Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 ARALIK1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'DiyanetIşleri özelleştirilsin'
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nce düzenlenen panelde, Diyanet Işleri Başkanlığı'nın, son derece
yüksek bütçesiyle Türkiye'nin en büyük KİT'i olduğuna dikkat çekilerek özelleştirilmesi savunuldu.
İstanbul Haber Servisi- Türkiye'de
devletin. Diyanet Işleri Başkanlığj ara-
cıhğıyla, dini yaygmlaştırmaya çahş-
masının ülkeyi son derece tehlikeli bir
çıkmaza götürdüğünü vurgulandı.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Der-
neği'nce düzenlenen "Diyanet Işleri
BaşkanuğVnm Konumu" konulu pa-
nelde konuşmacılar, Türkiye'nin,
1945 öncesine göre daha az laik bir ül-
ke olduğunu öne sürdüler. Konuş-
macılar, Diyanet Işlen BaşkanlığYnın
bir devlet kurumu olmaktan çıkan-
lması gerektiğini söylediler.
Din Şurası kararian tehlikeli
, t.tkHukuk Fakültesi DevletlerHu-
kuku Oğretim Üyesi Prof. Dr. NihaJ
Uhıocak'ın yönettiği panelde konuş-
macılar, Din Şurası'nda alınan karar-
lann son derece tehlikeli olduğunu,
yeni tasanyla, toplumun politik. ka-
musal ve ahlaki normlannın dine göre
şekillendirilmeye çalışıldığına dikkat
cektiler.
Tank Zafer Tunaya Kültür Merke-
zi'nde gerçekleştirilen panelde konu-
şan l.U. Hukuk Fakültesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Bfiient Tanör, 1920'-
lerde devlet içinde sadece teknik hiz-
met veren bir kurum konumundaki
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, Tür-
kiye'nin 1945-1950 yıllanndan itiba-
ren dışa bağımlı bir ülke haline gelme-
siyle bu konumunu yitirdiğini söyledi.
Dış güçlerin, İran'dakine benzer bir
şeriatçıhğa ve komünizm tehlikesıne
karşı Türkiye'de devlet eliyle 'ümlı ls-
lam' akımının yaygınlaştınlmasında
etkili olduğunu İcaydeden Tanör, Di-
yanet Işleri Başkanlığı'nın da bu dış et-
kiler yüzünden. tophmım her alaıunda
sözü olduğuna inanan devlet içinde dev-
let haline geldiğiıu" söyledi. Ankara'da
düzenlenen Din Şurası'nda alınan ka-
rarian 'laik Türkiye' açısından son de-
rece tehlikeli bulan ve bu kararlann
uygulanması halinde Türkiye'nin gi-
derek devlet eliyle 'dincileştirileceğini'
kaydeden Tanör. Diyanet Işleri Baş-
kanlığı'nın devlet kurumu olmaktan
çıkanlması gerektiğini belirtti.
Diyanet Işleri Başkanhğı'ron Tür-
kiye'nin en büyük Kamu Iknsadi Teşek-
kulü (KİT) olduğunu, çok partili siste-
me geçilmesinden bu yana merkez sağ
partilerinin en büyük arpalığı haline
geldiğini v urgulayan Tanör. bu neden-
le kurumun sadece teknik bir kamu
hizmeti yürüten eski konumuna dön-
mesınin çok zor olduğunu dile getirdi.
Tanör, konuyla ilgili olarak şunlan
söyledi: "Diyanet İşleri Başkanlığı, bu-
gün devletin en büyük KİT'idir. Ozel-
leştirme deniyorsa, en başta bu KİTin
özelleştirilmesi gerekir. Bunun sakı-
ncalı yanlan da olabilir, araa bunlar da
oturulup tarnşdır."
İ.Ü. Hukuk Fakültesi İdare Huku-
ku Öğretim Üyesi Dr. trşat Tarhanlı
da laik devletin ideolojik aygıt olarak
böyle bir kurumu kullanamayacağını
söyledi; Diyanet İşleri Başkanlığı'nın
teknik hizmet veren bir kurum olarak
devlet içinde bulunabileceğini. ancak
laik devletin bu tür bir kurum aracılı-
ğıyla dini propaganda yapamayacağı-
nı. ahlak işlerinin yürütülmesinın de
bu kuruma bırakılamayacağını vurgu-
ladı. Tarhanlı. bu kurumun sivil toplu-
ma iade edilmesi gerektiğini söyledi.
'Kuran yanlış yorumlanıyor'
Toplanüda konuşan emekli İlahi-
yatçı Prof. Dr. Neşet Çağatay ise Tür-
kiye'de camilerde din görevlilerinin
halkı bırbırine kırdırmaya yol açacak
konuşmalar yaptığını anlatarak "Tür-
kiye'de din adamı yok, din görevlileri
var. Kuran'ı anlayan da yok. Yanlışyo-
rumlanıyor, bUinmiyor. Camilerde
Aziz Nesin aleyhine konuşmalar
yapılıyor. Oysa, buralar, Allah'ın evi-
dir. Politikavla. şahsiyat giremez ora-
lara. Yerişmiş din adamlarımız olsa, bu
sorunların hiçbiri yaşanmaz" dedi.
Toplantıda İstanbul Müftüsü, Di-
yanet İşlen'nde halen 90 bin kişinin
görev yaptığını belirterek en büyük so-
runlannın yetişkin din adamlannın
bulunmaması olduğunu açıkladı.
Alevi araştırmacısı Nejat İldoğan
ise "Türkiye'nin yüzde 99'u Müslü-
mandır" görüşünün çok yanlış oldu-
ğunu belirterek ülke nüfusunun yüzde
33'ünü Alevilerin oluşturduğunu, Ale-
viliğin ise Müslümanlıkla bir ilgisinin
olmadığını söyledi.
Mavi meleklerin kongresi
THY hostesleri, yeni
yöneticilerîni seçti
• TASSA (Türk Hava Yollan Hostes ve Kabin
Memurlan Derneği) kongresinde iki liste çıktı.
Kulisler günler öncesinden başlamıştı. Herkes
mutlaka iyi niyetliydi. Ama, bir tarafın da
kazanması gerekiyordu.
İstanbul Haber Servisi - "Ev-
lere şenlik" bir kongre izledik
Ataköy'de. Ne küfür vardı ne
de yumruklar konuştu; terbi-
yeli sözlü sataşmalar ise "kadı
kızT kusuru kadardı. Kongre
acemiliği ise "komiser" güldü-
ren cinstendi. Bu şenlikli kong-
reyi yapanlar kımler mi?
TASSA (Türk Hava Yollan
Hostes ve Kabin Memurlan
Derneği) üyeleri, biünen adıyla
hostesler...
Kulisler günler öncesinden
başlamıştı. Dernek üyeleri iki-
'ye aynlmıştı; THY yöneümi
yanlılan vemuhaliflerdiye. Se-
çimler öylesine dallanıp bu-
daklanmıştı ki, muhalif yöne-
ıtim lısjesınde yer alanlar. gece
| yankn «vlerinden aranmış ve
ı işten aülmakla tehdit edilmiştı.
tlk ka_yga, divan seçimlerinde
çıktı. Üyelikten aynlanlann di-
van secimi için oy kullanma-
masını isteyen gnıp. üyelikten
çıkanlanlann salonu terk et-
mesıni istedi. Bu arada erkek
bir avukat araya girerek bu is-
teğin reddedilmesını telkin
edince, üyelikten çıkanlanlar
da oy kullandı. Divan seçimi-
ni. yönetim yanlılan kazandı.
Bütçeye itirazlar, rakiplere
çengel atmalar, sıkıntılı bağı-
nşlar birbiri ardına patlıyordu.
Kimine göre, kongre salonu
"kadınlar hamamını" geçmişti.
Seçımlere iki liste halinde gidil-
di. Muhalif liste, Oya Oybir
liderlığinde çıku. Yönetim
yanlılan ise Neşe Kocaoğlu -
nun etrafında birleşti. Oya
Oybir'in konuşması. baskılara
boyun eğilmemesi yönündey-
di. Neşe Kocaoğlu ise umut
vaat etti. Konuşmalar sırasın-
da eski defterler bir bir açıldı.
Kirli çamaşırlar ortaya dökül-
dü. Tüm bu gelişmeleri. yerü-
den aday olmayaneski başkan
Zerrin Güner ise bir köşeden
sessiz bir biçimde izledi. Her-
kes mutlaka iyi niyetliydi.
Ama bir tarafın da kazanması
gerekiyordu; 850 üyeli dernek
secimlerinde, 110 kişi oy kul-
landı. 66 oyu Neşe Kocaoğlu"-
nun listesi aldı ve seçimleri
kazandı.
Neşe Kocaoğlu'nun listesi, dernek secimini, 66 oyla kazandı.
(Fotoğraf: ZAFER AKNAR)
Mahkeme kararı:
Atatürk Kültür Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu'nun kuruluşu
Atatürk'ün vasiyetine aykın
• Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin karar
gerekçesinde, Atatürk'ün gelir tahsis ettiği kurumlann
başlangıçta özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olduğu. daha
sonra anayasada değişiklik yapıldığı ve buna bağlı olarak
2876 sayılı yasanın çıkanldığı ifade edilerek bu kurumlara
kamu tüzel kişiliği kazandınldığı belirtildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bfi-
rosu) - Atatürk Kültür Dıl ve
Tarih Yüksek Kurumu'nun
kuruluşunun, Atatürk'ün va-
siyetine aykın olduğu görüşü
mahkeme karanyla doğnılan-
dı.
Ankara Birinci Asliye Hu-
kuk Mahkemesi. Cumhuriyet
Halk Partisi ile Atatürk Kül-
tür Dil ve Tarih Yüksek Ku-
rumu arasında Atatürk'ün İş
Bankası hisse senetlerinin
paylaşımıyla ilgili açılan dava,
Şofben
zehirlenmesi
İSTANBUL (AA) - Beyler-
beyi'nde şofbenden zehirlenen
bir genç öldü. Küplüce Mahal-
lesi Bahar Sokak 9 numaralı
evde meydana gelen olayda.
banyo yapmak isteyen Mustafa
Bayır (16), şofbenden sızan gaz-
dan zehirlenerek öldü.
Pendik Çamçeşme Tando-
ğan Caddesi Aydın Sokak'ta
meydana gelen olayda ise so-
kakta oyun oynayan iki yaşın-
daki Zeynep Malkoç üzeri açık
su Luyusuna düşerck boğuldu.
kurumun alacağının ödenme-
si karanyla sonuçlanmışü.
Mahkeme, dün davanın ge-
rekçesini açıkladı.
Yargıç Cumali Demirkaya
tarafından kaleme alınan ge-
rekçede, Atatürk'ün gelir tah-
sis ettiği kurumlann başlan-
gıçta "özel hukuk tüzel kişiliği-
ne" sahip olduğu anımsatıldı.
Gerekçede, daha sonra ana-
yasada değişiklik yapıldığı ve
buna bağlı olarak 2876 sayılı
yasanın çıkanldığı ifade edile-
rek. bu kurumlara "kamu tü-
zel kişiliği'' kazandınldığı be-
lirtildi. Gerekçede şöyle denil-
di:
"Atatürk'ün vasiyetindeki
irade; serbest, özel hukuk tüzel
kişisi durumundaki kurumlara
gelir tahsisi şeklindedir.
Atatürk Kültür Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu'nun işlevini
düzenleyen 134. maddesi ile
2876 sayılı Atatürk Kültür Dil
ve Tarih Yüksek Kurumu Ka-
numı. Atatürk'ün vasiyetine
aykırıdır. Bu iradeye gereken
önemi vermek ve değerlendir-
mek ise yasa koyucunun göre-
vidir".
Türk sinemasının unutulmaz ismi 'Hulusi Baba'yı Bağlarbaşı tlahivat Caımsi'nde kılman namazdan sonra toprağa verdik.
Kentmen'i çok sayıda dostu, sanatçı arkadaşlan son yolculuğunda yalnız bırakmadı. (Fotoğraf: HATİCETUNCER)
Siııema,6
fabrikatörü9
nü uğurladı
Oynadığı 400'e yakın fılmde, canlandırdığı babacan karakterlerle herkesin sevgisini
kazanan oyuncu, Türk sinema tarihinde unutulmaz bir isim olarak anılacak.
Kültür Servisi - Bahardan ödünç alınmış
güneşli birgünde. Türk sinemasının
"Hulusi Baba"sını uğurladık. Kalp ve
böbrek yetmezliği teşhisiyle. kaldınldığı
Marmara Üniversitesi Hastanesinde
önceki gün kaybettiğimiz sanatçının
cenazesi, Bağlarbaşı Ilahiyat Camisi'nde
kılınan namazdan sonra Karacaahmet
Mezarlığı'nda toprağa verildi. Kentmen'e,
DenizAstsubayOkulu'nubitirdiğivebir
süre orduda görev yaptığı için askeri bir
tören düzenlendi. Cenazeye
Kentmen'in çok sayıda dostu. sanatçılar ve
halk katıldı. Gökseİ Arsoy, Ediz Hun, Halil
Ergün, Meral Konrad, Orhan Çağman, Nur
Sürer. Fikret Hakan, Hülya Koçyiğit.
Kemal Sunal, Türkan Şoray. Ekrem Bora,
İzzet Günay, Engin Ayça ve Filiz Akın gibı
pek çok sanatçı arkadaşı sanatçıyı son
volculuğunda yalnız bırakmadı. Törende
Tansu Çiller, Hayri Kozakçıoğiu, Rauf
Denktaş. Fatma Girik, Emekli
Astsubay lar Genel Başkanlığı. Kuzey
DenizSaha Komutanlığı. Sesam Meslek
Birlıği ve Demokratik Sol Parti'nin
çelenkleridedikkatçekti. Kişiiiğive
oyunculuğu ile örnek bir ınsan olan
Kentmen için Ediz Hun:"Onungibi
gönülkrde taht kurmuşçok az insan vardır.
Son derece düzgün karakterli.
arkadaşlığına yakınlığıvla bilinen bir
kişiydi. Türk sineması için bir ekoldü. Çok
mütevazı bir insandı." derken.
yönetmen Lütfii Akada ise "Oraın gibi bir
insan Türk sinemasında artık >etişemez, o
çok hoşgörülü ve babacan bir insandı."
sözlerıyle duvgulannı dile getiriyordu.
Oynadığı 40Ö'e yakın fılmde. canlandırdığı
babacan karakterlerle yediden yetmışe
herkesin sevgisini kazanan oyuncu. Türk
sinema tarihinde unutulmaz bir ısirh
olarak anılacak.
<
Türkiye ortaçağ karanbğuıa sürükleniyor'
Mustafa Kemal Derneği Başkanı Kamran Baran, Türkiye'nin
her köşesinin şeriatçı eğitim kurumlanyla doldurulduğunu söyledi
Haber Merkezi-Mustafa Kemal Derneği
Genel Başkanı Av. Kamran Baran, Ata-
türk'ün çağdaş ve laik cumhuriyetinde,
çağdaşlık ve laiklik karşıtı hareketlerin yo-
ğunlaşmaya başladığını belirterek "Türki-
yemiz inanç özgüriüğü kandırmacasıyla or-
taçağ karanlığına süriiklenmek isteniyor.
Yurdumuzun her köşesi, şeriatçı eğitim ku-
rumlanyla doldurulmak üzeredir" dedi. Ba-
ran, Türk ulusunu, çağdaş, demokratik ve
laik cumhuriyeti korumak ve kollamak
için uyanmaya ve mücadeleye çağırdı.
Av. Kamran Baran yaptığı yazılı acıkla-
mada, İzmir'in Menemen ilçesinde 63 yıl
önce dün yedeksubay öğretmen Kubilay'ın
"bir avuç şeriatçı yobazın" cahil halkı. kış-
kırtması sonucu şehit edildiğinı hatırlattı
ve 63 yıl sonra günümüzde de Türkiye
Cumhuriyeü'nin kurucusu yüce Atatürk'-
ün çağdaş ve laik cumhuriyetinde, çağdaş-
lık ve laiklik karşıtı hareketlerin yoğunlaş-
maya başladığını bildirdi. Eğitim kurumla-
nnda Atatürk ilkelerini. Atatürkçüiüğü sa-
vunan öğretmenlere baskılann arttığını,
gencilerin ülke yönetimınde etkinliklerini
arttırdıklannı vurgulayan Baran, bu gidiş-
le yakın gelecekte laik olanlara aleni baskı
yapılmaya başlanacağı bir dönemin yaşa-
nacağını bildirdi.
Baran açıklamasında, özetle şu görüşlere
yer verdi:
"Mustafa Kemal Derneği olarak yıllardır
yaptığunız uyanlarımızı vineliyor ve ülke-
miz yöneticilerine sesleniyoruz: Kutsal dini-
mizle oynamayı bırakınız. Dinimizi politika-
ya alet crme> iniz >e bunu kişisel çıkarlarınız
için kullanmayınız. Büyük Atatürk'ün gös-
terdiği hedeflerden uzaklaşmav ınız. \'ıllar-
dan beri köriiklenen ateş. >angına dönüs-
mek üzeredir. Ve bu yangındaıı sizler de kur-
tulamayacaksınız. Yüce milletimizi, üniter
de\lerimizi, çağdaş. demokratik \e laik
cumhuriyetinıizi, milli birlik ve beraberliği-
mizi korumak ve kollamak için artık uyan-
maya ve mücadeleye çağınyoruz.'"
M. SELAHATTÎN TARAN
1918 - 1986
Vefatmın yedinci yılında rahmetle anıyoruz.
AtLESÎ - ÖĞRENCÎLERİ - ARKADAŞLARI
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Atatupkçü Düşünce Kutöbü
Diğer üniversite ve yüksek okullarımız ne durumdadır
bilmiyorum. Bizim üniversitemizdeyıllardan beri oğren-
cilerimizarasından "^fator^ÇL;"birsesçıkmıyor, birör-
gütlenme çabası görülmüyordu. Toplumsal konulara
ilgi duyan gençler elbette vardı. Elbette ülke sorunlanna
da ilgi duyuyorlardı. Fakat iş Atatürk'e ve Atatürkçülüğe
gelince "ne birses ne bir nefes... "Tab\\ bu durumun an-
laşılabilir nedenleri vardı. Her şeyden önce bu gençler
Atatürk'ü Kenan Evren'le tanımışlardı. Atatürk'ün adını
dilinden düşürmeyen bu emekli general, Atatürk'ün
yaptığı şeyleri altüst etmekten de geri kalmamıştı. Bu
dönemde söylenen ve yapılanları değerlendiren genç-
ler, "Eğer Atatürkçülük buysa ben Atatürkçü değilim"
demişlerdi Aynı şeyi rahmetli Nadlr Nadi söyledikten
sonra, bundan daha doğal bir şey olamazdı.
Birbaşkaneden "postmodemist"'ve "siviltoplumcu"
geçinen bazı solcu eskilerinin, yogun bir anti-Atatürkçü
propogandaya girişmiş olmalarıydı. Görünüşte uygar
ve demokrattılar. Kültürlü ve iyiniyetli görünüyorlardı.
Eksiksiz bir demokrasi ve çağdaş bir düzen istiyorlardı.
Ve elbette gençleri uzun süre etkileri altında tuttular. Ve
sonunda öyle bir düzene girmiştik ki; hocanın gittiği köy-
deki gibi, "Taşları bağlamış, köpekleri salmışlardı."
Aslında öğrencilerimin içinde Atatürkçü bir birikim ol-
duğunu hissediyorum. Bu birikimin nasıl ortaya çıkaca-
ğını, nasıl patlayacağını bilemiyor, tahmin edemiyor-
dum. Sonunda bu birikimi çok acı bir olay ortaya çıkardı.
"Ben Atatürkçüyüm. Ben cumhuriyetçiyim. Ben lai-
kim. Ben anti-emperyalistim. Ben tam bağımsız Tür-
kiye'den yanayım. Ben özgürlükçüyüm. Ben insan hak-
lannın savunucusuyum. Ben, terörün karşısındayım.
Ben yobazların, hırstzlann, vurguncuların, çıkarcılann
düşmanıyım... Öyleyse vurun, parçalayın! Her parçam-
dan benim gibiler, beni aşacaklar çıkacaktır!"diyen yiğit
bir kalem sahibinin. Uğur Mumcu'nun öldürülmesiyle
Atatürkçü gençler bayrakları açtılar.
Sevgili Mumcu, "Her parçamdan benim gibiler çıka-
caktır" derken çok haklıydı. Dedikleri aynen çıktı. Kimi-
leri, gözlerinde yaşlar acı ve heyecanla kimileri korkuy-
la ürperdi. Böyle bir patlamayı kimse beklemiyordu.
Ve barajın önündeki engel aşılmıştı artık. Sular çağıl
çağıl geliyordu.
istanbul Üniversitesi öğrencilerinin kurduğu "ÖKM
Atatürkçü Düşünce Kulubü'nü, bu bakış açısı altında
değerlendiriyorum.
"Biz, istanbul Üniversitesi öğrencıleri olarak Atatürk'-
ün;
a) Düşünce yapısını, nesnel olarak belirlemek ve ken-
disinin gösterdiği doğrultuda günümüz koşullarına
uyarlamak,
b) Toplumumuzu, ortaçağ karanlığından çağdaş uy-
garlık düzeyine ulaştıracak tek yol olarak uyguladığı ve
gösterdiği akılcılık, bilimsellik ve gerçekçiliği yeniden
hayata geçirmek,
c) İlkelerini, devrimlerini ve ulusumuza kazandırdıkla-
rını unutturmamak, yaşatmak ve bekçisi olmak.doğrul-
tusunda Öğrenci Kültur Merkezi, Atatürkçü Düşünce
Kulübü çatısı altında birleştik" diyen bu gençler, arka-
daşlarına da bir çağrıda bulunuyorlar
"...Atatürk'ün başta cumhuriyet olmak üzere tüm
eserlerini emanet ettiği gençler olarak sorumluluğumu-
zun bilincine varmalıyız. Üniversite öğrencisi oluşumuz,
bu sorumiuluğumuzu daha da arttırmaktadır. Ulusuna
ve toplumuna karşı duyarlı olan ve çağdaş uygarlık sevi-
yesine varmak için Atatürkçüiüğü çözüm olarak gören
tüm demokrat öğrenci arkadaşlarımızı kulüp etkinlikle-
rimize bekliyoruz."
Öğrenci Kültür Merkezi açıldıktan bunca yıl sonra olsa
bile, bir Atatürkçü Düşünce Kulübü'nün kurulabilmesi
hem umutlu bir başlangıç ve hem de güzel bir işarettir.
Sanki üzerine ölü toprağı serpilmişçesine sessiz ka-
lan geniş bir kitlenin, artık sesini duyuracağının işareti-
dir bu. Anlayanlara çok anlamlı bir işarettir.
Burçin, mayosuyla karaya vurdu
• istanbul | ^flK ,^k..
Haber Servisi-
Türkiye
pazannın
yüzde 40'ını
elinde
bulunduran
Nelson
fırmasının.
1994mayo.
bikini ve plaj
kıyafetlenni
sergilcmek
amacıyla
önceki gün
Mövenpick
Otclfnde bir
defile
düzenlendi.
Rüya
ErsavcTnıniki
kişilik dans
grubu
eşliğinde seslendirdiği •"İstemiy orum Baba!" parçasıyia
başlayan Nelson defılesinde, 22Oparça mayo, Dünyanın En
İyi Mankeni seçilen Ebru Ürün. Türkiye ve Av rupa Güzeli
Arzum Onan. Merve İldeniz, Esin Moralıoğlu, Deniz Pulaş,
Özlem Kaymaz. Güner Özkul. Eyşan Özhim. Şebnem
Dönmez, Beril Önder. Gülnur Korateş. Katia. Berrak Tümöz,
Elçin Harmankaya. Yeşim Çakar ve Seda Pılrak adlı
mankenler tarafından tanıtıldı. Nelson "94dcfılesindcençok
ılgni ise önce dansıyladavetlilerin kalpatışldrını hızlandıran.
hemen ardından ise "Denizkızı"na dönüşerek karaya vuran
BurçinOrhon lopladı. (Fotoğraf: ML HARREM AN DİN)
2 kişi esrar satarken yakalandı
• İSTANBUL (AA)-İstanburdauyuşturucumaddcbiitmak
isteyen iki kişi. 6.5 kiloesrarla suçüstü yakalandı. İstanbul
F.mniyet Müdürlüğü Narkotık Şube'den yapılan açıklamaya
göre, güvenlikkuvvetlerinin bir ihbandeğerlendirmeleri
sonucunda, Cuma Oran ile Hasan Yamandağ'ın. cllcrindc
bulunan 6.5 kilo esran satmak için müşteri aradıklannı
belirlediler. Bunun üzerine alıcı kılığına giren narkotik polisleri,
Oran ile Yamandağ'ı Zeytinburnu Meydanı'nda suçüstü
yakaladılar.
8 idam istendi
• İSTANBUL (AA) - Zeytinburnu Adliyesi önünde, 4 kişinin
ölümü ile sonuçlanan iki aile arasındaki çatışmaya katıldıklan
ileri sürülen 4'ü tutuklu. 9 kişinin yargılanmasına başlandı.
Savcılık, 8 sanık hakkında idam. 1 sanık hakkında 6aya kadar
hapis istedi. Bakırköy 1. AğırCeza Mahkemesi'nde görülen
davanın ilk duruşmasına. tutuklu sanıklardan Hasan Kaçar ile
oğullan Sürmeli Mesut ve Ayvaz Kaçar katıldı.
Savaş, Kapıkule'yi etkiledi
• EDİRNE (Cumhuriyet)-Kapıkule Sınır Kapısı'nda yılbaşı
tatili öncesı durgunluk yaşanıyor. Yugoslavya'daki savaş
yüzünden gümrük sahasında bulunan free shoplarile birlikte
yol güzergâhlanndaki benzin istasyonlan da sinek avlıyor.
Savaş öncesi bir yıl içinde yaklaşık 2 milyon Türk vatandaşının
tatil için Türkiye'ye geldiğini belırten gümrük yetkilileri. bu yıl
sadece 616 bin vatandaşın giriş yaptığını söy lediler.