Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 19 EYLÜL 1991
EVET/HAYIR
OKiaYAKBAL
Nadir Nadi'li Bir Anı45 yıllık 'Cumhuriyet' okuru, 1959 yılında Yunus Nadi Ûdü-
lü'nde ikincilik alan (Ası'dan Geliyorum başlıklı röportajıyla)
Sayın Av. Oğuz Oymak'tan bir mektup aldım. Sayın Oymak,
Nadir Nadi ile ilgili anısını yazmış. Nadir Bey'in bir mektu-
bunun kendisini acı bir durumdan nasıl kurtardığını anlatı-
yor.
En iyisi bu ilginç mektubu okurtanma olduğu gibi sunmak:
"Yıl 1948, güz aylan... 19 yaşında İstanbul Eğitim Enstitü-
sü öğrencisiyim. Verem hastası olarak Validebağ Sanator-
yumu'nda iyileştirilmekteyım. Aynı zamanda Cumhuriyet oku-
ruyum. Dr. Fahri Kurtuluş adında bir milletvekili, o sıralarda
bir tartışma çıkarmıştı. Konu şu idi: 'Rus yazarlarından Ler-
montov'un 'VftDİM' adlı eserinde Türkler barbarlıkla suçla-
nıyormuş. Rus yazariarının kitaplan Milli Eğitim Bakanlığı1
nın klasik yayınlan arasına nasıl sokulurmuş!' diyerek Milli
Eğitim Bakanltğı'nı acımasızca eJeştiriyordu. Bu konuda Cum-
huriyet gazetesine, milli eğitimin, çagdaş ve Atatürkçü gö-
rüşlere uygun davrandığını savunan ve Dr. Fahri Kurtuluş'u
eleştiren bir yazı yazarak gönderdim. Bu yazım gazetede he-
rnen yayınlandı. Daha sonra da Sayın Nadir Nadi üstadımız-
dan bir mektup aldım. Mektubunda: 'Kanının son damlası-
na kadar Atatürkçülük içın savaşacak yiğ'rt bir genç
oiduğumu' vurguluyordu. Ustüdımızın bu değerti mektubu-
nu kıymetl ibir anı olarak çantamda saklamaya başladım.
Yıl 1951 yaz aylan... Ankaradayım, 34. dönem yedek su-
bay levazım öğrencisiyim. Bir gün öğleden önce sınıfta derste
idik. Levazım bölük komutanımız yüzbaşının dersıni izliyor-
duk. Sınrf kapısı birden açıkjı. içeriye bir inzibat yüzbaşı, bir
askeri hâkim, iki de inzibat eri girdi. Levazım bölük komuta-
nına bir şeyter söylüyortardı. Bölük komutanımız uzaktan eliy-
le beni gösterdi. Heyet yanıma geldi. Sıramdan kalktım. İn-
zibat erleri önce üzerimi son-
ra da sıramı aradılar. İnzibat
yüzbaşı yatakhaneye gitmemi-
zi, oradaki bavul ve giysilerimi
de arayacaklannı'söyledıler ve
biriikte sınıftan çtktık. Yatakha-
nenin bulunduğu ikinci bınaya
gittik. Karyolamı gösterdim. Al-
tındaki bavulumu çıkarıp ver-
dim. Erler yatak, yorgan ve
yastıklan araştırırken, inzibat
yüzbaşı da bavulumdaki eşya
ve yazılı belgelere bakıyordu.
Bir aralık bir zarfı açarak için-
deki yazıyı okudu ve hâkim su-
baya uzattı. Yan gözle baktı-
ğımda yazının Sayın Nadir Na-
di'nin yazdığı özel mektup ol-
duğunu anladım ve bir rahat-
lık duymaya başladım. Hâkim
subay mektubu okudu, 'Ço-
cuklar tamam, aramayı kesin'
dedi. Değerli mektubu çanta-
şına koydu. Bana dönerek
'usulen bir de ifadenı alalım'
dedi.
İstanbul Eğitim Enstitüsü'n-
de iken Yüksek Tahsil Genç-
lik Derneği diye devrimci bir
derneğin üyesi olduğum sap-
tanmışl Ne zaman mı saptan-
mış? 14 Mayıs 1950'den sonra
DP iktidar olduktan sonra...
1950 yılının sanırım ağustos ayı
idi. Babam Isparta'islamkoy ıl-
kokul başoğretmeni idi. Ben de
Ankara Hukuk Fakültesi 1 sı-
nıf öğrendşi îdtrfı. Tatil dolayı-
sıyla ailemin yanında idim. Bir
gün evimızin önünde otururken
bir polis cipi geldi. adımı sor-
dular. Arama yapacağız dedi-
ler. İçeri gırerek her tarafı ara-
dılar. Kitaplıkta Varlık ve Fikir-
ter (izmir'de yaymlanırdı) dergi-
lerini ve hatırlayamadığım ba-
zı romanları (romanların ara-
sında 'Gazap Uzümleri' de var-
dı) toplayarak çantalarına
koydular. Beni de biriikte cıpe
alarak akşam Isparta Emniyet
Müdüriüğü'ne getirdiler. O ge-
ceyi nezarette geçirdim. Sa-
bahleyin Sorgu Hâkimliği'ne
çıkanldım. Tutuklanmadım. O
sırada Süleyman Şahin Tar
adında bir edebiyat öğretmeni
vardı, onunla caddelerde dola-
şır, halkevi kütüphanesinde de
söyieşilerde bulunurduk. O ar-
kadaş 142. maddeden 13 ay
hüküm giymiştı. Ben de aklan-
mıştım. {O zaman 142'nin ce-
zası 13 ay idi.) DP'nin iktidar ol-
duğu 195O'li yıllarda aklanmak
yeterii değildi. Solculuktan zan
attında kalmışsan, poliste takip
attında isen yedek subay ola-
mazdın. Okul döneminde ani-
den bir gece yatağından kaldı-
rılarak er olarak doğu illerine
sevk ederlerdi. Bizim dönem-
de benim gibi aklanmış 3-4 ar-
kadaş er olarak gönderilmişler-
di.
İşte Sayın Nadir Nadi üsta-
dımızın, Atatürkçülüğümü öven
mektubu beni er oimaktan kur-
tarmış ve yedek subay olmamı
sağlamıştı.
Yazın alanında Atatürkçülü-
ğün güçlü simgesi olma niteli-
ğini yaşam boyu sürdüren bü-
yük insan, bundan böyte de
anılanyla belleklerimizde yasa-
yacaktır."
Fakülte Seçimi IJzerine...
İZZETTİN SİLİER Yük. İnşaat
İjnjversileye giriş sınavında birkaç yıl önce ya-
pılan degişiklik jüzunden, ögrenciler ortaoku-
lu bitirip liseye başladıklan yıl. gelecekteki raes-
tegiııin yönunü betirtemek zoruada kalmaktadır-
lw. Hukuk, işletme, iktisat gibi fakültelerı he-
defleyen öğrenciler sınavda etkilemediği için li-
sede fizik, kimya, biyoloji derslerini okumaktan
kaçınmanın çaresini aramaktadırlar. Çok kez de
bu derslerden kurtulmak için söz konusu fakul-
teler seçümektedir. Buna karşıhk mühendislik,
tıp, terael bilimleri hedefleyen öğrenciler fizik,
kimya, biyoloji derslerinde yarışmak dunımunda
olmaktadırlar. Ortaokul mezununun o yaşta
iken bu seçime zorlanmasındaki güçlük ve isa-
betsizlik açıktır. Bu konu mutlaka bir çözüme
kavuştunilmalıdır. Ancak velilenn ve öğrenci-
lenn onündeki gerçek budur. Yakın zamana de-
ğin mumkun olduğu kadar çok fen bölümü açan
liselerimiz, şimdi edebiyat bölümleri peşindeki
öğrencilere yanıt vermek çabasındadırlar.
Gençler, mesleklere dogru yönelirken aileden
gelen ya da içinde bulunduklan ortamdan gelen
koşullanmalardan çok etkileniyorlar. Bu koşul-
lanmalar geniş bir ağ şeklinde genci sarmakta-
dır. Doğal olarak her ana-baba, çocuğunun ge-
lecekteki mesleği uzerinde kafa yorar; çocuğu
üzerinde etkili olmak için çaba gösterir. Kişiler,
gençlere öğüt verirken de çoğunlukla kendi ya-
şam deneyimlerinden yola çıkarlar. Oysa ana-
baba, deneylerini geçmişten elde etmiştir, genç
ıse gelecekte yaşayacaktır ve yaşam sürekli de-
ğişmektedir. Örneğin lise sınıflannda okuyan
gencin mesleğini seçerken en az on yıl sonrası-
Din koşullannı kestirmek, ona göre kararlar al-
mak gereklidir. Gencin içinde bulunduğu koşul-
Mühendisi, Avukat
lanmalar çok kez bu gerçeğe uygun değildir;
onun geleceğe ilişkin beklentilerini karşılamaz.
Bilim ve tekniğin, siyasal koşullann bu kadar
hızlı geliştiği bir dunyada, kişilerin on yıl son-
rasını gerçekçi bir yaklaşımla hesaplaması, ona
göre meslek seçmeyi bilmesi çok zordur. Bu yüz-
den meslek seçme kararlan çok kez üstünköru
verilir. Bu üstünkörulükten kurtulmakta ilk
adım'on yü sonra'run önemini kavramaktır.
2^orunlu kalınca çocuklarımıza "hangi mes-
leği seveceksen, onu seç" gibi şeyler söyleriz.
Ama bir genç, içinde yaşamadığı, uzüntülerini
ve sevinçlerini tatmadığı mesleklerden hangisi-
ni seveceğini nasıl beürleyebilir? Kişi çok kez mü-
hendisliğin ne oldugunu bilmeden muhendisli-
ğe niyet ediyor ya da avukathğın fılmlerde gör-
düğiı gibi jüri önünde parlak nutuklar atmak ol-
duğunu sanıyor. Onun için soruyu tersine çevir-
mek daha doğrudur: "Acaba insanlar hangi
raeslekleri severier?". Bence bunun en geçerli ya-
nı şöyledir: "İnsanlar kendilerine toplumda üs-
tunlük sağlayan meslekleri severler." Yani lise
sınıflannda okuyan gencin ilgi duyduğu, kendi-
sini yetenekli sandığı meslek değil, gencin üni-
versiteyi bitirip, mesleği içinde kendine yer bu-
labildiği gunlerde, toplumun koşulları mesleği-
ni şanslı kılarsa o zaman mesleğini sevecektir.
Yani sevgi on-on beş yıl sonranın olaylan için-
de yeşerecektir. Görüldüğu gibi sorunayine za-
man etmeni girmekte, on-on beş yıl sonra için
verilecek kararda yol gösterici başka ışıklar bul-
mak gerekmektedir.
Bu amaçla başka sonılan irdelemek koşulu or-
tadadır: Üniversitenin insanın geleceğini etkile-
mesi nereden gelir? Acaba universite, yalruzca
meslek edinme yeri midir? Üniversitede temel-
leri öğretilmek istenen bilgüer, bir mesleğin su-
rekli kullandığı bilgiler midir?
Öğrenci, üniversitedeki eğitimi sonunda bir
diploma alır. Bu diplomanın insana kjızandır-
dığı ayncalıklar (imtiyazlar) vardır. Ama bence
daha önemlisi, üniversitenin nitelik kazanma yeri
oluşudur. öğrenci, orada arkadaşlarıyla konu-
şurken kitaplığında okurken yemekhanede yer-
ken sürekli kendisini geliştirir, dostluklar kurar,
yeni davranışlar edinir. Bence bunlar üniversi-
tenin verdiği diplomadan çok daha önemlidir.
Genç, bu yılların etkisini bütün ömrü boyunca
duyumsayacaktır. Bu etkilerle düşünmede, so-
runlan çözümlemede, konularma kolayca uyum
sağlamada seçkin bir kişilik oluşacaktır. Univer-
site mezunu çok kez üniversitede kendısine öğ-
retüenleri doğrudan kullanmadığı sonınları çöz-
mekle karşı karşıya kattr. Ona, kazannuş oldu-
ğu nitelikten dolayı sorunlan nasü bir yöntemle
çözeceğini biliyor olduğu için güvenüir. Univer-
site, nitelik kazanma yeri olarak ele alımnca so-
runumuzun yanıtı ortaya çıkar: Bir öğrenci hangi
üniversitede daha çok nitelik kazanabilecekse o
universiteyi tereihinin başına koymaiıdır. Hat-
ta şöyle söyleyelim, universite tercihi, bazen fa-
kulte tercihinden çok daha önemlidir. Üniver-
sitenin öğrenciyi etkileyen üç ana öğesi vardır:
Birincisi, öğrenciler; o halde en iyi öğrenciler ne-
rede ise o universiteye gitmeli. Ikincisi, öğretim
uyeleri; o halde en olgun öğretim üyeleri nerede
ise oraya ulaşmalı. Üçüncüsü, kampus; yani üni-
versitenin, binalan, bahçesi, madde olanaklan.
O halde en iyi maddi olr-naklar nerede ise ora-
da bulunmalı.
Son yıllarda bunlara çok önemli bir öğe daha
eklenmiştir: Yabancı dil sorunu. Belli yaşam
davranışları için bir yabana dilin iyi öğrenilme-
si kesin bir koşul olmaktadır. Bu durumda ya-
bancı dili garantiye almak, (dilbilir kişi olmak
niteliği) tercihlerde çok etkili olabilmektedir.
Bir de bitirilen fakülte ile yaşamda çalışılan
alanlar arasında kesin bir bağlantı olmadığuu
vurgulamaiıyız. Örneğin siyasaya atümak iste-
yen bir gencin işletme, hukuk ve mühendislik fa-
kültelerinden hangisini seçmesi gerektiği soru-
sunun yanıtının pratikte "mühendislik" oldu-
ğu göriilmektedir. Yine, ömeğin bankalann bö-
lüm müdürleri için endüstri mühendisi, işletme
mühendisi, bügisayar mühendisi arandığı göriil-
mektedir. Günlük yaşanun istekleri sık sık de-
ğismektedir. Ancak nitelikli insanın bunlara ya-
nıt verme şansı çok daha yüksek kalmaktadır.
Biraz da mesleklerin üısanlara verdikleri
"mutluluk" üzerinde durmalıyız. Kişilerin mes-
lekleri içinde elde ettikleri "üretme", "yaratma"
olanağı büyük bir "mutluluk" kaynağı olmak-
ta, çekilen sıkıntüar unutulmaktadır. örneğin bir
mimar, kazandığı paradan daha çok, yarattığı
binarun özgunlüğü ile ilgilenmektedir; onun yet-
kin olmasmı istemektedir. Bu açıdan baküınca
teknik mesleklerin "üretme" ve "yaratma" ko-
nusunda öbür mesleklere üstünlüğü açıktır.
Bir de "anlama"nın verdiği büyük
"mutluhık" vardır. însanlık, evreni "anlamak",
ondan yararlanmak çabası içindeki kişilerin el-
leri üzerinde yücelmiştir. Kişi kendi yetenekle-
rini denemek ister, bundan "mutlu" olur. Ar-
dından yeteneklerini geliştirmek ister, bilim ve
tekniği öğrenip onu kullanır, bununla "mutlu"
olur. Liselerimizdeki fizik, kimya, biyoloji ders-
lerinden kaçış büyük bir mutsuzluk kaynağı ola-
caktır.
Bütün insanlanmıza öğretmemiz gereken bir
başka mutluluk daha vardır: Bir konuda, bir
alanda en iyi ornıak, "birinci sınıf insan" olmak
başh başına büyük bir mutluluk kaynağıdır.
Gençlerimiz hangi mesleği seçerlerse seçsinler,
o konuda en iyi olmak yanşıru terk etmezlme,
mutluluk kendileri ile beraber olacaktır.
ANMA
HOCAM1Z - B\B\M1/
AZIVIİ AKSOY
ok^adık, l'ideledık toprağıııı
kan rengı guller avıııı
uzaktaki çocukların gt\tı
karanfiller aıtılar ıı/crınc
anılar, go/ va^iaıı
2\< I ^liJNDV Kşl \K
(<M.lkl.\KI
AKTıFBANKAClUK
<l
Yapı Kredi İmkânlar Dünyası"nda
yaşamaya başlaym...
Yaşamaya başlayın!
Yatınmdan pay alın.
Bu dunyada. menkul de^erlere en sa^lam.
en kâriı ^atınmlar yapılır, wnmınden ve
haklarından eksıksız yararlanılır.
proıeter ıçın kaynak sağlanır
İşte Menkul Değerler Merkezı ımkânı.
'7 >'
Otomobilinizden inmeyin.
paranızı öyle çekln.
Bu dunyada. otomobılden ınmeden de.
gunun 24 saatı. yılın 365 günû. para
çekılir, para. çek yatinlır. havale yapılır..
İşte Otobanka ımkânı
Bankanızın anahtarı
sizde olsun.
Bu dunyada. Telecard la
alışvenş yapılır. günun
24 saatı. yılın 365 gunu.
Telebankalar dan.
Otobankalar dan
para çekılir,
para. çekyaünlır.
havale yapılır.
İşte Telecard ımkânı.,
Seyahatte risk taşımayın.
Bu dunyada. seyahat çekı kullanılır .
Yani sıgortalı dovız. Istendıgı anda.
her yerde paraya çevnlır . Kayt»ldugunda
ya da çalındığında zarara uğranmaz.
İşte seyahat çekı ımkânı
Kendi evinizde oturun.
Bu dunyada. eskı. yeri. yaılık, kışlık.
buyük. küçuk. konut ya da ışyen ıçın,
250 mılyon hraya kadar Konut Kredısı
alınır. sayısız odeme seçeneğınden bırıyle.
5 yıla kadar taksıtierle. kolayca gen cxlenır
İşte Konut Kredısı ımkânı.
Şirket adına harcamayı
kartla yapın.
Bu dtnyada. kışılere. şirket
adına harcama yapma yetkısı
tanınır.. Bir ımzayla.
İşte BusınessCard ımkânı.
' /
Klralayın, sahibl olun.
Bu dunyada, buyukya da küçük
her yatrım finanse edıiır,
uygun koşullarla kıralanan yatınm
malına. sözleşme sonunda sahıp olunur.
İşte Leasıng ımkânı
Kuruluşunuza "özel hizmet'l
kazandırın.
Bu dunyada. buyuk kuruluşların ve
ışletmelerın, sanayıden ticarete
her alanda. her tur ıhayaçları için.
"özel hızmet" şubelerı vardır
İşte buyuk kuruluşlara "ozel hızmet"
alma ımkânı
ödemelerinizi talimatla yapın.
Bu dunyada. kıra. taksıt apartman
gıderterı gıbı, sabıt mıktarlarda ve eşıt
aralıklı ödemelen. venlen talımata gore
banka yapar. hesaptan düşer.
işte Düzenlı Odemeler ımkânı.
Ek krediyle anında alın.
. Bu durryaûa, bir ımzayla. anında.
kredı kam lımıtının ustunde ek kredı
alınır. kredı kartıyla taksıtiı alışvenş yapılır.
İşte Ekspres Kredı ımkânı.
Paranız para kazansın.
Bu dunyada. bankaya yatnlan
tasarruflar para kazanır.
İşte yüksek ve saglam gelır imkânı.
i i
lıu»
Güvenceye kavuşun.
Bu dunyada, insanlar
her turlu nske. her tûrlü
tehlikenm ekonomık sonuçlarına
karşı guvence altna almır.
İşte sıgorta ımkânı. Bir imzayla ödeme yapın.
Bu dunyada. kredı kartıyla harcama
yapılır. . Bir ımzayla Istenırse aylara
bölerek de gen ödenır...
Yani kredı kullanılır
işte 'kredılı" kredı karü ımkânı
Otomobilin keyfine vann.
Bu dunyada, srfır kılometrede. yerlı,
yabana, her marka otomobıl. mınıbüs,
mıdibüs. kamyonet ıçın, 100 mılyon
hraya kadar Otomobıl Kredısı •alınır,
4 ayrı seçenekten bırıyle, 36 aya kadar
taksıtlerle. kolayca gen öctenır.
işte Otomobıl Kredısı ımkânı.
Gençliğinizi yaşayın.
BJ dunyada. 14 yaşındakı gençienn
bıle. Telebankalar dan para çekme.
para yatrma hakkı vardır.
Gunun 24 saatı. yılın 365 gor.u .
İşte Genç Telecard ımkânı
Bankanız gece, gündüz
emrinizde olsun.
Bu dunyada. Telebankalar gunun
24 saatı, yılın 365 günı. açıktır..
Para çekılir. para. çek yatinlır,
havale yapılır. bakıye ıncelenır...
İşte Telebanka ımkânı
Hizmeti ekrandan alın.
Bu dunyada. gunün 24 saatı.
yılın 365 gunu. Teleservıs
termınaHennde, ekrana bakarak.
ekrana dokunarak, havale yapılır,
bılgı alınır. başvuruda bulunulur...
İşte Teleservıs ımkânı
Saniyede maaş alın.
Bu dunyada. maaşlar. şirket muhasebesınde
kuyruk oloşturmadan alınır. kullanılır.,.
İster Telebanka dan. ister Otobankadan.
işte Tele24 Bordro ımkânı.
Bankanıza telefonla ulaşın.
Bu dunyada. telefonu olan herhangı bır
yeröen, 180 01 01 tuşlanır, günün
24 saatı. yılın 365 gunu. AloBanka'dan
bankacılık hızmetı alınır
İşte AloBanka ımkânı.
İşletmeniz için
"özel destek" alın.
Bu dunyada, geiışmek ve buyümek ısteyen
ışletmelere, danışmanlıktan öze! kredılere
kadar her tur destek verılır İşte küçük ve
orta bo> ışletmelere özel destek" ımkânı
Canınızın istediğini alın.
Bu dunyada. ıhüyaçları beklemeden
karşılamak ıçın. 15 mılyon hraya kadar
Ferdı Kredi altnır. 12 aya kadar
taksıtlerle kolayca gen ödenır.
İşte Ferdi Kredı ımkânı
Gönlünüz rahat olsun.
Bu dunyada. değerli evrak ve eşyalar ıçın
"ozel kıralık kasalar bulunur Gurun
24 saat. yılın 365 gunu. "özel" şıfrelı
manyetık kartlarla kullanılır
İşte Kasa24 ımkânı.
e (j s
>cdrd • /MoBanka • H:
Alçveris#
Telekasa*l
Kredili" kredi torrw
YAPI^CKREDi
b i t
Yapı Kredi İmkânlar Dünyası "nda, hayatınızı baştan başa
değiştirecek her imkân var!.. "Yapı Kredi İmkânlar Dünyası'nda
yaşayan milyonlarca insana siz de katılın... Yepyeni bir hayata başlayın! w ı _ j _ .—- csft'£* C i n i T \/ f^ılst t I r
l