Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 MART1993 PAZARTESİ
8 DUNYADA GEÇENHAFTA
Halkın \ aıısı mtmek iEDtPEMİLÖYMEN
LONDRA - Her hafta her konuda bir
dûzine kamuoyu araştırması yapdır,
ama bunlardan belki de sadece bir
tanesi ile basın ilgilenir. Geçen hafta
böyle olmadı. "Gallup" ve "MorTnin
araştırmalan sadece yayunlanmakla
kalmadı, kamuoyunda tarüşmada
yarattı. "Galhıp" şunu bulupçıkartu:
Halkın yansı ülkeden göç etmek
istiyor. Üçteikisi, Ingjltere'nin
övünülecek bir yanı kalmadığı
görüşûnde. 40yaşm altındakilerin
neredeyse yansı, lngjltere'nin her
geçen yıl yaşanılacak bir ûlke
olmaktan çıktığtnı ve bunun böyle
gideceğini düşûnüyor. Araştırmadan
çıkan genel sonuç, ülkenin ahlaki bir
çözülme veçöküntü ivmesine girdiği...
Gelelim "Mori"nin sonuçlanna...
Halkın yanya yakını. ekonomik
durumun daha da kötüye gideceğini
düşûnüyor. İyileşecek dıyenler yüzde
20 gibi bir azınlık. Geçen yıl bu
sıralarda erken seçim beklentisi vardı.
Nitekim nisanda erken seçime gidildi.
Geçen yıl bu sıralardaki beklentilere
ters düşüyor halkın bugûnkü
beklentileri. lktidardaki Muhafazakar
Parti'yi destekleyenler bile ümillerini
kaybetmiş durumda. Ekonomik
durum iyileşecek diyen muhafazakar
görüşlüler ancak yüzde 27. Orta sınıf
daha da ümitsiz. Durumu pembe
görenler >
r
üzde 3'ten ibaret. Bütün geri
kalanlar eksi puanda. 18-24 yaş arası
gençlik yüzde 21 gibi
azımsanmayacak bir yüzde üe
"Durum daha da kötüleşecek" diyor.
İşçi sınıfı için bu oran eksi yüzde 38,
işsizler için ise rekor bir düzeyde: Eksi
yüzde 55. Halkın kötümserlik
eğiliminden aşağı doğnı kaydığı bir
sırada, Ingütere'nin, her zaman "özel
nitelikli bir ilişki" içinde olduğuna
inandığı yeğeni Amerika Birieşik HBli atışmaya mümkün olduğu kadar
Devletleri ile arasına kara kediler de az yer verip, üstünü örtüp "özel
girdi. Amerika'nın çiçeği burnunda nitelikli ihşki"nin sürdügüne kendisini
başkanı Clinton, Kuzey lrlanda'da bir inandırmaya çalışü. Ama nerede eski
"insan haklan sorunu" olduğunu ima günler? Thatcher ile Reagan'ın
etmez mi! Hem de kendisini ziyaret birbirlerinin gözlerinin içine bakıp
eden Başbakan Major'a! Aralannda ortak siyasi kararlar verdikleri günler?
sakin, ama gergin bir ilişme y aşandı. Bush-Major ikilisi bile "idare etti."
Clinton, "Bu soruna, ancak siyasi bir Ama Clinton'm yeni başkan olacağı
çözüm bulunabilir, başka türlü bir anlaşıldığı sırada Ingiliz
çözüm olamaz" dedi. Başbakan Muhafazakarlareskı defterleri
Major da "tnsan haklannı esas kanştırarak Clinton aleyhinde eski
çiğneyenler, alışveriş merkezlerine dedikodulan arayıp bulmaya hiç
bomba koyanlar, gündelik hayatını çekinmediler. Major, bunun da
yaşamaya çalışan insanlan yıldırmak hesabmı verdi. Gri bir ülkenin renksiz
isteyenlerdir" dedi. tngiliz basını, bu başbakanı olarak inandıramadan.
Koalisyonda
köprüçatlağı
GÜRHANUÇKAN
STOCKHOLM - Alü ülkeyi
çatısı altında banndıran EFTA
ile AT arasında ekonomik
işbirliği anlaşmasının temeli
geçen hafta aüldı. 1959'da
kurulan "Avrupa Serbest
Ticaret İşbirliği" adh örgüt
EFTA'nın en etken üyelerinden
Isveç ve Finlandiya açısından
bu gelişme. önemli bir aşama
oklu. 8 martta AT Dışişleri
Bakanlan'nın yapacaklan
toplantıda onaylanması umulan
bu anlaşmanın 1 Temmuz
1993'ten itibarenyürürlüğe
gjrmesi için aşılacak son engel,
ATüyelerinin
parlamentolanndan da geçmesi
zorunluluğu. Bu konuda,
özellikle Portekiz ve Isviçre
biraz ikircikli davranıyor.
EFTA-AT işbirliği anlaşması,
ilk örgüte bağlı ülkelerin, ikinci
örgütün iç pazannda serbestçe
abşveriş yapabilmelerini
öngörüyor ve buna karşıhk
olarak, ATnin ekonomisi zayıf
ülkelere yönelik destek fonunun
önemli bir bölümünün EFTA
ülkelerince karşılanmasmı
zorunlukılıyor.
îsveç'te geçen haftanın ikinci
önemli gelişmesi, komşu
Danimarka'yı lsveç'e
bağlayacak olan öresunds
köprüsü projesinin önüne yeni
bir engel çıkmasıydı. Isveç'in
çevre korunması konusundaki
en yüksek organı olan Devlet
tzin Dairesi, îsveç'i Kıta
Avrupası'na karayoluyla
ISVEÇ
birleştirecek olan söz konusu
projenin, ekolojik düzeni zaten
son derece bozuk olan Baltık
Denizi'nin Batı kesimini
olumsuz etkileyeceğini saptadı.
Gerek köprü ayaklannı
koymak için yapılacak kazı
srasında. gerekse de bölgede
yoğunlaşacak olan kara
trafiğinin hava kirüliğini
artürmasını sonucu olarak
ortaya çıkacak yeni etkenlerin,
denizdeki ekolojik dengeyi bir
daha düzeltilemez hale
geureceği karardayer alıyor.
Devlet Izin Dairesi, başta tünel
kazımı olmak için alternatif bir
ulaşım yolu ûzennde durulması
gerektiğuıi de vurguladı.
Koalisyon hükümetinin
ortaklânndan, Merkez
Partisi'nin genel başkanı ve
Çevre Bakanı OfcrfJohansson,
bir süredir aynı tezi
savunuyordu. Başbakan Cari
Bfldt ise "Eninde sonunda bu
köprü kurulacak" diye ısrar
etmekteydi. Bu son gelişme,
hükümet içinde yeni bir çatlağın
oluştuğunu kanıtlıyor.
Geçen haftanın son olayı ise
güvenilir bir kamuoyu yoklama
şirketinin yaptığı son
araştrrmanın, sosyal
demokratlann arahk ayından
bu yana "en iyi parti" olma
yolunda %4.5Tik bir artış
gösterdiğini saptaması oldu.
Yoklamaya katılanlann
%47.5'i, sosyal demokratlan en
iyi parti olarak gösteriyor.
ÖĞRENCt SEÇME VE YERLEŞTİRME
MERKEZİ BAŞKANLIĞFNDAN
Kamu Personeli Yabana Dil Bilgısi Scviye Tespit Sınavına llişkin
Duyunı:
1. Yabancı dil tazminatından yararlanmak isteyen kamu persone-
li ile özel hizmet tazminatlanm antırmak isteyen teknik personelin
Yabancı Dil Bilgısi Seviye Tespit Sınavı, 657 sayıh Devlet Memurla-
n Kanunu'nun 213. maddesinden sonra gelen değişik ek maddesine
ve Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Devlet Personel Baskanlığı'nm
21 Eylül 1990 tarih ve 20642 sayılı Restni Gazete'de yayımlanan teb-
liği uyannca öğrenci Seçme ve Yerlestirme Merkezi (ÖSYM) tara-
fından yürütülecektir.
2. Bu sınava, yabancı dil tazminatından yararlanmak isteyen 657
sayüı Devlet Memurlan Kanunu (aylıklannı bu kanunun ek geçici
maddelerine göre alanlar dahil), 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Per-
sond Kanunu, 2802 sayılı Hakim ve Savolar Kanunu, 2914 sayılı Yük-
sekoğretim Personel Kanunu ve 3466 sayılı Uzman Jandarma
Kanunu'na göre çalısmakta olanlar ile 399 sayılı kanun hükmünde
kararnamenin 3/C maddesine tabi sozleşmeli personel katılabilir. Ay-
nca personelinin yabana dil bilgisı seviyesini tespit etmek isteyen di-
ğer kamu kurum ve kuruluşlannda çalışan personel de bu sınava
kaulabilir.
Kamu kurum ve kuruluşlannda 657 sayılı Devlet Memurlan Ka-
nunu'nun 4/B maddesine göre sozleşmeli statüde çahşacak;
a) MOteram veya tercumanlann ise başlaulabilmeleri için diger şart-
lar yanında yabancı dil bilgilerinin asgari (B) düzeyınde,
b) Çözümleyici ve programcılann ise ise başlatılabilmeleri için di-
ger şartlar yanında yabancı dil bilgilerinin asgari (D) düzeyinde ol-
ması gerekmektedir. Bu nedenle, halen bu görevlerde çalısmakta
olanlardan yabana dil bilgisi seviyesini tespit ettirmek isteyenler ile
söz konusu görevlerde çalışmak Ozere kamu kurum ve kuruluşlanna
başvumda bulunma arzusunda olan fakülte veya yüksekokul mezun-
lannın bu sınava katılmalan mümkün bulunmaktadır.
Aynca herhangi bir kurumda yalısmamakla birlikte yabana dil bil-
gisi seviyesini tespit ettirmek isteyen fakülte veya yüksekokul mezun-
lan da bu sınava katılabilir.
3. Sınav; Almanca, Arapça, Bulgarca, Çince, Danimarkaca (Da-
nish Dili), Farsça, Fransızca, Hollandaca (Dutch Dili), tngilizce, Ir-
landaca, tspanyolca, ttalyanca, Lençe, Macarca, Portekizce,
Rumence, Rusça, Sırpça ve Yunancadan yapılacaktır. özel hizmet
tazminaürun arttınlmasını isteyen teknik personel yalnız tngilizce,
Fransızca ya da Aimancadan sınava girebilir.
4. Bu sınava girmek isteyenler, 8 Mart -19 Mart 1993 tarihleri ara-
sında illerde valiliklerde, ilçelerde kaymakarnlıklarda kurulmuş olan
basvunı bürolanndan terain edecekleri banka belgesi ile ilgili ban-
kaya 170.000 TL yaüracaklar, bu belgenin ÖSYM kuponunu basvu-
nı bürosundaki görevlikre teslim ederek karşıhğffida basvunna belgesi
ve kılavuz alacaklardır.
5. Basvunna belgesi kılavuzda acıklanan kurallara göre doldurul-
duktan sonra en geç 23 Mart 1993 tarihinde ÖSYM'de olacak sekil-
de posta ile iadeli taahhütlü olarak gönderilecek veya elden teslim
edilecektir. Bu tarihten sonra ele geçecek olan basvurma belgderi pos-
tadaki gecikme yuzünden olsa bile isleme konulmayacakur.
6. Sınav 9 Mayıs 1993 tarihinde Ankara'da, başvunı sayısı fazla
olduğu takdirde diğer büytlk şehirlerimizde de uygulanacaktır.
7. Sınav sonuçlan sınava girenlerin adreslerine posta ile gönderi-
lecektir.
8. Başvurma, sınav ve değerlendirme ile ilgili her türlü aynntı, bas-
vunna belgesi ile birlikte alınacak kılavuzda yer almaktadır.
Basın: 21582
T.C.
KADKÖY 5. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞl'NDEN
1992/949
Maliye Hazinesi'ne izafeten İstanbul Muhakemat Müdürlüğü ve-
kili Av. Zekiye Aydın tarafından davalı ka>7im İstanbul Defterdan
Sezai Onaral aleyhine mankememize açılan (Hamit Aziz ve Hayriye
Güldıken'in) gaiplik ve tescil davasında verilen karar gereğince:
Kadıköy, Küçükbakkalköy, Köyiçi Sokağı'nda bulunan, 11 pafta,
337 parsel sayılı 871 m
2
sahalı taşmmazlann hıssedarlan Hamit Aziz ve
Hayriye Güldiken'in taşmmaz mallannın kayyımla idare süresi fu'len
ve hukuken 10 yılı geçmiş olduğundan M.K.nun 530. maddesi gereğin-
ce Hamit Aziz ve Hayriye Güldiken hakkında gaiplik karan ahnınası
ve adlanna kayıtlı gayri menkulün Hazine adına tescih talep edikiiğin-
den M.K.'nın 32;2. maddesmı gereğince:
Gaip olduğu iddia edılen Hamit Aziz ve Haynye Güldiken'i bilen,
tanıyan ve adresini bikn kişiler var ise bunlann mahkememizin
1992/949 esas sayıh dosyasına bir sene içinde bildırmelenne ve hayatta
iseler durusmanın bırakıldığt 2.4.1993 günü, saat I0.40'ta mahkerne-
mizde hazır bulunmalan dava dilekçesi ve durusma günü tebliğj yerine
kaim olmak üzere ilan olunur. 5.2.1993
Bassn:21552
naiHlUIlUIl UCUHUa
Gerçi artık dünyamızm. Balkanlar. Kafkasya gibi yeni kriz bölgekri
X a Ş a i H n a i H l U I l U I l U C U H U a var, ama Ortadoğu yaklaşık 40 yıldır ilgi odağı ofmayı sûrdûrâyor.
Ortadoğu deyince akla ilk gelen elbette Filistin sonmu. 400'den fazla FiUstinli'nin tsnO yetkfliknnce sınır dtşı edilmesi ile böİge-
de durum iyiden iyiye gerildi. Fotoğrafta. İsrail polisi tarafından tutuklanan arkadaşma yardıma gelen Filistinliyi bölgeden uzak-
laştumaya çakşan polis, gencin üzerine gözyaşarOcı bomba atan tüfeğini doğrultarak tehdit ediyor. (Fotoğraf: REUTER)
6
Miııi devrim9
ilk gününde
ivriŞELPERLMAN
PARİS - Bugün 1 Mart 1993. Fransz adü
mekanizmasında uygulanmaya
başlanacak bir "mini devrim"in ilk günü!
"Mini devrim"le gözallına alınmış kişiler,
20. saat dolduğunda, kendilerini
sorgulayanlardan, bir avukatla görüşmeyi
artık isteme hakkına kavuşacaklar. En
doğal insan haklannı savunanlann adeta
bir bayram günü olacaktır bundan böyle, 1
Mart tarihi. Çünkü uygulanmasına bugün
başlanıyor bu yenı hakkm. Normal gözaltı
süresinin 24, Cumhuriyet savasının yazüı
izniyle 48 saat olduğu, fakat uyuşturucu,
devlet güvenliği, terorizm olaylannda ise
daha da uzatıMığı buduruma artık
avukatın varlığı eklenebikcek. Dün
FRANSA
geceyansı resmen yürürlüğe gjren bu hak,
Millet Meclisi'nin 19 Aralık 1992 tarihinde
onayladığı ceza muhakemeleri usulü
kanunu sayesinde, şimdi polis sorgulaması
aşamasına bir güvence getirmiş oluyor.
Yalnız konuyu biraz açmak gerek:
Gözalünın 20. saatinde, karakola veya
ilgili polis dairesine, avukat belki elini
kolunu sallaya sallaya girebilecek... Ancak
oradaki davTanışının sınırlannı da biraz
kısıtlamış ilgili yasa. Ömeğin gözalüna
ahnmış kişiyle avukatı arasmdaki görüşme
30 dakikayı aşamayacağı gibi, ele alınan
konu sadece usule ilişkin olabilecek. Yoksa
polisin söz konusu kışiye yöneltüği olası
suçlamalar değil. Fakat buna karşm,
avukatlar ve gözaltmdakiler kendilerine bu
yeni hakkın tanınmasmdan mutlu. Bu
arada söz konusu yerlerdeki kimi zaman
gergin havanın yaratabileceği tartışmalan
önlemek amaayla çeşitli yöre ve kentlerin
baro başkanlan, yararü olabilecek
koşullan da saptadı. Bunlann arasında,
elbette ki yılda yaklaşık 43 bin gözaltı
olgusunun kaydedildiği Paris'in Baro
başkanı, avukat Georges Flecheuxde var.
Barolar birliği ise amaan polisin
etkinliğine karşı çıkmak olmadığını
vurguladıktan sonra kurduğu bir
komisyona, gözaltı durumlannda,
avukatın meslek ahlakım belirleyecek
koşullan saptama görevi vermiş
bulunuyor. Hakkın ve görevin aynı oranda
paylaşılmasıiçin...
tLAN
ALAŞEHtR 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ—İŞ
1992/180
Davacı SSK Cjenel Müdürlüğü vekili avukat Cavit Koralp tarafın-
dan davalı Adü Emer aleyhine açılmış bulunan rüoıan tazminat da-
vasının yapılan açık yargjlaması sırasmda:
Davalı adına çıkanlan mesruhatlı davetiye bila tebtiğ iade edilmiş,
C. Savalığı'nca yapılan tahkikat ile de davalının tebligata yarar ad-
resi tespit edilemediğinden adına ilanen tebligat yapümasına karar
verilmis olmakla: Karar gereğince davalı Adil Emer'in dunışma gO-
nü olan 11.3.1993 Perşembe günü saat 10.35'te durusma salonunda
hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil etraesi, hazır bu-
hmnmHıgı vcva kendisini bir vekille temsil etmediği takdirde HL'MK'-
nun 213, 377 ve 509'uncu maddelen gereğince tahkikat ve yargılamaya
yokluğunda devam edileceği ilan olunur.
Basın: 21194
tLAN
T.C.
BAKIRKÖY 7. ASLİYE HUKUK
HÂKİMIİĞİ'NDEN
1992'694
Davacı Milli Savunma Bakanbğı'na izafeten îstanbul Muhake-
mat Müdürlüğü vekili tarafından davalı BakıÖzkulalevhıne açılan 17.
maddeye göre tesal da\-asında: Davaa vekili 7.9.1992 tarihli dava di-
lekçesinde,
Bakırköy Mahmutbey 5;3 pafta. 287 parsel sayılı taşınmazın Milli
Savunma BakanlığYnca istimlak edildiğıni ve bedelinin T.C. Ziraat
Bankası şubesine yaünldığını, istimlak olunan parselin davalıya ait
165/5880 hissesinin 2942 sayıh istimlak yasasının 17. maddesi gereğince
Hazine adma tesdline karar verilmesini istediklennı. ancak davalının
bikürilen adresinde bulunamaması ve yeni adresi de zabıtaca tespit edi-
lemediğinden ilanen tebligat yapılmasına karar venlmış olmakla davalı
Baki Özkul'un durusma günü bulunan 12.3.1993 günü saat 10.35"te
mahkememizde hazır bulunması. aksı takdirde yargılamaya yoklu-
ğunda devam olunarak karar venleceği HUMK'mn 213 ve 377. mad-
delen gereğince dava dilekçesi özeti ve davetiye yerine kaim olmak
üzere ilanen tebliğ olunur. 9.2.1993
Basuı: 21550
İLAN
FATSA KADASTRO
MAHKEMESt'NDEN
Dosya No: 1991/3-1992/291
Davacılar, Bilsen Bir ve 16 arkadası tarafından davahlar Hasbi
lnanmak ve Gülüşan lnanmak aleyhine açılan tespite itiraz davası-
nın yapılan yargüaması sonunda; davaya konu Fatsa Evkaf Mahal-
lesi'nde Mutu toprağı mevkiinde 1085 nolu parselin hakkında açılan
davanın reddine, tasınmaan tespit gibi tesciline karar verilmis olup
davacılar Selma Dizdar, Lütfiye Dizdar, Şahinde Sevda Türetken,
Emine Nazire Girim, Hatice Meliha Arseven, tbrahim Kemal Girin,
lsmail Redat Gürtay, Ayşe Arif Tavat; davahlar Emine özdemir ve
Ahmet özdemir gösterilen adreste bulunamadıklanndan zabıtaca da
adresleri tespit edilemediğinden kararın ilanen tebliği gerektiğinden
Fatsa Kadastro Mahkemesi'nin 27.11.1992 gün 1991/3 Esas 1992/291
sayılı karann yukanda adlan yazüı olan davaolara ve davahlar ta-
rafından ilan tarihinden itibaren 15 gün içersinde temyiz yoluna baş-
vurmalan, temyiz olunmadığı takdirde hükmün kesinleştirilecegi karar
tebliği yerine kaim olmak üzere ilanen duyurulur. 18.2.1993
Basm: 46347
tLAN
T.C.
SARIZ-KADASTRO MAHKEMESt'NDEN
1992/62 Esas
Davaa. Yeşilkent kasabasından Mahmut Kara tarafından da-
vahlar Hatun Eseryel ve arkadaşlan haklannda açtığı kadastro tespi-
tine itiraz davasında:
Davanın davalılanndan olup adreslen mechul bulunan AJi Avşa-
roğlu. Mehmet Şahin ve Hava Şahin"e durusma gününün tebligatı
tebliğ edilememiş olup. davaa Yeşilkent kasabası Pınarbaşı mahalle-
sinde kain 161 ada, parsel 7"de bulunan taşınmazın tespitinın iptalini
ve tescilini talep ettiğinden. davalılar Ali Avsaroğlu, Mehmet Şahın
ile Hava Şahin"in 19.3.1993 larihyi oturumda hazır bulunmalan veş-
ya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aksi takdirde yargılama-
nın yokluklannda yapılıp ilk tespit gibi karar venleceği davetiye tebli-
ği verine kaim olunur. 17.2.1993
Basm: 46375
T.C.
GÖYNÜCEK KADASTRO MAHKEMESİ
Esas No: 1990/30
Karar No: 1992/65
Hâkim: Fanık Kırmacı-31468
Kâtip: Duran Bulut 515
Davaa: Mahmut Yılmaz - Fahri oğlu Merkez Mahallesi-Göynücek
Müdahil-davacılar: 1- Fuat Yılmaz - Osman oğlu Merkez Mah.
Goynücek, 2- Fikri Yılmaz - Osman oğlu Merkez Mah. Göynücek,
3- Şükran AJaboğa - Osman kızı Cumhuriyet Mah. Göynücek.
D.Davacılar: Makbule Yılmaz ve arkadaşlan - Göynücek
Davahlar: Hasim Can ve arkadaslan - Cumhuriyet Mahallesi-
Göynücek.
Dava: Komisyon karanna itiraz
D.Tarihi: 10.4.1990
K.Tarihi: 13.11.1992
Davaa Mahmut Yılmaz tarafından davalılar Hasim Can ve arka-
daşlan adına tespit gören Göynücek ilçesi merkez Kocacay mevkii
10 ada 14 nolu parselin kadastro tespitinın iptali için mahkememize
dava açılmış olup mahkememizce verilen 13.11.1992 tarih 1990/30
esas, 1992/65 karar sayıh ilamı ile davalılar adına tespit gören Göy-
nücek ilçesi Merkez Kocaçay mevkii 10 ada 14 nolu parselin kadast-
ro tespitinın iptaline karar verilerek 768 hisse itibanyla;
72/768 hisse Recep oğlu Ferruh Yılmaz,
72/768 hisse Recep kızı Miyase Yıhnaz,
72/768 hisse Recep kızı Feride Yılmaz,
192/768 hisse Mahmut kıa Huriye Yılmaz,
18/768 hisse Hasan kızı Makbule Yıhnaz,
9/768 hisse Fahri oğlu Mahmut Yılmaz,
9/768 hisse Fahri oğlu Mehmet Yılmaz,
9/768 hisse Fahri oğlu Metin Yılmaz,
9/768 hisse Fahri oğlu Abdullah Yılmaz,
9/768 hisse Fahri oğlu Ahmet Yılmaz,
9/768 hisse Fahri kızı Nuriye Yıhnaz (Kurt),
962/768 hisse Osman oğlu Fikri Yıhnaz,
96/768 hisse Osman oğlu Fuat Yılmaz,
96/768 hisse Osman kızı Şükran AJaboğa,
adlanna tapuya tesciline karar verilmis olup mahkememiz karan tüm
aramalara rağmen davalı Hasim Can'a tebliğ edilemediğinden yuka-
nda dosya mımarası yazılı mahkeme karanmn ilan yoluyla gazetede
tebliğ yapılmasına karar verilmistir.
İlan tarihinden itibaren 15 gün içinde davalı Hasim Can karan tem-
yiz etmediği takdirde kesinlesmis olacağı ilanen tebliğ olunur.
Basın: 46371
tLAN
T.C.
BAKIRKÖY 4. SÜLH HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
1991781
1992/837
Davaa Maliye ve Gümrük Bakanlığı vekili Av. Sunel Işık tarafın-
dan davalı Recep Çolak aleyhine mahkememizde ikame olunan 1.553.
800.-TL. alacağın tahsili davasının yapılan duruşması sonunda;
Davaanın 1.553.800.-TL. alacak davasının kabulüne. ilk ıhale tarihi
olan 16.1.1990 tarihinden itibaren %30 kanuni faiziyle birlikte davah-
dan alınıp davaaya verilmesine. 46.614.-TL. harcın davalıdan ahnıp
Hazine'ye verihnesine, davaa vekili için 155.380.-TL. nisbi vekâlet üc-
retinin ve 229.520.-TL. yargılama gjderinin davaİKİan alımp davaaya
verihnesine davalının yokluğunda 20.10.1992 tanhindeJcarar verihniş-
tir.
Davalı Recep Çolak'ın Fevzi Çakmak Cad. No: 22 Şirinevler 'Bakır-
köy adresinde bulunamadığı ve adresi de tespit edilemediğinden dava
dilekçesi ve durusma günü davalıya gazetede ilan yoluyla tebliğ edilmiş
olup yukanda belirtilen karar davalıya tebliğ yerine kaim olmak üzere
ilan olunur. 18.2.1993
Basm: 21604
T.C.
KÜÇÜKÇEKMECE1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
1991/1198
Davaa Maliye Hazinesi vekili Av. Tüh'n Şenyücel tarafından da-
vahlar Muharrem Çimen mirasçılan: 1- Sadık Çınar, 2- Rıza Zeynep
Bala mirasçılan Hıdır Bala, Mustafa Balcı aleyhine ikame olunun ta-
pu iptah' ve tescil davası sebebıyle;
Davalılann adma çıkanlan tebligat bila tebliğ iade edilmiş olup. za-
bıtaca yapılan tahkikat neticesinde açık adreslerinin tesbitlerine de
imkân olmadığından. adı geçen davalılann durusma günü 13.4.1993,
saat 09.30'da mahkememizde hazır bulunmalan veya bir vekille durus-
manın HUMK'mn 377. maddesi gereğince yokluklannda icra edilece-
ği hususu ilan olunur. 24.2.1993
Basın-21554
ANILAR-KANILAR
ECMELBARÜTCU
İncesiz Diplomasi
Bir süre önce TRT'de Ali Baransel'in yönettiği bir top-
lantıda TBMM'de grubu bulunan partilerin temsilcileri
Kıbrıs sorununa ilişkin görüşlerini dile getirdiler. Top-
lantinın Kıbrıs sorununun bugünkü aşaması üzerinde
durulduğu ikinci kısmında. DYP İstanbul Milletvekili
Coşkun Kırca'nın, Güvenlik Konseyi'nin Kıbrıs konusun-
daki son 789 sayılı kararının Birleşmiş Milletier şarbna
göre taşıdığı değer üzerindeki ifadelerini zevkle hatırlı-
yorum.
Birleşmiş Milletler'de Türkiye'yi yıllarca temsil etmiş
olan meslektaşım Ctoşkun Kırca, o toplantıda uluslara-
rası barış ve güvenliği tehlikeye düşürebilecek ihtilaflar
ile banşı doğrudan tehdit eden veya barışı bozan ya da
saldırı teşkil eden olayları birbirinden ayıran BM şartı-
nın 6. ve 7. bölümleri arasmdaki farka temas etmiş ve.6.
bölüm çerçevesinde alınmış olan 789 sayılı kararın zorla
uygulanmasının söz konusu olmadığını vurgulamıştı.
Coşkun Kırca'nın bu sözlerinin 789 sayılı karar karşısın-
da endişe duyanların yüreklerine su serpmiş olduğunu
tahmin ediyorum.
Kıbrıs meselesi Güvenlik Konseyi'nin gündemine gir-
diği 1964 yılından bu yana hep şartın 6. bölümüne göre
ele alınmıştır. Bu bölüm çerçevesinde kabul edilen ka-
rarlar tavsiye mahiyetindedir. Bunlann uygulanması ta-
rafların rızasına bağlıdır. 1974'teki Kıbrıs Barış Harekatı
sırasında bile Güvenlik Konseyi, Ada'da askeri çatışma
vuku bulmasına rağmen, konuyu, askeri ve askeri olma-
yan yaptırımları içeren 7. bölüme göre degil, yine 6. bö-
lüme göre ele almıştır. Yani bu çatışmaları bile banşı
doğrudan tehdit eder nitelikte bulmamıştır.
Prof. Ali Karaosmanoğlu da aynı görüşü Yeni Forum
dergisınde veciz şekilde izah etmektedir. Güvenlik Kon-
seyi'nin, BM şartının 39. maddesine göre hareketle Kıb-
rıs sorununa bundan sonra 7. bölümü uygulamaya kalk-
masını mümkün görmediğini, Kıbrıs'ta bunun için sağ-
lam bir hukuki temel bulmanın imkansız olduğunu belir-
ten Prof. Karaosmanoğlu, 789 sayılı karara rağmen, mü-
zakerelere devam edilmesinde yarar bulunduğuna işa-
ret etmektedir.
Ancak bu karara rağmen nelerin müzakeresi yapıla-
caktır?
Kıbns Türk toplumunun dış gelirlerinin hemen hemen
yarısını kaybetmesi ve 35-40 bin Kıbrıslı Türkün yerlerirv
den olması pahasına Güzelyurt'un Rumlara verilmesi-
nin mi? Kıbrıs Türk toplumunun kendi içine 25-30 bin
Rumu kabul etmesinin mi? Maraş'ın Birleşmiş Millet-
ler'e devredilmesinin mi? Türk asketierinin büyük bir
bölümünün Ada'dan çekilmesinin mi? KKTC'nin Kıbrıs
sorununun çözümüne ilişkin bazı temel görüşlerini "fikir-
ler dizisine" uygun düşecek şekilde değiştirmesinin mi?
Ve arkadan gelecek daha nicelerinin mi?
Kıbns konusunun ulaştığı şimdiki aşamada bir ince
diplomasiden bahsedilir oldu. İnce diplomasin:.. uygu-
lanacağı elbette çok yer vardır ama, Kıbrıs konusunda
bugün acaba böyle bir aşamada mıyız? Güvenlik Kon-
seyi'nin 789 sayılı karannın nasıl çıktığı herkesçe bilin-
mektedir. Genel Sekreter Butros Gali, Türk tarafına son
derece çirkin bir oyun oynamış ve Vasiliu'nun Güney
Kıbns'taki başkanlık seçimini kazanabilmesi için Gü-
venlik Konseyi aracılığı ileonacömertçe ikramda bulun-
muştur. Vasiliu'nun seçim kampanyasmda dağıthğı bro-
şürde bu karann nasıl takdim edildiğini okuyanlar, But-
ros Gali ile Vasiliu arasında nasıl danışıklı bir durumun
mevcut olduğunu hemen lark edebilirier. New York'ta
yapılan 3. tur görüşmelerinin sonunda bu görüşmelere '
Mart 1993'te devam edilmesi konusunda mutabık
kalınmış olmasına rağmen, Genel Sekreter Butros Gali,
Rauf Denktaş'ın New York'tan ayrılmasının ardından "fi-
kirler dizisini" ve Kıbns konusunda hazırladığı "hari-
tayı", Türk tarafının bunlara itirazları olduğunu bile bile,
bir bütün halinde, Güvenlik Konseyi'ne tasvip ettirmiş
ve oradan 789 sayılı kararı çıkartmıştır.
Mart 1993 görüşmelerine katılacağını New York'ta Ge-
nel Sekreter'e bildirmiş olan Rauf Denktaş'ın kendisini
böylesine aldatmış olan bir kimseye verdiği sözle bağıl
olduğunu düşünmek, elbette mümkün değildir.
Ne yapalım olan oldu, böyle bir karar çıktı, şimdi ince
diplomasi yapıp topu karşı tarafın sahasına nasıl atarız,
artık bunu düşünelim demenin anlamı yoktur. Böyle bir
davranış, sorumsuz hareketiyle Kıbrıs görüşmelerini tı-
kanma noktasına getirmiş olan Genel Sekreter Butros
Gali'yi daha da cüretkar kılar. Genel Sekreter, Türkiye-
de ayakları titreyenlerin bulunduğunu gördükçe Rauf
Denktaş üzerinde daha da büyük baskı kurar 789 sayılı
karar bu haliyle kaldığı sürece, New York'a gidilip fede-
rasyona karşı olan "ret cephesinin" desteği ile seçilen
Klerides ile federasyon konuşulamaz.
789 sayılı karar yepyeni bir durum yaratmıştır. Artık
müzakere edilecek yeni bir çözüm şekli düşünülmelidir.
Bosna-Hersek'te bir yıldan beri dünyanın gözleri önün-
de cereyan eden mezalimden sonra Kıbrıs'ta birbirine
düşman iki toplumu federal bir çatı altında -hem de birbi-
rine karışmış şekilde- bir araya getirmeye çalışmak,
gerçekçi bir davranış değildir.
Türk kesiminin içine Rumların yerleştirilmesi suretiy-
le yeni Bosna-Hersekler mi yaratılmak isteniyor? Ne
dünyada, ne Türkiye'de nede KKTC'de hiç kimse ileride
Kıbrıslı Türklerin hayatını tehlikeye atma hakkına sahip
değildir. Bu anlama gelecek bir anlaşmayı imzalayacak
bir Kıbnslı Türkün bulunabileceğini düşünemiyorum.
Türkiye ve KKTC kesin tavırlannı ortaya koymalıdır.
Dünya Kıbrıs'ta federal bir çözümün olamayacağını ar-
tık anlamalıdır. Bunu ona Türkiye mutlaka anlatmalıdır.
Ister ince diplomasiyle, ister incesiz diplomasiyle.
tLAN
T.C.
GELtBOLU KADASTRO MAHKEMESİ
1981/29M20
Davaa Orman Genel Müdürlüğü'nü temsilen Gelibolu Orman
Bölge Şefliğı tarafından davalılar Mehmet Muzaffer Özkan. Eşref
Alpaslan, Sedat Sadi Sözer. Enver Uyanık, Halirn Bozkurt, Yüksel
Müyesseroğlu, Şaban Akar, Mustafa Başbuğ adına açılan davanın
mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda: Mahkememizden
verilen 27.11.1992 tarihli 1992/420 K. sayıh ilamda davaa Orman
İdaresi'nin davasının reddine ve Gelibolu Yeniköy Köyü 18%, 1897,
1900,1901.1888.1889.1892,1893,1878,1873,1876,1877,1879,1882,
1898. 1883,1886,1887.1890,1891,1894,1895,1899,1902,1880,1881,
1872.1874,1875,1885,1884,1871 nolu parsellerin tespit gibi davalılar
adına tapuya tesciline karar verilmis olup adresleri bilinmediğinden
adı geçen davalılara karar tebliğ edilemediğinden mahkememizden
verilen karar davacı Orman Idaresi tarafmdan temyiz edildiğinden
karar ve temyiz dilekçesi adı eeçenlere ilanen tebliğ olunur.
Basm:46374
KAMUOYUNA
Siyasal rejimin halka karşı yürüttûğü baskılann bir yansımaa olan Di-
yarbakır Cezaevi"ndeki tutuklu ve hükümlülere karşı guiştiği saldınlan ve
genelde tüm cezaevlenne vönelık yürürlüğe konulan saldınlan. Diyarba-
kır Cezaevı ve diğer ceza'evlenndekı kazanılmış hak gasplannı protesto
etmek amaayla bulunduğumuz cezaevlennin somut koşullanna göre be-
lırlı arahklarla süresiz-dönüşümlü açlık grevine başlanuş bulunduğumu-
zu kamuovuna ilan edıyoruz.
SABRİ OK-ML ZÂFFER AYATA
SADUN AREN
FLASH TVnin "Stüdyo A"
programında / İstanbul yayını:
2 Mart Sah, saat 22.00
Yetişkinlere
ALMANCA
2360886