Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 NİSAN1993 PAZAR
12 DIZIYAZI
Etnik gruplan bir arada tutan Tito'dan sonra, 1986'da partinin lideri olan Miloseviç'le dağılma süreci başladı
Milliyetçilik
Ive eski
jsosyalist ülkeler
EMİN GÜRSES (Boğaziçi Üniversitesi)
-8-
Yugoslavıııilliyetçileri
dıııııaıılı havayı sever
T
ito karizmatik kişiliğı ile
Yugoslavya'daki etnik
gruplan birarada
tutmayı başarabilmişti.
Stalin'in "Küçük
parmağımı o>Tiatacağım
ve Tito'dan eser kalmayacak.
Düşecek" demesi Tito'nun gittikçe
güçlenen konumunu sarsamadı.(5)
Yugoslavya'da değişik etnik gruplan
bir araya getiren en önemli unsur
Stalin korkusu olmuş. Tabii ki
başlangıçta Tito'nun kanzması ve
olumlu ekonomik göstergeler iyi bir
harçoluşturmuş. Tito'nun 1974
anayasası ile Voyvodina ve Kosova
otonom bölgeleri yaraulması Sırplan
rahatsızetmiştir. Sırplar 1941 öncesi
Krallık dönemindeki ayncalıklı
konumlannı yitirmenin rahatsızlığını
çeşitli defalarca ifadeetmişler. 1985"te
Sırbistan Bilımler Akademisi'nden bir
grup, federal hükümetin Sirbistan'a
karşı aynmahk politikalan içinde
olduğu, Sirbistan'da iki bölge
yaratıldığmı, Kosova'da
Arnavutlarca anti-Sırppolitikalar
uygulandığını ve Sırplann bu bölgeyi
terk etmek zorunda bırakıldıklannı
ifadeetmişler. Bu temel üzerinde 1986
da parti liden olan Miloseviç işe ük
önce Kosova'dakı Sırp azmbğın
gösterilerine katılmakfa başlamış ve
kimsenm Sırplan ezmesine izin
vermeyecegmı ıfadeetmiş. Miloseviç
1987'de Kosova 'daki Sırplann
yeterinoe korunmadığını ileri sürerek
partide temizlik hareketi başlaur.
Kosova'da, Tito'nun yardımcılığjnı
da yapmış olan eski partizan Fadıl
Hocagörevdenaülır. 1988 de
Sırplarca Müoseviç'ı destekleyen
birçok yürüyüş yapıldı. Ekım 1988 de
Miloseviç taraftarlan Voyvodina'da
düzenledikler bir göstcn ile oradaki
yöneümi ele geçırdıler. Karadağ'da
Ocak 1989'daaynıışi başardılar. Polis
baskılan Kosova'da arünca
madenciler açhk grevine başladılar.
Fakat Anayasa'nın değıştırilerek
bölgenın otonomısının Mart 1989'da
son verilmesini engelleyemediler. Bu
durum Mıloseviç'in popülaritesini
arttırdı, ve Arahk 1990 da Kosova'da
Amavutlann boykot ettiğı seçimleri
kazanmasını sağladı. Gücün
Belgrad'da Miloseyiç'ın elınde
toplanması Hirvatistan ve Slovenya'yı
tedirgın etmeye yetti. Yugoslavya
dağılma sürecine Miloseviç'in 1986'da
Sırp Komünist Partisi'nin başına
geçmesiyle hızla gırmış. Sosyalist
uygulamalann kredi kaybetmeye
başladığı bu donemde ilk işi taraftar
toplamak için toplumun şoven
duygulannı irdelemeye koyulmak
olmuş. Yugoslav Başbakanı Mılan
Paniç Los Angeles Tımes'a Ekım
1992'de verdıği bir demeçte;"tnsanlar
arasmda nefret yok. Bana göre bu
gelişmelerin sorumlusu, önerecek bir
şeyleri ohnayan art niyetli
politikacılann kışkırtmasıdır"diye
yorumluyordu son gelişmeleri ve
"Nefret çok güçlü bir silahür"
BOSNA'DABtRTARtHYOKOLUYOR - Eski sosyalist ülkelerde insanlar daha önce bilmedikkri etnik düşmanlıklam soğıık nefesiyte karşı luu^ya.
Bosna-Hersek'teki savaş Avnıpa'ıun göbeğinde, Batı'nm gözü öaünde acnnasızca sürüp gidiyor.
diyordu. Açıkurki bu ülkelerde çöküş
sonrası insanlar kimük kaybına
uğradılar. Miloseviç ıçın
toplumun desteğini almak içın
düşman yaratmak kolay bir yoldu.
Miloseviç Kosova bölgesinde yaşayan
nüfusun %90'ını oluşturduğu halde
azınlık statüsünde olan Amavutlan
hedef gösterdi önce. Türklerin Slavlan
1389'da yenişınin yıldönümünde
onbinlerce insanın toplandığı bir
gösteriye öncülük etti.
O
cakl 990'da Yugoslav
komünist partisi ömrünü
tamamladı. Kosova'da
olduğu gibi önce basında
tanhsel olaylar ulusun
yüceltılmesı amacıyla
aktanlmaya başlanmış.
Hirvaustan'dakı o zamankı muhakfet
lıden Frajo Tudjman da insantann
ulusçu duygulannı kullanmayı, eski
rejimin yarattığı ekonomik ve politik
sorunlan vurguJamaya yeğledi. Yeni
Hırvat anayasasında Sırp azınlığın
diskrimineedilmesi, bu azınlığın
1990'da sılahlanmasına yol açtı. 25
Temmuz 199 l'de Hirvatistan ve
Slovenya bağımsızlık ılan edınce
Yugoslav ordusu saldında gecıkmedi.
Ve Avrupa Topluluğu araya girdi.
1991 'de Bosna-Hersek'te durum
sakindi. Avrupa Topluluğunun
araya girmesiyle savaş Hirvatistan
cephesindesona erer ve oradaki
yaklaşık 10 bin sılahlı Sırp askeri için
yeni bölge Bosna-Hersek seçilir,
çünküKasım 1990 da
Bosna-Hersek'te iktidara gelen
Demokraük Hareket Partisi gevşek
bir federasyon kurulması ısteğıru ıfade
eunıştı. Yugoslav ordusunun da
desteğıyle buradakı Sırplara yardım
eune bahanesıyle saldınlanna
başladılar Bosna-Hersek'te4.5
milyon nüfus var. %44 Müslüman,
%31 Sırph, ve % 17Hırvat son derece
iç içe gırmiş kanşık yaşıyorlar. Bu
nedenle, Bosna-Hersek'te bölünmeyi
sağlamak çok zor. Ortam çatışma için
uygundur. Çatışmalann devamettiği
eski sosyalist ülkelerde temel sorun
siyasi kültüründüşük otmasındandır.
Ikincı olarak insanlar daha önce
evindeki gibi rahat hıssettikleri
toplumda şimdi yalnızlık ve
korumasızlık duygusuna
kapılmışlardır. Bu duygulann siyasi
alana yansımasının nasıl olacağı
önemli. Sivil topium üzerinemi
oturtulacak, yoksa milliyetçiliğe mi
kanahze edilecek? Maalesef düşük
siyasi kültür ekonomik zorluklarla
biraraya gelince ıkıncısı tercıh ediliyor.
çünkü secim yapma durumunda
olanlara sorunlann suçunu
başkalanna yüklemek en kolay yol
görünüyor. Bir söylentiye göre
Hitler'e sormuşlar;"Sizin
sosyalizmıniz ne yapmayı amaçlıyor?"
diye. O da şöyle yanıtlamış;"Benim
midem tok fakat milyonlarca Alman
işçisinin midesı boş olduğunda,
harekete geçilmelidir".(6)
Bau için durumaçıkür; aynhkçı
hareketler bölgesel çaüşmalan
uluslararası düzeye taşıyabilirler. Bu
da Batılı devletlen bunalımın içine
çekebilir. Bu durumda yeni devletlerin
örgütlenmelenne desteİc vererek
gergınlıği azalürlar, ve bunlan dünya
ekonomisıneentegreederler. Baü bir
oranda eski sosyalist ülkelerdeki
mılliyetçilıği vedagılmayı Sovyetlerin
çökmesı için cesareilendirdı, fakat
önlem almadı ve yeni gelişmeleri daha
önce düşman olarak gördüğü eski
komünıstlerin eline terketti.
Milliyetçilik alternatifı bu defa da eski
komünistlerce kullanıldı. Uluslararası
örgütler ve diplomatik yapı, nesillerdır
dostça yaşamasını şöyle ya da böyle
başarabilmiş insanlann-toplumlann
yeni bir etnik çatışma içine girmeJerini
önleyemedi. Bu yüzdendırki,
Birleşmış MılletlerÖrgütü'nün
yeniden yapılanması ısteği, bunalım
sonrası tekrargündeme geleceğe
benzer. Eski sosyalist ülkeler dünva
ekonomısıyle bütünleşme yolunda bir
yandan pazarlanru uluslararası
tekellere açmak için yanşırken, diğer
yandan ise uzun yıllar önemli
toplumsal çalkanülarla karşılaşmamış
toplumlannın yeni düzendeki
taleplerini, herhangi bir ters tepki
doğurmadan. nasıl
karşılayabileccklannın hesabım
yapmakla meşgüller. Yeni düzen
baalan ıçın ıyi bir gelecek vaat
ederken önemli birçoğuniuk içinen
azından şimdilik belirsizlıkten başka
bir şey ıfade etmıyor. Batı, sosyalist
sistemin çökmesi için elinden geleni
yaptı. Başanlı da oldu. Batı 'Benden
sonra tufan' dûşüncesinde değıldi.
Amaç isükrarlı yeni pazarlar
yaratmaktır ve bunun için elinden
geleni yapacakür. Fakat Batı, bû
iktısadi/asken yanştan kendisi de
yorgun çıkmıştır. Bir yeniden
yapdanmarun yaratügı uluslararası
bunalımın ortasında kendisini buJan
Batı'nın henüz birçıkış yolu
bulamadığına tanık olmaktayız.
Birileri dünyayı kendilerine
uydunnak isteklerindeisrar ederken,
büyük çoğunluk bunun faturasını
ödemek zorunda kalıyorlar. Eski
sosyalıst ülkelerde insanlar arük daha
önce bilmedıkleri ışşızliğin ve etnik
düşmanlıklann soğuk nefesıyle karşı
karşıya. Birçok haklargıbı işşiz
kalmamahakkınındayokolroas* - •
insanlara eski dönemi özlenir hale
getirmiştır. İnsanlar alternatifsız
bırakılmış, kuralsızlık kural haüni
almış. Batum'lu Emekli bir tarih
öğretmenininde Acarya Türkçesi ile
ifadeettiğı gibi "Eskiden ne
olduğumuzi bilur iduk .şimdi ise
sahipsuz kalduk".
VJL Kojee ve RH Donaühon Sovyet
Foreign Polıcv. ThirdEdtian. Perganan
Press.Oxford.1988.
%-M Djüas ve GR Urban. The Endofthe
Bolshevik Vtopta. The Worid Todav. Ekım
1991. No.10.
BİTTİ
O N B I N L E R
İÇİN YA2PI
Kelimeler arbkyetersizkalıyorBirgün böyle bir şey
olacağmı biliyordum; ama
gelin görün ki bugün
yaşadıklanma inanamıyorum.
Bir saat önce televizyon
seyrederken bırdenbire araya
giren haberlerde söylenenlere
inanmak istemiyorum. "'Uğur
Mumcu'ya bombalı suikast."
Uğur Mumcu sjbî bir insanın,
böylesıne bir saldınya kurban
gittığini düşünmek, kabul
etmek istemiyorum.
Bahriye Üçpk. Muammer
Aksoy, Abdi İpekçi, Çetin
Emeç, Turan Dursun derken,
tarifı izahsız gazetecı ve yazar
Uğur Mumcu'nun da
oldürüldüğüne inanmak
istemivorum Önümde
Cumhuriyet gazetesi ve Uğur
Mumcu'nun "Zeyilname"
başlıklı yazısı. Cumhuriyet'te
Gözlem köşesinin bittığine ve
bu yazmın son yazı olduğuna
inanmak istemiyorum.
Türk soluna indirilen en
büyük darbe. İnanmak
istemiyorum. Her geçen gün bir
şeylenmizi kaybetmeye
YAZIT
Bedrettin yelden bezen-
miş
Yunusdilden sevgi em-
miş
Vanp Nâzım'a uzanmış
Dilde dili demler gibi
Şiiri Uğur'un: Kalemi!
Sözcüklerle yola çıkmış
Kuvvacı birateş yakmış
Karanlığa kurşun sık-
mış
Peçe-zından deler gibi
Gündemi Uğur'un: Ka-
lemi!
Yalana-talana karşı
Verdiği onur savaşı
Kimlere kalmış subaşı
Gösterir inceler gibi
Gözlemi Uğur'un: Ka-
lemi!
Özgün bir dağ çeşmesi-
ni
Bağımsızlık ilkesini
Çağın en erkek sesini
Bir güldeste eyler gibi
Işlevi Uğur'un: Kalemi!
Pusu kurmuş bir alçak-
kul
Sonucu: Pir Sultan okul
Uğultusu gönül gönül
Uç vermek te bahar gibi
Gerçeği Uğur'un: Kale-
mi!
Adem, mühürle ki sözü
Arkada kalmasın gözü
Genç Kemaller dizi dizi
Nöbettedir Alp-er gibi
Nöbeti Uğur'un: Kale-
mi!
M.AdemSoiak/İstan-
bul
O nsesmnz,
Uğur Mumcu'nun ötümöııün
üzerinden bugün 46 gün geçti.
UğurMumcu'yu vahstce
öMürenler sadece onu
aranuzdanalabUdiler.
Düşünceleri bugün hâlâ yaşıyor.
Yarmda yaşayacak. Atatürkçü
düşünceyi savunan insanlar her
zaman vardır ve var olacaktır.
AUtûrk, "Fıkirier, cebir ve
şktdetk, top ve tûfekle asla
öWürûlemezn
denıiştir. Bu sözün
aksini düşûnenier cahil ve
korkakinsanUrdır.
nız, yüreğnnîzdi
Basm milietin ortak seskür.
Uğur Mumcu bizün sesönizi
yüksettiyordu. Sesmıiz her
zaman da yükselecek. Biz
KemaKsder asla susmayacağız.
Şeriatı savunan birtakmı
insanlaneUerünizkdegü
fikiıierimizle öMüreceğiz.
Onlan yok etmek içinöldümıek
gerekmiyor, oalam fikirlerini
öMürmek, yok etmek gerekiyor.
Çünkü biz ne vahşL, ne de katiüz.
Her zaman katliamdan
kaçınıru. Cumhuriyet idaresi
faziletli ve namuslu insanlar
yetiştirir. Şuur insanı daima
iieriye ve yeniliğe götûrür. Ne
yazık ki Cumhuriyet rejhnini
kabul etmeyen birtakmı gerici
insanlar devleti dinle idare
etmek istiyorlar. Biz
Kemalistler buna izin vennedik
ve hicbir zaman da
vermeyeceğiz. Atatürk ilke ve
inkılapUnna sahip çıkacıagız.
Topvetüfeklebizi
susturacaklarını sanıyorlarsa da
yamlıyoruur. Uğur Mumcu
kath'amma bu kadar büyük
tepki gösterflmesi karşısında
Sayın Cumhurbaşkanımız,
gazetecOere "en siz gazeteteri
böyle manşederle donatırsanız
olacağı odur" diyor. Şartlar ne
ohırsa olstın bizler haldanmtzı
savunacağız.
Uğuröunedi, yüregunizde
yaşıyor.
Ulaş tpşiroğlu
Arguvan Lisesi
başladıgımız ve maalesef
topium olarak her şeye karşı
böylesineduyarsızlaştığımız bu
günlerimizde, böylesine büyük
bir insanı Uğur Mumcu'yu da
kaybettiğimize inanamıyorum.
Tannm televizyonda
gördüklerime inanmak
istemiyorum.
Bir köşe yansında "bir kez
bir şeylerden ödün vermeye
görün sonu gelmez" demişti.
Uğur abi verdiğimiz en son
ödün sen mi olmalıydın
inanamıyorum.
Ama düşünüyorum da;
Atatürk ilke ve inkılaplannı
luce sayarak. laikliğe karşı
olmanın moda olduğu, her
gecen gün şeriatın
savunulduğu, yolsuzluğun,
ahlaksızlığın en namuslu din
olduğu ve her şey bir yana
Atatürk'ten Selanıkli Mustafa
dıye bahsedilebilen,
Anıtkabir'in yıkılmasından
dem vurulabılen bu
günlerimizde, siz bütün
bunlann karşısında olduğunuz
için, laiküğin en keskin
savunucusu olduğunuz ıçın,
bunu hak etmış olamazsınız;
inanmak istemiyorum.
Her zaman sizi örnek alarak,
fikre fıkirilekarşıhk
verilmesıni savunan ben, emin
olun bugün ilk defa onlann da
öldürülmesinin gerektiğini
düşünüyorum. Lütfen beni
affedin.
Şu anda televizyonda sizin
hayatınızdan kesitler veriliyor.
Allahım ancak en yakınlanmın
ölümünde böyle bir aa
hissetmiştim. Sizi yok
etuklerine inananlarbence sizin
adınızı Cumhuriyet'in en şanlı
sayfalanna kendi elteriyle
kazıdılar.
Söylenecek şeylerçok ama, söz
konusu kişi Uğur Mumcu
olunca kelimeler öylesine
yetersiz kalıyorki!..
NilgönTaskm
ANKARA NOTLABI
MUSTAFA EKMEKÇt
Isparta'da İşkence,
Çoram'da Aşk...
Isparta'da gözaltına alman 17-25 yaşları arasındaki
gençlere 7$/cence'yapıldığını yazmıştım. Bugün ayrınt»-
larını yazacağım Kızlı erkekli 21 genç Isparta Emniyeti'-
nde, aç susuz, günlerce ayakta tutulmuşlar, bunlara
tekme tokat girişilmiştir. Gençlere sorarsanız, ağır iş-
kence yoktur. Kaba dayak' vardır. Onlar, Bununla rvh-
sal olarak çökertilmek istendiklerini' belirtiyorlar. Bun-
lar, ifade verinceye dek ayakta bekletilmişler, şaşkınlık-
tan belleklerini yitirmişlerdir. Sanıklardan biri, şöyle
dedi:
- Mahkemeye çıktığımız gün, ben pazar sanıyordum,
oysa cumartesiymiş; bilinç yitimine uğramışım. liade-
den sonra uykumda sayıklıyormuşum, titriyormuşum...
Gözler bağlıydı. Ifade alan polisler örgüt arıyorlardı.
İlk gün öğrencilerin oturdukları yerlerde 'karakol'kurul-
muştu. Evdeyemekyiyeni, içki içeni iceri almışlardı. Üst
kata, 'milli maç' izlemek için giden de karakolu boyla-
mıştı. Sorgular sırasında savunman bulunmadı emni-
yette, çünkü CMUK'a göre DGM'lik suçlarda savunman
katılamıyordu sorgulara. Cem adında bir gencin, içeri
alınması üzerine, emekli bir öğretmen olan babası felç
oldu!
Adliye Sarayı'nın çevresinde trafik kesilmişti, savcılar
can güvenliği istediler; boru değil, 'anarşistler' Isparta'-
da Dev-Sol ile Partizan örgütleri için taban oluşturacak-
larken yakalanmışlardı! Breh breh...
Şaşılacak şey, silah ne bulunamıyordu. Hurdacılık ya-
pan Mehmet llter'de hurda bir tabanca bulunmuştu,
ancak tabanca onarılıp, 'sağlam' raporu sağlanamaz
mıydı?
Kızlar da onurlan zedelenecek biçimde mi sorgulanı-
yorlardı? Onlara şimdiye dek karşılaşılmayan bir işken-
ce yöntemi mi uygulanıyordu? Kız öğrenci ifade verir-
ken:
- Zıpla! deniyordu, zıpla!
Kız öğrenci zıplıyordu. Zıplayınca, memeleri sallant-
yordu! (Gerçekte bu, sanıkları sersemletme amacıyla
mı yapılıyordu?)
12 Eylül faşizmini anımsadım. Kız öğrenciler, göröş-
mecisi geldiğınde, çırılçıplak soyunduruluyorlar, bu
nem görüşe giderken hem dönerken yineleniyordu. Da-
ha yaşlı, saygın bir bayan tutuklu, kendisini soyanlara
şöyle demişti:
- Benim sarkık memelerimi görüp ne yapacaksmız?
AJın işte soyunuyorum. Bakın! (Bunu yapıüarında anlattı
sanıyorum).
Genç kızlar, tutuklular buna kahroluyorlardı. Isparta'-
da kızların da gözleri bağlıydı. İlk üç günlük sorgudan
sonra 21 kişi arasında yargıç, kızların tutuklanmamast-
na karar verdi. Onlar üç günlük 'işkence'yle kaldılar.
Böyle yasadışı işlemler, polisin eğitimsizliğinden mi
kaynaklanmaktadır? Polis eğıtılmeden, insan hakları'
havada mı kalacaktır?
Isparta'da Kütahya-lsparta ayaktopu (futbol) karşılas-
ması sırasında coplanan DYP Milletvekili Mustafa Fikri
Çobaner olayı, gencterin emniyete götürülmelerinden
sonra, unutturulmak mı istenmişti?
tsparta Emniyet Müdürü Metin Alp, savunrnanlar
gençlerle görüşmek istediklerinde, neden görüştürme-
di? anlaşılır şey değil gıbime geliyor.
Isparta Sulh Ceza Yargıcı Tacettin Tok, tutujclama ka-,
rannı verdiğine pişman mı olmuştu?
- Anarşizm diye katamı kanştırdılar! diye mi düşünü-
yordu? Savunmanların, tutuklama karanna itirazlan
üzerine, Isparta Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ismail
Tiryaki, tutuklu olan 12 kişinin de biri dışında salıveril-
melerine karar veriyordu. Karar gerekçesinde, sanıkla-
rın 'örgüt kurma ve taban oluşturma hususunda kesin ve
inandırıcı deliller bulunmadığı' belirtiliyordu. Ağır Ceza
Mahkemesi Başkanı İsmail Tiryaki ayrıca, öğrencilerin
bu ders döneminde mağdur olmamalarını da göz önün-
detutmuştu... -k-k-k
Çorum'a Ceyhan Mumcu'yla birlikte vardığımızda, lo-
kantada bekleniyorduk. Arif Sağ köşeyi tutmuştu. Şu fık-
rayı artlattı:
"Fare kış günü değirmene gitmiş; bakmış ne buğdayi
ne un, ne bir şey var; değırmencıye şoyle demiş:
- Ben kendi nefsim içın bir şey istemiyorum, istersem
namerdim
1
Ancak değirmenin yakışığı çuvallardıri"
Arif Sağ ekledi:
- Sofranın da yakışığı rakıdııi
Çorum'da, Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda, izledikle-
rimi unutmayacağım. Semah ekibi, kızlı-erkekli, cıplak
ayaklarla dans ediyorlar!
Bu şunu gösteriyormuş: Sac üzerinde dans ediyorlar-
mış da ayakları yanmıyormuş. Ona inanılıyor. Ellerinde
yaba, dirgen, anadut (anadutlar üçlü oluyor. Anadutla,
ürün sapları kağnılara fırlatılıyor. O simgeleniyor göste-
ride). -Ayrıca bir harman yerinin gereksinimleri olan
kalbur, dibek, beşik de var. 'Semah Kültür Vakfı'nın dü-
zenlediği bu toplanbyı, 3500 kişinin izlediğini yazmıştm.
Bunlann üçte ikisi Alevi, üçte biri Sünni imiş. Toplantıda,
böyle bir kaynaşma da saglanmış oldu.
Toplantıda Çorum Valisi Mustafa Yıldırım, Başsavcı
Seyit Erdönmez, Garnizon Komutanı Kd. Albay Tuncay
Yıldırım da var. Belediye Başkan Yardımcısı Gönül Çak-
mak yer bulamadığı için geri dönmüş. Cem ayini sürü-
yor, 'müsahip' babalarla bacılar' el ele tutuşuyorla,,
dede okuyor onlara. Müsahip' ahret kardeşi' demek.
BULMACA
1 2 3 4SOLD.4N SAĞA:
1/ Kadmlann yüzlerine
sürdükleri kırmıa düz-
gün... Yanağm alt kısmı.
2/ Yardım istendiğini be-
Iirten bir sözcük... Kısa
bacaklı bir köpek cinsi 3/
Çorba gibi yiyeceklere
lezzet kazandırmak için
un ve yağla yapılan sos...
Hayvanlara vurulan
damga. 4/ Sancağı. yelke-
ni ya da sereni direkten
aşağı alma... Ağız muko-
zasında oluşan yüzeysel
yara. 5/ Kuzu ağüı. 6/ Yunan mi-
tolojisinde tutku tannçası...
Küçük çocuklan korkutmak için
uydurulmuş yaratık. 7/ Matema-
tikte kullanılan sabit bir sayı... Bir
yerde oturma. 8/ Bir ay adı... Düz
ve açık su kıyısı. 9/ Leylak rengi,
açık mor... Tutsak.
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1/ Radyoaktif cisimler tarafından
yayılanüçışındanbiri... Briçte.atı-
lan bir kâğıtla eşine oynamasını
istediği kâğıdı belirtme. 2/ Türlü bitkilerin yaprak ve kabuklan
ile kokulandınlmış acımtırak bir içki... Okyanusya halklannın
yiğitlik ve bereket tannsı. 3/ Yıldızlann yerlerini ve durumlannı
gösteren çizelge... Vilayet. 4/ Fazla bön, avanak... Kinaye. 5/
Düzgün, güzel ve kolaylıkla söz söyleyen. 6/ Oyunda cezalı ço-
cuk... Üzeri bir cins cıîa ile kaplanmış metallcr için kullanılan
sözcük. 7/ Olumsuzluk belirten bir önek... Yurdumuzun Göller
Yöresi'nde bir dağ. 8/ Acınma, yerinme... Arap harfleriyle yazı-
lan in yazı türü. 9/ Pokerde, değişik renkL beşlı diziye verilen
ad. Güzel koku.