Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
••9MART1992PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
KULTUR SANAT 13
• KöhûrServisi-
Din tarihçisı Mircea
Eliade'nin "Kutsal
ve Dindışı" adlı
yapıtı MehmetAli
Kılıçbay'ın
çevirisiyleGece
Yayınlan araanda
çıktı. Eliade,dinler
tarihinebirguiş
nitehğjndekı yapıtında dinsel deneyin
kendine özgü boyutlannı sunuyor, onuıı
dünyaya ilışkın dindışı deneyle olan
farkını açığaçıkartmayı amaçUyor.
Yazar kitabında farklı çağlar ve farkh
kültürlere ait olan çok sayıdaki dinden
seçilen ömekleri de sunarak, dinsel
değerlerle yüklü birdünyada insanın
durumunu betimliyor.
Mîlli Sanaylar Bülteni
• Kiiltür Servisi- Milh Saraylar
Bülteni'nin 52. sayısı yayımlandı.Aylık
olarak yayımlanan bültenin mart
sayısındaTBMM Başkaru Hüsametün
Cindoruk'un Sırasbourg'da yapılan
Avrupa Parlamentolan Başkanlan
toplantısı sonrası ve TBM M Başkanı
adına Sudan Kurucu Meclisi'nin açıhş
törenine katüan TBMM Başkan Vekili
Yasin Hatipoğlu'nun izknimlerini içeren,
tstanbul Atatürk Hava Limanı'nda
yapüklan açıklamalaryer ahyor.
Bültenin sanat bölümünde Ihlamur
Korusu'ndaçocuklar için sanat merkezi
kurulacağı haberi de yer ahyor. Bültende
aynca Vahıde Gezgör'ün Dolmabahçe
Sarayı Turanı Türbesi başlıklı makalesı
bulunuyor.
Paris'te Anadolu
kültûrû
• Kûltûr Servisi - Fransa ile Türkiye
arasmdaki kültürel etkinhkleri geliştirme
ve yayma amaandakı Anadolu Kültür
Merkezi bugün Paris'te açıhyor.
Başkanhğını Dr. Fıtrat DemirOnger,
ikinci başkanhğını Aynur Kalkavan
Flamain'ın üstlendiğı Anadolu Kültûr
Merkezi Paris'te yaşayan Türk ve
Fransızlann yanında dığer uluslann
vatandaşlanna da Türkçe dil dersleri,
sergi ve gösteri gjbi etkinhkler sunmayı
hedefliyor. Merkezin halen iki bin 150
üyesi ve 237 öğrencisi bulunuyor.
Mavitan'ın sergisi
Vinci'de
• KümîrServisi -
Alev Ermiş
Mavitan'ın alüncı
kişisel resim sergisi
İstanbulGaleri
Vinci'de sürüyor.
1957 doğumhı Alev
Ermiş Mavitan, 1979'daBoğaziei
ÜniversitesTö.L.Y.O Pazarlama
Bölümünü bitirdi. Aynı yıl Istanbul
Devlet Gûzel Sanatlar Âkademisi Resim,
Heykel, Dekoraüf Sanatlar bölümlerini
birincilikle kazandı, Yüksek Resim
Bölümüne girdi. Mavitan resim eğiumini
Prof. Neşet Günal ve Prof. Neşe Erdok
atölyelerinde 1985'detamamladı. Eşi
Bihrat Mavitan ile birlikte ikili sergiler
açan, çeşith karma sergilere katılan
sanatçı son olarak Finlandiya Turku
Şehri Beynelmilel Sanat Kampı ve
sergisinde yer aldı. Eğlence ile hüznün
içiçegeçtiği fıgüratif resimler oluşturan
sanatçının Galeri Vinci'deki sergisi 18
nisanda sona erecek.
Türkkan'ın rfesimleri
Töbank'ta
• Kültür Servisi - Zerrin Demirsoy
Türkkan'ın Töbank Sanat Galerisi'ndeki
resim sergisi bugün açıhyor. 1960
İstanbul doğumlu sanatçı 1985'de Gazi
Eğitim Fakûltesi Resim Bölümü'nden
mezun oldu. tlk kişisel sergjsini, aynı yıl
Ankara Sanat Kurumu'nda açan sanatcı,
1990'da Kırşehir Ahi-Evran resim sergisi
ile Adana Çimento Sanayii T. A.Şbirinci
resim sergisinde mansiyon ödûllerine
değer bulundu. Çahşmalannı
Ankara'daki atölyesinde sürdüren
Türkkan'ın Töbank'taki sergisi 10
nisanda sona erecek.
İstanbul Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanı Hilmi Yavuz anlatıyor:
Katüımcı bir kültür anlayışıNALAN MANYASU - 26 Mart
1989'da işbaşına gelen SHP'li
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
önümüzdeki günlerde üçüncü
yılını dolduracak. Önceki yerel
yönetimlerde Kültürel ve Sosyal
Işler Daire Başkanhğı olarak
bilinen, bugünkü kimliğini ise
îstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen
yönetiminde kazanan Kültür
işleri Daire Başkanhğı'nın
çalışmalan ile ilgili olarak Başkan
Hilmi Yavuz'la bir söyleşi yaptık.
- Kültür İşleri Daire
Başkanhğı'nın yapı-
lanması nasü gercek-
leşü?
- Bundan önce var
olan Kültürel ve Sos-
yal Işler Daire Baş-
kanhğı, Florya'daki
dinlenme tesisleri ile
mezbahayı da içeri-
yordu, buna karşın
Şehir Tiyatrolan bu birimin sonımlulu-
ğunda değildi. 26 Mart 1989'dan sonra, bu
daire başkanhğırun yeni bir yapılanmaya
girmesi zorunluluğu anlaşıldı. Kütüphane-
ler ve Müzeler Müdürlüğü, Basın Yayın ve
Halkla İhşkiler Müdürlüğü, Şehir Tiyatro-
lan Müdürlüğü, Dış İlişkiler Müdürlüğü
ile daha önce itfaiye bandosu olarak etkin-
lik gösteren Kent Orkestrası, Kültür İşleri
Dairesi'nin alt binmleri olarak çalışma-
lannı sürdürüyorlar.
- Kültür İşleri Dairesi üç yılda hangi et-
kinhkleri gerçekleştirdi, yapılması düşü-
nülen diğer çalışmalar nelerdir?
- Bu belediyenin temel siyasası, kültürü
mümkün olduğunca geniş halk kiüelerine
yaymak, daha katıhmcı bir kültür anlayışı-
nı hayata geçirmekür. Bunun somut ör-
neklenni, multi fonksiyonel kültür merkez-
leri kurmak ve işletmekle yapıyor. Bunun
ilk çalışması, önceleri yalnız uzman çahş-
malara hizmet veren, bugün ise kitaphk,
sergileme, gösteri, söyleşi gjbi etkinhklerin
yer aldığı Taksim'deİu Atatürk Kitaphğı'-
dır. tstanbul'un en eski galerilerinden Tak-
sim Sanat Galerisi'ni cağdaş ve şehrimize
Hilmi Yavuz, yerel yöoetimlerin, dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi kültürel calrşmalara ağniık vermesi gerekrjğiııi söylüyor.
yakışır modern bir galeri haline dönüştür-
dük. Geçen yü büyuk tartışmalara neden
olan Poesium'u gerçekleştirdik. İstanbul'-
da, dünyanın 25 ülkesinden gelen şairleri
ağırlamak, onlarla birlikte olabilmek ilk
kez gerçekleştirilen bir işti. Bu, kimin dü-
zenledigi ya da hangi şairlenn çağnldığın-
dan çok, İstanbul'un özellikle bir dünya
kenti olma kimhğinin aitının çizilmesine
yardımcı olan bir etkinlik olarak önemsen-
meli. Gerçekleştirmiş olmak tüm eleştirile-
re rağmen benim için son derece onurluy-
du. Şiir ve İstanbul adına önemli bir olay
olduğu kanısmdayım.
Bu yıl başında, Türkiye Yazarlar Sendi-
kası (TYS) ile ortak çalışma olarak "Yu-
nus Emre Sempozyumu"nu gerçekleştir-
dik. Tiyatro ve sinema adamı Muhsin Er-
tuğrul'un 100. doğum yıldönümü dolayısı
ile daire başkanhğırun koordinatörlügün-
de hazırladığımız bir çalışma var. Bu ça-
lışmanın önemli bir yaıu da Türkiye'deki
tüm özel ve ödenekli tiyatrolann katkısı ile
gerçekleştirilmesidir. "Türk Aydınlanma-
sına Kâtkıda Bulunanlar" etkinliğımiz de
Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda sürü-
yor. Adnan Saygun, Prof Macit Gökberk,
Cevdet Kudret ve Zühtü Müridoğlu için
düzenlenen saygı gecelerinden sonra önü-
müzdeki haftalarda Prof. Cahit Arf ı ana-
cağız.
Biz Türkiye'de, Türk düşüncesine, sana-
tına, kültürüne katkıda bulunan insanlann
sadece öldükten sonra anılmalan degil,
çoktan hak ettikleri bu tür övgüyü ve say-
gıyı yaşarken tatmalan gerektiğı kanısın-
dayız. Türk Tarih Vakfı ile ortak hazırladı-
ğuîuz tstanbul dergisi ile ilkini geçen yıl
gerçekleştirdiğimiz Yıldız Üniversitesi Fo-
toğraf Yanşması'nın ikincisi de önümüz-
deki günlerde sürecek etkinhkler arasında
yer ahyor. Gaziosmanpaşa Tiyatrosu'nu
açmamız ile Karaca Tiyatro'da TYS ile or-
tak düzenledığımız etkinlikleri de burada
behrtmek isterim.
- Kültür İşleri Daire Başkanhğı'nın bir
çahşması da Kültür Yayınlan...
- Evet, bu dizideki ilk kitabımız Cahit
Kayra'nın haarladığı "Eski İstanbul'un
Eski Haritalan"dır. Haritalar, şehrin kül-
türünün aynlmaz parçalandır. Bir gün Ca-
hit Bey ile belediyenin altındaki depoya in-
diğinuzde hepsini bir tarafta, okunmaz
halde bulduk. Uzun, zahmetü bir onanm
ve tasnif sonrası düzelülen haritalan daha
sonra kitap haline getirdik. Ardından bele-
diyenin arşivinde var olan zengin kartpos-
tal koleksiyonunu gün ışığına çıkardık.
Özellikle Meşrutiyet dönemine ilişkin il-
gınç karikatürlerin yer aldığı bu kartpos-
tallan sergiledik. Bunlar, daha sonra Tur-
gut Çeviker'in çahşması ile "lbret Albü-
mü" adı ile kitaplaştınldı. Üçüncü kitabı-
mız "Istanbıri'un Yokuşlan ve Merdiven-
leri"ni yine Cahit Kayra haarladı. Yokuş-
lar ve merdivenler' İstanbul'un topograf-
yasını ayırt edici özeüikler olarak önemliy-
di. Taksim Sanat Galerisi'nin acılışını
yapüğımız resim koleksiyonunu da daha
sonra kitap olarak haarladık. Bu ça-
hşmayı da Barika Göncü gerçekleştirdi.
Atatürk KitaphğYndaki zengin yazma ko-
leksiyonundan yola çıkarak haarladığımız
kataloğu ise Nail Bayraktar düzenledi. Bu
beşinci kitaptı. Alüncı ve şimdüik son kitap
ise "Doğumunun Yüzüncü Yıhna Arma-
ğan / Muhsin Ertuğrul" adb çahşmadır. Bu
kitabı da Gökhan Akçura haarladı.
- Bu dizide yayımlamayı düşündüğünüz
başka kitaplar var mı?..
- Türkiye'de belediyecilik tarihi üzerine
yazümış en eski kitap olan Osman Nuri Er-
gin'in "Mecelle-i Umur-u Belediye"sinin
bin şayfalık ilk kitabı üzerinde çalışıyoruz.
Eski harflerin yenileştirilmesi ve dilin
Türkçeleştirilmesi zaman ahyor tabii. Bu
çahşmayı da Yücel Demirel yürütüyor.
1930'lardan bu yana yayımlanan folklor
dergilerinden yola çıkarak hazırlayacağı-
mız "Eski İstanbul'da Gündeük Hayat"
üzerinde de Dündar Karaoğlu ve Ersin Te-
kinçahşıyorlar.
Cahit Kayra, "Bostancıbaşı SiciUeri"ni
hazırlayacaİc. Bu kitapla örneğin 18. yüzyı-
lda İstanbul'da kimin, hangi mahalUede
oturduğu saptanacak. Mehmet 2iy& Bey
1
-
in "İstanbul ve Boğaoçı" kitabını da yayın
programımıza aldık.
- Bu kitaplann az sayıda basıldığını ve
belli bir kesime ulaşıp, halka sunulmadığı-
nı biliyoruz. Bu yönüyle kitaplan kültür
yayını olarak kabul edebilir miyiz?
-Altı kitabı, iki ile üç bin arasında deği-
şen sayılarda baslık. Bu kitaplar kentin en-
telektüel kesiminin gereksinmelerine
karşılik olmak üzere yapılmış çahşmalar-
dır. İstanbul, yalnız aydınlardan oluşmu-
yor. Halk yığınlannın da belli birtakım
kültürel talepleri var. Bununla ilgili olarak,
programıru birükte hazırladığımız Gülha-
ne etkinlikleri ve belediyede çalışan arka-
daşlardan oluşturduğumuz folklor grubu-
nun çahşmalannı söylcyebilirim. Yine ki-
taplara dönersek, belediye mevzuaü bun-
lann satışını mümkün kıhnıyor. Bu bir-
takım engelleri Sayın Sözen'le konuştuk.
Belediye Halk Ekmek ya da otobüs bileü
satıyorsa, bu kitaplan da satabilmcli şek-
linde. Satıştaki pürüzler ortadan kaldınla-
cak. Yakında kitabevlerine, bu kitaplan
verme imkarunı bulacağu. Aynca TÜ-
YAP Kitap Fuan'nda bu yıl belediyenin de
standı olacak. İSKİ'nin kıtaplan ile bizim
yayınlanrruzı o standda satışa sunacağız.
Ahmet Müderrisoğlu'nun sergisi Urart'ta
KurtlaşaninsanlarFATMA ORAN- Ahmet Müderrisoğlu,
1950 Kınkkale doğumlu. 1969-71 döne-
minde Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek
Okulu'na devam eden Müderrisoğlu'nun
resim ve heykellennin konusu "kurt"lar.
Muzip, alaya formlann, canlı renklerin ge-
risinde sert bir sosyal eleşürinin, kararh
bir siyasi tavnn hissedildiğı bu yapıtlarda
"kurt", olumsuzu simgeleyen bir figür as-
hnda...
Saplantılannı sevdığinı söylüyor Ahmet
Müderrisoğlu ve kendîsiyle birükte "kun"-
lannı anlatıyor: "Kurtlar dağda, orman-
da, bozkırda yaşar ve bazen şehre ıner. İner
de, bannamaz. Kurtlar zaten her yerde; sa-
hil kentlerinde, barlarda, dikiz aynasından
playboy amblemi sarkan otomobillerden,
apartmanlann gjriş kaüannda, okullarda,
televizyonda, her yerde. Hepsini görüyo-
rum."
Tersine dünya: Her şeyin "kurt"laşüğı. in-
sanlann ve insanlığın masallarda kaldığı
bir •'zaman"da yaşıyonız. Müderrisoğlu,
"kurt"lan cizmesin de ne yapsın?
Resim ve heykellerini İstanbul'da ilk kez
bir arada sergileyen Ahmet Müderrisoğlu,
"vahşi"leşmiş insanlann yaratüklan, sev-
gjnin kapı dışan edildiği, "olumsuzluk"lar-
la sarmalanmış ne varsa, her şeyi; insanın
insana insafsızlığını "olumlu" bir biçımdc
yansıtıyor yapıtlannda...
İlk yaptığı kurt resimlerinin klasik resim,
ressamca resim özelliklerini taşıdığını söy-
leyen Müderrisoğlu, yeni calışmalannın gi-
derek resimlikten uzaklaştığıru, grafıkleşti-
ğini behrtiyor. "Sonra tuvalin yüzeyinden
fırladılar ve bir boyut daha kazanarak d-
simleştiler, heykel oldular. Çünkü heykelin
ıfadesi çok daha güçlü ve izleyiciyle ara-
sında birebir bir karşıhk oluşturabih'yor."
Ahmet Müdernsoğlu'nun heykelleri de
resimleri gjbi alabildiğine çılgın renklerle
boyah. Boyayı çok sevdiğini söylüyor
"kurt" ressamı...
İçinde yaşadığımız çevrenin gerçeklerini
ve insanlannı, aynntılara inen duygulu bir
kavrayışın yanı sıra "mizahi" bir anlayışla
"kurt"lann şahsında canlandınyor Ahmet
Müderrisoğlu. Bir bakıyorsunuz "kurt"un
biri, Clark Gable bakışı fırlatarak, ana ba-
balanmızın "yanına yaklaşma" diye uyar-
dığı insanlardan hiç bir farkımız kal-
madığmı söylüyor. Bir başkası "Düşman
kazanmak istiyorsan, birine iyilik et" di-
yor. Çingene pernbesi kurda gönlünü
kaptırmış olanı "Dünya şehvet üstüne dö-
ner" görüşünü savunuyor. "Erk'eğin kalbi-
ne giden yol, damarlanndan geçer" diyor
azgın bir dişi kurt. Ya "Boynunu kapüğın
koyun arkandan kuzu kuzu gelir" anlamın-
da size göz kırpan öteki kurda ne demeli?
Perrault'nun Kırmızı Şapkah Kız'mdaki
kurt da or'da, ona göre...
Ahmet Müderrisoğlu'nun neşeli bir renk
ve biçim buluşmasıyla sunduğu resim ve
heykellerine bakarken- ya da baktıktan bir
süre sonra; kendinizle başbaşa kaldığınız-
da- Attila İlhan'ın o güzelim şiirlerinden
"Ben Sana Mecburum"un iki dizesini
anımsayacaVcsınız, hiç kuşkum yok:
"Ne vakit bir yaşamak düşünsem
bu kurtlar sofrasında belki zor." MüdenisoğJu'nıın yapıtlannda "kurt" olumsuzu samgeleyen bir figür
TÜRKÇE / RUSÇA
SÖZLÜK
48 000 kelime
E.M. - E.MUSTAFAYEV
ve
L.N. STAROSTOV
Büyûk boy / 966 sayfa/
bezcHtti
SOSYAL YAYINUR
TÜRKÇE / RUSÇA
CEP SÖZLÜĞU
8 000 kelime
V.G.ŞÇERBİNİN
ve
R.A. AGANİN
SOSYAL YAYINLAR
RUSÇA / TÜRKÇE
SÖZLÜK
47 700 kelime
E.M. • E.MUSTAFAYEV
ve
V.G.ŞÇERBİNİN
Bûyûk boy /1 028 sayfa/
bez ciltli
SOSYAL YAYINLAR
RUSÇA / TÜRKÇE
CEP SÖZLÜĞU
11 000 kelime
V.G.ŞÇERBİNİN
ve
E.M. - E.MUSTAFAYEV
SOSYAL YAYINLAR
SOSYAL YAYINLAR
Babıâli Cad. No: 14 Cağaloğlu-İstanbul
Tel: 528 33 14 - 522 52 13
Edebiyatçılar
Derneği kurulduKüHûr Servisi - Düşünce ve yazı özgürlüğünün önündeki engelle-
ri kaldırmayı ve yazarlar açısından demokrasiye yeni bir soluk
getirmeyi amaçlayan Edebiyatçılar Derneği Ankara'da kuruldu.
Kuruculuğunu Orhan Asena, Hüseyin Atabaş, Mehmet Aydm,
Ali Cengizkan, Nazh Eray, Burhan Günel, Özcan Karabulut, İz-
zet Kıhçlı, Şükran Kozah, Ali Püsküllüoğlu, Ahmet Say, özgen
Seçkin, Haydar Ünal ve Şemsettin Ünlü'nün üstlendiğı demeğin
genel yönetim kurulu da şu adlardan oluştu: Ahmet Say (Genel
Başkan), Nazh Eray (Genel Başkan Yardımcısı), Özgen Seçkin
(Genel Sekreter), Mehmet Aydın (Genel Sekreter Yardımcısı),
Hüseyin Atabaş (Genel Sayman), Ali Cengizkan (üye) ve İzzet
Kıhçh (üye).
Türkiye genelinde örgütlenecek Edebiyatçılar Derneği, düşün-
me ve yazma özgürlügünü kısıtlayan ve Terör Yasası, Muzır Ya-
sası, Ceza Yasası, Basın Yasası. Dernekler Yasası, Fikir ve Sanat
Eserleri Yasası gibi yasalarda bulunan antidemokratik hükümle-
rin kaldmlmasına, çahşacak.
"Şeytan Ayeüeri"ne karşı bir kitap mı?
Altmdal'ın "Üç tsa"sıADEM SAGLAM (Zürich) - Yazar ve yayınçı Aytunç Altındarın yedi
yıllık bir araştırma sonunda yazdığı "Üç İsa" adlı kitap. başta Vati-
İcan Kilisesi'nden Katolik dünyasına mesajlar ileten Papa Johannes
Paul olmak üzere, tüm Batı dünyasını tedirgin edecek bir kitap ola-.
rak görülüyor.
SalmanRüşdü'nünİslamâleminiürkü-
ten "Şeytan Ayetleri"ne karşıhk, bu kez
de Müslüman bir yazann, Aytunç Altın-
dal'ın sunduğu "Uç İsa", Hıristiyan âle-
minin resmi dünya görüşünü sağlam te-
mellere oturtarak veriyor.
Ünlü bir İngihz yaymevince ve İngiüz-
ce olarak basılan kitap önümüzdeki
mayıs ayında satışa sunulacak.
160 sayfadan oluşan ve 20 sterlin eder-
le satışa sunulacak kitabın tanıümı
kapsamında yazar Alündal, iki haftahğı-
na Londra'ya gidecek.
On iki telif, on iki çeviri olmak üzere 24
kitapta imzası bulunan Aytunç Altındal'-
ın Türkiye'de ilk yayımlandığında
büyük yankılar uyandıran "Türkiye'de
Kadın" adh kitabı da geçen günlerde ye-
niden basılmıştı.
"Üç İsa"da kendisi Yahudi asıllı bir ai-
leden gelen Meryem Ana'nın, îsa'dan
sonra dört erkek ve iki kız çocuğu daha
dünyaya getirdiğini yazan Aytunç Alün-
dal yapıtı ile ilgili olarak şunlan söylü-
yor: "Hıristiyan âleminde bildiğimiz bir
üçlü var: Tann baba, İsa ve kutsal ruhtan
oluşuyor.
Oysa ünlü Kadıköy Konseyi var.
İstanbul'da İ.S. 451 yıhnda Kadıköy'de
toplanan bu konseyde ahnan bir kararda
Hıristiyarüık bugün testis dediğimiz ola-
ya inanıyor.
Daha önceleri, Hıristiyan âleminde
böyle üçlü yoktu. Yani kutsal ruh, İsa ve
Tann'nın birliktehği söz konusu değildi.
İsa'mn gözündeTann.bir ruhtan ibaret.
Şimdi ben bu kitaba Üç İsa adını verir-
ken Yahudilik inancı açısından bakıl-
dığjnda İsa'mn yerinin ne olduğunu araş-
tırdım. Kitapta sadece İsa ve Paulus dö-
nemleri yer ahyor.
Kitap için Isa'nın doğduğu O yıh ise 60
\allan arasını araştırdım. Kitapta birinci
İsa olarak ele aldığım kişi dünyevileşmiş
birYahudidir.
İkincisi, özellikle Avrupa'da ilk yıldan
bu yana süren bir akımın bugün bizlere
tanıtmak istediği İsa tipidir.
Üçüncü İsa tipinde ise otorite mesele-
sini ele aldım.
İsa'ya göre otorite kendisindedir,
Tann bunu ona vermişür. Oysa Yahudi
inancına göre Tann'nın başka birisine
yetki vermesi söz konusu değıldir."
Görüşlerini Kültür
Bakanı'na sundular
TYS'nin
beklentileri
Kültür Servisi - Türkiye Yazarlar Sen-
dikası Yönetim Kurulu'nun hazırladığı
"TYS'nin görüşlerini" içeren bir metin
Başkan Oktay Akbal tarafından Kültür
Bakanı Fikri Sağlar'a sunuldu.
"TYS Üyelerinin Kültür Bakanı Sayın
Fikri Sağlar'dan Beklediklen" başhğıyla
kaleme ahnan metin, 14 ana konuda ya-
zarlann taleplerini özeth'yor.
Önceükle telif sorunlannın ele alındığı
metinde, Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'n-
da gerekli değişikliklerin hemen gerçek-
leştirilmesi, Uluslararası Bern Anlaş-
ması'nın 1896 Paris toplantısında kabul
edilmiş değişik 5. maddesinin derhal red-
dedilmesi vurgularuyor. Fikir ve sanat
eserlerini tanımlayan ve sıralayan söz ko-
nusu yasanın yeniden yazılmasınm ya-
rarlanna deginilen yazıda. yazar ve sa-
natçı örgüüeri konusunda hükümete
olağanüstü yetki veren 42. maddenin 12
Eylül ürünü olduğu belirtilerek iptah' is-
teniyor.
TYS Yönetim Kurulu'nun Kültür Ba-
kanı Fikri Sağlar'dan bekledikleri özetle
şöyle:
* Eser sahibinin haklannın ihlah
kamusal suç hah'ne
geürilmeli.
* Eser sahibinin
ölümünün üzerin-
den 50 yıl geçtikten
sonra da bütün mali
haklan, şayet adına
kurulmuş vakıf vb.
örgüt varsa o örgüt
veya kuruluşa, yok-
sa meslektaşlannın
bağh olduğu mesle-
ki kuruluşa geçme-
üdir.
* San basın kartı
hakkı yazarlara da mutlaka tanınmalıdır.
* Yazarlann yurtdışına çıkışlannda
"Konut Fonu" kaldınlmahdır.
* Okullarda kitap, dergi, gazcte ya-
saklan kalkmah. kitaphklar kurulmah,
bütün Türk yazarlannın kitaplan okul
kitaphklanna girmehdir.
* SEKA kitap kağıdı üretmeli ya da it-
hal etmeh.
* Edebiyat dergisi çıkanlması yasal
açıdan kolaylaştınlmah ve Basın tlan
Kurumu'nca desteklenmeli.
* Asya-Afrika Yazarlar Birüği'nin
nicedir yapılmayan genel kurulunun
Türkiye'de toplanrnası sağlanmah ve
Türkçenin de birliğin yazışma dih ol-
masına ve hatta genel sekreterliğinin
Türkiye'ye getirilmesine çahşılmahdır.
* Balkanlar'da ve Yugoslavya'da orta-
ya çıkan yeni durum nedeniyle, yeni
cumhuriyetlerin de katılacağı Balkan Ül-
keleri Yazar Örgüüeri Toplantısı İstan-
bul'da gerçekleştirilmelidir.
* Türkolog ve Türkçe çevirmenlere sa-
hip çıkılmalı, Türkçe çevirmenleri
kongresinin gerçekleştirilmesi desteklen-
meli.
* Frankfurt Kitap Fuan'ndaki yüz kı-
zarücı durumumuza son verilmeli ve ba-
kanhkça ülkemize yakışır büyüklükte bir
stand kiralanarak kültürümüz ve ede-
biyatımız dünyaya tanıülmah.