20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1ARALJK1992SALI CUMHURİYET HABERLER Ödüllü TV programı uyuşturuyor • ANKARA(AA)- Televizyon kanallannda yayımlanan para ve hediye ödülü ağırhklı herhangi bir jcnel kültür birikimi gerektirmeyen yanşmalann. izleyici üzerinde olumsuzetki yarattığı aqklandı. Haceuepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Fehmi Baykan, AA muhabirineyaptığı açıklamada. bu tür programlann özellikle Amerika'da cndüstriyel hale geldiğini vurgularken Türkiye'de yayımlanan yanşmalann ise kötü birer taklit olduğunu söyledi. Bu tür yanşmalann insanlara basit ve sunı heyecanlar kazandırdığını anlatan Baykan. o heyecanın bir tür alkol tesiri yarattığını söyledi. Yangında iki çocuk öldü • İSTANBUL(AA)- Avcılardakibir gecekondudaçıkan yangında, iki çocuk öldü. Esenyurt'ta Mehmet Demir'eait gecekonduda. saat l4.30sıralannda sobadan çıkan kıvılcımlann süngeryatağı tutuşturması sonucu yangın başladı. Komşulann yardımıyla söndürülen yangın sırasında evde yalnız bulunan 5 yaşındakı Yalcın ile 2 yaşındakı kardeşi Murat Demir. dumandan zehırlenerek öldüler. 7ton uyuştupucu • İSTANBLL(AA)- İslanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce imhasına kararvenlenyaklaşık 7ton uyuşturucuyakıldı. Narkotik Şube M üdürlüğü ekiplerince çeşitli tarihlerde ele geçirilen 6.5 ton esrar ile 650 kilogram eroin dün adli emanet dcposundan ahnarak. Büyükçekmece'deki Akçimento Fabrikası'nın 2800derece sıcaklıktaki fınnındayokedildi. Şofben yine can aldı • İSTANBUL(AA)- Altunizade'dc şofbenden sızan gazdan zehirlenen bir kişi yaşamını yitırdi. Barbaros Mahallesi'nde oturan Bahatün Gülten (20). girdıği banyodan uzun süre çıkmayınca şüphelenen ailesı. banyonun kapısını kınpıçeriyegirdiklerinde Gülten"in ceseti ile karşılaştılar. 41 ögrenciye gözaltı • İstanbujHaberServisi- İstanbul Cniversitesi Tıp Fakültesi öğrenci kanüninde. gözaltındaki kayıplan protesto etmek için zinsız olarak forum düzenleyen öğrencilerden 4rieözaltınaalındı. Heybetli gözaltında • İSTANBL L (AA)- Yeralü dünvasının ünlü isimlerinden Hasan Heybetli. ruhsatsız sılah bulundurduğu gerekçesiyle polis tarafından gözaltınaalındı. Heybetlinın üzennde yapılan aramada 9mm.çapında 16'lıSmith Wesson ve Starmarka iki ruhsatsız tabanca bulundu. Toplu koııut foııımda anlaşmazlık •Başbakan,fonun kredi geri dönüşleri,konut satışlanve iç-dışborçlanmagelirlerine elkoymak istiyor NURSUN EREL ANKARA - Toplu Konut Fonu"nu bütçe içine alarak bütçe acığına 10 trilyonluk bir yamayapan hükümet. bu kezde. fonun "kre- dı geri dönüşleri". "konut satışlanndan elde edilenlcr" ile "iç-dış borclanma" gelırlenne el koymaya niyetlendi. Konunun Başbakan Süleyman Demirel ile ekonomiden sorurhlu bakanlar arasında yapılan "dar kapsamlı" bir toplantıda cle alındığı \e Demirel'in Toplu Konut Fonu Başkanı Yiğit Gülöksüz"ün ıkna edılmesını ıstediği bıidirildi. Fon başkanı Yiğit Gülöksüz ise. hüküme- tin bu girişimine karşı çıkıyor ve '"yasal gelir- ler dışındaki tahsisli fon gehrlennın Toplu Konut Fonu"nda bırakılması'" vönündekı ara formülün uygulanmasını isti>or. Gülök- süz. Toplu Konut Fonu"nun \asal taahhüt- lcri arasındaki büyük projelerin. ödenekle- nn yetersız olması durumunda aksayabile- ceğıne dıkkati çekerek. ""Sonuçıa biz. her ko- şuîda o projeleri gerçekleştirmeye çalışınz. ama hiç olmazsa. özkaynak niteliğindeki ge- lirlerimizin bizde bırakılması gerekir" diyor. Cumhuriyet'in aldığı bılgiye göre geçen hafta konu Başbakan Demirel ile Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü. Devlet Bakanı Tansu Çıller \e Malive ve Gümriik Bakanı Sümer OruFın katıldıklan bir toplantıda ele alındı. Çiller \e Oral. Toplu Konut Fonu"- nun büıçe ıçine alınmasının geıireceği katkı- lan anlattılar ve bu operasyon gerçekleştıri- lirken. "gelir kalemierinın tümünün bir ara- da ele alınması gcrektiğfnı ifade ettiler. Baş- bakan Demirel'in ise. Toplu Konut Fonu'n- dakı faahyetin aksamaması bakımmdan fon başkanı Gülöksüz ile konuşulması ve bu gınşınıin başkanın ikna edilerek yapılması görüşünü belirttığj öğrenildi. Toplu Konut Fonu Başkanı Yiğit Gülök- süz. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken. ikna edilmek bir vana, bu uygulamalar sıra- sında kendisinin görüşünün bile alınmadığı- nı söyledi ve "Hükümet, yangın neredeyse suyu oraya dökmek istiyor. ama konut sek- törünün Türkiye ekonomisi için ne kadar büyük bir önemı bulunduğu gözden kaçınl- mamalıydı" diye konuştu. Yiğit Gülöksüz. girmiş bulunduklan laahhütleri karşılamak için 1993 yılında toplam 16.6 trilyon liralık bir bütçe hedefledıklerini. fonun bütçe kap- samına ahnmasından sonra ise kendilerine 3.9 trilyon liralık ödenek gösterildiğini belir- terek. şöyle dedi: "Yüksek Planlama Kurulu'na da götür- düğümüzprojelerımız var. Bunlar. devlet ta- ahhüdü niteliğindedir. Biz. bu projelen ger- çekleşürebilmek için vargücümüzle yine çahşacağız. ama bu \ ıl bütçeden ay nlan öde- neğin yetersizliğini de dikkatinize sunmak is- terim. Bundan da önemlisi. veni durum bü- yük 'oir bürokrası yaratacak gibi geliyor bana. Çünkü. bizim her ay yaptığımız 6 bin adet işlemimiz var. bunlann bir kısmı müte- ahhit isühkaklan. bir kısmı kooperatif istih- kaklan ile ilgili. Bugüne değin fon. bu gibi iş- lemleri 4 gün içinde tamamlar ve ödemeyi yapardı. Şımdi söz konusu işlemler, önce saymanlıklara gıdecek. daha sonra Sayıştay deneiımınden geçilecek ve nihayet ödemeye sıra gelecek. Bunun, eskiden olduğu gibi 4 günde değıl, 4 ayda yapılabilmesine imkan yok." Konut yerine ihracat Başkan Gülöksüz, hükümctin bütçe açık- lanru yamamak amacıyla bu yolu seçtiğini. ancak bu durumda da toplam 107 fondan sadece 63 tanesinin büıçeve akıanlmasında- ki mantığın izahının güç olduğunu kaydede- rek. "Şimdi ödenekler. konut venne ihracat sektörüne gidecek, ama konuta bir bannak diye bakmamak gerekir. Çünkü. başta istih- dam olmak üzere Türkiye ekonomisini kök- ten etkileyen bir sektördür konut sektörü" diye konuştu. 'Ara formül uygulansıır Yiğit Gülöksüz. kararaşamasına gelindiği sırada hükümetin dikkaüne sunmaİc istediği "ara formül" üzerinde ise şu bilgiyi verdi: "Bırakın benim ikna edilmemi. fonun büt- çe içinc alınması aşamasında kimse gelip de fikrimi bile sormuyor. "Aman bu iş. aksama- sın" deniyorsa, kamuda usul. karşıhklı göriiş alışverişidir. Sonuçta 15 kalemden oluşan gelirlerimizin bütçe içine alınması işi artık olup bitti. ama ben hiç olmazsa tahsisli öde- neklerimizin bizde bırakılmasını ve konut alanında kullanılmasını istiyor, bunda ısrar ediyorum. Bu da yapılabilirse bir şeydir"" Ölüm göstere göstere geldi • Aliağa'daki gemi söküm tesisleri ölüm saçmaya devam ediyor, yetkliler ilgisiz. • Türkiye'nın tek gerru so- küm bölgesinin Aliağa'dan kaldınlması, en azından ıs- ,, „ lah edilmesi için hemen r "-? herkes bir şey söylüyor. Ancak çaresiz insanlann kavrulmaması için somut bir adımdan söz etmek ola- naksız. ÜMİTOTAN İZMİR - Yıl 1987. Mart ayının tüm soğuğu çökmüş Ali- ağa'ya. Türkiye'nin tek gemı sö- küm yöresi ıçın o günlerde ŞHP İlçe Başkanı olan Hakkı Ülkü kamuoyu yaratmaya çalışıyor. bu tesıslenn kaldınlması. hiç ol- mazsa ••düzeltilmesı" için çaba harcıyordu. Şu an Aliağa. Bele- diye Başkanı olan Hakkı Ülkü'- nün bir numaralı gündemi yine gemi söküm yöresi. İlçe Hıfasıhha Kurulu "Sö- küm lesislerinin kaldınlması" için rapor hazırhyor. Bu rapor İzmir ValiliğTne. Sağlık Ba- kanlışna. Çalışma BakanlığT- na göndenliyor. Olaya İzmir Hıfzısıhha Kurulu da el koyu- yor. Yöreden çekimler yapılı- yor. Kapısı aşındınlmadık yet- kili kalmıyor. Ses seda yok. Yö- rede başlatılan imza kampanya- lan da ne yazık ki etkili ola- mıyor. Gemi söküm yöresınde Sıvas ve Tokatlı ışçilcr çalışıyor. İlkel barakalarda bannıyor, günde en az 16 saat çalışıyor ve bir tür- lü sigortalı da olamıyorlar. Yörede her ay tneydana gelen iş kazalannda ortalama bir işçı yaralanıyor ya da ölüyor. An- cak işçiler bunlan kimseyi an- latmıyor. Asbest tozlan ve kan- ser riski bile onlan korkuünu- yor. "Aç kalmaktansa ölürüz daha iyi" dıyorlar. Berlin Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliğı Bölümü Ölüm çaresiz işçiyi \ unıyor.İşçi yaşasa bile ciğerlerinde taşıdığı yoğun zehir yaşamı boyunca yakasını bırakmayacaktır.. Öğretim Cyesi Prof.Dr. Karl Lorber ve iki öğrencısi gemi sö- küm yöresinde vaptıklan incele- melerde hayrete düşmüşler ve düzenledikleri toplantılarla du- rumu yöre insanına anlatmış- lardı. Lorberaynen şunlan söy- lüyordır "Bu >örcdc asbestosıs has- labğına yakalanma riski çok yüksek. Asbest liflerinin 5 mik- ron olanı bile sağlığa zararlı oysa yörede 5 mikrondan küçük üflere de rastladık. Bu yörede vaşayan insanlann akcığer kan- serine yakalanma riski çok yük- sek. Biz yöreyi özel gi\ silerimizle taramak zorunda kaldık." Vurdumduymazhk. aymazJık sürüyor. Aliağa Beledıye Baş- kanı Hakkı Ülkü, bu kezçevrcyi kirlettikleri gerekçesiyle gemi sökümcülere ceza kesiyor. Mah- kemelik olunuyor. Sonuçta mahkemeyi gemi söküm şirket- lcri kazanıyor. Rastlantı Tam da Çevre Bakanı Do- ğancan Akyürek'in bölgede ol- duğu sırada mejdana gelen aa olay belki degemi sökümcülerin kaderini belirieyeoek. Kırsal ke- sim insanı 6 işçinın geçen Cu- martesi günü ka\Tularak can vermesı. tüm vurdumduvTnazla- n ayağa kaldırabilecek mi? Çev- re Bakanı Akyürek. işletmecileri göstererek, "Olayda ihmal var" diyor. Oysa Aliağalılar en bü- yük ihmalin bakanlığa ve tüm il- gili kuruluşlara ait olduğunu vurguluyor. Yörede hüzün var Akaryakıt tankının patlama- sıyla ilgili "facia" ilk değil. Daha önce de meydana gelen benzer ola\da bir kişi ölmüş iki işçi ya- ralanmıştı. Bu kez ölüm "gel- dim" diyordu. Gemi söküm vö- resindeki sendikasız. sigortasız. güvencesiz taşeron işcileri bü- yük bir şaşkjnlığı yaşıyordu. Çünkü ölümü görmüşlerdi ar- tık. Altı arkadaşlan kavrularak aynlmıştı >aşamlanndan. "Sea Tank"ı söken işçiler kaza son- rası işeara verdiler. Diğeryerler- de işçiler "mecburen" çalışıyor. Denizi kirleten. çevreyi yok eden. asbest tozlanvla ölüm sa- çan gemi söküm yöresinde bun- dan sonra neler olacak.' Kaza sonrası Çevre Bakanı Doğan- can Akyürek'i bölgevc götüren \ e ehne de daha önceleri çekilen vıdeo kasetı tutuşturan Hakkı Ülkü sorunun yanıtını şöyle ve- riyon "Bu tesısler kaldınlmabdır. Hiçbir yere dc kurulmamalıdır. Ölüm geldim demeden bir şey yapılmayacak mı?" Petkiııı işçisikendinihapsediyor • Alpet ve Yarpet işcileri bugün yemekhanelerini işgal ediyoryar. Bu gönüllü mahpusluğun arkasında 6 bin işçinin 5 aydır süren ve bir türlü sonuç alınamayan toplu sözleşme görüşmelerine tepkisi var. Petrol-İş Aliağa Şube Başkanı Mustafa Öztaşkm, son sözün hükümette bulunduğunu belirterek, "hükümet ANAP'tan da geride kalıyor" dedi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) - Toplusözleşme görüşmeleri uyuşmazlı- ğa gideVek "sürüncemede" ka'lan Alpet ve Yarpet işçilen bugün işyerinde kala- rak ""yemekhaneleri işgal" ey lemi başla- tacaklar. Petrol-İş Sendıkası Aliağa Şube Başkanı Mustafa Öztaşkm. Ka- musen"in yapabileceği bir şey olmadığı- nı. son sözün hükümette bulunduğunu belirterek. "Şu anki hükümet ANAP'- tan da geride kalıyor" diye konuştu. Aliağa Petrokim\a ve Yanmca Pet- rokimya tesislerinde çabşan 6 bin işçiyi ilgilendiren toplusözleşme görüşmele- rinde uzatılan uyuşmazhk süresi. cuma günü doluyor. Ağustos ayından bu ya- na sürdüriilen görüşmelerde bir sonuç alınamazken. geçen hafta Kamusen'le yapılan toplantıda sözleşme süresinin diğer petrol işkolundaki işyerleriyle eşıı- lenmesi kabul edildi. Ancak ücretlerin deeşitlenmesi görüşü benimsenmedi. Kamusen son teklif olarak ilk altı ay yüzde 30. ikinci alü ay yüzde 23. üç ve dördüncü altı aylar yüzde 15 ve sürenin eşitlenmesi için gereken dört ay için de yüzde 10 zam önerdi. Petrol İş Sendika- sı yetkilileri bu yaklaşımla petrol işko- lunda çalışan diğer işçilerle aralannda 2.5 milyon lira fark doğduğunu belirte- rek. gıderek yükselecek eylemler başla- tılacağını söylediler. Pctrol-İş Sendikası Aliağa Şube Başkanı Mustafa Öztaş- kın. bugün başlatılacak evlemlerle ilgili şunlan söyledi: "Aliağa ve Yanmca'da vardiyadan çıkan işçiler işyerini terk etmeyecek. Ar- kadaşlanmız yemekhaneleri doldurup burada kalacaklar. Petkim işçisi kendı- nı işyenne hapsederek tcpkisını dile geti- rece'k. Kamusen vetkılileri ellerinden bir şey gelmediğini. son sözün hükümeleait olduğunu söylüyorlar. Hükümeıin tavn da şu an tam belir- gin değil. Ancak son önerilerde direni- lirse, bu hükümcı ANAP'tan da geri kalmış olacak. Eylemlerimiz giderek yükselecek." Golerİ • Atölye 232 64 26 • 230 21 87 DADYADOS-T SANAT GALERÎSt Resim Sergisi 5 Aralık'cj kadar uzatılmışhr. Yeni Adresimiz: Feneryokı Dr. Faruk AvanoâluCcd. No:l5/9 KadıkoyTel:363 17 43 Resim / Ozgün Dokuma Sergisi 23Kasım-:Aralıkl^2. II00 liOO bukiafcaddesı H! Be>Bgtu-lstanbul Td 252 16 °8 FİKRET 0TYAM / FİLİZ 0TYAM 3 G ^ R U T I i A \ U G A L E R I S I Galeri Atölye 232 64 26 230 21 87 ATAKOY 9. KISIMDA DİLEK DEMÎRCİ ÜLKİJ GEZER Yönetitninde ÇOCUKLARIA RESİM ve KİL ÇAL1ŞMALARI Bllgl İçin : Çar?. hariç hergiin 11.00-17.00 arasıE«1 1364 TEM SANAT GALERİSİ HÜSEYİN ERTUNÇ Resim Sergisi SON 2 CÜN ASIMIŞLER ImSe m-2 Resim Sergisi 26 Kasım - 22 Aralık G A L E R I İ ^ BALOEM "« 21 2 80200 N.şant3î ıSTANBUL Te' ' ' 132 JD 81 Devlet Opera ve Balesi'nin 1992-93 repertuvannda yer alıyor 'Uçan Hollandah' ilk kez sahnelenecek Galeri • Atölye CEYHAN 1. KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1980/2344-227 Ceyhan ilçesi Camuzağılı köyü 33 parsel hakkmda mahkememiz- den verilen 11.7.1990 tarih ve 1980/2344-227 esas ve karar sayıh ka- nn ile davacı hazine itirazının reddine, taşınmazın davalılar AJi Atıcı vcarkadajlan adına tapuya tescıline dair kararı ile davacı hazine ve- kilmin 6.8.1990 tarihli temyiz dilekçesi davalılardan Ali Atıcı mıras- çıs Gumüş Atıcı'ya 7201 sayılı yasa uyarınca ılanen tebliğ olunur. Basın: 51828 CEYHAN 1. KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1978/168-105 Ceyhan ilçeci Rifatiye köyü 309 parsel hakkında mahkememizden verilen 2.7.1991 tarih ve 1978/168-105 esas ve karar sayılı kararı ile davacı hazınenin isteminin reddine, davacı Abdullah Aksoy'un iste- minin kabulüne, taşınmazın Abdullah Aksoy ve arkadaşlan adına tapuya tesciline dair kararı davalılar Salih kızı Hatice, Nazende Can - Ahraet kızı Sadiye'ye 7 201 sayılı yasa uyarınca ilanen tebliğ olunur. Basın: 51827 KültürServisi - İstanbul Dev- let Opera ve Balesi'nin. 1992-93 sezonu repertuvanna aldığı Wagner"in "Uçan Hollandah'"- sını sahneleyecek olan İtalyan vönetmen Gian-Carol del Nlo- naco ile orkestra şefı Michel Sasson basına tanmldı. "Uçan Hollandalfyı ilk kez sahnele- vcceğini belirten del Monaco. lürkive'deçokyeteneklı.iyi ni- yetlı ve profesyonel bir kadroy- İa karşılaştığını söyledi. İstanbul Devleı Opera ve Ba- lesi Genel Sanat Yönetmeni Yekta Kara'nın da katıldığı vc oldukça canlı. neşeli geçen top- lanııda. Monaco. zamnn za- man Wagner operalanndan arya örnekleri sundu. bir ara da Hıtler'in taklidinı >aptı. 19. yüzyıldan kalma. opera- cının sadece sahnede şarkı söy- lediği anlayışının geride kaldığı- nı. çağımızda şarkıcının aynı zamanda ovuncu olduğu "mü- /ık tivatrosu" kavramının \er- Ic>tiğini anlaıan Monaco. şö\le konu^tu: "Türk operası çok es- ki birş;uicı gclcneğesahıp. Tür- ki\e'dc. operadj retbrm sayılan "mıi7İk ıi\;ıırosu"na geçişsüreci vaşamrken burada bulunmak- tan ve bu geçişe katkıda bulu- nacak olmaktan mutluluk duyuvorum." Bugüne değjn Wagner'in bir- çok operasını yönetmiş olan Monaco. Uçan Hollandalfyı ilk kez İstanbul'da sahneleyece- ğini bildirdi. Del Monaco. "Uçan Hollandalf'nın. Wag- ncr'in fantezilerini yansıttığını belirtti. Monaco. öykünün kadın kahramanı z^enta'nın elindeki gemi maketine bakarak. düşle- rindekı. "yelkenhsiyle çıkıp ge- lecek adamı" hayal ederken. sahnenin ikiye bölünüp Uçan Hollandalı'nın gemısiyle s;Hhne- yc glreceğini anlatu Mılli Egitim Bakanı Koksal Toptan acıkladı Fen-edebiyatçıy^ öğretmenlıkyolu|ZONGULDAK(A.A)-Mil- li Eğitim Bakanı Koksal Top- tan. önümüzdeki 3-5 gün ıçin- de Fen-Edebıyat mezunlannın öğretmen olarak atanacağını söyledi. Öğetmen yetiştirmenin, so- run olmaya devam ettiğini be- lirten Toptan. "Bir tarafian kalitesiz eğitim ve öğretmen- den şikayet edeceksiniz. Bir ta- raftan "Neden orman fakül- tesi. ziraat fakültesi mezunu öeretmeni olamtyor?' diyecek- siniz. Doğrusu bu değildir. Türkiye bu çelişkiyi yenmeli- dir" dedi. Öğretmenliğin kaynağının eğitim fakülteleri olduğunu ancak. bir süre daha bazı fa- kültelerden de öğretmenlik için yararlanılacağını kayde- den Milli Eğitim Bakanı. şöyle konuştu: "Anadolu öğretmen lisele- rinden mezun olanlann çok kolay bir sınavla eğitim fakül- telerine geçmelerini sağlamak konusunda YÖK ile mutaba- kata vardık. Öğretmen Akadeı- misi eğitimınden geçmesi gero- ken öğretmenler. bir yıl dahi fazla okumalı. Bu düzenlemeyj önümüzdeki yasama yılı içindf 6 ayda gerçekleştirme imkam bulacağız. ! Öğretmenlenn boş zamanla)- rında açıkça ders vermelerin^ yönelik bir yasa çalışmasını kıt- şa zamanda gerçekleştireceğü Öğretmenler, boş zamanlannj- da istıyorlarsa, öğrenci bulabij- liyorlarsa, kıyıda-köşede, gizli>- kapalı biraz da başını önünt eğerek ders vermek yerine, açi kça ders versınler. Ücretir(i alsınlar, makbuzunu da veıj- sinler."' j Koksal Toptan. öğreünen!- lerin eğitim çalışanlan olarat ayn bir personel rejimine iht^- yaç duyduğunu belirterek. öğj- retmenlerin 657 sayılı personejl kanunundan aynlması gerelo- tiğini söyledi. Toptan. "Bunılı yapamadığımız sürece. öğretî- menlerin ücret sorunlarını çözj- mek kolay değildir" dedi. ' jirvesi'nde l(.ı ,j:v^ı. n\*\. m "1*1 barıs ıstediler • Türkiye ile Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, ! KKTC, Özbekistan ve Türkmenistan cumhuriyetleri sağlık! bakanlan. zirvenin son gününde, bölgesel işbirfiğj yaparak ! sağlık alanında birbirlerini güçlendirmek amaayla bir anlaşma imzaladılar. ! İstanbul Haber Servisi - Tür- kiye ile Azerbaycan. Kazakis- tan. Kırgızistaıi. KKTC, Öz- bekistan ve Türkmenistanve cumhuriyetleri sağlık bakanla- n, bölgesel işbirliği yaparak sağlık alanında birbirlerini ge- liştirmek ve güçlendirmek amaayla bir anlaşma imzala- dılar. The Marmara Oteli'nde "sağlık zirvesi" şeklinde geçen toplantının son ve üçüncü gü- nüne Bosna-Hersek Sağlık Bakanı Prof. Dr. Mustafa Be- gano\iç de kalıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Sağlık Ba- kanı Yıldınm Aktuna, Tür- kiye"nin Bosna-Hersek'te ya- şanan dramı ve insanlık suçu- nu çok yakından izlediğini belirterek "Bu dramın sona er- tısı'nın dünkü bölümünde oturum başkanhğını Özbekis- tan Sağlık Bakanı Şevket Keri- mov üstlendi. '• Toplantının kapanışından önce de konuk sağlık bakanla- n'Birinci Bölgesel Sağlık İş- birliği" anlaşmasmı imzaladı- lar. İmza töreninden sonra Sağlık Bakanı Yıldınm Aktu- na. KKTC Sağlık Bakanı Ha- sipoğlu'nun önerisiyle yayım- lanan ortak deklarasyonu okudu. Dünya ülkelerinin ba- nş konusunda duyarb olmaya cağnldığı deklarasyon özetle şöyle: "Herkese sağlık hedefınin ön şartı banştır. Hiçbir politik sorunun insan sağlığını ve ha- vatını tehdit etmesi kabul edi- mesi için gerekli girişimlerde İemez. Üye ülkeler bölgelerin- bulunuyoruz. 21'inci yüzyila de cereyen eden bütün sıcak girerken böyle bir insanlık şu- çatışmalann sona erdirilmesi çunun yaşanması büyük bir için ilgili taraflara çağnda bu- utançtır. Bütün dünya ülkeleri lunurlar. Üye ülkeler. bölgele- Bosna-Hersek'teki duruma rinde banşm bozulmasından mağdur olan halklara yardım- lannı artürarak devam edilme- gerçekçi gözle bakmayı öğren- melidirler" dedi. Aktuna. bölgeye tıbbi mal- zeme göndenmeye devam et- tıklerini belirterek ağır yarala- sine karar vermişlerdir. Bu amaçla kendilerine düşen gö- revleri yaparken Dünya Sağlık nan 30 kişinin Türİciye'de Örgütü başta olmak üzere bü-, teda\isinin sürdüğünü \airgu- tün uluslararası ve ulusal ör-! ladı. Bölgesel İşbirliği Toplan- gütleri yardıma çağınr." Türkiye'nin yeni insanlara Yeni insanlann Yeni birNazım'a ihtiyacı var TAYFüN > K^lAN MÜZİK YAPIM Has» Saltric I.M.Ç. 8. Rsk No: 6512 Uı*apaıWtSDUI8Ul W: 512 35 13 Fax: 528 11 34
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle