Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet |
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Tttrk Anonım Şirketi adına
Bcria N»d! • Genel Yayin Yöncımeni: Özgeo Acar # Genel Yayın
Koordınaıörı): Hikm«( Çeünkayı • Yan lşleri Mudurlen: F î s u özbilgen
(Sorumlu), CeJaJ Bajingıç • Yazj Ijleri Müdür Yardımcısı: SaUm Alpnsltn
Sayfa Düzeni Yönetmeni: AJİ Acmr • Adana Temsiicisi: Çrtia
)ç PoJitika: Mebmet Tezkaa, /stanbul Haberleri: Şenty Kalkan, D15 Haberler: Ergun Bala,
Kttltür: Mürşit Bftlsbanlılar. Makaleler: Sami Karaorta, Spor: Abdiılkıdir Yücdman, Düzeltme:
AbduIUb Yaacı • Koordınatör: Ahmet Korulsan • Mali lşler: Erol Erkut • Muhasebe:
Bülent Vener • Bütçe-Planlama: Sevgi Osmanbeşeogla • ldare: Hüseyin Gürer • Işletme:
Önder Çdik • Bilgi-lşlem: Nail lnal • Personel: Sevgi Bostancıoglu
Soton t Ycyan: Cumhanycl M«tbuolık ve G«wan!ik T.A.Ş. TOrkocatı Cd. 39/41 C*|aloj
J4334 Isl PK 24« tıuuıbul TH- 512 05 05 (20 hM). Ttlot 222«, Fı* (1) 526 60 72 • Bıutti
AabfK Zin GOUIp Blv Inkıiap S. No: 19/4. Ttl: 433 II 11-47,THec 42344, Fu: (4) 433 05
• Inair H Ziya Blv 1352 S. 2/3, TU: 83 12 30, Tfctaı: 5235», Fu. (51) 89 53 «0 • U n
InOnO Cad. 119 & No: I Kal I, Tfel 19 37 52 (4 hıl). IUBL- 62155, F « (71) 19 25
TAKVfM:20HAZfRAN 1992 Imsak: 3.23 Güneş: 5.24 öğle: 13.10 tkindi: 17.10 Akşam: 20.46 Yatsı: 22.37
Koç'tandestek
• ANKARA (ANKA) - Koç
Grubu, Tofaş \
araohğıyla, İtalyanJann
Pamukkale'de başlatacaklan
"Hierapolis' kazılanna 800
milyon liralık fmansman
desteği sağladı. Kutsal kent
anlamına gelen "Hierapolis"
kaalanyla, Pamukkale'yi
Kurtarma Projesi'nin bir
arada sürdürülmesi
planlanıyor.
Hierapolis kazılannın
başlama tarihi önce 5 ağustos
olarak belirlenirken
PamukkaJe'yi Kurtarma
Projesi'nin haziran ayı
sonunda uygulamaya
sokulması karan ahnınca
kazırun da öne çekilmesi,
Italyanlardan taiep edildi.
Kültür BakanJığı yetkilileri
arkeolojik kaalara özel
sektörûn destek vermesini
takdirle karşıladıklannı
belirttiler.
Atatûpkçü
Düşünce
Derneği
• Haber Merkezi
-Atalürkçü Düşünce
Derneğfnin 2. olağan genel
kurulunda seçilen merkez
yönetim kuruJu üyeleri
görev bölümü^aptılar.
Buna göre Prof. Dr. Özer
Ozankaya genel başkanlığa
getirilirken, Mehmet Aldan
ve Doç. Dr. Ünsal Yavuz
genel başkan yardıması
oldular. Genel sekreterliğe
M.Kemal Oğuzhanoğlu,
genel sekreter
yardımcılıklanna da
Şerafettın Canpolat ve
Türkan Aytuna seçildiler.
Genei saymanlığa da Hasan
Satır getirildi.
'Kardeş
Hastane'yeteplti
• Istanbul Haber Servisi
-Istanbul Tabip Odası,
Sağlık Bakanlığı'nın
uygulamaya koyduğu
"Kardeş Hastane"
uygulamasını
antidemokratik olarak
niteJeyerek, rotasyon ve
zorakı tayinlerin
durdurulmasını isledi.
Sağlık Bakanlığı'nın Doğu
Anadolu ıllennde uzman
hekim açığını, tstanbul,
Izmir ve Ankara'daki eğitim
hastanelerindegörevli
başasistanlan bölgeye
göndererek çözme girişimi
hekimler arasında büyük
tepkiyarattı.
'Baba'ya ceza
indiPimi
• ZÜRİH(Cumhuriyet)-
Isviçre'de, Adalet Bakanı
Elisabeth Kopp'un
istifasına neden olah
uyuşturucu kaçakçılığı
operasyonunda
yakalanarak 17 yıla
mahkûm edilen Türk
mafyasının önemli ismi
Hacı Mirza'nın cezası
indirildi. Avukatlannın
itirazmı değerlendiren
temyiz mahkemesi,
Mirza'nın 17 yıllık cezasıru
fazla bularak 13 yıl olarak t
ycniden belirledi. Mirza'nın
Italyan işortağı Nicola
Giullietti'nin cezası 9 yıldan
10 yıla, iki Türk şoförünün 6
yıllık cezaian da 7 yıl 3 aya
çıkanldı.
Çocukmfizesi
açılıyor
• ANKARA (ANKA)-
Kültür Bakanlığı Anıtlar ve
Müzeler Genel Müdürlüğü,
Antalya'dan sonra Ankara
ve İstanbul'da çocuk müzesi
açma karan aldı. Ankara
Çocuk Müzesi, Anadolu
Medeniyetleri Müzesi'nin
tstanbul Çocuk Müzesi de
Arkeoloji Müzesi'nin bir
bölümünde açılacak. Anıtlar
ve Müzeier Genel Müdürü
Engin Özgen, Anka'ya
yaptığı açıklamada
çocuklara kültür bilincini
sevimli bir üslupla vermeyi
amaçladıklannı beürterek,
"Halkı müzeleresokmalc
lazım. Bu da küçük yaşta,
başlayacak egiümle
mûmkün "dedi.
TÛPktfoktorun
başamı
• Haber Merkea-14-18
haziran 1992 tarihleri
arasında Madrid'de yapılan
14. Dünya Hipertansiyon
Kongresi'ndeyeralan
Bügisayarh Bilgi
Yanşmasını Türk Doktor
Yavuz Eryılmaz kazandı.
Yaklaşık 6000hekimin
katıldığı kongrede
düzenlenen yanşmada
Göztepe SSK Hastanesi
DahiliyeKJiniğiŞefıDr.
Yavuz Eryılmaz 835 puanla
birinciüği eldeetti. 14.
Dünya Hipertansiyon
Kongresi'ne 50'den fazla
Türk hekimi katıldı ve
düzenJenen ubbi bilgi
vanşmalannda ülkemizi
başanyla terası) etti.
Nostradamus'un kehanetleri gerçekleşirse...
ItalyaVı bu yaz zor gıinler beklîyorJ J .. .V. O V• 16. yüzyılda yaşayan kahin Nostradamus'un
îtalya'da olimpiyatlar sonrası bir felaketi
öngörmesi ne derece gerçekleşecek? Felaketlerle il-
gili kehanetleri tutan Nostradamus'un İtalya için
söyledikleri, ülkede yaşanan krizlerin üst üste gel-
mesiyle Çizme'de hayli ciddiye alınıyor.
CUMHUR
CANBAZOĞLU
"Birdenbire bir fırtına Hie-
ron'da (Roma) / Bir ihtilal ki sı-
çrayacak her yere / Ve olimpi-
yat oyunlanndan sonra da / Et-
rürya (Toscana bölgesi) girecek
o hayhuy içine". 16. yûzyılda
yaşayan kahin Nostradamus'-
un İtalya üzerine bu kehaneti
bugünlerde Itaiya'da en çok
konuşulan konulardan biri.
Genelükle felaketlerle ilgili ke-
hanetleri tutan Nostradamus'-
un İtalya için düştüğü bu not-
lar, ülkede yaşanan krizlerin üst
üste gelmesiyle Çizme'de hayli
ciddiye alınıyor. Napolyonju,
Hitkr'i, Humeyni'yi, Saddam'ı
yüzyıllar önceden haber veren
Nostradamus'un kehanetini
rafine zevklere seslenen endüst-
risinin yanında robotlann, yük-
sek teknolojinin sivrilmeye baş-
ladığı ftalya'da insanlar şimdi
özel sektörûn çok gerisinde ka-
lan devlet sisteminin sanalannı
yaşıyor.
italya'nın ortasına düşen
başkent Roma'nın güneyinde
yaşayanlan 'Afrikah' diye ad-
landuan ve tembellikle suçla-
yan kuzeyliler, mafyarun yuva-
landığı bu bölgenin kendilerine
yük olduğunu açjkça söylüyor-
lar. Gayrisaü milli hasılanın
büyük bölümünü üreten Ce-
nova-Milano-Torino üçgenin-
yorumlayanlar, ülkeyi bu yaz de yaşayanlann desteklediği
zor günlerin beklediğini belirti- Lombardiya Birliği (Lega
yorlar. Lombarda) adlı parti son par-
80'li yıllann ortalanna doğru lamento secimJerinde resmen
Ingiltere'yi geçip dünyarun 5. bölgeciük yaptı. Ülkenin bö-
ekonomiİc gücü haline gelen, lünmesini istemediklerini, an-
cak daha fazla vergi verdikle-
rinden daha çok hızmet talep
ettiklerini açıklayan Lombardi-
ya Birliği sandıkta umduğun-
dan fazla oy buldu.
Lombardiya Birliği'nin bu
aynma politikası Italya'yı de-
rinden sarsarken, gençler ara-
sında yabanalara karşı gelişen
ırkçı hareketler hümanist dü-
şünceleriyle gurur duyan Ital-
yaniara ağır darbe indırdi.
Ekonomik aJanda da rezalet-
ler art arda geldi. önce ülkenin
en varlıklı adamlanndan De
Benedetti yolsuzluktan suçlu
bulunarak 6.5 yıl hapis cezasına
çarpünldı. Ardından ülkenin
her yanında devletten alınan
kredilerin başka işlerde kulla-
nıldığıyla ilgili olaylar patlak
verdi.
Halk, parlamentonun inan-
dıncdığmı, güvenirü'ğirıi de sor-
guluyordu. Bir önceki yasama
döneminde parlamentoya ünJü
futbolculan, şarkıalan ve por-
no yıldızı Ciccioüna'yı sokan
partilerin bu kez titiz davran-
malan da aradaki sogukluğu
gideremedi.
Hükümeti oluşturan beş par-
ti bu kez yeterli çoğunluğu sağ-
layamayınca ülke bir de hükü-
met sorunu yaşamaya başladı.
Aynj günlerde Cumhurbaşkanı
Cossiga'nın görev süresi dol-
madan istifa etmesi yeni bir po-
litik krize neden oldu. Cossiga
giderken Italyan jandarmalan
Carabinieri'lere özel teşekkür-
lerini sundu. Gladio'yu savu-
nan eski cumhurbaşkarunın bu
hareketi yeni bir polemiğin baş-
langıaydı.
İtalyan politikaa nazik bir
dönem yaşarken, gecen gün-
lerde mafyaya karşı yürü-
tüJen operasyonun başmdaki
savcı Giovanni Falcone'nin öl-
dürülmesi bardağı taşıran son
damla oldu. Falcone devletin
mafyaya karşı verdiği savaşın
simgesiydi. Falcone bu işe so-
yunduktan sonra dünyada en
fazla ölüm tehdidi altında yaşa-
yan ilk 10 adam arasına girmiş-
ti. Falcone mafyayia savaşının
ancak öjünce biteceğini söylü-
yordu. Ünlü sava gizlice gittiği
Palermo şehrinde yola yerleşti-
rilen 150 kiloluk mayının uzak-
tan kumandayla patlaulması
sonucu yaşammı yitirdi. Fako-
ne'yle beraber kansı ve dört in-
san daha öldü.
Falcone'nin öldürülmesiyle
îtalyan parlamentosunun yaşa-
dığı knzın çakışması anlamlıy-
Bulutlarla sarmaş dolaş, gölle dans
• Cesur bir pilotla Van Gölü
üzerinde alçaktan uçmak
heyecan verici. Gökkuşağının
altından geçmek, bulutlardan
göle merhaba demek, kar
tepelerinin altından göle akan
sulan izlemek insana tannsal
bir duygu veriyor.
MUSTAFA BALBAY
VAN - Nemrut Gölü adını hiç de
çağnştınnıyor. Üç bin metre yüksek-
likte yanm ay görüntüsüyle yüzünü
asmak bir yana gülümsüyor. Hele gö-
lün üzerinde.yere yakın uçmayı, iniş
çıkışlan seven bir helikopter pilotu ile
uçunca tannsal bir duygu kaplıyor in-
sanın içini.
Nemrut, Van Gölü semalanna yak-
laştığımızın işaretini veriyor. Ülkemiz-
de Homurtusunu en son kesmiş volka-
nik dağ olan Nemrut'un zirvesindeki
iki gölden biri mavi diğeri yeşil. İki gö-
lün icine uzandıgı tepenin doruklan da
karla kaph. Gölün üzerine 30 metre
kadar inip kar tepelerinin altından gö-
le akan sulan izledik. Sonra sağa doğ-
ru kavis çizip dağı aştık ve Van Gölü'-
ne merhaba dedik. önümüzde acık
mavi göl,Tatvan sağımızda, Doğa
Purnu karşımızda...Başladık gölle
dansa.
Kıyının çıkmtılanna teğet, bulutlar-
la sarmaş dolaş. Htamız saatte 300 ki-
lometre.Yüksekte bunu hissetmek zor
ama alcaldıkça sanki süratimiz artı-
yor. Merakla beklediğimiz Akdamar
Adası'na daha çok var. O zaman iste-
diğimiz kadar alçalabiliriz. Pilotumuz
takılıyon
Akdamar Kilisesi ve Van Gölü... Alçaktan uçunca suyun rengi kıymaı yapısına göre değişiyor.
-Sıftr metreye ineceğim, kürek ta-
kunlannızı aldınız mı ?
Içimizde bir tedirginlik var ama ya-
nıtımız hazır:
-Dalgıç takımlanmız, sualtı fotoğ-
raf makinemiz bile var.
Akdeniz bitki örtüsünü andıran bo-
dur ağaçlarla kaph Badem Burnu'nu
geçince ,hafiften burun üstü ilerlemeye
başladık. Ve üç metreye kadar indik.
Uçmakla, suyun yüzeyinde ilerlemek
arasında bir duygudayız.
Kayahklar birkaç yüz metre sağı-
mızda.Suyun rengi kıyının yapısına
göre değişiyor. Adım adım yükselir-
ken ani bir yağmur başladı.Yanımın-
dan ince çizgiler halinde geçen yağmur
birkaç dakika sonra geçti. Yerini gök-
kuşağına bıraktı. Kısa aralıklarla ya-
şadığımız hava değişikliklerinin şaş-
kınlıgını yaşarken pilotumuz uyardı,
Akdamar Adası'na yaklaşıyoruz. Ün-
lü Akdamar fCilisesi'nin üzerinden.
uçacağız. Söylenceye göre, bir zaman-
lar bu kJisede oturan papazın güzel bir
kızı varmış. Papaz kızını değme zen-
ginlere vermemiş. Zamanla Tamara
adlı genç kız adanın tam karşısında
hayvanlannı otlatan bir çobana aşık
olmuş. Genç kız her gece adanın bir
köşesine ateş yakar,çoban da o ateşe
doğru yüzer Tamara ile buluşurmuş.
Bunu anlayan papaz bir gece tam ço-
ban yüzerken ateşi söndürmüş. Yönü-
nü kaybeden çoban Van Gölü'nün so-
dalı sulannda, "Ahh Tamara, ahh Ta-
mara" diye bağıra bağıra boğulup git-
miş. O günden buyana ada Akdamar
diye anümaya başlamış.
Adanın doğusundaki kilisenin üze-
nnde 100-150 metre yükseklikten üç
kez uçtuk. KJiseyi ziyaret eden turistle-
re el sallayıp oval daireler çtadik. Tu-
ristler için sürpriz oldu ama üzeri acık
tuvaletlerde ihtiyacını giderenler için
biraz rah^tsız edici olduk.
Akdamar Adası'nı geçtikten sonra
Dikkaya üzerinden ,Edremit'i sağı-
mızda bırakıp Van'a ulaştık. Akda-
mar'dan hemen önce gökkuşağının
alündan geçmiştik. Ama inişte, heli-
kopterde bulunanlar arasında cinsiyet
değişikliğineuğrayanımızyoktu. Baa-
lanmıza göre gökkuşağının altından
geçmemiştik ama pilotumuz geçtiği-
mizde ısrarhydı. Van gölü üzerinde
programlı bir helikopter turu yok.
Ama gölü ve Akdamar adasını gör-
mek ısterseniz Van Tatvan arasındaki
feribot seferlerinden ve sadece Akda-
mar Adası'na Van'dan düzenlenen
turlardan yararlanabilirsiniz.
dı. Hükümet kurulamıyordt
cumhurbaşkanı seciminde üte
nıklık yaşanıyordu. Ortam esl
başbakanlardan AJdo Moro
nun kaçınbp öldürüldüğü gün
lere benziyordu.
İlk yorumlarda Falcone'niı
katiü mafyaydı. Îtalya'da iste
diği zaman istediği kışiyi öldü
rebileceği mesajını veriyordı
mafya. Devletten gûçlü olduğu
nu vurguluyqrdu. Bu cinaye
diğerlerine benzemiyordu
Mafya babalannı sıkıştırar
savcı Falcone Îtalya'da dürüst-
lüğüyle, ciddiyetiyle insanlanr
büyük sevgisini kazanmıştı.
Halk, parlamentonun ne işe
yaradığıru tartışmaya başladı.
Savanın Palermo'daki cenaze
törenine katılan parlamenterle-
n bozuk para yağmuruna tutan
insanlar bir taraftan ıslıkla pro
testolannı sürdürüyor, dığer
yandan politikaalann cenazeyi
bırakıp Roma'ya dönmelerini
istiyordu. Bir grup insan da
mafyanın parlarnentoyu par-
mağında oynattığmı haykın-
yordu.
Ünlü sinema yönetmeni Zef-
firelli televizyona verdiği de-
mecte oldukça sertti: "Bu tür
suçlar için ölüm cezası yıne
gündeme gelmeli. Parlamento-
da akh fazla işlemeyen ve bu ül-
kenin çocuklannı korumaktan
aciz bir politikacılar sınıfı doğ-
du."
Cinayeti soruşturmakla gö-
revlendirilenJer ise mafyarun bu
derece kanşık saldınlarla uğ-
raşmadığını, kendi yöntemJeri-
ne devam etmekten vazgeçme-
diğini, cinayetin kesinlikle poli-
tik ağırhğının bulunduğunu be-
lirttiler. Cinayetten iki gün son-
ra Oscar Luigi Scalfaro'nun bü-
yük çoğunlukla cumhurbaş-
kanlığına seçilmesi kafalardaki
soru işaretlerini çoğalttı.
70'ü yıllarda terörle yaşadık-
tan sonra 80'lerin başında tüm
güçlerini ekonomik kalkınma-
ya kanalize eden ltalyanlar bu
yeni geüşmeler karşısında şaş-
kınlar. Yıllarca Batı ülkelerine
işçi ihraç eden ülke şimdi 3.
Dûnya'nın işsizlerinin tehdidi
altında, yanıbaşlannda kayna-
yan Arnavutluk ve Yugoslav-
ya'da yüzbinlerce insan Italya'-
ya gitme arzusuyla yaşıyor.
Nostradamus'un îtalya'da
olimpiyatlar sonrası bir felaketi
anlatması ne derece gerçekleşe-
cek? Barcelona Olimpiyatlan'-
nın bu döneme rastlaması. ül-
kede askerlerin huzursuzluğu
çogu ltalyanı rahatsız ediyor.
Nostradamus yüzyıllar sonra
bile tarihin akışma yol göstere-
cek kehanetiyle güncelliğini ko-
ruyor.
Türkiye'ye Doğu'dan 2. beyin göçü
ANKARA (AA) - Doğu Blo-
ku ülkelerinin dağılmasından
sonra Türkiye'ye yönelik 'ikinci
bir beyin göçü' yaşanmaya baş-
landı. Doğu Bloku'ndan gelen
16 bilim adamı, Türk üniversi-
telerinde çalışmaya başladı. 26
bilim adamı da eylül ayına ka-
dar gelecek.
Doğu Bloku ülkelerindeld
kanşıkJıklardan sonra Tür-
kiye'ye yönelik böyle bir beyin
göçü olacağının tahmın edil-
mesi üzerine, TÜBİTAK bün-
yesinde 2 milyar lirahk bir fon
oluşturuldu. Türkiye'ye gelen
yabancı bilim adamlan, ken-
dılenru isteyen üniversitelenn
kadrolanna geçmek için yasal
prosedürü tamamlayana kadar
TÜBİTAK tarafından finanse
ediliyorlar.
TÜBİTAK Başkan Yar-
dıması Prof. Dr. Aybar Erte-
pınar, bugüne kadar Azerbay-
can, Rusya, Ukrayna, Bulga-
ristan, Polonya ve Çekoslovak-
ya'dan 42 bilim adamının Tür-
kiye'ye gelmek için başvunıda
bulunduğunu, şu anda İTÜ'de
7, OTÜ'de 6, Bilkent'te 3 bilim
adamınm görev yaptığını, eylü-
le kadar gelecek olanlardan da
l'inin 9 Eylül Üniversitesi, F-
inin 19 Mayıs Üniversitesi, 2'-
sinin Hacettepe Üniversitesi,
4'ünün ODTÜ,. 5'inin Bilkent,
l'inin Istanbul Üniversitesi, 6'-
sının İTÜ, l'inin Ege Üniversi-
tesi, 2'sinin Gazi Üniversitesi ve
3'ünün de Karadeniz Teknik
cak. Biz, bu bilim adamlannın
ülkemizde süreküliklerinin sağ-
lanmaandan yanayız. Alman-
ya'dan gelenler gibi ülkemizi
köprü olarak kullansınlar arzu-
sunda değiliz. Tabii onlann sü-
rekli kalmalan için üniversitele-
rimizin çabalan gerekli. Onlara
sağlayacağımız maddi ve ma-
nevi ortamlar önemli. Kısa
kalışlann etkisi o kadar çok bü-
adamlannın gecmişte yoğun bi-
limsel faaliyetleri olan kişiler ol-
duklannı, her birinin alanlan-
nda en az 35-40 civannda yayı-
nlan bulunduğunu ifade ederek
"önemli olan, bu bilim adam-
lannın bize bilimsel bir katkı
sağlayıp sağlayamayacaklan.
Yayınlanndan görüyoruz ki
çağdaş bir katkı sağlayacaldar"
dedi.
• Doğu Bloku ülkelerindeki kanşıkJıklardan sonra Türkiye'ye yönelik
böyle bir beyin göçü olacağının tahmin edilmesi üzerine, TÜBÎTAK bün-
yesinde 2 milyar liralık bir fon oluşturuldu. Türkiye'ye gelen yabancı bilim
adamlan, kendilerini isteyen üniversitelenn kadrolanna geçmek için yasal
prosedürü tamamlayana kadar TÜBÎTAK tarafından finanse ediliyorlar.
16 bîlim adamı çeşitli üniversitelerde çalışmaya başladı.
Üniversitesi'nde göreve başla-
yacaklannı söyledi.
Prof. Dr. Ertepınar, temel bi-
limler uzmanı olan bilim adam-
lan konusunda şu değerlendir-
meyi yaptı.
"Hitler zulmünden kaçan bi-
lim adamlan gibi şimdi gelenler
de bilime büyük katkı sağlaya-
yük olmayabilir kanaatinde-
yim. Üst düzey bilim adam-
lannın burada uzun süreli kala-
bilmelerini sağlamak çok
önemli."
ODTÜ Rektör Yardımcısı
Muharrem Timuçin de üniver-
sitelerinde göreve başlayan eski
Doğu Bloku kökenli bilim
önümüzdeki öğretim yılında
Doğu Bloku'ndan gelecek 26
bilim adamı ile birlikte üniversi-
telerde görev yapan yabancı
öğretim görevli sayıa 510'a çı-
kacak.
ODTÜ, Türkiye'de en fazla
yabancı öğretim elemanına sa-
hip üniversite durumunda. 135
yabana öğretim elemanına sa-
hip olan ODTÜ'yü 123 ya-
bana öğretim elemanı ile Bil-
kent Üniversitesi izliyor.
Türkiye'deki 29 üniversite-
den 24'ünde toplam 484 ya-
bana öğretim elemanı bulu-
nuyor. ODTÜ ve Bilkent'i 43
kişi ile Marmara Üniversitesi
izliyor. Diğer üniversitelerde
bulunan yabana öğretim gö-
revlisi sayısı.şöyJe:
Ankara Üniversitesi 30 kişi,
Akdeniz Üniversitesi 3 kişi,
Anadolu Üniversitesi 9 kişi,
Atatürk Üniversitesi 2 kişi, Bo-
ğaziçipniversitesi 13, Cumhu-
riyet Üniversitesi 2 kişi, Çuku-
rova Üniversitesi 20 kişi, Dicle
Üniversitesi 1 kişi, Fırat Üni-
versitesi 3 kişi, Gazi Üniversite-
si 6 kişi, Gaziantep Üniversitesi
3 kişi, Hacettepe Üniversitesi
24 kişi, lnönü Üniversitesi 1
kişi, IstanbuJ Üniversitesi 16
kişi, İstanbul Teknik Üniversi-
tesi 17 kişi, Mimar Sinan Üni-
versitesi 1 kişi, Selçuk Üniversi-
tesi 1 kişi, Uludağ Üniversitesi
6 ve Yıldız Üniversitesi 3 kişi
'Köylerimizi siyanürle zehirlemeyin9
HÜRRİYETUYMAZ
BERGAMA- Avustralya
ve Alman ortakJı Eurogold
Madencilik şirketinin, yakmda
siyanür kullanarak altın cıkar-
maya başlayacağı Bergama'nın
Ovaak köyü'ne düzenlediği ba-
suı gezisi, yöre köylülerinin tep-
kilerini dile getirdiği bir platfor-
ma dönüştü. "Köylerimizi ze-
hirleyemezsiniz" diyen Ber-
gamalılar adına konuşan Ber-
gama Belediye Başkanı Sefa
Taşkın " Burası, ülkemizin dört
bir yanında altın arayan yaban-
cı şirketler için bk eşiktir, sıçra-
ma taşıdır. Burada altın çıkar-
maya başlandığında, çekirge
gibi başka bölgelere de sıçraya-
caklar ve geriye siyanür çukur-
lan bırakarak ülkelerine döne-
cekler" dedi.
Eurogold Madencilik şirketi,
önceki gün Bergama'nm Ova-
cık köyü'nde kuracaklan tesis
konusunda gazetecileri bilgi-
lendirmek üzere bir gezi düzen-
ledi. Ancak, yaklaşık 20 gazete-
ci ile birlikte Bergama'ya yola
çıkan şirket yetkililerini taşıyan
otobüsü, ellerinde " Altın değil,
yaşamak istiyoruz", "Yaşama
evet, zehirli altına hayır" yazılı
döviz ve pankartlar taşıyan 200
köylü ile Bergama Belediye
Başkaru Sefa Taşkın karşıladı.
Basın gezisini öğrendiklerinde,
seslerini duyurabilmek için köy
girişinde toplandıklannı belir-
ten Taşkın, köylüleri göstere-
rek, "Bu insanlar tedirgin, lüks
otellerde paneller, geziler dü-
zenleyecek, Türkiye'nin en ta-
nınmış Halkla İlişkiler uzman-
lanyla seslerini duyuracak pa-
ralan yok. Gazeteci arkadaşlar,
bizim sesımiz olun. Bu insanlar,
köylerinde siyanürün açıkta de-
polanacağı bir altın madeni is-
temiyorlar.İçme suyu kaynak-
lannın zehirlenmesini, çocuk-
lannın ölmesini istemiyorlar"
dedi. Sık sık köylülerin "Narlı-
ca'yı zehirlediniz", "Referan-
dum yapılsm","Bir gram alün
için mezarlanmızı yok ettiniz",
"Bizi zehirleyemezsiniz" bağı-
rmalanyla kesilen konuşmasını
Taşkın şöyle sürdürdü:" Biz si-
yanür kullanılarak altın çıkan-
lmasına karşı değiliz, madenin
işlenmesi sırasında çıkacak
olan zehirli çamurun üç köyün
ortasmda bir açık arazide üzeri
acık şekilde depolanmasına
karşıyız. Çevre Etki değerlen-
dimıeraporunda,siyanürün 80
yıl orada etkisini sürdüreceği
belirtiliyor. Eurogold, 8 yıl son-
ra yılda bir trilyon gelir kazana-
rak bu ülkeyi bırakıp gidecek,
ama siyanür 80 yıl burada bu
köyler için tehlike olacak. Icrne
sulanna, havasına kanşarak in-
sanlar zehirlenecek. ÇED rapo-
runu hazırlayan Prof. Dr. Or-
han Uslu'nun bile artık sahip
gkmadığı eksik, yetersiz bir ra-
porla burada maden işletmesi
kurulmaya çalışıhyor.
Burada insanlann çoğu asga-
ri ücretle çalışırken, 6-7 milyon
lira iş vaatleri verilen bazı kişi-
ler, bu şirketin fedailiğini yapı-
yor.
Buradaki insanlan zehirle-
meye kimsenin hakkı yoktur.
Bu yatınm, 1978 yılında imza-
ladığımız Bergen Protokolü'ne
aykmdır.Protokol, çevreyi kir-
letecek yatınmlarda, yöre
halkının oyu, onayı alınmalıdır
diyor. Böyle tehlikeli bir yatın-
ma Ankara'da oturan bir iki
bürokrat ve 200 milyona ÇED
raporu hazırlayan Prof. Dr. Or-
han Uslu karar vermemelidir."
Eurogold madencilik şirketi-
nin tdari İşler müdürü Ahmet
Gürel, Ovacık, Çamköy ve
Narlıdere köyleri arasında ya-
pılacak olan 160 bin metrekare-
İik atık deposunun Bergama'-
nm içme suyu kaynaklanru kir-
letmeyeceğini savunarak, depo-
nun o kaynaklardan 500 metre
değil, 15 kilometre uzakJıkta ol-
duğunu söyledi. Köylülerin ev,
arazi ve mezarlannın kandınla-
rak ellerinden alınmadığını da
belirten Gürel, kendilerine
karşı olanlann pastadan pay
alamayanlar olduğunu öne sür-
dü.
Proje Müdürü Erkan Köksal
da, köylülerin dediği gibi siya-
nürden madende çahşanlann
da yörede oturanJann da zehir-
lenmeyeceğini ileri sürdü.
nasıl etkiliyor,
biliyor
musunuz?
-ATANİRUN
mı
cevaplıyor.
ARAYIN,
KENDİNİZİVE
YAŞAMINIZ1
DAHAİYİ
AÇJKLAYIN...
K
B
O
O
İ K İ
Y
A
B
T
A
Y
O
K
B
E
S
A
El
K
A
Ğ
O
A
Ç
Ğ A
ZLER
NGEÇ
LAN
ŞAK
RAZİ
REP
Y
LAK
V A
LIK
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
1 01
1 02
103
104
105
106
1 07
108
1 09
110
111
116
ûrtm»'nm her y ı 1 daUkMi 5833 TU Ğr.
türtm 34 d«Uı«ctr. Alp Bigı PK. 18 Tm*t>f/)m.