18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 DIŞ HABERLER 9 TEMMUZ 1991 Cuellardan 'dörtlü zîrveVe destek Şaron: Kudüs'e lnıilyon \ahudi • KUDÜS (AA) Israil Iskân Bakanı Ariel Şaron, işgal altındaki toprakların bir kısmı ile Doğu Kudüs'ü kapsayan "Büyük Kudüs" bölgesine, 1 milyon Yahudinin yerleştirilmesinin planiandığını açıkladı. Kudüs'ün 10 kilometre kadar doğusundaki Maale Adumin yerleşim merkezini ziyareti sırasında bir konuşma yapan Şaron, "Hükümet tarafından benimsenen bir plan çerçevesinde, önümüzdeki yıllarda büyük Kudüs'e 1 milyon Yahudi yerleştirilmesi öngörülüyor" dedi. Kudüs'te halen 350.000 Yahudinin yaşadığını belirten Şaron, Maale Adumin'in 15.000 kişilik nüfusunun da üç yıl içinde iki katına çıkacağını söyledi. BM Genel Sekreteri, Marmaris'te Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile görüştü Dışişleri Bakanı Safa Giray, önemli olamn Rum tarafının Kıbrıs Türk toplumunun siyasi eşitliğini tanıması olduğunu söyledi. Giray "Sayın Denktaş'ın cumhurbaşkanı olarak mı, yoksa toplum lideri olarak mı zirveye katılacağı Rum kesiminin tutumuna bağlıdır. Kendileri Rum toplumu lideri olarak katılırsa, Sayın Denktaş da Türk toplumu lideri olarak katılır" diye konuştu. FATİH M. YILMAZ HAKAN KARA MARMARİS Özel bir ziyaret için Türkiye'de bulunan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar dün Marmaris'te Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile görüştü. Cuellar'ın Cumhurbaşkanı Özal tarafından ortaya atılan 'dörtlii zirve' önerisine destek verdiği bildirildi. Türkiye'nin toplanacak bir dörtlü zirveye, iki toplum liderinin eşit statülerde katılmasından yana olduğu belirtilerek, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın "cumhurbaşkam" ya da "toplum lideri" olarak katılıp katılmaması konusunda ısrarlı bir tutum izlemediği Cuellar'a iletildi. Türkiyenin bu mesajı Cuellar'ın "dörtlü zirve" önerisine destek vermesine karşılık ilettişi n5renildi. ÖzalCuellar görüşmesine Dışişleri Bakanı Safa Giray ve Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mustafa Akşin de katıldılar. Görüşmeden sonra bir açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı Basın Danışmanı Kaya Toperi, ÖzalCuellar görüşmesinde Kuzey Irak, Yugoslavya ve Kıbns konusunun konuşulduğunu söyledi. Toperi, Cuellar'ın Türk tarafının görüşlerine olumlu bir yaklaşım içinde olduğunu belirtti ve Genel Sekreter'in 'dörtlü zirve' önerisini desteklediğini ifade etti. Toperi, Cuellar'ın "Dörtlü zirvenin gerçekleşmesi için kapsamlı ve hızlı çauşmalar yapılması gerekiyor. En azından Genel Sekreterlik görevim bilraeden halefime bu konuda iyi bir miras bırakmak istiyorum" dediğini bildirdi. Toperi, bir soru üzerine Kıbrıs'ta toprak ve yerlerinden edilenler ko nularına da görüşmede değinildiğini, ancak bu konuda bir rakam teatisinde bulunulmadığını kaydettî. Toperi, 17 temmuzda Genel Sekreter'in iki temsilcisinin Türkiye'ye ve Yunanistan'a gideceğini, Kıbrıs'ta iki toplumun liderleriyle görüşeceklerini belirterek "Biz bu konuda her türlü desteği verecegimizi açıkladık. Meselelerin iki toplum arasında müzakereler yoluyla çözümlenmesi gerektiğini ve çözüm için nihai karann Kıbns Türk ve Kıbns Rum toplumlarına ait olduğunu vurguladık" dedi. Toperi, Cuellar'ın konuya olumlu bir yaklaşım içinde olduğuna dikkati çekti. Toperi, "Toprak ve yerlerinden edilenler konusu ele alındı m ı " biçimindeki bir soruya da şu yanıtı verdi: "Toprak konusu ve yerlerinden edilenlerin durumunun müzakerelerde ele alınması l&zım geldiği vurgulandı. Bugün Kıbns Rum kesiminde gayri safı milli hasılanın buyük bölümünü hizmetler sektörii sağlamaktadır. Sonra sanayi, en son olarak da tarun gelmektedir. Kıbns Türk kesiminde ise milli gelirde tanm ön planda yer almaktadır. Bu nedenJe Kıbns Türk toplumunun daha çok topraga gereksinimi olacağı konusunda bir görüş birligi vardı. Ancak bu husus iki toplum arasındaki görüşmelerde ele alınıp sonuca bağlanır. Görüşmede Kıbns'la ilgili tüm konulann masa>a geürilmesi ve görüşiilmesinde mutabık kalındı." Toperi, "Söylediklerinizden, şu anda Genel Sekreter'in ve Türkiye'nin Kıbns Rum kesiminden KKTC'nin siyasi eşitüğinin beklendigi mi çıkıyor" şeklindeki soruumuz üzerine "Evet, ancak bu konudaki detaylan Sayın Dışişleri Bakanı'na sorun" dedi. Dışişleri Bakanı Giray da bu yöndeki soruya şu karşılığı verdi: "Şu anda önemli olan Kıbns Rum kesiminin, Kıbns Türk toplumunun siyasi eşitliğini tanımasıdır. Sayın Denktaş'ın cumhurbaşkanı olarak mı, yoksa toplum lideri olarak mı zirveye katılacağı Rum kesiminin tutumuna bağlıdır. Rum kesimi Sayın Denktaş'ı cumhurbaşkanı olarak siyasi eşitleri kabul ederse cumhurbaşkanı statüsüyle, yoksa kendilerinin de Rum toplumu lideri olarak katılmalan koşuluyla Sayın Denktaş da Türk toplumu lideri olarak katılır. Bizirn bu konuda hiçbir şttphemiz yoktur." ma politikalannda çevre konusunun yer aimasının bir zorunluluk olduğunu dile getirirken De Cuellar da gelecek yıl gerçekleştirilecek BM konferansına çocuklann da katılmasım beklediklerini kaydetti. Cumhurbaşkanı Özal, BM Genel Sekreteri De Cuellar ve Dışişleri Bakanı Safa Giray ile Cumhurbaşkanı Ozal'ın eşi Semra Özal ve Cuellar'ın eşi Marcella de Cuellar saaf 15.00'te helikopterle Gökova Körfezi Akyaka köyünde kurulan Çevre tzcileri Kampı'na geldiler. Cumhurbaşkanı özal ve De Cuellar kampa çevre izcileri üniformasıyla geldiler. Cumhurbaşkanı özal, kampın açılışmda yaptığı konuşmada dünyadaki çevre duyarhlığının giderek arttığını belirterek yaşanabilir bir çevrenin insanlar için temel bir hak durumuna geldiğini söyledi. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar ise BM'nin çevre konusuna büyük bir önem verdiğini söyledi. Cumhurbaşkanı özal, konuşmalardan sonra Cuellar'a çevre izcileri şildiyle izci bıçağı armağan etti. özal ve Cuellar daha sonra helikopterle Marmaris'e döndüler ve buradan tekne yolculuğuna çıktılar. Cuellar saat 18.30'da Dalaman'dan Istanbul'a hareket etti. Cuellar'a izci üniforması Gökova Körfezi'ndeki Çevre Izcileri Kampı'nı BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar ile birlikte açan özal, ülkelerin kalkın Irak'tan BM'ye nükleer liste • NEW YORK (AA) Irak lideri Saddam Hüseyin, BM'ye ülkesinin sahip olduğu nükleer malzemelerin ayrıntılı listesini gönderdi. Irak'ın toplu imha silahlarını yok etmekle görevli BM özel komisyonunun Başkan Yardımcısı Robert Gallucci, listenin Viyana ve New York'taki uzmanlar tarafından incelenmekte olduğunu açıkladı. Gallucci, 30 sayfalık listenin önceki gün BM merkezine ve merkezi Viyana'da bulunan Uluslararası Atom Enerjisi ajansı'na gönderildiğini bildirdi. Robert Gallucci, listenin Arapça gönderilmesi dolayısıyla içeriğinin açıklanamadığını biidirdi. Gallucci, listenin daha önce BM'ye iletilmeyen bilgileri de içermiş olabileceğini söyledi. Dramatik bir gelîşme beklenmîyor ABD Başkanı'nm Türkiye gezisi sırasında Kıbrıs konusu da gündeme gelecek. Bu durum ziyaret sonunda sorunun Türkler aleyhine çözüleceği gibi bir havanın doğmasına yol açtı. UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON ABD Başkanı George Bush'un bu ayın ikinci yansında gerçekleşecek Türkiye ziyaretinde birçok dosya ile birlikte Kıbns konusu da gündeme gelecek. Bu durum, sanki bu gezi sonucunda Kıbns sonınunun Türkler aleyhine çözüleceği gibi bir havanın doğma*sına yol açıyor. Bunda, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bu yönde bir çözüme rıza gösterebileceği gibi bir varsayım da rol oynuyor. Oysa Kıbns dosyasının inceliklerini bilenler, özal'ui büe bu konuda genel "görüş birliğini" yansıtmayacak bir davranış içine girmesinin mümkün olamayacağıru belirtiyordu. Bu bakımdan da Bush'un gezisinin Kıbns konusunda dramatik sonuçlar getirmesi olasılığının uzak olduğu düşünülüyor. Ancak özal'ın da bir çözüm için birçok kişiden daha fazla istekli olduğu yönünde işaretler bulunuyor. Özal, "Türkiye ABD'ye sözünü dinletebildigi bir dönemde bu sonınunun çözülmesinin, dinletemedigi dönemde çözülmesinden daha fazla çıkarlanmıza uygun olacağı" görüşünü savunuyor. Ayrıca Kıbns sorununun Türklerin çıkarları aleyhine olmayacak bir şekilde çözümünün Türkiye"yi birçok alanda rahatlatacağına inanılıyor. fından Kıbns'ın tek meşru temsilcisi olarak tamnmanın avantajlarına sahip iktidan hakça paylaşmayı değil, adanın tümUnü kontrol etmeyi arzuluyor. Bu yüzden de Kıbns sorununun önündeki asıl engeli Kıbns Türklerini kendileri ile eşit olarak görmeyi içlerine sindiremeyen ama ABD'nin Türkiye'ye baskısıyla bir sonuç elde edebileceklerine inanan Rumlar oluşturuyor. Oysa Rumlann Bush'u daha fazla devreye sokma çabalannın "Bumerang etkisi" yapıp geriye tepme olasılığı da var. ABD Türkiye ile Yunanistan arasında genel olarak bir denge gözetiyor. Eğer Rumlann istediği gibi daha faal olarak devreye girerse Kıbns konusunda da bu dengeyi gözetmek zorunda. Ikincisi, Bush'un Kıbns konusunda daha fazla devreye girmesi, aynı zamanda ABD'nin asıl kimin çözümü istemediğirü anlamasına yardımcı olacak bir "aydınlanma süreci" başlatabüir. Eğer Türk tarafı ABD'nin beklentilerine "diplomatik bir yaklaşım" getirirse, ABD o zaman Türklerin "siyasi eşitliğini" tanımalan için Rumlara dönmek dummunda kalabilir. Bu da Rumlann hiçbir şekilde bu ilkeye yanaşmadığını görmesine yardıma olabilir. Eğer ABD, Rumlann bu tutumunu kamuoyu önünde tescil edip Türkler yerine Rumlara baskı yaparsa, asıl o zaman Kıbns dosyasının çözümü için doğru yönde bir adım atmış olur. USHVN GEZISI / KIBRIS Türkiye'den Portekiz'e vize • ANKARA (AA) Portekiz hükumetinin 24 hazirandan itibaren Türklere vize uygulamasına karşılık, Türkiye'nin de Portekiz vatandaşlanna vize uygulayacağı açıklandı. Dışişleri Bakanlıgı tarafından yayımlanan basın açıkiamasında, "Portekiz hükumetinin 24 Haziran 1991 tarihinden itibaren vatandaşlarımıza pasaport türüne bakılmaksızın vize uygulanmasına karşılık olmak üzere, tarafımızdan da Portekiz uyruklulara pasaport türüne bakılmaksızın vize uygulanmasına karar verilmiştir" denildi. Açıklamada, vize uygulamasının 1 Ağustos 1991 tarihi itibarıyla geçerli olacağı bildirildi. İZCİLERLE BİR ARADA Cuellar'la birlikte Akyaka'daki Çevre İzcileri Kampı'nı ziyaret eden Özal, karşılayanlan izci selamı ile selamladı. (Eotoğraf: AA) Bağdat elçiliğrmiz canlanıyor Bağdat Büyükelçisi Necati Utkan, Irak'a Kuveyt'ten çekilmesi için tanınan sürenin sonu olan 15 Ocak 1991 tarihinden birkaç gün önce elçilik görevlileri ile birlikte Türkiye'ye dönmüştü. Türkiye, 6aylık aradan sonra elçiliğin faaliyetlerini yeniden başlatıyor Japon yadınıına Kuril koşulu • TOKYO (AA) Japonya Başbakanı Toshiki Kaifu, SSCB'nin Kuril adaJarını geri vermeden Japonya'dan yardım alamayacağını bildirdi. Bir dışişleri yetkilisi, Kaifu'nun, "Kuril adaları Japonya topraklarının aynlmaz bir parçasıdır. Bu bir ulusal egemenlik sorunudur ve bu konuda ödün verilmesi söz konusu değildir" dediğini açıkladı. SSCB ile Japonya arasında anlaşmazlıklara neden olan bu üç ada, Ikinci Dünya Savaşı sona ermeden hemen önce Kızıl Ordu tarafından işgal edilmişti. Kaifu'nun, SSCB'nin Japonya'dan yardım alabilmesi için başka koşullar da öne sürdüğü ancak, Tokyo'nun politikalannm sanayileşmiş ülkelerin (G7) Londra'da bu ay yapacakları zirvede SSCB'yi yalmz bırakmaya yönelik olmadığım vurguladığı açıklandı. Büyükelçisi Rafi Daham Mucvel El Tik kilde değerlendirilmesinin amaçlandığını Bağdat riti Körfez savaşı sırasında görevini sür ifade ettiler. Türkiye'nin Büyükelçisi Necati Utkan'ın görevine dürmüştü. dönmemesinin gündemde olduğu bildiİki neden riliyor. Bu durumda, ileride Bağdat'a büDışişleri çevreleri büyükelçilik faaliyet yükelçi gönderilmesi yönünde bir karar rar ise "ileri bir tarihe" bırakıldı. lerinin yeniden başlatılmasının altında alınması halinde bu görevi başkasının SEMİH İDİZ Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi Necati iki neden yattığını, bunlardan ilkinin üstlenmesi söz konusu olacak. Bağdat'a ANKARA Türkiye, altı aylık bir Utkan, Irak'a Kuveyt'ten çekilmesi için Irak'taki Türk vatandaşlannın konsolos büyükelçi olarak atanması Körfez kriziaradan sonra Bağdat Büyükelçiliği'nin tanınan sürenin sonu olan 15 Ocak 1991 işlemlerinin yerine getirilmesi olduğunu ne rastlayan Büyükelçi Utkan, kriz nefaaliyetlerini yeniden başlatıyor. Büyük tarihinden birkaç gun once elçilik görev belirttiler. Bunun özellikle Irak'ta çeşit deniyle Devlet Başkan ı Saddam Hüseelçilik müsteşarı Ahmet Okçun'un bu lileri ile birlikte karayoluyla Türkiye'ye li nedenlerle hapiste bulunan Türk va yin'e güven mektubunu verememişti. Biamaçla hafta içinde Irak'a gideceği öğ dönmüştü. Büyükelçilik binasına bak tandaşlannın gereksinmelerine yönelik lindiği gibi büyükelçiler güven mektuprenildi. "Maslahatgüzar" olarak elçiliğin mak üzere alt düzeyde bir görevli geride olduğunu ifade ettiler. Ikinci nedenin ise larını sunmadan önce görevlerine fiilen "Bağdat Rum lobisinden baskı başına geçecek olan Okçun'a bir yetki bırakılırken Türkiye'nin Bağdat Büyük Irak'ta meydana gelen gelişmelerin "ye başlamış sayılmıyorlar. linin daha refakat etmesi planlanıyor. elçiliği'nin faaliyetlerine böylece ara ve rinde izlenmesi" olduğunu kaydettiler. Büyükelçisi" olarak bilinmesine karşın ABD'deki Rum lobisi, bu geTürkiye'nin Bağdat nezdinde büyükelçi rilmişti. Ancak diplomatik ilişkiler fii Bu çerçevede bu ülkede meydana gelen Utkan'ın statüsü aslında bir "yasal zisi kapsamında, Türkiye'ye dadüzeyinde temsil edilmesine Uişİcin ka len kesilmemişti. Nitekim Irak'ın Ankara siyasi gelişmelerin daha sağhklı bir şe boşlukta" bulunuyordu. ha fazla baskı yapılması için Amerikan yönetimini sıkıştırıyor. Başkan Bush kuşkusuz Ankara'da bazı beklentiler içine girecek. Bu beklentiler daha çok toprak ve yerlerinden olmuş kişiler hakkında bir rakam verilmesi yönünde olacak. Ancak ABD'nin bu beklentileri karşılansa dahi Kıbns sorununun bir ki belirsizliklerin kaosa dönüş kaymakam ve belediye başkan konuda da kimi belirsizlikler gün içinde çözülmesi güç. ÇünKuzey Irak'ta savaş sonrasının getirdiği mesini engellemek için çeşitli ları gibi "resmi" değil, ama ge var. Bazı Kürt peşmergeler, kü çözümün önündeki asıl enaksaklıklar suç işleme eğilimini arttırmış. "hiç fark etmez, isteyen karşı geli, Türklerin bu iki konuda uzönlemler alınmış. Eski vali, kay çerli. D u h o k ' t a göruştüğümüz ümızı da söyler" derken bazüan laşmaya yanaşmaması değil, makam ve belediye başkanlarıBu da ister istemez "özel mahkemeler" nın çoğu "Saddam pateotii" ol KDP Temsilcisi Fettah Osman, ise "varsa suçu halk verir Rum tarafı oluştunıyor. Yani, kurulmasına yol açmış. duğu için makamlan şu sıra Kürt cephesinin üniversite me cezasını" diyorlar. Bu konuda bir adres yaıılışliğı söz konusu. Amerikan askerlerinin kararga "resmen" boş, ama aym göre zunu, hukuk formasyonu olan ki soruları çoklukla yanıtlamaRumlar için öncelik taşıyan iki UFUK TEKİN hında dalgalanan ABD bayrağı, vi üstlenen peşmergeler var. peşmergeleri "yargıç" olarak mayı tercih eden peşmergeler, konuda hararetle Türk tarafına DUHOK/SHAKLAVVA Hollandalı askerlerin Duhok, Kürt cephesi, hiçbir hizmetin atadıklannı anlatıyor. Ne ki "son söz halkın" deyip şu ör telkinlerde bulunan ABD'nin İtalyan askerlerin Amadiye yo durmaması için resmi olmayan "peşmerge mahkemelerinin" neği veriyorlar: Türkiye ve İran'da iki ay sureyle arzuladığı yönde adımlar atılsa "zonınlu olarak" konuk bulu lunda tel örgülerle kurduğu ba atamalar yapmış. Zaho ve Du neyin suç neyin suç olmadığı ve bile, Rumlar Türk tarafımn "si"Duhok ve Zaho'ya gelen ve yasi eşitliğini" kabul etmekte nan milyonlarca Iraklı Kürt'ün rikatlar dikkati çekiyor. Araba hok'taki Kürdistan Yurtseverler eğer suçsa hangi cezanın uygumızın camındaki " P r e s s " yazı Birliği karargâhlannda görüştü lanacağı konusunda "harfiyen Irak yönetimine yakın bir gaze"Saddam'a rağmen" ülkesine zorlanacağmdan müzakerelerin dönmesi, 36. paralelin kuzeyin sına aldıranlann sadece peşmer ğümuz parti yetkilileri Esher uyacagı" bir yasa yok. Irak ya teciye burada çok büyük ilgi çıkmaza girmesinin uzak bir ihde " y e n i " ama "gecici bir dü geler olması ise "Kürt memle Muhammed ile Muhammed Şe salarının birçoğu peşmerge gösterildi, sıcak davranıldı. Böl timal olmadığı vurgulanıyor. zen"e yol açmış. Kirli kentler, ketinden manzara"ya sadece rif, vali, kaymakam ve beledi mahkemelerinin "el kitabı". geden aynldıktan sonra gazeteye başkanlarmın görevini yapa Ancak bu el kitabından bazı hü sinde Kürtleri kötüleyen şeyler Hazır değil caddelerde açıktan akan kana hüzün katıyor o kadar. cak "peşmergeler" atandığmı kümler çıkartıhruş. Örneğin "si yazdı. tkinci kez bölgeye gelinlizasyonlar, su ve elektrik kesinyasi suç" kaldırümış. peşmerge ce halk gazeteciyi linç etmeye anlatıyorlar. Rumlar genel olarak Kıbrıs tileri, Duhok hariç kuzeyde yi Çok canlı temsilcileri, "tsteyen istediği ka kalktı, peşmergelere lüzum kal Türklerini siyasi açıdan eşit olayecek bulma sıkıntısı bolgedeki Zaho, nisan ayına oranla Kuzey Irak çok büytık ölçübelirsizhklerden sadece birkaçı. müthiş canlı. Tıpkı Duhok gibi de Kürt egemenliğinde. Ancak dar Saddam aleyhine örgütlene mamıştı. Yine de öldürülmesi rak tanımaya hazır değil. örneğin, Kıbrıs Rum yönetiminin Habur'un Irak tarafından sanki kapasitesinin birkaç katı savaş ertesinin getirdiği aksak bilir, propaganda yapabilir" di ne izin vermedik." Kuzey Irak'taki başka bir be BM daimi delegesi, geçen günönümüze çıkıp " d u r " işareti ve nüfus banndırıyor. Zaho'da lıklar ve belirsizlikler suç işleme yorlar. Ama aym durum tersi renlerin İspanyol askerleri ol kalmasına izin verilen 50 Irak eğilimini arttırmış. Bu da ister için geçerli değil. Yani Saddam'ı lirsizlik de çokuluslu güce men lerde, "Biz bir devtetiz, onlar ise ması, Kuzey Irak'la ilgili ilk polisi, kollan pazubentli peş istemez "özel mahkemeler" ku övmek ya da Kürt cephesini yer sup değişik ülkelerin askerleri toplum, nasd eşit oltınız" türünipuçlarını vermeye yetiyor. Za mergelerle birlikte "güvenlik" rulmasına neden olmuş. Ancak mek, bu konuda propaganda nin tutumlannın birbirlerinden den laflar etti. Üstelik Kıbrıs Rum yönetimi, tüm dünya taraho'ya ulasmadan biraz önce görevi yapıyor. Kuzey Irak'ta bu mahkemeler de tıpkı vali, yapmak "biraz suç" gibi. Bu çok farkh olması. Denktaş Zaho'daSOIrukpolisi, kollmpazubentlipeşrnergelerle 'güvenlik' göneviyapıyor Peşmerge mahkemeleri kuruldu Önce Türk egemenligiııi tanısınlar LEFKOŞA (AA) KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs'ın tümü üzerinde egemenlik iddia edenlerle toprak meselesinin hiç konuşulamayacağını, Kuzey Kıbns'ta Türk egemenliğini kabul edenlerle de "bir sınır ayariamasuun" konuşulabileceğini bildirdi. Denktaş, KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu'nu dün başbakanlıkta ziyaret ederek Kıbns'la ilgili son gelişmeler üzerinde göruş ahşverişinde bulundu. Görüşmede, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın, Türkiye'deki temaslan da değerlendirildi. Rum yönetimi liderinin, ABD'nin de baskısıyla "tavizkâr yanıtlar" almak peşinde olduğunu kaydeden Denktaş, Kıbrıs meselesinin "Türkiye ile Kıbns Cumhuriyeti" arasında bir mesele olmadığım, 1963'ten bu yana "Kıbns Cumhuriyeti" diye bir şey bulunmadığını hatırlattı. 456.000 TL'den^stilV SÜPER MOTOSİKLET 2 5 1 $İMDİSİZİN OLACAK! Hürpa ıa hy iı* 15 A Ş,şiı S026C Ayrıntılı bilgi HÜRRİYET'te
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle