Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5ŞUBAT1993CUMA
14 DIZI
Radikal İslamcılar Cezayir'den Lübnan'a kadar birçok ülkeye şeriatı getirmeye çalışıyor
Her yerde Islaııı ba
*3eı
amfblav
-2-
Feriat düzenını hâkim kılmayı
ardTçlayan İslamı terör örgütleri
1980'den sonra güç kazandı. Israil'ı
Fıliştin'den çıkarmayı ve Lübnanda
bir İslam cumhunyeti kurmayı amaç-
layan İslamı Cihat, Emel, HAMAS
gıbi örgütler Çokuluslu Güç ve İsrail
askerlenne saldınlar düzenlerken. Ce-
zayır'de Ulusal Selamet Cephesi geçen
yıl seçimlerle ıktıdara gelecek kadar
İcuvvetlendi, ama ordu seçımlen iptal
ederek yönetime el koydu.
İslami örgütler incelendiğinde, ıkı
temel hareketten kaynaklandıklan
gözlenıyor. Birinasi İran rejimı, ıkın-
cisı Mısır'da 1928'de, hükümetın polı-
tikalanna karşı çıkan Hasan el Banna
lıderlığındekı dın adamlannın kurdu-
ğu Müslüman Kardeşler. Müslüman
Kardeşler hareketı zaman ıçinde bü-
tün Arap dünyasına yayıldı. Şıddet
yanlısı olmamasına karşın, bu hareke-
tın içinden mücadelelerini terörle sür-
düren örgütler çıktı.
Lübnan
Lübnan'da faaliyet gösteren Radi-
kal İslamcı örgütlerden bın HA-
MAS'ur. HAMAS (Hareket el-
Mukawemeel-İslami>a), İnlifada'nın
başlamasından bırkaç ay sonra Ağus-
tos 1988'de Lübnan'da kuruldu. HA-
MAS. Müslüman Kardeşler'in ıçin-
den çıkan el-Mucama'nın (İslami
Hayirsever Derneği) silahlı kanadıdır.
1978'de. Şeyh Ahmet Yasınin bır
hayır kuruluşu olarak kurduğu el-
Mucama, eğitım kurumlannda ve ca-
milerde güç kazandı. Intifada olaylan-
nın patlak vermesi ve İslami Cıhad'ın
Lübnan'daki elkinlıği. el-Mucama'yi
HAMAS"ı rakip örgüt olarak kurma-
>a ittı.
~ HAMAS. İslam bay-
rağı altında. saldınlannı
yalnızca İsrail'e değil. Fi-
] listinli milliyetçi akımla-
ra karşı da yürüttü. Çün-
kü, bu akımlann lideri
olma\ ı amaçhyordu.
HAMAS'ın birinci amacı, Ürdün
Irmağı'ndan Akdeniz'e kadar Filis-
tin'ı özgür kılmak. HAMAS, Lüb-
nan'da ve İsrail'de çok sayıda saldın
düzenleyerek birçok İsrail askerini ve
vatandaşını öldürdü. HAMAS'ın da-
ğıttığı bıldinlerden binnde şöyle deni-
yor: "Her Yahudi yerleşmeye gebr, bu
nedenle onu öldürmek ve mülküne el
koymak bwzonınluluktur". • ->>
HAMAS, İran, Suudı Arabistan ve
Körfez ülkeleri gjbi Arap ve İslam ül-
kelennden mali yardım alır. Bununla
birlikte, bu hafta başında İsrail ABD'-
yi HAMAS'a yardım etmekle suçladı.
Cezayir
Cezayır'in Fransa'dan bağımsızlığı-
nı elde etmeşinden sonra ülkeye şeriat
düzenini getirmek isteyen çeşitli örgüt-
ler kuruldu. Bunlardan ilki 1964'te
Cezayirli Müslüman Kardeşler'in bir
uzanüsı olarak kurulan el-Kiyam'cb.
El-Ki.yam, 1980'lerde iyice güç kaza-
nan Radikal İslama örgütlerin öncü-
sü oldu.
• İslami örgütler temelinde iki hareket var. Birincisi
İran rejimi, ikincisi Mısır'da 1928'de, hükümetin
politikalanna karşı çıkan Hasan el Banna liderliğindeki
din adamlannın kurduğu Müslüman Kardeşler.
HAMAS'ın birinci amacı, Ürdün IrmağYndan
Akdeniz'e kadar Filistin'i özgür kılmak. HAMAS,
Lübnan'da ye İsrail'deçok sayıda saldın düzenleyerek
birçok İsrail askerini ve vatandaşını öldürdü.
İSLAM ÜLKELERİNDE TERÖR ÖRGÜTLERİ
MURATARIN FENNİÖZALP
El-Kıyam'ın liderlerinden Muham-
med Kider, Ulusal Kurtuluş Cephesı'-
ni (UK.C) kurdu. Cephe, Cezayir dev-
let başkanlan Ben Bella ve daha sonra
Bumediyen'e karşı sürdürülen muha-
lefeün çekirdeğini oluşturdu. Ancak.
hareket Bumediyen ta-
ratından bastınldı ve Ki-
der 1967de öldürüldü.
1970'lenn sonuna
I doğru. Ahl el-Dava
1
(Halkın Davası), el-
Kiyam ile güçlü bağlan olan bir İslam
hareketi olarak ortaya çıktı. Ahl el-
Dava, devlet politikalanna karşı Ce-
zayirlilerin tepkılenni yansıtıyordu.
Bumediyen'in 1978 yılında ölmesi ve
İran'da İslam cumhuriyetinin kurul-
masından sonra hareket örgütlenme
çalışmalannı hızlandırdı.
1980'lenn başında, yaklaşık yirmi
yıldır hükümetin kontrolündeki ca-
mıleri. Ahlel el-Dav a ele geçırmeye başr
ladı. Güvenlik güçlerinin müdahale et-
mesi kanlı çatışmalara yol açtı. O za-
mana kadarel-Davaya karşı tolerans
gösteren Şadli Bencedit hükümeti sert-
leşti Hareketin liderleri tutuklandı.
şüpheli üyelerin evlerine baskınlar
yapıldı. Tutuklananlardan üçü, daha
sonra Ulusal Selamet Cephesi'nin
(USC) kuruculan arasında yer aldı.
Ekım 1988'de ekonomik koşullann
kötülüğünden yakınan halk birçok
kentte ayaklandı. İslam örgütleri bü-
tün ülkeye yayılan ayaklanmayı kendi
amaçlan için kullanmaya çahştı. Gös-
terilerde ön saflarda yer aldı. Hükü-
met. ayaklanmanın sona ermesi için
Radikal İslamctlarla anlaşmak zorun-
da kaldı.
Şubat 1989"da "politik karakterli
kurumlar"ın kurulmasına izin veren
yeni bir anayasa kabul edildi. Mart
1989'da Cezayır'in ilk İslami politik
partisi Ulusal Selamet Cephesi (USC)
m
kuruldu. Parti eylül
ayında resmiyet ka-
zandı. Haziran 1990*da
yapılan yerel secimler-
de. Ulusal Selamet
Cephesi ile Ulusal Kur-
tuluş Cephesi yanştı. Bu iki tslami
Cephe oylann yüzde 54'ünü aldı. 25
Mayıs 1991'de yapılacak genel seçim-
ler öncesinde USC. halkı genel greve
ve gösterilere çağırdı. Bunun üzerine
seçunler ertelendi ve USC üzerinde
baskı kuruldu. USC'nin başkanı ve
başkan yardıması tutuklandıktan
sonra 26 Aralık 199l'de genel seçim-
ler yapıldı. USC'nin seçimleri kazan-
ması üzerine, Bencedid istıfa etti ve
ordu. yöneümi devralarak seçimleri
iptal etti.
Libya
Libya'da Kaddafı rejımine karşı çeşit-
li gruplar faaliyet gösterdi. Libyah
Müslüman Kardeşler, zaten Kaddafi'-
den önce de vardı ve başmdan itibaren
Kaddafi'ye karşı çıktı. Bu hareket için-
den Libya'nın başlıca İslami örgütü
İslami Kurtuluş Parüsi çıkü. Parti, or-
duda. üniversıtede öğrenciler arasında
güç kazandı.
Libya'nın Selameti için Ulusal Cep-
he, Ekim 1981de kuruldu. Laik ve
Müslüman üyeleri birçatı altında top-
layan örgüt, buna ordu ıçindekı kana-
dının eklenmesiyle çok
geniş bir cephe oluşturu-
yor. Kaddafı rejiminı de-
virmek için birkaç darbe
girişiminde bulundu.
Bunlar arasında en iyı bı-
lineni Mayıs 1984'teBab
el-Azızye'de Kaddafi'nın karargahına
düzenlenen saldındır.
Eylül 1986'da, İslami Cihat örgütü
üyesı olmakla suçlanan 26 kişi tutuk-
landı. Bunlardan dokuzu iki cinayet ve
çeşitli sabotajlarda yer almak suçla-
nndan Şubat 1987'de idam edildi.
Tunus _
Tunus'ta İslami hareketin teme-
linde 1970'te kurulan Kuran'ın Ko-
runması Vakfı yer alıyor. Hükümet,
Tunus Üniversitesi'nde büyüyen solcu
harekete karşı vakfın palaizlanmasına
göz yumdu. 1970'lerin sonlanna doğ-
ru, vakıf İslami Eğjlim Hareketi (İEH)
adb bir koalisyonun oluşmasına ön
ayak oldu. Amaç ülkeye şeriatı getir-
mekti. Bunun üzerine hükümet sert
önlemler almaya başlandı. İEH, resmi
kimlik kazanmak için terörist eylemle-
re başladı. Ağustos 1987'de dört turis-
tik otel bombalandı. Hükümet birçok
İEH militanı yakaladı ve bunlardan
yedisini ölüme mahlnım etti, ıkısini
Ekim 1987'de asü.
Aralık 1987'de Tunus'un yeni lideri
Ben Ali, lıderler dahil bütün İEH üye-
lerini af etti. Hareketin liderlerinden
Raşid Ganuşi, Nahda Partisi'ni kur-
du, ama Nisan 1989'da yapılan seçim-
lere Nahda sokulmadı.
Mayıs 199l'de, Devlet Başkanı Ben-
Ali, Nahda'yı darbe hazırlamakla suç-
ladı. Nahda'nın stratejisi, orduya, gü-
venlik güçlerine sızmak, terörist ey-
lemler. gösteriler, genel grevle hükü-
meti zor duruma düşürmek olarak açı-
klandı. Buna göre. Nahda'nın hem
politik, hem de silahlı kanadı vardı.
Ulusal Selamet Cephesi, ülkeye şeriatı getinnek için halkı arkasına aldı.
2000'F DOGRU
DERGİSİ NIN IDDIASt
Hizbullah'm Güneydoğu'daki ey-
lemlcrini devlet destekli gerçek leştirdi-
ği iddia ediliyor. 2000'e Doğru Dergi-
si'nin 16 Şubat 1992 tarihli sayısında,
"Hizbullah Çevik Kuvvet Merkezı'-
nde Eğitılıyor" başlıklı haberde, Hız-
bullah'tan aynldığı iddia edilen bir
genç şu itıraflarda bulunuyor: "Hız-
bullahçılar haftanın be-
j lirlı günlerinde gece
saat 22.00'den sonra
Diyarbakır'daki Çevik
I Kuvvet Merkezd'ne gi-
! dip ders görüyor. Tabii
her Hizbullahçı derse
ahnmıyor. Eğitime daha çok lider ko-
numdakiler kaübyor..." Derslere katı-
lanlann çoğu özel tim gibi bıyık bı-
rakıyormuş. Diyarbakır Çevik Kuv-
vet Müdürü'nün bu eğitimlerden ha-
berdar olduğu, hatta bir keresinde
toplantıya katıldığı ama konuşmadığı
da itirafçının iddialan arasında.
Haberdeki bir diğer açıklama da Di-
HizbuUalıçdan polıs eğitiyoryarbakır Emniyeti'nde görevli bir bek-
çiden: "Diyarbakır Emniyet Müdür-
lüğü'nün kapısından onlarca sakallı
ve kendilerine has şalvarlanyla bazı
kişiler saat 23.00-01 00 arasında iki-
şerli gruplar
halinde girip
çıkıyor. Geç
saatlerde ve
aralannda 5
metre mesafe
bırakarak bu
kişiler Emni-
yet Müdür-
lüğü'nde top-
lanıyorlar". j
2000'e ı
Doğru Dergisi'nde imzasız olarak
yayımlanan bu haberin iki gün son-
rasında derginin Diyarbakır muhabiri
Halit Güngen kimbği belirsiz kişi ya
da kişiler tarafından dergi bürosunda
tabancayla öldürüldü. Kimh'ğini açı-
klamayan bir gazeteci olayın ardından
şu açıklamayı yaptı: "Olay günü
saldından yaklaşık üç saat sonra gaze-
temize telefon eden ve çok düzgün
Türkçe konuşan biri 'Hızbullah adına
anyorum. Biz öldürdük. Bunun arka-
Hizbullah'tan aynldığı iddia edilen bir genç şu itiraflarda
bulunuyor: "Hizbullahçılar haftanın befîrli günlerinde gece
saat 22.00'den sonra Diyarbakır'daki Çevik Kuvvet
Merkezi'ne gidip ders görüyor. Tabii her Hizbullahçı derse
ahnmıyor. Eğitime daha çok lider konumdakiler katılıyor..."
kanştığı son öldürme olayı ise 13
Ocak 1993'tegerçekleşti. Çevik Kuv-
vet Merkezi'nin yanındakı Hürriyet
İlköğretim İlkokulu'nda görev yapan
Eğit-Sen üyesi iki öğretmen, Zübeyir
Akkoç ve
Ramazan
Aydın Bilge.
okul bahçe-
sinde kuru-
lan pusu so-
nucunda öl-
düriildüler.
Diyarbakır
Emniyet
Müdürü
sı gelecektır.' deyip telefonu kapattı."
A>TU derginin Diyarbakır Bürosu,
13 Şubat 1992 günü de "Hizbullah" ve
"Ataköy Lisesi'nde şeriatçı propagan-
da" haberleri gerekçe gösterilerek tele-
fonla tehdit edildi.
Diyarbakır'da Hizbullah'm adının
Ramazan
Er, olaydan sonra gazetecilere yaptığı
açıklamada. "Hizbullah'ın işi olabi-
lir" diyordu.
27 Şubat 1992 günü Silvan'da öl-
dürülen Şeyhmus Akına ise aynı gün
2000'e Doğru Dergisi'ne Hızbullah ile
ilgili önemli açıklamalar yapacaktı.
UĞUR MUMCU'DAN 1992-MUHyet
Kürtîsiamcıhğı
Diyarbakır'da 2000'e Doğru
Dergisi'nin temsiicisi Halit Güngen'in
dergi bürosunda kimliği bilinmeyen
kişikrce öldûrülmesi, ardından da
kitapçı M. Sabri Kızılkan'uı Tatvan'da
kurşunianmış cesedinin bulunması,
Cizre'de Sait Türk ve Mesut Donık
adlı yurttaşlann öldürülmeleri,
Güneydoğu'da teröriin daha da
artacağmı gösteriyor.
2000'e Doğnı'nun son sayısında
Hizbullah örgütünün Diyarbakır'daki
Çevik Kuvvet Merkezi'nde eğirJldiğiııi
iîeri süren bir yazı vay ınlanmıştL
Cızre'deki dnayetjeıin PKK-HizbuUah
catışması olduğu ileri süriüfiyor.
Hizbullah bih'ndiği gibi 1982 yılmda
Bekaa Vadisi'nde kurulan "Şii"
kökenli ve İran > anlcsı bir terör
örgütüdür. PKK da yine bih'ndiği gibi
"Marksist-Uninist" ideolojik
görüşleri benbnsediğini ileri süren ve
aynı Bekaa Vadisi'nde karargah kuran
avnmcı bir Kürt terör örgütüdür.
Bu iki örgütün birbiriyle bağdaşması
olanakstz gibi görülüyorsa da 1990
yılınm başmda PKK ik Hizbullah
arasında yakınlaşmalar da olduğu
büiniyor...
Çeşitli terör örgütleri arasında taktik
ve stretejik işbirlikleri ile lojistik ve
eylemsel > ardımlaşmalar y apılır.
Hizbullah-PKK day anışması ve ileri
sürüldüğü gibi bir çatışma varsa bu
catışmav ı da bu bağlamda
değerlendirmek doğru olur.
Şu çok açık bir gercek: PKK, Suriye ve
Kuzey İran'da üstleniyor.
Komşularımızın bu terör örgütüne
topraklannda yer vermekri iyi
komşuluk iüşkilerini temelinden
zedeliyor.
İran hükümeti, Başbakan Demirenn
PKK teröründen İran ve Suriye'yi
sorumlu tutan son konuşmalanndaa,
berhalde, tedirgin olmuştur...
İddiaya göre, Akına, Silvan'daki Hiz-
bullahçılann hepsınin bilindığinı. bun-
lann pobsle işbirliği yaptıklannı, üzer-
lerinde sıiah yakalanan Hizbullahçıla-
nn Silvan Emniyeti tarafmdan serbest
bırakıldıklanna tanık olmuştu.
Geçen yıl Şubat ayında PKK'ye tes-
bm olan bir Hizbullahçı ise, örgüt li-
derlennin genellikle İstanbullu olduk-
lannı iddia ediyordu. Itirafçıya göre,
Hizbullah'm Nusaybin sorumJusu
"Karateci" kod adıyla bibnen ve genel-
likle İstanbullu olarak anılan sakalb, 35
yaşlannda biriydi. Görevı hedef tespit
etme ve planlamaymış. Hizbullah'm
bölgedekı cınayetleri üstlenmemesi ne-
deniyle Hizbullahçı gençlerin tstanbul-
lu'ya "Niye eylemleri Hizbullah üstlen-
miyor? Biz Hizbullah değil miyiz?" diye
sorduklan anlatıbyor.
Bir başka Hizbullahçı da bağlı olduk-
lan liderîere, devletin yok edileceklerin
adını verdiğinı ve kendilerine para veril-
diğini iddia ediyor. Cinayetlerden sonra
bu üderlerin evlerinde saklanıyorlarmış.
DevJet. polis ve özel tim kendilerini ko-
ruyorrnuş. ttirafçı. Hizbullah'tan ayn-
lmak isteyenlerin öldürüldüğünü ve ka-
muo>-una PKK'lı diye açıklandığını be-
brtiyor.
Peki bütün bu olanlan PKK nasıl de-
ğerlendiriyor? 2000'e Doğru Dergisi'nin
I Mart 1992 tarihb sa>ısında Gerilla
Komutanı Hamza ile yapılan görüşme-
de, Hamza Türk devletinin Türlderle
Kürtler arasındaki birliği bozmak için
dini kullanarak böl-yönet poliükası izle-
dığını söylüyor. "Bolgemızde Şıi Hiz-
bullah diye bir güç yoktur. Buradaki
Hizbullahçı geçmenler Özel Harp Dai-
resi kaynaklıdır. Partimiz buradaki
Hizbullah-Kontra'ya karşı tedbirlerini
alacak. Gerçek Hizbullah emperyaliz-
me karşıdır. Ama buradaki Hizbullah
tamamen özel harbin bir parçasıdır..."
Kardeşinin Hizbullah'a katılmak için
evden kaçtığını belirten bir Batmanb
gözlemlerini şöyle anlatıyor: "Gençliğin
hevesleneceği kurslar açıyorlar. Karate,
bilgısayar kursu gıbi. Kendi aralannda
ayinler yapıvorlar. Vıdeo kasetleri gös-
teriyorlar. Batman'da gösterilen bir ta-
nesinde Hizbullah'm Beyrut'ta Ameri-
kablara karşı gınştiği bir eylem gösteril-
mış. Eylemin nasıl kararlaştınldığı, gö-
nüllünün çıkışı, bır minibüsle Ameri-
kalılann işyenne girişi, zafer işaretı
yapışı ve arabanın havaya uçması
gösteriliyor."
AIVKARA/ANKA
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Özer Derbil...
Ne güçlü kalbimiz var! Nelere dayanıyor! Sonsuz acı-
lar, yitık dostlar, sevgililer; yalnızlığimız artıyor giderek,
ama her şeye dayanıyor. direniyoruz. insan olmak bu
belkı de.. Acılara karşı direnecek, umudunu soldurma-
yacaksın!
Özer Derbil'i de yitirdik. Geçen pazar Atilla Sav'ın te-
lefonundan sonra kolum kanadım kırıldı birden. İyi bir
dostu yitirmenin acısını, yaşayanlar bilir ancak. özer
Derbil de iyi bir dost, ama dostluğun ötesinde, değerleri
de olan özel bir insan... Genç kuşaklar yeteri kadar tanı-
mıyor, ama benim kuşağım, belli dönemi yaşayan bir
çevre, güzel çağrışımlarla düşünür onu. Havada petrol
kokusuyla. petrol davasına baş koyan bir üçgenin onur-
lu savaşı canlanır gözlerde. O üçgen ihsan Topaloğlu,
Özer Derbil ile başlıyor, Muammer Aksoy ile oluşuyor
sonra. Neler yaşadılar, nasıl savaştılar. kimlere karşı
neler başardılar. özer Derbil yaptıklannı konuşmaktan
hoşlanmaz, ama 1959'da imzalanan anlaşmanın ulusal
çıkarlarımıza ters maddelerıni değiştirmek için göstedi-
ği çaba, yaşadığı serüven, gerilim romanlarını, filmlerini
geride bırakır! Türkiye petrollerinin genç hukuk danış-
manı, Caltex Anlaşması'nı iyi biliyor. Türkiye'de kurulan
rafinerilerin işleyeceği kadar ham petrol alınmasıru sa-
vunuyor durmadan. Karşısında bır çıkar cephesi var.
Petrol Dairesı, komiserler, bakanlar, ama haklı bır dava-
da birleşen üçgen, cepheyı bozuyor! Dar bir çevre dışın-
da çok az kişi bilir bu olayı. Yazması için özer Derbil'i
çok zorladırfı, ama yazmayı da konuşmayı da sevmiyor;
İhsan Topaloğlu yazmalı bence. Genç kuşakları, kamu
görevinde çalışanları yüreklendirecek öyküler, eylem-
ler bunlar. Masal türü olaylar... Biz mutluyuz, görevle-
rinde onurlu savaşlar verenleri yakından tanıdık geçmiş
dönemlerde. Gazeteci olarak, dost olarak..
Özer Derbil'i düşünürken Mehmet Erdem'ler, Tahsin
Yalabık'lar, Kenan Onat'lar da canlanıyor gözümde. O
dönemin dosyaları incelense. politikacılar ve de kamu
görevlileri gerçek çizgılerıyle çıkar karşımıza. Kimi çiz-
giler dümdüz, şaşmaz bir doğrultuda, kimi çizgiler hayli
çarpık.
özer Derbil çalışkan, üretken kişiliğiyle ustlendiği her
görevi parlattı. Seçenekler yaratır, çözümü bulur. Ordu
Yardımlaşma'da da olumlu çalışmaları var. Sessiz sa-
vaşlarla gerçekleşen başarıları, dönemi yaşayan asker-
lerdeunutamazsanırım. Derken 12 Mart dönemi canla-
nıyor gözümde. Profesör Nihat Erim'in başbakanlığı.
Telefon çaldı bir gece. Karşımda özer Derbil, Çankaya'-
dan arıyor, Nihat Erim'in yanından. Yoksa bakan mı olu-
yorsun diye sorduk. Evet, dedi, geldi kahve içtik konuş-
tuk. Biz merak içinde soruyor, aldığımızyanıtlarla şaşırı-
yoruz. New York'tan Büyükelçi Osman Olcay, VVashing-
ton'dan Atilla Karaosmanoğlu geliyor Erim hükümetine,
Karaosmanoğlunun Milli Eğitim Bakanı olacağı söyle-
nirken Başbakan Yardımcılığı'na dönüşüyor görevi. O
da şaşırıyor! 12 Mart'ın şaşkınlığı giderek tırmanıyor
sonra, Nihat Erim balyozlardan söz ediyor. Bilim adam-
ları tutuklanıyor. Beyin kabinesi'nde de tepkiler başlı-
yor. Hocalarının tutuklandığını öğrenen kimi bakanlar
onları görmeye gıderken arabalarını yerinde bulamıyor-
la"r bir gün. O gecelerde bir bok öyküsü anlatıldı bizim
evde. 12 Mart'ın seçkin beyinlerini bulandıran olayları
simgeliyor! Adamın biri bahse giriyor, bir sabah bok yi-
yecek. Bir kaşık, iki kaşık, birden bırakıyor. Seyirciler
soruyorlar Bırakacaktın, neye yemeye kalktın? Yanıt
çok kısa: Kıl çrtrtı!
On bir bakan hükümetten ayrıldı, ikinci Erim hükümeti
kuruldu sonra. özer Derbil de, cumhuriyetimizin ilk Dış
Ekonomik ilişkiler Bakanı olarak geçti tarihe. O bakan-
lıkta çağdaş yöntemlerle bir reform yaptı gerçekten.
Bakanltğa teleksler. fakslar, bilgisayarlar kuruldu. Dün-
ya piyasası yakından izlendi. Saatinde, anında. Londra-
dan, New York'tan, Hong Kong'dan gelen haberlerle
ithal ve ihraç mallarının dünya fiyatlan öğrenildi, para
kaçağını önlemeyi amaçlayan bir yöntem oluştu. Şimdi
uyguianıyor mu acaba?
Bakanlığından sonra kontenjan senatörlüğüne seçildi
özer Derbil. Nadir Nadi ile dosttuğu orada başladı, gide-
rek geiişti. Evini Istanbul'a taşıması hâlâ düşündürür
beni. Siyasal partilerin onun kadar deneyli, bilgili, biri-
kimli bir kişiden yararlanmamasına çok şaşırırım. Sıra-
dağlardan hoşlananlar, boyverenlere yol vermiyor gali-
ba
•••
Boğaz'ı çok severdi. Önce Bebek'te oturdular. Şimdi
istinye'de. Pencerelerinden denizi kucaklayan evlerde.
Son durağı da Aşiyan; tepede bir yerden Boğaz'ı kucak-
layacak yine.
Ona rahat bir uyku diliyorum. Dostlarına da başsağlı-
ğı. Başın sağolsun sözünden hiç hoşlanmıyorum. Ama
ortak bir dost o söze yeni bır yorum getirdi Uğur
Mumcu'nun ardından. Sen sağol anlamına söylenmi-
yor. Tersine, aklını başına topla, sağlıkla düşün, o dü-
şünceyle yasa, anlamına geliyor.
"ölülerin ayrıcalığı ölmemektir" diyenler de var. öl-
dükten sonra yaşamaları kuşkusuz. Yazılarıyla, savun-
dukları ilkelerle, doğrular için verdikleri savaşla, onurlu
çabaları, eyiemleriyle... Yaşam bitiyor; anılar, çağrışım-
lar sürüyor. ölenler ölmüyor!
Ben de çok güzel anılarla düşüneceğim özer Derbil'i,
kolum kanadım kırılsa da uçmak özlemini yitirmeden
dost soluğunu yüreğimde hissedeceğim her zaman.
BULMACA
1 2 3 4SOLDAN SAĞA:
1/ Shakespeare'in tanın- 1
mış bir komedısı. 2/ Bir
peygamber.. Büyüme- 2
miş karpuz. 3/ Neptün- o
yum elementinin sımge-
si... İstavrit balığının
küçüğü. 4/ İslam dinindc
evliliğın sona ermesi.
Salgı oluşturan organ. 5/
Bir yanşın bebrb uzakb-
ğı kapsayan bölümlerin-
den her biri... Kumaşla-
nn yüzeyindeki ince tüy
6/ Bir peygamber... Ge
mi ya da tren yatağı. 7/Kaşındın-
cı bir deri hastabğı... Bir nota. 8/
Dürbün... Hazırlanan çayın renk
ve koku bakımından istenilen du-
rumu. 9/ Kötü işteki yardımcüar.
YLKARIDAN AŞAĞ1YA
1/ Abdölhak Hâmit Tarhan'ın bir
tiyatro yapıtı.. Bır gösterme sıfatı.
2/ Bir maddevı kazımaya ya da
ya>Tna> a yarayan tnçak biçiminde
araç. 3/ Eski Mısır'da güneş tann-
sı... Ek. 4/ Kadınlann giydiği kol-
suz üstlük... Bazı kâğıt oyunlannda, ortaya sürülecek parayı
ödeyebilmek için her oyuncunun kendi önüne koyduğu toplam
para. 5/ Bektaşi dervişi... Bir cins kaba kumaş. 6/ Bir meyve...
Kan. 7/ Etli, yuvarlakça ve şişkin olan sap kısmı yenen lahana
çeşidi... Adın durum eklerinden biri. 8/ Suda vüzdürülerekçeki-
len ya da bir yere asılan bir cismin sağa sola çarpmasını önleyen
donanım. 9/ Uyan... Cehennem.