Katalog

24 KASIM1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 SSK'nm hastane • EkoDomi Servisi - Tek Gıda-İş Sendikası Başkanı Orhan Balta. SSK'nın, Rize Çayeli Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'ni 12 nülyar liraya saüşa çıkartmasını "Talan" olarak nitelendirerek "Bu zihniyete dur demenin zamanı geldi" dedi. Geçen yü 4.5 milyar lira harcanarak yeruJenen hastanenin 10 bini aykın sigortabya hizmet vermekte olduğunu vurgulayarak "Onbini aşkın sigortab işçinin hakklannın gözardı edilerek kurulmuş hastanelerini satışaçıkartan SŞK Genel Müdürü ile yöneticilerinden hesap sorma zamanı geldiği" diye konuştu. Çay eksperleri kadro bekliyor • RİZE (Cumhuriyet) - Rıze Meslek Yüksekokulu Çay Eksperliği bölümünde okuyarak çayın yetiştirilmesinden, işlenmesi ve kuru çayın pazarlanmasına kadar bilgi sahibi olarak mezun olanlar kendilerine kadro verilmesini istediler. Geçici işçi statüsünde çahşan 23 çay eksperi tarafından yapılan yaah açıklamada,'' 1993 yılı kasım ayında geçici işçi statüsünde çahşan fakülte mezunlanna 75'i mühendis ve 85'i idari kadroda olmak üzere 160 kişilik kadro geldi. Fakat bizler bu gelen kadrodan yararlanamamaktayız. Bizlere kadro verilmemesinin sebebi, kurumun çay eksperlerine ihtiyaa olmadığı şeklinde bildirildi." denildi. Şekerpancarı bol • SAMSUN (Cumhuriyet) - Şekerpancan üreticileri bu yıl rekoltenin bolluğundan memnun ama fiyatlar açısından memnun değıl. Şeker fabrikalannda işlenmek üzere kilosu 500 liraya alınan şeker pancannın maliyeti kurtarmadığını söyleyen üretiçiler "Pancara 700-800 lıra gibi bir fiyat verilseydi biraz olsun rahat ederdik inanın 500 lira mabyetini büe kurtarmıyor" diye konuştular. Turhal Şeker Fabrikası'nda işlenmek üzere başlatılan şeker pancan alımlan nedeniyle traktörlerdeahm merkezlerinde uzun kuyruklar oluşturuyorlar Tûtûn üretictsi beklemede • İZMİR(AA)-İzmir Ziraat Odası Başkanı Reşit Kurşun, 1993ürünüEge tütününe, 43-46 bin lira arasında ortalama fiyat istediklerini belirtü. Üreticinin, tütün piyasasına doğru geri sa> may a başladığını belirten Kurşun, şimdilik (A) grad, (B) grad ve kapa için ayn ayn fiyatlar üzerinde durmadıklannı, belirledikleri ortalama fıyatı da bakanlığa ilettiklerini söv Iedi Patent yasasına doğpu • ANKARA (AA)-Türk Patent Enstitüsü Başkanı Uğur Yalçmer. patent yasasının mutlaka çıkartılması gerektiğinı belirtti. Yalçmer, halen Meclis'te alt komisyonda görüşülen patent yasasının, buluşlann korunması ve Türkıye'nin kendi ticareti çin son derece önemli olduğunu söyledi. Etiyopyaite • ANKARA (AA) - Türkıye ile Eüyopya arasındakı ekonomik ihşkilerı geliştirmek amacıyla ımzalanan ekonomik. teknik işbırliğı ve ticaret anlaşması Bakanlar Kurulu'unca onaylandı. Anlaşma çerçevesinde, ortak sanayi ve teknik işletmelerin kurulması ve işletilmesi, uzman, danışman ve bilgi değişimi, eğitim imkanlan ve danışmanlık hizmetlerinin sağlanması. seminer ve sergiler düzenlenmesi öngörülüyor. Güiçiçegineyeni fiyat • ANKARA (ANKA)- Yüksek Planlama Kurulu, 1993 yılı üriinü gülçiçeğinin destekleme alım fıyatını 3 bin 300 lira olarak belırledi. Gülbirlik'e bağlı kooperatifler eliyle üretciden saün ahnacak gülçiçeği bedellerinin ödenmesi ve alınan ürünün satışına kadar geçen süredeki masraflar için gerekli finansman, Ziraat Bankası tarafından sağlanacak. 'Özelleştirelim' denilen limanlar, politik terdhler yüzünden kân kaçınyor Beş trilyonu 'deniztuttu'Türkiye Denizcilik İşletmeleri'nin "Özelleştirme" ra- porunda, yönetim hatalan ve politik kaygılarla yapılan tercihler sonucunda TDİ'nin yılda 5 trilyon gibi önemli tutarda bir "kâr kaybma" uğradığı belirtiliyor. tLKİNAYDIN Türkıye Denizcilik îşletmeleri özelleştirme kapsamına alınan li- manlar için bir özelleştirme rapo- ru hazırladı. TDİ bünyesmde gö- revb üst düzey uzmanlar tarafn- dan hazırlanan raporda liman- lann yanbş yöneüm ve pobuk tercihler nedeniyle yılda 5 trilyon bra kar kaybına uğradığı belirtil- dı. Ulaşürma Bakanbğı'nın isteği üzerine; TDİ'de çabşan Topa To- ker, Hüseyin Seymen, Gündüz Yalman, Ilker Demir, Günay Kutluk, ömer Egilli. Osman De- mirok ve Oral Erdoğan tarafı- ndan hazırlanan raporda TDİ- nin bugünkü durumu ortaya ko- yolup, özelieştirme önerileri su- nuldu. Raporda liman ve iskelelerin şu an- daki durumlan ile ilgili yapılan tesbitler özetle şöyle: • 1980 sonrası hükümetler. politik ne- denlerle çeşitli bakanbklann ginşimlenyle raevcut mevzuatta herhangi bir düzenle- meye gıdılmeden sanayi ve tican kuruluş- lann kendilen için özel amaçlı kıyı tesısi inşaa etmelerine ızın verdi. •Özel amaçlı bu kıyı tesisleri zamanla genel amaçb kıyı tesisleri gibi işletilmeye başlandı. •Prensip olarak her ne sebeple olursa olsun özel amaçb kıyı tesisleri alınan izin dışmda (yurtdışmdan getirilen hammad- de. yanhammedde. makıne jenarötör abi mal ve donanımlann yüklenilıp boşaltı- Iması) kullanılmaması gerekirdı. •Özel kıyı tesisleri, hiç bir kanuni yü- kümlülükleri yerine getirmedikleri ıçin za- manla denizyolu gelen ve giden yükler bu Liman ve iskelelerin \ polrtik tercihler veyanhş 1 yönetimler nedeniyle I yıllıkkaybı 5 trilyon I liradır. J Bugün ana iimanlara \ uğramayangemilerden 1 alınmayan sadece liman I ücretivegelirierikaybı I 1980 sonrası hükümetler \ politik nedenlerle sanayi I ve ticaret kuruluşlanna I özel liman kurma izni I verdi. J genel amaçlı kamu limanı gibi çalışmaya başlayınca yabana gemiler buraya kaydı. Liman Ijişçisikarşı Malryetgirdilerindeki \ büyük artşa rağmen 1 liman hizmet tarifelerine I 1.1.1983ten buyana I Dışöcarette yüzde 98 \ paya sahip deniz 1 taşımacılığının yüzde 75'i I deneUmsizküçük liman I yılda 2 milyar dolar. J V dddi zam yapılmadı. J V ve işletmetere kaydı.^V tstanbul limanının özeüeştirilmesi gelecekte "kabotaj" hakkını da tehlikeye dûşürebilir. tesislere kaydı. Hazine girdilerinin azalmasına neden olduğu gibi, kamu ebndeki bman ve iske- lelerde boş kapasitelerin doğmasmı sağ- ladı. Otorite boşluğu Bu limanlardaki otorite boşluğu Türki- ye kıyılannı denetim ve gözetimden uzak her türlü kanunsuz bmancıbk işlemlerinın yerine getirildiği kaçaklar diyan haline ge- tirdi. • Bugün kamu kıyı tesisleri TCDD ve TDİ gibi iki ayn otorite tarafından işletil- mektedir. Tek bir otoriteye bağlı işletilme- si. standartlan beraberinde getirecek, Tür- kıye'yı zirayete gelecek turistlerden elde edilecek döviz girdilerinin denetim altına alınmasını sağlayacaktı. -Özel ıdareler, belediyeler ve özel firma- lar tarafından işletilen. Taşucu, Anamur, Finıke, Kalkan, Kaş. Fethiye,Göçek,Dat- ça, Bodrum, Didim. Foça, Ayvabk, Edre- mit, Mudanya, Gemlik, Karabiga, Lapse- ki, Avşa, Erdek ve Karadeniz sahillerinde- ki özel iskele ve limanJar ile Izmit Körfezi, Nemrut ve Aliağa koylanndaki kıyı tesis- lerinde indirilip bindirilen yük miktarlan devletce işletilen ana bmanlardaki yük miktarlannın dört mısline ulaşmıştır. • Ana İimanlara uğramayan özellikle yabana gemilerden tahsil edilemeyen h- man ücretleri ve liman gelirlerinin yılda 2 milyar dolar (yaklaşık 28 milyar lira) ol- duğu tahmin edilmektedir. Bu doğrudan Hazine'nin kaybıdır. Batılı ülkelerde denizyoluyla yapılacak yükleme boşaltma bmanlan tesbit edil- mişür. Türkiye'de ise bunun tam tersidir. 1980 sonrasında ana limanlar yavaş yavaş terk ANTALYA (Cumhuriyet) - Antalya limanı işçileri. Antalya Ticaret Odası'nın (ATSO) bmanla ilgib özelleşü'rme raporunu eleştirdi. ATSO raporunda limanın. altyapı ve özellikleri bakımından Avrupa standartlannda olduğu bebrtilmiş, yanbş yönetim ve teknolojik ömrünü dolduran teçhizat ve aletlerle yapılan hizmetlerden dolay ızarar etüği vurgulanmışü. Liman Iş Sendikası Antalya Şube Sekreteri Mehmet Ciğerim, hizmetlerdeki aksamalardan dolayı bmanm zarar ettiği yönündeki suçlamalan kabul etmediklerini belirterek "BöJgemizde zarar eden diğer KİT kuruluşlan da buiunmaktadır. Neden bu kuruluşlara talip olmuyorUr da limanı istiyorlar. Bizcelimanı özelleştirmek istemelcrinin sebebi timandan kazandıkları kârlan- katlayıp daha fazla geür elde etmek." dedi. edılmış ve toplam ithalat ve ihracatta yak- laşık yüzde 98'bk pay sahibi olan deniz taşımacıbğının yüzde 75'i denetimden yoksun küçük liman ve özel iskelelere kaymıştır. •Ana limanlar politik nedenlerle tarife hizmet ücretlerine zam yapamaz hale geti- rilmiştir. Bunun aksine zarar eden bazı hizmetlerde politik ındirimler yapılmıştır. • Liman hizmetlenndeki mabyet girdi- lerini büyük ölçüde etkileyen elektrik, akaryakıt, ve personel ücretlerine son 10 yılda yapılan çok büyük zamlara karşılık. bman hızmet tarifelerinde 1 Ocak 1983 yı- lından bu yana ciddi zam yapılmamıştır. • Yatınmlar, siyasi ve keyfı tercihlerle verimb ve karh olmayan hatta limancıb- kla ilgisi olmayan alanlara kaydınlmış, si- yasi ve pobtik tercihlerle bman hizmetle- rinde tarife aln veya ücretsiz uygulamala- ra gidilmiştir. Sümer Holding'in Bakırköy arsası için Emlakbank'ın 'ince pazarlığı' Toplu koııut yerine gökdelen! DENİZ ŞAHtN Sümer Holding'in Bakırköy- deki arsasında yeni bir Galena doğacak. Bu amaçla, imar planının değiştirilmesi için Emlak Bankası, Sümer Holding'le bir- bkte Istanbul Anakent Beledi- yesi'ne başvurdu. Başvuruda, tu- rizim alanındaki arsada konut ve ticaret merkezi yapımına da ola- nak sağlanması ve kat alan kat- sayısının l'den. 3.5'eçıkartıbnası istendi. Emlak Bankası Genel Müdürü Şükrö Karahasanoğlu. bu deği- şikliğin gercekleşmesi habnde ar- sanın değerinin 1 trilyon 300 mil- yar lira olacağını söyledi. Sümerbank'ın bölünmesi sı- rasında, sanayi kesiminin kredi borçlan karşıbğında. bankacılık kesiminin pasiflerinde 4 trilyon bra olarak gösterilmesi düşünülen. ancak daha sonra Sümer Holding bünyesinde kalmasma karar verilen Bakı- rköy arsasmın satışı için Emlak Bankası ve Toplu Konut İdaresi'ne tekbf götürüldü. Sümerbank'ın pasifınde yer almasından vazgeçibnesine karşın, değeri 4 tnlyon lira oiarak bebrtiien arsa için Toplu Konut İdare- si'yle yapılan pazarbkta 2 trilyon braya kadar inildi. TKİ Başkanı Yiğit Gükiksüz, Sümer- bank'ın hiçbir veriye dayanmadan. sadece ih- tiyaa olduğu gerekçesiyle istediği bu parayı çok buldu. Gülöksüz, arsanm toplu konut alanı o!a- Emlakbank Cenel Müdürü şükrü Karahasanoğlu: • "Burada ticaret ve alışveriş merkezi yapmayı düşünüyoruz" • "İmar planının değiştirilmesi için Sümer Holding'le birlikte Anakent Belediyesi'ne başvurduk" • "İmar planının değişmesi ve kat alan katsayısının 3.5'e çıkartılması halindearsa 1 trilyon 300 milyar lira eder" rak kullanılabilmesi için en fazla 200 milyar braya satın abnması gerektiğin hesapladı. Böylece, Sümer Holding'le TKt arasındaki pazarbk sonuçsuz kaldı. Yeni bir Galleria Emlak Bankası ise burada alışvenş ve tica- ret merkezi yapılabileceğinden hareketle pa- zarbğa oturdu. Ancak bunun için, öncebkle toplam 97 bin 166 metrekarelik arsanm: inşaat alanı olarak kullanılabilecek Ataköy Turizim Nazım tmar Planı içinde kalan 70 bin metre- karelerik bölümünde imar planı değişikliği yapılması gerekiyordu. Emlak Bankası Genel Müdürü Şükrü Ka- rahasanoğlu, plan değişikliği için Sümer Hol- ding'le birlikte Jstanbul Anakent Belediyesi'- ne başvurduklannı söyledi. Karahasanoğlu, arsanın değerlendirilebil- mesi için "kat alan katsayısının" da l'den 3. 5'e çıkartılmasını istediklenni belirterek "Bu degışıkliklenn kabul edilmesi habnde, arsa 1 trilyon 300 milyar lira eder" dedi. Emlak Bankası'nın kat alan katsayısmda istediği artış, yapı yoğunluğunun arttın- lmasını amaçbyor. Katsayınm 3.5'e çıkartı- lmasıyla, bin metrekarelik alan üzerinde 3 bin 500 metrekarebk yapı yoğunluğu oluşabile- cek. 3.5'bk kat alan katsayısı. genelde gök- delen emsaü olarak kabul edihyor. Böyle -r özelleştirme olmaz ** «•• AHMETŞEFtK TRABZON - Denizcilikten Sorumlu Devlet Başkanı tbra- him Tez, limanlann özelleşüril- mesinde koalisyon ortaklan DYP'den farklı düşündükleri- ni, bmanlarda gözü kapalı bir özelleştirmenin yapılamayaca- ğını. devlet tekelinin özel sektör tekeline dönüştürülmemesi ge- rektiğini açıkladı. Trabzon'da önceki gün çeşit- b incelemeler yapan Bakan Tez, bmanlann büyük bir kanşıkbk içinde bulunduğunu, üç ayn kuruluşun, limanlarla şu ya da bu biçimde ilgib olduğunu, bu- nun en kısa zamanda mutlaka teke indirilmesi gerektiğini sa- vundu. Tez, şöyle dedi: "özelkştir- me sözö kapalı yapdamaz. Li- manlanmız dışanya açıian kapı- lannuz. Bu bağjamda yapıla- caksa çok iyi diisunülmesi gere- kir. Aceleye getiribnemelidir. Liınanlanmızın birçok sorunu \ar. Söz gelimi hızlılık yok. Li- maıdara bazı kesimler talip olu- yor. Ancak devlet. elindeki tekeli özeUeştireyinı derken özel sek- törde tekeİ yaratabilir. Oysa te- kel olmamâlıdır. Limanlar gibi stratejik yerlerin bazı kesimlerin insafına bırakılmasını doğru karştlamıyonız." EKONOMIYEBAKIŞ TANER BERKSOY En Büyük Bunalım Son günlerin en revaçta mesleği, en çok satan ticareti felaket tellallığı. Siyasi güç, medyatik cazibe, para, şan ya da şöhret getiriyor olsa gerek. Zira, topluca böylesi bir tellallığa soyunmuş görünüyoruz. Felaket tellallığının muhtelif türleri var. Kimimiz dış politikada, kimimiz iç siyasi çekişmelerde ya da ekono- mi veya güvenlik sorunlarımızda felakete sürüklendiği- mizi söylüyoruz. Bunlar perakende felaketçilik. Bunun bir de toptancı türü var. Benim en çok tersime giden de bu. "Son yetmiş yılın en büyük bunalımını yaşı- yoruz" şeklinde ifade edilen felaket tellallığı, bu türün son günlerde ön plana çıkan örneği. ilginç ve iddialı bir örnek bu. Cumhuriyet tarihinin lömünü kapsadığı gibi, tarih bilgıçliğini de gizliyor. Sanki, Cumhuriyet tarihinin bunalım topoğrafyası tümüyle ve titiz biçimde incelerv miş de böyle bir sonuca ulaşılmış gibi. Ustelik yaygın da bu "en büyük bunalım" tellallığı. Toplumu yönetme konumunda olan sorumlu siyasetçi- lerden, en bezirgan medya silahşörlerine kadar herke- sin ağzında. Toptancı bunalım tellallığı, muhalif siyasetçilere özgü olsa yine de anlamak mümkün. Muhalefetin felaket satı- cılığından büyük oy kazancı beklenilen bir siyaset gele- neğimiz var ne de olsa. Iktidardakilerin "son yetmiş yılın en büyük bunalımını yaşıyoruz" diye feryat ederek orta- da dolaşmalarını ise anlamak olanaksız. Bunların işi bu- nalım çözmek, şikayet etmek değil. Siyasi ler çözümsüz kalınca, siyaset dışı çözümler gi- riyor devreye. Bunun söz ve görüntü silahşörlüğünü de medya üstleniyor. En büyük bunalım tezi yaygınlaşıveri- yor. Bekleyin. Yakında, şu yeni türeyen ve her nedense silah kullanımını çağrıştıran cepheli. patlayıcılı TV prog- ramlarından birisinde feryat figan tartışılır bu konu. Ki- min en çok bağırdığına bakarız, anlarız en büyük bunalı- mı yaşayıp yaşamadığımızı Ya da işgüzar bir TV yapımcısı dokuzyüzlü telefon ti- caretini devreye sokar, acilen bir mini referandum ya- par bu konuda. Sonunda noter vekilinden kaç kişinin en büyük bunalımı yaşadığımızı düşündüğünü, toptancı fe- laket tellallığının ne denli yaygın olduğunu anlarız. Iş bu noktaya gelirse hiç şaşmayın. Bu ara en iyi meslek, en kazançlı ticaret bu. Şimdi gelelim işin özüne. Son yetmiş yılın en büyük bunalım tezgahtarlığı iki noktada sakat. Bu sakatların bi- risi ifadede. öteki özde. ifadedeki sakatlık, ilk kez böylesi bir sıkıntı yaşadığı- mız izlenimini veren anlamdan kaynaklanıyor. Gençler ne der bilmem ama, benim yaşım ve üstündekiler bunun doğru olmadığını bilir. Cumhuriyet, yüzyılın en bunalımlı döneminde kuruldu, biçimlendi. Birdünyasavaşı, uzun- ca bir soğuk savaş yaşadı. İki dünya çapında ekonomik bunalım, bırkaç da iç ekonomik tükeniş atlattı. Üç askeri darbe, sayısızcuntatehdidine göğüs gerdi. Yaygın ideo- lojik çatışma ve dinsel kavgadan geçti. Son yetmiş yılın böylesine çalkantıh olması doğal. Cumhuriyetin yüzyıllar içinde biçimlenmiş, kökleşmiş bir imparatorluk rejimini dönüştürme, yenileme, aydın- latma ve çağdaşlaştırma işlevi var. Bunun sıkıntısız, ça- tışmasız gerçekleştirilmesini beklemek abes. önemli olan, ana yönün yitirilmediğini, gecikerek de olsa mesa- fe alındığını görmek Bu bizi işin özüne getiriyor. Buradaki sakatlık daha da önemli. Bunalım diye tanımlanan olguyu doğru kavraya- mamaktan kaynaklanıyor bu. Cumhuriyet insanımızın kulluktan vatandaşlığa dö- nüşmesinin tarihi. Insanımız insanca ve katılımcı vatan- daşlar olarak yaşamayı öğrenip, uyguluyorlar. Bu ger- çekleştikçe toplumsal ve bireysel beklentiler ve talepler yükseliyor. Söz konusu talepleri kavramayıp yan çizen siyasetçilere tosladıkça sıkıntı ve bunalım oluyor. Cumhuriyet tarihinin bunalım topoğrafyasının özeti bu. Bu kez de aynı şey oluyor. Kendi insanının, insanca yaşamatalebini bunalım diye algılayan birsaçmalıkdo laşıyoryine aramızda. Bu saçmalığı son yetmiş yılın en büyük bunalımı lafazanlığının ardına gizlemenin kimse- ye yararı yok Olsa olsa siyasi zavallılığın ifadesi ve bir de medya bezirganlığının malzemesi olur. O da çok ya- şamaz. BİTKİ HASTALIKLARI Buğdayüretimi tehdit altıııcla ANKARA (AA) - 1994 yıb bütçesinde bitki zararblan ile mücadele için aynlan ödene- ğin arttınlmasının, Türkiye'- nin gelecek yılki buğday üreti- mini tehh'keye soktuğu öne sü- AVRUPA TOPLULUĞU En büyüksorun işsizliğinarbşı Portekiz: Yü2de 5 Almanya Yüzde 5.9 Hoiianda: Yözde 7.9 BRÜKSEL (AA) - Önü- müzdeki ay BrükseFde yapı- lacak olan AT Zirvesi'nde li- derlere "Aynin krizden kur- tulmasnun yollannı" bir "Be- yaz Kitap" çer- çevesinde anla- tacak olan 12 ülkenin maliye bakanlan ara- smda fıkir birli- ği sağlanamı- yor. AT'yi tekrar "büvömc, iş ve rekabet" hedef- lerine ulaştıra- cak yöntemleri tartışarak "Be- yaz Kitap" hazırlayan ba- kanlar, "mucize yaratamaya- caklanm" ifade etmekle yetiniyorlar. Brüksel'de yaptlan top- lantılarda özellikle işsizlik kri- zine karşı çözüm oluşturabile- cek öneriler inceleniyor ve iş ATülkelerinde issizlikoronı Lüksemburg' Yüzde 2.8 Belçıka: Yüzde 10? Ingütere: Yüzde 10.3 Fransa: Yüzde 11 Italva Yüzde 11.2 trkuda: Yözde 18.3 İspanya: Yüzde 21.4 saatlerinin azaltılması, hafta- da 4 gün calışma gibi fıkirler üzerinde tartışılıyor ancak 12 ülke arasında hiçbir mutaba- kat sağlanamıyor. İşsizlikle mü- cadele alanını "mayın tarlası- na" benzeten bakanlar, tüm ekonomik siste- min alt- yapısının değiş- tirilmesi gerek- tiğini, bunun yan etkilerinin de önceden tah- min edilemeye- cek boyutlarda olduğunu savu- nuyorlar. Resmi ra- kamlarda AT'- işsizlik yüzde 10.6 ve Yu- belir- Danımarka- Yuzdc 10.6 nın oranı ortalaması olarak bildınliyor nanistan'ın rakamlan siz" olduğu gerekçesiyle dikkate alınmıyor. İhtiyacınıza uygun forklift, Çukurova'da 1.5 ton'dan 8 ton'a kadar kaldırma kapasitesi 2 m'den 6 m'ye kadar kaldırma yüksekliği Kağıt bobin, balya, yana kaydırma ataşmanları Kullanım maliyeti en düşük, en yeni teknoloji ile çalışan, ihtiyacınıza uygun bir Çukurova Forklift mutlaka vardır. ÇUKUROVA Çukurova İthalat ve İhracat T.A.Ş. ADANA (322) 435 11 47 (5 hat). ANKARA (312) 287 33 00 (12 hat), DIYARBAKIR (412) 235 76 00 (7 hal), İSTANBUL - KARTAL (216)395 3460. CllKUROM 1STAN8UL - TOPKAPI . (212) 567 88 18 (12hai), IZMIR (232) 388 24 75. BURSA :( 224) 255 36 51, KAYSERI (352) 336 91 68, y ™ ™ KONYA (332)236 05 90-236 31 71. KÜTAHYA-(274) 216 33 42, MARMARIS (252) 412 24 75, TRABZON. (462) 325 37 47 - 325 02 87 • * rüldü. 1994 Tanm ve Köyişleri Ba- kanbğı Bütçesi'nde. bitki hastalıklan ile mücadele için 35 milyar lira. hayvan hastalı- klan ile mücadele için de 65 milyar ödenek öngörüldü. Ba- kanlık bütçesınin TBMM Büt- çe ve Plan Komisyonu'nda gö- rüşülmesi sırasmda zeytin si- neği ile mücadele amacıyla, ve- rilen bir önerge ile zirai müca- dele ödeneği 20 milyar bra daha arttınlarak 105 milyar li- raya yükseltildi. Yapılan belirlemeye göre, bakanbk birimleri, hayvan hastahklan ile mücadele amaayla, 1994 bütçesine 190 milyar lira, bitki hastabklan için de 205 milyar lira konul- masını önerdi. Ancak bütçe kaynaklan dikkate ahnarak, her iki mücadele için 395 mil- yar ödenek isteğine »karşılık toplam 175 milyar bralık öde- nek komisyonda kabul edildi. 1993 bütçesinde de zirai mü- cadele için 105 milyar, hayvan hastahklan ile mücadele için yine 65 milyar h'ra ödenek aynlmıştı. Ortalama yüzde 70 enflasyona ve zirai mücadele ilaçlannda yüzde 200 e varan fiyat artışlanna rağmen, has- talık ve zararhlarla mücadele için aynlan ödeneğin arttın- lmamasının çabşmalan son derece olumsuz etkileyeceği belirtibyor. 1993'te, sünenin buğdaya Yozgat ve Trakya'da yüzde 90'nin üzerinde zarar verdiğini hatırlatan yetkililer, sünenin kışlak merkezi olan Diyar- bakır yörsinde süne potansiye- linde yüzde 90'ın üzerinde artış belirlendiğine dikkat çektiler.