Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 PAZAR KONUĞU 11 AĞUSTOS 1991
PIRELLIİMPARATORLUĞU'NUN VÂRİSÎ, TÜRK-PIRELH'NİN GENEL MÜDÜRÜ ALBEKID PIRELLI:
Pirelli'deki Türk mafyasıyızGiovanni Pirelli adında genç bir girişimci, günümüzden tam 101
yıl önce İtalya'nın Milano kentinde kablo üretmek üzere küçük
Dir şirket kurmuştu. Yıllar geçtikçe bu şirket de büyüdükçe
büyüdü, kablonun yanı sıra otomobil ve motosiklet lastiği de
üretmeye başladı. Giovanni Pirelli, yaşlanınca, işi oğlu Alberto
Pirelli'ye bıraktı. Alberto Pirelli kendini "emekliye" ayırdığında
ise Leopold Pirelli 3. kuşak olarak işin başına geçti.
Leopold Pirelli 67 yaşına geldi ve Pirelli İmparatorluğu'nun
direksiyonunu 37 yaşındaki oğlu Alberto Pirelli'ye devretmeye
hazırlanıyor. Ekonomi Servisı Şefimiz Meral Tamer, son 3 yılını
Türk-Pirelli'de genel müdür olarak geçirdikten sonra
önümüzdeki günlerde İtalya'daki merkeze, tüm Pirelli
Topluluğu'na Başkan Yardımcısı olarak dönmeye hazırlanan
Alberto Pirelli ile görüştü.
SOYLESI MERAL TAMER
ISayın Pirelli, siz 4. kuşak Pirelli ola-
rak son 3 yıldır Türk-Pirelli'nin başında, fıi-
len murahhas aza olarak görev yaptımz. Tür-
kiye'ye gelmek nereden aklımza geldı?
Türkiye'ye gelinceye kadar Pirelli Gnıbu ile
ilişkilerim çeşitli şirketlerde yönetim kurulu
üyeligi düzeyindeydi. 3 yıl önce Pirelli'de pro-
fesyonel yönetici olarak çalışmaya karar ver-
diğimde ttalya dışında çalışmam gtindeme gel-
di. Babam bana 4 seçenek sundu: Ispanya, ln-
giltere, Brezilya ya da Türkiye! Eşimle birlik-
te düşündük. îspanya ve Ingiltere'ye her an gi-
debilirdik. Latin Amerika da uzak olmakla
birlikte kültür açısından digerlerinden çok
farklı değildi. Bu 4 ülke içinde en "özgiu" yer
Türkiye'ydi. Bu fırsatı kuUanmazsak, belki de
hiçbir zaman Tûrkiye'yi ve Türkleri tanıma
olanağı bulamayacaktık. O güne kadar lstan-
bul bizim ailenin olağan "tatil ve gezi
gizergihı" üzerinde yer almıyordu. Bu yüz-
den eşimle birlikte 'Türkiye" dedik. Burada
yaşadıkça eşim ve ben de kararımızın ne ka-
dar "isabetli" olduğunu her geçen gün daha
çok gördük...
tKMKKMSaym Pirelli, iletişim danışmanmız
Mehmet Ural'dan öğrendiğime göre eşiniz
Tûrkiye'yi o kadar sevmiş kı çevresine "Tür-
kiye benim birincı vatanım " diyormuş. Hatta
şu sıralar Istanbul hakkında bir kitap kaleme
ahyormuş. Anlaşılan Türkiye'de de çok seya-
hat ettiniz...
Türkiye'de değişik kültürleri bir arada ya-
kaJayabiliyorsunuz. Italya'da olsaruz bunları
kâğıt uzerinde görebilir, kitaplarda okur, araş-
tırmalannı yapabilirsiniz. Ama Türkiye'de so-
kakta yaşamanız, canlı olarak görebilmeniz
raümkün... Biz eşimle Izmir'den Adana'ya,
1
Van'dan Hopa'ya Rus sınırından Trabzon-
Samsun'a Türkiye'nin hemen her yerini gör-
dük. Her yerde değişik duygular, heyecanlar
tattık. 3 yıldır Türkiye'deyiz. Bu süre içinde
umut ettiklerimizi fazlasıyla bulduk. Buradan
aynlmayı eşim de ben de istemiyoruz. Eğer 3
yıl öncesine dönmek elimizde olsaydı, Türki-
ye'ye gelip her şeye yeniden başlamayı çok is-
terdik...
•••••O zaman biraz daha kalın, neden gi-
diyorsunuz?
Pirelli olarak 31 yıldır
buradayız. Türk ışçisinden
hiçbir dönemde şikâyetimiz
olmadı. Türkiye'de işçi
verimliliğinin genelde düşük
olduğu bir gerçek. Ama
bunun nedeni işçi değil,
işletmelerdeki teknolojik
gerilik.
Siz onu babama söyleyin. Ben babamı ikna
edemiyorum. îtalya'ya dönüp kendisinin ya-
nında Başkan Yardımcısı olarak göreve baş-
lama zamammın geldiğine inanıyor.
•^••7urAr/>e profesyonel açıdan Pirelli
Grubu için ne önetn taşıyor?
Türkiye bizim için her zaman önemli olmuş-
tur. 31 yıldır buradayız. Pirelli'nin 13 ülkede-
ki lastik fabrikalan arasında Türkiye üçüncü
büyük fabrikamız. Aynca Türkiye gerek Or-
tadoğu, gerekse Sovyetler Birliği'ne yakınlığı
nedeniyle bir köprü durumunda. Dolayısıyla
çok önemli bir pazar. Pirelli olarak biz Tür-
kiye'de kazandığımızı hep buraya yaürdık.
Son 2.5 yılda 45 milyon dolarhk yatırım yap-
ük. Biz Pirelli olarak bir ülkeye yatınm yapar-
sak, o ülkede bazı sorumlulukları da yüklen-
diğimize inaruyoruz. Bu bağlamda 7 yıl kadar
önce tzmit'te bir ilkokul actık. Geçen yıl da
okulun öfrenci kapasitesüü iki kauna çıkart-
tık. Gittiğimiz ülkede toplumun bir parçası ol-
mak istiyoruz. Bir ülkeye gelen yabancı serma-
yenin sadece o ülkede İcâr edip, bu kân dışarı
transfer etmesi zihniyetine kesinlikle karşıyız.
UKKKMAnlayabildiğim kadanyla sizpek çok
konuda gerek yabancı, gerekse Türk işadam-
lanndan farklı düşünüyorsunuz. Fabrikanız-
da çalışan Türk işçileriyle ilgili görüşleriniz
nedir?
Biz 31 yıldır buradayız. Türk işçisinden hiç-
bir dönemde şikâyetimiz olmadı. Ne dendiği-
ni kolay anhyorlar ve uyguluyorlar. Değişim-
lere çabuk ayak uyduruyorlar. Türkiye'de iş-
çi verimliliğinin genelde düşük olduğu bir ger-
çek. Ama bence bunun nedeni işçi değil, işlet-
melerdeki teknolojilerin geriliğidir. Çünkü es-
kiden işçilik çok ucuzdu ve bu ucuz işçilik ile-
ri teknolojiyi gerektirmiyordu. Hal böyle olun-
ca da Avrupa'da rekabet şansı bulunmayan ge-
ri teknolojiler Türkiye'ye getirüdi ve fabrika-
Iar 'geri-tekaoloji, ucuz-işçUikle' çalışmaya
başladı. Son dönemdeki toplusözkşmelerin ar-
dından ucuz işçiliğin getirdiği avantajlar sona
ermiş oldu.
Bu noktadan sonra Türkiye'ye yeni tekno-
lojilerin gebnesi zorunludur. Ama zamana ih-
tiyaç var... Daha doğrusu hem zamana, hem
de paraya ihtiyaç var. Yeni teknolojiler geldik-
ten sonra da işçilerin eğitilmesi gerek. Bütün
bunlar yapıldığında Türk isçisinin dünyanın en
verimli işçileri arasında yer alabildiğini göre-
ceksiniz.
Aynca şunu kabul etmek gerekir ki son 2 yıl-
dır Türkiye'de bu yönde çok önemli gelişme-
ler var. Ama sanayinin büyük bir bölümü de
modern teknolojinin gerisinde bulunuyor. Re-
kabet gücünüzü arttırmak istiyorsaruz, çok
hızlı hareket etmek zorundasınız. Hem yöne-
timde hem de teknolojide değişimlere süratle
uyum sağlamak gerek.
• • • • Sayın Pirelli, "ileri teknolojiyi getirir,
işçiye de gerekli eğitimi verirseniz, Türk işçi-
sinden çokyüksek verim alabilirsiniz"derken
çtkış noktamz Türk Pirelli'deki işçilerin verim-
liliği mi?Eğer öyleyse onlan kimlerle karşılaş-
tmyorsunuz? Bu sonuca nasıl varıyorsunuz?
Tabii ki çıkış noktam Pirelli. Bizim işçileri-
mizle çok iyi ilişkilerimiz var. 6-7 yıl önce Ja-
pon sendikacılığını örnek alarak işçilerimizle
aramızdaki duvarlan yıktık. Aynca fabrika-
lanmızda teknolojinin yeni olmasına ve işçi-
mizin surekli eğitimine çok önem veriyoruz.
Türk işçisi ise bu eğitimler sonucunda en iyi
neticeyi aldığımız işçilerin başında yer alıyor.
Bu karşılaştırmayı yapmak hiç de zor değil.
Çünkü değişik ülkelerdeki 13 fabrikamızın tü-
münde işçi eğitimini aynı ekip veriyor ve so-
nuçlan da yine aynı ekip değerlendiriyor. Bu
değerlendirmede Türk işçileri en üst sıralarda
yer alıyor. Hatta Almanya'daki Türk işçilerin-
den bile önde geliyor.
WKBRkTtirkiye'yle ilgili olarak genellikle
"gri" hatta "siyah" tablolar çizilirken sizin
bakış açınızı duydukça iyimserlik duygusuna
kapûıyorum.
Ben sadece Türk işçisi konusunda değil,
Türk insanı konusunda da çok olumlu düşü-
nüyorum. Dilerseniz Latin Amerika ülkeleri-
nin insaruyla sizinkini karşılaştıralım. Çoğu
Latin Amerika ülkesine gitseniz, zengin kesi-
Otomobil Lâstiklerinirt Sahıdtr
M-r»«l Otpmu hUnt H«m«mJH»»J<t»t Hnı
Pirelli'nin 1929'da gazetemizde çıkan ilanı.
PAZAR
KONUĞU
A L B E R T O
P İ R E L L İ
1954 'te Milano 'da
doğdu. Yuksek
Oğrenimini ABD'de
Seatle Washington
Üniversitesi'nde su
bilimleri ve balık bilimi
branşmda tamamladı. tş
hayatma tatlı su balık
üretim tesisleri
projeîendirme ve işletme
konusunda kurduğu bir
şirketle başladı.
Ofisboyundan genel
müdürüne tüm işlen
kendisinin üstlendiği bu
"tek kişitik şirket",
sonrakı yıllarda
Italya'da kendı dalımn
"/ numarası" oldu.
1989'dan itibaren Türk-
Pirelli'de fülen Genel
Müdur ve Murahhas
Aza olarak çalışan
Alberto Pirelli, gelecek ay tüm Pirelli
Topluluğu'nun Yönetim Kurulu Başkanvekili
sı/atıyla îtalya'ya donuyor.
aynca yardımcı olmaktan çok memnun görü-
nüyordu. Bunu Avrupa'nın bir başka yerinde
bulabilmeniz olanaksız.
WBMMHazırsöz ralliye gelmişken dilerseniz
konuyu biraz değiştırelim. Sayın Pirelli, sizin
otomobil rallilerine katıldığımzı biliyoruz. Bize
ralli merakmızın nasıl başladığını anlatır
mısınız?
Otomobil rallilerine katılmaya Türkiye'ye
geldikten sonra merak sardım. 16-17 yaşlann-
dayken motosiklet rallilerine katılırdım. Ama
sonra bırakmıştım. Türkiye'ye geldikten son-
ra Sandoz firmasından burada taruşıp arkadaş
olduğum Tiziano Furlan, "Bu da bir çesit
rekabettir" diyerek rallilere katılmak konusun-
da beni ikna etti. Daha sonra ikimiz birlikte
eş olarak çeşitli rallilere katıldık.
WK^EMMesela hangilerine?
Tiziano Furlan'la birlikte geçen yıl Pirelli'-
nin düzenlediği uluslararası bir ralliye katıldık.
Pirelli Klasik Maraton adlı bu ralli Londra'-
da başlayıp Itaiya'nın Cortina kentinde biti-
yordu. Yanşcılar 1966'dan daha eski model
arabaJarla yanşmak zorundaydılar. Bizim ara-
bamız 1965 model Ingiliz yapımı bir MGB idi.
Ralliye katılanlar arasında Formula-1 şampi-
yonlan gibi çok ünlü otomobil yanşçılan var-
dı. 140 kişinin arasında 9. olduk. Gerçekten
çok zevkli ve heyecanlı bir yarıştı. Bu yanşa
arkadaşımla birlikte kişisel olarak katıldık.
Daha sonraki yarışta ise bir ekip oluşturduk.
Eşimle birlikte 3 yıldır
Türkiye'deyiz. Bu süre içinde
umut ettiklerimizden fazlasını
bulduk. Buradan aynlmayı
eşim de ben de istemiyoruz.
Keşke 3 yıl öncesine dönmek
ve ner şeye yeniden başlamak
mümkün olsa.
lEkip oluşturunca îtalya adına mı ya-
rıştınız?
Hayır Türkiye adına yarıştık. Bu yıl yapı-
lan uluslararası ralli için 3 otomobillik bir ekip
oluşturduk. Ben ve Tiziano Furlan bir otomo-
bilde, müteahhit Ofuz Gürsel ve Ardıç Gür-
sel bir başka otomobilde, Vitsan Sigorm'nın
sahiplerinden llkay Bilgişin ve Stefano Kas-
lowski bir diğerinde yarıştık. iyi bir Türk eki-
bi kurmuştuk. Yanşa da çok iyi başladık.
Üçüncü günün sonunda bir önceki rallinin
dünya şampiyonundan sadece 5 saniye geridey-
dik. Ama maaJesef önce bizim araba bir kaza
geçirdi ve parçalandı. Ardından tlkay beyle-
rin arabası da kaza geçerdi. Oğuz Gürsel ya-
nşı tamamladı, ama dereceye giremedik.
•••BSayın Pirelli, artıkÎtalya'yadönüyor-
sunuz. ttalya'da da rallilere katılmaya devam
edecek misiniz?
Tabii, aynı ekiple katılacağız...
• ^ • ^ m a herhalde gelecek yıl Îtalya adı-
na katılacaksınız...
Türkiye'nin bemen bemen her yerini gönnüş oian Alberto Pirelli, İtalya'daki yeni görevine ragmen her a> ülkemize gelecek. (Fotoğraf: Bülent Kızanhk)
min yanı sıra yolda-sokakta yoksulluğu hisse-
dersiniz. Yoksulluk vardır kuşkusuz, ama in-
sanJar sanki bu yoksulluklannı sergilemek is-
terler. Sokaklara dökülmüş bu yoksulluk tu-
rist olarak bile gitseniz, orada sizi rahatsız
eder. Üstünüze üstünüze gelir. Türkiye'de ise
tam tersine... Türk insanının geçim sorunu ol-
duğunu, burada da yoksulluğun var olduğu-
nu biliyoruz. Ama insanlar bunu sergilemiyor-
lar. Aksine sergilemekten titizlikle kaçınıyor-
Iar. Latin Amerika ülkeleriyle Türkiye arasın-
da benim çok dikkat çekici bulduğum bir fark
da orada çok sayıda dilenen insan olması. Tür-
kiye'de ise dilenen insana pek sık rastJamak
mümkün değil.
Türk insanı vakur. Size bu konuda küçük
ama çok önemli bulduğum bir gözlemimi an-
latmak istiyorum. Arkadaşlarla Kalkan'dan
Kapadokya'ya gidiyorduk. Toplam 10 kişiy-
dik. 4 saat boyunca yolda kimseye rastlama-
dık. Doğru yolda olup olmadığımızdan kuş-
kuya düşmüştük. Yolun kenarında küçük bir
kulübe görünce sevindik, yolu sormak için ka-
pıyı çaldık. Koyunlanna bakan bir kadın bah-
çeden çıktı ve yolu tarif ettikten sonra bizi ıs-
rarla öğle yemeğine davet etti. Çok sınırlı büt-
çesi olduğu her halinden belüydi. 10 kişiye ye-
mek vermek eminim onun için çok zordu. Ama
kapısını çalan misafîre içten ve samimi olarak
böyle davranıyordu. Belki bu anlattığım bü-
yük kentler için geçerli değil, ama kırsal ke-
sim insanı için doğal bir davranış.
Yine ralli sırasında küçük bir köyden geçi-
yorduk ve orada herkes bize yardımcı oluyor,
Hayır, Milano'ya dönmem bir şeyi değiştir-
miyor. Gelecek yıl da Turk ekibi olarak yarı-
şacağız...
MKKBMBu gidişle Italyanlar sizin pasaportu-
nuzu geri alacaklar... Şaka bir yana rallilere
hangi marka araba ve hangi marka lastiklerle
katılıyorsunuz?
ttalyan Fiat ailesinden Lancia ile yarışıyo-
rum. Lastiklerimiz ise tabii ki Pirelli. Biz Pi-
relli topluluğu olarak 60-70 yıldır raliilerin için-
deyiz. PireUi adına yıllardır ralliler düzenlenir.
Bu ralliler lastik konusunda yeni teknolojiler
geliştirmemizde bize çok yardıma oluyor. Ral-
lilerde denediğimiz yeni teknolojileri sonradan
seri üretimde kullanıyoruz.
IPirelli Imparatorluğu 'nun başına geç-
meye hazırlanan bir kişisiniz. Çok özel birso-
ru ama, babanız sizde yeni oluşan bu ralli me-
rakını nasıl karşılıyor?
Ralliciliğin çok güvenilir bir spor olduğu
söylenemez herhalde... Onun için her baba gibi
o da bu işi pek olumlu karşüamadı. Bana he-
men ralli sporunun tehlikelerinden, ailemden,
çocuklanmdan ve sorumluluklanmdan söz et-
meye başladı. Artık 16 yaşında olmadığunı
söyledi, "Bu çılguüıkür" dedi. Banagolf yap-
mamı önerdi. Ben ise ona golf sponınu 60'h
yaşlarıma bıraktrğımı, o yaşlarda da beni çe-
kebilecek yeni meraklanm olması gerektiğini
söyledim, yanşüğım otomobillerin fotoğrafla-
nnı gösterdim. İkna oldu sonunda... Aslında
babam arabalan çok sever. Ama yine de gele-
cek ydki ralli biraz tehlikede galiba... Çünkü
Italya'da yaşayacağım için hep onun gözü
önünde olacağım.
•^••LSaym Pirelli, hazır babanızın kulak-
larını çınlatmaya başlamışken devam edelim
mi? Sizin Türkiye'ye olan sevginiz ve ilginiz,
babamzı Türkiye'ye getirebildi mi? Siz bura-
da olduğunuz süre içinde babanız hiç Türki-
ye'ye geldi mi?
Tabii, hem de 2 kez. Son 2 yıldır tatil için
yatla Türkiye'ye geliyor ve kalıyor. Ben artık
dönüyorum, ama sanmm o da benim gibi
Türkiye'ye gelmeye devam edecek.
emek siz ttalya'ya dönmenize rag-
men, Türkiye ile ilişkinizi kesmeyeceksiniz-
Tabii... llişkimi kesmemek için elimden ge-
leni yapıyorum. Burada bana ne kadar ihtiyaç
olduğunu belirtip Türk-Pirelli'nin yönetim ku-
rulunda kalacağım. Böylelikle her ay Türkiye'-
ye gelebilme imkânım olacak. Zaten benden
önce Türkiye'ye gelen Ludano Mattioü de aynı
yöntemi uyguladı. Matdoli şimdi Îtalya'da
merkezde görevli. Pirelli'nin dünya çapında-
ki lastik işlerinin koordinatörlüğünü yapıyor.
Ancak bu arada son 3 yıldır bizim yönetim ku-
rulu toplantıJan için sık sık Türkiye'ye geliyor.
^KtKKUAnlaşılan Türkiye'ye gelen Pirelliyö-
neticileri bir daha ayrılamıyor. Bunun nedeni
acaba Pirelli grubunda geliştirilmiş ortak bir
kültür olabilir mi? Acaba Pirelli Topluluğu'-
nun Milano 'daki merkezinde güçlü bir Türk
lobisi mi oluşuyor?
Bu iş lobiyi falan geçti. Bizi artık Pirelli'-
deki Türk mafyası olarak niteleyebilirsiniz.
Türkiye'ye 13 yıl önce gelmiş ve 8 yıl önce ay-
nlmış olan seleflerimden biri de hâlâ her fır-
satta Türkiye'ye gelmeye can atar. Sık sık
Türkiye'deki dostlannı telefonla arar. İşin pro-
fesyonel yanı da var bu arada... Biz Îtalya'ya
döndükten sonra burada yönetim kuruJunda
kalarak yönetimin sürekliüğini sağlayacağımı-
za inanıyomz.
I B B ^ ı / ı Pirelli, PireUi Topluluğu'nda
aktif görevde çalışmak için neden 34 yaşınıza
kadar beklediniz, üniversiteyıllannın ardından
ne yaptımz?
Türkiye'de kazandığımızı hep
Türkiye'ye yatırdık. Son 25
yılda 45 milyon dolarhk
yatınm yaptık. Gittiğimiz
ülkede toplumun bir parçası
olmak istıyoruz. Yabancı
sermayenin, sadece o ülkede
kâr edip, bu kârı dışarı
transfer etmesine kesinlikle
karşıyız.
Ben Türkiye'deki en garip genel müdürüm.
Çunkü zoolojistim. Zoolojist olmayı ailemden
bağımsız olmak, kendimi karutlamak için seç-
miştim. Gençlik yıllannda PireUi ismi beni ra-
hatsız ediyordu. Çünkü karşınızdaki herkes si-
zi ailenizden miras aldığımz bu isimle değer-
lendiriyor, o yüzden kabul ediyor, el üstünde
tutuyor zannediyorsunuz. Inanın bu çok zor
bir duygu. Ben bu duyguyu o yıllarda çok güç-
lü olarak yaşadım ve sonuçta ailemden bağım-
sız olarak bir seyler yapmaya karar verdim.
Evlendim, Amerika'da su ürünleri mühendis-
h'ği konusundaki eğitimimi tamamladım. Ar-
dından da Îtalya'ya dönerek su ürünleri ko-
nusunda bir şirket kurdum. Şirketi ilk kurdu-
ğumda ofisboyu da daktilosu da genel müdü-
rü de bendim. Tam anlamıyla tek kişilik bir
şirketti.
Daha sonra işimi geliştirdim ve 1984-85'e
geldiğimizde şirket ttalya'da kendi alanında bir
numara olmuştu. Ben de böylelikle kendimi
kamtlamıştım. Artık geleneksel aile mesleği-
ne dönebilirdim. Böylece Pirelli'nin bazı şir-
ketlerinde yönetim kurulu üyelikleriyle ise baş-
ladun ve aile mesleğinin ilk aktif görevini 3 yıl
önce üstlenirken bu vesileyle Tûrkiye'yi de ta-
mmış oldum.
BBBKKMSon bir soru Sayın Pirelli, önümüzde-
ki günlerde Pirelli Topluluğu 'nun 2 numaralı
koltuğuna oturacaksınız. Veliahtlık ne kadar
sürecek? Babanız istediğı için Îtalya'ya döne-
ceğinizi söylüyorsunuz. Babanızın koltuğuna
ne zaman oturacaksınız?
Buna babam karar verecek. Yıllardır kendi
yürüttüğü sorumlulukları benim üstleneceği-
me ikna olduğu zaroan o da kendini
"emekliye" ayıracak.
I Sayın Pirelli, bize ayırdığınız zaman
için size çok teşekkür ediyoruz.