilerek ekonomiye
geri döndürülecek.
Japonya
En son olarak geçen hafta.
Japonya ekonomiye 117 milyar
dolar para pompalanacağuu
açıkladı.
ANKARAPAZARI
YAKUPKEPENEK
Gerçek Suçlular
Genel olarak yolsuzluklar, özel olarak da İLKŞAN olayı,
yoğun bir biçimde kamuoyunun gündemindedir. Ûlkemizde
ilk kez yolsuzluklar bu ölçüde yaygın tartışma konusu oluyor.
Bu çok olumlu gelişmenin değişik boyutlarının irdelenmesi
ve gereklı sonuçlara ulaşılması gerekir.
Öncelikle ve özenle vurgulanması gereken, bpkı Italya ve
ispanya'da olduğu gibi, demokratik süreçlerin işletılmesiyle
bu toplumsal kirliliğin giderilmesidir. Türkiye'nin kamu yo-
netimi ve siyasal yapısı bu temizlemeyi, daha doğrusu yı-
kanma işleminı sağlamalıdır.
Bunu sağlayacak olan toplumun duyarlılığıdır. Toplum
tüm kişi ve kurumlanyia yolsuzluk ve hırsızlıklann temizlerv
mesi yönünde yoğun bir çabaya girmelidir. Çünkü bu sorun
her yönüyle yaşamsaldır.
Görevini kötüye kullananlann, hırsızlığa adı karışanlann
konumu ne olursa olsun önce görevierini bırakmaları, sonra
da yargı önüne çıkmalan sağlanmalıdır.
Bunu sağiayamayan bir toplumsal ve siyasal yapının
sağlıklı bir gelışme göstereceği düşünütemez.
İLKSAN yolsuzluğundan çıkarılacak asıl sonuç suç ve suç-
luluk kavramlannın nasıl yer değıştirdiğidir.
Ülkemizde, öbür kamu görevlileri gibi ilkokul öğretmenle-
rinin de, değil sendika kurmaları, dernek üyesi olmatan da
suç sayıldı, engellendi. Binlerce öğretmen, öğretim üyesi ya
da kamu kesiminin öbür birimlerinde çalışanlar bırilerince
'sakıncalı' bulundu. Haklarında güvenlik soruşturmaları
yapıldıktan sonra işe altnanlar bile sürüldü, işinden uzak-
laşürıldı.
Bu temel insan haklannı hiçe sayan uygulamalar demok-
ratikleşme sözü verdiği için, işbaşına geörilen bu hükümet
döneminde de sürüyor.
Güvenlik soruşturması uygulaması kaldınlmış değildir.
Kamu çalışanlannın sendika kurmalarma olanak verilmiyor.
özetle kamu çalışanlan, sendika kurmak istedikleri için
suçlu saytlıyor, birilerince sakıncalı bulunabılıyor; baskıcı
yönetımler altında görev yapıyor.
Kamu çalışanlannın, bunlar arasında örneğin öğretmen-
lerin, sendikal haklannın tanınmaması, en temel hak ve öz-
gürlüklerınden yoksun bırakılmaları, bunun da ötesmde hak
aradıklarında suçlu sayılmalan, son olayların kanrtladığı gibi
hırsızlıkları önlemedi. Kamu yönetimirvde etkinlik, açıklık ve
dürüstlük sağlanamadı.
Yolsuzluk dosyalanndan çıkarılacak asıl sayfa kamu çalı-
şanlannın sendikal haklarına kavuşmalandır. Kamu çalışan-
lannın örgütlenmelerı üzenndeki yasakların kaldırılması ke-
sinlikle sağlanmalıdır.
Kamu çalışanlannın hak ve özgürlüklerine sınırlama geti-
renler, onları baskı altında tutanlar, sonuçta, yolsuzluk ve
hırsızlıklara ortam hazırlamıyorlar mı? Bu sorunun yanıt çok
açıkbr. Gerçek suçlular öğretmenlerin milyarlarını çalanlar
değildir, öğretmenleri suçlayarak, onların elint-kolunu bağ-
layarak meydanı hırsızlara bırakanlardır.
Yolsuzluk ve hırsızlıkların üzerine tüm toplum kesimleri
tam bir karartıhkla gıtmelidir. Ancak asıl yapılması gereken,
kamu yönetimınde çalışanlann örgütienmeleri üzerindeki
yasakların kaldırılmasıdır.
Toplumsal kirliliği gidermenin yolu daha çok demokrasi-
den geçıyor. Yotsuzluklann gerçek suçlulan, yasakçı ve
baskıcı bir kamu yonetimi anlayışına şu ya da bu biçimde
destek olanlar, katkKJa bulunanlardır; kamu çalışanlarına
sendikalaşma hakkı vermeyenlerdir.
:\.
HÜRRİYET GAZETECİÜK VE MATBAACILIK A.Ş
KANUNA TABİ ORTAKUKLARCA (ARACIKURUMLAR DAHİL) DÜZENLENECEK ÖZET BİLANÇO
" ^ (BAĞIMSCDENETLEMEDEN GEÇMİŞ)
'
! < l
•"••••' (1000 T L )
V \
AKTTFrvARUKLAH)
A- HfcSR 0EĞEBl£R
C- KISA VAOEL! TCAI- C^CT)
D- 0HİK.VAD AL*C (NET)
E- STOKLAR (t«T]
l-STOKLAH
^ V E R 5 I P S NS
F- DlâER OOhfN VAR.K
«OURANVABUKLAfl
A- LfflJN VAE T O i A C (teTl
6-OlGuajNVAO.ALA.C (NET)
C- F1NANSAL CXJRAN VA«_K (NET)
0- MADDİDURAH VMVIK (hCT)
V B»*A ARSA VE AflAZl
2-MAKTCSSVEOKA2
3- OG OUHAN VASUKLAR
4-BRKMŞ AMORTISMAN H
5- YAPIMAKT* OLAN YAT
&• VEK SİPAHŞ AVANSLAn
E- MAOOIOLMAYAN DUR VARUK
1- MADOI OLMAYAN DUfi VARL
2-VEHLENAVANSLAR
F-CHĞBl DURAN VAFUKLAR
» I C * (VMUOAA) -tOPlM*.
OİPNOTLAR:
«t*t 1. «MO3 «*J5ita &
k l h
21391.084
14.664
3O.J43.577
18.402.M3
6S.W9.4S2
416.003.521
PASİF (KAYNAKLAR)
l-KJ&AVADBJBCnçLAFI
V FHANSAL 80RÇLAR
82.835,196
304 385,106
(216.998948!
H8J93EJ80
•Mmssrı
532072»
35B84S.510
410.062.74B
B«AfllBQBÇL.»«T)
C-OĞ.KVAD.BOna.
D- AUNAN SİPAVANS
ErBOBÇVEGfCERKARŞ
H-UZUNVADEUBCIOCLAB
A-RNANSM. aoncun
B-TCAf«eOBOL.ffen
C-DtĞUVAOBOnÇL
O- ALMAN SPAVtHS
6-BORCVEOIOeBKAfS
IB-0ZSSIMAY6
A-SBHMAYE
C-EMSYONPRM
D- YBİEEÛ.DEÛER ABT
1-0URVAR0E<İABT
2-STOEGART
E-YEOBOER
1-YASALYEteKLER
2-STATOYEDBajERl
3 Û E »
*• OLA&ANÜSTÜ YICB^
F-NCTÛÛHEMKARI
G-DOCM2ARAR1H
H-OEÇMISY»_ZARAR!<-)
M S F <K*<(MAKLM()TOflAM:
CMfOONBH
tVO.'SR
rn.rs.sa
4261.4K
20« 2 316
186,425^66
»OJ7«,745
2Z4B1M4
23.334.822
58.*6.194
23.916,190
1(MA».m)
«•B1360
2İ15M12
1OSJE7O16
mzıa.m
HVBUM
Ş**«ı
S1)
& UAO O M N VMUOJR AgafaMM Bb d r » v M H * « • mm n+t* « 3W syk m r uyma y^>lanyındRiı»tr
Bmalar
IMune, Tess » Oucdar
AMORTtSMANORANI
miaHm a agona«an tprnn i
r iunil)«'n.'*.
911221 $ m u 441390Wtw* inç atftaı2 H > M % S85vtH ta» I n*|» TL rolml beoai awle »Son otank. l OöMn
l 4 S « ' t l l l t l l \ u M i l * Y « a ^
5
OzelMalıyel
10-25-50
1O-2S-5D
20
HÜRRİYET
GAZETCCİLİK VE MATBAACILIK A.Ş
ORTAKUKLARCA OÜZEMJENECEK
ÖZETGEÜRTABLOSU
(BAĞIMSIZ OENETLEMB)EN GEÇMİŞ)
(1000 T U
k a * * nMn$ t*jç Bam!; Vasasna at» X3cmnX Uara. odu*. jıiaıria» uaı 31 £1998 arh «Q*rrH 5T U U U E I V *
MURAHHASOYE YONElM KUMJUU UYESİ OBCTÇ&Bt
YASMtBKJâLU • SONERGEDİK OZB) KOÇAK - AÜ YEŞİL - ATkXAYUIAZ 00LARSLAN
DENETÇİ RAPORU
HÜRRİYET GAZETECİÜK VE MATBAACUJK A.Ş. GENEL KURUUTNA
A-BRÛTSATIŞLAR
B - SATtŞLABDAN İNORIMLEB [-)
1.497,636,030
(301TT44B0I
1068805405
D - SAT1ŞLARH MAUYETI (-1
BPÜT SAnş KAR1 VEYA ZARAf»
E - FAAUYET O G B l E r t (-)
ESAS FAAÜYET KAH VEYA ZARARI
F - OÖEB FAAÜYETU3CB) QB-*l£Fl VE KAfllAR
G - DKSBl FAAUYEUEHOBI GÎDEFILEî' VE ZABAPtARI H
H - F1MANSMAN GIDEnLEra (-1
FAALİYeT KARI VEYA L1BARI
l - OLAÛANUSTU 0BJF1ER VE KARLAR
J - OLAĞANÛSriİ GIOEFIEF1 VE ZARAHLAR I-)
D0NEM KAP1 VEYA ZARABI
K -OOOCCEK VERGİ VE DK3EB YASAL YCKUMLULUKLERI-)
« T DC»EM KABI VEYA ZAFiABl
D*WPTLAtt
1-SnkMaliyetıHesaOlamayânlem ı* gıren ılkc*» yen»T»alr
2 • Fîitı stoh sayimı yapıimıştir
3 - (6) Oncetu (jöneme ılı^un 6 6 mtlya- Tl. fînansffian tonü bulUYnaMa. 9der
4 - (7i Hisse başma kâr 433 97 TL, oranı ise % 43Jffdur
501,614.785
Wi6.w1.0aa)
85.483.72
».756.373
(1.995,480)
(56,627.338)
52.69037
7 458132
f8K.739)
59.5Z36S0
OKTAKLKSJN U(*/AN1
MEFtKEZl
SERMAYESI
FAAUYET KONUSU
Oenelçrfenn aflı-soyai göre» surslerl,
9«1(Ste ortakalup, olrnadlklan
451328S4
ıse bulurmamafctadtr
MURMtt*Su-«E
YAŞARBKMLU
YfiNETfeiKURuUjOYCSİ DBCTÇLER
&ZER KOÇAK • AU YSŞ». - AT1LAYIJIIAZ DOLAKSUIM
HÛRFUYET âAZETECHJK VE MATBAACajK AŞ.
Baha CaJoes 1>17 Cağalo&u, tSTANBUL
1O4OCD0OCD0O.-U
: Gazaeaiık, Oergıci*, Kaapçü» ve tJUtaaatk kH
AUYEŞ1L
•992 /n !aal'yel dânemınde ;ırkele ortak d*OH<»
OZEBKOCAK
1992 yılı laalıyel dönemmOe st-tıete onak dsJillSr
ATILLA YTLMA2 İ30LAPSLAN
19K yılı laaiı^ü «nsrmnde $n*ae ortak dn^Uır
Kadlmılan Yf3n*m Kurulu ve yapılan 1S82 yUı ıçmde Yorabm Kuruk; lopıantısına
rJenarMma kurUu Mpiartı sayısı
OrtaM* hesaplan, delter ve tetgeic*
uzsnncte f&fvtmt mcalemonin kapGamı
hanoj tarıhMDe kcaieme yaoıdıji
ve vanlan sonuçtar
TTK'nun 35? maoVjeâtnın 1 ftkrasırun
3 numarah bend) gereğtncs onakltk
veznes^nde yapılan sayvrUann says
vesonucian
Tûr* Tcaral Kanunınun 363. maddeelnn
1 Hraann4nurnaralıbenoigere#n-
o* yapdarı vcelernenln tartNen «
sonuçtjrı
IrUul arJen aMyal w yotoujlUdar
«e bunlat hakkınrla yacrUr t&mHet
HÛRKYET GA2ETECILIK VE MATBAACILIK A Ş 'nın 01 0ı 1992-31 12.1982 dönemı hesap ve ıslcmterırıı Tûrk
Tıcarot Kanunu ortâKlığın esas sozleşmesı ve a'Qor mevzuât >le ojenel kabul gormus muhaaebe i l « ve start-
dartlarına gûre ırceterra^ bulunmakîayu.
O6rüsümij2e gore ıcerlğN bemmedij^mz eU> 31 121992 !anh< «barryte ato«otem»s bılanço. cn*lı>n «or
lan tarlhtekı gerçek malı durumunu 0101 1982-3- 1Z*992. dcmeriıne 3 l Ur-zanr tablosu mlan doneme ait
gerçek faalıyet sonuçlanru /anatmakta ve karın da^fcmı onersı yasalara ve artafdık asas sozteameslne uygun
tmtunmaKtad»
BHançonun ve kar-zarar cetvelının onayianmasKiı ve Yonebm Kurulu'nun afclarmasmt oyiannza arz edenz.
«UYEŞt. ÖZEB KOÇAK ATtlAYlMAIDÖLAftSLAN
DBCTÇİ DENETÇİ DBCTÇİ
Onaklağn k n n ıMterlen uzermde ve dıger Belgele/ 4
ayda Ur konırol adilna$lk. TuSjlan kayttlaru-, kanur ve
asas sâztoşme hOkCnHari <« ganU mtıasete
kuraUarna uygun okkıOu gOrûlmûaUr.
OrtaKlı^n vezneu ûç kez sayılmK, ttfnn
nebcesırvje mevcut kayıUara uygun okjuj)u görûlmuşlur
' Her ay «rtetkayrlHn TTKnun 3S3/M
madrirjsinde bahs geçen kıymetionr mevcut ofcjp
olmaa^ yrinûndan ncelenmı; »up, kıymellerin
kayıttara uygun olduğu görütrnûsJûr
199£ yıhnda taratmza rttai eomton
i U t ve yotsuzluk buiunmamaktadr
HÜRRİYET GAZETECİÜK VE MATBAACILIK A.Ş
1992 HESAP DÖNEMİNE AİT
BAĞIMSC DENETÇİ RAPORU
rbnvel <>Ke«eaHk ve Malbaacil* A.Ş'1* 31 Aralık t9S2 tarihı «Derlvle duzmtenrrıe M »
nmtz. genel katm gorrnus denarjeme * e . esas ve stanaanlarma uygun «arak yaplmıç ve öoiayaıyla nesae ve tşlemlerte ııgıU olarak rrvjhasetıe kayıtlar nın krjoırolü tegerekl gorduflûmvB dıger deneüenıe y«nlem ve leknıkten-
t
Qoruşurru2e göre soz konusu malı ublolar HCrrıyel Ga2etecıiık ve Matbaaal* AŞ nın 31 Aralfe 199S tarıhınâelu gefa* malı durumunu ve Du Urıh» sona eren hesap donermne an gervelı laabyBt sonuçlaımı Sermaye Pıyantı
Kurulu'Tur, labli9ler»ide behı .enmış ganei kabul gornu» muhasaee ıfcetenne uygun olarak dogru 0* bwmde yanaknaMadır.
Istanbul
26Şut>at19g3
DFtT Oenet Revızyor Tasd*
Yemınlı Malı Muşavirlık A Ş