Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17ARALIK1993CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Kadıköy
MELİH CEVDET ANDAY
Ç
ocukluğumu geçırdıgım
Kadıkov den yıllar var
kı ayn duştum Yolum
ne gun oraya duşse.
Baudelaıre ın Le Cygne
adlı şıınndekı şu dızelen
mınldarunm
Le >ıeu\ rans n'est plus fla forme d'-
une ville C hange plus vite, helas! que le
coeur d'un mortel)
Yaşlanma degışıklığın vadırgan-
masını sakınılmaz kılıvor sankı Ama
hangı kent değışmeden kalabılır kı'
Benım çocukluğumu yaşadığım Kadı-
kov de benden oncekı kuşakların go-
zunde değışmış bır Kadıkoy'du
Yapılann omru ınsan omru kadar
olu>or Eskı ahşap e\ lenn bırkaçı dı-
şında hıçbın kalmdmış Sozgelışı de-
re boyunda eskıden konaklar koşkler
vardı bunlann yennı artık apartman-
lar aldı daha da onemlısı voğurtçu
deresınde eskıden sandal sefalan vapı-
lırdı Sonra su azaldıkca azaldı dere
bataklığa dondu Ne oldu o suva, ak-
lım ermemişür Nerde bıldır yağankar
şündi!
Yoğurtçu parkı ben ılkokulda ıken
kurulmuştu O koca ağaçlara baktık-
ça ne denlı vaşlandığımı duşunuyo-
rum Onlar yaşça benden kuçüktur
Bır gun okuldan eve donerken Yo-
ğurtçu parkındakı bır sırada oturmuş-
tum. yağmur sonrası guneş açmıştı.
ama bambaşka bır ışık selı ıdı benı sa-
ran, yer başka yerdı, ben başka bıny-
dım sankı, sarh'oş gıbı (o zaman sar-
hoşluğu nerden bıleyım'). kendımden
geçmışgıbıydım Bu anı aklımdan çık-
mamıştır hıç Yıllar sonra (1962 yılın-
da) yayımladığım Kollan Bağlı Odys-
seus adlı uzun şıınmın Bınncı Bolumu-
nun 8 parçasında o anı şoyle gelıverdı
dılıme
L nutamam o güz ikindisini
Her yerde alı al bir mutluluk
Terli bir at pibi gulumseyherdi
Duşle gercek arası dörtnala
Bır koşudan sankı çoğala çoğala
Gehp yithermişti çarcabuk
Be> az kulelerle ba>raklar ortasında
Iskele parkının yapımına ıse ben or-
ta okulda ıken başlanmıştı Oranın
eskı adı Kumluk'tu Hıç unutmam.
"kumluk yerde ağaç yerişir mi?" dıye
şaşa kalmışüm Yetıştı ve ne guzel bır
park oldu'
Ağaçlardan başka çocukluk arka-
daşım kalmamış Kadıkoy'de
Şifa'ya gıttım bakla tarlasının ve-
nnde çoktandır yeller esıyor Deyım
bu ya. gerçekte \el bıle esmıyor o ge-
lıncıklı bakla tarlası apartımanlarla
dolu Şifa bu tarlanın karşısındakı, de-
nıze aıden \olun adıvdı sonra semtın
adı oldu Sokağın sağında eskı Os-
manlı konaklan vardı sol van ıse bu-
yuk bır kır kahvesıydı Ahraet Rasim
bu yazlık bahçede hem demlenır hem
vazardı
Çocukluğumda Kalamış'tan denıze
gırerdık Sonra ne oldu bu denıze0
Ne-
den çamur ıçınde kaldı koca koy1
Ortaokulda ıken nebatat oğretmenı-
mız. çıçeklen tanıtmak ıçın bızı sık sık
Fıkirtepe'ye gotururdu Ama orada
bıze bu yenn tanhınden hıç soz etme-
mıştır Oysa bugun Ftkırtepe denılen
yer geç Kalkolıtık çağda (İÖ 4000-
3500) kurulmuş lslanbul'un ılk yerleş-
me yerıdır IO 680 yılında Yunanıs-
tan'dan gelen Megaralılar ıse bugun-
ku Kadıkoy de Khalkedon adı ıle
anılan yerleşmeyı kurdular Burası Bı-
zans donemınde pıskoposluk merkezı
oldu Khalkedon Konsili 451 yılında
toplanmıştır Fatih II. Mehmed, Istan-
bul u alınca burayı lstanbul kadısı
HızırBey'evermıştı
"Konsil" ne demek0
Ansıklopedıden alayım
"Hıristiyanukta, piskoposlar ile ote-
ki kilise onderlerinin öğretı. yonetim,
disiplin >e benzen sonınları göruşup ka-
rara bağladıkları toplantı."
Hem Orlodoks hem Katolık kılıse-
sının kabul ettığı konsıllenn başında
Nıkaıa (İznık) Konsılı gelır Bu top-
lantı çok tartışmah geçtı \e Arius kılı-
seden kovulup surgune yollandı
Kımdı bu Anus9
Arıusçuluk dıye tanınan bır dın bı-
lım oğretısının oncusu olan Anus,
İsa'nın yaratılmış, sonlu bır yapısı ol-
duğunu ılen süruyordu, Tann tektı.
Isa"nın Tann ıle aynı kutsal yapıda ol-
duğunuduşünmek yanhştı, kendı ken-
dıne var olamayan oğul (İsa) Tann
olamaz. babanın doğrudan bılgısıne
sahıpdeğıldır
Kısacası. Anus. Hmstıyanlıktakı
baba-oğul ınanışını vatsıyordu
Nıkaıa (İznık) Konsılı ışte bu lartış-
mayı bır çozume bağlamak ıçın top-
lanmıştır
Konsil karan ıle Anus mahkum
edıldı ve katılanlardan kımılennın
kuşkulanna karşın oğulun baba ıle
aynı tozden olduğunu belırten bır
amentu benımsendı
Işte Khalkedon (Kadıkoy) Konsılf-
nde yenıden tartışılan ve oybırlığı ıle
karara bağlanan tartışma budur Isa,
Tann nın oğlu ıdı babasının bılgısıne
sahıptı
Bu durumda Anus un ılen goruşlu-
luğune şaşmamak elde değıldır Isa
çdrmıhta olmek uzere ıken "Eli, Eli
Sabakteni" demış Anlamı "Allah,AI-
lah beni neden bıraktın?" Yoksa ınana
sarsılmış mıydı dersınız "Baba" demı-
yor da "Eli" dıyor Tann'va gene ına-
nıyor da. onun oğlu olduğundan kuş-
kulanıyor gıbı geldı bana
Ilk Kadıköy"de aşık oldum Âşık ol-
duğum kız benım ıçın "Hayatta en
takdir ettiğim erkeklerden bıri de Me-
lih'tir" dcmış Ben o vıl sunnet oldum.
âşık olduğum kız bızım eve geldı. zıya-
retıme, yatıyordum başucumda otur-
du. mahzundu Yaralıyım ya ondan
Bana artıst kartlan getırmıştı O za-
mankı artıstlenn hıcbın kalmadı
Oğlum İdris de Kadıkoyludur
Eskı bır CKmanlı aılesınden gelme
olan babaannem gerçı Çamlıcalıydı.
ama omrunün çoğunu Kadıkoy dekı
evınde geçırdı Buvuk halalanm. son-
ra babamın kardeşlen hepsı Kadı-
koyludur Insan bır kente boylesıne
bağlı olursa. artık orayı aılesınden sa-
var
Ama aıle dedıgınız nedır kı ona za-
manla uzak duşulur. yabancı kalınır
Ustelık bendc akraba duşkunluğu de
voktur Bana aılemden kala kala bır
Kadıkov kaldı
Şımdı ona eskı bır fotoğrafa bakar
gıbı bakıvorum Yaşlanmış değıl. yenı
doğmuş
PENCERE
ARADABIR
MUZAFFER tLHAN ERDOST
İnsan ve "Hak'ian
12 Kasım 1993 gunlu Cumhunyet\e Berin Taşan'ın
"Insan hakları mı, Kurt hakları m/?"yazısını ıçım seğrı-
yerek okudum Berın Taşan ı yıllar ötesınden tanınm
Insanın ozunu suzmuş duyarlı şıırlerın ozanını, sanırım
ıçten ıçe sevmeyen bulunabılemez de Yazısını da aynı
ınsan sevgısıyle yayımladığım sanırım Şu var kı, Taşan
da belkı bılmeden geçen yıl başlayan bırtartışmayı sur-
duruyor Aynı konuda ben de bırkaç yazı yazdım Konu-
ya bır kez daha açıklık getırmek ıstıyorum
Berın Taşan ' PKK'nın bır koyu basıp 30 kışıyı oldur-
mesı terordur ama bu ınsan hakları ıhlalıne gırmez"
sozunu yargılıyor Terorun, ınsan hakları şemsıyesı al-
tında savunulduğunu duyumsatmak ıstıyor
Sıyasal amaçlı bu tur şıddet eylemlerı, ancak "teror''
olarak nıtelenebılır Ama her teror eylemını, ınsan hak-
larını ıhlal olarak nıtelemekdoğru değıldır Yeğınlık (şıd-
det) açısından basıt sayılabılecek bır tokat atma, aynı
zamanda bır ınsan hakkı ıhlalı olabılır Amaşu kadar ço-
cuk ve kadının acımasızca oldurulmesı her zaman ın-
san hakkı ıhlalı sayılmaz Çunku olumsuz (negatıf) bır
eylemın, aynı zamanda ınsan hakkı ıhlalı kapsamında
olması, bu eylemın nıcelık ve nıtelığıne bağlı değıldır
Bıngol oldurumu (cınayetı) gıbı, köylerde kadın ve ço-
cukların oldurulmesı gıbı olaylar karşısında sessız kal-
mayı ya da oldurumculerı, Cenevre Sozleşmesı ne
uymamakgıbı bıranlayışlakınayaneleştırılerı benımse-
dığımız sanılmasın Ne var kı, ınsan hakları ıhlallerımn
ancak yasal duzenlemelerle benımsenmış ınsan "hak"-
larıyla sınırlı olduğu da gozardı edılmemelı
Insan hakları devletın, yurttaş olarak bıreyın maddı ve
manevı varlığım sağlama, koruma ve gelıştırmesıyle sı-
nırlıdır Özgurluklenn kısıtlanması durumunda da (go-
zaltında, cezaevınde) ozgurluğu kısıtlanan kışının
maddı ve manevı bedensel butunluğu, dokunulmazijğın
sınırını oluşturur Kışının, nerede olursa olsun beden-
sel varlığım bır butun olarak koruma hakkı, devletın de
bu hakka uyma yukumluluğu vardır Aynı bıçımde, dev-
let ozgurluğu kısıtlanmtş da olsa, kışının, zıhınsel varlı-
ğına (yanı sıyasal, ıdeolojık ve ınançsal değerlerıne)
dokunamaz ve bu değerlerı kendısı ıçın gelıştırmesını
engelleyemez Çunku, özgürluğun kısıtlanması demek
kışının toplumdan yalıtılması, yanı toplumsal yalıtımı de-
mektır
Anayasa ve yasalarla uluslararası sözleşmelerle be-
lırlenmış bu haklar. devletın yukumluluğünde bulunan
haklardır bunların ıhlalı de ancak devlet tarafından ve
devlet adına (olumsuz anlamda) gerçekleştırılebılır Kı-
şıler ya da orgutler sıyasal olsun ya da olmasın kımı
eylemlerınden dolayı ağır suçlar ışlemış olabılırler, ama
ınsan haklarım ıhlal etmış sayılamazlar Çünkü, ınsan
hakları kapsamında bır 'hak", anayasal ve yasal duzen-
lemelerle belırlenmış olmalıdır Boyle bır duzenleme,
doğal kı, yalnızca bır devletın varlığım değıl aynı za-
manda demokratık hukuk devletının varlığım da gerektı-
rır Nasıl kı, tuzel olarak, yasada belırlenmeyen bır suç
olmazsa, aynı bıçımde ve ancak yasal duzenlemelerle
belırlenmış "hak"\ar ıhlal edılebılır
Suça ılışkın eylem ıle ınsan hakkı ıhlalını de kanştır-
mamakgerekır Bır devlet gorevlısı devlet adına, ınsan
hakkı ıhlalı kapsamında suç ışleyebılır Ama bu eylem-
den/suçtan dolayı, sıyasal ıktıdar/devlet ınsan hakkını
ıhlal etmış sayılır
Gunlerce gundemı belırleyen "ateşkes" onerısını, sı-
yasal ıktıdarın onerıde bulunan örgütü bır "muhatap",
yanı en azından devletı temsıl eden bır otorıte kabul et-
mesı anlamına geleceğı ıçın yanıtsız bıraktığı bellekler-
de Aynı bıçımde, devletın yukumlu olduğu ve gene
ancak devlet tarafından ıhlalının soz konusu olduğu bır
hakkı/haklan, aynı orgutun yukumluluğünde bır hak ola-
rak nıtelemenın, bu orgutu, devlet duzeyınde bır otorıte
olarak kabul etmek anlamını ıçınde taşıdığı ntçın gözardı
edılıyor'?
TARTIŞMA
PEN YAZARLAR DERNEĞİ'NDEN
Dernektuzuğumuzun 17/3 maddesı 9 mayıs 1993 gun-
lu Genel Kurul da aşağıdakı şekılde değıştırılmıştır
Eskı seklı
' Yonetırn kurulu ılk toplantısında kendı uyelerı arasın-
dan bır başkan bır ıkıncı başkan, bır genel sekreter ve bır
sayman secer '
Yenı seklı
'Yonetım kurulu ılk toplantısında kendı uyelerı arasın-
dan bır başkan bır ıkıncı başkan ıkı genel yazman ve bır
sayman seçer '
ANAHTARBAR'DA
SADIKGÜRBÜZ
vegrubuıle
sonıkıgece
Saat 22 30 dan sonra Yazarlann Evı'nde
Kuruçeşme 257 67 87/88
'Düşünce suçu' diye bir şey var!..
2
5 Kasım 1993 gecesı
bırozelTV'de
haberler
ızlencesınden sonra
"BfflnenYorumaı'',
Mimarlar Odası'nı
"yorumiadı!.." Mimarlar Odası
ne yapmışü
9
Bır ıkı gun önce.
ulkeran tek "metropolis"ı
lstanbul'a 4 5 yıldır hızmet
veren bu- "profesor belediye
başkanı"na bırplaket vermıştı
"Y orumcu" ne dıyordu
0
Anlamca şoyle dıyordu
"H a>retler içinde kaldım ve
bunu Mimarlar Odası'nın
keskın mızah anlav ışma
bağladım." Sonra ne dıvordu
1
*
"Efendim, şu mimarian düşûnûn
bir, onlar 1. ve 2. köpriiv e de
karşı çıkmışlardı: 3.'sune de
karşdar. tnsanlar gkkceği yere
çabuk gjtmesin!.. Onlar, deniz
otobûsüne de karşılar, eskiden
bir gûnoe gidUen Bostancı'ya
yanmsaattegidilmesin!.. ?
GökdeJenterede karşılar, haü
v
vakti yerinde olanlar buralarda
yaşamasın!.."
Bu "yonırocu''ya bakıp,
kolayca bu tur "sav"lar
uretılebılır "Efendim,
Hekimler Odası, hastalara
yardnncı olan tellallara karşu
hastalar kolay ukla hekim
bulamasm! Denizdler Odası,
BoğazicTndenpetrol
taşınmasuıa karşı; petrol devleri
para kazanmasuı!.. Kimyacılar
Odası. fabrika ahklannın denıze
dökülmesine karşı; sanay ıci mal
firetmesin! Ormancüar Odası,
gecekondu patronlarına karşı;
adamcağtzlar arsa bulamasm!.."
vb
Oysa odanın savlan bırer
"sonoç" değıl mı
0
Bu savlann
gensınde bır boluk "nedenler",
hem de "tehükeli nedenler",
"otgular" v e "acı gerçekJer"
yok mu
9
Hekimler Odası
hastalann bırtakım
"matbaraz"ın. elıne
düşmemesını ıstemıyor ıtıu11
Denızaler Odası, "Boğaâci'nin
yangın yerine" donmesını
önlemeye çabalamıyor mu
9
Kımyaalar Odası, denızlenn
"biünesi"nı engelleme
savaşımında değıl mı''
Ormanalar Odası, ülkenın
"y aşamsal" ormanlanmn
korunma kavgasını vennıyor
mu
1
Evet, yalnız Mımarlar Odası
değıl, bu toprağın tum
w
aydmük güçleri" mimarlar.
tanhçıler. yazarlar, çevrecıler,
kentçıler, denızcıler,
mühendısler,sanatçılar( )
ı,H
lstanbul"u yok
eden, y ok edecek köprulere
karşı ıdıler, şımdı de oyle, ama
bu "sonuç"a v armak ıçın
bırtakım
u
neden"lerden,
"bilimsel gerçekHerden yola
çıkmışlardı Kopruler,
Boğaaçı'run tstanbul'un
"süuetini",
u
kimliğini",
"yaşanunr1
yok edıyor,
vatandaşı canından bezdıren
"trafîk canavan"nı semırtıyor,
betonlaşmayı kenün akağerlen
orman ve baraj alanlanna
saldırtıyon "çok özekU
(merkez)çağcıl kent"
kavramını ortadan kaldınp,
"tek özekli bir kanser hücresi"
yaraünanın olümcul gerecı
oluyordu'
Çozüm ıse vardı ve o guçlerce
bıhnıyordu İstanbul'un sahıp
olması engellenen "düzenleyici
plan" (naam plan) ve "eğer bu
plaıun gereği ise" yapılacak
"tüp geçit" -kı asla asma
koprüler koleksıyonu değıl-
Bunun da otesınde 29mıl\on
nüfuslu bır lstanbul değıl1
Ülke nufus ve ekonomı dengesı
ıçınde "yaşanabflir" olçülerde
bır lstanbul1
Evet, bu güçler "deniz
otobüsü"ne de karşıydılar, ama
bır sonuç olan otobuslenn
kendısıne değıl Otobuslenn
dışandan çok aşın ederlerle
alınışına karşıydılar Otobusler
ulkemızde çok ucuza yapılacak
kadar basıt teknelerdı Bundan
başka, o guçler, "motorlu arac
egemenieri"nce son 40 yıl ıçınde
ortadan kaldınlan "şehir
hatları \ apur seferieri"nın de
yenıdenyaşama
dondurulmesınden yana
bıtmek bılmezçabalar
harcıyorlardı
Evet, bu guçler. "gökdelenler"e
de karşılar Çunku gokdelen
yağmacı duzenın getırdığı,
somurucü, yok edıcı bır
kavram "Gökdekn"
mımarlığın. kentçıhğın
ınsanlığa sunduğu "yapı
kannaşı" (yapı kompleksı),
ozek (center) anlayışının tam
tersıne, örneğın "Park OteTde
plan gereğı olan 2-3 katsayıya
(emsal) gore değıl, 22 katsayıya
göre yapılma ıznı -tek ımzay la-
kotanlmış, mahalle arasında 2
sokağın da "satın almmasıy la"
yaraülan 10 bın m2
"arsa" da
252 bın m
2
ınşaat hakkı alan bır
"ucube" ve "kacakkondu"
1
Gokdelenlenn yok etmedığı
hıçbır "kent değeri", "öğesi"
yok "Süueti",'iûnıliği",
"aftyapısı","ulaşmr( )
Bu dızıler uzar gıder Bız gene
"yonımcu"y a donelım ve sozu
bağlayalım Yorumcu ıletışım
alanında "çevre kirliliği"ne
neden olan bırTVnın
">onımcu"su Bu ıbret olayıru
uzun süredır halk ızlıyor
Halkın belkı bılemedığı bır
gerçek Bu TV'nın sahıplen,
geçmış yıllarda Zınarhkuyu'da
tam 70 katb (yetmış) bır
"gokdelen" yapmanın peşıne
duşmuşlerdı ve yaamızın
başında sozunu ettığımız
belediye başkanınca bu
"canavara" ızın (ruhsat)
venlmerruştı, boylece de,
"yonımcumuzun yorumu"nu
hak etmış oluyor(')du
Sınır tanımayan kışısel çıkarlar
ıçın, gerçeklere ters takla
attıran, carpıtan
w
dnşünce"nın
yapüğı yorumu, yeryüzu
ıleüşımcılen ızleseler ne derler
acaba
9
Ya da tüzecılen
(hukukçu)
MUSTAFAİZBERK
Merak ediyorum...
T
akımelbıse
eıvmış.kolalı
beyaz gomlek
Çızgılı.şıkbır
kravat
Sınekkaydı
tıraşıyla çağdaş bır gorunumu
var Gazetedekı fotoğrafınsağ
koşesınde gorunen -adlıyeye
bırlıkte geldıklennden bın
mutlaka-adamla bıçımsel
vonden farklılıeı hemen goze
çarpıvor Parlak beyaz
yanaklanna karşın donuk bır
yuz
Adam. yuzyıllardır tartışma
kabul etmez bır ınancın
temsılcısı Bınkusuryıl
oncesınınduşuncekalıplanyla
bakıyorvaşama Her şey ın
"yaratım" aşamasındd "olup
bittiği" ve "degişmezliğın"
mutıak sayıldığı bıranlavışla
"Cinayete azmettirme" suçuyla
vargılanıyor Duşunene.
sorgulayana araştınptartışana
duşmanlık uzenne
programlanmış robot gıbı
sureklı ve kararlı bır bıçımde
"ölmeli"dıvor
Amacı, farklı duşunen
-kuşkusuz. ey lemı de farklı
olan- bır ınsanı "ortadan
kaldırmak" Onu. ortaddn
kaldırarak çozebıleceğını
sanıyor "sonın"unu Bırde
"ödul"uvarbuışın
Adam. v ontemı v e odul
uzennde durmak ıstıyorum
bıraz
Yok etmeye çalıştığı ınsanla
"kişısel hıçbır ilışkisi" olmamış
şımdıyedek Hatta">üzyüze
bıle gelmemiş"ler Saİt
duşuncelen nedenıyle
"düşman" bellemış ve
"ımitlaka, ama mutlaka olmeli"
dıye yınelıyor sureklı
Yıne de kendı elleny le yapmak
ıstemıyor bunu İhaleye
çıkarmış1
"Gunahını
pazarlıyor Kandavasınıyada
"namus meselesini" kendı'
halleden feodal toplumun
bıreyı değıl o Nedeolsa
"işadamı" Ellennıatese
sokmaktansa maşa
kullanmayıveğhyor
Yasalan lyı b'ldığı muhakkak
"Hafifleticı nedenler"le
"tahrik"sozgelımı Sekız-on
yılda sıyıracak paçayı, mukellef
doşelı, otel odası gıbı bır
hucrede' Hem vaklaşan
seçımlerle bırlıkte çıkacak affı
da hesaba katmıştır mutlaka
Bırdepartısı gehrseıktıdara.
değme gıtsın
Aziz ISesin'ın hayatına bıçtığı
değer de 250 000"dolar' Bunu
enîıasvon-dev alüasv on
sarmalında sureklı değer yıtıren
zavallı paramıza çevırmcy e
gcrek varmı bılmem
^vnca "Mezarı da benden"
dıvor "Tmalet-mezar"
yaptıracakmış Genel tuvalet.
yanı herkesın kullanımına açık'
Eskıden "hayrat"çeşme
vaptınrlardı özellıklede
mezarlıklarda Bırde her
mahallede hattahersokdkta
çeşme olmasına karşın "sebil"
(sevabına, parasız su dağıtüan
yer). Koreldı su kaynaklanmız,
kurudu çeşmeler ve kırlendı
ınsan İnanışlannasaygı
duvduğum anneannemı,
dedemı anımsadım bırden
Olum fermanı (letvası)
v enlmış. "katli vacip" bın ıçın
ahrete ınanmış gonullenn
kazanacağı "sevap" yanı sıra
"fani" (yalancı) dunyanın
nımetlenv le ödullendınlmek de
cabası "kefenin cebi" olmasa da
onenldığı gunden bu yana
yukselen > ukseldıkçe de
çekıcılığı artan dolar, genve
kalan son '"vicdani" dırenışı de
k'rabıleLekguçte
Tek sozcukle tıksındırıcı
buldum duşuncelerını ve
amacını V ıne de bu benzennı
duşunmedım senın ıçın Azız
Nesın'ın de bov le duşunduğune
emınım Dahaotesı bızım gıbı
duşunen ınsanlann da
sozlenmı onay lavacaklanna
ınanıvorum
Bızler olumlu ınsanla
-şımdılık-sınırlıkalmavan
duşuncelenmızın
değışerek gelışerekveınsanlıgı
mutluluğa kavuşturacak o
guzel topluma ulaşana dek
sureceğıne ınanıyoruz çunku
Duşuncelennın fnantıken de
uvgulanabılırlığı yok aynca
Butçe mı dav anır buna'° Onu
benı bızlerıortadan
kdldırmay a "Kanın'un
hazıneleri"' bıle yetmez
Atilla Sıralar
Ansiklopedilerdeki
Ansiklopedi Maddesi...
Çok şukur bıttı dıyorduk
Meğerbıtmemış
Ansiklopedi kavgası medyada bu kez daha da alengır-
lı bıçımde yenıden basladı
Batı da ansıklopedıler anlasılıyor kı Turkıye de gaze-
teler bırbırıne gırsın dıye uretılmış Onlar emek vermış-
ler alınterı dokmuşler madde madde hazırlamışlar
sıstemını ıcat etmışler duzenını oluşturmuşlar, bıze de
kavgasını yapmak gorevı duşmuş
- Senın ansıklopedın kotu
-Hayır senınkı kotu
-Benımkıen lyısı
-Yalancıi
-Yalancı sensın1
- Sahtekâri
•
Ansiklopedi eskı caglardan ben ınsanoğlunun uğraşı-
dır tum bılgılerı ıçeren bır yapıt yaratmak hırsı eskı ku-
şakların da dusuydu ama bılımsel yaklasımı Avrupa
18 ıncıyuzyıldayakaladı Diderot ıled'Alembert'ınbaşı-
nı çektığı ansıklopedıcılık Fransa da fırtınalar yaratmıs,
yazarlarının başını derde sokmuştu O gunden berı
Batı da ansiklopedi konusundakı çahsmalar yoğunlaşa-
rak surdu her ulkede ansıklopedıler yayımlandı hıç
kuşkusuz bunların arasında dunyaya un salanlar oldu,
omrunu bu uğraşaadayan kışılerın yanı sıra kurumlaş-
malar sureklılıgı sağladı
O sıralar Osmanlı uyuyordu
Gozlerımızı açtığımız zaman nıce yapıt gıbı ansıklo-
pedıyı de hazırlop bulduk
Hazıra konduğumuz ıçın sımdı senınkı daha kotu,
benımkı daha lyı kavgasını yapıyoruz Oysa hıçbın bı-
zım degıl kı1
Kımı Ingılızın kımı Fransızın, kımı Amerı-
kalının
•
Tıraj yarışını her şeyden ustun tutan uç gazetemız
okurlara ansiklopedi dağıttılar Mıllıyet Buyuk Laro-
usse u Sabah Meydan Larousse u Hurrıyet AnaBrı-
tannıca yı verdı, okurları (ya da muşterılerı) paylaşmak
ıçın yaman bır kavga patladı Şımdı Sabah yenı bır
ansiklopedi dağıtımına gırıştı adı Grolıerlnternatıonal
Amerıcana Encyclopedıa ama Mıllıyet le Hurrıyet buna
karşı cıkıyorlar
- Yok boyle bır ansiklopedi dıyorlar uydurma bır
yapıttır bu
Kavga suruyor
Hem gazetelerde suruyor kavga, hem televızyonda
suruyor ortalıktozduman
Pekı bu ışın dogrusu nedır''
•
Işın doğrusunu oğrenmek çok kolay Uç gazetenın pı-
yasaya suı Juğu ansiklopedilerdeki 'ansiklopedi' mad-
desını açarsanız gerçek ortaya çıkar
Çok satışlı gazetelerımız ansıklopedılerı bu amaçla
dağttmadılar mı?
Merak ettım Sabah ın daha once verdığı Meydan La-
rousse'takı sonra Buyuk Larousse'takı ansiklopedi'
maddelerını okudum ıkısınde de dunyanın butun cıddı
ve unlu ansıklopedılerı sayılıp dokulmuş, ama 'Grolıer
Amerıcana dıye bır şey yok
AnaBrıtannıca da ansiklopedi maddesıne 10 sayfa
ayrılmış, Grolıer e rastlayamadım
Ya bu ansıklopedıler eksık ve yanlış ya da 'Grolıer
Ansıklopedısı bır buyuk ansıklopedının ansiklopedi
maddesıne gırecek kadar cıddı bır ansiklopedi değıl
•
Pekı, bu sonuç ortaya çıktı dıye medyada kavga dura-
cak mı sanıyorsunuz''
Yok canım daha da kızışacak
Sevgıli dostumuz
M.ŞADİ
KARAKURT'u
kaybettık.
Acımız büyTJktür.
Bu acı günümüzde bizlen yalnız
bırakmayan ve yardımlarmı esırgemeyen
tüm dostlanmıza teşekkür ederiz.
T. BL LENT MANZAK - \TLDIRAY ÖZMEN
ve EMTES LTD. ŞTİ. ÇALIŞANLARI
TEŞEKKÜR
Aıle buy uğumuz veTurk Dılı denen o buyuk
dilenınatası
ÖMER ASBVI AKSOY'un
olumu dolayısi) le bızlen arayıp soran,
haber salan acımızı pa\ lasan karagun dostlanmıza,
selam sevgı sa\gı
ÇOCUKLARI
HI-F1&CDSHOWROOM
AKUSTA
HER \ 1LBA.ŞI ALIŞVERİŞINE
İCDHEDIYE
VERHOR
20-31 AR4LIK
AbdiIpekçi Cad. \o. 40 \İŞA!\ TAŞI
Hastanemızde çalışacak ebe-hemşire
alınacaktır.
YAŞAM HASTANESİ
Tel:5553602