15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
I- Cumhuriyet Sahibr Cumhuriveı Matbaacılık ve Ga?eıtciU Turk Anomm Şırketı adına B*riıı N«Jİ Utanbul Haberler.: Şen*> kalkan. Dış Haberlcr: Ergrnı Balci, lş-Ekonomi: Şukren Kettnci. Basım ^ Yavım • .•mhl K,..t • Genel Ya\m Vc. - -M- O*«en Acar • t,onc= ia.ır KoordınatörO Hikmet Çelinkaj* Yurt Haberien: Mehmet Sareç, Kultur CetalUster,Makaleler.SamiKaraoren,St»t AMulkadır 39/41 Ciğiloglu 34j3->_isi. • W ı Işlen Mudurler.- Kusun Ozbilgen (Sorumlu), Celal Ba$fatngı<; (Haber) • Göfsel Vucelnıan. Düzeltme: Abdullah fıncı Yönetmen: AH Acar • Duzenleme Muslafa Sajlamer • \nkara Temsılcisi- Cune>t Ahmet Korulsan • Muhasebe Maı^aacılık ve Gazetecılik T.A.Ş. Türkocağı Cad PK. :4r uıa -."j'. Pcl «12 05 05 (20 hat), Tel«: Muessese Mudur v. Erol Erkul • Koordmaıor: 22246. Fax; (ll 526 60 72 • Burnlar: Ankarc L. Gokalp Blv İnkılap S No Büleırt Vtner • ldare- Huseyin Gurer • Işletme: OmJer 19'4, Tel: 453 11 41-47, Te!ex 42344, Fax- (4) 433 05 65 • tımir H. Ziya Blv. \rt»yurek. Haber Mudurlen Mustafa Balbav I^ılt Kmk, Adana Tem$ılcısı: Çrtin Yigenoglu Kansu. Utnır Temsîki V. Strdar Çdik • Bitgi-tştem Nail tnal, Bilgisavar Sıstenv. Miiruvet Çikr • Reklam. Reha Işııman Personcl. Se*p Bostancıofclu 1352 S 2/3 Tel- Cd. 119 S. No- 83 12 30, Telev. 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adana: Inönu Kai: 1, Tel 59 37 52 (4 haı), Telex. 62155, Fax: (71) 59 25 78 TAKV1M 13EK1M1992 Guneş 6 06 Öğle: 11 55 İkindr.lSO: Akşam- 17 35 Yatsr. 18 54 üznek, Yılın modacısı ödülüneaday • LONDRA (AAMngiltere'de bu yılın moda tasanmcısı ödülüne ada\ göstenlcn6 modacı içindc fav orinin Türk Modacı Rıfat Özbek olduğu kaydedıldi. Yılın moda tasanmcısı ödülünc Özbck"ın yanısıra Arabclk Pollen. Caiherine \Valkcr.John Richmond. Nicolc Farmı ve Vivıenne VVesıvod gibı ünlü İngiliz modacûan aday gösterildi. İngillere'de yılın moda tasanmcısı ödülünü son iki yıldır Vivıenne Westwood clinde bulunduruyordu.Türk modacı Özbek, daha önce 1988 yılında yılın moda usanmcısı ödülünü atmıştı. İngiUcre'deşöhrete ulaşmasına karşın özbek'in son yıllarda çahşma merkezini İfalya'ya kaydırması bazı rakip modacılann itiraz ve tepkıknneyolaçtı. Ağızkokusu bunalımı •SAMSUN (AA)- Samsun Diş Hekımleri Odası Başkanı AybarsTuran, diş eü rahatsızlıklanndan doğan ağız kokulannın, özellikle gençlen toplumdan uzaklaştırdığını söyledi. Aybars Turan. her türlü organik rahatsızlığm insanlarda sıkınü yaratmasının doğal olduğunu,ancak ağızdaki kokulann sadece kışinin kendisini ilgikndırmediğini. çevresini de rahatsızettiğini belirtlı. Gençlerin ağız kokulanndan yaşlannın gcreği daha çok rahatsızhk duyduklannı ifade eden A>barsTuran, "Özellikle karşı cinsle olan ilişkilerde bu rahatsızhğı dahaçok hissediyorlar" diyekonuştu. TBMM'üesağUk hizıtıetleri • ANKARA(AA)- TBMM'de, milletvekilleri ve yakınlanyla.Meclis personelinin yararlandığı sağlık merkezi, yeniden düzenkndi.TBMM Başkanı Hüsametün Cindoruk'un talimatıyla yeniden düzenknen sağlık merkezinde, bir başhekim ve 6 uzman doktorgörev yapıyor. TBMM doktoru Levent Burak Yıldız'ın verdiği bilgiye göre Mecüs kampusunda rahatsızlanan miHetvekilleri ve personek anında müdahale yapıhy or. Parlamenterler vepersonel, tedavikri süresince, her türlü ilacın bulundugu eezaneden ilaçlannı alabiliyorlar. 6reenpeace gemisine tutuklama tehdidî • MOSKOVA (AA)-Rusya Kı>ı Koruma Kuvvetkri Komuianhğı. dün Kuzey Dcnizindekv Novaya ZcmKa lakımadalan açıklanndaki nükleer atıklann auldıği bölgeye giımek içın Rus karab.ulunna gırcnçevre koruma örgütii Grcenpcace"in "Solo" adlı gcmısıniuıiuklama tchdidinde bulundu. Grcnpcace gcmisi önccki gün. cski So\ yct nükleer dcnizaHılannın kullanılmış rcaktörlcrinin deniz dibine icrkcdildıği bölgekrde incelcmc \ apmak için Kara Boğaz'ından geçerkcn Rusya'nın karasulanna ii gj Gcmi kaptanının raporuna dayanarak Moskova'daki Grccnpcacc lemsildlığinden yapılan açıklamuda. Rusya kı\ı koruma gemilcrinin Solo'y u durdurmak için üç uyuruılı^ıyaptığı bıldirılmişü. AIDS'lilepe enfeksiyon îstasyonu • DışHaberierSenis» (İUHA) - Almanyada AIDS haslaları için bir enfeksiyon istasyonu kurulduğu bildırildi. Suddeutsche ZeiıungGazetesi'nde yer alan habere göre Wurzburg Cniversilesi klinığine bağlı olarak çalışacak bu enfeksiyon isıasyonunda AlDShasıalanna daha iyi bakılabileceği belirüldi. BilindigigibiAlDS habtalannın diğer kliniklerde tedav i görmesi sonucu bu hastahğın diğer haslalara da yayılm; 1 tehlikcsi ortaya çıkabiliyordu. Yakla;jik2.8 nıilyon marka mal olan ıstasyonda ilk etapı\ 23 >alakbulunacak. Osh, eksıksız bir alt yapıya sahip ama rengi ve canhlığı olmayan bir kent TuvaJeÜerikapısızkentFİGEN ATALAY OSH - Osh'ta, Lenin hala kentin belli yerlerinde Kırgızlan selamhyor. Yalnızca Oshta de- ğil, Kırgızistan'ın pekçok yerin- de, bakımlı parklann ortasına dikilmiş Lenin heykelleri "geç- mişlerine saygıh" Kırgız yöneti- cilerince kaldınlmıyor. Nüfusu yaklaşık 150 bin olan Osh'ta. Kırgızlann yanı sıra Öz- bekler, Tatarlar ve Ruslar da yaşıyor. Ancak Ruslann çoğu bağımsızlık ilanından sonra ül- kelerine dönmüşler. Osh, Özbe- kistan ve Kırgızistan'da gezdi- ğimiz tüm kentler gibi eksiksiz altyapıya sahip ama rengi ve canhlığı olmayan bir kent. tki yanı agaçhkh geniş cadde- lerin, görkemli binalann bulun- dugu bu kentte, yükseköğrenim ç^ğındaki her dört gençten biri üniversiteye gidiyor. Osh Devlet Üniversitesi'nde yaklaşık 6 bin öğrenci öğrenim görüyor ve 600 öğretim elemanı görev yapıyor. Şebnem Hüseyinoğlu, bu üni- versitede 9 ay boyunca Türkçe öğretmenligi yapmak üzere bir ay önce Osh'a gönderilmiş. 12'- şer öğrenciden oluşan 3 ayn b T ü k öğ • Osh'un nüfusu yaklaşık 150bin. Bu kentte her dört öğrencidenbiri üniversiteye gidiyor. İnsanlar konuksever. Ancak bir kusurlan var. Azerbaycan, Özbekistan ve Kırgızistan*da olduğu gibi t uvalete girdiğinizan şoka giriyorsunuz. Pislikten geçilmivor ve kapılan yok. ş ğ ş y gruba Türkçe öğretecek olan OshÜmversitea'ningörkemUsalonlarısıksıksaıratgö^erikrinesahneoluyor.BugösteridedeürdversiteöğrencU^^ Şebnem in maaşi. "UİU mual* *|||M^İAT»t^L'/Mi«MUıın*-A4İ^na^£knnaİAntAnt£Îlf«iİ0«vnoUkn»L-cAİk*ırcti'7nvıınlarıniianKrnAl£U>r«ıtntıvArlar"UİU lim" statüsünde bulundugu için 3200 ruble. Bu rakam, Kırgızistan için oldukça yüksek. Üniversite kendisine uygun bir ev buluncaya kadar Rus aile yanında kalan Şebnem, bu kentteki bir aylık izknimkrini şöyk anlatıyor: "İnsanlar çok iyi ve konuksever. An- cak her yer, her şey çok pis. Üniversite tuvaktine kokudan, pislikten girilmi- yor. Meyvekri. sebzekri yıkamadan yi- yorlar. Boş zamanlarda yapacak hemen "hiçbir şey yok. Yalnızca bol bol içki içi- yorlar. Saat 14.00'te postaneye gidı- yorsunuz. memurlar sarhoş " Çok lüks bir lokantaya gidiyorsunuz. mediğini öğrenince, gözkrimizk gör- Biz Türklerin damak kzzetine fazla hi- mek istedik. tap etmese de sofralar özenle haarlanı- Kırgızistan Eğhim Bakanı Çınar yor, onlarca çeşit meze, meyAe, et. içki Çakıpova. "'Üniversitelerimiz dünya sunuluyor. servis mükemmel. Ancak. standartlannda" diyor. Gerçekten de tuvalete gittiğinizde şoka giriyorsunuz. Osh Üniversitesi, bançesiyk. görkemli Kapılar kapanmıyor, her yer pislikkrle salonlanyla. laboratuvarlanyla. 20-25 dolu. sifonlar çalışmıyor. tuvalet kağıdı öğrencilik derslikkriyk çok güzel. Yak- ve sabuna ise nedense hiç gerek görül- müyor. Kısacası. Topkapı Otogan'nın laşık 7 bin öğretmen ve öğrencinin bu- lundugu üniversitenin tuvaleti ise bı- tuvaleti, buralardaki tuvaletlerin yanın- nantn dışında ve metrelerce öteden du- da temiz kalıvor. yulan kokusuyla "ben buradayım"' di- Tuvaletlerle ilgıli daha ilginç olanı ise yor. Kadın ve erkek lus alelleri ayn ayn. Azerbaycan, özbekistan ve Kırgızis- bazı yerlerde. özellikle okullarda tuva- Kadın tuvaletinin sürekli aralık duran. letlerin kapılannm bulunmaması. Osh kolu bulunmayan tek bir kapısı var. Bu Üniversılesinde görevli Şebnemin de kapıdan içeri gjrildiğinde yan yana 6 bu yüzden gün boyunca hiç tuvalete git- bölme görüyorsunuz. Hepsinde bırer tan'ın. (öteki Türk cumhuriyetlerini görmedik) ortak özelligi tuvaletlerin gi- rilemeyecek kadar bakımsız olması. delik bulunan bölmelerin yanlan kapalı ama önkri açık. Yani, boş bölme arar- ken, def-i hacet yapan insanlan isteseniz de istemeseniz de görüyorsunuz, Haydi diyelim tuvalete gjrdiğinizde hiç kimse yok. O zaman da sürekli arahk duran kapı ve camsız pencerekrden seyredil- meniz mümkün. Işığı ve suyu bulunma- yan bu tuvaktte gördüğümüz. sayfa- lannın bir bölümü yırtılmış eski bir kita- bın da tuvalet kağıdı ye'rine kul- lanıldığmı sanıyoruz. Tuvaktkrde neden kapı bulun- madıgını Kırgızlara sorduğumuzda, herhalde soru kendikrine çok anlamsız geldiğınden olacak, şaşkınlıkla bakıyor- lar sonra da '"Bız böyk alıştık" diyorlar. Birabayvannbkdjaşnge kadaryineclisiplin YILMAZ AKAR MÜNtH - Dünyanın en bü- yük halk şenliği olarak kabul edilen Mûnih'in ünlü Ekim Bayramı (Oktoberfest) Beledi- ye Başkanı Georg Kronavvit- ler'in tahta çekiçle sifonu bira fıçısma çakmasıyla görkemli bir şekilde başladı ve bitti. Bavyera Krah 1. Ludwig ile Saksonyah Prenses Therese'in 1810 yıhndaki düğün eğlencele- riyle başlayıp her yıl tekrarlana- rak geleneksel bir halk şenliği haline gelen Ekim Bayramı. aradan gecen 182 yıl içinde 1. ve 2. Dünya savaşlan ve sonrası yıllarda iki kez kolera salgını yüzünden yapılmamıştı. Bu yıl 159. kez tekrarlanan bira bay- ramı nedeniyle Münih Cadde- leri ve otelleri yabancılarla dol- du. Otoparklarda, ara sokaklar- da park yeri bulmanız neredey- se imkansızdı. Dev bira çadınn- da kızarmış tavuğu afıyetle ye- mişsiniz, yanında iki dev bar- daktan da bu bayram için yapılmış birayı içimişsiniz. Za- terı Richter ölçeğine göre 5.6 oranında sallanıyorsunuz. Ara- bamzı arayıp duruyorsunuz... Bu işi en iyi İtalyan turistler çözmüşe benziyor. Hemen hep- si karavan arabalanyla gelip kentin 3-5 km uzağında park yapıyor. Almanlar ltalyanlar- dan yaka silkiyor. Neden mi? Her sabah erken kalkıp Napolı şarkılanyla akşamdan kalma bulaşıklannı sokakta yıkama- lan ve pişirdikkri makarna- lann suyunu sokak ortasına dökmeleri Almanlan çileden çı- kanyor. Bira bayramına en çok ilgiyi Amerikalılar. İngilizler ve Ja- ponlar gösteriyor. Almanlara göre Amerikalılar birayı eğlen- mek için içiyorlar. Bir büyük Bira bayramıntn ağır işçileri garsonlar... İçi bir litre bira alan kalınbardaklann7'sinibirden dev çadırlara taşıyortar. bardak birayla sanki bir şişe viski içmiş gibi sarhoş oluyor- lar. İngilizler ölçülü içiyorlar. Japonlar ise bir bardak birayı iki kişi içip sessizce etrafı seyre- diyorlar. Türkler az bira içip ye- meği tercih ediyorlar. Bu du- runıda birayı tüketmek Alman- lara kalıyor. Her bira fabri- kasının çadınnda litrelerce bira içerek avaz avaz şarkılar söyle- yip eğleniyorlar. Günde ortalama 25 sığır, çadır orkestralarının sık sık ses- lendirdikleri 'Niçin öyle hazin bakıyorsun" adlı şarkmın tem- posuna uyarak kömür ateşinde çevriliyor. Aynı akıbeıe uğraya- cak piliç sayısı ise ya nm milyo- nu geçiyor. Bira bayramının ağır işçileri garsonlar... İçi bir litrebira alan kalın bardaklann 7'sini birden dev çadırlann bir ucundan bir ucuna taşıyorlar. Garson ka- dınlarda iri göğüsler ak gerdan aranıyor. Göğuslerini yanya ka- dar açmak işe almmakta ter- cih nedeni. Bira bayramı sırasında 497 kişi alkol komasına girdi. Hastaneler özel ekipler kur- dular. Münih halkı gelecek faşinge kadar tekrar Alman disiplini içindeki yaşantısına döndü. Çağın vebasından ölenlerin isimleri 30 ton ağırlığındaki dev yorgana yazıldı AIDSkurbanları 'AIDSyorgam'nda anıldı FUAT KOZLUKLU WASH1NGTON - 20. yüzyıla dam- gasını vuran ve henüz tedavi edileme- yen AIDS hastalığında yaşamını yıti- renlcr, bugüne dek benzeri görülmemiş bir şekilde anıldı. ABD'nin tüm eyaletlerinden gönül- lülerce hazırlanan dev yorgan BeyazSa- ray önlerindc 2 gün boyunca sergikndi. "AIDS Yorganlan" adh anma sergisin- de ABD Başkanı George Bush için "L'tan, utan. 3 hafta daha başkansın" dıye bağınldı. Başkan Bush'un cumartesi günü TV açık oturumuna hazırhk yaptığı sırada onbin dolayında göstcrici, cllcrındc mumlurla Beyaz Saray çevresındc slo- gan alarak dolandı. Göstcnciler, Bush"- un AIDS konusunda kayıtsız davran- makla elcştirdiler. Gcccn cumartesi günü scrgilenmcyc • ABD' nin tüm eyaletlerinde gönüllülerce hazırlanan dev yor- gan geçen cumartesi günü sergıîenmeye başlandı. İki gün süren dev organizasyon boyunca sergide yer alan 20 bin 64 parça yor- gan üzerinde adları yazılı 26 bin 988 AIDS kurbanı anıldı. başlanan ve iki gün süren dev organı- de o yıll .920 yorgan yer almışü. 1988'de - --•• 8 bin 288,1989'da 10bin 848 yorgan ser-zasyon boyunca sergide yeralan 20 bin 64 yorgan üzerinde adlan yazılı 26 bin 988 AIDS kurbanı anıldı. Sergi boyun- ca 26 bin 988 isim. yakınlannca okun- du. Herbıri 90x180 cm. boyutlannda olan 20 bin 064 parça v organın temmuz ayında hazırlanmaya başlandığı ve ge- çen ay sonunda tamamlandığı bildirildi. 30 ton ağırlığındaki dev "AIDS Yor- ganı" 1 milyon 169 bin 800 dolarak ma- lolduğubclirtildı. Ziyaretçi saytsının 2.5 riıüyonun üze- rinde olduğu lahmin ediletı sergi daha oncc Washıngton"da 4 ke/ düzcnlcn- mıjti. 1987'de iki key Ju/enlenen scrgı- gilenirken. 1990 ve 199l'de organi- zasyonun Washington'da gerçekleştiri- lemediği kaydcdildi. Çok sayıda sağlık ve emniyet görevli- si sergi bölgesinde hazır bulunurken, ağlayanlar için binlerce kutu kağıt men- dil dağıtıldığı dikkal çekti. Yorganlann üzennde. AlDSkurban- lannın isimlerinin yanı sıra sevdıkleri hayvanlann resimleri, hoşlandıklan es;- yalar. karikatürler. şiir ve hikayeler, el- biseleri, gezdikleri ülkelerin bayraklan yerahyor "AtDS Yorganı" sergisinde arkadaş- larını kaybetmiş homosekbuelkrin bir- birlerine sanlmalan yüzkrce ölümü bekkyen AlDS'li ıle ÂİDS olası H1V virüsü taşıyanlann dramatık görüntüle- ri, onbinkrce kişiyi de ağlattı. Boyutlan hergeçen gün büyüyen "AIDS Yorganı"nın ürdu isimleri arasın- da Cumhuriyetçi Partinin Connecticaı eyakü milktvekili Steivarı Mc Kinney, a'ktör Rock Hudson. fılozof Michel Fo- ucault. avukal Roy Cohn. CBD spiker Max Robinson bulunuyor. Cumartesi ve pazar günkü sergi bo- \unca Washington"da yaşam adeta fcl- ce uğradı. Bekdiye ve polis. görevli sayısını takviye edcrken, \ercl telcvi?- yon istasyonlan sürekli AIDS konu- sunda eğjtıci yaym yaplüar, PBS tele- vizyonu ise ÂİDS programları hazır- layarak, bir kanahnın tamanında "asrın hastahğı"' hakkında bılgılere ayırdı. Washtngton Post Gazetcsi ise son bir haftada 11 sayfa yayın yaptı. îl ülkcden Türkiye'yegöç oldu Türkiye göçlerülkea ANKARA(AA) - Türkiye- nin 1923-1991 yıllan arasında, (geçici ıskana tabi tutulanlar dışında)11 ülkeden gelen top- lam 1 milyon 593 bin 264 göç- mene kucak açarak. toprak- lannda yerleşmesine izinverdi- gi belirkndi. Göçmen sorunlanyla ilgili Devkt Bakanlığı kaynaklann- dan ahnan bilgikre göre. bugü- ne kadar ül- kemize yö- nelik en bü- yük göç dal- gası, 1989 vılmda ya- şandı ve aynı yıl. Bulgaris- tan'dan ül- kemize zo- runlu göçe tabi tutul- malan ne- deniyls ge- len 243 bin 90 soydaş, iskana tabi tutularak, TC vatandaşlığma ahndı. Bulgaristan'dan ülke- mize, 1923-1949 yılları arasın- da 144 bin 208, 1950-1951 yılan arasında da 154 bin 397 göçmen soydaş geldi. Bulgaristan birinci Türkiye'ye göç veren ülkeler arasında Bulgaristan 733 bin 812 kişi ile birinci, Yunanistan 408 bin 625 kişi ile ikinci. Yu- goslavya"da 304 bin 174 kişi ile üçüncü, Romanya 122 bin 524 kişi ile dördüncü sırada yer alı- yor. Türkiye'de iskana tabi tutu- lan göçrnenlerden 24 bin 149"u ise. Afeanisıan, Arnavutluk. İran. SSCB. Hindıstan, Pakis- tan ve Türkistan asıllı. Bel'rlemekre göre. Türkiye Cumhuriyeti'nin temelkrinin atıkiığı 1923 yılı ile 1949 yıllan • 1923 yılından bu yana Türkiye'de iskan edilen göçmenlerin sayısı 1 milyon 593 bini aştı. Türkiye'ye göçte, Bulgaristan 733 bin 812 kişiilebirinci, Yunanistan 408bin 625 kişi ile ikinci. Yugoslavya 304 bin kişiile 3. sırada. Bulgaristan'dan gelen 140bin soydaş ie Ahıska Türkleri de yerleşebilmek için iân bekliyor. arasında ülkemize, Bulgaris- tan'dan 220 bin 85, Y'unanis- tan'dan 391 bin 753, Yugos- lavya'dan 117 bin 212, Ro- manya'dan 121 bin 339 ve di- ğer ülkekrden de 10 bin 109 ol- mak üzere, gekn toplam 860 bin 498 göçmen iskana tabi tu- tuldu. Bulgaristan ile yepılan anlaşmalar çerçevesinde, bu ülkeden 1950 yıhnda gekn 52bin 185 kişi. 1951 yılında da 102 bin 206 kişi belirlenen bölgekre yer- leşürildi. 1951-1969 yıllan arasın- da, Bulgaris- tan'dan Tür- kiye'ye göç tamamen durdu. Bu yıllar arasın- da özellikle Yunanistan ve Yugoslav- ya'dan ülke- mize önemli göç olayı yaşandı. Ülkemiz. iskana tabi tutu- lanlar dışma, geçici göç dalga- lanna da sahne oldu. Bunlar- dan en büyüğü, Körfez savaşı sonrasmda Kuzey Irak'tan yaklaşık 500 bin kadar Kürt'- ün sınırlanmıza dayanmasıyla yaşanırken, bir başkası da, 1989 yılında Saddam Hüse- yin'in katliamlanndan kaçan 50 bini aşkın Kürt'ün, Güney sınırlanmızdan içeriye girme- siyle gerçekleşrruşti. Devlet Bakanlığı yetkilileri. 1989 büyük göçü sonrasmda, Bulgaristan'dan gelen 140 bin civannda soydaşın ülkeyi ter- ketmediğjni belintikr. .Aynı kaynaklar. Kazakistan, Özbe- kistan. Rusya ve Azerbaycan'- dan 150 aileden oluşan Ahıska Türkü grubunun Türkiye'ye yerleştirilmesine karar verildi- ğjni vurguladılar. AhmetKaya'nınkardeşi Mustafa Kaya Sesimmndışında benzerliğimiz yok CUMHUR CANBAZOĞLU Ahmet Kaya'dan sonra ağabeyi Mustafa Kaya da çağdaşTürk müziği admı ver- diği müziğiyle zirveyi zor- luyor. Yıldızlar ve Çocuk adlı yeni kasetini piyasaya çıkar- tan Mustafa Kaya, 1990'dan bu yana profesyonel anlamda müzik yapıyor. Mustafa Kaya'nın asıl mes- leği ikti- satçılık. Fa- külteyi bitir- dikten sonra Maliye ve Gümrük Ba- kanlığı' nda çahşmış. Bü- rokrasiden ve devkt işin- den bıkınca bir kaset fir- masmda yö- neücilik yap- maya baş- lamış. 1990"- da ilk kaseti Gözbebekk- ri'ni, ardm- dan Fikrimin İnce Gülü'nü yayımlamış. Mustafa Kaya'nın sesini Ah- met Kaya'nınkinden ayırt et- mek çok zor. Kardeşiyle ses benzerliğini handikap olarak gören sanatçı. seçüği parçala- nn, yorumunun ve yolunun çok farkh olduğunu anlatı- yor: "Şu anda arenada özgün- cü geçinenlerden farklı benim müziğim. Bazılannın söykdi- ği gibiTürk halk müziğineby- pass filan yapmıyoruz. Halk müziği ölmüş mü ki. aort da- man dcğişsin. İnsanlar sadece Mustafa Kaya'nın sesini kar- deşi Ahmet'ttn ayırt etmek zor. halk müziğınde yeni renkkr is- tiyorlar. Yirmi kişinin yanyana dizilip çaldığı müzikten bıkıldı artık. Ben. bu yüzden arayış içindeyim. Ahmet'k kardeş olmamızın dışında benzerliği- miz yoktur. Ses benzerliği de sanata bakış açısıyla yakında aşılacaktır." Mustafa Kaya üçüncü kaseti Yıldızlar ve Çocuk'ta kendi sözlerinin yanı sıra Attila İlhan. Behçet Necatigil, EnverGökçe, Sabahattin AH gibi ünlü ozanlann yapıtlannı da seskndiriyor. "'Özgün mûzi- ğin zirvesinde beş-altı sanatçı var. Ben bun- ları zamanın- da da dinle- dım. O günkr- de kasetkri satsın diye halkın arka- sından koşar, sıze kurban olayım derkr- dı, türlü şeykr yaparlardı. Fakat şohret başlannı dön- dürdü. Bizım Ahmet'e de söy- lüyorum. kendi kendini inkar etmeye başladı. Benim endişem sanat yapmak, Bazen Kürtçe parçalar istiyorlar konserde. Demokrasiye son derece ina- nan birinsanım, herkesın özgür olmasını isüyorum, ama pro- vokasyona gekmem. Müziği ideolojinin dışında bırakmak Karşıt görüşlü insan dı yaptığım müziği beğensin, boz madan. değiştirmeden yorum ladığım şiirkri beğensin."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle