15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 13EKİM1992SALI OLAYLAR VE GORUŞLER I Insan HaklanKiıniıt Yaıunda, KimeKarşı?.. Ülkemnsaygın kışılenne. guvenhk gorevhlenne, yargı gorevhlenne, sıvtl halka yönehk teror, bağışlanamazbır ınsan hakları bozgunudur İnsan haklan derneklen orgutlubu terorun de karşısındadırlar Örgutlubu terorü de kınarlar Bu yapılmazsa. ınsan hdkları derneklen, gerçekten ınsan haklannı koruyan bır dernek olmaktan çıkarlar Av.EROLERTUĞRLL/nsan Hakları Derneğı Aydın Şube Başkanı 20 Ekım 1991 genel seçımlennden sonra, Turkıye'de yenı bır \ktıdar var Bu ıktıdar, halka demokratıkleşme sozu verdı Bu ıktı- dardan halkımızın en buyük beklentısı yur- dumuzda, gerçek demokrasının kurulması ve ınsan haklannın, ınsan onurunun korunması- dır Ancak halkımızın beklentılen henuz ger- çekleşmedı Demokratıkleşme henuz sonuç- lanmadı Yargıyı hızlandırmayı savlayan, sorgulamada avukat bulundurulmasını sağ- layarak ışkenceve son \erecek olan ceza \ argı- lama yasamızdakı değışıklıkler henuz çıkma- "İşkence bır ınsanlık ayıbıdır Ve artık Tur- kıye'de ışkence olmayacaktır Bu sozlenn soylendığı yer, Sıırt Cumhunyet Alanı dır Tanh, 7 Kasım 1991. sovleyende Başbakan Suleyman Demırel dır Âncak Turkıye de ış- kence hâlâ suruyor Işkencede hıçbır azalma yok Yukanda en yetkılı kışının soyledıgı şeyı, en alt bınmdekı gorevlının kafasına sokmak henuz gerçekleşemedı Turkıye, bır 12 Eylul yaşadı 12 Eylül de so- kaktakt anarşıyı onlemek sa\ı ıle voneltme el konuldu Ve bır sure sonra kurulan baskı ıle sokaktakı anarşı belkı onlendı Ancak bu on- leme günlennde daha buyük bır devlet teroru başladı İşkence, yoğun bır bıçımde kurum- laştı Bınlerce gözaltı bınlerce sakat kalmalar, ışkencede olumler, bınlerce ışten çıkarmalar gosterdı kı her asken el koyma. hıçbır sorunu çözmuyor, tersıne sorunlan daha da arttın- yor Eğer 12 Eylul, anarşıyı, teroru onlemış oisaydı bugun yurdumuzda anarşı, teror ol- mazdı Ne yazık kı terorun bugun bu boyutta olması, 12 Eylul'de uygulanan baskılann bır sonucudur 12 Eylül asken el koymasından sonra 1986 yıhnda, \urdumuzda Insan Haklan Derneğı kuruldu Derneğın amacı, ınsan haklannı ko- rumak ınsan onurunu korumak ve ınsan haklan bozgunlannı saptavarak, kamuoyuna duvurmdktır Yasalar yapılırken, yasa koyucunun, yanı yasalan \apan kurumun amacma bakılır Bır >asa oluşturulurken bu yasayı oluşturan ge- rekçe one çıkar yasa ona gore yorumlanır Derneğın amacı ve çahşma alanı behrlenırken de derneğın hangı koşullarda \e ne ıçın kurul- duğu, kuruculann düşuncelen araşünhr In- san Haklan Derneğı 1986 yılında, 12 Eylul'- den ben yoğun bır bıçımde suren ışkenceyı onlemek, haksız gozaltı ve tutuklamalara en- gel olmak, ınsan onurunu korumak amacı ıle kurulmuştur Bugüne değın de bu amaç doğ- rultusunda çalışmıştır fnsan Haklan Der- neğı'nı kuranlar, Turkıve'de gecmışte ve gu- numuzde demokrasının, ozgurluklenn, ınsan haklannın savaşını vermış, aydmlardır Insan haklan derneklen ya da ınsan haklan derneklennde bulunanlar, sıyasal partılerdekı gıbı bır sıyasal amaç ta^ımazlar, bır sıyasal amacı gerçekkşurme>e uğraşmazlar Derne- ğın bu tur bır sıyasal amacı buîunmadığı tuzu- ğunden de açıkça bellıdır Bu nedenle de In- san Haklan Derneğı'ne, belırlı bır sıyasal amaç yuklenemez Derneğın sıyasal bır amacı gerçekleştırmesı ya da derneğın sıyasal bır amacm gerçekleştınlmesıne yardımcı olması beklenemez Bu açıklamalardan da anlaşıla- cağ) gıbı İnsan Haklan Demeğı, smıf kavgası yapan bır kurum olmadığı gtbı herhangı bır örgutun, partınm >a da kışılenn savunucusu, koruyucusu değıldır Insan haklan derneklennın amacı ınsan haklannı korumak ve ın^an onurunu her şe- yın uzennde tutmak olduğundan \e ınsan haklan bozgunlan, çoğunlukla devlet tarafın- dan yapıldığından. ınsan haklan savaşı devle- te karşı venîır Insan haklan derneklen bırey- len devlete karşı korurlar Devlet, orgutlu bır kurumdur Çoğu kez devletm kurumlan bı- reylere karşı ınsan haklanna a\kın evlemler- de bulunurlar Ancak bırevîere karşı devlet dışından bır saldın gelırse, devlet dışmdan or- gut ya da kışıler msan haklannı bozarsa, ınsan haklan derneklen onlara karşı da ınsan hak- lannı korurlar Bu nedenlerle ınsan haklan savaşının yalnızca de\ lete karşı venldığı ya da oyle olması gerektığı savı gerçekçı değıldır, doğru olamaz însan haklan savaşı halka dayanır Halka dayanmayan ve hakh olmavan bır ınsan hak- lan savaşı başanlı olamaz Halk desteğınden yoksun bır ınsan haklan savunuculuğu başa- nlı olamaz Saygınlık da kazanamaz Insan haklan demeklennın gerek yurtıçınde ve ge- rekse yurtdışında guvenılır ve saygın olmala- nnın nedenı bugune değın uygulamış olduk- lan akılcı, gerçekçı ve hakh ınsan haklan sa- vunuculuğundandır însan haklan evrenseldır Insan haklan der- neklen de ınsan haklannı evrensel boyutlar- da. sınırlar ötesı savunurlar Ancak her ulke- nın ınsan haklan kurumlan, kendı ulkelennın halkının desteğını alırlar, almak zorundadır- lar Bunu yapamazlarsa, çok uzaklara yuru- yemezler, başanlı ve sa>gın da olamazlar Bu kurumlar, öncelıkle kendı ulkelen halkının mutluluğunu ve esenlığını duşunmelıdırler Gunumuzde, yurdumuzun en guncel ve en onemlı sorunu terordur Gerekçesı ve nedenı ne olursa olsun her turlu teror eylemı, ınsan yaşamına son verdığı ıçın en bu> uk msan hak- lan bozgunudur Hıçbır teror eylemı hoş go- rulemez, korunamaz Hangı gerekçeyı taşırsa taşısın teror bır cınayettır Teror e\lerncıkn kınanırlar tepkı alırlar Her teror eylemı ıle teroru yaratanlara karşı tepkı bıraz daha bu- yur Ülkenın savgın kışılenne guvenhk gorevh- lenne yargı gorevlılenne sı\ıl halka yonelık teror, bağışlanamaz bır ınsan hdklan bozgu- nudur însan haklan derneklen orgutlu bu te- rorun de karşısındadırlar Örgutfu bu teroru de kınarlar Bu yapılmazsa ınsan haklan der- neklen, gerçekten ınsan haklannı koruvan bır dernek olmaktan çtkarlar Bır orgutun >a da belırlı orgutlenn koruyucusu durumuna du- şerler Her ulkede etnık farklıhklar olabılır Bızım yurdumuzda da etnık farkı.hklar vardır Yur- dumuz Anadolu, gecmışte değerlı btrçok uy- garlığın >aşadığı, yeşerdığı gehştığı bır ülke- dır Bu uygarlıklar zaman zaman farkh ka- \ ımler tarafından kurulmuştur Bu buyuk uy- garlıklar ve bu uygarlıklan kuran ka\ ımler Anadolu da yaşamışlar ve Anadolu'da yok olmuşlardır Anadolu'dakı msanlar bırbırle- nne kanşmışlardır Bızler o u> garlıklann ve o uygarlıklan yaratanlann çocuklamız Yuz- vıllardrr bırlıkte yaşadık, bırlıkte yaşıyoruz Bolgesel, kışısel ve bırbınnden farkh sorunla- nmız da olabılır Insan haklan demokrasıso- runlanmız bulunabılır Ancak bunlan de- mokrası ıçensınde parlamenter duzlemde ço- zenz çozeceğız Bu sorunlann varlığı teroru hakh gostermez Bu sorunlardan oturu kımse, terore başvurmak hakkını bulamaz Bu vola başvuranîar korunamaz Eylemlen hakh \e hoş gorulemez Teror, yuzvılımızın ra- hatsızlığıdır Batı ulkelen de teroru yaşadılar yaşıyorîar Bu ulkelenn tumu teroru dernok- rası ıçensınde çözduler Kımse panığe kapıl- madı, kapılmıyor Kjmse umutsuzluğa duş- medı, duşmuyor Bundan bır sure once, îngıltere'de lRA'nın attığı bır bombanın hukumetın çalıştığı bır bınanın vanına duştuğunu bıhyoruz Bu olav uzenne fngılız Başbakanı nın 'Bu bomba bı- zım çalıştığımız bmâva da duşebılırdı hepı- mız olebılırdık, ancak hıçbır şey değışmezdı yenı bır başbakan yenı bır hukumet gehrdı demokrası de surerdı' dedığını de bıhyoruz Kımsenın kuşkusu olmasm kımse demok- rasıden umut kesrnesın, kımse ara rejımlen ozlemesın Ara rejımlenn çozumsuzlük getır- dığı, deneyımlerle bılınır Teror, demokrası \e hukuk kurallan ıçen- sınde, ınsan haklanna bağlı kahnarak genletı- lecek ve onlenecektır Bundan kımsenın kuş- kusu olmamahdır ARADABIR Yrd. Doç. Dr. GÜL ÇETİNORBATUS İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi ÇözümBekleyenSopunter Dunya nutusu gıderek artarken bazı bolgelerde ozellık- le gonenç (refah) duzeyının yuksek oldugu ulkelerde do- ğum oranında buyuk bır duşuş gorulmekte Örneğın Av- rupa'da başta italya, Fransa ve Almanya olmak uzere yıllık nufus artışı %0-0 5 cıvarında kalırken gıderek yaşlanan ınsan kalabalığı, ulkelen yepyenı toplumsal kulturel ve ekonomık sorunlarla karşı karşıya bırakıyor Huzurevlerı şağtıkkuruluşları 3 yaşayonelıktoplumsal çalışmalar, bu msantann toplumdan kopmadan ama kendılenne yetecek bıçtmde yaşamlarını surdurebılmelerı ıçın gereklı ortamı sağlamaya yonelık çalışmalar olarak her geçen gun artı- yor Zorlu yaşam koşullan karştsında hızla geltşen bırey- cılık, ınsanın yalnızlığı ve bunun sonucu olan benmerkez- cılık yaşlı kısılerı oldugu kadar çocukları da etkılıyor Yalnızlığı ve sahıpsıztığı yaslılar kadar çocuklar da yaşıyor ve kabullenıyor ıster ıstemez Son yıllarda pek çok ulkede çocuk suçlutuğunun ve çocuklara karşı ışlenen suçlann (dayak, cınsel tacız, eğıtımsızlık vb) gıderek artması belkı de bu acı gerçeğın bır yansıması örneğın İtalya da yapı- lan bır araştırma ulkede her yıl 20 bın çocuğun anne ve babası taratından şıddete uğradığını ortaya koyarken bır başka ıstatıstık de Fransa da her yıl 400 çocuğun kötu mu- amelenedenıyleyaşamınıyıtırdığını 1990yılında çocukla- ra yonelık olarak hızmete gıren ' SOS telefon hattına ılk yil 300,1991'de 550, 1992 de ıse 800 başvurunun olduğu- nu ve burada görev alan 34 kışının ısın altından kalka- madığını belırtıyor Hızlı nufus artışı gelışme aşamasındakı pek çok ulke gı- bı Turkıye nın de basta gelen sorunlarından bırı Butun çalışmalara karşılık bu oran yıllık %2 nın altına pek duşu- rulemıyor Ancak DIE nın son yaptığı bır araştırma gençle- nn %54'ünun ıkıden 1azla çocuk ıstemedıklerını ortaya ko- yuyor Nuiusun azalması kadar çoğalması da pek çok sorunu beraberınde getırıyor Örneğın ulkemızde korunmaya muhtaç çocukların sayısının hızla arttığı bunlann çok az bır bölumunun devletın koruması altında bulunduğu bılını- yor Devlet Bakanı Turkân Akyol un belırttıgı gıbı ulkemız- dekı 2 5 mılyon bakıma muhtaç yaşlı ve çocuktan sadece 20000'ı devlet yardımından yararlanabılıyor Çeşıtlı top- lumsal hızmet konulannda oldugu gıbı bu alanda da va- tandaşların devletle ışbırlığı ve destek amacıyla başlattık- ları pek çok çalışma, kurulan dernekler sosyal danışman- ların tyı nıyetlı çabaları soruna bır olçude çozum getırır- ken ozellıkle maddı olanaksızlık organızasyon bozukiuğu ve uzmanlaşma eksıklığı bu gırışımlenn çoğunun ıstenı- len sonuçlara ulaşmasına engel oluyor Sonuç, gelışmesınde doygunluk noktasına gelmış an- cak yaşlı nufusu ıle yenılıklerden uzaklasan deneyımlı Av- rupa nın yanında gıderek artan genç ve dınamık ama bu- yuk çoğunluğu sahıpsız bır Turk toplumu1 Avrupa ıle Turkıye arasında benzerlık nıtelık ve nıcetık tarklılıklanna karsın yaşlılarla çocukların ıhmal edılmesı beklentılerın 30-60 yas grubunda yoğunlaşması Oysa onemlı olan deneyım bırıkım enenı ve yaratıcılığın bırlık- telığını sağlayabılmektır Yenılenmeyen her sey (maddı ve manevı) kohneleşmeye ve değerını yıtırmeye yargılıdır Sevgı, saygı ve hoşgorunun buîunmadığı sadece hırs ve rekabetın egemen oldugu toplumlarda ınsansal değerle- nn kok salması olanaklı değıldır TARTISMA Univepsitede Yönetimgunumuzde unıversıte ûzenne tarüşmak vJYOK. uzenne tarüşmakla eşanlamlı ol- muştur \ OK un geurdıklen ve goturdûk- len uzenne o kadar çok şey yazılıp sö\len- mıştır kı, uygulama ve sonuçlanyla YOK, geleceğın Turkıyesı'ndekı uruversıtelenn >enıden yapılanmasının en önemh kılavu- zu durumuna getınlmışur Geçmış tabıı kı değerlendınlecektır 1 Ama uruversıtelenn geçmışı yalnızca YÖK mudur 0 Bır an ıçın oyle olsaydı bıle bu toplumun hıç mı geleceğı voktur'' Gele- ceğe bakan kurumlar olan üntversıteler gelecek tartışılmadan rnı yapılandınlacak- dır° YOK'un kımı olumsuzluklannı yakala- \ıp bunlar kotudur ya da YOK'un olumlu u> gulamalannı bulup bunlar ıyıdır demek, hızla değjşen dunya koşullanna yanıt vere- cek bır unıversıte oluşumu ıçın yeterh ıpuç- lannı sağlar mP Atamalar, seçımler, aka- demık yukselmeler, açılan unıversıte bına- lan, oğretım üyesı başma duşen oğrencı sayısı rotasvon, butçe. yayın kalıtesı öde- nekler vb kavramlan bır an ıçın unutup unıversıtenın koklenne donerek ve çağdaş yönetım gorûşüyle soru \e yanıtlan art ar- da gozden gecırsek neler bulurduk acaba'' lan yeüşünlır Bu ozellıklenyle unıversıte bdgı>ı profesyonelleştırmışür Bılgırunure- tımını ve devnru kurumsallaşürmışur 12 yuzyıl once de bugün de bır araştırmayla, bır eserle ya da bır eğiülmış ınsanla ureu- len, aslında, "bılgıye dayalı düşunce"dır O zaman, ünıversıteler ozunde bılgıve dayalı duşünce ve göruşlenn oluşturulduğu or- gütlerdır Yoksa bıldın uretım şırketlen ya da meslek adamı yetışurme fırmalan değıl Yoneum bılımı, bu gerçeğı şoyle ozetle- mektedır Her örgüt mısyonu ve gereksı- şan düşünce nasıl bır ortamda uretılır'' Hıyerarşık guce dayanan yapılar ıçınde yaratıcı duşuncelenn ve gorûşlenn uretıle- meyeceğı açıktır Unıversıtedekı yapırun asken dıru ya da bürokratık hıyerarşınm davandığı temellere dayanmaması gerekü- ğı, uruversıtelenn 10 yuzvıllık ö>kusunden elde edılen ve herkesın bırleşüğı bır dene- vımdu Ancak uruversıtelen şırket gıbı gor- me değerlendırme ve yonetme heves ve alışkanlığı gunumuzde de süregelmektedır Ümversıtedekı yöneümm, kâr amaana nımlen ıle kendıne ozgudur ve buna gore vonelmış profesyonel şırket anlayışı ıçınde yapılanmahdır Hıçbır örgut boşlukta var olamaz Her örgut kendısıne kaynaklan sağlayan vc sı- nırlanru belırleyen bır çevre ıçınde yaşar O çevrenın gerçekkn ve koşullan ıle karşıhklı dayaruşma durumundadır Varlığının de- vamı bu dayaruşmadakı uyuma doğrudan bağhdır Ünıversıteler de boşlukta değıl- dtrkr Bır çevre ıçınde yaşarlar Bır Türk üniversitesi ıçın bu çevre en genel anlamda, kendıne özgu geknekkn, ahşkanlıklan, beğenılen, düşüncesı duygusu, kışılığı, kültüru ve ozellıkknyk Türk ınsanınm oluşturduğu Türk toplumudur Farkh rutehktekıdığer uluslann kendıneğ Her gereksımm bır orgut doğurur Üru- özgü koşullannda başanlı çalıştığı soyk- versıteler de bellı bır gereksınımı karşıla- makamaaylaoluşmuşkurumlardır Nedır bu gereksırum 7 Başka bır deyışle unıversıte ne ıçın vardır 1 ' Ya da unıversıte olmaz ıse ne eksık kalır"' Özetle, bır örgut olarak çağ- daş unıversıtenın amaa nedır 0 Ünıversıte- lerdekı yoneüm yapısını ve yöneüm tarzını tartışabümek ıçın her şeyden once bu temel sorunun yanıtlanmış olması zonınludur Uruversıtelenn ılk kurumlaşma ızlenne 12 yüzyılda rastlanmaktadır Bılgıye yo- nelme, bılgıyı üretme, bılgıyı kullanma ve bılgıyı aktarma bu kurumlaşmanın temel amaçlan ohnuştur Bu temel amaçlar 8 yuzyıl sonra bugün de değışmış değıldır Uruversıtelerde kıtaplar yazılır araştıraıa- laryapılır, ınsanlar bılgılendınhr ve eğıülır, teknolojı gelıştınlır, bdım ve nieslek adam- vapılandınlmasmın uruversıtekn gıdere 1 'duşunceden kâr etmek" ya da ' kârlı du şüncelere yonelmek" gıbı kendı varlık ne- denkrı ıle çelışen tıcan mısyonlara surükle yeceğı de sır değıldır gunumuzde Unıversıte ıçındekı hıyerarşı, kıdem üs- tunluğüne dayalı ve unvanlann yuceleştı- nldığı bır errur komuta hîyerarşısı olmak- tan çok bdgı ureümmde ışbırlığı ve karşı- lıklı danışma süreane davanan bılgının ustunluğü ve bıhmsel başannın bınkımle- nnden doğan ıkna edıcı bır hıyerarşı olma- lıdır Burokrasının, unvanlann, resmıyeün \e formalıterun yucelüldığı bır unıversıte sıs- temınde bılımsel akışkanlık kaybolacak bu sısterrun yaratüğı ınsanlar ıstesekr de ıs- temesekr de bıhmsel gehşmenm \e duşun- ce uretımının başlıca engeh durumuna geleceklerdır Lnıversıte ortamı, rekabet ıçınde ışbırlı- ğını sürdüren meskktaşlann oluşturduğu dostça yanşmah bır çevre olmalıdır Yenı Yuz yıldan fazla bır süreden ben bır du- gönışler böyk bır ortamda doğar, cesaret bulur, olgunlaşır Bırbınne güvenen takım oyununu oynayabılen katılım ruhu gelış- mış paylaşmasını bılen ınsanlann bulun- duğu bır çevre olmahdır unıversıte çevresı Yoksa rasyonalızm adına. rutel ozunden çok, goruntu sayılarla süreklı performansı olçulen bır buhar makmesı değıl Prof. Dr. HALUK ERKUT ITL I$letme Fakültesı nen unıversıte yapılanrun ve yoneüm tarz lannın Türk toplumuna "transplantasvo- nu' denenmeü mıdır acaba 9 Kaldı kı ünıversıteler, bırçok kurum ve şırketten farklı olarak' yaşamak ıçın çevre ıle daya- nışma ve çevreye uyum sağlama" anlayı- şından ote bır mısyonu da yuklenmış or- y zmedenfazlaekolgehştırerek, bılımsel ara- >ış ıçınde olan yonetım bınmlenmn 1990'h yıUarda ulaşüğı gerçek bıze şunu söyle- mektedır, Her ortam kendıne özgüdür ve o ortama uygun bır yöneüm yapısı vardır O zaman soru şudur Doğaya egemen ol- mayı ve toplumu gehşürmeyı hedefleyen gönışler nasıl bır yapı ıçınde gelışır" 1 Doğa- yı ve toplumu sorgulayarak anlamaya çalı- PENCERE Blucin Moda her zaman guzel değıldır, nıce sapşallık salgın- lasmaya gorsun ınsanın ruhundakı maymunsu guduler kıpırdanmaya başlar yakışsın yakışmasın modaolanıta- kıp takıştırmak, gıyıp kuşanmak eğılımı ortalığı sarar Blucin guzel bır moda Kokenı 19 uncu yuzyıla kadar ınıyor, emekçının pantolo- nu kabakumaştan dayanıklı, utulenmez yıpranmaz, yır- tılmaz ış gıysısı, Amenkan ıcadı Maden ocağında, altın aramada tabrıka tezgâhmda, dagda, bayırda tarlada nerede gıyersen gıy Modayla salonlara gırdı blucin lyı de oldu 20 ncı yuzyıl ınsanı gıyım kuşamda rahatlık aradığırv dan blucını baştacı yaptı Yakında kravatın da suyu ısınır, ceket bır yana atılır, bır kazak bır blucin ınsanın ışını gorur Gıdışogıdış Blucin kapıtalızm ağababası Amerıka da bulundu, Rus- ya bu yolda nal topladı 1970 lerde blucin modacıların pazarlamasıyla dunyayı sardıktan sonra Sovyetler de keşfedıldı, ama, emekçt pan- tolonu zuppelık sımgesıne donüştu Komunızmın kâbesınde Amerıkan blucını karaborsa satılmaya başladı El altından, yasadışı yotlardan bınbır rızıkoyla elde edılen blucını kıçına çeken Sovyet yurttaşı, kendısını otekılerden farklı goruyordu Sultanhamarn ın kaçak ışyerlerınde uç beş açıkgoz ışçının ürettığı blucını Rusyada turetıp yurttaşın ucuz gıyıme kavuşturulması çok mu guçtu'' Dunyayı nukleer dehşet dengesınde susta durduran Moskova bu ışı beceremedı Oysa blucının sosyalıst kulture yabancı kalmayan bır ış- levı var hıç olmazsa gorunuşte sınıflı toplumdakı gıyım kuşam ayrımını kaldırıyor fılanca ya da falanca markanın farkı ne denlı onemsense de kıymetı harbıyesı fazla değıl- dır kımı kuçuk ışyennde uretılen blucınlenn unlufirmalara duman attırdığı da goruluyor Zengm çocugu ayağına blucin çekıyor Yoksul da blucin gıyıyor Gıyım kuşam dalgasındakı kolaylık, davranışlara da yansıyor, zengının alçakgonüllusuyle yoksulun gururlusu blucınde buluşmanın gonul rahatlığını yaşayabılıyorlar • Blucımn âlâsı Turkıye'de yaptlıyor, genç yaşlı herkesın ayağında goruluyor Sıyasal sozluğe de gırdı Gazeteler yazdı, polıtıka dunyamızın ıkı yıldızı, Mesut Yılmaz ıle Denız Baykal, blucin ıttıfakı kurmak uzere çoktan ben gızlı açık bır anlaşma ıçındeydıler Baykal ne demıştı - Mesutçuğum gel blucınlerımtzt gıyelım, hafta sonu pıknığe gıdelım halk bızı boyle gorsun MesutYılmaz Beyı televızyonda ızlıyorum blucıne ıltıfat edecek bır tıp değıl hep renklı beyaz yakalı gomlek gıyı- yor, koyu kravat takıyor hıç gulumsemıyor çoğu zaman suratı asık ve gerılımlı Nıtekım ters bır yanıt vermış - Ben hayatımda blucin gıymedım Yıne gazetelerde yayımlandığına gore Cumhurbaşkanı Turgut Ozal da hemen çıkışını yapmış „ - Ha ha< Blucin gıymemek eksıklıktır, benım on tane blucınım var, hem de ozel dıkım Sonra Mesut Yılmaz ın gazetelerde blucınlı resımlerı yayımlandt, mavıcın yakışmış Basırv, artık oyle bır noktaya geldı kı haberı teberı bıraktı, blucınle mlucınle uğraşıyor, polıtıkacının kafasına değıl, kıçındakı pantolona bakıyor, blucının sıyasette belırleyıcı olması, 'vızyon umuzu gosterıyor gazetelenmızde leble- bı, çekırdek çıtlembık, keçıboynuzu mega ılluzyon pod- yum ve stadyumla gönul eğlendırıyoruz Şu olumlu dun- yadafenamı'' Hem mega lıderlerımızyakındatelevızyona blucin reklamı ıçın çıkarlarsa, sakın şaşmayın, çağdaşlaş- manın gostergesı sayın İLAN MAZGİRT1. NOLU KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1991 12 Parsel No 292-295 Davaa Hazıne tarafmdan davab Bako Ya^ar aleyhıne açılan komıs- yon kdranna ıt\raz davasının mahkememızde vapüan 239 1992 lanhlı >arg}lamasvnda \enlen ara karan uyannca Davacı Bako Yaşaı mırasçılan A>gun Yaşar Haskar Yaşar ve tmoş Yaşar ın lum ;ır<ımalara rağmen açık adreslen tespıtedıtemedığınden yu kanda adı geçen da\alı trurasçılannra duruşmamn atılı bulunduju 212 1992 gunü saat 09 00 da Mazgırt Kadastro Mahkemesı duruşma salo- nunda haar bulunmalan \e>a \ekıl bulundurmalan, aksı takdırde dava- ya gı> aplannda de\ am edıterek karar venleceğı ılanen tebbg olunur Basın 50592 Galeri • Atölye ÖLÜM Şemsettın Samı Bey'ın torunu eskı laşe, Mabye, Maanf, Nafıa ve Evkafnazırlanndan ve Galatasaray Lısesı Tanh \e Coğrafya oğretmenı Râşıt Erer\e Samıye Erer moğlu, Mehrnet Erer'ınkardeşı Samıve Oz ve ZeynepTanaçan'ın babalan, Erdal Oz veTekın Tanaçan ın kayınbabalan, Ela Can, Omer ve Ze> nep ın buyükbabalan, Nesnn Erer'ıneşı, Emin.R. Erer vefat etmıştır Cenazesı 14 Ekım Çarşamba gunu oğle namazından sonra Teşvıkı>e Camu nden kaldınlarak, Fenkoy mezarlığında toprağa venlecekür ÇOCUKLARI 1 22&Hnl l W2 1100 18J0O 2521698 AVN1ARBAŞ MçukRetrospeküf Resım Sergjsı GARANTİ SANAT GALERİSİ T a m e r A y d ı n HeykdResun Seıgsı !!001800 • "»bnca ModemSanat l ValıkonagıCaddesıNo 117/2 Nışantaşı İstanbul Tfel 2%0^° 80 stilist iç miıııar grafikerOLMAK DUNYA CHAFTA İSTEYENl£R, 1ÇIN STANDABTIAMNDA EĞtTlM IÇt - HAFTA SONU) ıçns SON HAFTA istasyon sanat evi ERfcNKOY 385 41 31 - M 33 TEŞVİKİYE 240 56 50 230 6b r EXCLUSIVE S A N \ T M E R K E Z İ BUBt 1979-1992 Farkh Çahşmalan 13 Ekim-30 Ekim'92 IHtü) ZIKA101ANCIResim Sergisi 3 - 27 Ekim GALERlBk • P BALDEM Vahkonağ Caö Akkavak So* No 22 3 802C» N şântaş 1STAN8UL Te 1 232 10 81 . \ iJCOİU İÇ MİMARİ GRAFİK TEKSTİL "Batık-StiUstlik" RESİMl< VUray-Fresko" Güzel Sanatîara HAZIRLIK Kun Kıyıü»n Ba^am^br. Yıl sonu sergisi 346 97 75 543 82 92 5»3 58 54 BoltırVöy resım seramik takı - mücevher mankenlik çocuklarla sanatH I Ç İ - H S O N U D I L E Y E N H E R K E S E A Ç I K S A N A T Ç A L I Ş M A L A R I 5 EKIM 1992'DE BAŞUYOR istasyon sanat evi ERENKOY 385 41 31 32 33 TEŞVİKİYE 240 56 50 230 66 1" 232 64 26 • 23O 21 87 92 Minıar Sinan Üniversitesi Der«?celerimi2. Tolga AIİŞ Zuhal KEKEZOCLL Içmıman Liı G T E San 1.» Grafik 1. sı Içmunan 3. su SARAÇOCLD Gfafik Î.SU End-Tas (lOOPuan) 1992 Marmara Uni. Dereceierimk, İÇMİMARUK GRAFİK RESIM S«vgı tÇlGEN 1 'sı Stıgı İÇ1GEN 1 sı S«ngı ÎÇIGEN 2 'sı Serdıu-ŞAHİN Bultft ÇETİS Tolga DES1İRT\Ş Enıs TOKSEL Gulsum BODtR ErdotuEMtR DmM YlıNCl Es»o AKER SERAMİK Gulsâm BODVR NthirHA-nt BurakORAL AU ENGtN Guı», BtUR Pınar CtVELEKER Ctm K1ZILTLĞ Bultnl BAŞ Gokçt ÇALTEPE Eser MERİÇ Bukct ÇETİV A.SHİ>ka EKDAY A>s«o PEHUVAN Gokçt ÇALTEPE Borak OtLKL Guluar Çl HAC1 Erdoian EMIR MohaçYtCEL Lfuk K-GtNGÖR Tolg» DEMIRTAŞ » TEKSTtL Ofcıj SEYMVN B*no AIAN Praar HOROZ Puıar HOROZ Faima Y1UV1AZ AıillaKCRT ESD.TAS\H1M Bahar GÖKER En» Yl KS.EL Vıf GTE SAN Gulu»r Çl HAU Gana; BİUR ^ 2 ^ t l E«»n AKER Mttludt SA\TN »İK, CET1N IÇMIMARI-GRAFIK TEKSTİL-RESİM Mimarlık ve Güzel Sanatîara %100 Garantili Hazırlıyoruz. Kaydolmaku Ank Edlnız. Sınıllanma 12 Kışitilair TC MİBi f& t •* OZEL KIIMÜUKUI. 346 97 75 -348 65 30 Istrtiılml trfii. 543 82 92-583 58 54 OZEL BORJV SÜRÜCÜ KURSÜ 92.DÛHEMKAYTTUM t J Hafta sonu-Hafta tçı ve Akşam kursJan devam edıyor Dershane ÛSKÜDAR » KOZYATAĞ13««» TARABYA W « « ERCtŞ KADASTRO MAHKEMESt'NDEN T>osya No 1991/56 Davaalar lbralum Koç ve ar- kadaşları tara.fından davahlaı Muhıtun Tünç ve arVadaşlan aleyhıne mahkemeımze açılan kadastro tespıtıne ıtıraz davası nın yapüan açık yargılaması sı rasında, llçenuz Kardoğan köyıındet davahlardan Ayşan TUnç, Cemı Tunç ve Emın Tunç'un tüm ara malara rağmen adrea tespıt edı lemeyıp, adlanna duruşma gu nü ve dava dılekçesı tebhğ edı lemedığınden, duruşma gün olan 25 U 1992 gunü saat 9 4Ci rnraz sebep ve delillen ıle bırlık mahkemenuzde hanr bulunra lan veya kendılennı bu vekı! temsü ettırmelen, aks> takdjr yargdamaya gıyaplannda deva edıleceğı ve davanın açılnıan sayüacağı, tespıt gıbı tescılı karar venlece|ı 3402 sayılı i dastro Yasası'nın 28/2 raad sı gereğınce duruşma gttnü dava dılekçesı tebbğ edıln üzere ılan olunur 22 91992 Nüfus cüzdanımı ve ehlıye1 kaybemm Hükümsûzdü HAKAN YAVUZ ÇAKı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle