25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 ARAUK1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOM 11 DenManlfa yurtflışıkayııak • Ekonomi Servisi - Demirbank, Credit Suisse First Boston Limited öncülüpnde, löuluslararası bankanın oluşturduğu konsorsiyumla 30milyon dolarlık anlaşma imzalandı. Bir yıl vadeli oiacak krediyle ilgili anlaşma 17 aralık tarihinde imzalandı. Eylül ayında IFC'den sağlanan 50 milyonluk beş >il vadeli krediyle birlikte bankanın bu yıl sağladığı toplam kredi 120 milyon dolan buldu. Hevvlett Packard'ın kârı • Ekonomi Servisi - Hewlett-Packard Türkiye, 21 aralık gûnü düzenlediği bir basın toplantısıyla 31 ekimde sona eren mali yıl rakamlannıaçıkladı. 1990 yılından bu yana Türkiye'de doğrudan faaliyet göstermekte olan şirketin 1993yılınetcırosu333 milyar TL, kan ise 20 milyar TL olarak gerçekleşü. AGFGaranti'nin kârı 38.8 milyar • Ekonomi Servisi- Serbest tarifenin yarattığı rekabet ortamında pek çok şirket teknik kar edemezken AGF Garanti Sigorta eylül a sonu iübanyla 38.8 milyar liralık teknik kar eldecttı. DoguşGnıbu yaünm atağında • ANKARA (ANKA) - Bir süre önce Selim Edes'in iki tatil köyünü alan ve turizm alanındaki faaliyetlerini yoğunlaştıran Doğuş Grubu, portfoyünü genişletmek ve yeni yatınmlar gerçekleştirmek için alağa kalktı. Gruba bağlı Doğuş Holding ile Ana Yatınm'ın serma>elerinde toplam bir trilyon 200 milyar liralık nakit arttınm gerçekleştirildi. Vakrfbank'ta atama fi"T^^ • ANKARA 1^. Vfi 4 (AA)-Vakıfiar •>>—4/ A Bankası Genel Müdürlüğune aynı bankanın genel müdür yardımcılanndan Fehmi Gültekin atandı. Vakıfbank'tan yapılan açıklamaya göre. Gültekin. bankanın yan kuruluşlanndan Vakıf Turizm Ticaret AŞ, Camel Yaünm ve Turizm AŞ yönetim kurulu üyeliklerini de yürütüyor. Tuborg'dan iki yeni bira • İZMİR(AA)-Türk Tuborg'un ürettiği iki yeni bira çeşıdi daha tüketicilerin beğenisine sunuldu. Venüs Mavi 44'ün üretiminde dünyaca ün yapmış bir bira mayası kullanıldı. Venüs Mavi 44, tüketiciye 8 bin liradan ulaşıyor. Tuborg markasının yeni ürünü olan Tuborg Classic de tüketiciye yılbaşı hediyesi olarak piyasayaçıkanldı. 70cl.'lik kutu ambalajında tüketicinin beğenisine sunulan Tuborg Classic, geleneksel Tuborg bira mayası ile üretildi. Venüs Mavi ve Tuborg Classic ile Türk Tuborg'un bira çeşidi beşe y ükseldi. Milpa haika açılıyor • Ekonomi Seryisi - Milpa Ticari ve Sınai Ürünler Pazarlama ve Ticaret AŞ sermayesinin yüzde 15"ini halkaarzetmekıçın Sermaye Phasası Kuruluna başvurdu. 36 milyar ödenmiş sermayeye sahip bulunan şirketin yüzde 5'i Milliyet Gazeteci'lik AŞ'ye ait bulunuyor. Şirketin diğerortaklan ise Aydm Doğan ve Doğan Şırketler Grubu Holding AŞ. DenizdUk sempozyumu • ANKARA (AA) - Türkiye denizcilik sektörünün gcnel bir değerlendirmesi ni yapmak amacıyla yann Ankara'da bir sempozyum ve panel yapılacak. TOBB ve Deniz Ticaret Odası'nın ortaklaşa düzenledigi "Asnn Dönemecinde Denizciliğjmiz" konulu sempozyum ve panelde 7. beş yıllık kalkınma döneminde denizcilik sektöründe öngörülen hedeflerin değerlendirmesi nin yapılması amaçlanıyor. Vergi paketinde revizyon • SHP Gelir Vergisi Tarifesi'ne "Bir dilim daha" ekletmeyi planlıyor. DYP kanadının onayı ahnabilirse ücretlilerde tarifenin en alt dilimi 20 milyon lira, oran ise yüzde 20 oiacak. NURSUN EREL ANKARA - JBMM Genel Kurulu'nda görüşülen vergi pa- ketı, DYP ve SHP milletvekille- rinın önergeleri ile "yeniden" şe- killendınhyor. SHP"nin, Gelir Vergisi tarifesinin "en alt diK- mi"nin sadece ücretli içın 20 milyon liraya çekilmesi ve bu dilimin yüzde 20'lik vergjye tabi tutulması için yoğun çaba har- cadığı bildiriliyor. SHP, mev- duat faizinin reel getirisinin ver- gitendirilmesi yolundaki hükü- met ginşimine de "karşı gjri- şim"le yanıt verecek ve kredi fa- ızlerinin sadece reel bölümünün gider yazılması uygulamasımn 1 Ocak 1994ten geçerli ol- masını isteyecek. SHP Isıanbul Milletvekili Nami Çağan, "Eğer dediğiniz kabul edilirse, bu uygulamadan 1994 yılında 20 trilyon liralık gelir elde edilir" dedi. DYP'li üyelerin girişimleri ile de yatınm indirimlerinin ve dış müteahhitlik hİ2xnetleri getirile- ri ile ilgili vergi istisnalannın"ye- niden pakete ekleneceği" öğre- nıldı. Hükümetın de "stcak yaklaştığı" bildirilen bu girişı- me gerekçc olarak, "Yatınm şevkinin kırılmaması, yeniden canlandınlması" görüşleri savu- nuluyor. SHP"nin vergi konusunda "tam yetkili kıkuğı" İstanbul Milletvekili Namı Çağan, "üc- retlinin vergisini düşürme" ve "kredi faizlerinin reel bölümü- nün faiz yazılması" ile ilgili gın- şimlerini Cumhuriyet'e şöyle anlattı: "Sadece ücretlilere özgü ol- mak üzere 20 milyon liralık geli- rin. yüzde 20 vergiye tabi tutul- ması için calışıvoruz. Eğer kabul ettirebilirsek, ücretlive önemli bir katkı olacaktır. Biz. bundan da önemli bir baş- ka konuda önerge »ereceğiz. Maliye Bakanlığrnın girişimi ile faiz gelirlerinin sadece reel bölü- münün vergilendirilmesi üzerin- de bir önerge hazırlığı var. Buna karşılık biz de, SHP olarak kre- di faizlerinin sadece reel bölümü- nün gider yazılması uygulaması- na 1 Ocak 1994'ten iiibaren ge- çilmesini isteyeceğiz, Aslında bu madde vergi paketinin sonraki bölümünde yer almtştı >e vürür- lük tarihini de 1996 yılına yöne- lik belirlediler. Biz diyonız ki, bu uvgulama, 1 Ocak 1994'te baş- Verginin yansı kaçınlıyor • Gelirler kontrolörleri, bu yılın ilk 8 ayında yaptıklan 4 trilyonluk vergi incelemelerinde 2 trilyonun üzerinde matrah farkı buldular. YAKLP BİLGE Başbakan Tansu Çiüer daha fazla vergj toplamak için Mec- lis'ten vergi yasasını geçirmeye çalışırken. gelirler kontrolörle- rinin bu yıl yaptıklan vergi in- celemeleri mükelleflerin devlete vergj vermekte cimri davran- dıklannı gösteriyor. Gelirler kontrolörleri bu yılın ilk 8 ayındaki 4 trilyon 292 mil- yarhk vergi incelemelerinde 2 tnlyon 606 milyarlık matrah farkı buldu- lar. Kontrolörler 1986-93 tarihleri arasında 23 milyann üzerinde vergi incelemesi yapmış: incelemelerde yaklaşık 10 mil- yarlık bir matrah farkı bulunmuştu. İncelenen matrahın özellikle 90"lı yıllar- da arttığı görülüyor. 1989 yılmda incele- nen matrah 1 trilyon 500 milyon civan- vergiincelemecalı$malan — J Yıl 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1982 1993 Toplam Rapof sayısı 5.219 2.585 5.136 3362 3.021 2.827 5.677 2.676 28.503 İncelenen matrah 301.146.000.000 404 943 300.000 1.380.457.900.000 1 642 188.400.000 4.795943.900.000 4.978 463.200.000 5.389294.000.000 4 292 000.000.000 23.014.436.720.000 Bulunan matrah farkı 293.875.600.000 278.957.600.000 369.218.700.000 511.482.900.000 1.595.255.600.000 1.353.000.900.000 2714.537.000.000 2 606 000 000 000 9.722.328.300.000 Matrah farkınm incetenen matraha orartı % 0.97 0.67 0.26 0.31 0.33 0.28 0.50 0.60 0.42 ndayken 1990 yılında bu rakam 5 milyara kadar yükseldi. Toplam 454 kontrolörün 63 bin 35 iş günü harcayarak yaptıklan vergi incele- melerinde bulunan matrah farkının ince- lenen matraha oranının yüzde 60 gibi yük- sek bir rakam çıkması, vergi kaçaklannın çok büyük bir boyuta uluştığını gösteriyor. Kontrolörler. aynca vergi dairelerinde yürüttükleri teftiş sırasında tahsilatın hı- zlandınlması ile takipli ve takipsiz alacak- lann tahsilini de sağlamaya çalışmışlar. Bu çalışmalar sonucunda kontrolörler devlete 2 trilyonun üzerinde gelir sağladılar. Tür- kiye'deki vergi kaçaklannın boyutunu öğ- renmek için kontrolörlerin 1986-92 yıllan arasında inceledikleri matrah ile bulduk- Ian matrah farkına bakmak yeterli. latılsın. Bu maddenin sonraki bölümlerden alınarak şu sırada görüştüğümüz tasan metnine eklenmesini içeren bir önerge ve- receğiz. Eğer bu girişünimiz so- nuca ulaşırsa, hükümet, sırf bu uygulamadan 1994 yılmda 20 trilyon lira gelir sağlar." SHP'nin Gelir Vergisi tarife- sine sadece ücretli için bir dilim daha eklettirme girişiminin mu- halefet partileri tarafından des- teklendiği, DYP'li milletvekil- lennin de uygulamaya "sıcak baktıklan" kaydediliyor. Yatınm indirimi DYP'li üyelerin girişimleri ile yatınm indirimi ile dış müteah- hitlik hizmetlerine ilişkin vergi istisnalannın "yeniden" tasan- ya ekleneceği bıldirilirken DYP'li Isparta Milletvekili Ay- kon Doğan, Cumhuriyet'e şöyle konuştu: "Yatınm indiriminde mükte- sep haklann korunması gerekir. Hükümetler. Ben yatınm ıste- mıyorum' diyemezler. Devlet ûl- kede altyapı yatıranlannı yapsın, diğer alanlarda da özel sektör yatırımları ile kalkmalun divorsak, özel sektörün yatınm yapma etkinliğini engelleınemek lazım. Bizim bugün en büyük sortımı- muz istihdam olduğıina ve isrih- dam açığını da yeni yatırımlarla giderebileceğimize göre, yatırun indiriminde müktesep haklar ko- runmalıdır. Aynı dunım. d«ş müteahhitlik hizmetleri için de gecerlidir. Bir Boğaz Köprüsü ihalesi öncesinde İngiltere Başbakanı Margareth Thatcher, Türkiye'ye resmi zi- yarette bulunarak, bu ihaienin Ingilterc'ye verilmesini sağladı. Kore, Japonya, kendi girişimci- lerini dışarıda böylesine savu- nurken, bizim müteahhitlik hiz- metlerine set çekmememiz lazım." Türkiye Genç Işadamlan Derneği'nin gelecek yıl için beklentileri 1994 ekoııoıııisiııde karamsar tabloEkonomi Servisi - Türkiye Genç Işadamlan Derneği(TÜ- GİAD) ^994 yılı içın karamsar bir tablo çızdi. Ekonominin bu- günkü durumunu 1980 öncesi döneme benzeten TÜGİAD'a göre önümüzdeki yıl enflasyon yüzde 65 oiacak. Türk Lirası dolar ve mark karşısında en az enflasyon kadar değer kaybe- decek. Kamu açıklan artacak. Banka faizleri birkaç puan da- ha ^kselecek. "1994 yılı beklentileri ve bu beklentiler doğrultusunda öneri- ler" konulu bir rapor hazırla- yan TÜGİAD. Türkiye'nin 1994 yılına girerken karşı karşı- ya olduğu ve çözümlenmesi ge- reken en önemli sorunlannı iç güvenlik, enflasyon ve hızlı nü- fus artışı olarak sıraladı. "1994 yılınının da umut yılı ol- mavacağı ortava çıkmaktadır" denılen raporda, sonuç olarak da "1993 yılına göre herhangi bir iyileşme beklenmemektedir" denildi. 1994 yılına ilişkin beklentiler- den ortaya çıkan tablonun pek olumlu olmadığı ve bu yargının pek çok yetkili ve uzman tara- fından paylaşıldığı belirtilen ra- porun "Çözüm ArayışJan" bö- lümünde şöyle denildi: • Dış ekonomik dengeler ciddı boyutta bozıılmuştur. TÜGIAD'ın ekonomik tespitve94tahminleri ENFLASYON: Türkiye enflasyonla mücadelede 1993 yılında da başanlı sonuçlar alamamış ve bu sorunu geleceğe taşımıştır. Bunda kararb ve kalıcı adımlann atılmaması önemli rol oynamıştır. 1994 yılında enflasyonu yüzde 65 tahmin ediyoruz. DIŞ TİCARET: Dış ticaret açığı çarpıcı boyutlarda büyümüştür. 1984 yılına girerken ihracatı arttıncı önlemlerin acilen aünması gereklidir. 1994 yılında ihracatta artış bekliyoruz. DÖVİZ KURU: 1994 yılında, TL'nin ABD Dolan karşısında yaklaşık yüzde 65.0. Alman Marİu karşısında ise yaklaşık yüzde 67.0oranında değer kaybedeceğini tahmin ediyoruz. Önümüzdeki yıla yönelik döviz kuru beklentimiz de dolarda 25.000 TL, markta ise 14 bin TL'dir. GSMH ARTIŞ ORANI: 1993 yılında ekonomik büyüme oranı açısından Türkiye oldukça başanhdır. Yeni vergi tasansı büyüme hızının düşeceği beklentisini arttırmaktadır. 1994 yılı büyüme oranını ortalama yüzde 5.0 olarak tahmin etmekteyiz. KAMU AÇMLARI: K a m u açıklan Türkiye'nin karşı karşıya olduğu en önemli sorunlardan biridir. Kamu açıklannın 1994 yılında da büyümeye devam edeceği ve yüksek düzeylereçıkacağı beklenmektedir. FAİZ ORANI: Faiz oranına ilişkin tahminlerin ortalaması yüzde 74.2 olarak bulunmuştur.Enflasyon oranının yaklaşık 12 puan üzerinde gerçekleşmesi beklenen faiz oranı, günümüzdeki faiz oranlan ile karşılaştınldığında gerçekçi gözükmektedir. Faiz oranı tahminlerinde en çok tekrarlanan oran ise yüzde 75.0"dır. Kamu açıklan daha fazla borç- lanmayı zorunlu kılan yapısıyla tehlikeli sinyaller vermektedir. Yaünmlann sektörel dağılımı ve yatınm/GSMH oranı uzun soluklu bir kalkınmayı omuzla- yabilecek düzeyde olmaktan uzaktır. • Artan kamu borçlanması özel kesimin kaynak gereksini- minin karşılanmasını bir oran- da engelleyebilmektedir. Eko- nomi alanındaki gelişmeler bir bütün olarak değerlendirildi- ğinde, 1993 yılında büvümehızı dışında bir başandan sözetmek olası değildir. Bunun dışında kalan ekono- mik göstergelenn hemen he- men tümü resmi öngörülerin altında gerçekleşmiştir.Ekono- mik panoramada görünen olumsuzluklann aşılması belir- gın baa önlemlerin zamanında alinmasıyla olanaklıdır. • 1994 yılının da 1993 gibi olumsuz bir yıl olmasının önü- ne geçilmesi için kamu gelirleri- ni artürma yönünde etkili adım- lann atılabileceği nitelikte il- gılı kesimlerin bir araya gel- mesiyle hazırlanacak bir vergi reformunun hayata geçirilmesi zonınludur. Bunun yanı sıra kamu harca- malannm azaltılması yönünde önlemler alınmaya devam edil- melidir. • Yasal zemini hazırlanarak yapılacak etkin bir özelleştir- me, kamu açıklan üzennde KÎT baskısını azaltacaktır. Bu önlemlerin ahnması gerekliliğj uzun yıllardır tartışılmaktadır. Anca'k uygulamada görünen eksiklikler yeterli düzeyde ön- lemler alınmasını engellemeye devam etmektedir. AT Koordinatörü Ali Tigrel, makro ekonomik dengelerin düzeltilmesi gerektiğini belirtti: Dış açık 1 yıldahaböyle sürdürülemezİSTANBUL (AA) - Başba- kanlık Başdanışmanı AT Ko- ordinatörü Ali Tigrel, makro ekonomik dengelerin düzeltil- mesi gerektiğini belirterek. Tür- kiye'nin bir yıl daha 5 milyar dolarlık cari işlemler açığını kaldıracak durumda olmadığı- nı söyledi. İküsadi Kalkınma Vakfı (İKV) tarafından düzenlenen. "Gümriik Birliği'nin Türkiye Ekonomisine Etkileri" konulu panelde konuşan Tigrel, Tür- kiye'nin 1980'li yıllarda önemli mesafeler kaydettiğini ifade ederek, bu gelişmelerin Türk ekonomisini iç ve dış dengesiz- liklere karşı daha duyarlı hale getirdiğini anlattı. 1993 yılı sonunda iç borç sto- kunun 360 trilyon lira, dış bor- cun da 62 milyar dolar olacağı- nı bildiren Tigrel, toplam borcun ise milli gelirin yüzde 80'ini oluşturduğunu ifade etti. Özelleştirme konusuna da değinen Tigrel, özelleştirmenin yapısal bir dü- zenleme olduğunu, vergi gibi bir gelir kaynağı olmadığını söyledi. Tigrel, "Türkiye, Gümriik Birliği'ne giderken makro ekonomik dengelerini düzeltmek zorundadır. Türkiye bir yıl daha 5 milyar dolarlık cari işlemler açığını kaldıracak durumda değildir'" Gümrük Blrllğlnln Türkiye'ye Etkilerf Paneil bu- Aü Tigrel: Makroekonomik dengeler düzeltilmeli. Gülten Kazgan: Gümrük bir- liği katalizör rol oynayabilir. Yüksel Ülken: AFnin temeli Gümrük Birüğidir. diye konuştu. Prof. Gülten Kazgan da konuşması- nda. Gümrük Birliği'ne gidildiğinde Türkiye'nin ATnin karar mekaniz- masında yer almadan kararlannı uygu- lamak zorunda kalacağını vurgulaya- rak "Türkiye, ATnin gümrük tarifesini ABD'je de uygulamak zorunda kalacak. Bunun sonucunda, bu ülkenin preferans sisteminden düşecektir" dedi. Yüksek reel faizlerle Türkiye'nin ya- bana sermaye çekebileceğini, ancak bu- nun ihracata dönüşme imkanı olama- yacağını savunan Prof. Kazgan. dün- yanın 3. sanayi devrimini yaşadığı bu dönemde Türkiye'nin 2. sanayi devrimi ürünlerini listesini kovamadığını ifade etti. Spekülatif ekonomi '''Türk ekonomisi spekülatif bir ekono- miye dönüşmüştür" diyen Kazgan. dö- viz. borsa ve hazine bonosu arasında yiz 71 dolanan bir "serseri para' lunduğunu dile getirdi. Prof. Kazgan şöyle konuştu: "Gümrük Birliği, Türkiye'- nin ekonomisi nin düzelmesi yo- lunda bir katalizör rolü oynaya- bilir. Ancak bunu tersuıe çeviren etkiler ortadan kaldınlmaİL Gümrük Birliği konusunda, Tür- kiye'nin gösterdiği çabalara karşılık istemesi gerekir. Türki- ye'nin ATye karşı bir aşki bağlılıgı var. Onlara göre Tiirk- ler şamaroğlanı, onlar vurmayı biliyorlar, ama biz vurdurma- mayı öğrenmeliyiz." Prof Dr. Yüksel Ülken ise konuşmasında, Gümrük Bir- liği'ne çok az bir zaman kaldığı- nı kaydetti. "Biz ATye ginnek tstiyorsak, Gümrük Birliği'ne de girmeli- diye konuşan Prof. Dr. Ülken, AT'nin temelinın de Gümrük BiriiğTne dayandığını söyledi. AT'nin baa politikalanyla serbest ekonomiyi, bir tarafıyla da .koru- macılığı içerdiğini anlatan Prof. Ülken, Türkiye'nin, topluluğun bütün politi- kalanna uyum sağlayacak düzenle- meleri yapması gerektiğini vurguladı. Prof. Ülken, asıl yapılması gerekenin ise Türkiye'nin kendi ekonomisini dü- zeltmesi olduğunu sözlerine ekledi. IŞÇEVEV EVRENINDEN ŞÜKRAN KETENCİ Baştüpk'ü Anarken "Üretilen her şeye alınterimizi, canımızı, kanımızı katan, üretimi elinde bulunduran, yaşamı dur- maksızın üreten biz milyonlar, mutlu günler için, kim- senin kimseyi sömürmediği, kimsenin kimseye kul olmadığı güzel günler için, barış ve kardeşlik için sa- vaşacağız." Abdullah Baştürk'ün DİSK 7. Genel Kurulu açış k o nuşmasından. DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk, ölümünün 2. yıldönümünde ağıtla anılmadı. Adının verildiği or- mana yüzlerle ağaç dikildi. "Uluslararası Sözleşme- ler ve Türkiye'de Demokrasi" konulu bir tartışmalı toplantı düzenlendi. Baştürk'ün kişiliği, kimliği, önce- likleri gözetildi. DİSK'in bugünkü Genel Başkanı Kemal Nebioğtu'- nun açış konuşmasındaki vurgulamaları, bugünü de- ğerlendirirken işçi sımfı ve sendikacılar açısından dü- şündürücü ve o ölçüde de anlamlıydı: "Mücadelesi mücadelemizdir demiştik. ölümün- den bu yana iki yıl geçti. Henüz DİSK ve Türkiye sen- dikal hareketine ilişkin düşündüklerini gerçekleştire- medik. Öyle görünüyor ki Türkiye'de demokrasiyi ete ke- miğe büründürmek için daha çok mücadele verece- ğiz. Bugün Türkiye gerek ekonomi ve gerekse hak ve özgürlükler açısından 12 Eylül öncesi koşullann daha da gerisindedir. Baştürk'ün dediği gibi Işçilerin yalnız ücretini de- ğil, toplumsal rolünü de değiştirmeyi amaçlayan bir sendikacılığı' savunurken, en önem verdiğimiz alan demokrasidir. Demokrasi kavgamız, mücadele arka- daşımız, dostumuz Baştürk ile birlikte yürümemiz- dir." • • • Nebioğlu, konuşmasında somut örnekler vererek Türkiye işçi sınıfı, Türk sendikacılık hareketinin Baş- türk'ün hedeflerini kucaklamaktan uzak kaldığını an- lattı. Türk-iş'i, Hak-İş'i, DİSK'i, demokrasi, işçi hakları için ilkeli, ortak mücadeleye çağırdı. örneğin 87 sayılı ILO sözleşmesinin yaşama geçirilmesi, sendikal ör- gütlenme önündekı yasakların kaldırılması, çifte ba- rajların kaldırılmasını istedi. Çifte barajlar ve yargı kararları ile DİSK'in örgütlenmesinin engellenmeye çalışıldığını anlattı. Baştürk yalınayak Çorum'dan Ankara'ya yürüyüşü- nü, uluslararası sendikal dayanışmanın en ileri sınırına ulaştırabilmiş bir lider sendikacıydı. Ulusla- rarası sendikal hareketin liderlerinin onu cezaevinde görebilmek için gösterdikleri çabaya, ona ve onun kimliğinde DİSK yöneticilerinin başlarına gelenlere tepkilerine yakından tanık olmuştum. Uluslararası sendikal ilişkiyituristik. sendika paralarının israfedil- diği geziler olarak değil, dünya işçi sınıfının dayanı- şması olarak değerlendirebılmış birkişiydi. Uluslara- rası sendikacılık hareketi içinde çok fazla saygın bir yeri vardı. Katkıları nedeniyleçokseviliyordu. O ölçü- de de sahip çıkıldı. Uluslararası Çalışma Ûrgütü'nde işçi grubunun onur konuğu olarak genel kurul çalışmalarına katıldığı yıl yapılan toplantıları izleyebilmiştim. Dünya işçi sınıfının, sendikal hare.ketlerinin sorunları ile Tür- kiye işçi sınıfının sorunlannı bütünleştirmeyi ba- şarmıştı. • • • Dünya sendikacılık hareketinin Türkiye işçi sınıfı ve sendikal haklarına, sorunlarma sahip çıkmalarında, olanları yakından izleyebilmelerinde doğrudan katkısı çok büyüktü. Baştürk, yeni dünya düzeninde uluslararası sendi- kal dayanışmanın, uluslararası sözleşme ve ilkelerin yaşama geçirilmesinin önemi ve anlamını kavramış, bunların somutlaştırılması için etkili savaşım vermiş ve pek çok önemli sonuçlar almış bir liderdi. Dün- yanın çokuluslu şırketler. markaiar ve para gücünü ellerinde tutanların çıkarları ve dayatmaları doğrultu- sunda döndürülmek istendiği bir düzende, Türkiye'ye özelleştirmenin dayatıldığı, sendikalizmin bir çöküş yaşadığı, özel sektörde hızla sendikasızlaştırmanın geldiği bir ortamda Baştürk'ün öncelikleri, kimliği, il- keleri, yapmak istedikleri giderek daha çok önem ve anlam kazanıyor.. Otomotivcilerden sert tepki • Otomotiv Sanayii Derneği'nin açıklamasında. hükümetin otomotivle ilgili almak istediği kararlareleştirilerek bunun. sektörün rekabet gücünü Avrupa Birliği'nekarşı kaybetmesine neden olacağından endişe edildiği belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Otomotiv Sanayii Der- neği, Avrupa Birliği ile enteg- rasyon öncesinde, hükümetin sektörle ilgili almakta olduğu kararlann, Türk otomotiv sa- nayiinin yoğun rekabet koşul- lanna karşı gücünü yitirmesi- ne ve Türkiye'nin otomotiv devlerinin araç pazanna dö- nüşmesine neden olabilecek nitelikte olduğunu açıkladı. Derneğin yazılı açıklama- sında, vasat bir yerli otomobil alımında bugün yüzde 40-45 arası- nda değişen çok yüksek vergıler ödendiği belirtildi. Buna ek olarak, KDVnin yüzde 3 arttınldığı, yüzde 65 enflasyona karşın Taşıt Alım Vergisi'nin yüzde 100 arttınlması konusunun Meclis'in onaymı beklediğı vurgulanarak, bunun sonu- cunda ocak ayında toplam verginin yüzde 50'yi bulacağı- na işaret edildi. Açıklamada, "Özel Tüke- tim Vergisi de Meclis'ten ge- çerse toplam vergiier yüzde 74'e yükselecek. Bu vergi poli- tikası ile Türkiye'de otomobilin geniş halk kitlelerine yaygın- laştınlması hedefi gerçekJeşe- mez" görüşüne yer verildi. Açıklamada ithalatın denet- lenmemesinden yakımlarak bu yıl geçen yılın iki misli. 120 bin dolayında otomobil ithal edildiği belirtildi. Yüzde 60-70 ihracat şartı "İspanya ve Meksika gibi otomotiv sanayiini yeni kuran ülkeler fırma sayılannı gerek- siz arttırmamak- tadır, yeni firmala- ra yüzde 60-70 ih- racat şartı koy- maktadırlar. Ojsa Türkiye'de mevcırt beş imalatçıya ek olarak geçen hafta iki yeni imalatçıya daha teşvik verilerek mevcut ve gelecekteki pazar potansiyelinde. firma dü- zeyinde ekonomik ölçeğe uiaşı- Iması imkansız hale getirilmiş- tir" denildi. Otomotiv Sanayii Derneği, izlenen bu tutumun, yüksek rekabet gücüne sahip bir oto- motiv sanayiinin kurulmasını engelleyeceğini, sonunda Tür- kiye'nin otomotiv devlerinin komple araç pazanna dönüşe- ceğini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle