Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24NİSAN1992CUMA
12 DİZİ-YAZI
BLOKNOT
YAĞMURATSIZ
SÇHtVflJLIEDS
PARAMÖUNT ŞEREF
Tez, Antitez, Protez...
Tarıh ne muteşekkırdır ne de nankor Tarıh, duygu
tanımayan soguk bır muhasebecıdır Butun ışı hataları ve
sevapları kaydetmekten ıbarettır Sonunda sevapları agır ba-
san paçayı kurtarır
Hataları agır basansa hapı yutar
Tarıh asla affetmez Ama şımartmaz da
Tarıh onunde sınıf geçen, kazanılabılecek en buyuk sınav-
lardan bırını kazanmış demektır
Tarıh kul yutmaz'
llahlastırılan hukumdardan onun dalkavuk ve ıkbal-perest
ko/estne kadar kımse ama rııç kımse tarıhe volum atamaz
Tanhe numara yapmaya yeltenmek değnekle sıse delık
açma çabasına benzer Sonu husrandır
Turk toplumu kendı tarıhı ıçınde ılk kez olarak gerçek anla-
mıyla bır demokratıkleşmenın esıgıne dayandı Bundan boy-
le Turk toplumunda kımse fıkırlennden veya yarattığı eserfer-
den yanı sarkılarından romanlarından fılmlerınden, resım-
lerınden oturu devlet tarafından baskı ve ceza gormeyecek
Hıçbır polıtıkacı hıçbır softa kaba kuvvete başvurmadığı
surece ozledıgı sosyal duzenın propagandasını yaptıgı ıçın
kovuşturmaya zulme uğramayacak' ömurlerı boyunca kol-
luk guçlerı ve ıktıdar sahıplerınce horlanmış, ezılmış, canına
okunmuş bınlerce şaır romancı ressam tıyatrocu, şarkıcı
sınemacı şımdı artık kımbılır ne sevınıyorlardır
Acaba hepsı gerçekten sevınıyor mu9
Butun bır yasam suresı 'yasaklanmış olma ' mazeretının
ardına sığınanları kastedıyorum
- Kardeşım bu dınıne yandıklarım bırakmıyorlar kı eser ve-
relım?
Oglum Nurı bak Velı ağabeyınle bana bırer duble daha
getır' Bıraz da havuç
-Bırader fılmçekmeksoyledursun daha kameranın mer-
ceklennı temızlemeye kalksam tepeme dıkılıverıyorlar
Mahmut, evladım artık sıcaklan getırmeye başla'
Polıtık ıktıdar ıse şımdı bu zevat-ı muhterem eşunusoylu-
yor
- Buyrunuz yığıtler1
Işte meydan ışte at
Bana oyle gelıyor kı onumuzdekı yılların kazıb değıl de
' gerçek şohretlerı, o bırbırlerme temenna etmekten nere-
deyse bel fıtığı olan donbabadonelımgrubu ıçırtden değıl
şımdıye kadar adlarını sanlarını bılmedığımız yepyenı kımse-
ler arasından çıkacak
Bır cesedı radyatore dayayıp ısıtarak canlandıramazsınız
Olsa olsa kokusmasını hızlandırırsınız
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
İstanbul'un planı
24NISAN1932
Tetkıkatta bulunmak uzcre
İzmır e gıden \ e oradan
Isldnbul'a gclen şehırcılık
mutehassısı profesor Yansen
dun Kendısılegoruşen bır
muharnnmızc dcmıştır kı
-"Izmırçok guzel ve ımara
musaıtbırşehırdır Kuçuk
olmakla beraber guzel bır
rıhtımımevcutturkıbuda
çokmuhımdır Rıhtımın
tevsıı de pek muınkun
bulunmakladır Rıhtım
onunde bırsanayımıntıkası
>apılabılmesııçındemüsaıtarazı vardır Buradaasrîbır
mczbaha vucude getınlmıştır Izmır Beledıve reısı çok genç
veçalışkan bırzat Imarhususundakı fıkırlennı çok
begendım Pek az zaman zarfinda Izmır dedort beş bm ağaç
>etıştınlmış ve ıkı park y apılmıştır Izmır de şımdıye kadar
takıpedılentarzıınşaa Istanbul dakındendahaıyıdır
İzmır"ın ne şekılde ımar edılmesı lazım gcldığı hakkında
bana bırçok sualler sormuşlardı Bunlann hcpsı hakkındakı
noktaı nazanmı bıldırdım
Izmır dcdaıreşeklınde bırGazı heykelı mevdanı yapmak
ıstıvorlar Halbukı en son şekıl meydanlar mustatıl olarak
v ucude getırmektedır
Bundan çok zaman evvel Venedık tevapılanSanMark
ısmındekı me>dan bugun bıle bu>ük bır kıymetı haızdır
Yunus Nadi Bey
Başmuhamnmız Yunus Nadı Bey de bugun Başvekıl Ismet
Paşa Hz ıle beraber, Rusya'ya gıdecektır
Yunus Nadı Bey Rusya'dakı seyahatıntıbalannıveİsmet
Paşa Hz nın Sovyet ncalıle \akı olacak temaslanna aıt
ıhtısaslannıgunugununegondereceğı telgrafve
mektuplarlaCumhunyet eyazacdktır
Bır kaç seneevvel Sovyet Rus> d'yı zıyarct elmış olan
Başmuhamnmızın bu muddet zarfında Rusya'nın teceddüt
ve terakkı sahasında eldeettığı netayıcı ılk seyahatınde
görduklen ılemukayese ederek vazacağı vazılarla Rusya'yı
kanlenmıze bıhakkm tanıtacağı şuphesızdır
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Cevdet Sunay'ın demeci
24NİS\N1962
Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Cevdet Sunay bugun
Başbakan Ismet lnonu ıle vaptığı ellı dakıkalık
konuşmaddns.onraBaşbakanlıktand>nlırken Sı>asıaf
konusunda orduyu ılgılendıren bır tarafvoktur Ordunun
ıçındekıaf, dısıplınmeselesıdır Dığen ıse Meclıs ın yetkısı
ıçındedır" demıştır
Başbakan İsmet lnonu. bugun saat 10 da berabennde bazı
Bakanlarolduğuhalde Anıtkabır'egıderek Mıllı Egemenhk
Bayramımunasdbetıyleçelenkkovmuşvesaygıduruşunda
bulunmuştur Ozeldeftere "BuyükAtaturk'unhuzurunda
Bakanlar Kurulu ıle saygı duruşunda ıfadesını yazan
İnonu'den sonra butun Bakanlarda deften ımzalamışlardır
Muteakıben lnonu ve Bakanlar beraberce Başbakdnlığa
gelmışler, bırmüddetsohbettebulunmuşlardır Saat 11 de
Bakanlar Akıflyıdoğan ınodasmageçmışler. Inönudebu
sırada kendısmı zıyarete gelen Genel Kurmay Başkanı
Orgeneral Cevdet Sunay'ı kabul etmıştır Ellıdakıkadevam
eden goruşme sonunda Cevdet Sunav basın mensuplarının
sorulannı cev aplandırarak şoy le demıştır
" Bılıyorsunuz kı CENTO toplantısına gıdıy orum
Goruşmelennesaslan hakkında Başbakandandırektıf
aldım Sıy ası af konusunda orduyu ılgılendıren bır taraf
yoktur Ordunun ıçındekı af dısıplın meselesıdır Dığen ıse
Meclıs'ın y etkiM ıçındedır Ordu affını dığen ıle kanştırmak
çırkın bır harekettır Bu ıyı nıyetlı ınsanlann yaptığı bır şev
değıldır Iyı nıyetlı olmayanlar mıllet ıle orduyu karşı
karşıya getırmek ıstıyorlar Halbukı mıllet ıle ordu
beraberdır
ULUSAL EGEMENLIK VE I. MECLIS ŞÜKRAIS KURDAKUL
İLAN
ŞİŞLİ 4. SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo 1988/1293
Davacı Nover Deregopyan vekılı Av Hümı Eren tarafından açılan
vasıyetnamerun tenfıa davasında davalılardan Vıran Şahungedık, Hay-
ko Gedık, Alıs Doramıyangedık ve Sarko Gedık'e, dava dılekçesı ve
duruşma gunu ılanen teblığ edılmış sonucun da 25 3 1992 tanhlı ılamia
mıras bırakan Ohan oglu Peruz'dan 1306 doğumlu Aram Ohanyan-
ın Istanbul 3 Noterlığı'nce duzenlenen 14 12 1987 tanh ve 38896 yev-
mıye nolu vasıyetnamerun aynen tenfizue karar venlmıştır tş bu ılanın
teblığı tarıhınden ıtıbaren kanunı sure ıçınde yukarıda ısımlen yazılı
davahlar tarafından kararın temyız edılmemesı halınde kesınleşeceğı
hu&usu adı geçenlere kararın teblığı yerıne kaım olmak uzere ılan olu-
nur 8 4 1992
Basın 4493
ANKARA... ANKA.
Harbiye ve Darülfîinun mezunlan medreseden gelenlerle birleşti MÜŞERREFHEKÎMOĞLU
Müftününistiklaltutkusu• Şeyhulıslam Durnzade bağımsızlık ısteyenler hakkında ıdam fetvâsı
venr. Amasya Muftusu Abdurrahman Kârral Efendı ıse "Artık padışah
olsun, unvanı ne olursa olsun, onun bır hukumeö kalnıamıştır Yegâne
kurtuluş çaresı halkın, hâkımıyeü doğrudan doğruyaelealmasıdır"diye-
rek olü toprağı atılmış Anadolu'da yenı bır ışık yakar
Egemenlık ulusundur
Okumuşla cahılı, aydmla bılgeyı, varsıl-
la yoksulu, ayakta durma gucünü yıtırenle
başkaldıranı, kadınla erkeğı aynı safta bır-
leşüren bu ıkı sozcuğu dunyayı algılama
sürecının sonunda kazandık bız
Temelınde ulus olma bıhncımız vardır
Gerçeğı görme kararlılığı vardır
Ve çurümuş eskıyı tanhın mezarlığma
gonderebılme ıstencı vardır Yuzyıllar
yuzyıh bu ıkı sozcukle usumuz arasında
olumcüyû nöbette tutanlan bozguna uğ-
ratan gucün kultür savaşımı sonucunda
kazaruldığını bılıyoruz bugun
I Meclıs'ın örgutlenmesı ıçın savaşıldığı
1919-20'lerden neredeyse 120 yıl önce do-
nemın Reısulküttajjlanndan (Dışışlen ba-
kanı) Aüf Efendi (Olm 1807) buyurmuştu
kı "...Volter ve Ruso isimli zındıklarm \e
onlardan beter ukalâların hâşa ve hâşa pey-
gunberlere söverek. buvüklerı zem etmek,
butun dınlen kaldırmak. cumhuriyet ve
musâvatı îma etmekten ıbaret olan sozlerle,
alay usiûbu iJe neşrettiklen eserlere -her y eni
şey lezzetlidir fehvâsınca halk rağbet etmiş-
tir... İrtsan haklan dediklen ısyan beyanna-
melerinı vabancı dülere tercüme ederek
mıUetlen hükürodarları aieyhine kışkırtan
onlardır."(l)
Bu korku, yüz yırmı yıt sonra, son Os-
manlı hükümetlennın Şeyhulıslamı Dürri-
zade'yı, Kurtuluş savaşçılanmıza idam
fetvâsı'vermeye kadar götürmuştür Ama,
Darultunun dan, Harbiye den gelenlerle
medreseden gelenlen ışgalaye karşı bırleş-
tıren o ıkı sozcuk, karanlığı ışıkla parça-
lamışür artık
Egemenlık ulusundur
Nıtekım, daha ordunun büyuk çoğun-
luğunun terhıs edıldığı yenen devletlerce
sılahlara el konulduğu Istanbul un kırru
okumuşlannın uzenne VVılson ılkelen ku-
reğıyle ölu toprağı serpıldığı mutareke
gunlennde Amasya Muftusu Abdurrah-
man Kâmil Efendi'nın halkın karşısında
soyledığı şu sozler karanlığın bağımsızlık
ıstenane dayanamadığını somutiar gıbı-
dır
"Ey ahalı, milletin ıstıklalı tehlikeye dûş-
müştür. Bu felaketten kurtulmak için ıca-
bedcrse vatanın son ferdıne kadar olmeyi
goze almak la/ımdır Artık Padjşah olsun,
unvanı ne olursa olsun, onun bır hükumeti
kalmamıştır. Yegânc kurtuluş çaresı halkın
hâlümiyeti doğrudan doğruya ele alması-
<hr." (2)
u
Mudafâa-ı Hukuk", "Redd-i llhak" ce-
mıyetlen ve kongreler bu davranışın esen-
dır Ve yapısında, II Meşruüyet dönemı-
nın, başta "mUHyetçUik", dûşün akınüan-
ndan ızler taşır Islamcılık ve sosyahzm
akımlanna bağh asker sıvıl orta taba-
kanın. gerçekten duşünen kafalan ıçın de
temel sorun "sömûrge" ya da "manda" ol-
mak durumundan kurtulmaktır
Prof. Tank Zafer Tunaya, "Yeni Os-
manlıları birieştiren. Abdülhamid'i dûşür-
me azmıdır" dıy e v azmıştı Anadolu y a ge-
çen, II Meşrutıyet donerru kultur sava-
şımalannm uzlaşmalanndaysa "emper-
23 Nisan 1920 cuma günü TBMM'yi en
\a.şlı uvc sıfatıyla Sinop Mebusu Şerif
Be\ (Alkan) açtı.
yalizme karşı olmak" bılına temel öğe
olarak gorunür
Evet, klasık tanırru ıle emperyalızm
Mehmet Akif, nıce özeleştınden sonra,
yazdığı bır yazıda şöyle vurgular bunu
"Tûrkiye hükumeti, I. Düny a Savaşı'n-
danönceki dununuileözeUikieendeğerli
senet kavnaklarına, enseçkin arazıye sa-
hip bulunuyor. Bu yûzden, Türkıye kadar
İngiliz sermayedarlannuı (kapıtalıstlen-
nın) ihtiraslarım tatmin edecek az ülke
vardır... Türkler acı tecrubelerden sonra,
Almanya'nın İslam âlenune karşı İngil-
tere'den ve otekı empenaİLSt hükümetler-
den farkJı bir duşüncede olmadığını an-
ladüar."
Amasva kararlarından Erzurum-Sıvas
Kongrelen'ne kadar suren kısa ama çetın
evre, Akıf gıbı dunvavı gerçegınden so-
yutlamadan duşunse! doğrulluda algıla-
ma sonucunda aşılmıştır
Tam bağımsızlık
"İstiklâl-iTaın''(Tambağımsızlık)ılke-
sı bu bınkımın urunudur Toplumsal
sıvasal edebıvata armağdn edılen "Mûda-
fib-i Hukuk" bu bınlumın urunudur
Anımsamamızda yarar var Işgalden
bır gun once duzenledıklen mıtıngde
Izmırlı vatanseverler şoyle seslendıler
Anadolu'ya
"Işgal başladı... tzmir ve mülhakatı
kâmılen ayakta ve heyecanda. İzmır son ve
tanhî gununu y aşıyor. Son undadımız si-
züi gostereceğıniz muavenete bağiıdır. Mi-
tingli telgraflarla her yere başvurunuz. Ve
vatan ordusuna katıbnaya hazırlanmız."
(3)
Izmırlılenn "Vatan Ordusu" ıstemı
bıreyın toplumsallaşması bulunduğu ta-
nhsel donemm bağlayıa koşullanna baş
kaldırarak kendını ortaya kovmasıdır
Ulusal Egemenlik bilincinin ilk
utkusu: Birinci Meclis
Kımı araştırmacılar, II Meşruüyet'ın
"dövüşe dövuşe" olduğunu yazarlar I
Meclıs, duşune duşune yaşam bulmuştur
Bılıyorsunuz, Alman emperyalızmının
dumen suyunda gıtmeyı manfet sayan
Enver Paşa gıbılen once II Meşrutıyet ın
getırdığı gorece ozgurluklen katlettıler
Oysa. ellennı kırletmelen ıçın yaşamsal
bır neden yoktu I Meclıs, varoluş bıhncı-
nın yaşama geçmesıdır Aleş altında doğ-
du Ihanetın ışbırlıkçılığın, ayranı ka-
barmış emperyalızmın gozlenne baka
baka varlığını dunyaya kanıtladı
Anımsamamızda varar var En yaşh
üye Sınop Mebusu Şerif Bey, TBMM'de
açış konuşması yaptığı gun İngılızler Is-
tanbul'daydı Donemın onde gelen gaze-
telenne Ali Kemal, Refıi Cevat, Refik Ha-
Ud, Cenab Şehabettin gıbı unlu yazarla-
nna yakından kumanda edıyorlardı
İstanbul'un Avrupa gormuş nıce okumu-
şu İngılız Muhıplen Cemıyeü'nde ışgalcı-
ye hızmet venyordu Devletın onemlı go-
revlenne geünlmış, rutbe almış adamlar
vardı aralannda Uluslararası sılah tacır-
lennın donattığı Yunan ordusu İzmır-
deydı, Manısa'daydı Aydındaydı
Şenf Bey, bu koşullar altında TBMM'-
yi açarken "esareti reddeden" ınsanlann
onurunu da koydu ortaya
"Muhterem arkadaşlar, İstanbul'un ge-
çicı kaydıyle ecnebi kuvvetler tarafından
alındığı ve Hilafet makamı ıle hukumet
merkezi istiklâUnın butun esasları ıle >ok
edildığıni büıvorsunuz. Bu vazıyete boyun
eğmek, milletunızın teklıf olunan ecnebi
esaretıru kabul etmesı demektır. Ancak,
tam ıstıklalı ile yaşamak hususunda kat'i
azimde olan çok eskiden ben hur ve musta-
kil vişamış milletimız esaret vazıyetıru şıd-
detle ve kesin olarak reddetmış ve hemen
vekıllennı toplamaya başlayarak buyuk
Mecüsinizi vucuda getırmiştir."
MeclisMn yapısı
I Meclıs e gıren üyelenn temsıl ettıklen
toplumsal katmanlar Erzurum, Balıke-
sır, Alaşehır, Sıvas kongrelenndekınden
çok az farklıdır Redd ıllhak ve Mudafaa-î
Hukuk cemıyetJennın seçtıklen ddegeler-
den oluşan bu kongrelerde eşraf ve toprak
sahıplenyle asker sıvıl okumuş orta taba-
kanm vatanseverlen (her rutbeden subay,
valı, mutasarnk, hukukçu) onde gelır
Sonra dm adamları (muftuler ve hocaJar)
yerabr Eşrafya tuccarya toprak sahıbı-
dır Kımı bolgelerde hem toprak sahıbıdır
hem tıcaret erbabı
I Meclıs'teyse 380 mılletvekılının yan-
sından çoğu memur, oğretmen, emeklı
(115), kumandan subay (51), av ukat (29),
doktor (15), gazetecı (6) olmak uzere II
Meşrutıyet dönemı okumuşlan ıle aydın-
lannı temsıl eder Bu toplumsal katman-
dan gelen ıkı vüzu aşkın mılJetvekılı arası-
nda Mustafa Kemal Paşa, Rauf Orbay,
Kâzım Karabekir, İsmet İnönü, Adnan AdV-
var, Alı Fuat Cebesoy, Celal Bayar, \ usuf
Kemal (Tengırşek), Celalettın Ârif, Meh-
met Akif (192l'den sonra), Hüseyin Avni
(Ulaş), Vunus Nadi, Mahmut Esat (Boz-
kurt). Refik (İnce) gıbı tanınmış kışılen
anabılınz
(1) (Cevdet Paşa Tarihi'nden Secmeler, sf.
464. \nan Prof. Dr. Vlurat Sarıca, SiyasaJ
Tarih, sf. 76-1980)
(2) (Ş. Süreyya Aydenûr, Tek Adam, II.
Cüt sf. 34)
(3) (Kâzım Karabekir, İstiklal Harbimiz,
sf.27,I.basl960)
SÜRECEK
23 Nisan 1920 Meclisi son Osmanlı Mebusan Meclisi'nin devamıydı
Sııltaıuıı egemenliği millete
• Ankara'da toplanan mechsın İstanburdakı meclısin devamı olması-
nın en kesın kanıtı, çıkan ılk kanunun Ağnam Vergısı yasası olmasıdır.
TOKTAMIŞ ATEŞ
Sıyaset, bır toplumda kaynaklann pay-
laşırru ıçın yapılan örgûtlu mucadeleye
venlen ısımdır Gerçekten ayasetın tek ve
hakh amaa budur Kaynaklann paylaşımı
Bu kaynak paylaşımı değışık bıçımİerde
yapılabılır Zaten tanhın değışık aşamala-
nnda değışık verlerde farklı bıçımİerde
yapümıştır ve yapılmaktadır Temel husus
bu kaynak paylaşımının nasıl olacağı
konusunda karar venhrken bu karann olu-
şumuna katılma olanaklan olup ohnadığı-
dır
Kımı zaman bu karan tek kışı alır Kay-
naklan ıstedığı gıbı dağıtır Kımı zaman bır
grup ınsan bu karann oluşumuna katıhrlar
Kırnı zaman ıse bu karar tüm toplumun ya
da temsılalennın katıhmlanyla olur
"Tansücileriıı
T
' nasıl belırlendığuun saptan-
ması, temsıkatenn toplumu gerçekten temsıl
edıp etmedıklen v b gıbı sorular bır yana bı-
rakılırsa "kararlann alınmasında tophı kan-
bm" en basıt bıçımıyle demokrasi demektır
23 Nisan 1920 de Ankarada toplanan
Turkıye Büyuk Mıllet Mecüsı, hıç tartış-
masız bır bıçımde Turk halkını temsıl
edıyordu Zıra bu meclıs, kaam 1919da ya-
pılan ve Hınstıyan azınhklann katılmama-
lanna karşın durustluğu konusunda hıçbır
tartışma bulunmayan seçımle oluşan son
Osmanlı Mebusan Meclısı nın devamından
başka bır şey değıkiı
Gerçekten 12 Ocak 1920'de toplanan
Turkıye Buyuk Mıllet Medısı, seçımlennı
genelhkle Anadolu ve Rumelı Mudafaaı
Hukuk Cemıyeu uyesı ya da temsılcısı adav -
lar kazanmışİardı ve bu son Osmanh Mec-
hsı nde esen hava bağımsızhktan yana ıdı
Zaten Mısak-ı Mılh yı de bu meclıs kabul
ederek dunyaya açıklayacak ve zaten bu
yüzden 16 Mart 1920 de İngılızler Istanbul -
dakı "an*" ışgallennı "reani" bır ışgak
dönuşturecek ve Mebusan Medısı nı de ba-
sarak Mudataaı Hukukçu kımı mılletve-
kıllennı gozaltına alaı.akldrdır Ve bunla
nn uzenne Mebusan Mecli!>ı Genel Kurulu
hem bu baskmı ve ışgalı şıddetle protesto
edecek hem de u
çauşma kosulian kalmadığı
jçjn" v e
^uygun bir ortamda devaoı etmek
özere" toplanülannı "taKk edecek", yanı ara
verecekür
Aynı gun Mustafa Kemal, meclısı
Ankara'ya davet eder Yeruseçılenlerveola-
ğanustü yetkılerle Ankara'da toplanan
TBMM, ışte bu mecksür Ankara'da topla-
nan meclısin Isıanbul'dakı mechsın devamı
obnasının en kesm kanıtı, bu mechsın çıkar-
dığı ılk yasanın "Ağnam Ve^gfaT' yasaa
olmasıdır Gerçekten bu yasa önensı Istan-
bul'da venlmış İstanbul'da komısyona
gırmış ve Istanbul Meclısı Mebusanı'nm
gundemının bınna maddesı olmuştur An-
kara meclısı Istanbul un doğal bır uzanüsı
olarak gundemdekı bınna maddeyı ağnam
vergısı maddesını goruşmuş ve kabul etmış-
ür
Istanbul Mebusan Meclısı Başkanı
Cdaletön Arif Bey de Ankara'dadır ve
TBMM ıçın yapılan çağnlann bır kısmında
ımzası vardır Hatta Celalettın Anf Bey ken-
dını Ankara'dakı meclısin de başkanı olacak
sanmaktadır Fakat daha sonra "olağanustü
koşullar" dıkkate ahnacak ve TBMM
başkanlığına Mustafa Kemal seçılecek,
Celalettın Anf başkan yardımcısı olacaktır
TBMM açıldığı gun bu meclısı oluşturan
temsılcılenn kafalannda ıkı farklı beklentı
vardı Bır kısım üyeler mechsın vetkılennı
çok sınırlı sayıyor ve amaçlanrun "hafife ve
padişahı'' esaretten kurtarmak olduğunu
duşunuyorlardı Bu nedenle İstanbul'dan
bağımsız bır hukumet kurulmasına karşı
çıkıyorlardı Bır kısım uyeler ıse artık venı bır
devletın kurufrnakta oldugunun farkında ve
bılıncındevdıler Her nc kadar "esaret altın
daki halifeyi kurtarmak" sloganını kullanı-
vor ıdıvseler de artık ulusun kendı ıradesı-
ne sahıp çıktığını ve egemenlık hakkını
kullandıgın1
ılen suruyor ve hukumet ku-
rulması gercgını savunuyorlardı
Sonunda belkı de anayasa sayılmayacak kı-
sa oır duzenlemeyle "Mecbs Hükumeti"
oluşturuldu TBMM denetımı kesınlıkle
elınde tutmak ıstıyordu 1921 Anayasasfna
göre bakanlan tek tek meclıs seçıyor ve ba-
kanlar gene tek tek TBMM've karşı sorum-
lu oluyorlardı Mechsın başkanı aynı za-
manda bu hukumeün de başı oluyordu
TBMM ıçınde farklı gruplar vardı
Sonunda Mustafa Kemal kendıne yakm
mılletvekıllenru bu- grup ıçınde topladı Mu-
dafaaı Hukuk grubu Bu grup daha sonra
Halk Fırkası'na donuşecektır Bu gruba ka-
ülmayan mılletvekıllenne de "İkınci Grup"
adı venldı Ancak bu bıraz da zorlama oldu
Zıra bunlarMudataaıHukukçular karşısın-
da turdeş bır grup oluşturmuyor, kımı
zaman bırbırlennden çok farldı beklentıler
ıçınde oluyorlardı Ancak bunlan bır arada
tutan tek husus Mudafaaı Hukuk Grubu'na
muhalıf olmalan ıdı
Siyasal katıüm zorluğu
Işte 23 Nisan 1920'de toplanan TBMM
boyle bu- meclıs ıdı Halkın kendı ıdaresıne
sahıp çıkmasıyla ve kendı egemenlık
hakkını kullanmasıyla oluşan bır mechsü
bu Gunumuz değerlenyle ve ölçulenyle
baktığımız zaman elbette tam bır dernokrası
goremeyız bu ınsanlann seçıhşlennde Savaş
koşullan nedenıyle kımı yerlerde seçımler
aksamış, kımı temsılcıler Ankara'ya geleme-
mışlerdı Fakat o gunlenn amansız koşullan
ıçınde siyasal katıhmı daha fazla sağlamak
mumkün değıldı
Gunumuzde bu mechsın "demokratik"
olmadığını ılen surerek Vahdettin ve
Istanbul hukumetını savunanlar vardır As-
hnda yukandakı paragrafta değınmış oldu-
ğumuz uzere gûnumuz olçu ve anlayışı
ıçınde bu mechsın tam demokraük sayıla-
mayacağı açıkür Ancak Istanbul hukumeü
nasıl demokratık sayılabıhr9
Sultan Vahdet-
tin nasıl demokrası ve sıvıl toplum adına
savunulabıhr0
Ayru zamanda halıfe olan ve
egemenlığını sadece ve sadece Osmanb ha-
nedanına aıt ohrukla açıklayan bır padişahı
"sivil toplum" adına savunmak hangı akhn
va da akılsızlığın urunüdür
0
Osmanlı hal-
kından ne zaman ve hangı koşullar altında
yonetme yetkısı almışlardır' Hıçbır zaman
2^ Nisan halkın kendı egemenhk hakkını
kullanmava başladıgı ve kendı ıradesıru
kullanmaya başladıgı gundur Bu sureç
daha sonra laık cumhunyetımızle devam
edecek ve butun sorun ve sıkıntılanna karşın
Turkıye Cumhunyeü uygar dunya ıçınde
vennı alacakür
Çocuk TablolarıYağmur değıl sulukar soğuk kışgerıgelmışgıbı llıkle-
rıme kadar ıslandım merdıvenlerı çıkıncaya kadar Salon-
da sırılsıklam herkes ama bu kalabalığı gormek ıçın ıslan-
maya değer Bır ınsan selı akar gıbı Dalga dalga, her
kuşaktan yuzlerce kışı salona sığmadı sahneye taştı o
kalabalık Orkestra uyelerının yerıne yerleştıler Çok hoş
bırtablo Başkente çağdaş bır konser salonu yapmayanla-
rın yapmayı gecıktırenlerın kulakları çok çınlamış olacak'
Bu konserı Mıllı Pıyango duzenlıyor Halka donuk kultür
ve sanat etkınlıklerı doğrultusunda Bır tur kultur ve sanat
pıyangosu Bu akşam en buyuk odul muzıkseverlere idıl
Bıretçaiıyor' Kalabalıktan pıyanosuna guç ulaşıyor Ama
gozlerı parlıyor sevgıyle selamlıyor başkentlılerı Çalma-
ya başlıyor Her zaman duşunurum parmaklannda şey-
tanmıvar meleklermı'Bırkezsordum belkı ıkısıdededı
Daha neler var1
Programda değışıklık yaptı daha uzun
çalmak ıçın Haendel ve Bach çaldı Kempf duzenlemelerı
Onu pıyanonun buyuk ustalarmdan Kempf ıle bırlıkte dın-
ledığım konserlerı anımsadım Kuçuk bır kız, oncelerı
ayakta çalar pıyanoyu sıyah buklelerı uçarak' VVılhelm
Kempf ona hayran benım buyuk kuçuk dostum dıyeses-
lenıyor bırlıkteçalıyorlar BuyukelçıHalukKuraParıselçı-
lığınde genç bır dıplomatken 1950 lerde dınledığı bır
konserı anımsıyor kuçuk kız herkesın gozlerını yaşartmış
o akşam Bu akşam da Kempf'ın duzenlemelerıyle mut-
landırıyor bızı buyuk muzık ustalarıyla soyleşı, dans eder,
olumsuzluklermı kanıtlar gıbı Tuşlarda ışıktan parıltılarla
bır aydınlanma çağını seslendırır gıbı Umudumuzu, yaşa-
ma sevıncımızı yeşertıyor Dahası tuşlarda bır yaşamın
oykusünü anlatıyor Kocaman bır yuregın seçkin bır bey-
nın oykusu bu Melekler de şeytanlar da o yurekten, o
beyınden kaynaklanıyor bence Dunyaya ınsanlara, ozu-
ne sanatına sevgıyle saygıyla bakmaktan, evrensel de-
ğerlere eş duzeye varmak ozlemınden o ozlemı dındır-
mek ıçın venlen ugrastan' Ustun bır yetenek başka bır
ozellığe başka bır boyuta ulaşıyor o zaman
Programın ıkıncı bolumunde Schumann ın Çocuk Tabr
loları nı çaldı İdıl Bıret O tabloları değışık çağrışımlarla
dınledım ben Tum çocukları kucaklayarak' Akları karala-
rı sarıları Kızılderılılerı, çekık gozlulerı, savaş ateşmde
doğanları depremde anasını yıtırıp sıcak bır kucak ozle-
yenlerı o kucağı bulamayıp soluğunu yıtırenlerı doğal
yaşamı guçlukle stırdurenlerı karanlığın faturasını ozurle-
rıyle odeyenlerı dunyamıza gulumsemeden olenlerı
•••
Çocuk Bayramı ılk kez ulkemızde kutlanıyor dunyada Ulu-
sal Egemenlık Bayramımızla bırlıkte kutlanıyor Ulusal
Egemenlık ıçın savaşanlar o egemenliği dunyaya duyu-
ranlar bu bayram doğrultusunda barış ıçınde ozgur bır
yaşam ongoruyorlar cocuklara Bağımsızlıklarını tum ya-
şamlarında hıssetmelerını ıstıyorlar
Çocuk Tabloları nı dınlerken o bayramın coskusunu da
hıssettım yureğımde idıl Bıret ı sevgıyle kucakladım Mıllı
Pıyango yonetıcılerıne de teşekkur ettım
Dışarıda hâlâ yagmur ama bız başka bır yağmurla yı-
kandık arındık ıçerıde Sokakta çocuklar kulağımda gu-
luşlerı Umutla bakıyorum onlara, her çocuk bır umut değıl
mı? Kımbılır nasıl yeşerecekler' Daha doğrusu bız nasıl
yfeşertecegız onlarM Bıtkıler gıbı mı ınsan gıbı mı
1
? Bıtkıler
de bellı bır bakım ışık su hava ıstıyor Kuçuk bır bebeğın
çagdaş bır ınsan olabılmesı de bellı koşullara bağh değıl
mı? Bellı koşullar gerçekleşmeden çocuklar doğuyor olu-
yorlar sonra
1
Insanca yaşamdan yoksun kalıyorlar' lyı
bakılmıyor ıyı beslenmıyor lyıeğıtılmıyorlar Kımbılır nıce
yetenekler gelışmeden gerılıyor Oysa çagdaş bır toplum,
ozurlulerın de bellı bır eğıtımle doğal çocuklarla eşduzeye
varmasını amaçlıyor örneğın UNIÇEF yardım ıçın ozurlü
çocukların otekı çocuklarla bırarada yetışmesı koşulunu
one suruyor Guzel bır butunleşme ıçın bırlıktelığı ongoru-
yor Yoksa ozurluler aşağılık duygusuna, gerı kalmışlığa
ve de yalnızlığa gomulebılır Oysa ulkemızde kımı okullar-
da oğretmenler sınıflarında ozurlu oğrencı ıstemıyor O
oğrencıler nedenıyle genel başarı duzeyının duşmesın-
den kışısel başarılarının zedelenmesınden hoşlanmıyor-
lar
1
Çunku oğretmenler genel başarı duzeyıyle değerlenı-
yor Bu çarpık s«temın de değışmesı oğretmenlerın de
bellı bır eğıtım gormesı gerekıyor belkı de Sevındırıcı bır'
durum Mıllı Eğıtım Bakanı'nınbu konulardacağdaş yakla-
şımları var
Okul oncesı donem ıcın de annelerın eğıtımı onemlı kuş-
kusuz Gıderekkadmadayanıyorsorunlar Bendebuyazı-
mı kadın sorunlarıyla ılgılı devlet bakanına seslenerek
sona erdırıyorum Çevremden telefonla mektupla ya da
doğrudan yoğunlasan bır uyarı var Prof Dr NeclaAratda
gazetemızdekı koşesmde çok guzel vurguladı olayı Yenı
kurulan bakanlığtn adıyla kadın sorunlarını ıçermesı ıste-
nıyor Yoksa değışıklıgının gecıkmelere yol açması kaçı-
nılmaz Gecıkmenın faturası belırtılerek eleştırıler yapılı-
yor Kadın vazoya konacak cıçek değıl ama bır agac gıbı
tek ve hur ve bır orman gıbı kardeşçesıne yaşamak ıçın
haklarını ozgurluğunu hıssetmesı kımlığını bulması, de-
mokratık yaşamda yerını alması sorunların çozumune,
yanlıslann duzelmesıne her şeyın yerlı yerıne oturmasına
calışmak gerekıyor Yenı bakanlığın gorevı sorunları canlı
tutmak bence Gundemdensılmek değıl1
BULMACA
SOLDAN SAGA:
1/ Ilkel toplumlar-
da tapılan nesne,
fetış 2/Nazardeğ-
mesıne karşı tutsu
olarak kullanılan
bır bıtkı 3/ Bağ
budamaya ya da
ağaç kesmeye yara-
yan bır tur eğrı bı-
çak Kastamonu-
nun bır ılçesı 4/
İlaç Ikı takım
arasında, kuçuk ve
ağır bır topu sopa-
larla vurarak kale-
ye sokmak amaay-
la oynanan oyun 5/ Felsefede de-
ğışebılen, gecıcı nıtelık îşaret.
Mohbdenın sımgesı 6/ Sergen
Kuzu sesı 7/ Iphklerın boyanmak
ıstenmeyen bölumlennın ağaç ka-
bukları, yapraklar ya da balmu-
muyla sanlarak boyaya batırılma-
sı yoluyla uygulanan bır tur boya-
ma teknığı Duz dam 8/ Hekım-
lıkte kullanılan beyaz, katı ve ıtırlı
bıtkısel bır madde. Hayat arkada-
şı 9/ Afrıka'da bır çöl
YUKAR1DAN AŞAĞIYA: 1/ Hamamlarda, duvar ıçınde sı-
cak hava ve dumanın dolaşımı ıçın yapılmış özel künk dıize-
nı 2/ En çok Elma, armut gıbı meyvelenn kurutulmuşu 3/
Pokerde aynı cıns ıkı kâğıda venlen ad Üç kışıyle oynanan
bır kâğıt oyunu 4/ Asya'da bır ulke. Doguştan ya da sonra-
dan ortaya çıkmış bır çeşıt şehevı duygulardan yoksunluk ha-
lı 5/ Hollanda'nın plaka ışaretı Fas'ın kuzey kesımınde sı-
radağlar Radyumun sımgesı 6/ Ensız olarak dokunmuş par-
çalann yan yana eklenmesıyle oluşan nakışlı ınce kılmı Ne-
şelı ve serbest kadın 7/ Değerlı bır sus taşı Su %> Yunan
mıtolojısınde toprak ana 9/ Bır yetkının ya da yasanın yu-
rurluğe gırmesıne karşı vikma hakkı Osmanlı devletının Ku-
zey Afnkadakı son toprakiarını da yıtırdığı antla$manın adı