Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 AĞUSTOS 1991 EKONOMİ CUMHURİYET/13
Dampingli
ithalat
• ANKARA (UBA) —
Dampingli ithalat fabrika
kapattınp işsiz bırakıyor.
Tekstil, kömür, porselen,
gıda ve makine sektöründe,
dampingli ithalat nedeniyle
47 bin kişinin işsiz kaldığı
açıklandı. TOBB Başkanı
Yalun Erez, "Dampingli
ithalat önlenmeli. Türk
sanayicisi dampingli
ithalatla cezalandınhyor"
dedi. Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği, dampingli
ithalat şikâyetleri nedeniyle
geniş bir araştırma
başlatırken Hazine ve Dış
Ticaret Müsteşarhğı
tthalatta Haksız Rekabeti
önleme Kurulu da 18
damping soruşturması açtı.
Yem
ihracaü
• ANKARA (AA) — Yem
Sanayii Türk AŞ, 20 yıl
aradan sonra ilk yem
ihracatını Bulgaristan ile
Libya'ya gerçekleştirdi. Yem
Sanayii daha önce son
olarak 1971 yıhnda Irak ile
ihracat bağlantısı yapmıştı.
Yem Sanayii Genel Müdürü
Yavuz Sunu, Bulgaristan'a
1.000 ton karma yem
ihracatı karşılığında 191 bin
dolar döviz geliri
sağlandığını söyledi. Sunu,
geçen ay Libya'ya 2.100
tonluk yem ihracatından da
419 bin 500 dolar döviz
geliri sağlandı&nı bildirdi.
Gazete kâğıdı
ihtiyaoı
• KOCAELİ (AA) —
Geçen yılki rakamlara göre
Türkiye'de, SEKA'nın
gerçekleştirdiği yıllık 180
bin ton gazete kâğıdı
üretimıne karşılık, 268 bin
ton gazete kâğıdı
tüketiliyor. Bu durumda
ortaya çıkan gazete kâğıdı
açığı, ithalat yoluyla
kapatılmaya çalışılıyor.
Anason
alımları
• ANKARA (UBA) —
Tekel Genel Müdürlüğü
anason alımlarına
bugünden ıtibaren
başlayacak. Anason
alımlannda bütun bölgeler
için 5 bin 500 liralık
başfiyat uygulanacak.
Anason alımları Balıkesir,
Muğla, Denizli, Burdur ve
Antalya bölgelerinde
gerçekleştirilecek. Bursa'da
da eylül ayında anason
alımlanna başlanacak.
Alımlarda peşin ödeme
yapılacak.
KlSA KISA
• 1. Madencilik Şûrası
kitabının basımı
tamamlanarak piyasaya
sunuldu. Yurt Madenciliğini
Geliştirme Vakfı tarafından
yayımlanan kitapta, 21-22
haziran tarihleri arasında
Ankara'da toplanan ve
madencilik sektörünun
sorunlannın ve geleceğinin
tartışıldığı şûranın bir
dökümu yapılıyor.
Baııka sisteıııi sıkmtıdaİBAR'ın yaptığı araştırmaya
göre banka sermayelerinin
konsolide kân son 5 yılda
enflasyon karşısında düşük
kaldığı için sermayeler
erozyona uğruyor.
Ekonomi Servisi — Bankalann son
yıllardaki yüksek kâr performansı dahi,
sektörün mali yapısının güçlendirilme-
sine yetmedi.
İBAR Uluslararası Araştırma ve Da-
nışmanlık AŞ'nin araştırmasım kamu-
oyuna açıklayan Prof. Dr. Sdçuk Abaç,
bankalann son beş yılda özsermaye kâr-
lıhğının enflasyonun gerisinde kaldığı-
m belirtti. Sektörun serbest sermaye ya-
pısının 1990'da pozitife dönuştüğüne,
ancak bunun hâlâ yetersiz kaldığına işa-
ret eden Selçuk Abaç, mali yapılann
güçlendirilmesi için bankalann daha faz-
la kâr etmesi gerektiğini savundu.
Bankalann 1990 yıhnda Körfez krizi-
ne rağmen son beş yıhn en yüksek per-
formansmı gerçekleştirdiklerine işaret
edilen araştırmada, bu performansm da-
hi sektörun mali yapısını güçlendirmek
açısından yeterli olmadığı savunuldu.
Araştırmada şu bulgular ortaya konul-
du:
1) Sektörde sermaye erozyona var:
Konsolide özsermaye kârlılığı enflasyo-
nun gerisinde...
Sektörun konsolide net kân bir önceki
yıla kıyasla VolOO artmıştır, ama kon-
solide özsermayenin ortalama kârlılığı
Vt 35.75 ile enflasyon oranının hayli ge-
risindedir. Aslında bu oran son beş yıl-
dır enflasyonun altında seyretmektedir.
BANKACILIK SEKTÖRÜNUN BES YILLIK PERFORMANSI
Serbesî Sermaye (Milyar TL)
Finansal Bağımsıziık (%)
Özsermayenin Tbplam Riski Karşılama
Ofanı{%)
Kredılerın Bilanço Payı (%)
Takipteki Kredilerin (Net) Ti)plam
Kreöitere Oranı (%)
Ayrılan Karşılıkların Takıptekı Kredilere
1
Oranı (%)
Aktif kârlılığı (%)
Özsermaye Kârlılığı (ortalama) (%)
LHtidlte(%)
Mevduat Artışı ($) (%)
Bûyûme ($) (%)
Net Kâr Artışı ($) (%)
Sektörun Mali Karnesi
1990
830.9
79
6.1
470
1.2
451
23
358
32.8
24.3
27.0
630
5.5
1989
-3533
76
5.8
42 7
1.5
501
1.8
30 2
37.7
8.9
ao
-23.2
3
1988
-iao
67
5.0
41.7
2.7
30.6
2.5
479
409
-43
-1.4
13.5
4
1987
397.4
6.1
47
45.2
4.1
342
2.2
439
35.7
21.2
29.6
55.3
5
1986
2935
62
4.4
455
5.7
153
U
369
35.1
230
314
446
5
Bunun anlamı, sektörde sermaye eroz-
yonunun olduğu ve sağlanan kârlann
bunu telafı etmekten uzak olduğudur.
Burada hatırlanması gereken önemli bir
nokta, genelde bankalann bilançosun-
da, sanayi sektöründe olduğu gibi enf-
lasyonla birlikte değerleri artacak, do-
layısıyla sermaye erozyonunu telafı ede-
cek aktiflerin bulunmayışı veya düşük
oranlarda oluşudur.
2) Sektör serbest sermayesi 1990'da
pozitife dönöştii, ancak hâlâ yetersiz...
Sektörun serbest sermayesi, yani öz-
sermayenin gayrimenkul ve iştirakleri fi-
nanse ettikten sonra bankacüık faaliyet-
lerine tahsis edilebilir olan kısmı, son uç
yüdır ilk kez 1990'da pozitif değer almış-
tır. Geçen yıl eksi 353.3 milyar TL olan
sektör serbest sermayesi, 1990'da artı
830.9 milyar TL'ye yükselmiş olmakla
beraber son derece yetersizdir. Bir ömek
vermek gerekirse, sektörde bulunan bir
iki bankayı bu hesabın dışında tutacak
olursak, serbest sermaye yeniden eksi-
ye dönUşecektir ki, yalnız bu rakam sek-
törun uygun bir mali yapıya henuz sa-
hip olmadığım gösterir.
3) Kredi kalitesindeki olası düsüş, ma-
li yapılann gûçlendirilmesini gerekli kı-
lıyor.
Sektörun problemli kredilerinin göreli
ağırlığı 1990'da, yüksek oranlarda kar-
şılık aynlarak °?o 1 düzeyine inmiştir. An-
cak önümüzdeki yıllarda, ekonomideki
durgunluğun yeniden geri dönmeyen
krediler sorununu gündeme getirmesi
olasıdır. Bankalann bunun üstesinden
gelebilmeleri için mali yapüanm güçlen-
dirmeleri, bunun için de sermaye eroz-
yonunu telafı edebilecek oranlarda kâr
etmeleri şarttır.
4) Olası zararlann karşılanması ve
mevduat sahiplerinin korunması için
bankalar kâr etmeli...
Bankacılık, risk derecesi yüksek faa-
liyet alanlanndan birisidir. özellikle
yüksek enflasyon ve belirsizlik ortamla-
rında söz konusu riskler daha da art-
maktadır. O nedenle bankalann olası za-
rarlannı karşılayabilmeleri için kâr et-
meleri gerekiir. Kaldı ki kârlıhk mevdu-
at sahiplerinin korunması açısından da
büyük önem taşır. Ancak enflasyonun
uzerinde sermayesıne kâr sağlayabilen
bankalar mali bünyelerini guçlü tutabi-
lirler ve ustlendikleri riskleri taşıyabilir-
ler. Halbuki Türk bankalanndaki du-
rum, yukanda da belirtildiği gibi bunun
aksi bir görünüm arz etmektedir.
5) Sonuç: Mali yapılann güçlendiril-
mesi için bankalann daha fazla kir et-
mesi gerekli...
özetle bankalann, yalnızca kâr ra-
kamlanna bakarak sektörun mali duru-
mu hakkında hüküm vermek doğru de-
ğildir. özelhkle yüksek enflasyon orta-
mında sermaye erozyonunu ve aktif ka-
litesindeki bozulmalan dikkate almadan
yapılacak değerlendirmeler yamltıa ola-
caktır. Bu açıdan baktığımızda Türki-
ye'de bankalann sektör bazında (birey-
sel olarak değil) çok kâr ettiğini söyle-
mek gerçeği yansıtmayacaktır.
Kayıp, çalıntı ve iptal edilen kartlann sayısı 15 bine ulaştı
Kredi kartıyla yolsuzlııkBÜLENT KIZANLIK
Tüm dünyada yaşanan pro-
fesyonel kredi kartı sahtekârhk-
ları milyonlarca dolarlık zarara
neden olurken, özellikle 1989 ve
1990 yıllarında Türkiye'deki
bankalar da kötü tecrübeler ya-
şadılar. Ancak bankalann ba-'
şına milyar Urahk çorap ören
bu sahtekârhk olaylan karşısın-
da Türkiye'de kredi kartı veren
bankalar da işbirliğinin çarele-
rini aradılar ve Bankalararası
Kart Merkezi'ni (BKM) kurdu-
lar.
Türkiye'de yaklaşık üçte bir
pazar payına sahip olan ulusla-
rarası kredi kartı kunıluşu
Euro-Master Card'ın 1989'da
250 bin dolar olan zaranmn ge-
çen yıl 544 bin dolara yükselme-
sine de bu "profesyonel
sahtekârlıklann" yol açtığı vur-
gulanıyor. Euro-Master Card
International'm zarar sıralama-
sında Turkiye'nin Ispanya ve
Italya'dan sonra Avrupa'da
üçüncülüğe yükselmesi ayrıca
dikkati çekiyor. Kayıp, çalıntı
ve iptal edilen kartlarla ilgili iş-
yerlerine gönderilen Birleşik
Uyan Listesi'nde (BUL) geçen
ağustosta 11 bin dolayında olan
"sakıncah kart" sayısımn bu ay
15 bine yaklaşması da Türkiye'-
de kredi kartı riskinin yüksek
olduğuna dair bir gösterge ka-
bul ediliyor. "Kredi Vartı sah-
tekftrlıklan nasıl yapılıyor?"
Nelere
dikkat etmeli:
— Öncelikle kredi kartınızı iyi
koruyup, uzerinizde emniyetli
bir cebinizde ya da
cuzdanınızda saklayın. Kartı
kaybetmenizin paranızı
kaybetmenizden daha kotu
olduğunu ve size daha buyük bir
maddi zarar verebileceğini
unutmayın.
— Alışveriş yaptığınız yerde
satış belgesi olan sliplerin
gözunüzün önünde
doldurulmasını isteyin ve çok
dikkatli davramn. Kartınızla
birden çok slip çekilirse
diğerlerinin iptal edilmesini
sağlayın.
— Hesaplannızı düzenli takip
edin. Ödeme ekstreleriniz getene
ve hesabınızı ödeyene kadar,
harcamalarda aldığınız alışveriş
sliplerinizi saklayın.
— Kartlı alışverişlerinizde
mutlaka satış belgesi isteyin ve
uzerinde yazılı tutarın alışveriş
slibinizle aym olmasına dikkat
edin.
— Geçen ıki yılda özellikle
Ege ve Akdeniz'de halı, deri gi-
yim türü turistik eşya satma gö-
rüntüsü altında "naylon ma-
gazalar" açılarak buralarda
kredi kartıyla alışveriş yapılmış
gibi gösterüip, sahte alışveriş
belgeleri düzenlendi. Bu hayali
belgelerle bankalardan büyük
miktarda para toplayan dolan-
dıncılar, mağazalan kapayıp
kayıplara karıştılar.
— Baa mağazalarda aynı
alışveriş için müşterinin kredi
kartıyla gizlice birden çok alış-
veriş belgesi (slip) düzenlendi.
Birincisi müşteriye imzalatılır-
ken, diğerlerinde imzalan tak-
lit edildi ve hepsi bankalardan
tahsil edildi. Olay ancak banka-
lann kart sahibinden bu tutar-
ları ödemesini isteyince ortaya
çıkanldı.
— Bazı sahtekârlar işi daha
da ileri götürerek daha önce dü-
zenledikleri satış belgeleri (slip-
ler) uzerinden sahte kartlar imal
ederek bunlarla hayali alışveriş-
ler yapılmış gibi göstererek yaz-
dıkları tutan bankalardan tah-
sil etmeye kalkıştılar.
BORSA'DA ONEMLI OLAN
Borsa'da, tahvil ve hisse senetlerine yatırım yapıyorsanız,
önemli olan tek şey güven ve kazançtır.
İşte, Türkiye'de ve dünya borsalarında işlem yaparken,
portföyünüzü yönetirken Kazanç'ın kesinlikle dikkate aldığı,
sadece sizin kazancınızdır. Kazanç, bunu sağlamak için gerekli
bilgiyi, en son teknoloji ve uzmanları hizmetinize verir.
Özel Seans Salonu'ndan Borsa'daki gelişmeleri aynı anda
izlemenizi sağlar. Borsa emirlerinizi bir telefonunuzla öğrenip
yerine getirir. Üstelik Kazanç, kendi adına alım-satım yapmaz,
kendi portföyü yoktur. Bütün bu mükemmel hizmetlerinin
nedeni, size en iyi hizmeti vermektir.
Kazanç'a gelin. Borsa'da dünya çapında sistemlerle ve
uzmanlarla çalışın. Siz de Borsa'da Kazanç'la tanışın.
" B O R S A D A K A Z A N Ç Ö N E M L İ D I R
Kazanç Menkul Değerler A Ş .
bir Raks Ho dıng kuru'uşudur
EKONOMt NOTLARI
OSMAN ULAGAY
Kasımda Seçim ve Ekonomi
Yurtdışına gideceğim için bu yazıyı cuma günü öğleden
sonra yazıyorum. Şu andaki görünüşe göre genel seçimin
bu yılın kasım ayında yapılması hayli güçlü bir olasılık.
Bunun birçok bakımdan ekonomi için en iyi tercih olduğu
söylenebilir. Başka bir bakış açısından bakıldığtnda ise eko-
nomide ortaya çıkan tablonun ANAP için kasım 1991'de se-
çime gitmekten başka yol bırakmadığı ileri sürülebilir.
Bir süreden beri ekonomideki durumun bir fotoğrafını çek-
meye çalışan yetkililer, ekonomideki sorunların kısa vadeli,
konjonktürel polıtıkalarla çözümlenemeyecek nıtelikte oldu-
ğunu gördüler herhalde. Bu sorunlara getirilecek çözümle-
rin seçmene yansıyacak sonuçlar verebılmesi için belli bir
sürenin geçmesi gerektiğini, üstelik çözümlerin kısa vade-
deki faturasının kendileri açısından hiç de sevimli olmayabi-
leceğini de düşünmüş olmalılar.
Çok sözü edilen "etonomik paket"te yer alacağı belirtilen
önlem ve düzenlemelere bakıldığında da bu durum görüle-
bilıyor. En geç bir yıl içinde seçime gıtmek zorunda olan bir
hükümet:
• Sonuç verecek vergi düzenlemelerine gidebilir mi?
• Kamu kesiminde ciddi bir kemer sıkma politikası uygu-
layabilir mi?
• Özelleştirme cephesinde büyük bir atılım yapabilir, ya-
bancılara büyük blok satışları göze alabilir mı?
• Sanayi kesımıne yeni bir teşvik düzeni getırip bunun mey-
velerini toplayabılır mi?
• Enflasyona karşı tutarlı önlemler alabilir mi?
Bu sorulann herhangi birıne "evet" diye yanıt vermenin
kolay olmadığı meydanda. Bunların tümü, seçmenden taze
destek almış, önünde zamanı bulunan, inandırıcı bir hükü-
metin göze alabileceği türden işler.
Öte yandan ekonomiyi bugün içinde bulunduğu durgun-
luk ve kararsızlık ortamında tutmanın taturasının ıktıdar par-
tisıne çıkartılrnası da kaçınılmaz. Bir yıl içinde seçime gitmek
zorunda olan bir iktidarın ekonomiyi bu durgunluk ve karar-
sızlık ortamından çıkartmaya çahşması zorunlu. Bu zorun-
lukla karşı karşıya bulunan Yılmaz yönetimi aynı zamanda
ciddi bir kaynak sorunuyla da karşı karşıya ve bu sorunu kı-
sa vadede çözemeyeceğı için banknot matbaasına yüklen-
mek zorunda. Bunun ekonominin dengelerini bozucu etki
yapması ve enflasyonu kamçılaması ise yüksek bir olasılık.
Bu durumda ekonomiye canlılık kazandıracak önlemleri kt-
sa bir zaman dilimi içinde uygulamak ve bunların olumsuz
sonuçları kendini göstermeden seçime gitmek gerekıyor.
Yılmaz yönetimi için bu yılın kasımında genel seçime git-
menin bir avantajı daha olabilir gibi görünüyor. Bürokraside,
iş âleminde ve uluslararası kuruluşlarda köklü ekonomik ön-
lemleri savunanlara karşı zaman kazanma açısından ideal
bir tarih, bu yılın kasımı. "Birkaç ay daha sabredin, seçmen-
den yeni destek aldıktan sonra bütün bu köklü önlemleri gün-
deme getireceğiz", gerekçesiyle söz konusu çevrelerın kısa
süreli bir seçım ekonomisi uygulamasına göz yummaları sağ-
lanabılir belkı.
Seçim tar\hinın yakınlığı, seçımden sonra iktidan devrala-
cak yönetim açısından da bir avantaj sayılabilir. Uzun süre-
cek bir seçim ekonomisınin dengelerı iyice bozmasına za-
man kalmadan seçimlerin yapılması ve yeni iktidarın belir-
lenmesı. ekonominin geleceğı açısından da yararlı olabilir.
Seçimleri kasımda yapmanın Yılmaz yönetimi için ekono-
mik açıdan taşıdığı risk de zamanla ilgili. Bu karara varmak
için hayli zaman harcayan Yılmaz yönetimınin bugünden son-
ra gündeme getirec?gi uygulamalar acaba kasıma kadar eko-
nomiyi canlandırmaya yetecek mi? Bugün çeşitli kesimler-
de yaygın olan umutsuzluk havası kasıma kadar dağıtılabi-
Içcek mi?
Türkiye'de sınai üretimin artması ve ekonominin canlan-
ması açısından eylül-kasım dönemi aslında en elverişli dö-
nem ama bu yılın koşullarında bu dönemden ne kadar ya-
rarlanılabilecek?
Bu sorulara yanıt ararken uygulanacak seçim ekonomisi-
nin boyutlarına ve kasımda seçim karannın yaratacağı psi-
kolojik etkınin gücüne de bakmak gerekıyor
Kasımda seçım karannın önümüzdeki dönemde ekonomi-
de bir canlanma eğilimini gündeme getıreceğı bugünden söy-
lenebilir. Canlanmanın boyutlanm ise yukardaki soruların ya-
nıtları belirleyecektir.
Toplu Konut'a inşaatçı başkan
Finanstnan sistemi
gözden geçîrîlecek
ANKARA (AA) — Toplu
Konut ldaresi Başkanlığı'na ata-
nan Prof. Dr. Okta> L'ral, in-
sanlann hayat seviyesini konut-
la yükseltmeyi hedeflediklerini
belirterek bunun için toplu ko-
nut finansman sisteminin yeni-
den gözden geçirilmesi gerekti-
ğini söyledi.
Yılmaz hukumetinin kurul-
masından sonra Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Ekrem
Pakdemirli'nin daveti üzerine
1.5 ay önce ABD'den Turkiye'-
ye gelen Prof. Dr. Oktay Ural,
AA muhabirinin sorularını ya-
mtlarken, toplu konut sistemi-
nin iyileştiriimesi, vatandaşın
daha kolay, ucuz ve daha kısa
sürede sağiıklı konut edinebil-
mesi için hukumete bir dizi öne-
ride bulunacağını bildirdi.
Vatandaşa en kısa zamanda
iyi konut vermek için yeni tek-
noloji kullanımının zorunlu ol-
duğuna dikkat çeken Ural şun-
ları söyledi:
"İnsanlann hayat seviyesinin
yükseltilebilmesi için konut so-
rununun iyi ele alınması gerekir.
Öncelikle gecekondu yapımı ön-
lenmeli. Bunun için toplu konut
finansman usulleri yeniden göz-
den geçirilmeli. Vatandaş, gece-
kondu yapmak >erine toplu ko-
nuta gelmeli ve uygun koşullar-
da ev sahibi vapılmalı. Bu hem
valandaşın hayat seviyesini >ük-
seltecek hem de plansız şehirleş-
me>i onleyecek. Toplu konut bu
konuda onderlik yapmalı. Dev-
letin kaynaklan bu sorunun çö-
zümune yetme\eceği için de tüm
bankacılık ve finans kurumlan
bu çalışmanın içine çekilmeli,
devlet bu işte yönlendirici ve ön-
der olmalı."
ABD'de ve Türkiye'de çok sa-
yıda üniversitenm inşaat fakül-
telerinde öğretim uyeliği yapan,
1973 yılından beri de Dünya Ko-
nut Bilimleri Teşkilatı Başkan-
lığı'nı yuruten Prof. Ural, "Ar-
(ık ABD'ye dönmek gibi bir ni-
yetim yok. Memleket hizmeti
yapacağım" dedi.
Özgeçmişi
Bugun yeni görevine başlaya-
cak olan Prof. Oktay Ural, 1935
yıhnda Izmir'in Urla ilçesinde
doğdu. Galatasaray Lisesi'ni bi-
tirdikten sonra ABD'de inşaat
muhendisliği, yüksek matema-
tik konularında master ve dok-
tora, Calıforniya Üniversitesi'n-
de de doktora üstü eğitim yap-
tı. 1964 yıhnda Türkiye'ye döne-
rek ODTÜ inşaat muhendisliği
fakultesinde asistan profesör
olarak bir süre çalıştı.
Daha sonra ABD'ye dönerek
Missouri Üniversitesi İnşaat Bö-
lümü'nde öğretim üyesi olarak
göreve başladı. Burada inşaat
muhendisliği konusunda yazdı-
ğı 3 kitap nedeniyle 32 yasında
profesörluk unvanı verildi ve ki-
tapları 30'dan fazla üniversitede
ders kitabı olarak okutulmaya
başlandı. Tekrar Türkiye'ye ge-'
lerek Ege Üniversitesi tnşaat Fa-
kültesi'nde öğretim üyeliğine
başladı. TÜBİTAK'ın daveti
uzerine Yapı Araştırma Enstitü-
sü Direktörlüğü'nü yurüttü.
ABD'ye dönen Ural, Florida In-
ternational University'nin Mu-
hendishk Fakültesi kunıcu üye-
liğini yaptı.
Ural, Türkiye'ye gelmeden
önce bu üniversitede inşaat bö-
lüm başkanhğı, FUI Yapı ve Ko- •
nut Araştırma Enstitüsü Baş-
kanhğı ve Turk-ABD Bilim
Adamlan Derneği Başkanhğı1
nı yurütüyordu.
DÖVİZ KURLARI
DAvızın
Cmsı
1 ABO Dolar:
1 Alman Markı
1 Avustralya Doları
1 Belçıka Frangı
1 Fransız Frangı
1 Hollanda Ftonnı
1 Isveç Kronu
1 Isvıçre Frangı
100 IBJyan Lıretı
1 Japon Yenı
1 Sterlm
1 S Arabıstan Rıyalı
Dfivn
«ış
4447 09
2578 02
3485 62
124 95
757 85
2285 83
708 81
2938 28
344 13
32 63
7548 93
1185 82
Dövız
Satış
4456 00
258319
3492 61
125 20
759 37
2290 41
710 23
2944 17
344 82
32 69
7564 06
1188 20
Efettıf
«ış
4442 64
2575 44
3426 36
122 83
757 09
2283 54
701 72
2935 34
338 28
32 30
7541 38
1156 17
10 riRM ttti
EfekM
Satış
4469 37
2590 94
3503 09
125 58
76165
2297 28
712 36
2953 00
345 85
32 79
7586 75
1191 76
ÇAPMZKK
i 1 7249 Alman Marfcı
$ 5 8680 Fr Frangı
$ 1 9455 Hol Flonnı
$ 1 5134 Isv Frangı
S 1292 26 hal Lıretı
$136 30 Japon Yenı
$ 3 7502 S Arab Rıyalı
£ 1 6975 S