24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
W0 İÎLMMUL KUL1UKSAJNA1 CUMHURIYET/7 • Kültür Servisi Aylık olarak yayımlanan karikatür dergisi Son Kelaynak'ın bu sayıdaki kapak konusu "Vah Güzel Istanbul". Genç karikatürcülerin ve usta karikatürcülerin 30'dan fazla karikatürünün yer aldığı bu bölümde, karikatürcüler, günümüzde tüm güzellikleriyle hızla yitip gitmekte olan Istanbul'u sorguluyorlar. Turhan Selçuk'un mayıs 1991 yönelik. Tan Oral'ın Körfez krizi nedeniyle yaptığı bir söyleşisinin tamamı "Savaşma Sıvış." "ödüllü Karikatürler" bölümünde, genç ve başarılı çizer Ahmet Erkanlı'nın bugüne dek yurtiçi ve dışındaki karikatür yarışmalarında ödül almış, ancak basınımızda yayımlanmarruş karikatürleri yer alıyor. Genç ve başarüı bir çizer Hatay Dumlupınar'ın 1985'te yayımlanan "Idooolojik" isimli karikatür albümü "Bir çizer, Bir Âlbüm" bölümünde tanıtıhyor. Uluslararası üne sahip Yugoslav çizer Aleksandar Klas, Son Kelaynak'ın bu ayki konuğu. Ayrıca "Karikatür Dünyası"ndan geniş haberlerin yer aldığı derginin bu sayısı adeta mini bir albüm niteliğinde. Haberleşme ve abone adresi: Binbirdirek Dostlukyurdu Sok. Selimbey Işhanı Kat. 2/20 Çemberlitaştstanbul. (Tel: 517 05 64) DERGI Son Kelaynak FATMA ORAN Atatürk'e nasıl hazırlandı? denle belki 'büst' görme alışkanhğından dolayı 'Atatürk böyle davranmazdı, bu sözü böyle söylemezdi' türünden bazı eleştiriler ve tedirginlikler olacaktır, ama dediğün gibi, bunu daha çok bir 'oyun kişisi' olarak düşündüm ve oradan yola çıktım. Mahir Günşimy Metamorfoz'da Atatürk'ten bir 'oyun kişisi'yamüyor Ressam Üstündag öldü • ANKARA (AA) Ressam Halis Üstündağ, geçirdiği kalp krizi sonucu Ankara'da öldü. 1926 yılında Merzifon'da doğan Halis Üstündağ, Harita Genel Müdürlüğü'nde harita mühendisi olarak çahştı. Resim çalışmalanna 1952 yılında başlayan Üstündağ, yapıtlarında Anadolu folklor öğelerini işledi. Devlet ve karma sergilere katılan Üstündağ, 13 kişisel resim sergisi açtı. Türkmen gelenekleri ve tahtakuşlar sergileriyle tanınan Üstündağ, köylerde de resim sergisi açtı. Ressam Halis Üstündağ'ın cenazesi bugün Maltepe Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Ankara'da toprağa verilecek. Arredamento'nun yaz sayısı • Kültür Servisi Arredamento Dekorasyon dergisinin temmuzağustosu kapsayan yaz özel sayısı piyasaya çıktı. Bu sayıda, mimar ve tarihçi Stefanos Yerasimos ile yapılan geniş bir söyleşi yer alıyor. Yerasimos, Osmanlf nın zengin bir yazı külturü olduğunu, Osmanlı kent topografyası üzerine çalışma yapacaklar için arşivlerde milyonlarca belge bulunduğunu, ama dil meselesi yüzünden bunlardan yararlanılamadığını savunuyor. Arredamento Dekorasyon'un yaz özel sayısının profıl konuğu ise modernizm sonrası mimarlığın en önemli düşünür ve tasanmcılanndan Aldo Rossi. Uğur Tanyeli, Rossi'nin mimarlıgını değerlendirdiği yazısında, 'Lavoisier'nin kimyada yaptığı devrimi mimarlıkta gerçekleştiren Rossi, bir çocuk ressam gibidir. Sırursız biçim, boyut, renk ve nitelik çeşitleri bulunan varlık ve nesneleri tek bir kavramsal çizgili göstergeye indirgeyebilen çocuk zihni nasıl hayret verici bir yetkinlikteyse, Rossi'nin çabası da en azından dikkate değer ve dahası önemlidir" diyor. Derginin sayfalarını ayrıca Nazır Fevzi Paşa'nın Feneryolu'ndaki 150 yıllık köşkü, bankalann kimlik göstergesine dönüşen cepheleri, elektrogitann evrimi, Melk'teki Benedikten Manastırı, Chicago'nun kent belleği, postmodernizmden sonra en önemli akım sayılan arketipalizm incelemesi ve Mudo Collection'ın yeni kurum kimliği gibi konular oluşturuyor. Akdeniz Sanat'ta Ahmed Arif • Kültür Servisi Aylık kültür ve sanat dergisi Akdeniz Sanat'ın son sayısı Ahmed AriPe geniş yer ayırdı. A.Hicri ^T^T Izgören, Tahir özçelik, Hasan Hüseyin Yalvaç, Ahmet Oktay yazılarında Ahmet AriPi anarken dergi Ahmed Arif şiir seçkisi sunuyor okurlarına. Akdeniz Sanat'ın bu sayısına şiirleriyle katkıda . • bulunanlar, Yılmaz Odabaşı, Oğuz Tansel, İbrahim Oluklu, Necati Cumalı, Mehmet Çetin, AHMED AİUF Ahmet Telli, Özdemir Jnce, Metin Eloğlu, Bozan Yaman, Turgay Değirmenci, Bedrettin Aykın, Metin Fındıkçı, Abdullah Rıza Ergüven ve Döndü Açıkgöz. Cemal Süreya'nın da bir şiirinin yer aldığı dergide, " ö l ü Ozanlar Demeği" başlığı altında Ahmet Hamdi Tanpınar ve Edip Cansever'in şiirlerine de yer veriliyor. "Dunya Şiiri" bölümünde ise Thiago de Mello'nun "İnsan Yasası" başlıkh şiiri Ülkü Tamer'in çevirisiyle yer alıyor. "Sinemamız toplumun gerisinde mi, yoksa topluma önciiliik mü yapıyor" türünden sonıların kafaları katiyen yormadığı yıllar; gerçek yaşamın kıyısından geçmemiş melodramların sınırlan içindeki 196O'lı yıllar: Göksel Arsoy, Eşref Kolçak, Ayhan Işık, Ekrem Bora, Fikret Hakan ve Orhan Giinşiray'h sinemamızın hiç kovalayan yokken uzun süren 'kaçış' yıllan. Yıl 1965. Film sayısı, 214. Filmin adı: Oglum Oglum. Oyuncular: Orhan Günşiray, Filiz Akın, Mahir Günşiray, Necdet Tosun. "Altı yaşundaydım, sabahlan beni beş buçukta uykumdan uyandınp sete götürttrlerdi"; böyle diyor Bond tipi filmlerin sımsıcak gülüşlü, çapkın bakışlı, keskin profılli unutulmaz oyuncusu Orhan Günşiray'ın oğlu Mahir Günşiray. Sinemaya 'çocuk fılmleri' furyasında ya da babasının zoruyla başlamamış, hayır. Kendisi istemiş oynamayı: "Ama o filmden sonraki filmlerde babam bazı haklı gerekçeierle beni oynatmadı." Okuldayken, bırakın tarihi, hiçbir dersi sevmeyen Mahir Günşiray'ın sinemaya yakınlığı böyle başhyor işte. Okulda tek sevdiği ders beden eğitimi; onda da zaten atletizm ve voleybol oynuyorlarmış ya, onun için... Neden mi sevmiyormuş hiçbir dersi? "Çünku hepsi böyle klişelerle, sözcüklerie ögretildi. Kuru ve sevgisiz. Ancak bugün bakıyomm ki ben tarihi aslında çok seviyorum. 'Kendi İcendimin' olduktan sonra tarihi çok sevdigimi anladım." Ve o şimdi 'Atatürk'. Mahir, şimdi Refik Erduran'ın yazıp Feyzi Tuna'nın yönettiği; 'Atatürk Türkiyesi'nin kuruluş yıllarını anlatan Metamorfoz'da Mustafa Kemal Atatürk'ü canlandırıyor. Böylesine tarihi bir kişiliği canlandırmanın nasıl bir duygu olduğunu soruyorum Mahir Günşiray'a. Ancak 'yaşarken' hissedilebilen bir duygu olduğunu söylüyor bunun, sözcüklere sığmayan bir duygu olduğunu. Belli, yüreciği her zamankinden fazla çarpıyor. "Atatürk'ün ya Bir dönemin ünlü oyuncusu Orhan Günşiray'ın oğlu Mahir Günşiray, Atatürk'le ilgili kitapları okudu, fılmleri izledi. Bütün fotoğraflarına bakarak onun nasıl bir insan olduğunu anlamaya çalıştı. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ve Cemal Kutay'a danıştı. 'Atatürk' rolüne hazırlanırken Fethi Okyar'ın Üç Devirde Bir Adam, Falih Rıfkı AUy'ın Çankaya, Kinross'un Atatürk adlı kitapları ile Atatürk'ün Söylev'inden de yararlanan Mahir Günşiray, 16.6.91 tarihli gazetemizde yayımlanan 'Atatürk Filmi Üzerine' başlıklı yazısım okuduktan sonra Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nu arayarak film hakkında kendilerine bilgi vermiş ve önerilerini almış. Ayrıca Atatürk'ü yakından tanımış bir tanık sıfatıyla Cemal Kutay da büyük ölçüde yardımcı olrnuş Günşiray'a. Antiemperyalist anlamma bağımsızlıkçılığı ve laikliği öne çıkaran bir 'Atatürkçulük'ten yana olan Mahir Günşiray'la, Atatürk'ün olağanüstü bir 'karizmatik' özelliğe sahip olduğunu konuşuyoruz son olarak. Öyle ya, tüm fotoğraflarını incelediğimizde, filmlerini izlediğimizde bir tek şey çarpar gözumüze: Hiç kimsenin hiçbir biçimde sırtım dönemeyeceği bir pozisyonda ve merkezde bir Atatürk. Okul yıllanndaki fotoğraflarında bile belirgindir bu; onca çocuk arasında hemen seçebüırsiniz. "Bu, tabü işin görünmeyen kısmı. Göriinen kısmında çok değişik rivayetler var" diyor Mahir Günşiray ve devam ediyor: "öyle ki insan hangisine inanacagına şaşınyor. O dönemdeki fotograflann hemen bepsi rötuşlu oldugu için tam olarak kişinin tipini anlamak olanaksız. Kimine soruyorsunuz işte, 'Kızıl saçlan vardı, ama parlardı altın gibi' diyor, kimisi 'Sarıydı, sapsarıydı' diyor. Kimisi gözlerinin 'masmavi' olduğunu söylüyor, kimisi de 'Bir gözü hafif camsıydı' diyor. Türkiye'nin gerçegi bu, günün tarihini tutmak gibi bir auşkıinhgımız yok. Kimbilir, belki otuz yü sonra şu an içinde yaşadığımız döneme de çok iyi bakamayacagız." Demiriş'in yeni görevi • Kültür Servisi Besteci ve orkestra şefi Dr. Okan Demiriş, Istanbul Devlet Opera ve Balesi Müdür ve Genel Sanat Yönetmenliği'ne atandı. VI. Murat Karyağdı 'Hatun', 'Yusuf ile Züleyha' operalan, soprano için konser aryaları, 'Pasinler' isimh' orkestra süiti, piyano konçertosu, keman piyano sonatı gibi yapıtlan ile tanınan Demiriş, aynı kurumda konzertmeister, kurul üyesi, besteci ve bir çok defa da müdür olarak görev yapmış, opera bale ve konserleri yurtiçinde ve dışında orkestra şefi olarak yönetmişti. Armoni ve müzik teori konularında kitapları da bulunan Demiriş'e sanat ve kültür alanında hizmet ve katkılanndan dolayı Boğaziçi Üniversitesi senatosunca doktor unvanı da verilmişti. FİLM SETİNDE MAKYAJ Mahir Günşiray, Atatürk rolüne hazırlanırken ona çok benzemeyi amaçlamadı.Günşiray, degiştirici Atatürk vapısından yoia çıkarak bir oyun kişisi oluşturmaya çalıştı. (İbrahim Günel) şamına baktıgımızda, her anı gerçekten dramaük aksiyonlarla dolu bir kişi" diyor Günşiray ve sürdürüyor konuşmasını: "Bu nedenle böyle bir kişinin yaşamını kısa süreli bir film içerisine sıgdırmak olanaksız. Atatürk'ün tüm yonleri en az elli saatlik bir filmle anlatılabilir ancak. Bu tarihi kişiMgin ortaya çıkışından ölümune kadar bütün süreçlerini oynamayı; devrimlerini, sevgilerini, nefretlerini, yaptığı olumlu olumsuz her şeyi bütünüyk oynamayı öyle çok isterdim ki." Ne kadar bir süre içinde hazırlanduuz 'Atatürk' rolüne? Evrensel ölçü olarak, böyle bir role bir oyuncu aylarca çalışırdı. Ancak bizim buradaki şartlarımızı konuşmaya bile gerek yok, hepimiz biliyoruz. Hızlı bir tempo içerisinde yapmak ve bitirmek zorundayız; ekonomik açıdan fazla zamanımız yok. O nedenle, ben bu role ön çalışma olarak bir hafta on gün ayırabildim. Tabü bu arada film çekimi sırasında da öteki sahnelerle ilgili araştırmalanmı sürdürüyorum. Ne tür bir çahşma yaptınız rol size önerildikten sonra? Atatürk hakkında yazılmış kitapları okumaya koyuldum, filmlerini seyrettün. Aynca tüm fotoğraflarına bakarak nasıl bir insan olduğunu anlamaya çalıştım. Bu role hazırlururken amacım, tam onun gibi davranmak, ona çok benzemek olmadı. Yalnızca, bu senaryo bağlamında düşünüp yorumlamayı hedefledim; çünkü başka türlü bir senaryoda, başka bir düşüncede 'rol kişisi' başka türlü yorumlanabilirdi. Ben, degiştirici, değişiklikçi Atatürk yapısından yola çıkarak bir oyun kişisi oluşturmaya çalıştım. Bu ne \alova9da kültür günleri • Kültür Servisi 6. Uluslararası Yalova Kültür ve Folklor Şenliği kapsamında Türkiye Yazarlar Sendikası'nın etkinlikleri bugün başhyor. Çınarlı Park'ta saat 21.00'de Konur Ertop, Sennur Sezer, Adnan özyalçıner, Enver Ercan ve Nedret Selçuker 'Dünya İnsanı Yunus Emre' başlığı altında bir söyleşi yapacaklar. Yine aynı yerde yarın saat 21.00'de ise 'Ustalarımıza Saygı' başlığı altında Mehmet Kemal, Vecihi Timuroğlu, Atilla özkırımlı, Cüneyt Türel ve Candan Sabuncu bir araya gelerek okurlara Ahmed Arifi anlatacaklar. TYS'nin etkinlikleri şenlikler boyunca sürecek. Gecelerin gitarası bir başına "Gece gitarcısı" Joe Pass, tek başına İstanbul'da. Gitar, Joe Pass'e vergidir. Nefes almakta olan büyük gitarcılardandır. Düzenli nefes almak yeterlidir. Gerisini Joe Pass'e bırakın. İçinizden bir şarkı tutun. Şarkınıza mutlaka sıra gelecektir. SADETTİN DAVRAN Bu akşam Atatürk Kültür Merkezi'nde bir "gece gitarcısı" var. Konser 21.3O*da. En erken 12.30'da başlamalı idi Joe Pass. 21.30 erken... Joe Pass geç vakit gitarcısı. Dolgun, geniş dkvlumbazlı, sualtında çalımyormuş etkisi bırakan erkeksi bir ton. Joe Pass tek başına tstanbul 1 da. Ama konserine gelenleri hiç yalnız bırakmaz. Tek tek, hepsiyle ilgilenir. Gitar Joe Pass'e vergidir. Onlar birkaç kişidir. Türkiye mümessilleri Neşet Ruacan'dır. Caz gitarcılan orkestralann önünde seyircinin hafif soluna doğru otururlar. Solo yapmadıklan sürece ritm bölümü içinde gider gelirler. Solo yaparken ise hafıfçe tebessüm '. ULUSLARARASIISTANBUL FESTİVALİ FESTİVALDE BUGÜN YARIŞMA Resim yarışması • Kültür Servisi Ana Sigorta, sanatçılara destek olmak, sanat yapıtlannı ortaya koyma fırsatı vermek ve halkın resim sanatıyla ilgili zevkini geliştirmek amacıyla bir resim yarışması düzenledi. Konunun serbest olduğu resim yarışmasına her sanatçı daha önce sergilenmemiş ve ödül almamış en çok iki yapıtla katılabilecek. Yarışmaya katılacak yapıtların yağlıboya veya akrilik tekniğinde, kısa kenarı 50 cm'den az, uzun kenarı 125 cm'den fazla olması gerekiyor. Seçici kurulunu Sanat Çevresi dergisi sahibi Hamit Kınaytürk, sanat eleştirmeni Kaya Özsezgin, ressam Fikret Otyam, GÜBYYO öğretim görevlisi Ibrahim Demirel, ressam Emin Güler, Denizli Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Müdürü Celal Gunaydm ve Ana Sigorta Halkla llişkiler Müdürü Hamza Öz'ün oluşturduğu yarışmada toplam 30 milyon lira para ödülü dağıtılacak. Yarışmaya katılacaklann, yapıtlannı en geç 20 Eylül 1991 tarihine dek Ana Sigorta Aracılık Hizmetleri AŞ Uçancıbaşı Sok. No: 24 Denizli adresine göndermeleri gerekiyor. Joe Pass/gitar (Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salon, 21.30). Ofra Harnoy/viyolonselMichael Dussek/piyano (Aya İrini, 18.30). Bolşoy Buz Balesi (Korukent Rekreasyon Merkezi, 21.00). Gülhane etkinlikleri • İSTANBUL (AA) Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği "Gülhane Etkinlikleri", çeşitli konser ve gösterilerle sürüyor. Etkinlikler kapsamındaki programda bugün Mehmet Ali Erbil'in sunacağı programda, sihirbazlar kralı Mandrake, AntonRomika komedi ikilisi, Festival Orkestrası Coral Band topluluğu, Türk Hafif Müziği Sanatçısı Deniz Burcu ile Türk Halk Müziği sanatçıları Kamil Sönmez ve Seval Yavuz yer alacak. Vatandaşların ilgiyle izlediği geleneksel Gülhane Şenliği çerçevesinde düzenlenen konser ve gösterilerden oluşan programlan, bugünden başlayarak Mehmet Ali Erbil sunacak. 6 İsrail Oda Orkestrası/Sholomo 1929 NEW YORK DOĞUMLU 1929 yılında New York'ta doğan Joe Pass, bugüne kadar Oscar Mintz (Aya İrini, Peterson, Ella Fitzgerald, Sarah Vaughan, Frank Sinatra gibi ünlülerle de caldı. 18.30) ederler. Ben kendi hesabıma büyük gitarcılan büyük orkestralann içinde dinlemekten fazla tat aldığımı söyleyemem. Büyük gitarcılan, topluluklar içinde, daha açıkçası üçlüler içinde dinlemekten hoşlanınm. Solo konserler ise gitarcılan fazla yalnız bırakabüir. Tehlikeli işlere kalkışabilirler. Bu bakımdan solo konserlerde dinleyicilere büyük iş düşer. Fakat Joe Pass konserlerinde herhangi bir tehlike yoktur. Düzenli nefes almak yeterlidir. Gerisini Joe Pass'e bırakabilirsiniz. Siz sadece içinizden şarkı tutun. Şarkınıza mutlaka sıra gelecektir. Joe Pass (1929, New York, ABD), nefes almakta olan büyük gitarcılardandır. Bir kere çok ince bir adamdır. Yükseklerde gözü hiç yoktur. Alçakgönüllü çturma odalanmn gjtarcısıdır. Özel günlerinizin şarkılannı bir kez de ondan dinleyin. Hiçbir şey kaybetmezsiniz. Tersine yeni birer şarkınız olur. Joe Pass ufak tefek, esmer, bıyıklı bir adamdır. Latin kökenüdir. Saçları döküktür. Çalarken alnına terler birikir. Hafıfçe gülümser. Gençliğinde çok uyuşturucu kullanmıştır. Joe Pass'ın çok incelikli bazı piyanistlerin yam sıra şarkıcılarla olan birliktelikleri de arandığında el altında bulundurulmalıdır. George Shearing ve Oscar Peterson bu piyanistlerin başında gelir. Şarkıcılardan ise Ella Fitzgerald, Sarah Vaughan, Frank Sinatra, Carmen Mc Rae, Joe VVilliams. Aslına bakılırsa Joe Pass belli başh caz müzisyenle FESTİVALDE YARIN FESTİVAL rinin hepsi ile çalışmıştır. Örneğin, J J. Johnson'la yaptığı "We II be Together Again"i, Milt Jackson'la yaptığı "Brother Jim"i şimdi bulmak bile şans işidir. Herb Ellis'le yaptıkları "Two For The Road" da tiryakiler içindir. Joe Pass'in solo albümleri ise numaralıdır: Virtuoso 1^ Virtuoso 2., Virtuoso 3., Virtuoso 4. Bu gece konserden sonra Joe Pass'i alın oturma odanızda bir köşeye oturtun. siz de karşısına geçin. Rahat edin. Sanata özgür ortam Kartal Festivali sürüyor • KüJtür Servisi Önceki gün başlayan 10. Uluslararası Kartal Kültür ve Sanat Festivali sürüyor. Festival kapsamında bugün saat 21.00'de Kartal Stadı'nda Zuhal Olcay, Mustafa Topaloğlu ve Erten Ersoylu'nun konserleri izlenebilecek. Günün diğer konserleri ise saat 17.00"de Maltepe sahilinde Yavuz Değirmenci ve 18.00'de Gülsuyu Stadı'nda. Kartal Halkevi Halk Korosu'nun konserleri, halk oyunları gösterileri de sürüyor. Bugün saat 17.00'de Maltepe sahilinde Türkiye, Yugoslavya, Kazakistan ve Macaristan, saat 21.00'de Kartal Stadı'nda Yugoslavya ve Kazakistan topluluklarırun gösterileri izlenebilecek. Sinemaseverler için de iki film gösterimi "var bugün: Gülsuyu Stadı'nda saat 21.00'de Gülşen Bubikoğlu'nun başrolünü üstlendiği ve ünlü madde 438'in işlendiği film, "Madde 438" ve Yakacık Meydanı'nda yine aynı saatte Halit Refığ'in yönettiği, Kadir İnanır ve Hülya Koçyiğit'in başrollerini paylaştıkları "Kanlar Koğuşu" Kartal Festivali, çeşitli etkinliklerle 20 temmuza dek sürecek. Sergide kolajlar, üç boyutlu ve şekilsiz tuvaller görmek Soyutsomut resim tartışma mümkun. Yusuf Taktak'a neden lan ve sanat eğitimindeki aksa "Atol.ve Üçgen" diye sorduğummalar sürüp giderken özel atöl da, "Birincisi ben, ikincisi öğyeler ciddi işlerle kendilerini gösteriyorlar. Mehmet Güleryüz öğrencilerinin Alay Köşkü çıkar Yusuf Taktak'ın masmdansonra Yusuf Taktak'ın Atölye Üçgen çatısı "Atölye Üçgen" çatısı altında altında toplanan 10 toplanan on öğrencisi Basın öğrencisi, resimlerini Müzesi'nde resimlerini sergiliÇemberlitaş'taki Basın yor. Kuş Kafesinde Tenor? • ANKARA (AA) Günümüzün popüler sanatçılanndan Italyan tenor Luciano Pavarotti, küçük bir kanarya oldu. öykü yazarı Nazlı Eray, son kitabında Pavarotti'nin nasıl kuşa dönüştüğünü anlatıyor. Yeni yayımlanacak kitabı 'Kuş Kafesindeki Tenor' ile ilgili olarak yaptığı açıklamada Eray, ünlü tenorun popülerliğinin kendisini etkilediğini, günümüzde klasik müzik dışı pek çok dinleyicinin de Ugisini çeken Pavarotti'yi, evinde beslediği bir kuş kadar yakın hissettiğini söylüyor. Can Yayınlan'nın önümüzdeki günlerde piyasaya çıkacak kitaba adını veren öykü emekli Sebati Bey'in evine aldığı kanaryamn konuşmaya başlayarak kendisini Pavarotti olarak tanıtıp napolitenler, aryalar söylemesiyle başlayan olaylan anlaüyor. NUR BULUM Mimar, mühendis, edebiyatçı, işletmeci, doktor vb gibi farklı mesleklerden gençler resün sanatını iyice anlama isteğinden yola çıkarak rönesanstan günümüze sanat tarihini de gözden geçirerek büyük bir yelpazeyi aşarak bugüne gelmişler. Daha sonra sorunlar ve istekler doğ rultusunda sadece geleneksel sanat malzemeleri değil, bunun ötesinde çağdaş malzemeleri de kullanarak resimlerini geliştirmeye yönelmişler. öğretim görevlisi olarak çalıştım. YÖK'ün kuruluşuyla sanat eğitiminde aksama oldu. Adeta resim bölümü bürokratikleştirildi. Sabah 09.00'da gelip 17.00'de terk eden bir memuröğrenci tipi yaratıldı. Akademinin kunıcusu olan resim bölümu giderek küçük bir birim haline dönuştu. Şimdi resim bölümünun başında bir seramikçi bolum başkanlığı yapıyor. Resimbeykel bölümüne verilen önem azaldı. Müzesi'nde sergiliyor. Memursanatçı tipini bırakıp geniş kapsamlı özgürce çalışüabiYusuf Taktak, artık memur sanatçı tipinin len ortamlar hazırlamak gerektiğine inanıyorum. Özel atölyebırakılması, özgürce lerde akademiye isteyip de gireçalışılabilecek memiş birçok kişi özgürlüğünü ortamlar hazırlanması tadabiliyor" diyen Yusuf Taktak, öğrencilerinin resimde kişigerektiği kamsında. liklerini bulabilme sürecini başarıyla taınamladıklan görüşünrencilerim, üçüncüsü de sanat de. olayı üçgeni tamamlıyor" diye yamtlıyor. Çemberlitaş Basın Muzesi'n"Kuruluşu yüz yılı aşkın aka deki Atölye Üçgen resim sergisi ıı demiden mezunum ve 14 sene 31 temmuza kadar açık kalacak. Basın Müzesi'ndeki sergi ay sonuna kadar açık kalacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle