Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 ARAUK1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOM 11
DenManlfa
yurtflışıkayııak
• Ekonomi
Servisi -
Demirbank,
Credit Suisse
First Boston
Limited
öncülüpnde, löuluslararası
bankanın oluşturduğu
konsorsiyumla 30milyon
dolarlık anlaşma imzalandı.
Bir yıl vadeli oiacak krediyle
ilgili anlaşma 17 aralık
tarihinde imzalandı. Eylül
ayında IFC'den sağlanan 50
milyonluk beş >il vadeli
krediyle birlikte bankanın bu
yıl sağladığı toplam kredi 120
milyon dolan buldu.
Hevvlett
Packard'ın kârı
• Ekonomi Servisi -
Hewlett-Packard Türkiye, 21
aralık gûnü düzenlediği bir
basın toplantısıyla 31 ekimde
sona eren mali yıl
rakamlannıaçıkladı. 1990
yılından bu yana Türkiye'de
doğrudan faaliyet
göstermekte olan şirketin
1993yılınetcırosu333
milyar TL, kan ise 20 milyar
TL olarak gerçekleşü.
AGFGaranti'nin
kârı 38.8 milyar
• Ekonomi
Servisi-
Serbest
tarifenin
yarattığı
rekabet
ortamında
pek çok şirket teknik kar
edemezken AGF Garanti
Sigorta eylül a sonu iübanyla
38.8 milyar liralık teknik kar
eldecttı.
DoguşGnıbu
yaünm atağında
• ANKARA (ANKA) - Bir
süre önce Selim Edes'in iki
tatil köyünü alan ve turizm
alanındaki faaliyetlerini
yoğunlaştıran Doğuş Grubu,
portfoyünü genişletmek ve
yeni yatınmlar
gerçekleştirmek için alağa
kalktı. Gruba bağlı Doğuş
Holding ile Ana Yatınm'ın
serma>elerinde toplam bir
trilyon 200 milyar liralık
nakit arttınm gerçekleştirildi.
Vakrfbank'ta
atama
fi"T^^ • ANKARA
1^. Vfi 4 (AA)-Vakıfiar
•>>—4/ A Bankası Genel
Müdürlüğune
aynı bankanın genel
müdür yardımcılanndan
Fehmi Gültekin atandı.
Vakıfbank'tan yapılan
açıklamaya göre.
Gültekin. bankanın yan
kuruluşlanndan Vakıf
Turizm Ticaret AŞ, Camel
Yaünm ve Turizm AŞ
yönetim kurulu üyeliklerini
de yürütüyor.
Tuborg'dan
iki yeni bira
• İZMİR(AA)-Türk
Tuborg'un ürettiği iki yeni
bira çeşıdi daha tüketicilerin
beğenisine sunuldu. Venüs
Mavi 44'ün üretiminde
dünyaca ün yapmış bir bira
mayası kullanıldı. Venüs
Mavi 44, tüketiciye 8 bin
liradan ulaşıyor. Tuborg
markasının yeni ürünü olan
Tuborg Classic de tüketiciye
yılbaşı hediyesi olarak
piyasayaçıkanldı. 70cl.'lik
kutu ambalajında tüketicinin
beğenisine sunulan Tuborg
Classic, geleneksel Tuborg
bira mayası ile üretildi.
Venüs Mavi ve Tuborg
Classic ile Türk Tuborg'un
bira çeşidi beşe y ükseldi.
Milpa haika
açılıyor
• Ekonomi Seryisi - Milpa
Ticari ve Sınai Ürünler
Pazarlama ve Ticaret AŞ
sermayesinin yüzde 15"ini
halkaarzetmekıçın
Sermaye Phasası Kuruluna
başvurdu. 36 milyar
ödenmiş sermayeye sahip
bulunan şirketin yüzde 5'i
Milliyet Gazeteci'lik AŞ'ye
ait bulunuyor. Şirketin
diğerortaklan ise Aydm
Doğan ve Doğan Şırketler
Grubu Holding AŞ.
DenizdUk
sempozyumu
• ANKARA (AA) - Türkiye
denizcilik sektörünün gcnel
bir değerlendirmesi ni
yapmak amacıyla yann
Ankara'da bir sempozyum
ve panel yapılacak. TOBB ve
Deniz Ticaret Odası'nın
ortaklaşa düzenledigi "Asnn
Dönemecinde
Denizciliğjmiz" konulu
sempozyum ve panelde 7. beş
yıllık kalkınma döneminde
denizcilik sektöründe
öngörülen hedeflerin
değerlendirmesi nin
yapılması amaçlanıyor.
Vergi paketinde revizyon
• SHP Gelir Vergisi Tarifesi'ne "Bir dilim daha" ekletmeyi planlıyor. DYP kanadının
onayı ahnabilirse ücretlilerde tarifenin en alt dilimi 20 milyon lira, oran ise yüzde 20 oiacak.
NURSUN EREL
ANKARA - JBMM Genel
Kurulu'nda görüşülen vergi pa-
ketı, DYP ve SHP milletvekille-
rinın önergeleri ile "yeniden" şe-
killendınhyor. SHP"nin, Gelir
Vergisi tarifesinin "en alt diK-
mi"nin sadece ücretli içın 20
milyon liraya çekilmesi ve bu
dilimin yüzde 20'lik vergjye tabi
tutulması için yoğun çaba har-
cadığı bildiriliyor. SHP, mev-
duat faizinin reel getirisinin ver-
gitendirilmesi yolundaki hükü-
met ginşimine de "karşı gjri-
şim"le yanıt verecek ve kredi fa-
ızlerinin sadece reel bölümünün
gider yazılması uygulamasımn
1 Ocak 1994ten geçerli ol-
masını isteyecek. SHP Isıanbul
Milletvekili Nami Çağan,
"Eğer dediğiniz kabul edilirse,
bu uygulamadan 1994 yılında 20
trilyon liralık gelir elde edilir"
dedi.
DYP'li üyelerin girişimleri ile
de yatınm indirimlerinin ve dış
müteahhitlik hİ2xnetleri getirile-
ri ile ilgili vergi istisnalannın"ye-
niden pakete ekleneceği" öğre-
nıldı. Hükümetın de "stcak
yaklaştığı" bildirilen bu girişı-
me gerekçc olarak, "Yatınm
şevkinin kırılmaması, yeniden
canlandınlması" görüşleri savu-
nuluyor.
SHP"nin vergi konusunda
"tam yetkili kıkuğı" İstanbul
Milletvekili Namı Çağan, "üc-
retlinin vergisini düşürme" ve
"kredi faizlerinin reel bölümü-
nün faiz yazılması" ile ilgili gın-
şimlerini Cumhuriyet'e şöyle
anlattı:
"Sadece ücretlilere özgü ol-
mak üzere 20 milyon liralık geli-
rin. yüzde 20 vergiye tabi tutul-
ması için calışıvoruz. Eğer kabul
ettirebilirsek, ücretlive önemli
bir katkı olacaktır.
Biz. bundan da önemli bir baş-
ka konuda önerge »ereceğiz.
Maliye Bakanlığrnın girişimi ile
faiz gelirlerinin sadece reel bölü-
münün vergilendirilmesi üzerin-
de bir önerge hazırlığı var. Buna
karşılık biz de, SHP olarak kre-
di faizlerinin sadece reel bölümü-
nün gider yazılması uygulaması-
na 1 Ocak 1994'ten iiibaren ge-
çilmesini isteyeceğiz, Aslında bu
madde vergi paketinin sonraki
bölümünde yer almtştı >e vürür-
lük tarihini de 1996 yılına yöne-
lik belirlediler. Biz diyonız ki, bu
uvgulama, 1 Ocak 1994'te baş-
Verginin yansı kaçınlıyor
• Gelirler kontrolörleri,
bu yılın ilk 8 ayında
yaptıklan 4 trilyonluk
vergi incelemelerinde 2
trilyonun üzerinde
matrah farkı buldular.
YAKLP BİLGE
Başbakan Tansu Çiüer daha
fazla vergj toplamak için Mec-
lis'ten vergi yasasını geçirmeye
çalışırken. gelirler kontrolörle-
rinin bu yıl yaptıklan vergi in-
celemeleri mükelleflerin devlete
vergj vermekte cimri davran-
dıklannı gösteriyor.
Gelirler kontrolörleri bu yılın
ilk 8 ayındaki 4 trilyon 292 mil-
yarhk vergi incelemelerinde 2
tnlyon 606 milyarlık matrah farkı buldu-
lar.
Kontrolörler 1986-93 tarihleri arasında
23 milyann üzerinde vergi incelemesi
yapmış: incelemelerde yaklaşık 10 mil-
yarlık bir matrah farkı bulunmuştu.
İncelenen matrahın özellikle 90"lı yıllar-
da arttığı görülüyor. 1989 yılmda incele-
nen matrah 1 trilyon 500 milyon civan-
vergiincelemecalı$malan — J
Yıl
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1982
1993
Toplam
Rapof
sayısı
5.219
2.585
5.136
3362
3.021
2.827
5.677
2.676
28.503
İncelenen matrah
301.146.000.000
404 943 300.000
1.380.457.900.000
1 642 188.400.000
4.795943.900.000
4.978 463.200.000
5.389294.000.000
4 292 000.000.000
23.014.436.720.000
Bulunan matrah farkı
293.875.600.000
278.957.600.000
369.218.700.000
511.482.900.000
1.595.255.600.000
1.353.000.900.000
2714.537.000.000
2 606 000 000 000
9.722.328.300.000
Matrah farkınm
incetenen matraha
orartı %
0.97
0.67
0.26
0.31
0.33
0.28
0.50
0.60
0.42
ndayken 1990 yılında bu rakam 5 milyara
kadar yükseldi.
Toplam 454 kontrolörün 63 bin 35 iş
günü harcayarak yaptıklan vergi incele-
melerinde bulunan matrah farkının ince-
lenen matraha oranının yüzde 60 gibi yük-
sek bir rakam çıkması, vergi kaçaklannın
çok büyük bir boyuta uluştığını gösteriyor.
Kontrolörler. aynca vergi dairelerinde
yürüttükleri teftiş sırasında tahsilatın hı-
zlandınlması ile takipli ve takipsiz alacak-
lann tahsilini de sağlamaya çalışmışlar. Bu
çalışmalar sonucunda kontrolörler devlete
2 trilyonun üzerinde gelir sağladılar. Tür-
kiye'deki vergi kaçaklannın boyutunu öğ-
renmek için kontrolörlerin 1986-92 yıllan
arasında inceledikleri matrah ile bulduk-
Ian matrah farkına bakmak yeterli.
latılsın. Bu maddenin sonraki
bölümlerden alınarak şu sırada
görüştüğümüz tasan metnine
eklenmesini içeren bir önerge ve-
receğiz. Eğer bu girişünimiz so-
nuca ulaşırsa, hükümet, sırf bu
uygulamadan 1994 yılmda 20
trilyon lira gelir sağlar."
SHP'nin Gelir Vergisi tarife-
sine sadece ücretli için bir dilim
daha eklettirme girişiminin mu-
halefet partileri tarafından des-
teklendiği, DYP'li milletvekil-
lennin de uygulamaya "sıcak
baktıklan" kaydediliyor.
Yatınm indirimi
DYP'li üyelerin girişimleri ile
yatınm indirimi ile dış müteah-
hitlik hizmetlerine ilişkin vergi
istisnalannın "yeniden" tasan-
ya ekleneceği bıldirilirken
DYP'li Isparta Milletvekili Ay-
kon Doğan, Cumhuriyet'e şöyle
konuştu:
"Yatınm indiriminde mükte-
sep haklann korunması gerekir.
Hükümetler. Ben yatınm ıste-
mıyorum' diyemezler. Devlet ûl-
kede altyapı yatıranlannı
yapsın, diğer alanlarda da özel
sektör yatırımları ile kalkmalun
divorsak, özel sektörün yatınm
yapma etkinliğini engelleınemek
lazım.
Bizim bugün en büyük sortımı-
muz istihdam olduğıina ve isrih-
dam açığını da yeni yatırımlarla
giderebileceğimize göre, yatırun
indiriminde müktesep haklar ko-
runmalıdır.
Aynı dunım. d«ş müteahhitlik
hizmetleri için de gecerlidir. Bir
Boğaz Köprüsü ihalesi öncesinde
İngiltere Başbakanı Margareth
Thatcher, Türkiye'ye resmi zi-
yarette bulunarak, bu ihaienin
Ingilterc'ye verilmesini sağladı.
Kore, Japonya, kendi girişimci-
lerini dışarıda böylesine savu-
nurken, bizim müteahhitlik hiz-
metlerine set çekmememiz
lazım."
Türkiye Genç Işadamlan Derneği'nin gelecek yıl için beklentileri
1994 ekoııoıııisiııde karamsar tabloEkonomi Servisi - Türkiye
Genç Işadamlan Derneği(TÜ-
GİAD) ^994 yılı içın karamsar
bir tablo çızdi. Ekonominin bu-
günkü durumunu 1980 öncesi
döneme benzeten TÜGİAD'a
göre önümüzdeki yıl enflasyon
yüzde 65 oiacak. Türk Lirası
dolar ve mark karşısında en az
enflasyon kadar değer kaybe-
decek. Kamu açıklan artacak.
Banka faizleri birkaç puan da-
ha ^kselecek.
"1994 yılı beklentileri ve bu
beklentiler doğrultusunda öneri-
ler" konulu bir rapor hazırla-
yan TÜGİAD. Türkiye'nin
1994 yılına girerken karşı karşı-
ya olduğu ve çözümlenmesi ge-
reken en önemli sorunlannı iç
güvenlik, enflasyon ve hızlı nü-
fus artışı olarak sıraladı.
"1994 yılınının da umut yılı ol-
mavacağı ortava çıkmaktadır"
denılen raporda, sonuç olarak
da "1993 yılına göre herhangi
bir iyileşme beklenmemektedir"
denildi.
1994 yılına ilişkin beklentiler-
den ortaya çıkan tablonun pek
olumlu olmadığı ve bu yargının
pek çok yetkili ve uzman tara-
fından paylaşıldığı belirtilen ra-
porun "Çözüm ArayışJan" bö-
lümünde şöyle denildi:
• Dış ekonomik dengeler
ciddı boyutta bozıılmuştur.
TÜGIAD'ın ekonomik tespitve94tahminleri
ENFLASYON: Türkiye enflasyonla
mücadelede 1993 yılında da başanlı
sonuçlar alamamış ve bu sorunu
geleceğe taşımıştır. Bunda kararb ve
kalıcı adımlann atılmaması önemli
rol oynamıştır. 1994 yılında
enflasyonu yüzde 65 tahmin
ediyoruz.
DIŞ TİCARET: Dış ticaret açığı çarpıcı
boyutlarda büyümüştür. 1984 yılına
girerken ihracatı arttıncı önlemlerin
acilen aünması gereklidir. 1994
yılında ihracatta artış bekliyoruz.
DÖVİZ KURU: 1994 yılında, TL'nin
ABD Dolan karşısında yaklaşık
yüzde 65.0. Alman Marİu karşısında
ise yaklaşık yüzde
67.0oranında
değer
kaybedeceğini
tahmin ediyoruz.
Önümüzdeki yıla
yönelik döviz kuru beklentimiz de
dolarda 25.000 TL, markta ise 14
bin TL'dir.
GSMH ARTIŞ ORANI: 1993 yılında
ekonomik büyüme oranı açısından
Türkiye oldukça başanhdır. Yeni
vergi tasansı büyüme hızının
düşeceği beklentisini arttırmaktadır.
1994 yılı büyüme oranını ortalama
yüzde 5.0 olarak tahmin etmekteyiz.
KAMU AÇMLARI: K a m u açıklan
Türkiye'nin karşı karşıya olduğu en
önemli sorunlardan biridir. Kamu
açıklannın 1994 yılında da
büyümeye devam edeceği ve yüksek
düzeylereçıkacağı beklenmektedir.
FAİZ ORANI: Faiz oranına ilişkin
tahminlerin ortalaması yüzde 74.2
olarak bulunmuştur.Enflasyon
oranının yaklaşık 12 puan üzerinde
gerçekleşmesi beklenen faiz oranı,
günümüzdeki faiz oranlan ile
karşılaştınldığında gerçekçi
gözükmektedir. Faiz oranı
tahminlerinde en çok tekrarlanan
oran ise yüzde 75.0"dır.
Kamu açıklan daha fazla borç-
lanmayı zorunlu kılan yapısıyla
tehlikeli sinyaller vermektedir.
Yaünmlann sektörel dağılımı
ve yatınm/GSMH oranı uzun
soluklu bir kalkınmayı omuzla-
yabilecek düzeyde olmaktan
uzaktır.
• Artan kamu borçlanması
özel kesimin kaynak gereksini-
minin karşılanmasını bir oran-
da engelleyebilmektedir. Eko-
nomi alanındaki gelişmeler bir
bütün olarak değerlendirildi-
ğinde, 1993 yılında büvümehızı
dışında bir başandan sözetmek
olası değildir.
Bunun dışında kalan ekono-
mik göstergelenn hemen he-
men tümü resmi öngörülerin
altında gerçekleşmiştir.Ekono-
mik panoramada görünen
olumsuzluklann aşılması belir-
gın baa önlemlerin zamanında
alinmasıyla olanaklıdır.
• 1994 yılının da 1993 gibi
olumsuz bir yıl olmasının önü-
ne geçilmesi için kamu gelirleri-
ni artürma yönünde etkili adım-
lann atılabileceği nitelikte il-
gılı kesimlerin bir araya gel-
mesiyle hazırlanacak bir vergi
reformunun hayata geçirilmesi
zonınludur.
Bunun yanı sıra kamu harca-
malannm azaltılması yönünde
önlemler alınmaya devam edil-
melidir.
• Yasal zemini hazırlanarak
yapılacak etkin bir özelleştir-
me, kamu açıklan üzennde
KÎT baskısını azaltacaktır. Bu
önlemlerin ahnması gerekliliğj
uzun yıllardır tartışılmaktadır.
Anca'k uygulamada görünen
eksiklikler yeterli düzeyde ön-
lemler alınmasını engellemeye
devam etmektedir.
AT Koordinatörü Ali Tigrel, makro ekonomik dengelerin düzeltilmesi gerektiğini belirtti:
Dış açık 1 yıldahaböyle sürdürülemezİSTANBUL (AA) - Başba-
kanlık Başdanışmanı AT Ko-
ordinatörü Ali Tigrel, makro
ekonomik dengelerin düzeltil-
mesi gerektiğini belirterek. Tür-
kiye'nin bir yıl daha 5 milyar
dolarlık cari işlemler açığını
kaldıracak durumda olmadığı-
nı söyledi.
İküsadi Kalkınma Vakfı
(İKV) tarafından düzenlenen.
"Gümriik Birliği'nin Türkiye
Ekonomisine Etkileri" konulu
panelde konuşan Tigrel, Tür-
kiye'nin 1980'li yıllarda önemli
mesafeler kaydettiğini ifade
ederek, bu gelişmelerin Türk
ekonomisini iç ve dış dengesiz-
liklere karşı daha duyarlı hale
getirdiğini anlattı.
1993 yılı sonunda iç borç sto-
kunun 360 trilyon lira, dış bor-
cun da 62 milyar dolar olacağı-
nı bildiren Tigrel, toplam borcun ise
milli gelirin yüzde 80'ini oluşturduğunu
ifade etti.
Özelleştirme konusuna da değinen
Tigrel, özelleştirmenin yapısal bir dü-
zenleme olduğunu, vergi gibi bir gelir
kaynağı olmadığını söyledi.
Tigrel, "Türkiye, Gümriik Birliği'ne
giderken makro ekonomik dengelerini
düzeltmek zorundadır. Türkiye bir yıl
daha 5 milyar dolarlık cari işlemler
açığını kaldıracak durumda değildir'"
Gümrük Blrllğlnln Türkiye'ye Etkilerf Paneil
bu-
Aü Tigrel: Makroekonomik
dengeler düzeltilmeli.
Gülten Kazgan: Gümrük bir-
liği katalizör rol oynayabilir.
Yüksel Ülken: AFnin temeli
Gümrük Birüğidir.
diye konuştu.
Prof. Gülten Kazgan da konuşması-
nda. Gümrük Birliği'ne gidildiğinde
Türkiye'nin ATnin karar mekaniz-
masında yer almadan kararlannı uygu-
lamak zorunda kalacağını vurgulaya-
rak "Türkiye, ATnin gümrük tarifesini
ABD'je de uygulamak zorunda kalacak.
Bunun sonucunda, bu ülkenin preferans
sisteminden düşecektir" dedi.
Yüksek reel faizlerle Türkiye'nin ya-
bana sermaye çekebileceğini, ancak bu-
nun ihracata dönüşme imkanı olama-
yacağını savunan Prof. Kazgan. dün-
yanın 3. sanayi devrimini yaşadığı bu
dönemde Türkiye'nin 2. sanayi devrimi
ürünlerini listesini kovamadığını ifade
etti.
Spekülatif ekonomi
'''Türk ekonomisi spekülatif bir ekono-
miye dönüşmüştür" diyen Kazgan. dö-
viz. borsa ve hazine bonosu arasında
yiz
71
dolanan bir "serseri para'
lunduğunu dile getirdi.
Prof. Kazgan şöyle konuştu:
"Gümrük Birliği, Türkiye'-
nin ekonomisi nin düzelmesi yo-
lunda bir katalizör rolü oynaya-
bilir.
Ancak bunu tersuıe çeviren
etkiler ortadan kaldınlmaİL
Gümrük Birliği konusunda, Tür-
kiye'nin gösterdiği çabalara
karşılık istemesi gerekir. Türki-
ye'nin ATye karşı bir aşki
bağlılıgı var. Onlara göre Tiirk-
ler şamaroğlanı, onlar vurmayı
biliyorlar, ama biz vurdurma-
mayı öğrenmeliyiz."
Prof Dr. Yüksel Ülken ise
konuşmasında, Gümrük Bir-
liği'ne çok az bir zaman kaldığı-
nı kaydetti.
"Biz ATye ginnek tstiyorsak,
Gümrük Birliği'ne de girmeli-
diye konuşan Prof. Dr. Ülken,
AT'nin temelinın de Gümrük BiriiğTne
dayandığını söyledi.
AT'nin baa politikalanyla serbest
ekonomiyi, bir tarafıyla da .koru-
macılığı içerdiğini anlatan Prof. Ülken,
Türkiye'nin, topluluğun bütün politi-
kalanna uyum sağlayacak düzenle-
meleri yapması gerektiğini vurguladı.
Prof. Ülken, asıl yapılması gerekenin
ise Türkiye'nin kendi ekonomisini dü-
zeltmesi olduğunu sözlerine ekledi.
IŞÇEVEV EVRENINDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Baştüpk'ü Anarken
"Üretilen her şeye alınterimizi, canımızı, kanımızı
katan, üretimi elinde bulunduran, yaşamı dur-
maksızın üreten biz milyonlar, mutlu günler için, kim-
senin kimseyi sömürmediği, kimsenin kimseye kul
olmadığı güzel günler için, barış ve kardeşlik için sa-
vaşacağız."
Abdullah Baştürk'ün DİSK 7. Genel Kurulu açış k o
nuşmasından.
DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk, ölümünün
2. yıldönümünde ağıtla anılmadı. Adının verildiği or-
mana yüzlerle ağaç dikildi. "Uluslararası Sözleşme-
ler ve Türkiye'de Demokrasi" konulu bir tartışmalı
toplantı düzenlendi. Baştürk'ün kişiliği, kimliği, önce-
likleri gözetildi.
DİSK'in bugünkü Genel Başkanı Kemal Nebioğtu'-
nun açış konuşmasındaki vurgulamaları, bugünü de-
ğerlendirirken işçi sımfı ve sendikacılar açısından dü-
şündürücü ve o ölçüde de anlamlıydı:
"Mücadelesi mücadelemizdir demiştik. ölümün-
den bu yana iki yıl geçti. Henüz DİSK ve Türkiye sen-
dikal hareketine ilişkin düşündüklerini gerçekleştire-
medik.
Öyle görünüyor ki Türkiye'de demokrasiyi ete ke-
miğe büründürmek için daha çok mücadele verece-
ğiz. Bugün Türkiye gerek ekonomi ve gerekse hak ve
özgürlükler açısından 12 Eylül öncesi koşullann daha
da gerisindedir.
Baştürk'ün dediği gibi Işçilerin yalnız ücretini de-
ğil, toplumsal rolünü de değiştirmeyi amaçlayan bir
sendikacılığı' savunurken, en önem verdiğimiz alan
demokrasidir. Demokrasi kavgamız, mücadele arka-
daşımız, dostumuz Baştürk ile birlikte yürümemiz-
dir."
• • •
Nebioğlu, konuşmasında somut örnekler vererek
Türkiye işçi sınıfı, Türk sendikacılık hareketinin Baş-
türk'ün hedeflerini kucaklamaktan uzak kaldığını an-
lattı.
Türk-iş'i, Hak-İş'i, DİSK'i, demokrasi, işçi hakları
için ilkeli, ortak mücadeleye çağırdı. örneğin 87 sayılı
ILO sözleşmesinin yaşama geçirilmesi, sendikal ör-
gütlenme önündekı yasakların kaldırılması, çifte ba-
rajların kaldırılmasını istedi. Çifte barajlar ve yargı
kararları ile DİSK'in örgütlenmesinin engellenmeye
çalışıldığını anlattı.
Baştürk yalınayak Çorum'dan Ankara'ya yürüyüşü-
nü, uluslararası sendikal dayanışmanın en ileri
sınırına ulaştırabilmiş bir lider sendikacıydı. Ulusla-
rarası sendikal hareketin liderlerinin onu cezaevinde
görebilmek için gösterdikleri çabaya, ona ve onun
kimliğinde DİSK yöneticilerinin başlarına gelenlere
tepkilerine yakından tanık olmuştum. Uluslararası
sendikal ilişkiyituristik. sendika paralarının israfedil-
diği geziler olarak değil, dünya işçi sınıfının dayanı-
şması olarak değerlendirebılmış birkişiydi. Uluslara-
rası sendikacılık hareketi içinde çok fazla saygın bir
yeri vardı. Katkıları nedeniyleçokseviliyordu. O ölçü-
de de sahip çıkıldı.
Uluslararası Çalışma Ûrgütü'nde işçi grubunun
onur konuğu olarak genel kurul çalışmalarına
katıldığı yıl yapılan toplantıları izleyebilmiştim. Dünya
işçi sınıfının, sendikal hare.ketlerinin sorunları ile Tür-
kiye işçi sınıfının sorunlannı bütünleştirmeyi ba-
şarmıştı.
• • •
Dünya sendikacılık hareketinin Türkiye işçi sınıfı ve
sendikal haklarına, sorunlarma sahip çıkmalarında,
olanları yakından izleyebilmelerinde doğrudan
katkısı çok büyüktü.
Baştürk, yeni dünya düzeninde uluslararası sendi-
kal dayanışmanın, uluslararası sözleşme ve ilkelerin
yaşama geçirilmesinin önemi ve anlamını kavramış,
bunların somutlaştırılması için etkili savaşım vermiş
ve pek çok önemli sonuçlar almış bir liderdi. Dün-
yanın çokuluslu şırketler. markaiar ve para gücünü
ellerinde tutanların çıkarları ve dayatmaları doğrultu-
sunda döndürülmek istendiği bir düzende, Türkiye'ye
özelleştirmenin dayatıldığı, sendikalizmin bir çöküş
yaşadığı, özel sektörde hızla sendikasızlaştırmanın
geldiği bir ortamda Baştürk'ün öncelikleri, kimliği, il-
keleri, yapmak istedikleri giderek daha çok önem ve
anlam kazanıyor..
Otomotivcilerden
sert tepki
• Otomotiv Sanayii Derneği'nin açıklamasında.
hükümetin otomotivle ilgili almak istediği
kararlareleştirilerek bunun. sektörün rekabet
gücünü Avrupa Birliği'nekarşı kaybetmesine
neden olacağından endişe edildiği belirtildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Otomotiv Sanayii Der-
neği, Avrupa Birliği ile enteg-
rasyon öncesinde, hükümetin
sektörle ilgili almakta olduğu
kararlann, Türk otomotiv sa-
nayiinin yoğun rekabet koşul-
lanna karşı gücünü yitirmesi-
ne ve Türkiye'nin otomotiv
devlerinin araç pazanna dö-
nüşmesine neden olabilecek
nitelikte olduğunu açıkladı.
Derneğin yazılı açıklama-
sında, vasat bir
yerli otomobil
alımında bugün
yüzde 40-45 arası-
nda değişen çok
yüksek vergıler
ödendiği belirtildi.
Buna ek olarak,
KDVnin yüzde 3 arttınldığı,
yüzde 65 enflasyona karşın
Taşıt Alım Vergisi'nin yüzde
100 arttınlması konusunun
Meclis'in onaymı beklediğı
vurgulanarak, bunun sonu-
cunda ocak ayında toplam
verginin yüzde 50'yi bulacağı-
na işaret edildi.
Açıklamada, "Özel Tüke-
tim Vergisi de Meclis'ten ge-
çerse toplam vergiier yüzde
74'e yükselecek. Bu vergi poli-
tikası ile Türkiye'de otomobilin
geniş halk kitlelerine yaygın-
laştınlması hedefi gerçekJeşe-
mez" görüşüne yer verildi.
Açıklamada ithalatın denet-
lenmemesinden yakımlarak
bu yıl geçen yılın iki misli. 120
bin dolayında otomobil ithal
edildiği belirtildi.
Yüzde 60-70 ihracat şartı
"İspanya ve Meksika gibi
otomotiv sanayiini yeni kuran
ülkeler fırma sayılannı gerek-
siz arttırmamak-
tadır, yeni firmala-
ra yüzde 60-70 ih-
racat şartı koy-
maktadırlar. Ojsa
Türkiye'de mevcırt
beş imalatçıya ek
olarak geçen hafta
iki yeni imalatçıya daha teşvik
verilerek mevcut ve gelecekteki
pazar potansiyelinde. firma dü-
zeyinde ekonomik ölçeğe uiaşı-
Iması imkansız hale getirilmiş-
tir" denildi.
Otomotiv Sanayii Derneği,
izlenen bu tutumun, yüksek
rekabet gücüne sahip bir oto-
motiv sanayiinin kurulmasını
engelleyeceğini, sonunda Tür-
kiye'nin otomotiv devlerinin
komple araç pazanna dönüşe-
ceğini belirtti.