23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 NISAN 1992 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER 23 ]\isan ve Aydmlanma Hiçbir devrim dunyanın hiçbir yerinde tabandan gelmemiştir. Sanırım sıradan halk ayaklanmalarıyla devrim denen şeyi birbirine karıştırdıkları için boyle duşunebiliyorlar. Devrimler her yerde duşunen insanların, sanatçıların, bilimadamlarının, filozofların, duşunurlerin kafasında doğmuştur. Prof. Dr. BEDİA AKARSU Bugun 23 Nısan, Ulusal Egemenhk ve Ço- cuk Bavramı Bu ıkı bayramın ayru gunde kut- lanması, daha doğrusu bu aynı gunun hem ulusal egemenlık, hem çocuk bayramı olarak kabul edılmesı bır rastlantı değıl Ataturk du- şuncesının temellennı oluşturan ılkelerden bırı de tarıhın bır ılerleme olduğu duşuncesıdır. llerleme duşuncesı de dınamık devrim ıdealı- nı bırlıkte getırır Dınamık devrim ıdealı ge- leceğe yönelık olacaktır elbette. Tarıh geçmış- ten geleceğe doğru gıden bır sureç. Geleceğı kuran da bugunun çocuklan ve gençlerı Böyle bır tarıh bılıncı ıçınde çocuklar da önemlı bır yer alacaktır Ataturk'un devrımını gençlığe emanet etmesı de bu ılerleme duşuncesıyle bağlantıhdır Tarıhın bır ılerleme olduğu du- şuncesı, özelhkle Aydmlanma Felsefesi'nın te- mel goruşlerınden bırıdır Bu anlayışta tarıhın asıl gıdışı de duşuncenın gelışmesıdır Ataturk de sık sık duşuncede devrımden, duşunuşler- de devrımden söz etmıştır Kulturun gelışme- sı, ınsanlığın ılerlemesıdır soz konusu olan bu anlayışta Aydınlanma'nın getırdığı kavramlar ve ılke- lerın dunyaya yayılmasını sağlayan da ılkın Fransız Devrimi olmuştur Bızde de uyanış Tanzımat'la bırlıkte başlamıştır gerçı Ama Tanzımat duşunurlen kultur-uygarlık ayrımı yapmakla bu surecın dışında kalmış, gelışmek- te olan çağdaş külture ayak uyduramamıştır Kıilturune yönelmeden Batı'nın yalnızca tek- nığını almaya kalkması, o teknığı yaratan te- mellere ınmeyışı, Tanzımat donemını yalnız- ca "Batı taklıtçısı" olarak bırakmıştır. Bu açı- dan bakıldıkta, Fatih Sultan Mehmet done- mının çok daha Batılı olduğu görulur. Fatıh, Batı'da kendısıyle bırlıkte başlayan yenıden- doğuş çağının dışında kalmamış, zamanının bılgınlerını, sanatçılannı Istanbul'a getırtmış, Batı'yla, Batı'nın bılım ve sanatı ıle ılışkı kur- muştur Ancak kendısınden sonra dınsel du- zenın ağır basması sonucu Batı'ya, yenı gelış- mekte olan Batılı duşunuşe sırt çevrılnuş, ye- nıden ortaçağ kafası egemen olmuştur Os- manh ulkesınde Yavuz Sultan Selım'ın ken- dını halıfe olarak kabul ettırmesınden sonra dın ve devlet, tam olarak bırleşmış, teokratık duzen bılıme ve kulture kapalı olarak cumhu- rıyet donemıne dek surmuştur Osmanlı tarı- hınde III Sehm, II Mahmut donemlerınde ol- duğu gıbı yenıleşme hareketlen görulmuşse de hep dınsel ınançların ağırhğı sonucu bu hare- ketler bastırılmış, kımı zaman devrımcı padı- şahların başını bıle yemıştır bu gerıcı dın- devlet duzenı Ancak Ataturk'le bırlıkte teok- ratık duzen kokunden yıkılıp, dınle devlet ke- sın olarak bırbırınden ayrılmış ve Cumhurı- yet ılanından bır yıl gıbı kısa bır sure sonra halıfelık de kaldırılarak laık duzene geçılmış- tır Böylece Batı Avrupa'da bırkaç yuzyıl ön- ce başlayan Uyanış ve Aydmlanma çağları, çok geç de olsa bızde de başlamış oldu Son zamanlarda Turk Devrımı (Turk Ay- dınlanması) "Tanzimal'a kadar gerı goturu- lup Ataturk devrımını Tanzimat'ın devamı gıbı gösterenler çoğalmaya başladı Tanzımat'ın "ıslahat" (reform) hareketı, kurumları yenı leştırmek, yenıleştırırken de Avrupa'dakı ku- rumları örnek almakla yetınmıştır Oysa Ata- turk hiçbir ıslahat (reform) hareketıne gırış- memış, doğrudan doğruya koklu bir devrim yapmıştır O eskı kurumları, kendı deyışıyle, kokunden temızleyerek yepyenı bır sıstem ge- lıştırmıştır Ilkın devletın bıçımını kokunden değıştırıp, halk egemenliğıni kurmuş, teokra- tık duzen yerıne laık duzenı getırmış, hukuk- ta, dınde, dılde, duşuncede, eğıtımde, ekono- mıde kışısel ve toplumsal özgurluğu ve bağım- sızlığı sağlamıştır Tanzımat bunların hıçbırı- nı sağlayamadığı gıbı bu konularda açık da de- ğıldır Tanzımat, ıkılı duşunceyı ışlıyordu Uygar- lık ve kultur. Ataturk ıse uygarlık derken yalnızca teknık gehşmelerı anlamamış, kulturu de ıçıne alan bır uygarlık anlayışı ıle Batılı duşuncenın so- nuçlarına değıl, temellerıne, kaynaklarına ın- mış, uygar Batı'ya temel olan duşunuşe uzan- mıştır O da Aklın kılavuzluğunda bıhmsel duşunuştur Ataturk tek bır uygarlık olduğu- na ve buna ancak 'ılım ve fen'le varılacağına ınanıyordu Onun ereğı, kulturu de ıçıne alan bır uygarlık anlayışı ıle ınsanlık kulturüne kat- kıda bulunmaktı. Ataturk butun halkm ve tum ulusun kalkın- masını ısteyen bır ulusçu ıdı Bunda hıç kuş- ku yok Ama onun ulusçuluğu bencıl bır ulus- çuluk da değıldı Butun ınsanhğı duşünen, ın- sanlık ıçınde kendı ulusu kadar başka ulusla- rın da hakkını tanıyan bır ulusçu Bu bakım- dan Ataturk'u en ıyı tanıyan, sanırım Churc- hıll oldu 1945'te "Ataturk sağ olsaydı dunya- nın manzarası başka turlu olurdu" demıştı Bugun de dunyanın yalnız gebşmekte olan de- ğıl, gelışmış ulkelerın polıtıkacıları da Ata- turk'u örnek alabılselerdı, dunya bugunku ıç karartıcı durumuna gelmezdı Ama ne yazık kı bızım ıçımızde bıle Ata- turk'u anlamayan ya da anlamak ıstemeyen kımseler çoğalmaya başladı Bugun kımılerı Ataturk devrımının "mıya- dını doldurduğundan" soz edebıhyorlar, bu onlann bılgısızhklerını, Ataturk'u hıç anlama- dıklanm gösteren en açık belge olmuştur Ata- turk bır kapalı sıstem kurmamış, bır dogma oluşturmamıştır kı mıyadı dolmuş olsun Ka- palı sıstemler, sonunda dogma halıne gelerek ınsanı bağnazlığa götururler Ataturk ıse dı- namık duşunce ıle dogma halıne getırıleme- yecek olan dınamik devrim ıdealını getırmış- tır Onun devrımının temel ılkesı olan kışısel ve toplumsal ozgurluk ve bagımsızlık açık top- lum ıdealını de bırlıkte getınr. Insanlığa ve her yenıye her zaman açık olan bır toplum ıdealı Kımılerı de devnmlenmızın tabandan gel- medığını, bu yuzden de tutmadığını ılerı su- ruyorlar. Ikı bakımdan yanılgı ıçındeler ka- rumca Ilkın, devrımlerın tutmadığı duşunce- sı, yalnızca onların dıleklerının bır yansıma- sı Devrımler tutmamış olsaydı, örneğın ger- çekleşmesı en guç devrımlerden bırı olan dıl devrımı tutmamış olsaydı, şu yazdığım yazı- nın dılı, yalnız benım yazımın değıl, hemen he- men butun >azılarm dılı böyle mı olurdu9 Yal- nızca bu sorunun yanıtı bıle onların yanıldı- ğını göstermeye yeter Ikıncı yanılgıları şu Hiçbir devrim, dunyanın hiçbir yennde taban- dan gelmemıştır Sanırım sıradan halk ayak- lanmalarıyla devrim denen şeyı bırbırıne ka- rıştırdıkları ıçın böyle duşunebiliyorlar Dev- rımler her yerde duşunen insanların, sanatçı- ların, bılım adamlarının, filozofların, düşu- nurlerın kafasında doğmuştur, buyuk adam- lann uygulamalarıyla da gerçekleşmıştır Du- şunmeyen ınsanlar, duşunmesı ıstenmeyen halk, geleneklerın dışına çıkamaz; gelenekle- rın dışına çıkamayan ınsanlar da devrim ya- pamaz, ılerleyemez. Ataturk devrımının yok edılemeyeceğını, bu 23 Nısan'da bır kez daha belırtmenın mutlu- luğu ıçınde>ım Ulusal Egemenlık ve Çocuk Bayramımız'la bırlıkte Cumhuriyet'ın gerçek kımlığıne kavuşmuş olması da hepımız ıçm kutlu olsun ARADABIR Prof. Dr. TÜRKÂN SAYLAN Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğı Başkanı İlgiye Çağrı... Bırleşmış Mılletler Genel Kurulu'nun 20 Kasım 1959'da ılan ettığı "Çocuk Hakları Bıldırgesı", 'çocuğun kışılığının tam ve uyumlu gelışmesı ıcın sevgı ve anlayısa gereksınımı bulun- duğunu, aılesız ve yeterlı destekten yoksun çocuklara ozel bakım sağlamanın toplumun ve kamunun odevı olduğunu duyurmakta ve ana-babaları, kadın-erkek herkesı gonullu or- gutlerı, yerel yonetımlerı ve hukumetlerı bu hakları tanıma- ya, yasdl ve başka onlemlerle bu hakları gözetmeye cağır- maktadır Bugun dunyanın gelışmış demokratık ulkelerınde cocuğun değerı ve beraberınde getırdığı sorumluluk tam anlamıyla be- nımsenmış durumda olup gelecek kuşakların en ıyı ve sağ- lıklı şekılde yetışmesı ıçın toplumca elden gelen her destek sağlanmaktadır Çağdaş toplumlarda somnların çozumu yalnızca devlet ba- banın ya da devlet ananın sırtına yuklenmemıştır, NGO de- nen ' sıvıl gonullu kuruluşlar' bınbır ceşıt konuda orgutle- nerek yerel yönetımlerle ışbırlığı ıçınde, devletın ve uluslara- rası kuruluşların engın desteğını yanlarında duyumsayarak sorunların ustesınden gelmeyı ya da en azından onları gö- ğuslemeyı başarmışlardır Her turlu korunmaya, özel bakıma gereksınımı olan çocuk- lar konusunda da yaklaşım boyle olmakta, tek tek her bırey kendını bu konuda sorumlu ve gorevlı saymakta, sıvıl gonul- lu kuruluşlarda çalışarak devlete ve yerel yonetımlere, dola- yısıyla da ulkesının ve dunyanın sorunlarına destek olmak- tadır Bugun pekçok aıle kendı doğurdukları çocukların yanına, kendı ulkelerınde ya da başka ulkelerde barınaksız ve aıle- sız kalmış çocuklan alarak aılesını genışletmekte, bu çocuk- lara mutlu bır yuva ve guvenlı bır gelecek sağlamanın ve boy- lece dunya vatandaşı olmanın gururunu tasımaktadırlar Ge- lışmış ulkelerde evlat edınmede ana ılke çocuk sevgısı olup öbur koşullar daha sonra gelmektedır Bu konuda ulkemız- dekı asırı zorluklar yerıne, ozendırme on plandadır ve bızde- kı engellemelerın tam tersıne kımsesız çocukların bır an on- ce sevgı dolu bır yuva bulmalan ıçın yoğun çalışmalar yapı- lır, kolaylıklar gosterılır Aılelerını yıtırmış çocukların kışla benzerı kurumlarda aşı- rı dısıplın altında yetıstırılmelerı ıse coktan çağdışı ılan edıl- mıştır Ayrıca korunmaya gereksınımı olan çocuklar bır suru değıl, her bırı bır bırey olarak algılandığından kendı ozellık- lerıne gore değerlendırılıp yonlendırılmelerı ve gerektığınde çok ozel katkılar sağlanması ıçın her turlu yatırımın yapılma- sı da kalkınma ve gelışme planlarının temel ılkelerınden bı- rını oluşturmaktadır Devletımız ne acıdır kı kendı ınsamna ve sıvıl gonullu ku- ruluşlarına guvenmemekte, hangı konuda olursa olsun ço- cukla ılgılı yatılı kurumların ısletılmesı soz konusu olunca "bı- ze devredın, gereğını yaparız ' deyıp kesın bır tavır koymak- tadır Bu bağlayıcı yasanın ve zora kosucu tutumun, "korunma- ya gereksınımı olan cocuklarımızı ceşıtlı ıdeolojık yonlendır- melerden koruma' amacına yonelık olduğunu varsaymak ve kabul etmek olasıdır Ancak ozellıkle son on yıl ıçınde ulke- mızın bılınen ve bılınmeyen, denetlenmeyen bınbır kosesın- de gızlı ve gızlı olmayan Kuran kurslannda on bınlerce co- cuğumuzun cağdısı bır eğıtım görduğu, bununsa laık ve çağ- daş eğıtım sıstemımızle tamamen ters duştuğu, buna da dev- letın, tum yasalara karşın engel olamadığı açıktır Oysa Çocuk Hakları Bıldırgesı'nın 10 ılkesıne gore ' Ço- cuk ırksal, dınsel ve başka herhangı bır ayrımcılığı besleyei uygulamalardan korunur" denerek bu konudakı tum gırısım- lerın engellenmesı karar altına alınmıstır "rannımızın toplumunu oluşturacak cocuklarımız ıçınde aıle ortamlarını ve korumasını yıtırmış yuz bınlerce cocuğumu- zun guvence altına alınmasını, on yıllardır ancak 20 bınını koruyacak şekılde duzenım kurabılmıs olan devletın gercek- leştırmesı olanaksızdır 20 bın sayısının ıkı uc katına cıkarıl- ması da bır çczum olmayacaktır Toplumumuzda tek tek her bıreyın, bu cok onemlı sorun uzerınde duşunmesı, kendısını doğrudan ılgılendırmese bı- le kafa yorması çağdaş yaklaşım ve cozum yontemlerını oğ- renıp oğretmesı, kuracağı sıvıl gonullu kuruluşlar ve yerel yö- netımlerle ışbırlığı ıçınde, cocuğun mutluluğunu ve esenlığı- nı ön plana alacak çeşıtlı projeler uretmesı ve bunları yasa- ma geçırmesı, kısacası kendı sorunu olarak benımsemesı ve sokakları arsınlayan on bınlerce sorunlu çocuğa kanat ger- mek ıcın elınden gelenı yapması gerekmektedır Devletımızın, 'Sosyal Hızmetler ve Çocuk Esırgeme Ku- rumu' nu ılke ve hedeflenyle yenıden gozden geçırmesı, uz- manların onerılerını alarak bu kurumun kendısını yenıleme- sını ve çağdaşlasmasını sağlaması, buna karsın sıvıl gonul- îü kuruluşlarla tam bır ısbırlıgıne ve gonul bırlığıne gırerek onlara guvenmesı ve kostek değıl destek olması sarttır Dev- letın, her gırışımın ardından bır muzırlık, bır tehlıke arama âdetınden ve alışkanlığından vazgeçıp, yapılmak ıstenen olumlu ışler ıçın ıyı bır destek, danışman ve denetıcı konu- munu koruması en doğru ve en gerçekçı yoldur Sıvıl toplum yaratma yolunda ılerlerken yalnızca devlet ola- rak değıl, bır yandan da bıreyler, yerel yonetımler ve sıvıl go- nullu kuruluşlar olarak elbırlıgıyle korunmaya gereksınımı olan çocuklarımıza kanat germelı, her turlu olanagı onlar ıcın seferber etmelı ve 2000 yılına yaklaştığımız şu gunlerde DU konuyu sureklı gundemde tutmalıyız sigara içiyor musunuz? DURUN ve düşünün! TARTIŞMA Sağlık ve biz Ulkemızde kurulan veva kurulmaktaolantum hastaneler hcrkcsçebılındıgı gıbı\aşanılan\erolmaktan çıkmışsadecehdstaldnnve hasta sahıplcrının ışlenpı bır an oncc bıiınp gıuıklen ver olmuştur Savın vetkılıler donem donem değışse de her zaman av nı sozlcrle nutuk dtarlar "L Ikemı/dekı sağlık sorunlarının çozumlerı" adı altındaçozumleronenrler Yeşıl kart uvgulaması hastanelcrde hergun hasta goruşu yapıldbılmesı gıbı Elbcttckı tcmcl prcnsıbımız oncelıklc bır sağlık çalışanlan olarak herkesın sağlık sorunun çozulmesıdır. Ama vjrolansorunlan formezlılMeıvgelemevız Bır\andan sağlık sıgortası derken dığer va'ndan hasianclcrdekı ha^laların \c çalışanların \dşam$artldrın! vaşanabılırduzevegetırmcvı hıçdu^unmu>oru? Basıtbır ornek \enn>ek butun hastanclerde gorunu^ olarak tcmızlık>apılır Ama bır turlu kalonfcr boceğının onuncgcçıiemez Hasta vataklannın\e\ı\eccklenn uzcnndedolanıpdururlar V emcklenn nasıl olduğu da herkesçebılınır Çogu hastalar hastane vemegını >cmezlcr Amavabız çalışanlarneNapalım^Kaç gun dışandan >emek yıyebıhnz 11 Her ncdcnse vemekhanelerdehastanenın enkuvtuyenne ha\asız olduğu gıbı rutubet kokan ko^elere\apıhr Butezı çurutcn sanırım \ok denecek kadar az olan hasianelerden bın de Haseki Devlet Hastanesı'dır Ansiklopedileriniz, romanlarınız yerınizden alınır. 554 08 04 HastancM ncarkadaşımı 7i\ arete gıttığımde gozlenme ınanjmadım \ emckhanclcnovlcalışıldığı gıbıgururkıncıdegıl vanı pcrsoncl hem^ıre doktor\c dahaM hocalar ıçın a\ n dcgıldı Butun (,alı^<ınlaravnı \erde\norlardı Ycmekhancvcçıkarkcn merdıvenlcrdekavalık vc vevllıklcrarasındasular akı\or gın^ıckuabolarpınl pınl vc \crlcr kalcbodur kaplı \emekhanejc gınldıgındemasalarsıralar halındc dızılmış ve ma->a aralannda gcnc vcmvcşıl bıikılergozcçarpmaktadır \ cmekhancçalı^anları. h.\azlar ıı,ındca^,ı vcgarson kıvatctlı dahası vcrlcr halı ıle donatılmı^u Avnenbazı otcllcrdc gorulebılcn rcsioranlara bcnzı>ordu Tek \emekhane ıledc k ılmamı^lar gordugum k Jarıılcradvolojı dtpartmanı dd a\nı ^okıldt rcstoreedılmı^tı Şımdısavın vctkılılcrj sorusorLim' Acabaherver • bo> le olamaz mı° Bov lc guzcl hastanclcn gorunce aklıma !ju soru gelı\ or Vaba bunlar ba^ka \ crlcrdcn mı odcnck ahvoılaı 'Meıakcdıvorıını dogrusu Klenıntc vapılabılı\ormu^dcmek kı Hcisckı HasiancM nınsı.\gılı ba^İKkımını kulluvor butun hdstanelen. ^alı^anlannavL liinconcnıvcrcnvctkılıİLr gelmcsıdılcgınık vıvgılaı sunuvonım OkŞ\\OKlR ILThak Radvolojı lekns. Bursa PENCERE TV'de Kürtçe, Özal, vs... Bır Dıyarbakırlı okurumdan aldığım mektubu hıç unutmu- yorum, ozetle soyle demıstı "llhan Selçuk, Ben 1980'den 1983 sonuna kadar Dıyarbakır mapusane- sınde yattım Uç yıl bır cehennemde yaşadım Dünyamız tu- tukevının duvarları kadardı Zulumün haddı hesabı yoktu Sen o sırada ne yaptın? Ne yazdın? Habenm yok Çünkü dışan- sıyla ılışkımız yasaktı Okumak yasaktı Her şey yasaktı Osû- rede neler yazdığım merak edıyorum Bana Cumhurıyet yıllık- larını gonderırsen, belkı okuyup oğrenebılırım " Yureğım, mektubu okuyunca daralmıştı, ağır ceza yargı- cının karşısına çıkmıs gıbıydım Aklanabılır mıydım? 1980'den 83'e çok sıkıntılı uç yıl geçırmıştık 12 Eylul askerı faşızmının baskısı altında koşe yazısı yazmanın anlamı neydı? Kımı za- man kalemımı kırıp ayrılmayı duşunmuştum 0 donemde Sayın Ozal da "Beşlı cunta"r\m hukumetınde "Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı" değıl mıydı? Eğer ruya gormedıysek yurutme organında en etkılı koltuklardan bırınde oturuyordu Pekı ulkede ve Dıyarbâkır'da olan bıten- lerı bılmıyor muydu' Ya sonrakı donem7 Askerı faşızmın mı- rasını ustlenerek ıktıdara oturduktan sonra geçen sekız yıl- da Ozal ne yaptı? 82 Anayasası'na sahıp çıkarak, ozgurluk- lerı çığneyerek olağanustu halın katı kurallarını uygulayarak "alternatıfsız ıktıdar" sloganını yıneleyerek 1990'lara kadar yu- rumedı mı7 12 Eylul hukukunu 1980'lerden 1990'lara taşıyan ıktıdarın lıderı kımdır'' Ozal' * Pekı bu Ozal sımdı boynunda asılı olmayan davulun tok- mağını elıne alarak ne dıyor '— TVde Kürtçe yayın yapılmalı' " Kurtçe yayın' Yapılmalı mı9 Elbette Ustelık Kurtce yayın yapılmasından yana olsak da olma- sak da elımızden bır şey gelmez AGIK surecınde gıdışat be- lırlenmıştır, Anadolu'da yaşayan Kurtler ısterlerse görsel ya- yında Kurtçe gundeme gırer Bır topluluğun kulturel kımlığı- nı sılmek dılını konuşup ışleyıp yaymasına engel olmak gu- cu hıç kımsede yoktur Turkıye çağdaş anayasasına kavuşup ıkıncı sınıf demokrası duzeyınden kurtulmayacak mı? Kurtulacak Halk bu yoldakı engellerı yıkmak ıçın ANAP'ı ıktıdardan uzaklaştırdı DYP-SHP koalışyonu "demokratızasyon' u ger- çekleştırmek ıçın kuruldu Özal daha dun bu ulkede "Tek Adam" kımlığıyle ıktıdar koltuğunda oturmuyor muydu 9 Öt- turduğu duduk, dedığı dedıktı Bır tek buyruğuyla TV'de Kurt- çe yayını başlatabılırdı Pekı, 12 Eylul'un mırasını, usta bır terzının okkalı bedenıne bıçtığı elbıse gıbı gıyen Turgut Bey, neden bekledı de bugun TV'de Kurtçe yayın onerısını gun- deme getırdı 7 • Ozal Amerıka'ya uçtu 1 mayısta donecek ABD'de ne yapacak' Sağlık denetımı ıcın Huston'a gıdıyor Ozal ama bu gıbı ge- zılerı alçakgonullulukle yapmak alışkanlığında değıldır Ame- rıka gezısını can-ı azızının keyfıne gore kullanıp Turkıye'nın ıc polıtıkasına yonelık propagandaya donuşturmek ıçın elın- den gelenı ardına kuymayacaktır Bu ışe daha uçağa bınme-" den başladı Öızım saf yurttaşımız da renklı televızyonda "Ya- lan Rüzgârı"n\ ızlemekle kalmaz, Amerıka'dan esen her tur- lu yelden etkılenır Sayın Ozal sıyasete donuk ruzgâr horo- zunu bu pusulaya gore ayarlıyor Ama, nafıle Üstelık lyr de yapmryor Kurt sorunu Turkıye'de cumhurbaş-' kanıyla başbakaran "TVde Kurtçe yayın yapılsın mı yapılma- sın mı">' dıye tartışmalarıyla çozumlenecek kadar basıt de- ğıldır Suleyman Bey, elıne 99'luk bır tespıh almalı Neden mı? Her gun Çankaya'ya bakarak "ya sabır" çekmek ıcın ÇAĞDAŞ YAYINCILIK VE BASIN SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN Şırketımıan I991 \ılı pa\ sahıplen Ol ıean Genel Kurul Toplantısı gun demdc belırtılen maddelerdekı hususlan goruşup karara haglamak uzere !5Mayıs I992cumdgunusaat 10 lOdaşırketımızmerkezıoîanTurkocd gıCad No 19-41 Cagaloglu Istanbul adresınde \ jpıldcaktır 1 Pay sahıplennın toplantı tanhınden aıgan bır hafta once şırkelımz merkezıne başvurardk gın> kdrtı jlmalan gerektıgı Z Pd\ sahıplennın toplantıda hazır bulunmalan veva kendılennı aşağı- da ornegı sunulan vekdletnume ıle temsıl etlırmelen 1 Mıras volu ıle pdv ıklısab eden ı^tırak halınde pav malıklennın top- Idntıdd temsıl edılmek ve o\ kultannuk uzere a^agıda ornegı sunuldn vet kı belgesı ıle Turk Tn-dret Kanunu nun 400 maddesı geregınce bır muşıe rek mumessıl tavın etmelen 4 19*JI vılınaaııVonetım Kuruluvedenetçıraporlanılebılançovekar zarar heiaplarınm ve ^ırketmııze aıt tum defter belge hesap ve kavıtlan nın M Nısan 1992 tanhınden bajlavarak şırket merkezınde pa>daşlann tetkıklerıne amade bulundurulacagı Savın onaklanmızın bılgılenm. sunulur Gundem. 1 Ba^kanlıV Dıvanı ieçımı \e Genel Kurul tutanaklannın Ba^kanlık Dıvanı ned ımza edılmesme vetkı venlmeM 2 Vonetım Kuruluraporunun deneıg raporunun ve 1991 \ılı bılanço karzarar hevıplannınokunmay muzakeresı ^ Bılan*,o kdr zarar hesaplarının tasvıbı ıle vonetım kurulu vedenet<,ı nın ıbravaarzı 4 1991 vılıbılançokannındagıtımına ılışkın karar ıttıhazı "> V. onetım Kurulu uyelennın sevımı ıle uı_rtilennın tespıtı 6 Denetunın beçımı ıle utretının lespılı 7 Dılekkr Müşterek Mümessd Tavını Içın V. etkı Belgesı Ömegı (.aâdaş \ avıncılık ve Bdiin Sanavı Anonım Şırketı nın 15 Mavıs 1992 lumj gunu suat 10 V) da vapılacak 1991 \ılı Olagan Genel Kurul loplan- usınd ı bızı tı_msık Turk Tıı.aret Kanunu e ına sozleşme geregınce haız bulundugumuz bulun haklan bızım namımıza kullanmavd ov kullanma va \e gereklı kagıtları ımzalamava tam velkılı olmak uzere mu^terek mumessıl tavın eltık Munsın adı ve so>adı Mu^terek Mumessıl Tavın Eden Mırasçıl inn (ls,ıırak Halındekı Hısse Malıklennın) Adısovadıveadreslen tanhveımza \ ekalername Ornegı Çagda^ >. avıncılık ve Basın Sanavı Anonım Şırkelı nın 1S Mavıs 1992 Cuma gunu Sıiat 10 10 da vapılacak 1991 vılı Olagan Genel Kurulu Top- lantısında benı temsıle Turk Tıcareı Kanunu ve \na Sozlesme geregınce haız bulundugum butun haklan benım namıma kullanmava ov kullan- mava ve gereklı kagıtlan ımzalama>a tam >etkılı olmak uzere vekıl lavın ettım V ekaieti \ erenın \dı >e SovadL Adresı Tanh te ımza Bilgisayar Pazarı 232 64 26 • 230 21 87 KAMPANYA 386 SX 16 BİLGİSAYAR 69O $ 286-16 BİLGİSAYAR 490 $ STAR BİLGİSAY\R LTD KAUTE+DESTIK+UYGUN FIYAT Uçunu Bıraraaa Arayan Profesyonellere £k S U O O M Bılgısayarlan RPC 386 SX-16 (KAMPANYA 690 %) RPC 386 SX-25 BPM 386-25 RPM 386-40 RPX 486-50 EISA LUTFEN FIYAT »LMAK İÇİN 288 14 00 272 59 57 N0 LU TELEFONLARI ARAY1NI2 Turkiye DıstributofU Acen
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle