Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ĞUSTOS 1991 »••» _ _
UGÜN | KADIKÖYKİTAP SENLÎĞİ
KENTKAŞAM CUMHURÎYET/15
TELEFONLAR• lstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Nurettûı
Sözen, bugün saat 17.00'de
Heybeliada lskele
Kahvesi'nde, SHP Adalar
ilçe örgütünün düzenlediği
"Halkla Sohbet"
toplantısma katılacak.
1MEKTUP
Otobüs
saatleri
• tETT otobüslerinin
hareket saatlerinde bir
belirsizlik yaşandığmı
sanıyorum. Hareket saatleri
İETT yetkilileri tarafından
biliniyorsa bile, bizlerin de
göreceği bir yerde ilan
edilmesinin pratikte çok
yararlı olacağını
düşünüyorum. Geliş-
gidişlerimizi buna göre
ayarlayarak zamandan
kazanım elde edilebilir.
Şeyda Gıiven
Iiseli Aynur: Gül gibi etkinlik
ENİS ONAT
16.30'da Eminönü'nden kalkan Kadıköy
vapuru eski iskeleye yolculannı boşaltıyor.
Iskeleden sonra sağa kıvnlıp çiçekçüere
doğru yavaş yavaş yürümeye başbyoruz. Va-
purdan inenlerden yaklaşık elli kişilik bir
grup da bizimle aynı yolu izliyor. Bu insan-
lann nereye gittiğine bakıyoruz. Bazılan çi-
çekçilere takıbyor. Bir kısmı da dolmuş du-
raklarına doğru gidiyor. Gruptan 15-20 ki-
şi çiçeklerin sonuna doğru sağa sola pek al-
dırmadan ilerliyorlar. Bunlara dolmuşlara
doğru giderken çiçekçilerin sonundaki ka-
labalığı görup yonünü değiştirenler de ka-
tıüyor. Burada "kitap" var. Cumhuriyet Ki-
tap Külübü'yle Kadıköy Belediyesi'nin işbiı-
liğiyle gerçekleşen "Kadıköy Kitap Şenliği-
'nin ikincisi burada düzenleniyor.
Şenliğe gelen insanlann düşüncelerini al-
mak istiyoruz. Kiminle konuşahm diye ba-
kınırken, standda görevli arkadaş yaşlı bir
kadını gösteriyor ve geçen yü da devamlı
geldiğini belirtiyor.
Kadıköy Kitap Şenliği'nin müdavimi bu
hanımın adı Hayriye Tolbas. Yaşının 70'i
geçtiğini söylüyor. Kitap okumayı çok sev
digini anlatıyor. Kitabın insanın ayağına ge-
lişinin çok iyi bir hizmet olduğunu vurgu-
luyor. Okuduğu kitapların çoğunu ise De-
niz Lisesi'ne verdiğini söylüyor.
Mustafa Kemal Özdemir ise Almanya-
da Türkçe öğretmeni. EUerindeki dolu tor-
balar ve koltuğunun altındaki 10'a yakın ki-
tapla standlan adeta talan etmişe benziyor.
Ismarlayıp almak zor olduğu için böyle bir
fırsatı kaçırmak istemediğini anlatıyor. Şen-
liği gazetelerden öğrenmiş. Aldığı kitapları
bırakmak için izin istiyor. Kendisini on da-
kika sonra gene standların başında görüyo-
ruz.
Kitaplann arasında uzun boyu ile dikkati
çeken bir kız var. Demet Yoruç. Manken-
lik yaptığını söyluyor. Bu yıl universite sı-
navını kazanabilen şanslı öğrencilerden bi-
ri. Bir arkadaşınm tavsiyesiyle başladığı ki-
tap okumanın vazgeçilmez bir alışkanhğa
dönüştüğünu anlatıyor
Aynur Şahan ve Caner Özkanlı gelecek
yıl üniversite sınavma girecek iki arkadaş.
Aynur böyle bir etkinliğin Kadıköy için ge-
rekli olduğu görüşunde. Yalnızfiyatlannpa-
halıhğından şikâyetçi. Elinde tuttuğu kita-
bın etiketini gösteriyor. 22 bin lira. "Mese-
la bu kitabı almak beni aşıyor, arna her sey
bir yana bu etkinlik bir siirii çirkinliğin or-
tasmda bir gül gibi." Caner ise kitap oku-
maya yeni başlamış. Bu tür yerlere kendisi-
ni daha çok Aynur'un götürdüğünü anlatı-
yor. Şenlik için duşüncesini, "Buradaki ki-
taplan gördükten sonra insan kitap alıp
okumak istiyor. Kitap piyasasını takip et-
meyen ya da edemeyen insanlar böyle etkin-
liklerde kolayca kitaplara ulaşabiliyorlar.
Kitaplaıia tanış oluyorlar" diyerek dile ge-
tirivor.
Şenlik için ortak kanı daha sık yapılıp da-
ha uzun sürmesi. Gelenlerin çoğu yoldan
geçerken standlan görüp gelmiş insanlar.
18 ağustosta sona erecek şenlikte bugün
16.00-20.00 arası Füsun Erbulak, Mehmed
Kemal, Yusuf Ziya Babadınlı ve Muzaffer
Buyrukçu, 17.00-20.00 arası Müjdat Gezen,
Özdemir tnce, yann ise 16.00-20.00 arası
Miıştak Erenus, Ömer Nida, Güngör Gen-
çay, İsmet Kemal Karadayı, Ruşen Hakkı,
Füruzan Toprak ve Bedrettin Aykın kitap-
lannı imzalayıp okurlarla soyleşecekler.
Kitap Şenliği'nde Rıfat Dgaz'ı yalnız bırakmayanlardan biri de
torunu Zeynep'ti. (Fotograf: ENİS ONAT)
M b W t t 055
• hfaip: 000
• JaatonM: 056
• Zafeıta MHirtiji: 527 57 00
• mmımm ***<**:
172 13 73 -74-75 ve 088
• t«l «ua: 068
• ttfeJK:
»OH/U*077
Sathk MMiıiİH: 511 89 18
Cmkpaşa T*: 588 48 00
Çjpa T*: 534 00 00 (100 hat)
H M M Tl»: 340 01 00
MayfenMfa Wmmm: 345 46 80
Ş*N EtM: 131 22 09
TakdM kkrarta: 152 43 00
SSK SaMtyı: 588 44 00
SSK tkmtfitm: 121 77 77
SSK Uctapr 358 67 60
• TMFfc:
TnflkŞrtelH.: 176 24 14(lst)
356 04 85-86 (Kadıkây)
BMfe Traflk: 377 22 07 (E-5)
366 04 86 [Şehıriçi),
314 36 (B Çekmece)
573 13 31.
ır 574 73 00 (25 hat),
574 73 00.
R*arvasy«ı: 574 82 00 (45Jıat)
• DDT:
Stafctd Pı«fi: 527 00 50
H.to« nwi|»r 336 20 63
H.P*a SMrinl 348 80 20
HABERLERIN DEVAMI
OLAYLARIN ARDINDAKİGERÇEK Seçim için pazarlık
(Baftarafı 1. Sayfada)
min yandaşlan ANAP'tan kop-
tular; SHP, DYP, MÇP ve
RP'de toplanmaya başladılar.
ANAP tabamnda erinte önlene-
miyordu. Bununla birlikte ara-
dan beş yıl geçmesine karşın
1982'de 12 Eylül askeri yöneti-
mince siyasal liderlere konan ya-
saklar sürüyordu.
Yurt çapmda muhalefetin yo-
ği \laşması Uzerine, iktidar par-
tisı referanduma başvurmak zo-
runda kaldı. 12 Eylül'ün askeri
lideri Evren, 1987'de cumhur-
başkanı idi Bu koşullarda yapı-
lan referandumda siyasal yasak-
lar kalktı. Dört lider de (Demı-
rel, Ecevit, Tiirkeş, Erbakan)
partilerinin başına geçtiler.
Ancak ANAP iküdarı muha-
lefeti gafîl avlamak için derhal
genel seçimlere gitme kararım
verdi Referandum 1987 eylülün-
de yapılmıştı; alelacele çıkanlan
yeni seçim yasasıyla kasımda ge-
nel seçimlere gidildi. ANAP li-
deri Ozal'ın neden acele ettiği ve
seçim yasasını neden değiştirdı-
ği sonuçlardan anlaşılıyordu.
1983 genel seçimlerinde
ANAP yüzde 45 oy alarak 211
milletvekili çtkarırken, 1987 er-
ken seçiminde yüzde 36 oyla 300
milletvekili çıkarıyordu. Bu so-
nuç, Batı demokrasilerinin hiç-
birinde görülemeyecek bir ters-
liği içeriyordu; ama "merkez
partisi" tasanmı artık iflas et-
mişti.
Bu iflasrn ikinci göstergesi
1989'da yapılan yerel seçimler-
de ortaya çıktı. İktidar partisi
ANAP yüzde 22 oranında oy
alabilmisti; halkın yaklaşık yüz-
de P
A
J iktidar partisinin karşı-
sın&a görünüyordu.
Buna karşın yine 1989 yılın-
da yapılan cumhurbaşkanlığı se-
çiminde ANAP Genel Başkanı
özal, yalnız partisinin oylarına
dayanarak Çankaya'ya çıktı;
ANAP Meclis Grubu'na daya-
narak Türkiye'yi tek elden yö-
netme deneyimine girdi.
Ne var ki muhalefetin yaygın-
laşması ve yoğunlaşması karşı-
smda bir şeyler yapmak gereği
de duvuluvordu.
•k
Başbakan Mesut Yılmaz'm
parlamentoda grupları bulunan
parti liderlerine götürduğu er-
ken seçim önerisi, ANAP ikti-
darının ikinci erken seçim iste-
ğini ya da zorunluğunu vurgu-
lamaktadır; 82 Anayasası'na gö-
re beş yıl olarak saptanan seçim
dönemieri, bu biçimde fiilen
dörder yıla mmiş gibidir.
Sayın Yılmaz, bir bakıma en
olumlu ve geçerliyolu yeğlemiş-
tir.
Türkiye'nm bugünkü sorun-
larıyla bu parlamentonun ve bu
hükumetin sürekli bir bunalım
kaynağı olarak devamı, yalnız
ulke değil, ANAP için de yarar-
sız ve sakıncalı sayılıyordu; her
şeyin yerli yerine oturması için
gerçekten bir genel seçimden
geçme ihüyacı büyüktür ve ive-
didir.
Başbakamn girişimi bu ba-
kımdan yerindedir.
Herkesin ortaklaşa söyiediği-
ne göre ekonomik koşullar açı-
sından da ANAP'ın 1992 yerı-
ne bu yıl seçim yapması yararı-
nadır. Daha da önemlisi, Özal
ailesinin seçimde iktidar parti-
sinin sırtında bir kambur oluş-
turacağına inanılması; Mesut
Yılmaz'ın görüntüsüyle seçime
katılmamn daha avantajlı olaca-
ğı kantsı yaygınlaşmıştır.
Gerekçeleri ne olursa olsun;
dengeli, demokratik, adaletli bir
ortamda yapılabilirse, erken ge-
nel seçimin ülkedeki "anormal"
havayı dağıtabileceğini düşünü-
yoruz. Bir bakıma ANAP da
ancak bu seçimden sonra doğal
bir siyasal parti olmak dönüşu-
mü içine girebilır; "12 EyiülHin
son partisi" diye tanımlanan
ANAP'ın devlet desteği olma-
dan da yaşayabiieceğini kanııla-
ması gerekiyor.
Çok değil, yakın bir süre ön-
cesinin "uhematifsiz iktidan"
bugün hayaf memat savaşı ver-
mektedir. * * *
(Baştarafı 1. Sayfada)
olabildiğince kârlı çıkmak dii-
şüncesindedir.
• Anayasa değişikliği konu-
sunda biz seçmen yaşı kadar se-
çilme yaşının da düşürulmesin-
de ısrarlıyız. Yine parlamento-
nun yapısı ve işlevi, onu oluştu-
ran milletvekili sayısının değiş-
mesinden daha önemüdir. 500
milletvekili uygun rakamdır.
Halk, daha çok milletvekili de-
ğil, daha etkin bir parlamento
istiyor. Bu nedenle parlamento-
nun içerde ve dışarda etkin bir
biçimde çalışması, milletvekili
sayısının arttınlması ya da azal-
Ulmasından daha önemlidir. Bu
konuda ANAP'a karşı da ısraıiı
olunması gereklidir.
• Seçim yasasının temel çer-
çevesi de belli olmalıdır. Anaya-
sa değişiklikleri için ANAP'ın
muhalefete ihtiyacı vardır. Ama
anayasa değişikliklerini yaptık-
tan sonra, yine işine geldiği gi-
bi bir seçim yasası çıkaracaksa,
bu kabul edilemez. ANAP ön-
ce hangi seçim yasasıyla gelece-
ğini ortaya koymalı, anayasa
değişiklikleri ise bundan sonra
görüşiilmelidir.
• Şu anki duyumlar doğruy-
sa ANAP, illeri küçük bölgele-
re ayırarak yeni bir sistem getir-
meyi düşünmektedir. Bu sisıem-
de baraj olrnasa bile fiili olarak
bugünkünden daha yiiksek bir
baraj ortaya çıkacaktır. Ortada
esas olarak iiç parti kalacaktır.
Bu, SHP'nin de işine gelebilir,
ama ANAP kendini kurtarmak
için bu tür seçim oyunlanyla ha-
reket edecekse buna destek çık-
mak mumkün değildir. Seçim
yasası kalıcı olmalıdır, bütün
partilerin katkılanyla ve katıl-
malanyla ortaya çıkmalıdır.
• Seçim yasası için parlamen-
todaki partilerin katılacağı ko-
misyon loplantılannda da SHP,
bu gönışleri savunacak ve adil,
nispi temsile dayalı bir seçim ya-
sası için çaba göstermek zoron-
dadır."
SHP yetkiüleri, ANAP'ın ko-
VELİEFENDİ Kara tablo seçim getirdi
HİPODROMU^NDAN
FÎKRET DAĞUOĞLU
1. KOŞU: F: Esenyel (2), P:
Osmancık (6), PP: Toros (7), S:
Ersoy (4).
2. KOŞU: F: Bellaluna (4), P:
Paco (2), S: Roro (5).
3. KOŞU: F: Erdeniz (1), P:
Roza (3), S: Aldırmagönül (2).
4. KOŞU: F: Didar (6), P:
Serhad (5), PP: Erturan (3), S:
Aral (2).
5. KOŞU: F: Lala (4), P:
Lymço (5), PP: Bahadır (2), S:
Alp (1).
6. KOŞU: F: Devir (4), P:
Car* lid (2), PP: Souther Dan-
cer (7), S: Abbas (10).
7. KOŞU: F: Apricot (1), P:
Runner (2), PP: Patron (5), S:
Blackhuncane.
8. KOŞU: F: Aktolgalı (3), P:
Heybetli (2), PP: Tayga (4), S:
BŞ
(Baştarafı 1. Sayfada)
da erken seçim dışında bir üçun-
cü seçenek bulunmadığı" orta-
ya çıktı.
Ekonomideki olumsuzlukla-
nn, Türkiye'nin dış kredi değer-
liliğıni etkilemesi de kaçınılmaz
görülüyor. Ekonomi kurmayla-
rını, ekim ayında yıllık olağan
konsültasyon için Ankara'ya
gelecek olan IMF'nin soracağı
olası sorular da şimdiden kay-
gılandırmaya başladı. IMF'nin
vereceği olumsuz bir rapor,
uluslararası mali piyasalardan
yapüabilen rahat borçlanma
olanaklarımn da sonu olacak.
Başbakan Yılmaz'ın önüne
konulan ekonomik tablo, ana
hatları ile şoyle özetleniyor:
1. Büyüme hızı: Büyüme hı-
zının bu yıl, geçen yılki gibi yüz-
de 10'lar düzeyine çıkarılabil-
mesi olanaksız. Ancak yılın bi-
rinci çeyreğinde yüzde 1.3 ora-
nında gerileyen ekonomik büyü-
menin ikinci ve üçuncü çeyrek-
te bir ölçüde toparlanacağı ve
yıllık büyüme hızının yüzde 4-5
düzeyine çıkabileceği tahmin
Beş dakika
ve işin
içindesiniz.
ediliyor.
2. Enflasyon: Yıhn ilk yan-
sında ayhk enflasyon oranları
geçen yılın üstünde se>Tetti. An-
cak ağustos ayından itibaren bu
oranlar geçen yılki düzeyin al-
tına inebilir. Çünkü geçen yıl
Körfez krizi nedeniyle ağustos,
eylül, ekim ve kasım aylarında
çok ytiksek fiyat artışlan olmuş-
tu. Bu yıl söz konusu aylarda
enflasyonda göreli olarak azal-
ma olabilir. Ancak zamanında-
onlem ahnamazsa, aralık ayın-
dan itibaren yeniden hızlı bir
enflasyon ortamma girilmesi
kaçınılmaz olur ve 1992'de hi-
perenflasyon tehlikesi ciddi bi-
çimde gündeme gelebilir.
3. Kamu finansmanı: Ekono-
mideki sorunlar temelde kamu
finansman açıklarında düğüm-
leniyor. 1990 yılında yaklaşık 33
trilyon lira ile GSMH'nın ^ z -
de 11.4'üne ulaşan kamu kesi-
mi borçlanma gereği, kullanılan
hibe ve dış yardıma karşın bu yıl
da düşürülemedi. Bu yılki açı-
ğın 48-50 trilyon lira düzeyinde
gerçekleşebileceği tahmin edili-
yor. Bütçe açığı 25-26 trilyon li-
ra, KlT'lerin açığı 17.5 trilyon
lira (KİT ürünleri için öngörü-
len asgari fiyat ayarlamalan da
yapılamazsa bu rakam 23-25
trilyona çıkabilir), fon sistemi-
nin açığı da 5-6 trilyon lira dü-
zeyinde gerçekleşeceği hesapla-
nıyor. Körfez hibeleri olmasay-
dı, bu açık rakamı en az 10 tril-
yon lira daha fazla olacaktı.
1992'de böyle bir kaynak olma-
yacağı için hiçbir vergi önlemi
ahnmazsa, bütçe açığı 70-80 tril-
yonu, KİT açıkları da 40-50 tril-
yonu bulabilir.
4. tç borçlar: Kamu açıkları
büyüdükçe Hazine'nin borçlan-
ma talebi de artıyor ve bu da fa-
izlerin aşırı yükselmesine neden
oluyor. Hazine, bugünku du-
rumda Merkez Bankası'ndaki
kısa vadeli avans limitini sonu-
na kadar kullansa bile maaş ve
iç borç ödemelerini yerine getir-
mek için her ay en az 2-3 trilyon
lira da piyasadan borçlanmak
zorunda. Hazine'nin aylık iç
borç geri odemeleri, ekim ayın-
dan itibaren 6.5-7 trilyon lira
düzeyine yükselecek.
misyon toplantılannda kendine
uygun bir seçim yasası getirmek
istemesi halinde buna karşı çı-
kacaklannı vurgularken, yarın-
ki MYK-grup ortak toplantısın-
dan sonra büyük olasılıkla cu-
martesi günü toplanacak Parti
Meclisi'nde de konuyu ele ala-
caklar. PM toplantısında da
SHP'nin ANAP'a ve DYP'ye
sunacağı formülasyonlar netle-
şecek. Aynca, seçime yönelik
son hazırlıklar aynntılarıyla or-
taya konulacak. SHP genel sek-
reter yardımcıları ise bugünden
itibaren PM'nin toplanacağı cu-
martesi gününe kadar Doğu ve
Güneydoğu bölgelerinde incele-
melerde bulunacaklar.
"Yeni Sol" hareketin içinde
yer alan Denizli Milletvekili Ad-
nan Keskin, SHP Genel Sekre-
teri Hikraet Çetin'e bir yazı
gondererek, erken seçim hazır-
lıklanna ve güney sınınmızda-
ki operasyonlara, Kıbns'taki ge-
lişmelere dikkat çekerek
PM'nin bir an evvel toplanma-
sını istedi. Keskin, "Kunıltay-
dan yeni çıkmış PM'nin temel
görevi, süratle toplanarak yeni
stratejiler oluşturmak ve örgü-
tü bu yönde raotrve edecek ça-
lışraalan başlatmak olmalıdır
düşüncesindeyiz" dedı.
ANAP'ta durum
Kasımda erken seçime gitme
düşüncesi, ANAP'ta huzursuz-
luklara yol actı. Başbakan Me-
şut Yılmaz, önceki gün görüş-
tüğü ANAP grup başkanvekil-
lerine, bu yıhn sonbahar ayla-
rında yapılacak seçim için gru-
bun ikna edilmesi talimaünı ver-
di. Mesut Yılmaz, ANAP seçim
islerinden sorumlu Başkan Yar-
dıması Ersin Taranoğlu ve Ge-
nel Sayman Şadan Tuzcu ve es-
ki Yuksek Seçim Kurulu Başka-
nı Finız Çilingiroğlu ile birlikte
Abant'a gitti.
Burada gazetecilerin soruları-
nı yanıtlayan Başbakan, muha-
lefet partilerinin kendilerine
destek olmalan halinde anaya-
sa değişikliğini ekime kadar ta-
mamlayabileceklerini söyledi ve
"Eylülde hazırianz. TBMM'ye
sunanz. Ekime kadar tamamla-
nz, kasımda da seçimi bitiririz"
dedi.
Önümüzdeki günlerde, mu-
halefet partilerinin erken seçim
konusunu yokuşa sürebilecekle-
rini belirten Yılmaz, "Umanm
bu endişem gerçekleşmez.
Türkiye'de artık, seçimlerden
sonra üzerinde tartışılmayan bir
siyasi iktidann orta>a çıkması-
na meydan verecek bir uzlaşma-
ya vanz" şeklinde konuştu. Yıl-
maz, bu endişesinin nereden
kaynaklandığı yolundaki bir so-
ruya da şu yanıtı verdi:
"Muhalefet partileri kendileri
de biliyorlar ki aslında vehmet-
tikleri desteğe sahip degiller.
ANAP da onlann ifade ettikk-
ri anlamda gücünu yitirmiş de-
ğildir."
Yılmaz'ın, çevresindekilere
erken seçimin kasım ayının
17'sinde ya da 24'ünde yapıla-
bileceğini, takvimin iklim koşul-
larına göre belirlenebileceğini
söylediği öğrenildi.
Yılmaz'ın Teşkilat Başkanı
Fahrettin Kurt'a da seçim için
gerekli hazırlıkların yapılması,
parti teşkilatlan ile Meclis gru-
bunun seçime hazır hale getiril-
mesi talimatını verdiği öğrenil-
di. Yılmaz, Abant'ta partinin
seçime hazırlanması ve seçim
bütçesinin çıkanlması ile ilgili
çalışmalarını sürdürecek.
Bu arada Antalya'da sektör
bazında ihracat sorunlan ve An-
talya serbest bölgesi toplantısı-
na katılan Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Pakde-
mirli, seçimin kasım ayından da
önce yapılması gefeittiğınfsavu-
narak gerekçesini şöyle açıkla-
dı: "Ekonomimiz sürekli olarak
seçim atmosferinde kalıyor ve
bu da belli bir yük getiriyor."
Genel ve yerel seçimlerin bir
arada yapılması gerektiğini de
vurgulayan Pakdemirli, "Tiirk-
iye seçim atmosferinden mutla-
ka kurtanlmalı" dedi.
Eski Başbakan Akbulüt'un,
çevresinde toplanan parti içi
muhalefet, erken seçime karşı
çıkmamakla birlikte, parti için-
de tasfiye ve yeniden seçileme-
me endişesi taşıyor. Akbulut'un
yamnda yer alan eski tçişleri Ba-
kanı Abdülkadir Aksu, Cumhu-
riyet muhabirinin sorusu üzeri-
ne, "Seçim ne kadar erken ya-
pılırsa ANAP'ın o kadar men-
faatinedir. Çünkü yeni bazı ön-
lemler alındı. Yeni genel başkan
ve parti >öneüminin kamuoyun-
da bii>ük desteği var. Yeni yo-
netim yıpranmadan ve kamuo-
yundaki bu destek kaybolma-
dao seçime gidilirse ANAP ka-
zançlı çıkar" değerlendirmesini
yaptı.
DYP Başkanhk Divanı, geç-
tiğimiz hafta yapuğı ve erken se-
çim konusunu ele aldığı son top-
lantısında, tüm görüşmeleri yiı-
rütme konusunda Genel Başkan
Süleyman Demirel'e yetki verdi.
Ortak komisyon
ANAP, SHP ve DYP, gerek
erken seçim, gerekse anayasa ve
yasalarda değişiklikle ilgili kesin
göruşlerini belirledikten sonra,
partiler arasında ortak bir ko-
misyon oluşturulacak. Bu ortak
komisyona ANAP'tan Genel
Başkan Yardımcısı Erşin Tara-
noğlu, Adalet Bakanı -jakir Se-
ker, DYP'den Genel Başkan
Yardımcısı Hüsamettin Cindo-
ruk, Grup Başkanvekili Vefa
Tanır'ın katılması bekleniyor.
SHP'den komisyona katılaak
isimler ise henüz belirlenmedi.
Müfettiş Muavinleri
Alınacaktır
1- tmtihana katılabilmek için:
a) T.C. vatandaşı ve erkek olması,
b) Hukuk, lktisat, Işletme, Siyasal Bilgiler, tktisadi ve ldari
Bilimler Fakülteleri ile bu fakültelere denkliği yetkili makamlarca
kabul edilmiş, öğrenim süresi en az 4 yıl olan yurt içi ve yurt dı-
şındaki fakülte ve>a yüksek okullann birinden mezun olmak,
c) îmühan tarihi olan 8.9.1991 günune kadar 30 yaşım dol-
durmamış bulunmak,(8.9.1961 tarihinden önceki doğuralular imti-
hana kabul edilmeyecekür.)
d) Askerlik görevini yapmış olmak, (Herhangi bir nedenle
askerlik hizmet dışı bırakılmış olanlar imtihana kabul edilmez.)
e) Baska bir kuruma karşı mecburi çalışma taahhüdu bu-
lunmamak,
f) Sağlık durumunun Türkiye'nin her yerinde çalışmaya ve
seyahate elverişli bulunması,
g) Daha önce Bankamız Mûfetüş Muavinliği imtihanına bir
defadan fazla gjrmemiş olması,
şartlan aranmaktadır.
2- Yabancı Dil Imtihanı (Ingilizce-Fransızca veya Almanca)
8.9.1991 Pazar gunü saat 9.00' da lstanbul, Ankara ve İzmir'de ya-
pılacak, başan gösterenler 21.9.1991-22.9.1991 (Cumartesi-Pazar)
gunleri aynı yer ve saatte mesleki konulardan yazılı imtihana tabi
tutulacak, soz konusu ımühan neticesinde uygun görülen adaylar
Istanbul'a mulâkata çağnlacaklardır.
3- tmtihana katılmak istiyenler 29.8.1991 günu saat 18.00'e ka-
dar Istanbul'da Umum Mudürlüğumuz Teftiş Heyeti Reısliğinde bu-
lunacak şekılde, imtihana gireceklerı yer ve yabancı dili belirtir bir
yazı ile müracaat ederek istenilen belgeleri vermeleri veya posta ile
gondermeleri gerekmektedir.
4- Imtihan konulan, istenilen belgeler ile ucret, yevmiye, lisan
tazmınatı, sosyal yardım ve emeklîlik haklarını belirten açıklama
vaası, Istanbul'da Umum Müdurluğumuz Teftiş Heyeti Reisliği'nden
veya Ankara. lzrmr, Adana, Bursa, Kayserı, Edırne, Eskışehir, Trab-
zon. Erzurum ve Dıyarbakır Şube Mudürlüklerimızden sağlanabilir.
TURK TICARET BANKASI
TURKBANK"İkinci Adresiniz"
Seçim
(Baştarafı l. Sayfada)
Piyasada tedavüldeki kâğıt
para miktan Kuıban Bayramı'n-
da 20.3 trilyon lira ile en yük-
sek düzeyine çıktı. Bu miktar
Merkez Bankası'nın interbank
ve açık piyasa işlemleri meka-
nizmalannı işleterek uyguladığı
para çekme operasyonlanyla za-
man zaman 17 trilyon liraya ka-
dar duşüyor. Ancak Hazine
odemelerinin yoğunlaştığı gün-
lerde yeniden 20 trilyona çıkı-
yor. Merkez Bankası'nın uygu-
ladığı "temiz para" politikası ile
de piyasadaki banknotlar kısa
aralıklarla değiştiriliyor. Kirlen-
miş, vıpranmış banknotlar piya-
sadan çekilip imha edilerek ye-
nileriyle değiştiriliyor. Böylelik-
le halkın cebindeki paralann sa-
tın alma değeri düşse bile en
azmdan temiz kalması sağlan-
maya çahşılıyor. Seçim ekono-
misine para yeter mi, yetmez mi
tartışmaları da son günlerin il-
ginç tartışmalarından birini
oluşturuyor. "Banknot matba-
ası anza yaparsa ya da kapasi-
tesi yetersiz kalırsa maaşlar na-
sıl ödenecek?" Ancak Merkez
Bankası'nın yedek para depola-
rına bakınca bu kaygıların yer-
siz olduğu ortaya çıkıyor. Bu-
gün piyasada 18 trilyon lira kâ-
ğıt para varsa, yedek depolarda
da yaklaşık 12-13 trilyon lira ha-
zır bekliyor.
Ozal'a
(Baştarafı 1. Sayfada)
Dalaman'a geleceği ve buradan
Marmaris'e giderek Özal ile gö-
rüştükten sonra aynı gün İsra-
il'e döneceği bildirüiyor. Peres'i
Muğla Valisi Lale Aytaman'm
karşılayacağı öğrenildi.
Görüşmede Ortadoğu soru-
nunun çözümü ile ilgili ulusla-
rarası konferansa ilişkin geliş-
melerin yam su"a tsrail'in Güney
Lübnan'da oluşturduğu tampon
bölge ve Türkiye'nin Irak smı-
rında düzenlediği operasyon ve
oluşan tampon bölge arasında-
ki benzerliklerin ele alınması
olasılığından da söz ediliyor.
(ICV71 .EM UĞUR MUMCU
(Baştarafı I. Sayfada)
zer ve Sahir Erman'ın adları yazılıdır.
Ceza yargılaması hukukunda bilirkişi nasıl seçilir?
Yasanın 66. maddesine göre bilirkişi yargıç kararı ile be-
lirlenir.
Yüksek Adalet Divanı'nın böyle bir kararı var mıdır? Var-
sa, bu karar Dönmezer-Erman ve öteki profesörlere ne yolla
ve nasıl teblığ edilmiştir?
Yasaya göre bilirkişi incelemesine sanık avukatlarınm da
çağrılması gerekir.
Böyle bir çağrı yapılmış mıdır? Yapıtmamışsa, bu anlı-
şanlı ceza hukuku hocalan "avukatlar nerede?" diye sor-
muşlar mıdır?
Bu 53 sayfalık raporu veren profesörlerden Sahir Erman,
DP milletvekillerini ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ı suçla-
yan metinleri yazan komisyonda da yer aldığına göre "ben
bu konuda oyı/mu belli ettim, tarafsız olamam" diye düşün-
müş, Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası'nın 69. maddesini
bir an olsun anımsamış mıdır?
Bu rapor, savunmalar yapıldıktan ve sanıkların son söz-
leri de alındıktan sonra hazırlanmıştır.
Yüksek Adalet Divanı, duruşmalarda bilirkişi atanması için
bir karar almadığına göre bu bilırkişilik nasıl oluşmuştur?
Ve sayın ceza hukuku profesörleri, hazırladıkları bu 53
sayfalık metni neden noter kanalıyla yollamışlardır?
Ceza yargılaması hukukunda, mahkeme kararı ile atanan
bilirkişilerin raporlannı noter kanalıyla bildireceklerini dü-
zenleyen bir madde mi bulunmaktadır?
Sayın Dönmezer: Celal Bayar'ın ölüm cezasına çarptırıl-
masını sağlayan madde değişikliğini niçin yaptıklarını "fe-
villi ikrar" yoluyla açıklarken şu gerekçeyi kullanıyor:
— Bu hüküm geçmezse Yassıada'da genç subaylar Ba-
yar dahil elli kişiyi öldüreceMerdi..
Kimdir bu "genç subaylar?"
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay,
Vassıada İrtibat Komutanlığı'nda çalışıyordu. Torumtay mıydı
Bayar ve arkadaşlannı öldürmeye karar veren? Hayır.
Menderes'in infaz tutanaklannda imzası bulunan o gün-
kü rütbesi ile üsteğmen, bugünkü rütbesi ile Korgeneral MİT
Müsteşan Teoman Koman mıydı? Hayır. İnfaz tutanaklannda^
imzası bulunan bir başka üsteğmen, bu gün Genelkurmay
üst yönetiminde görevli Korgeneral Akay Sakman mıydı?
Hayır.
Silahlı Kuvvetler Birliği adlı cuntanın üyelerinden Kurmay
Yarbay Talat Turhan, 8 Mayıs 1967 günlü Dünya gazetesin-
de yayımlanan açıklamasında, Yüksek Adalet Divanı tara-
fından verilen kararların infaz edilmemesi halinde meyda-
na gelebilecek olaylan önlemek üzere Kurmay Albay Emin
Arat, Kurmay Albay Ahmet Önde ve kendisinden oluşan bir
kurulun Yassıada irtibat bürosunagönderildiklerini, görev-
lerinin infaz sonuna kadar Yassıada'da kalmak ve olaylan
kontrol etmek olduğunu, ancak Genelkurmay Başkanı Su-
nay'ın Deniz Kuvvetleri Komutanı Necdet Uran'ı Yassıada'ya
gönderdiğinı, Oramiral Uran'ın infazlann sonuna kadar Yas-
sıada'da kaldığını bildirmişti.
Öyleyse kim Bayar ve elli kişiyi öldürmek isteyenler?
Aralarında Prof. Sahir Erman'ın da bulunduğu komisyon
üyeleri, Celal Bayar'ın Ceza Yasası'nın 125, 141/3, 149 ve
146. maddelerinden yargılanması gerektiği konusunda bir
rapor vermişler ve rapor Milli Birlik Komitesi kararı olarak
ilan edilmişti.
Prof. Dönmezer, Celal Bayar'ın ölüm cezasına çarptırıl-
masını sağlayan 56. maddeyi değiştiren metni hazırlarken,
devrik cumhurbaşkanının 125,146 ve 149. maddeler gere-
ğince ölüm cezasına çarptırılacağını bilmiyor muydu?
Bu iki sayın profesör Dönmezer ve Erman, yıllarca dü-
şünceyi açıklama suçlarında hep bilirkişi olarak görev yap-
1ılar. Basın davalarında hep bu iki profesör bilırkişilik yaptı-
lar.
Ceza hukukunu, ceza yargılaması hukukunu öğrencile-
rine böyle mi öğrettiler? Ve böyle mi öğretiyorlar?
• • *
Geçen salı günü yayımlanan yazıda, DP bakanlarından
Abdullah Aker'in hatıra defterinde, Fatin Rüştü Zorlu'nun
"CHP'yi kapatıp, bûtün muhalefet milletvekillerinin tutuklan-
malannı" istediğinin yazıldığı belirtilmişti.
Merhum Aker'in oğlu Avukat Önder Aker, bu konuda şu
acıklamayı gönderdi:
— Abdullah Aker, 29.11.1956/4.9.1958 tarihlerinde Tica-
ret Bakanı, 5.9.1958-10.12.1959 tarihlerinde Devlet Bakanı,
11.12.1959/27.5.1960 tarihlerinde ise Koordinasyon Bakanı idi.
Abdullah Aker, hatıra defteri tutmamıştır. Yazıda değinilen
notlar, 25.5.7960 tarihinde Bakanlar Kurulu'na başkanlık et-
tiği sırada, başbakana sunulmak üzere tuttuğu ve gündem-
deki çok çeşitli konulan içeren notlardır. Notlar, ilgililere Ab-
dullah Aker tarafından verilmiş de değildir. 27.5.1960 sonra-
sında Koordinasyon Bakanhğı masasında bulunmuş; ilgili-
lerce delil olarak mahkemeye sunulmuştur. Vargılama sıra-
sında imkân bulunabildiği ölçüde notların nitelik ve içeriği
aydınlatılmaya çalışılmıştır.
TekePin gece zammı
(Baştarafı 1. Sayfada)
yerli ve yabancı mamullerde 5
Şubat 1991'de, sadece yabancı si-
garalarda ise 8 Mayıs 1991 tari-
hinde yapıldığına işaret edılen
açıklamada, zammın gerekçesi
de şöyle belirtildi:
"Aradan geçen zaman içinde
ilk madde, ara madde, işçilik
iicretleri ve diğer girdi fiyatlan
ile taşıma fiyatJarında meydana
gelen artışlar. döviz kurlannda
meydana gelen artışlar, yerli ve
yabancı mamııl fi>atlarının ye-
niden ayarlanma.sı zanıretini or-
taya çıkarmıştır."
Tekel Genel Müdurluğü'nün
zam konusunda açıklama yap-
makta gecikmesi, satış bayile-
rinde fiyat konusunda karışık-
lık yarattı. Bazı bayilerde tum
etiket fiyatından saulması gere-
ken Tekel ürunleri yeni fıyatlar-
dan satıldı. Tekel Genel Müdür-
lüğü yetkilileri, 'Genel müdür-
lük açıklama metnini yeni çıka-
nyor. Bayiler de o nedenle te-
reddüte düştü' diye konuştular.
Yetkililer, bu şekilde satış yapan
bayilerin ihbar edilmesi halinde
ruhsatlannm iptal edilebileceği-
ni de sözlerine eklediler.
Zamma tepkiler
SHP Genel Sekreteri Hikmet
Çetin, paket, önlem, istikrar,
deyince ANAP'ın bildiği tek se-
yin zam yapmak olduğunu be-
lirterek "ANAP'm değişmeyen
ozelliğinin, fiitursuzca zam yap-
mak olduğunu" söyledi.
Çetin, dün Ankara'da düzen-
lediği basın toplantısında önce-
ki gün Tekel urünlerine ve elek-
triğe yapılan zamlan eleştirdi.
Elektriğe yapılan zammın bir
süre sonra tüm ürunlere zincir-
leme olarak yansıyacağını vur-
gulayan Çetin, sekiz yıllık
ANAP iktidarları döneminde
halkın en buyük sorununun
zam ve pahablık olduğunu bil-
dirdi.
Türkiye İşveren Sendikaları
Konfede'rasyonu (TÎSK) Genel
Sekreteri Kubilay Atasever, er-
ken seçim nedeniyle elektrik
zammmın erkene alındığım söy-
ledi. Atasever şunları söyledi:
"Sanayici, kamudan aldığı
girdileri kontrol edemiyor. Sa-
nayici, üç ay sonrası için şimdi-
den sipariş alıp fiyat verirken'
girdilerinde yapılan büyük aroş- '
lar hesaplannı altüst ediyor ve
sanayiciyi zor durumda bırakı-
yor."
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Muzaffer Arıcı, TEK'-
in özelleştirileceğini de açıkladı.
Arıcı, tesislerin TEK'te kalma-
sı koşuluyla kurumun özelleşti-
rilmesine önümüzdeki aylarda
Ankara'nın batısı, Trakya ve .
Ege'de başlanacağını açıkladı.