22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 TEMMUZ 1991 HABERLER ALISIRMEN CUMHURÎYET/3 Zonguldak'ta sel ve heyelanın yarattığı hasarın onanlmasına çalışılıyor DUN1ADA BUGUN Ölüsayısı 16'ya yükseldi Zonguldak ve ilçelerinde önceki gün meydana gelen sel ve heyelanda ölenlerin sayısı giderek artıyor. Kurtarma ve arama kazılarının sonucunda ölü sayısınm daha da artmasından korkuluyor. Yazıcılar köyünden Mustafa Akyüz (32), Engin Yaman (10), Mehmet Yaman (38) içinde bulunduklan minibüsün sele kapılması sonucu boğuldular. Aynı araçta bulunan Necmettin Akyüz'ün (11) cesedi ise bulunamadı. Ebegümeci köyünden Necati Bozacıoğlu (52), evinin heyelan altında kalması sonucu öldü. Aynı evde bulunan çocuklan Cemal (8), Ismet (5), Nuray (6) ve Ahmet'in (12) cesedi ise halen çıkartılamadı. Kurt köyünden Recep Yüksel (55) sel sularına kapılarak boğuldu. Çaycuma ilçesine bağlı Musausta köyünden Şaban Biçimyer, Hacıana Deresi'nden odun toplarken sele kapıldı. Saltukova bucağına bağlı Saz köyune gidenErdal Yılmaz da Filyos Çayı'ndan geçerken boğuldu. Yenice ilçesinin Seyfallar köyünde sul sularına kapüan 3 kişiden Arslan Çaür'ın cesedi bulundu. Zonguldak ve ilçeleri başta olmak üzere Karadeniz'in batı kesiminde tam bir felaket yaşanıyor. GökçebeyKarabük arasındaki demiryolu hattının selden zarar görmesi ve yol üzerinde yer yer heyelanlann meydana gelmesi sonucu, önceki gün kapanan ZonguldakAnkara demiryolu ulaşıma açılamadı. Tren seferleri, ancak ZonguldakHisarönü arasında yapılabiliyor. tçme suyu pompalayan motorların yanması sonucu Ereğli'ye iki gündür su verilemiyor. Yaklaşık 40 köyti şehir merkezine Demiroğlu'nun Mektubu 5 haziran günü bu köşede yayımlanan "Rektör Vaar, Rektör var" yazımıza İstanbul Üniversitesi Rektörü Cem'i Demiroğlu mektupla yanıt göndermiş. Elime geç geçen bu mektubu araya bayram ve önemli olaylar girdigi için ancak bugün yayımlayabiliyorum. "Sayın Ali Sirmen'in yazısına cevaptır Her zaman severek okuduğum yazılarınızı bu kere nasıl hakikat olmayan bilgileri kaleme aldığınızı hayretle görmüş bulunuyorum. Yazınızın sonundan başlayayım. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanlığına seçimle gelmiş olduğum 1974 tarihinden itibaren devam etmekteyim. Hiç bir zaman görevden istifa etmedim ve son atamadan sonra görevim ekim ayı sonunda dolmaktadır. Yazdığınız haberi kimden aldıysanız sizi yanıltmışlardır. İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'ne seçimle gelmiş ve 1982'de çıkan kanunla iki defa 5 yıl için atanmış bulunmaktayım. Kardiyoloji Enstitüsü'ne gelince, bu enstitüdeCerrahpaşa Tıp Fakültesi içinde tarafımdan kurulmuş ve Vakıf da tarafımdan tesis edilmiş olup başkanlığı da tarafımdan yürütülmektedir. Bu vakıf tarafından Florence Nıghtıngale Hastahanesi'ni Türkiye'de ve Avrupa'da örnek bir hastahane olarak kurmuş bulunuyorum. Üniversite gelirlerinin Florence Nightingale Hastahanesi'ne Kardiyoloji Vakfı üzerinden 'nakledildiğini' iddia etmektesiniz. Bu iddialar çeşitli kişilerce ortaya sürülmüş ise de üniversite bütçemiz program bütçe olduğundan ilgili fakülte dekanları ve yüksek okul müdürlerince harcanmaktadır. Bunun böyle olduğu kişilere defalarca bildirilmiştir. Esasen vakfın gelirleri de böyle bir zorlamaya gerek göstermemektedir. Kadroların Cerrahpaşa ve enstıtümüzde kullanıldığına gelince: Maliye Bakanlığı'nca serbest bırakılan kadrolar Sağlık Hizmetlerine kendılerince tahsis edilmiş olduğundan tıp fakültelerimiz için kullanılabilmektedir. Fakülte öğretim üyelerinin Florence Nightingale Hastahanesi'nde çalışması özellikle ideal bir düşüncenin sonucudur. Hekimlerimizin muayenehanelerinde ve özel hastahanelerde çalışmaktansa kamu hizmeti veren Sağlık Bakanlığı'nca Eğitim Hastahanesi olarak kabul edilmiş bulunan böyle bir hastanede çalışması ülkemizin kalkınmasında atılmış ileri bir adım olarak görmekteyim. Bu uygulama tamamen hukuki olup bahsettiğiniz gibi 'göz yumuyor' tabirini anlamsız kılmaktadır. 'Üniversite için alınacak araç gereçleri incelemek çalışmalar yapmak üzere yılın 6 aya yakın bölümü yurt dışında geçirebiliyor' diyorsunuz. Bu ifadenize gelince, İstanbul Üniversitesi gibi büyük bir üniversitenin başında bulunmam dclayısıyla dünyanın çeşitli üniversitelerinden gelen değerli rektörlerin iadei ziyaretleri veya üniversiteler ile yapılan bilimsel çalışma ortaklıklannın yürütülmesi ve müsterek çalışmalar için yaptığım ziyaretlerden ibarettir. Söylediğiniz gibi bu da 1 yıl içinde 6 ay değil, ancak belki bir ayı doldurmaktadır. Orneğin, Son yaptığım 12 günlük ziyaretin bilançosunu vermek isterim. Rabat Üniversitesi, Leningrat'da toplanan Avrupa Rektörleri Toplantısı Moskova Akademileri ve Azerbaycan'ın Bakü şehrinin çeşitli 3 üniversitesi. On senelik rektörlüğüm süresince yaptığım icraatı da 199091 yılı açış konuşmamda bulabileceğınizi düşünerek gönderiyorum. Değerli Cumhuriyet okuyucularının yanılgıya düşmemesı için cevabın aynen yazılmasını rica ediyorum. Prof. Dr. Çem'ı DEMİROĞLU İstanbul Üniversitesi Rektörü" Sayın Cem'i Demiroğlu'nun mektubunu virgülüne dahi dokunmadan olduğu gibi yayımladım. Yarın da açıklamalarıyla ilgili yanıtlarımı yayımlayacağım. Benim de amacım Sayın Rektör'ün befirttiği gibi "Cumhuriyet okuriarının yanılgıya düsmemesi"dir. Şu anda Atıantik ötesinden henüz dönmüş bulunan Sayın Rektör'e "Hoşgeldiniz, yarın görüşmek üzere" diyorum. Haber Merkezi Zonguldak ve ilçelerinde önceki gün meydana gelen sel ve heyelan nedeniyle ölenlerin sayısı 16'ya yükseldi. Bayındırbk ve tskân Bakanı Hiisamettin Örüç, SHP Genel Sekreter Yardımcısı Ertugnıl Giinay ve Köy Hizmetleri Genel Müdürü Zeki Çakan sel ve heyelan bölgesine ayn ayn gelerek incelemelerde bulundular. önceki gün şiddetli sağanak yağışın yol açtığı sel ve heyelandan ölenlerin sayısı, bolgede arama ve kurtarma çalışmalan sürdükçe artıyor ve yeni cesetler bulunuyor. Bölgede bazı yerleşim birimlerine heyelanın tahribatı yüzünden ulaşılamıyor. Elde edilen bilgilere göre dün akşam saatlerine kadar ölü sayısı 16'ya ulaştı. Kurtarma ve kazılarda yeni cesetlerle karşılaşılmasından korkuluyor. Heyelanın yarattığı enkazın altında kalarak ya da sele kapılarak ölen yurttaşlardan kimlikleri belirlenenlerin adları şöyle: Tarım Orman ve Köyişleri Bakanı İlker Tuncay, selden yüzde 40'ın üzerinde zarar gören çiftçilerin Ziraat Bankası ile tarırn kredi kooperatiflerine olan borçlarımn erteleneceğini açıkladı. bağlayan iki köprünün yıkılması sonucu, DevrekEreğli karayolu ulaşıma kapalı bulunuyor. Bu köylerin hiçbirine ulaşılamıyor. Heyelanın meydana geldiği Ebegümeci köyüne de yolun büyük bölümünün toprak olması ve yer yer heyelan gelmesi nedeniyle dün aksam saatlerine kadar ulaşılamadı. Köy Hizmetleri'ne ait iş makineleri, kapalı bulunan yollan açmaya çalışıyor. Bartın'da sel suları altındaki jandarma karakolunda mahsur kalan bir usteğmen, iki astsubay ve 25 erin önceki gece geç saatlerde kurtarıldığı bildirildi. Ereğli'de 11.700, Bartın'da 15.500, Çaycuma'da 2.800, Gökçebey'de de 440 dekar tarım alanının zarar görduğu belirtiliyor. Zonguldak Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre meydana gelen zarar 8 milyar lirayı aştı. Bu arada TrabzonGümüşhane karayolu da Maçka kesiminde heyelan tehlikesi nedeniyle dun saat 13.00 sıralannda ulaşıma kapandı. Geçişintali yoüardan kontrollü olarak sürdurulmeye çalışıldıgı bildirildi. Bayındırhk ve tskân Bakanı Hüsamettin Öriiç, dün bölgeye gelerek incelemelerde bulundu. Bartın'da gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Öruç, dükkânları su altında kalan esnaf ve sanatkârların bankalara olan borclannın ertelenmesi ve yeniden kredilendirilmesi yolunda tespitlerde bulunduğunu bildirdi. Tarım, Orman ve Köyişleri Bakanı tlker Tuncay da selden yüzde 40'ın üzerinde zarar gören çiftçilerm Ziraat Bankası ve Tanm Kredi Kooperatifleri'ne olan borçlarımn tecil edileceğini bildirdi. AA'nın haberine göre Tuncay yaptığı yazıb açıklamada, Zonguldak ve Çankın'da hasar tespit komisyonlannın çahşmalarmı sürdürdüğünü belirtti. İlker Tuncay, şunları kaydetti: "Şiddetli yağışlar sonucu Çankın merkez, Korgun, Yapraklı ve Eskipazar ilçderine bağlı 35 köy ile Zonguldak Ereğli, Bartın, Çaycuma, Karapınar, Gökçebey ilçelerine bağlı 48 koydeki tarım alanlanmn zarar gördüğü tespit edildi." SHP Genel Sekreter Yardımcısı Ertugnıl Günay da beraberindeki SHP Ankara Mületvekili Rıza Yılmaz, Merkez Disiplin Kurulu üyesi Altan Tuna, parti meclisi üyesi Önay Alpago ile birlikte yöreyi gezerek incelemelerde bulundu. Günay, felaket karşısında devletin yardım yapmakta geciktiğini söyledi. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit de sel felaketi dolayısıyla gönderdiği mesajda, can kayıplarından uzüntü duyduğunu belirtti. Öte yandan Izmir'de dün saat 12.30'da hafif şiddette bir deprem oldu. AA muhabirinin Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi yetkililerinden aldığı bilgiye göre merkez üssü Izmir olan depremin şiddeti, Richter ölçeğine göre 3.4 olarak belirlendi. Yetkililer, depremi " ç o k bafiP' olarak nitelendirdiler. Uzmanlann görüşii Zamansız meydana gelen yağışlar uzmanlarca da tartışılıyor. Ankara Büromuzun haberine göre mevsim normalleri dışında seyreden yağışlı havanın yaz ayIannda görülen "kararsızlık" ve sistem yağışlarının birleşmesinden kaynaklandığı belirtildi. İTÜ Meteoroloji Bölümu öğretim uyelerinden Doç. Dr. Yunus Borhan, yağışlarda "mevsim degişikliklerinin" de etkili olabileceğini vurguladı. Borhan, "Ancak çevre küiiliği, ozon tabakasındaki delik, Körfez savaşı gibi etkenlerin atmosfer üzerinde dognıdan etkili olduğunu söyleyemey iz. Bu tür olaylar atmosfer üzerinde çok uzun vadede etkili olabilir" dedi. Borhan, Batı'dan gelen sistem yağışlannın normalde mayıs ayı sonunda bitmesi gerektiğini vurgulayarak "Ama bu yü sistemlerde gecikmeler olduğu görülüyor. Mayıs ayında sona eren sistem yağışlanndan sonra normal PADFSİ7 KÖYLÜLER Heyelan nedeniyle siiriiklenen toprak 3 katlı evden bir tugla parçasını bile göriinürde bırakmamış. Evin bulunduğu yerden 1 kilometre H»v»lan noHonivlo cimitlnıuın olarak kararsızlık yağışları göÇARESİZ VÖVrİTI m aşağıda bulunan Akyüz deresine yakın bir yerde bulunan kopmuş el parçasından başka kaybolan çocuklann cesetleri bulunamamış. Binlerce ton toprak altında riilür. Ama bu yıl tam tersi oldu ve sistem yağışlarıyla kararkalan 4 çocuk ve Ebegümeci köylüleri. (Fotograf: Birol Üzmez) sızlık yağışlannın birlesmesiyle anormal yağışlar ortaya çıktı" dedi. Yıkılan köprüler, evler, geciken devlet BİROL ÜZMEZ ZONGULDAK Kozlu bucağına bağlı Ebegümeci koyunde meydana gelen heyelan bölgesine gidebilmek için bir taksi tutuyoruz. Aldığımız ilk bilgilerde bize köy yolunun kapalı olduğu söyleniyor. Elimizdeki Zonguldak haritasında köyün merkeze 29 km uzaklıkta olduğunu gorüyoruz. Haritaya göre koye gidebilmemiz için Sivriler yolunu takip etmemiz gerekiyor. Orman işletmesine bağlı kontrol noktasındaki görevliler yolun kapalı olduğunu söylüyorlar. Köy Hizmetleri'ne bağh grayderler heyelan nedeniyle ulaşıma kapanan yolu açmaya çalışıyorlar. Arabayla, gidebildiğimiz yere kadar gidiyoruz. Karşımıza çıkan ilk engeli yürüyerek aşıyoruz. Arabamızı geride bırakarak. Hafiften yağmur çiselemeye başhyor. Heyelan bölgesine gitmek için yola çıkarken neyle karşılaşacağımızı bilmediğimizden hiçbir tedbir almadan çamurlara bata çıka yürümeye devam ediyoruz. Bir saatlik yürüyüşten sonra rastladığımız ilk köylülere, Ebegümeci köyüne nasıl gidebileceğimizi soruyoruz. Köylü vatandaşlar, dort saatte yürüyerek varabileceğimizi söylüyorlar. Tekrar yüruyoruz. Rastladığımız Lada marka arazi vitesli araca otostop yapıyoruz. Sivriler köyune gidenler bizi de yanlarına ahyorlar. Arabamızın kaldığı yolun açıldığını öğreniyoruz. Yol boyunca gördüğümüz manzaralar, ileride buyük bir felaketle karşılaşacağımızın habercisi. Akyüz köyu adı verilen bölgeye vardığımızda bundan sonraki yolu tekrar yürüyerek gideceğimizi öğreniyoruz. iki saattir yolda olduğumuz halde köye ulaşabilmiş değiliz. Önümüzde, yolu kapatan bir dağ yığım var. Ayağımızdaki ayakkabılarla geçmemiz olanaksız. Çevrede çizme bulup tekrar yürümeye başlıyoruz. Yol boyunca en az altı yerde yolun heyelan nedeniyle kapandığını goruyoruz. Kimi zaman çamura bata çıka, kimi zaman da dere kenarından yurüyoruz. Önumuzde bir saatlik yol olduğunu öğreniyoruz. Bir ara geri dönmeyi düşünuyoruz. Saatler oldukça ilerlediğinden onca yolu gelmişken geri dönulür mü deyipbir an önce köye ulaşmaya çahşıyoruz. Tanm alanı açmak için kesilen ormanlar nedeniyle çoraklaşmış dağlar, tepeler. Dağlardan akan sular Akyüz deresine ulaşıyor. Dere üzerinde bulunan köprülerin bir çoğu sel nedeniyle yıkılmış durumda. Köjtlyjer selin sürüklediği ağaçları topluyorlar. Cumartesi gece yarısı saat 00.45 sıralannda meydana gelen heyelan nedeniyle üç katlı ev yıkılmış ve beş kişi yaşamını yitirmişti. Aradan geçen zaman içinde bölgeye kurtarma ekiplerinin gelmeyişi, yolların ulaşıma açılmayışı duşündurücüydu. Koye vardığırr zda artık yurümekten ayakta duracak halimiz kalmamıştı. Bir yamaca yapılmış üç katlı evden geriye birkaç tahta parçası duruyordu. Koskoca dağ parçası koparak evi sürüklemişti. Görduğumüz ilk görüntuler çaresiz bekleyen köylüIer, duşunceli akrabalar ve ağlayan kadınlardı. laşmışlar. Yapılan aramalara rağmen kaybolan dört çocuğu bulamamışlar. Yıkılan evden bir kilometre aşağıda kopmuş bir el parçası bulmuşlar. Bizim görduklerimiz "çevreye yayılmış yorgan ve kilimlerdi yalnızca." Çocuklar hayatta olabilir miydi, kurtarma çalışmaları neden henüz başlamamıştı? Köyluler kendi çabalanyla kazma kürek arama çalışmalarını sürdürüyordu, ama binlerce ton toprak kütleşini kaldırmak için teknik araçalara ihtiyaç vardı. EYELAN BOLGESINDENIZLENIMLER Korukent Sunar 19. Uluslararası İstanbul Festivali Kapsamında Filiz Akın'ın babasının katil sanıklan yakalandı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Sinema ve televizyon sanatçısı Filiz Akın'ın babası emekli yargıç Bekir Sami Akın ile Uvey annesi Fatma Meliha Akm'ı öldürdükleri öne sürülen üç kişi yakalandı. Emniyet Müdürü Şükrü Yetimoglu, gözaltına alınan Ercan Şanlı (31), Hüseyin Güçlü (32) ve tsmail Ekinbiçer'i (31) makamında basına gosterdi. Yetimoglu, "Son dnayet olayının failleri de yakalandı. Şimdi faili meçhul cinayet olayı kalmadı" diye konuştu. Asayiş şube müdürlüğü yetkilileri, Bekir Sami Akın (75) ile eşi Fatma Meliha Akın'ı (73) öldüren kişilerden birinin emekli yargıç Akın'ın 30 yıl önce görev yaptığı Salihli'de oturduğu evin sahibinin oğlu Ercan Şanh, diğerlerinin de gasp ve hırsızhk suçlanndan sabıkalı olan Şanlı'nın arkadaşları olduklannı bildirdi. Yetkililer olayı parmak izleri üzerinde yapılan inceleme sonucu ortaya çıkardıklarını açıkladılar. Katil zanhlanndan Hüseyin Güçlü, cezaevinden yeni çıktıkları için paraya ihtiyaçlan olduğunu, bunun üzerine Ercan Şanh'nın sözlerine uyarak yeni emekli olan Bekir Sami Akın'da para bulunabileceği umuduyla Akınlar'ın evine gittiklerini söyledi. Güçlü, daha sonra şunları anlattı: "Kapıyı Meliha Hanım açtı, bize şeker ikram etti. Bu sırada tsmail Ekinbicer ile Ercan Şanlı, hâkim beyi oturma odasına götürdüler, bana da Meliha Hanım'ı öldürmemi soylediler. Hâkim beyi öldürup yanımıza dönünce Meliha Hanımı sag gördüklerinde bana çıkıştılar ve onu da boğarak öldürdüler." Güçlu evden sadece bir kol saati ve bir milyon 350 bin lıra para ve altın bir zincir aldıklannı sözlerine ekledi. Emniyet müdürlüğü yetkilileri samklann Izmir'deki cinayetten sonra Ankara'ya kaçtıklannı bildi. dilcr. 16 Temmuz'a Kadar Hergün Saat 21.00 6,7,13,14 Temmuz Saat 17.00 BAŞ DANSÇILAR Nalalıa Besicmıamna Andrcı Bukın. Igor Lıvnskı. Kıra Ivamna. Inna \brohıo\d. \'ıladımır Koiın BİLET SATIŞ VtRLERİ ATATLRKKL'LTURVffiRKEZI Tel 15156 00 (5 Hal)Gışe 254 VAKKORAMA.Taksim.Tel. 151 15 71 Suadne.Tel 360 90909192 KORUKEVT. Saniral 17512 262" 166 49 83 Buz Paıenı. 166 69 70 Heyelanın üzerinde 20 saat geçmesine rağmen bölgeye henüz ulaşılamamış, yollar açılamamıştı. Cemal Bozacıoğlu (8), tsmet Bozacıoğlu (5), Nuran Bozacıoğlu (6), Atamet Bozacıoğlu (12) adlı çocuklann aranmasına devam ediliyor. Biz köyden ayKöyün muhtarı olayın nasıl meyda nlırken yolun kapalı olması nedeniyle Cumhuriyet Savcısı'mn köye na geldiğini anlattı. Kahve işleten Cemil Bozacıoğlu gece saat 24.00 sı gelemediğini öğreniyoruz. Necati ralannda uçak gürültüsünü andıran Bozacıoğlu'nun cenazesi ise soruşturma başlatılamadığı için defnedilebir gürültü duyduğunu, elektrikler kesik olduğundan dışarıya çıkıp çev miyordu. Kopmuş olarak bulunan reye el feneriyle baktığını, fakat hiç elin kime ait olduğu ise bilinmiyorbir şey göremediğini söyledi. Necati du. Devlet bir kez daha yardımda Bozacıoğlu'nun cesedini ilk gören geç kalmıştı. Aynı yolu yürüyerek köyün yaşhları olmuş. Sabah nama deniyoruz. Geride gözü yaşlı, acılı, za camiye giderken faciayla karşıçaresiz insanları bırakarak. T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BİLİMLERİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ ÇAĞDAŞ İŞLETMECİLİK EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ Mudurluğumuz bunyesınde Ingilizce olarak surdurulen ÇAĞDAŞ İŞLETMECİLİK (CONTEMPORARY BLSINESS MANAGEMENT) Ihtısas programının 6. donemi olan 19911992 oğretim yılı ön aday kayıtlar: 1 Ağustos 19916 Eylül 1991 tanhlerı arasında yapılacaktır. Programın öğretim dıli Ingilızcedir. Program, konularında uzmanlaşmış oğretim uyelerı ve işletme yöneticileri tarafından yurutulmekte, bir akademik yü sureli gundüz veya gece egitimini kapsamaktadır. "Çağdaş İşletmecilik Ihtisas Programı", lisans eğitimini tamamlamış Turk ve yabancı uyruklu tum üniversite mezunlarına açık olup, işlenecek konuların içeriklerı \e oğretim kadrosu hakkında ayrıntılı bilgi İşletme Bılimleri Araştırma \e U>gulama Merkezi Çağdaş Işletmecilik Eğitim Mudurlüğu'nden doğrudan veya telefonla almabilir. Muracaat eden adaylar, once Ingılızce sevıve olçum ve genel yetenek sınavına gireceklerdir. Bu sınavda başarılı olanlar daha sonra mulakata alınacaktırlar. İngilizce sınavında yeterli başanyı gösteremeyen fakat belirb bir duzeyde ingilizce bılenler merkezımizce duzenlenmekte olan "Özel İngilizce Hazırlık Programına" (Engltsh For Special Purpose) devam edebilirler. Bu İngilizce programını ba^arıyla tamamlavanlar Çağdaş tşletmecilik programına alınırlar. MURACAAT ADRESI: Marmara Üniversitesi İşletme Bilımlerı Araştırma ve Uygulama Merkezi Çağdaş lşletmecılık Eğıtım Mudurluğu Marmara Üniversitesi Anadolu Yakası Kampusu/ZıverbeyKadıköy/ İSTANBUL TELEFON 347 55 91 349 46 22 Not: Gerek hazırlık gerekse Çağdaş Işletmecilik Programlanna devam edecek ogrencilerin askerlik tecil işlemleri merkezımız kanalıyla yapılmamakladu. Basın: 29936 Yerelyöneticilerden Lale Aytaman'a destek sözü Muğla bayan vaüsini bekliyor cak yazlık başkent olan Muğlada yaşanan yoğun politika trafığinin Vali Aytaman'ın zamanını büyük ölçüde alacağı da vurgulanıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk bayan valisi Aytaman için Muğla'da 'ilk cumhuriyet yapısı' iki katlı konak hazırlanıyor. Özellikle kentteki çevreciler, şimdiki Vali Erol Çakır'ın göreve geldiği ilk gunlerde tarihi konağın restore edilerek müzeye dönüştürülmesi ve yeni bir valilik konutu yapılmasını önermişlerdi. Çakır doneminde gerçekleşmeyen bu istemin bayan Vali Aytaman'a da iletileceği belirtiliyor. Valiliğin iki teknesi de Leyla Ataman'ı bekliyor. Vali Yücel Bölgen doneminde Muğla İl Özel Idaresi'nce satın alınan Muğla1 ve Muğla2 adh 15'er metre boyunda, yelken de takılabilen, güçlü motarlanyla sahil güvenlik botlannı bill geçtiğinden soz edilen yatlardan biri Bodrum'da, diğeri Marmaris'te demirli bulunuyor. Her iki tekne de Cumhurbaşkanı Turgut Özal geldiğinde Okluk Koyu'na demirleniyor. Vali Konağı ile valilik binasının Cumhuriyet Meydanı'nda karşı karşıya bulunması nedeniyle evinden işine yürüyerek gidebilecek olan Bayan Vali, kent dışı gezilerinde de isteğine göre ya son model 280 S Mercedes'i ya da yine son model ozel donanımh Mitsubisi Jeep'ini yeğleyecek. Turizm kenti Muğla'da Vali Aytaman'ı ayrıca Fethiye, Koyceğiz, Gökova, Datça ve Marmaris'in bir bölümünü de içine alan özel çevre koruma bölgeleriyle, Özel Idare'nin ortak olduğu Muğla Kireç Sanayii AŞ, Bağyaka Madensuyu ve Kaplıcalan Işletmeleri AŞ, Muğla'yı Hizmet Vakfı ve Muğla Çevre Koruma Vakfı bekliyor. Bu arada 119 bin yatak kapasiteli turizm ve çevre sorunlan da ilk bayan valiyi bekliyor. lüyor. Belediye Başkanı Orhan Çakır da ilk bayan valiyls çahşacak yerel yönetici olmaktan hoşnut: "Leyla Hanım'ın Turkiye'nin ilk bayan valisi olarak Muğlaya atanmasının anlamı bizce çok büyük. Muğla, insanlannın sıcaklığı, kültür kenti ve demokrasi limanı özellikleriyle böyle bir onura da elde etti. Leyla Hanım'ı Muğla'da gercekten önemli sorunlar bekliyor. Ama biz Muğla Belediyesi olarak kendileri devletin valiliğini yapbğı sürece yanında olacağız. DestekleVali Yardımcısı Almet Bilge yip omuzlayarak Muğla için yaalp Muğla'nın sorunlarının çö pacağı çalışmaların başanya zümünde bayan valiye her şey ulaşmasına katkıda bulunacaleriyle yardıma olacaklarını söy ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Cumhuriyet'in ilk bayan valisi Lale Aytaman kentte büyük bir ilgiyle bekleniyor. Sosyal yapısıyla Bayan Vali Aytaman için Muğla'nın rahat ve huzurlu bir kent olacağı, ancak 'yazlık başkente' dönüşen ilde birtakım sorunların da yeni valiyi beklediği vurgulanıyor. 10 bin 11 kilometre kıyı şeridi bulunan ve ülke turizminin önde gelen merkezlerinden olan Muğla, Turkiye'nin ilk bayan valisini karşılamaya hazırlanıyor. Muğlalılar, kentin sosyal yapısı nedeniyle Bayan, Vali Aytaman'ın uygun bir çalışma ortamı bulacağı goruşundeler. An
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle