23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9ŞUBAT1993SALI 12 DIZI Emin Çölaşan, Mumcu ile 35 yıl boyunca hep aynı görüşte olduğunu söylüyor Ârkadaşım, dert ortağnn Uğur B iz gazeıeciler. çevremiz- de yüzlerce msan olsa bile yal- nız insanlanz. Dertlerimizi. so- runlanmızı. baa kişiler hak- kındakı en içten görüşlerimizi sadece birkaç kişiyle paylaşabı- liriz. Uğur Mumcu benim sade- ce 35 yıllık arkadaşım değil, aynı zamanda basındaki dert ortağımdı. Pek çok şeyi onunla paylaşırdık. Ne ilginçtir, basın- daki her konuda aynı düşünür- dük. Müşterek ilacımız olan kişi- ler vardı. Uğuronlardanbırbö- lümüne Lıboş derdi. Bu söz- cüğü Uğur'dan öğrenıp kulan- maya başladım. Bazılan için o kadar güzel oturuyordu kı!.. Araştırma yaptığı için son za- manlarda birbınmizı sık gör- müyorduk. Ama telefon hatla- nmız hep açıktı. En geç iki üç günde bir telefona sanlıp dert- leşırdık Konu çoğu zaman aynıydı... Türk basını bu yoz- laşma ortamına nasıl gelmiştı? Kimdi basını bu duruma geti- ren adamlar? Araştırma yaptığı için son zamanlarda birbirimizi sık görmüyorduk. Ama telefon hatlanmız hep açıktı. En geç iki üç günde bir telefona sanlıp dertleşirdik. Konu çoğu zaman aynıydı. Türk basını bu yozlaşma ortamına nasıl gelmişti? Kimdi basını bu duruma getiren adamlar? Uğur, özel yaşamında küfürlü konuşan insan değildi. Ancak basının bu yüz karalan gündeme geldiğinde, inanılmaz biçimde küfrederdi. A u R G N K A UR L P ıy A A IU T Ş M 1 L C Y A u 0 R '> 1 u R gazeteciyi nakavt etmişti. Tam bu sırada, Cumhuriyet'ten ayn- lıp boşta kaldı. Bana dedi ki bu olay bundan sonra sana ema- net. Sen götür... Ve ben götür- düm! Parasal çıkara nefret Uğur, ömrü boyunca tek çiz- gide gitmiş, parasal çıkar peşın- de koşmamış adamdı. O yüz- den döneklere ve satılıklara çok kızardı. Bütün bunlarla uğra- şırken ortaya bir de ikincı cum- huriyet soytanlan çıkmıştı. Sadece bunlar mı? Burada açık bir ıtirafta bulunmazsam, onun ruhuna ve anısına saygı- sızlık yapmış olurdum. Cum- huriyet gazetesınde palazlanıp bu meslekte belli yerlere gelen bazılannın şımdi özellikle bir gazetede toplarup orada yazdı- ğı yaalara baküğında bunlann gerçek yüzü işte budur. Bunla- nn çoğunu biz adam ettik. Pe- şimde dolanırlardı. Kimisi evımden çıkmazdı. Şimdi hepsi satıldı diye hayıflanırdı... Ve o döneklerin toplandığı gazete- nin amansız karşılıydı. Hiçbir kötülüğe sevinmem ama bunlar bir gûn batarsa sevineceğim sö- zünü bana ölümünden çok kısa bir sûre önce sövledi: Utanmadan! Şimdı ölümünden sonra bun- lardan baalannın yazdığı yazı- lara bakıyorum ve içımden gü- lüyonım. Hiç utanmadan. hiç sıkılmadan, timsah gözyaşlan döktüler. Yüzleri bile kı- zarmadan üzülmüş numarası yaptılar. Uğur'un ölümü. hem Türki- ye hem de Türk basını için çok büyük kayıp. Olaya kendi açı- mdan baktığımda ise benim kaybım iki yönlü... Hem çok yakın ve eski arkadaşım hem de basındaki "dayanağım ve sır- daşım"... Nur ıçinde yatsın.. u ğur, özel yaşamında küfürlü konuşan insan değildi. Ancak basının bu yüz karalan gündeme geldiğinde, inanılmaz biçimde küfrederdi. Hayaünda hiç kimseye kin duyduğunu sanmıyorum. Ama açık konu- şayım. bu tür gazetecilere kin ve nefret duyardı. Gazetecilenn satın alınması, aklının almadığı bir işti. Bazı gazetecilenn sofralara çöküp bınlerine yalayıcılık yap- ması, sonra da devletin hür tür- !iı olanağından yararlanması, Uğar için inanılmaz şeylerdı. Bunlann yazdığı yazılan bü- yük dikkatie okur, baaianna ismen cevap verirdi. Anlatırken bu işe dün başlamış bir amatör gibı he.vecan duyardı• - Yann oku bak, alçak herife öyle bir geçirdim ki... Bakalım nedıyecek... O'nun geçirdıklennden hiç ses çıkmazdı... Çünkü hepsinin ne mal oldu- ğunu bilirdi. O liboşlarla, soy- tanlarla, sofra gazetecileriyİe. tüccar gazetecilerle ve özellikle döneklerle, kedınin fareyle oy- nadığı gibı oynardı. X j unlardan birinini yol- suzluğunu yakalamış ve üzerine amansızca gjtmıştı. O anlı şanlı L ğur Mumcu, Siyasai'm gözde ismi Güldal ile hayatını birleştirir. Nikah şahitliğini döoemin önde gelen isimleri Bülent Ecevit ve Uğur Alacakaptan yapar. Dostlan Uğur Mumcu'nun gazeteciliği kadar avukatlığınuı da çok iyi olduğunu sö> lerler, ama o araştırmacüığı ilke edinmiştir... Nazh Dıcak, Uğur Mumcu'nun yerinin doldurulamayacağı görüşünde Zor anlarda yardım edeceğiııi bilirdim ÖzaTlara karşı olan Nazh Ihcak'ın yazılanna sansür getirilmiştir. Uyulur bu sansüre. Nazh ILcak, bunun üzerine Uğur Mumcu'yu arar, yaşadıklannı anlanr ve kaynağı gjzİeyerek,bunlara köşesinde yer vermesini ister. Uğur Mumcu da Kıhç ve uygulamalanna yer verir bir yazıanda. JTZenüz siyah-beyaz tele- vizyonlar revaçtadır. Ecevit, hükümettedir ve tarihler 1978'ı gösterir. Anarşi ve terör konulu bir açıkoturum düzenlenir tele- vizyonda. Konuşmacılar ara- sındadır. Nazlı Dıcak ve Uğur Mumcu. İlk karşılaşma ve üç yıl sürecek tartışmalann baş- langıcıdır. bu açıkoturum. Açıkoturuma donanımlı gi- diyor Ihcak. Mumcu'nun 12 Mart'ın hemen ertesinde. muh- tıranın henüz rengıni gösterme- diğı günlerde Devrim ve Yön dergilerindeki yazılannı yanına alıyor. Bu yaalarda neler mi var? "Siyasi partilerle alınan >ol" diyor Mumcu. "Çıkmaz sokaktır". Açıkoturumda, Mumcu, "141-142-163 kalksın, bu ülkede burjuva demokrasısi TARÎH ÖĞRETMEÎNİANGEV, MUMOPNUN ÖĞRENCİLİK DÖNEMİNDE DE OKULA ADENIYAZDIRDIĞIM SÖYLEDİ Deneme UsesTmn ach Uğur Mumcutisesiolsun| Fen bölümünde ! olmasına karşın, 1 edebiyatı kuvvetlidir Mumcu'nun ama ikinci sınıfta. 15 arkadaşıyla birlikte kompozisyondan bütünlemeye kalır. Devreye Refet öğretmen girer. Bir kez daha okunmasını ister kağıtlann. Okunur ve yapılan yanlış ortaya çıkar. . nkara Deneme Lisesi tarih öğretmeni Refet Angın, üçüncü sınıf öğrencilerine sına> da soracağı soruları hazırtamış, dolabma kilittemiştir iki gün önceden. Sınav gûnü gelir, testleri dağıtır. Daha dersin ortasında, neredeyse bütün öğrenciler, kağıtlannı teslim ederler. Eksiksiz bütün sınıfdoğru yanıtlamıştır soruları. Şaşırır Refet öğretmen. Birsey ler olduğunu anlar. Geçen sınavlarda dokuz aiana dokuz, beş alana beş verir. Sonuçları okuduğunda şaşırma sırası öğrencilerindedir artık. İki öğrencisi odasına gelirler dayanayıp, "Tamam hocanT'derler, "Biz bir anahtar uydımıp doiabınızı açtık, soruları aklık, ama siz nasıl anladınız"? Bu iki öğrenciden biri Uğur Mumcu'dur. Refet Angın'ın, üç y ıl tarih dersi verdiği bu öğrencisiy le ilişkisi yaşamı boyunca sürer. Fen bölümünde olmasına karşm, edebiy atı kuvvetlidir Mumcu'nun ama ikinci sınıfta, 15 arkadaşıyla birlikte kompozisyondan bütünlemeye kalır. Devreye Refet öğretmen girer. Bir kez daha okunmasını ister kağıtlann. Okunur ve yapılan y anuş ortaya çıkar. Hersömestr, gezilere çıkdır. Gezi dönûşünde de göriilen yerler, tarih bilgisivle birleştirilip müsamereler yapdır. Mumcu, bu müsamerelerin değişmez oyuncusudur. Namık Kemal'i canlandırması. Hürriyet Kasjdesi'ni okuması muhteşemdir. Bir Celal Bayar taklidi yapar ki. gözünüzü kapatsanız, Bayar'ı karşınızda zannedersiniz. Bir sömestr tatilinde İzmire gidilir. Gece, istasyonda bekleyen trenin kendilerine tahsis edilmiş \ agonunda gecirilir. Sabah, gar müdürü çağırır Refet öğretmeni. Vagonda kaunak yasaktır. Öğrencilerinin yanına dönüp dununu anlatır. Kızar Mumcu, "Kaldıysak \agonu mu, raylan mı yedik. Ulaştırma Bakam oMuğumda ben bu yasakları kaküracağım" der. Refet Angın, andarını bitirince, bir isteğini dile getiriyor. Ne olur, birileri akd etse de Ankara Deneme LJsesi'nin ismini l ğur Mumcu Deneme Lisesi olarak değiştirse! ÂKKAMA CntVESSrrESİ OfiRENCtLEHt tÇtPC KİMLİK KARTI Fakühe ve Şubesi Sömestre veya Sınıf, No. Adı Soyadı Baba adı Ooğum yeri ve yılı Kan grubu : Adresi Her sömestr, gezilere çıkdır. Gezi dönûşünde de göriilen yerler tarih bilgisiyle birleştirilip müsamereler yapılır. Mumcu bu müsamerelerin değişilmez oyuncusudur. Her yerde o \ardır. Aktiftir. Arkadaşlanna sürekli yardımcı olur. Hiç bir sosyal faaüyeri kacırmaz. OyunJarda Namık Kemal'i canlandırması, Hürriyet Kasidesi'ni okuması muhteşemdir. bile uygulanmıyor" deyince Ilı- cak eski sözleri anımsaüyor ve "Epey yol katetmişsiniz" diye sataşıyor. Mumcu. bu sataşma- yı. "12 Mart dönemıni yargıla- yacaksanız. önce sızin gazete- nizde yazanlara, Mukbil Özyü- rek'e bakın" sozieriyle karşılı- yor. Nazlı Ilıcak, o günlere geri döndüğünde, Cumhuriyet'le Tercüman gazeteleri arasındaki kutuplaşmalan anımsıyor. Uz- laşmacılik pek itibar görme- mektedir o günlerde. fyi kavga edenler alkışlanır. Mumcu ve Ilıcak da, temsil ettiklen kutup- lann kavgasındadır. "Ben o yıl- larda, komünizmden müthiş korkuyordum. Onun için de onun isteklerinin. 141-142'nin kalkmasının karşısındaydım"- diyor Nazlı Ilıcak. 12 Eylül'den kısa bir süre sonra bu kavgalar son bulur. Mumcu'nun bu dönemde de düşüncelerini savunması, tar- üştıklan günlerde bile ona gizli sempati duyan Ilıcak'ı etkiler. Fikirlerini kuvvet ve inançla sa- vunan ınsanlara sevgisi, kay- pak ve dönek insanlara olan nefreti. Mumcu'ya önce selam- laşmaya, sonra da konuşmaya • Mumcu'nun öldürüldüğü gün elinde bulunan 1978'deki açıkoturum bandını izlediğini söylüyor Ihcak. Konuşmasındaki ifadeyi beğenmiyor, ama döneminin koşullan da hep bu yöndedir. başlamalannı sağlar. Yine 12 Eylül sonrasında, Tercüman'ın yönetimıne Alte- mur Kılıç gelmişür ve Özal'lara karşı olan Nazlı Ilıcak'ın yazı- lanna sansür getirilmiştir. Uyu- lur bu sansüre. Zonguldak'ta maden işçilerinın eylemlerınin olduğu günlerde de bir yazı ya- zar Nazlı Ilıcak. Şemsi Deni- zer'i destekleyen, ona arka çı- kmayan Şevket Yılmaz'ı eleş- tiren bir yazıdır bu. Yine sansü- re takılır. Nazlı Ilıcak, bunun üzerine Uğur Mumcu"yu arar, yaşadıklannı anlatır ve kaynağı gizleyerek.bunlara köşesinde yer vermesini ister. Uğur Mum- cu da Kılıç ve uygulamalanna yer verir biryazısında. "Biliyor- dum" diyor Nazlı Ilıcak. "O'- nun sıkışık zamanlanmda bana yardım edeceğiru". Mumcu'nun öldürüldüğü gün elinde bulunan 78'deki açı- koturumun bandını izlediğini söylüyor Nazlı Ilıcak. Konuş- masındaki uslubu, ifade biçimi- ni beğenmiyor. biraz da ukala buluyor kendisını. Ama döne- min koşullan, hatta kamuoyu- nun beklentisi de bu yöndedir. Yann: Prof. Dr. Oy» Araslı, Prof. Dr. Aydın Güven Gürkan, Prof. DT. Taner Berksoy. ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ İpten Nasıl Adam Aldık?.. Çok uzaklardan, Avustralya'dan dönünce, Uğur Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu'ya gittim. Cumhuriyet'- ten Yılmaz Gümüşbaş ile Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yazmanı Metin Aksoy, birlıkteydik. Uğur'un öldü- rüldüğü yerde, iki hafta geçmesine karşın, kalabalıklar yine vardı. Içeri girince Hinthorozu Erdal Bey'le, Onur Kumbaracıbaşı'nın eşleriyle birlikte, oturduklarını gör- dük. Biz gelince onlar çok oturmadılar, kalktılar. Erdal Bey: - Hoş geldin, görüşelim! dedi. Güldal Mumcu'ya, bana Mumcu'yu anmak için verilen camdan yapılmış kırmızı bir karanfili sundum. Melbo- urne'de "Nazım Hikmet, Uğur Mumcu Toplantısı'ndan sonra, Fadime-Nebi Yılmaz çifti getirip vermişti. "Bunu Uğur Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu'ya götüreceğim" dedim. Güldal, onu yine camdan bir vazoya koydu. Gül- dal'ı çok dayanıklı, soğukkanlı buldum. Dirençliydi. Türkiye'ye döneli beri, izlenimlerim şöyle: Uğur Mumcu'nun kimi gazetelerde gördüğüm, koru- ma istemediği, korumaları geri çevirdiği biçimindeki haberler yanlışt. Hiç öyle bir şey olmamıştı. Daha doğ- rusu, Uğur korunmamıştı; cebindeki tabancasıyla baş- başa bırakılmıştı; koruması gerekenler bile uslarınca yol göstermekle, eleştirmekle yetinmişlerdi: - Arabanıza neden garaj yaptırmadınız? Neden "alarm " taktırmadınız? Peki, ey koruması gerekenler, sizin işiniz ne? Hu- meyni'nin "ölüm fermanı" imzaladığı, Salman Rüşdü'yü yıllardır Ingiltere nasıl koruyor? Söz aramızda, Hinthorozu Erdal Bey bile, kendi koru- malarmın araba içinde ya da kulübede uyuduklarını saptamış lyi mı? Polis kadrosu içinde, "dinli"\ere bir şey demiyorum, "d/nc/"lerin sayısı ne kadardı? Yani tarikata girmişlerin, şeriatçıların sayısı? Uğur'un ardından özer Derbil öldü. Amerika'dan geti- rilip kaldırıldı istanbul'da cenazesi. Çok sigara içerdi, bronşiti vardı. Uğur'u o da çok severdi. Bronşitine baktı- rırken, yüreği durmuş, ölmüş. Uğur'un ölüm haberi da- ha sonra gelmiş ama; konsolos gelip söylemiş. Sevda Derbil'i arayıp başsağlığı diledim. özer Bey'le dostluğumuz çok eskilere varır. 12 Mart- lar'da Attila Karaosmanoğlu, Özer Derbil, Atila Sav, Refet Erim, bir aradaydılar. Bir ayakları eski plarrcı arka- daşlarındaOsman Nuri Torun'la, Necat Erder'de mıydi? O yıllar, Milliyet'te, sonraları Türk Haberler Ajansı'nda çalışıyorum. Mümtaz Soysal, Behice Boran, Sadun Aren, Turgut Kazan, ilhami Soysal, Bülent Nuri Esen içerde tutuklu 12 Mart'ın civcivli günleri. Yıldırım Bölge'- ye, sonra Mamak'a görüşe gidiyorum. Attila Karaosma- noğlu şöyle dedi: - Mümtaz Soysal'a selamlarımızı söyle, bir isteği var mı sor. Selamı Mümtaz'a ilettim. Görüşemiyoruzdayazışıyo- ruz. Mümtaz, şu karşılığı verdi: - Istifa etsinler! Nihat Erim, başbakan. Attila başbakan yardımcısı, özer Derbil, dış ticaret bakanı; olup biteni, Mümtaz'ın önerisini anlattım. "Istifa etmek çözüm mü"diye tartışıl- dı, Karaosmanoğlu'nun evinde. Sonra 11 bakanın, ba- kan arabalarıyla, "içerdekiler"\ ziyaret etmesine karar verildi. Gidecekler, gürültü de kopacak! Hiçbir şey yaz- mıyorum, olay gerçekleşince yazacağım... On bir bakan evlerinde, belli saatte makam şoförleri- nin gelip kendilerini almasını bekliyorlar. Beklenen sa- atte şoförler gelmiyor. Bakanların telefonları da kesik, birbirleriyle de haberleşemiyorlar. Bir iki saat geçtikten sonra, bakanların telefonları çalışmaya başlıyor. Ara- yan telefon arızadaki bayandır: - Efendim, telefonunuz düzeldi mi? Arızalı olduğu bil- dirilmiş de! Cezaevini ziyaret böylece suya düşüyor. Olayı MİT haber almış, Başbakan Nihat Erim'i uyarmtştır. Telefon- lar kesilmiş, arabalar gönderilmemiştir. Nihat Erim bu bakanları toplar, yapmayı düşündüklerinin doğru olma- dığını söyler... Çok geçmeden 11 bakan istifa edecektir. Bu, bugüne dek yazmadığım bir olaydı, işin içyüzünü özer Bey an- latmıştı. Adnan Kahveciyle, 12 Eylül'ün uzantısı günlerde, o başbakanlık başdanışmanıyken telefonlaşır, konuşur- duk. Pasaport alamayanlara pasaport sağlar, haksızlık- lan önlemeyeçalışırdık. Iran uyruklu, Türkiye'de öğrenim gören Iran Azerbay- canı'ndan bir genç, Ege illerinden birinde okurken, "sol- cu" olduğu gerekçesiyle, Iran sınırından sınırdışı edil- mek istenir. Gencin bir özelliği de Humeyni düzenine karşı oluşu. Çocuğu tanımıyorum, ama yapılmak istene- nin yanlışhğını görüyorum. Genç, gecenin bir yarısı Ege illerinden "D"den polis arabasıyla yola çıkarılmış, Kon- ya üzerinden Ağn'ya götürülüyor. Haber verdiler; Ağrı'- da Iran polisine teslim edilecek, yani ipe gidecek! Geceyarısı saat 02.00! Adnan Kahveci yi evinden ara- dım, olayı anlattım: - Bunu nasıl yaparlar? dedim. Humeyni karşıto kişi, Iran sınınndan sınırdışı edilir mi? - Dur, dedi, bana adını ver. Benden yanıt bekle! Çocuğu, Ağn'ya varmadan Erzurum'dan geri çevirdi. Ankara'ya, benim yanıma geldi. Şimdi, Iskandinav ülke- lerinde yaşıyor. Bir bakıma "ipten" adam almıştık. Kah- veci: - Bunu şimdi yazma! demişti. Yıllarca yazmadım. TBMM önündeki törende, Ferda Güley'le birlikte yürü- dük. Ferda Güley, Kahveci'yle hiç tanışmamıştı. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 1/ Lğur Mumcu'nun, ga- . zetemizdekı "Gözlem" köşesinde 18 Mart 1975 2 tarihınde çıkan ilk yazısı- o nın adı. 2/ Eskilere göre. dünya atmosferinin öte- 4 sindeki boşluklan doldu- ,- ran çok uçucu akışkan... Kısa kepenek. 3/Çikola- 6 ta ile yapılan içecek. 4/ 7 İşaret... Geminin baş ve kıç larafında, asıl güver- 8 teden yüksek olan kısa g güverte. 5/ Tiyatroda sahne... Hayvanlara vurulan dam- ga. 6/ Eskıden lıse derecesindeki okullara verilen ad... Avrupa Top- luluğu'nun ortak para birimi. 7/ Ayakkabıcılıkta kenar düzeltmek için kullanılan metal alet. 8/ Bir kumar aracı... Bir nota. 9/ Hü- kümdara özgü olan... Asya'da bir başkent. YLKARIDAN AŞAClYA: 1/ Franz Kafka'nın. böceğe dönü- şen Gregor Samsa'nın trajedisini işleyen ünlü romanı. 2/ Notada durak ışareti... "Kötü, sevım- siz" anlamında argo sözcük. 3/ Duvar içinde bırakılan oyuk bölüm... Kilise çanı. 4/ Işlenmiş timsah derisi. 5/ Akım şiddeti birimi kiloamperin sımgesi... Dişi sığır. 6/ Türlü renklerde kare- li olan kumaş... Yunan abecesınde bir harf. 7/ Büyük kötülük. 8/ Hava basıncı birimi ..Yapmacıklı, sahte. 9/ Borudan kol al- makta kullanılan bağlantı pa^cası... İskambıldekoz... Hile.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle