Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 NISAN 1992 CUMARTESİ
14 GORUŞLER
11KARŞILAŞMALAR
ADALET AĞAOĞLU
"Hayatlarımızı Çaldılar"
1
990-91 arası Sovyet basınında yayımlanan okur mek-
tuplanna gore Rus kadını böyle dıyormuş "Hayat-
lanmızı çaldılar "
Düş kınklıklan, aalar, beklentıler ya da her şeyı bıra-
kıp gıtme ısteğı Eskı Sovyetler'ın yenı kadın sesi yalruz bu
mu acaba
9
Pışmanlık, düş kınklığı mı
9
Çoğu "Bız geçmışı,
bıze kulak asmayan boyle bır gune gelmek ıçın mı yaşadık
dıyor ya da demeye getınyormuş
Yuzlerce, bınlerce mektup Rus kadmı konuşuyor, ama
acıdan, yıkkınlıktan soz açmak ıçın
Ikı buyuk bloktan bınnın parçalanışıyla bozulan dunya
dengesı, butun ya>gın ıletışım araçlanna karşın her şeyı bu-
lanık kıldı Daha doğrusu şımdı artık kolay yanıtlardan
çok, guç sorulann ağırlık kazandığı bır zamaru yaşıyoruz
Ya bınne, ya otekıne uyacak haar kahplanmız yok İşte
kadınlann sesı dort bır yandan daha çok ışıtıhyor, ama ne
kadar beklenmedık tonlarda
1
Behçet Necatıgıl, on beş, yırmı yıl öncelennde, butun tıt-
reşımlere açık duyarlığıyla ıçınde yaşadığı zamana "Çok
Çığ Çağ" demıştı Son bırkaç yılda hızla olanlan gorseydı,
acabâ "Çığ Çağ"a bır "tlgınç Çağ" eklemesı yapar mıydı
9
îlgı çekıcı olan şey, bıraz da anlaşılması guç, gızem yuklu
olan şey değıl mıdır
9
Evet, uzun bır devletçı deneyım yaşadıktan sonra Rus
kadınının glasnostla bırlıkte konuşmaya başlayan ağzı böy-
le dıyormuş "Hayatlanmızı çaldılar "
İçlennde y aşlılar, emeklıler kadar gençler de var Memur-
lar kadar katıller, vucutlannı satarak zengın olanlar kadar
aynı yolda hastalık kapıp sahıpsız kalanlar Kazakıstan'-
dan Ûkrayna'ya, ıslah kamplanndan koy gençlık kollanna
kadar hepsı dunku ozvenlennı hıçe sayan yenı duzenden
daha doğrusu duzensızlıkten yakınıyor
Gazetecı bır Rus kadın, Nataşa Popova, 1990-91 arası
Sovyet gazetelennde çıkan kadın mektuplanndan bır seçme
yapmış. bunlan "Hayatlanmızı Çaldılar" adlı kıtapta top-
lamış Kıtabın Fransızcası geçen aylarda Pans'te yayımlan-
mış Ben de aylık kıtap tanıtım dergısı Lıre'den öğrendım
Yazının gınşınden bırkaç satır aktarmak ıstıyorum
"Rus kadını, seçme, seçılme, boşanma, çocuk aldırma,
sancısız doğum yapma, asker olma, fabnkalarda çalışma
haklannı başka İcadınlardan çok önce kazanmıştır Sovyet
rejımı aynca Valentına Terechkova ıle ılk kadın kozmonota
sahıp olma gururunu yaşadı Her köşe başında ıse ın yan,
guçlu kuvveth ışçı-ana gorunumuyle kolhoz kadınlanrun
heykeh Bu kadın, sarhoş erkeklere, ortak mutfaklann ka-
nşıklığına, ağır yol ve yapı ışçılığıne, dükkânlann onunde
uzun sureler kuyrukta beklemeye dayanabılmek ıçın guçlu
kuvetlı olmalıydı "
İşte ancak açıklığın verdığı ozguılukle konuşan kadın, bu
kadın Ozgurlukse en pahalı şey Nına, 1990'dabırgazeteye
şunlan yazmış
"Perestroykadan önce evlı, ışınae gûcunde mutlu bır ka-
dındım Ama daha sonra dergıler, gazeteler, hıç çahşmadan
tatlı hayat yaşayan kadınlardan soz etmeye başladılar Elın
aptalı ben mıydım
9
Kocamı, kıamı, ışımı bıraktım, yenı ha-
yatıma başladım Bugun her şeyım var Apartmanım, ara-
bam, eğlence, erkekler - guzel, çırkın, kambur, şışko, nasıl
olursa İark etmez - seansıma yuz, ıkı yuz ruble arası oduyor-
lar. Kooperajıf üyelennın (') beşyuze kadar odedıklen olu-
yor Ücretı ben behrlıyonım Ahlak mı
7
Ahlaksızlığa ovgu-
ler doktüren sızler değıl mısınız
9
Orospuluğun dunya kadar
eskı bır meslek olduğu yaalıp çızılıyor Öyleyse yardım edın
de bır sendıka kuralım, parlamentoya üye gonderelım
Kadın yakınmalannın çoğu, yenı duzende dışlanmalany-
la ılgılı Emeklı E Borotova, üç beş kuruş emeklıhk parası
olduğu halde 88 y aşında olen annesını gömebılmek ıçın baş-
vurduğu butun ılgılıler tarafından ıtılıp kakılmış "Anne-
mın olduğu gun ehmdekı para tedavülden kalktı, kımse
yardım etmedı, zaten herkes darda, kımseden para ısteme-
mıştım, ıstemek zorunda kaldım En ağın buydu "
Bır başkasının oğlu askerken oyle dovulup sovulmuş kı, o
da kaçmış Kadın "Şımdı ışı yok, gucu yok, öylece oturu-
yor" dıye yazmış (Oğul acaba zaten buna mı ahşıktı
9
Ana-
nın sırtından yaşamaya
9
)
Sorular, sorular Aynca unutmayahm Yayın pazannın
da satılacak hayatlara gereksınımı var
Doğru, hayatlar çalınıyor Ama hırsızlar üstüne nvayet
muhtehf
En ıyısı, bugünluk sözu Eco'nun "Yenı Ortaçağ" dene-
mesınden bır paragrafla kapamayı denemek
" sorun, bıhmsel bır bıçımde geçmışı korumak değıl,
daha çok çaüşmanın mantığına gırerek dunzensızlıkten,
kaosun nasıl yararlanılabıleceğını ortaya koyacak varsa-
yımlar gelıştırmektır " (Çev Kemal Atakay)
6ft-30 YIL ÖNCE CUMHURÎYET
1932: Kağıt ve altın farkı
Lındbcrg ın S0 bın dolardan ıbarcl fıdvcı necalı ıcsv ıve
e\lcmışolmasın«ı vcka«,akçılara\aıtlcnnıınta/i(,ınbu\uk bır
muhlcl vermış bulunmasma rağmcn tcdıve gununden ben
ı,otuğu kaçıranlar tarafından hıçbır habcr gclmcmı^ olmak
ıııbarılc lcderal hukumel fıdvcı necat olarak lcsvıveedılen
o\ rakı nakdn cnın hangı cllcrc gcçmış bulunduğu husıtsunda
laharn harckalına tckrarba^lamışlır
TARlHTE BUGÜN ML
»T4ZARIKAN
NAPOLYONELBE'YE SÛRGÛN
, t/N
LU A£*£& NAPOtYON (NAPOLeON 8ONA-
PARTB), £LB£ AOAStNA SÜG6ÛN £&£/tf/f-
Tİ. F&4NS/2 OGCH/S'UNaN FELAfc£TLE SO
/eas>?ı s^e^E/et ve ARO/NOAM
,ec/s, AvusruGKfi, peus>a
NAPOLYON 'A 8U
8İR SUÜ£ SONRA SOZ
ŞtK GÛÇL£gfN SAS&SfytA £Lg£ A&A-
S( 'A/A (AKO£NfZ '&£) SÜ&SUN£ GİOEN
B/tS. Y'L DOLMAOAM <S£& PÖ-
Â
Suç ile Ceza
NECATİCUMAU
N
e guzel kıtapür "Suç ıle Ceza"
İnsancıl duygulaıia dolup taşar
Dostoyevskı'nın romanlan ıçın-
de en çok onu sevenm, ondan
sonra da Olumsuz Koca"yı Sıralamaya
sokmak zorunda kalsam "Karamazof
Kardeşler"ın >en bu ıkı kıtabın ardından
"Ecınnıler"le bır arada gehr
Gençlık vıllanmda ılk okuduğumda çok
sdrsmıştı kıtap benı On yıl once ıkına kez
okuduğumda anladığım boyutlanyla de-
nnlığını kavrayabıldığımı sanmıyorum o
zaman Çunku aradan geçen kırk yıl ıçınde
bızde >aşanan yoğunluğuyla gençlık olay-
Ltnnın tanığı olmamışüm henuz. Romanı
gençlık kesımınm kurulu toplum duzenıne
başkaldıran ofkelen>le butunleştırerek yo-
rumlavamazdım Yıne de kalbım Raskol-
nıkofun yanındaydı Onun ıçınden yuzune
tukurmek gelen kım varsa berum de geb-
vordu Galıba hep oyle oluyor Gençbk,
duyarlığj ıle yer alıyor doğrulann yanmda,
vaşlanan ınsan akılla bır kez daha gozden
geçınyor gençbk yıllannın duygulannı, ger-
çek çızgısıne çekıvor Suç ıle Ceza'nın bu-
yuk bır kıtap oluşunun bır nedenı de bu
Hangı çagıniızda okun>ak okuyalım kalbı-
mızle de akhmızla da yanındayız yazannın
Genç Raskolnıkof, Petrograd'da para
sıkıntılân ıçınde oğrenımını surdurduğu
gunlerde borçlandığı faıza kocakanyı ol-
durme hakkı gorur kendınde Ne ışe yarar
o çırkın, bencıl kadın' Tefecılıkle kendı gıbı
gençlenn omrunu karartmdktjr sankı ışle-
vı Genye kalan uç dort yıllık omrunde
yapıp yapacağı yıne kendı gıbı darda olan
kımselere yaşayışlannı zehır etmekür
Para hırsırun ıç dunyalannı korlettığı ye-
nı zengınlen, ezdığı yoksullanyla dönem
Rusyası'nın toplum duzenını sergıleyerek
ılerler sayfalar O duzenın bekçılenru. ko-
ruyııculannı tanınz. Sarhoş babasına aç
yakınlanna para >etıştırmek ıçın kendını
Petrograd kakbnmlanna atan Sonıa yazgı
ortağı olarak Raskolnıkof un yaşamına gı-
rer O da Raskolnıkof gıbı kurbanlanndan
bındır duzenın Butun olaylann dennınde
ıse Raskolnıkof u gun gunden saran vıc-
dan azabının kasırgalan uğukiar Parasız-
hk, geçun sıkınölan, kendını olumlu bır kışı
olarak gorup, faıza kocakanyı hıçe say-
mak, tahtakunısu, hamamboceğı ıle bır
tutarak oldurmek hakkı venrmı Raskolnı-
kofa
9
Kendını yargılamalanyla gıttıkçe
artan ruh bunalımlan, nedamet acılanyla
yaşamıcehennemedöner Kurtuluşusuçu-
nu açıklayarak venkcek ceza ıle odemekte
bulur
Roman, öyle sanıyorum kı İncü'dekı oz-
deyışlenn bınnden kaynaklanır "Onlar
bağjşlanacaklardır, çünku kendılennı hıç-
bır turlu bağışlanmaya lâyık gormemışler-
dı Evet, ışledığı gunahın ardından kendı-
nı ate$e atacak kadar aa çeken bağışlanır'
O kendını bağışlanmaya lâyık gormese de
hem anslen bağışlar onu
Adam oldurmese, so\ gunlara kanşmasa
da suç ıle ceza arasında kendı kendını yar-
gılamaktan kurtulamaz kışı Sırasında
kımsenın gormedığı, suç saymadıgı eylem-
ler tasanlan yuzunden nedamet aalan
ÖzelKkk politika dünyasmda suç
ile cezaflişkisinindeğişik örnekle-
riyle karşüaşıyomz. Baskı rejim-
lerinden kaçan, özgiff üikelere
sığınmak zorunda kalan düşünce
suçhılan oluyor. Daha doğrusu,
dikta rejimleri ürkütücü baskı ya-
salanyla suçlu sayıyor onlan.
çeker, kendı kendını hırpalar durur Iyı de
eder Çunku doğru yoldadır İnsanı ınsan
eden, olgunlaştıran >oldadır Çunku ken-
dınden hoşnut kaldığı yanlanyla değıl, ku-
surlan, yanılgılanyla aamasızca, durust-
lukle hesaplaşarak gelıştırebılır kışıbğını
Özellıkle polıtıka dunyasında suç ıle ceza
ıhşkısının degışık omeklenvle karşılaşyo-
ruz Baskırejımlenndenkaçan ozgûr ulke-
lere sığınmak zorunda kalan duşünce suç-
lulan oluyor Daha doğrusu, dıkta nejımle-
n ûrkutücü baskı yasalanyla suçlu sayıyor
onlan Bunakarşıhkuygarulkelereylernle-
nnı adam oldurenlerden, soygunculardan,
uyuşturucu kaçakçılanndan ayn tutarak
sığınma hakkı tanıyor daha da ılen gıde-
rek baş vuruda bulunurlarsa vatandaşhğı-
na ahyor Gecen yuzyüda "Kuçuk Impara-
tor" dedığı Uçuncu Napolyon'un baskısın-
dan Londra'ya kaçan Vıctor Hugo'nun
durumu bu turluydu Sabahattın Ah'nm
oldurulmesnden sonra Nâzım Hıkmet
yurdundan değıl o turlu bır cınayete kur-
ban gıtmekten kaçtı
Bu tutumun tersı de var Baskı rejımlen-
nın yıkılmasından sonra hesap vermekten
kaçanlar
1
Hıtler repmınıı yıkılmasından
sonra suçlu Nazıleryargılanmaktan, hesap
vermekten kurtulmak ıçın kaçmışlardı İs-
raıl, Yahudı kasabı dıye bihnen Eıch-
mann'ı Arjantın'de vakalatıp Israıl'e getır-
dı, yargıladı Şımdı de Doğu Almanya'nın
astığı astık, kesuğı kestık Honecker'ı kacak
yaşıyor, yargılanmaktan kuıtubnaya çalı-
şıyor
Kım Honecker
9
Doğu Almanva'run yıl-
larca br numarah adamıydı Ulkesınde
yaratüğı şıddet rejımının kurucusu, yuru-
tucusuydu Berhn du\annı aşarak batıya
geçmek ısteyen sayısız gena ateş açtırarak
okiurtmuştu Şımdı Alman halkı onun
vargüanmasıru ısteyen
1
Sovyet Rusya'ya
kaçmışü, Rusya, Abnanya'ya gen vermeye
kalkınca Şıh'run Moskova elçdığıne sığın-
dı Oiay tam bır gangster fıbnı kurgusu ta-
şıyor
Tore, olum emn veren bır ınsanın, ken-
dını hakh gorehlmesı ıçın o emnn yenne
gelmesı uğrunda kendı de olumu göze al-
mış olmasını gerekünr Halkının yaran ıçın
başka çıkar yol kalmadığına ınanan kışı
verebüır boyle bır karan Kendısıne alâh
çekılen kımsenın daha atık davranıp alâh
çekenı oldurmesı gıbı bağışlanabılecek bır
durumdureytemı Boyle bır kışı her zaman
her yerde yaptığının hesabnı verebılır Ver-
mekten kaçıyorsa korkaklıktan da ote adı
bnr suçludur, sıradan bır kaüklır
Naâler yargılanmaktan kaçabıhrierdı
Yahudılen ınsandan saymayan sapık bır
anlayışlan vardı Kamplarda oldurduklen
Yahudıler ıçın hesap vermek zorunda duy-
muyorlardı kendılennı'
Honecker komunıst
1
Yuzyılımızda so-
lun dramı onun gjblenn teonye ıhanetfc-
nnden kaynaklanıvor Gerçekte Nazı o da
1
Suçlu olduğunun aynmında Eylemırun
kendıanı sıradan bır fjaa durumuna ındır-
gedığını, Eıchman'ın oturduğu suçlu san-
dalyesıne oturttuğunu bılıyor
1
Benım "Yuruyen Geceyı Dınle" adli(
oyunumdakı solcu yazar dıkta rejımınm'
kendısını tutuklatacağı habennı ahnca, ba-
vulunu hazırlar, evmde kalır, gorevlılenn.
gehp kendısını tutuklamalannı bekler
Çunku vaşamında hesabını veremeyeceğı
bıre^lemıvoktur
FERRUH DOĞAN
HAMIYA...
POLTltKA
VEÖTESİ
MEHMED KEMAL
Ulusal Onur Çiçeklerimiz
İSMAİL HAKKI BAYRAM Eğittmci
Nadır Nadı'nın anısma
U
luslar zor gunlennde kendı
onur çıçeklennı yaratırlar On-
lar toplumsal yaşamın devınımı
ıçınde tum baskılara, kıyım ve
kınmlara karşın -ınsanlığm ekınsel kalı-
tını ozumleyerek- açarlar Yılgınlıklann,
umutsuzluklann yaratıldığı yaşandığıka-
ra donemlerde halklanna, gıderek ınsanlı-
ğa guç ve esın ka>nağı olurlar
Bızım de boyle ovunebıleceğımız onur
çıçeklenmız var Kımı sapkın ve aymazla-
nn, ulkemızın tanhını, ekınını, ulusumu-
zun dununu, bugununu, Turk-İslam sen-
tezı cenderesıne sıkıştırmaya çalıştıklan
orgutlu gencılığe karşı yaşamlan boyunca
yığıtçe dırenenler Anadolu uygarhklanna
can katanlar Bu toprağın ınsanlan Bızım
ınsanlanmız
Anıık Çağ da Anadolu bılgelennın yak-
tığı ateş, >akın gecmışımızın onur çıçekle-
nnden N Kemal'e, T Fıkret'e, Mustafa
Kemal'e, Nazım Hıkmet'e guç ve esın
kaynağı olmadı mı
9
20 Ağustos 1991 gunu
yıtırdığımız -tum aydınlanmızın kendısıne
dûşunsel vefa borcu olduğuna ınandığım-
Nadır Nadı'yı de ısıtıp ışıtmadı mı
9
Bır su-
re önce yıürdığımız onur çıçeklenmızden
Hıfzı Veldet Velıdedeoğlu'nu, Azız Ne-
sın'ı vedaha yuzlercesını de ısıtıp ışıtmıyor
mu
9
Kokuşmuş Osmanlı yoneümıne karşı
yazdıklanyla yaşamıvla bır başkaldın
anıü olan N Kemal'ın Hurnyet Kasıdesı
ıçın Şükran Kurdakul, "Bır oz başkaldın
etkısı yapmıştı ve uzun yıllar asker sıvıl,
okumuş ara tabaka uzennde aynı coşku
ve canhlığı surdurdu' dıyor
Yaşadığı donemın koşullanna göre,
toplumsal uyanışın ozgün ve özgur sesı
olan N Kemal Pır Sultanlarla Kaygısız
Abdallarla Nesımılerle sürdürulen baş-
k »Idın ve lepkı şımmıze de yenı bır kanal
d
Toplumsal uyanışın bastınlmaya çalı
şıldığı donemlerde onun şurlenne çokça
başvurulması, Bu baskılara karşı savaşım
verenlerde onun etkısının gorulmesı bu
vuzdendır bu etkı, Ataturk'un "Bulunur
kurtaracak bahtı kara mâdennı' deyışın-
de de gorulmektedır Soysuzlaşmış Os-
manlı vonetımıne 'Usanmaz kendını ın-
san bılenler ha'ka hızmetten (
Kopekür
zevk alan sayyâd-ı bıınsafe hızmetten" dı-
ye haykıran N Kemal, sanatçı sezgısıyle
sankı bugunlen gormuş gıbı
"Kılab-ı zulme kaldı gezdığın nâzende
sahrâlar , Uyan ey yârelı şır-ı jıyan bı
hâb-ı gafletten" dıyordu
Aynı başkaldın daha sanatsal daha du-
yarlı ve daha toplumsal bır özle T Fıkret'-
te de ortaya çıkıyor Fıkret, Tanh-ı Ka-
dım'de "Yırtılacak ey kohne kıtap yann
Duşunceye mezar olan sayfalann' dıye-
rek ınsanhğjn tum kotulerden ve kotüluk-
lerden er geç kurtulacağını, toplumsal ge-
lışımm savaşı zorbalığı, zulmü, zalımı,
efendıyı ve kulluğu ortadan kaldıracağını
behrtmektedır Osmanlı yasasızlığına
"Devletse de kanunsa da arük yeter ol-
sun dı>e başkaldıran Fıkret, eskı-yenı
kavgasında 'yenı'den yana olmuş, ezılen,
somurûlen horlanan yığınlann yanmda
yer almıştır Ataturk'un, T Fıkret'ı çok
sevdığını, önemlı şurlennı ezbere okudu-
ğunu bılıvoruz Oğretmenlere soyledığı,
"Cumhunyet sızden, fıkn hur, vıcdanı
hur, ırfanı hur nesıller ıster" ozdeyışını on-
dan esınlenerek sövlemıştır
Doksanbeşe Doğru'da "Bır uğursuz
donem Yıne çığnendı andlar, Yasadıye,
yasa dıye yasa tepelendı Hâlâ duşünen
başlan hep tokatla tepeleme, Hâlâ yan
tutma, kayırma, soy sop sayma, / Ulus ya-
şamaz y uce meclısı aşağılanırken,' derken
dunu olduğu kadar, daha çok da bugûnu,
"Sarmış yıne ufuklannı bır ınatçı duman.
Bır ak karanlıktır gıtukçe artan" dıye baş-
lavan Sıs şıın ulkemızı baştanbaşa kapla-
yan bugunkü ekınsel, sıyasal, gena kırlen-
me>ı anlatmıyor mu
9
Çok acıdır kı bugunumuz dunümüz-
den daha aydınhkür dıyemıyoruz Sorun-
lanmız her geçen gun gıderek çoğalmakta,
çozumlen guçleşmektedır Yıne de umut-
lu>uz, karamsarhğımız geçıadır Çünku,
dunun N Kemallen T Fıkretlen, Musta-
fa Kemallen gıbı gunumuzûn de ulusa)
onur çıçeklen var Yılgırun, yıkımın, sev
gısızhğın, bağnazlığın, 12 Mart ve 12 Eylul
faşızmının tum baskılanna başkaldıran,
ulusumuzun ve ınsanımızın onurunu çığ-
netmeyen, adlı-adsız, ölu-dın nıce onurlu
ınsanımız var \ağlı kurşunlara hedef
olup öldürenı bılınme>enler Yurtdışında
yaşamaya zorlananlar Işkencelerde can
verenler Kıyılanlar. sürulenler Ulusal
onur çıçeklenmız
Faşıst eylem ve edımlennı sahte Ata-
turkçulukle gızlemek ısteyen 12 Eylül ge-
nerallenne "Sız Atatürkçu ısenız ben
Ataturkçu değılım" dıyen "CUMHURİ-
YET OKULUNUN BAŞOĞRETME-
Nİ"NadırNadı, bugun aramızda yok O,
onurlu yaşamında gazetea olarak ırk,
renk, dın, dıl, felsefı ınanç aynmı gözet-
meksızm eğılmeden, yılmadan, yıkılma-
dan yazdı Çağdaş demokrasının, aklın
ustünluğunun, Ataturk devnm ve ılkelen-
nın ınançlı ve kararb savunucusu oldu
Nadır Nadı, yaşadığı donemde olduğu ka-
dar, belkı de ondan çok gelecekte bıze,
bızden sonrakı kuşaklara örnek olacak,
ışık tutatak hıç solmayacak ulusal onur çı-
çeklenmızden bındır
45 gün önce aramızdan aynlan, omnı-
nu hukukun ustunluğune adamış, Kema-
lızmın çağdaş yorumcusu, gerçek savunu-
culanndan Hıfzı Veldet Velıdedeoğlu,
ozgûr duşuncenın, demokrasının, ınsan
haklannın odunsuz savunucusu, Tank
Zafer Tunaya, soylu savaşımın her plat-
formda oncusü ve onden olmuş daha nı-
celen Cumhunyet dönemınde yetışmış
ışıklı başlardan bazılan değıl mı
9
Onlann
verdıklen savaşımlar unutulabılır mı
9
Onlar, ulusun tanhsel \e toplumsal gelı-
şımı ıçınde açan onur çıçeklenmızdır
ŞinasLnin Üç Nal'ı
A
dam Yayınlan, Orhan Velı'nın dergı ve gazeteler-
de çıkan dûzyazılannH oykulennı, denemelennı,
tartışmalannı, değınmelennı, notlannı, konuşma-
lannı bır kıtapta toplamış Şoyle bır bakıyorum da
şaınn çok az yazısı varmış 350 sayfalık orta boy bır kı-
tap Orhan, çok genç yaşta oldu, bu yaşa ancak bu kadar .
"Yeter mı'"
"Belkı yeter de artar bıle "
Bu yazılar benım ıçın bır çağnşımlar çızelgesı gıbıdır Ço-
ğunu, nasıl yazılmış, nerede yazılmış, ne sıkıntılar çekılmış
bılınm Yazılann hemen hepsının bırer oykusu vardır Or-
han, bırkaç tane bıle olsa, öyku de yazardı Oykuye, Seçıl-
mış Hıkayeler dergısının sahıbı Salım Amca (Şengıl) para
venrdı Otekı dergılerde parasız gıderdı Orhan, Kürdun
Meyhanesı'nde bır oyku dokturdu Bunu verdı, parasını
oracıkta aldı Bahann Ettıklen bunlardan bınydı
Partı (CHP), eskı Ülku dergısının yönetımını Ahmet
Kudsı Tecer'e vermıştı Orhan, bu dergıde 15 gunde bır fık-
ramsı yazılar yazardı Bır tür köşe yaası dıyebıleceğımız bu
yazılarda şaır her turlu konuya değınırdı Bunlar dergılerde
çıkan şıırler olur, gazetelerde çıkan dedtkodular olur Şur
vermeyışı, anlayışlannın zıtlığından gelırdı
Ankara'da 1946 yılında Üç Nal dıye bır lokanta açümıştı
Bılenler hâlâ arumsarlar Yıllar sonra sozu edılırken dost-
lar, "Ben Yedek Subay Okulu'nda oğrencı ıken Üç Nal dıye
bır lokanta vardı, bılır mısın
9
" dıye sorarlar
Orhan Veb bır yazısında Uç Nal'ı anlatır
" Melıh Cevdet Anday'm 'Fotoğraf şıın şöyle başlar
Dort kışı parkta çektırmışız
Ben, Oktay, Orhan, bır de Şınası
işte o Şınası Ankara'da ıçkılı bır lokanta açtı Adt Üç
Nal Şınası hem sanatkâr hem de okur yazar bır ınsan oldu-
ğu ıçın lokantasını sanatkarlârla okur yazarlann sık sık gı-
deceklen, gıttıklen vakıt de zevkle oturacaklan bır yer ola-
rak duzenledı"
Şınası, tuvalete koyduğu bır abajurun üstune Refık Ha-
bt'ın Bır Avuç Saçma adlı kıtabından bır parça yazmış
Herkesın ılgısını çekıyormuş Şınası bu yazıdan memnun
değılmış Her ıçenye gjren yazıya dalıyormuş, dışanda bır
suru ınsan sıra beklemek zorunda kabyormuş Orhan Veh,
"Halkımız edebıyatla meşgul oluyor" demeye getınyor
Şınası, Uç Nal'ı bacanağı ıle beraber açtı Bacanaİc'ın adı
Esat'tı, Merkez Bankası'nda çabşırdı Bır gun ışıttık, Esat
baraj yolunda ıntıhar etmış Bundan sonra Uç Nal fazla ya-
şamadı.kapandı Şınası de Meteoroojı Genel Mudurluğü'n-
dekı gorevıne döndu Görevınde genel mudürluğe kadar çık-
tı
Şınası'nın Uç Nal'ından 20 yıl sonra bır Kalem açıldı
Buraya da yazarlar, çızerler, sanatkSrlar gelırdı tlk gunler-
de çok ılgı goren kalem bır ıkı yıl kadar >aşadı, sonra ka-
pandı Bılenler, oranın adını da ozlemle anarlar
Kalem, 12 Mart fırtmasını yaşadı O yıllann gençbğı bır
tartışmalı dönemı Kalem'de geçırdı 12 Mart'la bırlıkte Ka-
lem'ın de deften duruldu Benım 'Pulsuz Tavla', Kalem'ın
unutulan tanhıdır
OKURLARDAN
Kadın hareketi ve medeni kanun
8 Mart "Dunya Kadınlar
Gunu" olarak BM
tarafından kabul edılmış.
Bugun de tum dünyada
paneller, semınerler,
toplantılar, yurüyuşler
yapılarak, gunün önemıne
ve kadın hareketının tarıhı
gehşımıne yer veren
konuşmalarla kutlanır
Kadın hareketının en
heyecanlı donemı 1960'lı
yıllara rastlar 1966'da
NOW (Natıonal
Organızatıan of Women)
kurulur ve bu tarıhten
ıtıbaren ABD'de bugun
"kurumsallaşmış
femmızm" olarak bılınen
yenı bır yapı ortaya çıkar
Başta Amerıkah kadınlar
olmak uzere, tüm ulkelerın
kadınlan, toplumlarının
gelenek ve aıle yapılarının
kendılenne uygun bulduğu
"kadın rolunu" genışletıp,
özgur bır anlam katarak
haklannı elde etmek ıçın,
yıllar suren çabalar
vermışlerdır Dığer
devletlerdekı kadınlann
durumlanna fazlaca
değınmeden, ülkemızdekı
duruma gelmek ıstıyorum
Ulkemız kadını, kadın
haklan bakımından ne
yazık kı ıçler acısı
durumdadır Bu durum
hem yasalardan, hem de
toplumun kendısıne bıçtığı
geleneksel rolden
kaynaklanmaktadır
Medeni kanunun aıle
hayatını duzenleyen
hukumlen, 1926 yıhnda
Isvıçre'den alındığı şeklıyle
aynen korunmuş, yenı
gehşmelere uygun
değışıkhkler yapümsunıştır
Zaman zaman medeni
kanunun değıştınlmesı
gundeme gelmekteyse de
hunez somut bır değışıklık
yapılmamıştır Aıleden
sorumlu eskı Devlet Bakan
Guler Uerı'nm Meclıs
gundemıne getırmeyı
duşunduğu "Kadına genç
kızlık soyadını kullanma
hakkı verılmesı, kadının
çalışmasını kocasının ıznıne
bağlayan medeni kanunun
152 maddesının ıptalı,
kadma çocuğun neshebmı
reddetme hakkı venlmesı
vb değışıkhkler son derece
yerındedır ve TC'nın
ımzaladığı uluslararası
"Kadına Karşı Her Turlu
Ayrıtncılığın önlenmesı"
sozleşmesıne de uygundur
Medeni kanundakı bu
vağdışı hukumlerın kadın
haklanndan da önce ınsan
haklanna aykırı olduğunu
duşunuyor ve bu konudakı
vahşmaları yenı bakan
Sa\ın Turkan Akvol'un
tamaııılanıasını umuyoruz
Erkeğın de desteğını
almadan onu duşman ılan
ederek artık bır yere
gehnemeyeceğı
anlaşılmıştır Zıra
çağımızda her şeye hoşgörü
ve uzlaşma damgasının
vurulduğu bır sureç
başlmıştır Femınızmde
amaç erkeğı dışlamadan
onun desteğını alarak
kadının kendını
ıspatlaması, tatb sert
olunarak haksızlara sahıp
çıkması en uygun
çözümdur Bunun ıçın en
buyuk rol de annelere
duşer, çünkü çocuğun
kışılık gelışımı aılede başlar
ve aılede en etkın rol de
annenındır Annelerkızlan
gıbı oğullarına da yemek,
utu, bulaşık vb basıt ev
ışlerını öğretmehdır Bugun
çahşan kadınlar evde
bekleyen bu ışler büyuk bır
stres kaynağıdır Kadın bu
ışlerı yalnız başına
ustlenmekten yorgun
duşmekte, kanyerıne, eşıne
ve çocuklarına gereken
zamanı ayıramamaktadır
Oysa erkeğın eşıne yardımı
ıle pek çok sorun
halledılmış olacaktır
Bunun ıçın de annelenn ve
tum toplumun çocuklanna
empoze ettığı "kılıbık
erkek" deyımı tarıhe
karışmahdır Bunun
yanında kadın ıçın başanyı
"ıyı bır eş ve anne" erkek
ıçın ıse "ıyı bır ış
sahıbr'olarak gören
zıhnıyet de yıkılmalıdır
Kadırı ve erkek ıçın başan
"ıyı bır ış ve mutlu bır
aıle" sahıbı olmak olarak
görulmehdır Kadını
kıskıvrak bağlayan, rolünü
evın ıçıyle sınırlayan tüm
tabular, geleneksel roller
aıleden başlayarak aşılmah
ve buna basınıyla, radyo ve
TV kanallanyla tum görsel
ve ışıtsel medya yardımcı
olmalıdır Burada ılımlı
femımstlere duşen de
femınızmın acunasız ve
vahşı bır savaş değıl
kadının hak ettığı değen
kazanmasını erkeğın yetkın
bır parçası halıne gelmesıni,
ne sömuren ne de
sömurülenın bulunmadığı
gerçek bır toplumsal banşın
sağlanmasını arzulayan bır
akım olduğunu, medya
araçlarıyla erkeklere
anlatmaktır Femmıst
VVollestonecrettın'ın dedığı
gıbı kadınla erkek
arasındakı farkın bırgun
gerçekten <iadece anatomık
farka ınmesı toplumsal
hıyerarşık değerını
kaybetmesı dıleğıyle
EFSANE TURAN
lnşaat Muhendısı
Trabzon