20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
••9MART1992PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR SANAT 13 • KöhûrServisi- Din tarihçisı Mircea Eliade'nin "Kutsal ve Dindışı" adlı yapıtı MehmetAli Kılıçbay'ın çevirisiyleGece Yayınlan araanda çıktı. Eliade,dinler tarihinebirguiş nitehğjndekı yapıtında dinsel deneyin kendine özgü boyutlannı sunuyor, onuıı dünyaya ilışkın dindışı deneyle olan farkını açığaçıkartmayı amaçUyor. Yazar kitabında farklı çağlar ve farkh kültürlere ait olan çok sayıdaki dinden seçilen ömekleri de sunarak, dinsel değerlerle yüklü birdünyada insanın durumunu betimliyor. Mîlli Sanaylar Bülteni • Kiiltür Servisi- Milh Saraylar Bülteni'nin 52. sayısı yayımlandı.Aylık olarak yayımlanan bültenin mart sayısındaTBMM Başkaru Hüsametün Cindoruk'un Sırasbourg'da yapılan Avrupa Parlamentolan Başkanlan toplantısı sonrası ve TBM M Başkanı adına Sudan Kurucu Meclisi'nin açıhş törenine katüan TBMM Başkan Vekili Yasin Hatipoğlu'nun izknimlerini içeren, tstanbul Atatürk Hava Limanı'nda yapüklan açıklamalaryer ahyor. Bültenin sanat bölümünde Ihlamur Korusu'ndaçocuklar için sanat merkezi kurulacağı haberi de yer ahyor. Bültende aynca Vahıde Gezgör'ün Dolmabahçe Sarayı Turanı Türbesi başlıklı makalesı bulunuyor. Paris'te Anadolu kültûrû • Kûltûr Servisi - Fransa ile Türkiye arasmdaki kültürel etkinhkleri geliştirme ve yayma amaandakı Anadolu Kültür Merkezi bugün Paris'te açıhyor. Başkanhğını Dr. Fıtrat DemirOnger, ikinci başkanhğını Aynur Kalkavan Flamain'ın üstlendiğı Anadolu Kültûr Merkezi Paris'te yaşayan Türk ve Fransızlann yanında dığer uluslann vatandaşlanna da Türkçe dil dersleri, sergi ve gösteri gjbi etkinhkler sunmayı hedefliyor. Merkezin halen iki bin 150 üyesi ve 237 öğrencisi bulunuyor. Mavitan'ın sergisi Vinci'de • KümîrServisi - Alev Ermiş Mavitan'ın alüncı kişisel resim sergisi İstanbulGaleri Vinci'de sürüyor. 1957 doğumhı Alev Ermiş Mavitan, 1979'daBoğaziei ÜniversitesTö.L.Y.O Pazarlama Bölümünü bitirdi. Aynı yıl Istanbul Devlet Gûzel Sanatlar Âkademisi Resim, Heykel, Dekoraüf Sanatlar bölümlerini birincilikle kazandı, Yüksek Resim Bölümüne girdi. Mavitan resim eğiumini Prof. Neşet Günal ve Prof. Neşe Erdok atölyelerinde 1985'detamamladı. Eşi Bihrat Mavitan ile birlikte ikili sergiler açan, çeşith karma sergilere katılan sanatçı son olarak Finlandiya Turku Şehri Beynelmilel Sanat Kampı ve sergisinde yer aldı. Eğlence ile hüznün içiçegeçtiği fıgüratif resimler oluşturan sanatçının Galeri Vinci'deki sergisi 18 nisanda sona erecek. Türkkan'ın rfesimleri Töbank'ta • Kültür Servisi - Zerrin Demirsoy Türkkan'ın Töbank Sanat Galerisi'ndeki resim sergisi bugün açıhyor. 1960 İstanbul doğumlu sanatçı 1985'de Gazi Eğitim Fakûltesi Resim Bölümü'nden mezun oldu. tlk kişisel sergjsini, aynı yıl Ankara Sanat Kurumu'nda açan sanatcı, 1990'da Kırşehir Ahi-Evran resim sergisi ile Adana Çimento Sanayii T. A.Şbirinci resim sergisinde mansiyon ödûllerine değer bulundu. Çahşmalannı Ankara'daki atölyesinde sürdüren Türkkan'ın Töbank'taki sergisi 10 nisanda sona erecek. İstanbul Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanı Hilmi Yavuz anlatıyor: Katüımcı bir kültür anlayışıNALAN MANYASU - 26 Mart 1989'da işbaşına gelen SHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi önümüzdeki günlerde üçüncü yılını dolduracak. Önceki yerel yönetimlerde Kültürel ve Sosyal Işler Daire Başkanhğı olarak bilinen, bugünkü kimliğini ise îstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen yönetiminde kazanan Kültür işleri Daire Başkanhğı'nın çalışmalan ile ilgili olarak Başkan Hilmi Yavuz'la bir söyleşi yaptık. - Kültür İşleri Daire Başkanhğı'nın yapı- lanması nasü gercek- leşü? - Bundan önce var olan Kültürel ve Sos- yal Işler Daire Baş- kanhğı, Florya'daki dinlenme tesisleri ile mezbahayı da içeri- yordu, buna karşın Şehir Tiyatrolan bu birimin sonımlulu- ğunda değildi. 26 Mart 1989'dan sonra, bu daire başkanhğırun yeni bir yapılanmaya girmesi zorunluluğu anlaşıldı. Kütüphane- ler ve Müzeler Müdürlüğü, Basın Yayın ve Halkla İhşkiler Müdürlüğü, Şehir Tiyatro- lan Müdürlüğü, Dış İlişkiler Müdürlüğü ile daha önce itfaiye bandosu olarak etkin- lik gösteren Kent Orkestrası, Kültür İşleri Dairesi'nin alt binmleri olarak çalışma- lannı sürdürüyorlar. - Kültür İşleri Dairesi üç yılda hangi et- kinhkleri gerçekleştirdi, yapılması düşü- nülen diğer çalışmalar nelerdir? - Bu belediyenin temel siyasası, kültürü mümkün olduğunca geniş halk kiüelerine yaymak, daha katıhmcı bir kültür anlayışı- nı hayata geçirmekür. Bunun somut ör- neklenni, multi fonksiyonel kültür merkez- leri kurmak ve işletmekle yapıyor. Bunun ilk çalışması, önceleri yalnız uzman çahş- malara hizmet veren, bugün ise kitaphk, sergileme, gösteri, söyleşi gjbi etkinhklerin yer aldığı Taksim'deİu Atatürk Kitaphğı'- dır. tstanbul'un en eski galerilerinden Tak- sim Sanat Galerisi'ni cağdaş ve şehrimize Hilmi Yavuz, yerel yöoetimlerin, dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi kültürel calrşmalara ağniık vermesi gerekrjğiııi söylüyor. yakışır modern bir galeri haline dönüştür- dük. Geçen yü büyuk tartışmalara neden olan Poesium'u gerçekleştirdik. İstanbul'- da, dünyanın 25 ülkesinden gelen şairleri ağırlamak, onlarla birlikte olabilmek ilk kez gerçekleştirilen bir işti. Bu, kimin dü- zenledigi ya da hangi şairlenn çağnldığın- dan çok, İstanbul'un özellikle bir dünya kenti olma kimhğinin aitının çizilmesine yardımcı olan bir etkinlik olarak önemsen- meli. Gerçekleştirmiş olmak tüm eleştirile- re rağmen benim için son derece onurluy- du. Şiir ve İstanbul adına önemli bir olay olduğu kanısmdayım. Bu yıl başında, Türkiye Yazarlar Sendi- kası (TYS) ile ortak çalışma olarak "Yu- nus Emre Sempozyumu"nu gerçekleştir- dik. Tiyatro ve sinema adamı Muhsin Er- tuğrul'un 100. doğum yıldönümü dolayısı ile daire başkanhğırun koordinatörlügün- de hazırladığımız bir çalışma var. Bu ça- lışmanın önemli bir yaıu da Türkiye'deki tüm özel ve ödenekli tiyatrolann katkısı ile gerçekleştirilmesidir. "Türk Aydınlanma- sına Kâtkıda Bulunanlar" etkinliğımiz de Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda sürü- yor. Adnan Saygun, Prof Macit Gökberk, Cevdet Kudret ve Zühtü Müridoğlu için düzenlenen saygı gecelerinden sonra önü- müzdeki haftalarda Prof. Cahit Arf ı ana- cağız. Biz Türkiye'de, Türk düşüncesine, sana- tına, kültürüne katkıda bulunan insanlann sadece öldükten sonra anılmalan degil, çoktan hak ettikleri bu tür övgüyü ve say- gıyı yaşarken tatmalan gerektiğı kanısın- dayız. Türk Tarih Vakfı ile ortak hazırladı- ğuîuz tstanbul dergisi ile ilkini geçen yıl gerçekleştirdiğimiz Yıldız Üniversitesi Fo- toğraf Yanşması'nın ikincisi de önümüz- deki günlerde sürecek etkinhkler arasında yer ahyor. Gaziosmanpaşa Tiyatrosu'nu açmamız ile Karaca Tiyatro'da TYS ile or- tak düzenledığımız etkinlikleri de burada behrtmek isterim. - Kültür İşleri Daire Başkanhğı'nın bir çahşması da Kültür Yayınlan... - Evet, bu dizideki ilk kitabımız Cahit Kayra'nın haarladığı "Eski İstanbul'un Eski Haritalan"dır. Haritalar, şehrin kül- türünün aynlmaz parçalandır. Bir gün Ca- hit Bey ile belediyenin altındaki depoya in- diğinuzde hepsini bir tarafta, okunmaz halde bulduk. Uzun, zahmetü bir onanm ve tasnif sonrası düzelülen haritalan daha sonra kitap haline getirdik. Ardından bele- diyenin arşivinde var olan zengin kartpos- tal koleksiyonunu gün ışığına çıkardık. Özellikle Meşrutiyet dönemine ilişkin il- gınç karikatürlerin yer aldığı bu kartpos- tallan sergiledik. Bunlar, daha sonra Tur- gut Çeviker'in çahşması ile "lbret Albü- mü" adı ile kitaplaştınldı. Üçüncü kitabı- mız "Istanbıri'un Yokuşlan ve Merdiven- leri"ni yine Cahit Kayra haarladı. Yokuş- lar ve merdivenler' İstanbul'un topograf- yasını ayırt edici özeüikler olarak önemliy- di. Taksim Sanat Galerisi'nin acılışını yapüğımız resim koleksiyonunu da daha sonra kitap olarak haarladık. Bu ça- hşmayı da Barika Göncü gerçekleştirdi. Atatürk KitaphğYndaki zengin yazma ko- leksiyonundan yola çıkarak haarladığımız kataloğu ise Nail Bayraktar düzenledi. Bu beşinci kitaptı. Alüncı ve şimdüik son kitap ise "Doğumunun Yüzüncü Yıhna Arma- ğan / Muhsin Ertuğrul" adb çahşmadır. Bu kitabı da Gökhan Akçura haarladı. - Bu dizide yayımlamayı düşündüğünüz başka kitaplar var mı?.. - Türkiye'de belediyecilik tarihi üzerine yazümış en eski kitap olan Osman Nuri Er- gin'in "Mecelle-i Umur-u Belediye"sinin bin şayfalık ilk kitabı üzerinde çalışıyoruz. Eski harflerin yenileştirilmesi ve dilin Türkçeleştirilmesi zaman ahyor tabii. Bu çahşmayı da Yücel Demirel yürütüyor. 1930'lardan bu yana yayımlanan folklor dergilerinden yola çıkarak hazırlayacağı- mız "Eski İstanbul'da Gündeük Hayat" üzerinde de Dündar Karaoğlu ve Ersin Te- kinçahşıyorlar. Cahit Kayra, "Bostancıbaşı SiciUeri"ni hazırlayacaİc. Bu kitapla örneğin 18. yüzyı- lda İstanbul'da kimin, hangi mahalUede oturduğu saptanacak. Mehmet 2iy& Bey 1 - in "İstanbul ve Boğaoçı" kitabını da yayın programımıza aldık. - Bu kitaplann az sayıda basıldığını ve belli bir kesime ulaşıp, halka sunulmadığı- nı biliyoruz. Bu yönüyle kitaplan kültür yayını olarak kabul edebilir miyiz? -Altı kitabı, iki ile üç bin arasında deği- şen sayılarda baslık. Bu kitaplar kentin en- telektüel kesiminin gereksinmelerine karşılik olmak üzere yapılmış çahşmalar- dır. İstanbul, yalnız aydınlardan oluşmu- yor. Halk yığınlannın da belli birtakım kültürel talepleri var. Bununla ilgili olarak, programıru birükte hazırladığımız Gülha- ne etkinlikleri ve belediyede çalışan arka- daşlardan oluşturduğumuz folklor grubu- nun çahşmalannı söylcyebilirim. Yine ki- taplara dönersek, belediye mevzuaü bun- lann satışını mümkün kıhnıyor. Bu bir- takım engelleri Sayın Sözen'le konuştuk. Belediye Halk Ekmek ya da otobüs bileü satıyorsa, bu kitaplan da satabilmcli şek- linde. Satıştaki pürüzler ortadan kaldınla- cak. Yakında kitabevlerine, bu kitaplan verme imkarunı bulacağu. Aynca TÜ- YAP Kitap Fuan'nda bu yıl belediyenin de standı olacak. İSKİ'nin kıtaplan ile bizim yayınlanrruzı o standda satışa sunacağız. Ahmet Müderrisoğlu'nun sergisi Urart'ta KurtlaşaninsanlarFATMA ORAN- Ahmet Müderrisoğlu, 1950 Kınkkale doğumlu. 1969-71 döne- minde Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'na devam eden Müderrisoğlu'nun resim ve heykellennin konusu "kurt"lar. Muzip, alaya formlann, canlı renklerin ge- risinde sert bir sosyal eleşürinin, kararh bir siyasi tavnn hissedildiğı bu yapıtlarda "kurt", olumsuzu simgeleyen bir figür as- hnda... Saplantılannı sevdığinı söylüyor Ahmet Müderrisoğlu ve kendîsiyle birükte "kun"- lannı anlatıyor: "Kurtlar dağda, orman- da, bozkırda yaşar ve bazen şehre ıner. İner de, bannamaz. Kurtlar zaten her yerde; sa- hil kentlerinde, barlarda, dikiz aynasından playboy amblemi sarkan otomobillerden, apartmanlann gjriş kaüannda, okullarda, televizyonda, her yerde. Hepsini görüyo- rum." Tersine dünya: Her şeyin "kurt"laşüğı. in- sanlann ve insanlığın masallarda kaldığı bir •'zaman"da yaşıyonız. Müderrisoğlu, "kurt"lan cizmesin de ne yapsın? Resim ve heykellerini İstanbul'da ilk kez bir arada sergileyen Ahmet Müderrisoğlu, "vahşi"leşmiş insanlann yaratüklan, sev- gjnin kapı dışan edildiği, "olumsuzluk"lar- la sarmalanmış ne varsa, her şeyi; insanın insana insafsızlığını "olumlu" bir biçımdc yansıtıyor yapıtlannda... İlk yaptığı kurt resimlerinin klasik resim, ressamca resim özelliklerini taşıdığını söy- leyen Müderrisoğlu, yeni calışmalannın gi- derek resimlikten uzaklaştığıru, grafıkleşti- ğini behrtiyor. "Sonra tuvalin yüzeyinden fırladılar ve bir boyut daha kazanarak d- simleştiler, heykel oldular. Çünkü heykelin ıfadesi çok daha güçlü ve izleyiciyle ara- sında birebir bir karşıhk oluşturabih'yor." Ahmet Müdernsoğlu'nun heykelleri de resimleri gjbi alabildiğine çılgın renklerle boyah. Boyayı çok sevdiğini söylüyor "kurt" ressamı... İçinde yaşadığımız çevrenin gerçeklerini ve insanlannı, aynntılara inen duygulu bir kavrayışın yanı sıra "mizahi" bir anlayışla "kurt"lann şahsında canlandınyor Ahmet Müderrisoğlu. Bir bakıyorsunuz "kurt"un biri, Clark Gable bakışı fırlatarak, ana ba- balanmızın "yanına yaklaşma" diye uyar- dığı insanlardan hiç bir farkımız kal- madığmı söylüyor. Bir başkası "Düşman kazanmak istiyorsan, birine iyilik et" di- yor. Çingene pernbesi kurda gönlünü kaptırmış olanı "Dünya şehvet üstüne dö- ner" görüşünü savunuyor. "Erk'eğin kalbi- ne giden yol, damarlanndan geçer" diyor azgın bir dişi kurt. Ya "Boynunu kapüğın koyun arkandan kuzu kuzu gelir" anlamın- da size göz kırpan öteki kurda ne demeli? Perrault'nun Kırmızı Şapkah Kız'mdaki kurt da or'da, ona göre... Ahmet Müderrisoğlu'nun neşeli bir renk ve biçim buluşmasıyla sunduğu resim ve heykellerine bakarken- ya da baktıktan bir süre sonra; kendinizle başbaşa kaldığınız- da- Attila İlhan'ın o güzelim şiirlerinden "Ben Sana Mecburum"un iki dizesini anımsayacaVcsınız, hiç kuşkum yok: "Ne vakit bir yaşamak düşünsem bu kurtlar sofrasında belki zor." MüdenisoğJu'nıın yapıtlannda "kurt" olumsuzu samgeleyen bir figür TÜRKÇE / RUSÇA SÖZLÜK 48 000 kelime E.M. - E.MUSTAFAYEV ve L.N. STAROSTOV Büyûk boy / 966 sayfa/ bezcHtti SOSYAL YAYINUR TÜRKÇE / RUSÇA CEP SÖZLÜĞU 8 000 kelime V.G.ŞÇERBİNİN ve R.A. AGANİN SOSYAL YAYINLAR RUSÇA / TÜRKÇE SÖZLÜK 47 700 kelime E.M. • E.MUSTAFAYEV ve V.G.ŞÇERBİNİN Bûyûk boy /1 028 sayfa/ bez ciltli SOSYAL YAYINLAR RUSÇA / TÜRKÇE CEP SÖZLÜĞU 11 000 kelime V.G.ŞÇERBİNİN ve E.M. - E.MUSTAFAYEV SOSYAL YAYINLAR SOSYAL YAYINLAR Babıâli Cad. No: 14 Cağaloğlu-İstanbul Tel: 528 33 14 - 522 52 13 Edebiyatçılar Derneği kurulduKüHûr Servisi - Düşünce ve yazı özgürlüğünün önündeki engelle- ri kaldırmayı ve yazarlar açısından demokrasiye yeni bir soluk getirmeyi amaçlayan Edebiyatçılar Derneği Ankara'da kuruldu. Kuruculuğunu Orhan Asena, Hüseyin Atabaş, Mehmet Aydm, Ali Cengizkan, Nazh Eray, Burhan Günel, Özcan Karabulut, İz- zet Kıhçlı, Şükran Kozah, Ali Püsküllüoğlu, Ahmet Say, özgen Seçkin, Haydar Ünal ve Şemsettin Ünlü'nün üstlendiğı demeğin genel yönetim kurulu da şu adlardan oluştu: Ahmet Say (Genel Başkan), Nazh Eray (Genel Başkan Yardımcısı), Özgen Seçkin (Genel Sekreter), Mehmet Aydın (Genel Sekreter Yardımcısı), Hüseyin Atabaş (Genel Sayman), Ali Cengizkan (üye) ve İzzet Kıhçh (üye). Türkiye genelinde örgütlenecek Edebiyatçılar Derneği, düşün- me ve yazma özgürlügünü kısıtlayan ve Terör Yasası, Muzır Ya- sası, Ceza Yasası, Basın Yasası. Dernekler Yasası, Fikir ve Sanat Eserleri Yasası gibi yasalarda bulunan antidemokratik hükümle- rin kaldmlmasına, çahşacak. "Şeytan Ayeüeri"ne karşı bir kitap mı? Altmdal'ın "Üç tsa"sıADEM SAGLAM (Zürich) - Yazar ve yayınçı Aytunç Altındarın yedi yıllık bir araştırma sonunda yazdığı "Üç İsa" adlı kitap. başta Vati- İcan Kilisesi'nden Katolik dünyasına mesajlar ileten Papa Johannes Paul olmak üzere, tüm Batı dünyasını tedirgin edecek bir kitap ola-. rak görülüyor. SalmanRüşdü'nünİslamâleminiürkü- ten "Şeytan Ayetleri"ne karşıhk, bu kez de Müslüman bir yazann, Aytunç Altın- dal'ın sunduğu "Uç İsa", Hıristiyan âle- minin resmi dünya görüşünü sağlam te- mellere oturtarak veriyor. Ünlü bir İngihz yaymevince ve İngiüz- ce olarak basılan kitap önümüzdeki mayıs ayında satışa sunulacak. 160 sayfadan oluşan ve 20 sterlin eder- le satışa sunulacak kitabın tanıümı kapsamında yazar Alündal, iki haftahğı- na Londra'ya gidecek. On iki telif, on iki çeviri olmak üzere 24 kitapta imzası bulunan Aytunç Altındal'- ın Türkiye'de ilk yayımlandığında büyük yankılar uyandıran "Türkiye'de Kadın" adh kitabı da geçen günlerde ye- niden basılmıştı. "Üç İsa"da kendisi Yahudi asıllı bir ai- leden gelen Meryem Ana'nın, îsa'dan sonra dört erkek ve iki kız çocuğu daha dünyaya getirdiğini yazan Aytunç Alün- dal yapıtı ile ilgili olarak şunlan söylü- yor: "Hıristiyan âleminde bildiğimiz bir üçlü var: Tann baba, İsa ve kutsal ruhtan oluşuyor. Oysa ünlü Kadıköy Konseyi var. İstanbul'da İ.S. 451 yıhnda Kadıköy'de toplanan bu konseyde ahnan bir kararda Hıristiyarüık bugün testis dediğimiz ola- ya inanıyor. Daha önceleri, Hıristiyan âleminde böyle üçlü yoktu. Yani kutsal ruh, İsa ve Tann'nın birliktehği söz konusu değildi. İsa'mn gözündeTann.bir ruhtan ibaret. Şimdi ben bu kitaba Üç İsa adını verir- ken Yahudilik inancı açısından bakıl- dığjnda İsa'mn yerinin ne olduğunu araş- tırdım. Kitapta sadece İsa ve Paulus dö- nemleri yer ahyor. Kitap için Isa'nın doğduğu O yıh ise 60 \allan arasını araştırdım. Kitapta birinci İsa olarak ele aldığım kişi dünyevileşmiş birYahudidir. İkincisi, özellikle Avrupa'da ilk yıldan bu yana süren bir akımın bugün bizlere tanıtmak istediği İsa tipidir. Üçüncü İsa tipinde ise otorite mesele- sini ele aldım. İsa'ya göre otorite kendisindedir, Tann bunu ona vermişür. Oysa Yahudi inancına göre Tann'nın başka birisine yetki vermesi söz konusu değıldir." Görüşlerini Kültür Bakanı'na sundular TYS'nin beklentileri Kültür Servisi - Türkiye Yazarlar Sen- dikası Yönetim Kurulu'nun hazırladığı "TYS'nin görüşlerini" içeren bir metin Başkan Oktay Akbal tarafından Kültür Bakanı Fikri Sağlar'a sunuldu. "TYS Üyelerinin Kültür Bakanı Sayın Fikri Sağlar'dan Beklediklen" başhğıyla kaleme ahnan metin, 14 ana konuda ya- zarlann taleplerini özeth'yor. Önceükle telif sorunlannın ele alındığı metinde, Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'n- da gerekli değişikliklerin hemen gerçek- leştirilmesi, Uluslararası Bern Anlaş- ması'nın 1896 Paris toplantısında kabul edilmiş değişik 5. maddesinin derhal red- dedilmesi vurgularuyor. Fikir ve sanat eserlerini tanımlayan ve sıralayan söz ko- nusu yasanın yeniden yazılmasınm ya- rarlanna deginilen yazıda. yazar ve sa- natçı örgüüeri konusunda hükümete olağanüstü yetki veren 42. maddenin 12 Eylül ürünü olduğu belirtilerek iptah' is- teniyor. TYS Yönetim Kurulu'nun Kültür Ba- kanı Fikri Sağlar'dan bekledikleri özetle şöyle: * Eser sahibinin haklannın ihlah kamusal suç hah'ne geürilmeli. * Eser sahibinin ölümünün üzerin- den 50 yıl geçtikten sonra da bütün mali haklan, şayet adına kurulmuş vakıf vb. örgüt varsa o örgüt veya kuruluşa, yok- sa meslektaşlannın bağh olduğu mesle- ki kuruluşa geçme- üdir. * San basın kartı hakkı yazarlara da mutlaka tanınmalıdır. * Yazarlann yurtdışına çıkışlannda "Konut Fonu" kaldınlmahdır. * Okullarda kitap, dergi, gazcte ya- saklan kalkmah. kitaphklar kurulmah, bütün Türk yazarlannın kitaplan okul kitaphklanna girmehdir. * SEKA kitap kağıdı üretmeli ya da it- hal etmeh. * Edebiyat dergisi çıkanlması yasal açıdan kolaylaştınlmah ve Basın tlan Kurumu'nca desteklenmeli. * Asya-Afrika Yazarlar Birüği'nin nicedir yapılmayan genel kurulunun Türkiye'de toplanrnası sağlanmah ve Türkçenin de birliğin yazışma dih ol- masına ve hatta genel sekreterliğinin Türkiye'ye getirilmesine çahşılmahdır. * Balkanlar'da ve Yugoslavya'da orta- ya çıkan yeni durum nedeniyle, yeni cumhuriyetlerin de katılacağı Balkan Ül- keleri Yazar Örgüüeri Toplantısı İstan- bul'da gerçekleştirilmelidir. * Türkolog ve Türkçe çevirmenlere sa- hip çıkılmalı, Türkçe çevirmenleri kongresinin gerçekleştirilmesi desteklen- meli. * Frankfurt Kitap Fuan'ndaki yüz kı- zarücı durumumuza son verilmeli ve ba- kanhkça ülkemize yakışır büyüklükte bir stand kiralanarak kültürümüz ve ede- biyatımız dünyaya tanıülmah.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle