16 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1ARALIK1992SALI CUMHURİYET SAYFA' EKONOMI KKTCsınır ticaretiistiyor • ANKARA (AA)- Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ekonomi ve Maliye Bakanı Salih Coşar, Türkiye'nin. KKTC ile ücaretinin yeterli olmadığı 'onusundadertli. Bakan Coşar, Türkiye'de sınır ticareti olduğunu belirterek. "Ancak Türkiyc. sınır ticaretini ilk öncc bizimle yapması gerekirken Romanya, Bulgaristan. Rusya iîe daha çok yapıyor" dedi. İstanbul"da Romanya'dan. Rusya"dan gelmiş birçok mal bulunduğunubildiren Bakan Coşar. "Bu ülkelerden binİercemalgeliyor. Madem Türkiye'de sınır ticareti var, o halde bizle daha çok ticaret yapılması iddıasında vc kanaatindeyiz. Türkiye'de her şey var, ama biz KKTC ile de ticaretin devam etmesini ve bir de Mersin Gümrüğü'nün bu konuda daha anlayışlı olmasını istiyoruz""dedi. ODTÜVakfı'ndan milyarlık şirket •ANKARA (ANKA) - Orta Doğu Tcknik Üniversilesı'ni geliştirmek amacıyla oluşturulan vakıf. bilgisayar alanında faalıyetgöstermek için milyarlık şirkeı kurdu. ANKA'nınedindiği bilgıye göre, Ankara'da kurulan bir milyar lira sermayeli şırkette ' ODTÜ Geliştimie Vakfı yüzde 98 oranında pay aldı. "Onadoğu Yazılım Hizmetleri AŞ' adı verilen şirkeııe yüzde ıkılik hısse de M.Ali Çevrem, Prof: Ömer Anlağan, Prof. A.Halis Akder. Prof. M urat Askar ve Doç. Ertan Akşahin arasındaeşitbiçimdedağıldı. Çay-Kur'danyeni proje • RİZE(AA)-Çay İşletmeleri Gcnel Müdürlüğü (Çay-Kur) kivı üretiminden sonra şimdi de ipekböcckçıliği projesini uygulamaya koyuyor. Kivi üretiminden olumİu sonuç alan araşlırma enstılüsü, yörede ipekböceği yetiştinciliğı projesine hazırlanıyor. Projenin önümüzdeki günlcrde uygulamaya konulacağını belirten yetkililer. Çay-Kur tarafından dcneme amaçlı yapılacak bu projeden olumlu sonuç alınması halinde ıpekböcekçiliğinin Rizeveyöresinde yaygınlaştınlacağını bildirdiler. Halkalı'dasatış başlıyor • ANKARA (AA)-Toplu Konut İdaresi (TKİ) Başkanı Yiğit Gülcjksüz, piyasada kendileri için konut üretilmeycn gruplar bulunduğunu belirterek " Yaptığımız. orta halli insanlar için orta halli konutlarüretmektir. Eğer piyasa orta halli insanlar için konut üretse, biz sadece onlan kredi ile desteklemey e hazınz" dedi. TKİ. Halkalıda yeni apılacak 3 bin konutu 117 ay. yapımı tamamlanan bin 9 konutu da 90 ay vade ile satışa çıkartıyor. Yeni yapılacak 3 bin konut VakıflarBankası. tamanlanmış olanlar ise Emlak Bankası tarafından satılacak. 'BorsaSize Yakın' • ANKARA (AA)- İMKB'nin borsa kavramının ve tasarruf araçlannın tanıtımını amaçlayan, 'Borsa Size Yakın'konulu serninerler dizisi devam ediyor. Bursa'da dün yapılan, Eskişehir'de bugün gerçekleştirilecek seminerlerde, tasarruflann değerlendirilmesinde menkul kıymeüer borşalannın önemi anlatılıyor ve İMKB'nin çalışmalan hakkında bilgi veriliyor. İşçj-memura taksitle et satısı • ERZURUM (AA>- El ve Balık Kurumu, Erzurum'da kamukurumve kuruluşlannda çalışan memur ve işçilere taksitle et rtetışı başlattı. Yetkililer, ksitleet satışlannda ..d.lkın beslenmesine yardımcı olunmasının amaçlandıonı belirterek "Çalışanlar 1 milyon 200 bin liralık koyun ye tavuk eti alabilecekler. Ödemeler 4 eşit taksitte yapılacak. Uygulamadan yararlanmak isteyenler, en az bir koyun gövdesi veya 10 kilogram tavuk almak durumundalar" dediler. Enflasyon kasımda da bir önceki aym altma düşmedi: Yüzde 5.2 Mııtfaktaekmekkavsası• Geçen ay ekmek fıyatındaki yüzde 33lük artış, 4 kişilik ailenin mutfağına 36 bin liralık ek yük getirdi. Ekmek zammına gerekçe gösterilen un fıyatındaki artış, paket unlar ve makamalan da peşinden sürükledi. Sebze ve meyve de bu temel gıda maddelerine ayak uydurunca, kasım ayında mutfak masrafı 110 bin lira arttı. Ekonomi Servisi - Kış mut- fağı yüzde 5'lik bir artış trendi tutturdu. Önceki ay yüzde 5 oranında artan mutfak harca- malan kasım ayında da yüzde 5.2 zamlanarak' 2 milyon 215 bin 554 liraya çıktı. Böylece İs- tanbul'da yaşayan dört kişilik bir ailenin dengeli beslenebil- mek için bir önceki aya göre mutfağına 110 bin lira daha do- ping yapması gerekti. Mutfak harcamalan yılbaşına göre dc yüzde 44.24 oranında arttı. Kasım mutfağmı ekmek ve sebze fiyatlanndaki artış vurdu. Istanbul'da yasayan 4 kişilik bir ailenin aylık mutfak masrafları (TL) arüa* Peynır Zeytin Şeker Çay Et Ekmek Sut Yumurta Yoğurt Un Makarna Btaftıt 47.333 32 666 8.833 35.333 47.500 1500 5600 900 10 500 5000 6.800 bsaflpü 45 000 38.333 9.250 35.333 49.166 2000 5600 916 10 500 5833 7332 Mrttrt* 4kg 15g 6kg 0.8 kg 15Kg 72adet 15lıtre 90adet 15kg 3kg 2kg BttMK 189 332 49 000 52 998 28.266 712500 108.000 84.000 81.000 157 500 15000 13.600 Uaıtt* 180.000 57.500 55 500 28.266 737 490 144 000 84 000 82.440 157 500 17.400 14.664 Pırınç BakHyat Patates Soğan Sebze Meyve Margarın Ayçıçefcyağı Zeytınyağı Tereyağı Tupgaz Toplam 8.166 7.705 2.208 2.050 5636 7.369 12400 11666 21.666 38.333 49.500 8.666 8.166 2.250 2.050 6.814 7366 12.800 11.666 21.666 42.500 49.500 4kg 4.5 kg Skg 6kg 30kg 30 kg 2kg 1kg 1 kg 0.5kg^ 1adet 32.664 34.673 17.664 12.300 169.080 221.070 24.800 11.666 21.666 19.167 49.500 2105.446 34.665 36.747 18000 12 300 204.420 220.980 25.600 11.666 21.666 21.250 49500 2.215.554 Bin 500 liradan 2 bin liraya çı- karak yüzde 33.3 oranında zamlanan ekmek. ayda 70 ek- mek yiyen dört kişilik bir aile- nin muİfağına 36 bin tira ek yük getirdi. Ekmek zammma da gerekçe gösterilen un fîyatındaki sürekli artış. geçen ay paket unlann yüzde 16.6. makarna fiyatlan- nın da yüzde 7.8 artmasına ne- den oldu. Türkiye Şeker Fabri- kalan'nm geçen ay içinde orta- lama 9.7 oranında yaptığı fıyat artışı. mutfağa yüzde 4.7 oranı- nda yansıdı. Bir kilo kesme şe- ker 8 bin 833 liradan 9 bin 250 liraya çıktı. Sebze fiyatlan geçen kasım ayında. bir önceki aya göre yüz- de 21 oranında arttı. Önceki ay 4 bin 583 liradan piyasaya çıkan pırasa 4 bin 416.6 bin 666 liradan çıkan ıspanak fiyaü da 6 bin 500 liraya düştü. Ancak sera mahsullerine geçilen do- metes 3 bin 600 liradan 7 bin 500 liraya, biber de 8 bin 800 li- radan 12 bin 650 liraya çıktı. Havuç da bir önceki aya göre yüzde 21 zamlanarak 4 bin 650 liraya çıktı. Son dönemlerini yaşayan fasulye ve patlıcan fi- yalan da ikiye katlandı. Top- lam- meyve harcamalannda artış kaydedilmedi. Bir önceki aya göre portakal ve mandalina fiyatlan düşerken elma 5 bin 750 liradan 6 bin 300 liraya. ayva 5 bin 650 liradan 6 bin 350 liraya, muz 10 bin 800 liradan 11 bin 350 liraya çıktı. Bakliyat fiyatlan da geçen ay ortalama yüzde 6 oranında arttı. Önceki ay 7 bin 500 lira- dan satılan kırmızı mercimek 8 bin 250 liraya. 9 bin liradan satılan barbunya 10 bin 500 li- raya. dermson fasulye de 9 bin 500 liradan 9 bin 750 liraya çıktı. Et de yüzde 3.5 oranında arttı. 'Geminkadarkomış' taıtışması• İstanbul DenizTicaret Odası "Orada armatör yok" diyerek Mersin Deniz Ticaret Odasf na karşı çıkıyor. Mersinliler ise "Biz armatörler birliği kurmuyoruz" şeklinde kendilerini savunuyorlar. BEHZAT ŞAHİN Istanbul'dakı Deniz Ticaret Odası ile Mersin Deniz Ticaret Odası arasındakı "çatışma". sa- decc yayın organlannda ya- şanmıyor. Her ikı odanın yöne- ticileri birbırlennı TlR'cılıkla \eya vergı vermemekle suçlu- yor. "Soronu". bir de her iki de- niz licaret odasının yöneticile- nnden dinleyelim... Mersin Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı İrfaıı Solmazes. söze. "Odamızı kurarken neler- le karşılaşmadık kı..." dıye başlıyor: "Devamlı denetlendık. Ge- len müfettişler. gördüklen karşısında adeta şaşırdılar. Yıllardır. bir müdür vc bir çaycıyla Mersin gibi Türkiye'- nin en büyük ve hareketli li- manının sonınlannı çözmeye kalkanlann basirelsizliğini gör- dülcr. Bugün. görkcmli. deyim yerindeyse 'dört başı mamur". her konuya anında müdahale eden. tüm kuruluşlarla üst dü- zeyde ahenkli çalışan. devamlı iki hukuk müşaviri. mali müşa- viri. ıstatistik bürosu. uzman görevlileri. basın bürosu ve aylık yayın organıyla Mersin deniz lacirlerinc. hatta çevre- deki meslektaşlarımıza üst dü- zeyde eğitim görmüş yirmi per- sonelle hizrnet veren Mersin Deniz Ticaret Odası var. Bu ne- denledir ki. bizlerle gurur duy- malan gereken İstanbullu mes- lektaşlanmızın tutumunu anla- yamıyoruz." İsianbul'daki Deniz Ticaret Tarladaki emek ya elde kalıyor ya karşüığını aracılar yiyor ü üretiyor, sataımyor Soğan tarladayanfıyatvna- SEVTİ ÇELİKKAVA YOZGAT -1500-2000 liradan işlem gören kuru soğan, üreticiye gözy aşı döktürüyor. Öncekı yıllara oranla bu yıl kuru soğan rekoltesinin yüksek 61ması nedenıyle fıatlan aşağıya çeken Yozgath soğan üreticileri. ortalama 14 kilo gelen bir torba kuru soğanı 10 bin liraya satmaya çalışıyor. Yozgat'ın özellikle Kazankaya kasabası bölgesinde üretimi yapılan kuru soğanın geçen yıl torbasını 20 bin liradan clinden çıkartan üreticiler. sezonu bu yıl y ıne 20 bin liradan açtılar. Üreticiler, mallan kucaklannda kalma korkusuyla karşı karşıya kalınca fıyatı 10 bin liraya kadar düşürmek zorunda kaldılar. Patates tabanfiyat bekliyor NEVŞEHİR (Cumhuriyet) - Turkıye'nin patates amban olarak da nıtelendınlen Ncvşehır ve havalisinde sayıları 20 bini bulan çiftçı aılesi. hükümet tarafından paıatese ta'ban fıyatın verilmesinı ve patatesin destekleme alımlan kapsamında değerlendirilmesini bekliyorlar. Yıllık 1 milyon ton patates rekoltesine sahip olan üreticiler bugüne kadar kendilerine olan vaatlerin gerçekleştirilmediğini belirterek "Hükümet bizlcri patates simsarları ile karşı karşıya getiriyor. Hükümet üreüaye sadece patates ekım zamanmda destek veriyor. ondan sonra da bizi yalnız bırakıyor. Patatesin değerlendirilmesi için Türk cumhuriyetleri ideal bir pazar konumundadır. Tek umut ihracat" dediler. Odası Yönetim Kunılu Başkan Vekili Erol Yücel. "Yalan söy- lüyor. Kim Mersin'de "Bir yö- netici. bir çaya" vardı diyorsa yalan söylüyor. Odamızın ora- da şubesi vardı ve kendilerin- den oluşarr bir yönetim kurulu vardı" diyor. Erol Yücel. Mer- sin Deniz Ticaret Odası.yöneti- cüeri arasında da "bir tane ar- matör" olmadığını söylüyor: •'Mersindeki meslek komi- telerine bakm. yedi meslek ko- mitesi var. Hani nerede ar- matörler. hani tankercisi. hani kostercisi, hani kuru yükçüsü? Bir tane armatörü olmayan bir oda nasıl olur? Bugün o odanın kuruluşunu incelesinler. deniz- çılikle ilgısi .olmayan ne kadar kara naklıyecisi varsa bugün o odanın üyesi görünüyor. deniz- cı görünüyor. Bu işin başında eski ihtilalci bir beyefendi var, İrfan Solmazer. Dcnizcilikle ıl- gisini bana söylesın. '92 sene- sindeki faalıyetini söylesın, ne yapmış denızcilikle ilgili ola- rak? Kaç tane TlR'ı var, onu söyleyebilir. Denızcıliğin mer- kezi İstanbul. 6-7 milyonluk tonajm idare edildiği yer burası. Şimdi gidip bu beyefendıler mi burayla ilgili karar \erecek?" Armatör birliği Solmazer. annatörün deniz ticaretindeki kışilerden ancak bin olduğunu belirterek •'Türki- ye'de 350 cıvarında bulunan ve 821 gemi sahibi armatörümü- zün birkaçı dışında. devletin kendilerine sağladığı maddi ko- layhklara rağmen. çok az. hatta hiç vergi vermedıklen gerçekıir. Deniz ticaret odalan sadece ar- matörlerden oluşacak olsaydı. adının 'armatörler bırliği' ola- rak değişmes gerekirdı" diyor. Parasalcıiık dönemi kapanıyor mu? AT kemerin deliğine karar veremedi TEVFtK DALGIÇ AMSTERDAM - Avrupa Topluluğu'nda sınırlan kal- dırma tartışmaları sürerken iz- lenecek ortak ekonomi poli- tikalannda da uzlaşma bir türlü sağlanamıyor. Tek Pazar ile or- taya çıkacak dev ekonomide. bugün yaşanmakta olan dur- gunluk. ciddı bir sorun olarak varlığını korurken Avrupa'nın büyükleri kemerlenn ne ölçüde sıkılması gerektiği üzerinde an- laşamıyorlar. İngillere'nin eko- nomiyi canlandırmak için 12 milyar ECU'luk kamu yatınmını öngören teklıfı Key- nesçi bir yaklaşım olarak değer- lendirilip enflasyonist etkisi ne- denıyle eleştiri alıyor. Bu flkrin karşısındaki Fnâlmancılar ise kemerleri daha çok sıkmaklan yanalar. Birim bunalımı AT ülkelerinin içinde bulun- duğunu para birimleri bu- nahmı. yıllardır bazı iilke para- lannı bir kalkan gibi koruyan ERM'yi (exchange rate mecha- nism-kur oranı mekanizması) giderek etkisiz hale geürirken başta İngiltereolmak üzere bir- çok AT üyesini de bir durgun- luğuniçineitti. Kur oranlannm belirsizliği birçok yatınmcırun yeni giri- şimlerde bulunm.ısını dıırdıı- rurken bunun sonucu olarak da ışsizlik artmasınt sürdürdü. Ha- jcn AT dönem başkanı olan İngiltere bu durgunluğun daha da derinleşmesini önlemek amaayla tüm AT çapında bir İngiltere'ninekonomiyi canlandırmak için 12 milyar ECU'luk kamu yatınmı öngören teklifıni Keynesçi bir yaklaşım olarak niteleyen diğer AT üyeleri enflasyonist etkiden sözederek "kemer sıkma" yönündeki Friedmancı yaklaşımı benimsiyorlar. PORTRE/ J. MA YNARD KEYNES İngiliz iktisatçısj. Keynes. kapitaiist eko nomimn nasıl işlediği konusımda dönennn egetnen iktisat öğretisi olan neoklasik iktisada karşı çıkmış. kapiîaüzmin istikrarsızliğım ortaya koyarak sûrekfi işsiziiğıu bir denge durumu ofabikceğini göstermiştir Kapitaiizram ıktisadı yaşamda büyük daigalan- malara yol açmadan sürdürüimesi için de\ let mü- dahalesinin zorunlu okJuğunu »avunan Ke>"nes'- in görûşleri geliştrriş kapitabsî ülkelerde izlenen iktisat politikalannm bdırlerutiesjnde ro} oynar. PORTRE/ M1LTON FRIEDMAN ABD'li İktisatçı. Pi- yasa mekanizmasma oian sarsılmaz inancı, tüketim fonksiyonu, para kurami ve istikraT politikasına vaptığı katkılan tle tanmmıştır. 1976 Nobel iktisat Ödülü sahibidir. Fried- mart, özerinde çok tartışılan bir iktisatçıdır. Monetarizm ağırbkh ısükrar poîitikasının !MF tarafından benimsenmesi ve Şili, Arjan- tm, İngiltere gibi ülkeîerde yygulanması. bu polirikalânn başan veya başansızhğıyla blr- İikte Friedtnan gündeme geiir. büyüme paketi hazırladı. 11-12 aralık tarihlerinde İskoçya'nın Edinburg kentinde toplanacak ATnin en yüksek karar organı olan hükümet başkanlan top- laniısında. son şeklini alacak olan bu paket bir bakıma Key- nesgil çağnşımlar uyandınr ni- telikte. İngilizlerin büyüme modeli Durgunluk döncmlerinde kamu hı/mctlerine \o ultyapıyı yapılacak yaıınmların -multıp- lier-çarpan- etkisiyle ekonomi- de canlılık yaratacağını savu- nan Keynesçi model, 1980"lı yı- 1larda Friedmancı serbest piya- sa modeli ile unutulmaya yiiz tutmuştu. Halen ATbürokrasi- si içinde tartışılan ve İngiltere Başbakanı John Major tarafın- dan bizzat AT hükümet bakan- larına sunulan öneriler paketi değişik konularda AT çapında bir" büyüme amacını güdü- yor. Bazı AT uzmanlanna göre bu paket kabul edilirse AT çapında 12 milyar ECU'luk bır kamu yatınmı ve bunun da çar- pan etkisi ve uyeun kredilerle yaklaşık 50-60 mriyar ECU'luk bır parunın AT ekonomilerine akıtılmasını öngörüyor. İngıltere'nin öncülük ettiğı ve halen kulis faaliyetine başladığı bu görüş bazı AT bürokratla- rınca fazla sıcak bulunmuyor. Onlara göre tam kemerlen sıkma zamanmda bu lür harca- malara girişmek sorunu çözece- ği yerde derinleştirir ve enflas- yonist baskılan arttınr. Önü- rniizdeki birkaç hafta içinde bu sorunun nasıl çözüleceği merak konusu. Keynes mi, Friedman mı? Bakahm Keynes mi. yoksa Friedman mı? Kuşkusuz bu dav ranışlann her ikisı de Türki- ye ekonomisini etkileyecek. Ama durum nc olursa olsun. Türkiye ekonomisine yön vcr- diği iddiasında bulunanlann öncelikle ve# ivedilikle enflasyon olayının üzerine gitmeleri bir ulusal zorunluluk. NobelÖdülü sahibi Galbraith: Tekyol karma ekonomiLONDRA(AA)- Dünyaca ünlü ekonomisl Prof. John Kenneth Galbraith. "monetarizmin sonunun geldiğini" söyledi. Prof. Galbraith. Londra'da Kamu Politikası Enstitüsü'nde verdiğikonferansta. ülkelerin maliyelerinin idaresindebiry öntem olarak paraya ağırlık veren monelarizmin. artık tükendiğıni.yerine. "pTagmatik düşünce \e eylem çağının" gelmesi gerektiğini beîırtıi Liberalgörüşleriyle Batılı sanayileşmiş ülkelerdeki poüükacüann çoğunu etkileyen Prof Galbraith, "Sağ kanattakilerilesosyalist. politikacılar. şimdıki durumda önümüzdeki tek yolun karma ekonomi old^ğunu idrak etmelidir"' diye konuştu. Galbraith, ABD ekonomisinde bugün yaşanan güçlüklerin, A BD'nın eski Başkanı Reagan'ın zengınleri kollamasmdan. İngiliz ekonomisinin kötü durumunun da Thatcher iktidan döneminde monetarist politikalara bağımhhktan ileri geldiğini belirtti. IŞÇININ EVRENINDEN ŞÜKRAN KETENCt Almanya'da Yaşamak Otelin sabah kahvaltısı servisini yapan genç Alman kadın olağan davranışlarının dışında, konuşmak istiyor- du. Sonunda doğrudan konuya girdi, düşünce ve duygu- larını çok yalın bir dille açıkladı.. Almanlar olarak uzun yıllar Türkiye'de insan haklarının çiğnenmesini eleştir- mişlerdi. Bir gece önceki haberlerde*Türk Başbakanı'nın aşağı yukarı benzer bir içerikte Almanya'da insan hak- larının çiğnendiğini vurgulaması onu çok etkilemişti. Üzüntüsünü dile getiriyordu. Dünyadaki bu değişimi açık- layamıyordu. örneğin yakın bir Sırp dostunun daha ön- ceki yıllarda ülkesini ziyaretten dönüşünde Yugoslavya özlemi ve sevgisinden söz ederken son birkaç yıldır çok büyük bir değişimle "büyük Sırbistan'dan" söz etmesini yadsıyordu. özet olarak, kendi ülkesinin insanı dahil, hortlayan ırkçılıktan kaygı duyuyor, artık Türk ve Alman sokaklarda korku içinde dolaşmak zorunda olduklannı belirtiyordu. Alman alışkanlığının çok ötesinde, bir tür özür dileme, açıklama çabasından çok hoşnut. insan yak- ma vahşetinin sorunun boyutlarını sergileme anlamında işe yaradığını düşünüyordum. Alman toplumu ve poli- tikacısı için yeterli uyancı olmasa da hiç değilse yurtdışı- na çalışmaya yolladığt milyonlarla vatandaşını, sorun- larını unutan, Türk siyasetçisi, Türk kamuoyunun du- yarlıtığını sağlayabilirdi.. Almanya'da yaşayanlar bizden çok daha yoğun bir ka- panma, bir tür getto yaşamına sürüklendikleri için, bir ör- gütlenmenin düzenlediği bir konferansa diğer gruplar katılmıyor. Türkiye'deki kadar büyük kalabalıklara sesle- nilemiyor. Ancak daha yorucu oluyor. Her şeye rağmen sorgulamayı öğrenmiş insanlar, fanatik saplantılar kpinde de olsalar, konuşanı soru yağmuruna tutuyor, yoğun bir tartışma ortamt yaratıyorlar. Konferansların arkasından da aynı hararette tartışmaların sürdüğü toplu yemekler oluyor. Yabancı düşmanlığı, Kürt sorunu. Türkiye'nin bu- rada yaşadığımız halde bizim fazlaca ilgimizi çekmeyen her sorunu bu tartışmalarda ameliyat masasına alınıyor. insanlar çok aykırı düşünceleri, bize göre birbirlerine daha fazla katlanarak tartjşmayı öğrenmişler hiç değilse.. Gece yarısını çok geçmiş olarak eve dönüyoruz. Birgül telaşlı, önden merdivenleri koşar adım çıkıyor. Telaşla kapıyı açıp eve giriyor. Geleneksel kadınca konukseverli- ğimizin değişmediğini, önden eve girip bir dağınıklık var- sa toparlamaya çalıştığınt düşünüyorum. Birgül odalar- dan birine koşturup kapıdan başını uzatıp, sevinç çığlığı ile geri dönüyor. "Yatağında normal uyuyor. Saatlerdir nasıl oturdum bilemezsin. Aklım çocukta" dıye açıklama- larda bulunuyor. Almanya'da yaşayan bir annenin çocu- ğu ile ilgili korkuları, kaygıları ile yeni tanışıyorum Behçet öyle evde yalnız kalmasını bilmeyen, yalnız bırakıimak- tan korkulacak bir yaşta değil. Birgül komşulannın da güvenilir olduğunu vurguluyor. Bu korkular içinde yaşa-. maması gerektiği bilincini de taşıdığını, ancak korkmak- tan kendisini alıkoyamadığını anlatıyor.. Birgül'ü korkuları ile Köln'de bırakıp Münster'deki kon- ferans sonrası yemeğe gitmeye hazırlanıyoruz. Bu kez' Nedret özel bir 10 dakikalık zaman istiyor. Yemeğe gidiş yolunu uzatıp evin önünden geçeceğiz. Bizi arabanın içinde bırakıp çocuklara bir göz atacak. Aslında yıllardır evde kalmaya alışkınlar. Bu saatte uyuyor olmaları da gerekiyor. Zil çalarsa kapı açmama konusunda da çok sıkı uyarılmışlar. Yine de annelik değil mi, saçma olduğu- nu bile bile yataklarında uyuyor olduklannı bir gözleri ile görmek istiyor..Yoksa yemeğe, çok özlemini çektiğini söylediği tartışmalara katılamayacak.. Her yerde, gündem ne olursa olsun. konu yabancı düs- manlığına geliyor. Her kafadan sorunun boyutlan üzerin- de, alınabilecek önlemler konusunda farklı sesler çıkıyor. Ancak her davranış, her tartışma Almanya'da yaşayanlar ile bizim yaklaşım ve bakış açılarımızın çakışmaya- cağını sergiliyor. Onlan, kaygılarını dinledikçe, kendi te- peden bakan yaklaşımlanmdan, ömeğın son insan yak- ma vahşetinin, sorunun gündeme gelmesinde yararlı olacağı düşüncemden utanıyorum. Almanyada yaşamak ile Almanyada yaşayanın sorunlanna dışarıdan göz at- mak arasındaki uçurumu algılamaya başlıyorum. Alman- ya'da yaşayanlar. yıllardır içinde yaşadıkları yabancı düşmanlığı sorununun boyuttarının Alman-Türk siyaset- çisi, yetkili. görevli, sorumlusu ve düz vatandaş tara- Iından bir türlü algılanmamasına isyan ediyor. Almanya'- da yaşamanın kararlılığında. büyük politikalar, büyük id- deallerin dışında, Alman-Türk siyasetçisinden, Alman- ya'da güvenilir, insanca yaşamanın koşullarının yaratıl- masını istiyor. Sözün kısası Almanya'da insanca yaşa- mak istiyor. Oîomotivciler gümrük birliğine karşı: AT 95'edeksabretsin ANKARA (ANKA) - Türk otomotiv sektörü. gümrük duvarlannın indirilecek ol- ması nedeniyle büyük endişe- ye kapıldı. Otomotiv 1 ve yan sanayii sektörü. devletten. "1995 yılı sonunda gerçekleşmesi öngö- rülen AT ile gümrük birlığj takviminm gözden geçirilerek bu gümrük birliğinin önü- müzdeki dönemde ne tür bir süreçten geçerek gerçekleşeee- ği hususunun, Türkiye-AT Ortakhk Kon- seyi'nde müza- kere edilerek ye- niden tarif edil- mesini" lalep ediyor. Sektör. bu görüşünü. "19"'3'te yürür- lüğe giren 12 ve 22 yılhk güm- rük indirimi takviminin o zamanki şartla- ra göre yapıldığı. oysa mevcut ekonomik ve sosyal şartlann. anlaşmanın yapıldığı tarihtekinden farklı olduğu" savıyla destekliyor. Sanayiciler. "ATnin kural- lanna uyum sağlanmadan gümrük birliğine gidilmesinin sorunlar yaratacağı ve Türki- ye aleyhine çalışan tek yönlü bir ticaret büyümesi ihtimali- nin yüksek olacağını" ifade etıiler. Tam üye olunmadan AT ile gümrük birliğınin. şimdiye kadar hiçbir benzerinin görül- mediğini savunan otomotiv sanayicilen. "'AT'ye sonradan •kaülan bütün ülkeler tam • Otomotiv Sana- yii Derneği, güm- rüklerin kısa süre- de indirilmesinden Türk ekonomisi- nin zarar göreceği- ni savunarak. "1995 e kadar beklenmeli" görü- şünü dile getirdi. üyelikten sonra bunu 5 ile 7 yıl. süren geçiş dönemi sonun- da gerçekleştirdiler" dediler. Otomoıiv Sanayii Derneği yetkilileri. "Gümrükler kısa sürede indirildiği takdirde. Bunun sektörü çok büyük sı- kıntıya sokacağı, sanayide mevcut projeler yatınm faslında olduğu için çok bü- yük kaynak israfına yol aça- cağı" görüşünü dile getirdiler. Otomotiv sanayii ürünleri ithalatında uygulanan güm- rük vergileri ve koruma oran- larında statüko- nun (mevcut du- rum) 1995'e ka- dar koruna- masıru isteyen dernek yetkili- leri. "Bu iki-üç yıl içinde hem karşı tedbirler almabilir hem de sektörler kendi- lerini hazıriar. Bu yapılmaya- ca'ksa da alterna- tifler var. ancak yapılabileceği kanaatindeyiz" dediler. Yetkililer, AT ile yapılan katma protokolün 5'inci maddesi uyannca, "ekono- mik güçlüklere yol açması ha- linde, Ortaklık Konseyi'ne başvurarak Türkiye'nin ge- rekli koruma tedbirlerini ala- bileceğini" hatırlatülar. OSD'nin inceleme rapo- runda, 1995 yıhndan ıtibaren tamamen ithal edilmesi halin- de, Türk ekonomisinin yılhk dövız kaybının en az 6 milyar dolar. istihdam kaybının ise en az 200 bin kişi olacağı lcay- dedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle