22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazctccılık Turk Anorum Şırketı adına Nadir Nıdi 0 Genel Yaym Mud'jru H ı s u Cemal, Müessesc Muduru Ernioe işlkllgS, Yazı Islcn Mllduni' Okay CoDensin. 0 Haber Merkezı Müdüru Ytlçın Bayer, Sayfa Düzenı Yunetmem Ali Acmr 0 Temsılcıler ANKARA Ahmel T»n, İZMİR. Hikmet Çctinkayı. ADANA Çttin îijnıoglıı !ç PcUrta Cdal BsglUfiç, D14 HatKTİcr Ef|M fcfct IîS«nd!ka Şokru Kclead, Kultur Cctal Lıttr. E£ıı.m Geacı) Şarkn. Vun Haberlen Nccdrl D o f u . Spof Damyrnm. 4.bdüfür YBCdona, Dızı toıiaj Kema Çıfeşku. Vaşnnna Şabiı Mpty. Duzeîtme Abdaiak Ytneı 0 KoorduıalOr Akact K o n i n s 0 Malı Uiet Erol Erfcıt 0 Muhas«ix Boleıtı ta«r 0 Butçe Planlatna Scv|l Ossntaşeotlıı • R*kUm Ane Tora 0 Ek Yıvular Hm» Akyol 0 Idar? HuK?1n G«nr 0 lşlclm« Older Çelft 0 Btlgılflem Natt luJ 0 Pmonei Scvgt Bostlncıotlt tuvm KwnWu Baskan \ l * r Nldl Okuj \UaL Ylipı Ba^r. H ı s u Cclıul. Hıknel Çrlmk*^. Ofcı? Goaenta, I J ı r Moacı. llhın SeKvk \lı Şınnrn. \fcmei Tın Basen vt Yavan. Cumhunyct Matbualık vc GtznecLbk T.A.Ş Tnrt Oca|ı Cad 39 '41 Cajtlotlu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel 512 05 05 (20 hat), Tek* 22246, Fw (1) 526 60 72 0 J , » w \nkaw Zıva Gokalp Blv Inküap S No 19.4, Td 1Î3 II 4M", Tdex 42344. F u (4) 133 05 65 0 I z n r H Zıyı Bh 1352 S. 2.3. Tct 13 12 30. Tcta 52359. FajL (51) 19 !3 60 0 A H ı u : Inonu Cad 11» S No I K«t I. Tel 19 37 52 (4 hal). TcKa: 62155. F u : (71) I ' 23 71 TAKVÎM: 11 TEMMUZ 1991 İmsak: 3.38 Güneş: 5.34 öğle: 13.14 îlrindi: 17.13 Akşam: 20.44 Yatsı: 22.31 Aktüel yayına Doğu Almanya'da büyük bir mülkiyet kavgası yaşanıyor. Evlerin en eski sahipleri bile tapuda hakkını arıyor Yıınus Nadi başladı ÖdüUeri • Haber Merkezi Haftalık haber ve magazin için açıklama dergisi "Aktüel"in ilk sayısı Yunus Nadi 19901991 Yayımlanmamış Öykü Kitabı Ödülü, bilindiği gibi, Dost Körpe Ue Almudena Lopez arasında paylaştırılmıştır. Ödüllerin açıklanmasmdan sonra yakışıksız ve üzücü bir durumun ortaya çıkması nedeniyle şu açıklama gerekli görülmüştür: 1. Almudena Lopez yanşma için gönderdiği yaşamöykusünde Türkçe kursuna gittiğini, Türkiye'de uzun süre bulunduğunu bildirdiğinden ödül Sekreterliği ve Seçici Kurul durumda bir gariplik görmemiştir. Nitekim, Almudena Lopez yarışmaya öyküleriyle birlikte gönderdiği yaşamöyküsünde, "1964 Fransa dogumluyum. lspanyol, Cezayir ve Fransız kanı taşıyan bir annebabanın Fransız uyruğunda yaşayan kızlanyım. Türkleri çok seviyorum. Tiirkçeyi, Paris'te izledigim kurslarda ögrendim; defalarca gelip kaldığım Türkiye'de geliştirdim" demektedir. 2. Lopez'in yarışmaya gönderilmiş öykülerinin çeviri olduğuna ilişkin herhangi bir ifade, başvuru yazısında bulunmamaktadır. 3. Yunus Nadi Ödülleri'nin çeşitli dallarına çok sayıda yabancı sık sık aday olduğundan Almudena Lopez'in katılması da yanşma koşullarına uygunluk bakırrundan doğal karşılanmıştır. 4. Öykülerin çeviri olması, ödül yönetmeliğinin "özgünlük" koşuluna aykırı niteliktedir. 5. Durumla ilgili olarak Seçici Kurul ve ödül Sekreterliği'nin ortak toplantısında şu karara varılmıştır: "Bu öykülerin çeviri oldugunun belirlilmemesi, katılmacı ya da katılmacüar açısından kötü niyetli bir yanıltma olarak degerlendirilmiştir. Bu durumda yanlış bilgi vererek ödüle katılmış olan Lopez'in hak etmediği ödülleri geri vermesi beklenir." 'Eyvah, evin sahibi geldf Birleşen Almanya'nın ve Berlin'in doğusunda artık hiç kimse oturduğu evin mülkiyetinden emin değil. Bir dönem kamulaştırılan evler, en eski sahiplerine iade ediliyor. Tapu kayıtları çok düzenli tutulduğu için Hitler öncesi dönemden, hatta 19. yüzyıldan kalan mirasçılar mülklerini geri istiyorlar. DİLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN Birleşen Almanya'nın doğusunda şimdi büyük bir "mülkiyet kavgası" yaşanıyor. Nasıl mı? lşte bir tanesinin öyküsü: Doğu Berlin'de 1900'lerin başından kalma, yarı harap bir apartman. Zamamnda civardaki en güzel, en şık cepheli apartmanmış besbelli. Tavanları kartonpiyerli, balkonlan melek kabartmalarıyla suslü bu apartmanda lkinci Dünya Savaşı'ndan beri tren yolu işçileriyle memurlar oturuyor. Bütün apartman sakinleri oturduklan daireleri, Demokratik Almanya ortadan kalkmadan önce geçici bir süre başbakanlık yapan Hans Modrow doneminde satın almışlar. Modrow hükümetinin Demokratik Almanya ortadan kalkmadan önce çıkarttığı bu özel mülkiyet hakkından yüz binlerce aile yararlanmış. Yıllardır kiracı olarak oturduklan evleri çok ucuza devletten satın alabilmişler. Tapuya kayıtlarını yaptırmışlar. Bir sabah apartman sakinleri sokakta evin poz poz fotoğraflarını çeken bir kadın ve erkek görüyorlar. Sohbet sonucu Batı Almanya'dan Münih'ten gelen Müller çiftinin bu apartmanın "asıl sahipleri" olduğu anlaşılıyor. Borç tarlalan Sosyalist devlet mülkiyetinden özel mülkiyete geçilmesinde en ilginç konulardan biri de köylülerin tarım arazisi. Evlerde kısmen özel mülkiyete rastlanıyor, ama toprağın devlet malı olduğu Demokratik Almanya'da çiftlikler birleştirilerek büyük "Tanm Üretim Kooperatifleri" kurulmuştu. Kısaca " L P G " adı verilen bu kooperatifler on yıllardır tarlalan ortaklaşa ekiyor, ürünü tek alıcı olan devlete satıyor, elde ettikleri parayı zorunlu olarak yine üretim araçlanna, traktörlere ve makinelere yatınyordu. Doğu Alman köylüsü şimdi eski tarlasının tapusunu çıkarttırıp özel mülkiyete geçebiliyor, ama yine de kooperatiften kopması güç. Çünkü bütün hayvanlar, traktörler ve diğer makineler kooperatifin ortak malı. özel mülkiyete geçen köylü tarlasını ekmek, sulamak, ekinini biçmek ve harmanlamak için ihtiyacı olan makineleri kooperatiften kiralamak zorunda. İş bununla da bitmiyor; kooperatif makiı'.eleri satın alırken borçlanmış. Bağımsızlığını ilan eden köylü, ortak olduğu bu borçlardan payına düşeni ödemek zorunda. Doğu Alman tarım ve sanayi ürünlerinın bütun pazarını kaybettiği günümüzde, bağımsızlaşan çiftçilerin sayısı iki elin parmakları kadar. Köylü tek başına ürününü pazarlamaya çalışmaktan ve kendine yeni makineler alıp iyice borçlanmaktansa, kooperatif bünyesinde çalışmayı ve kâra ortak olmayı tercih ediyor. Özel mülkiyet Doğu Almanlara henüz özgürlükten çok problem getiriyor. geri istiyor ve ortaya çıkan kargaşayla ne memurlar ne de mahkemeler başa çıkabiliyor. Dönelim yine Müller'lere. Apartmanın 1945'te Güney Amerika'ya kaçan bir Nazi'den kalmış olması onlan pek ilgilendirmiyor. Çünkü yasaya göre Sovyet işgali sırasında, yani 19451949 yılları ar.sında mülkiyetine el konulanlar haklannı geri alamıyorlar. Yani SS subayının torunlan bugün ArjantinL den gelip "Apartmanımızı istiyoruz" deselerdi, bu hiçbir işe yaramayacaktı. Müller'in içi tam rahatlarken tapu memuru bir dilekçe çıkartıyor çekmeceden. Dilekçe Tel Aviv'den gelmektedir ve "Samuel Bernstein" imzasını taşımaktadır. Apartmanın ilk sahibi bir Yahudi ailesi olan Bernstein'lar TOPRAKTA ÖZEL MÜLKİYET ZOR BİZtM ARSAYA KULE YAPMIŞLAR Dogu Berlin'de Aleksandr Platz'daki ünlü TV kulesinin yapıldıgı arsanın sahipleri II. Dünya Savaşı'ndan önce Isveç'e göç etmişlerdi. Torunlan bugün arsadan paylanna düşen tazminatı almak için Berlin'e geldiler. Alman imparatoru II. Frederik, aünın üstünden TV kulesi ve degişeo Almanya'yı izliyor. Müller'in babası 1959 yılında, duvar inşa edilmeden önce Demokratik Almanya'dan kaçıp Batı'ya geçmiş, geride bıraktığı mülküne sosyalist devlet tarafından el konulmuş. Demokratik Almanya devleti artık resmen ortadan kalktığı için Müller'in oğlu ve gelini apartmanın mirasçıları olarak bina üzerinde yeniden hak iddia ediyorlar. ne el konulanlar bugun eski haklannı geri isteyebiliyor. Şimdiden bir milyona yakın dilekçe Doğu Alman tapu ve kadastro dairelerindeki memurların masalarında yığılı duruyor. Müller'lerin yapması gereken iş, Doğu Berlin'de apartmanın bağlı olduğu semtin belediyesine gidip apartmanın tapu defterini ortaya çıkartmak. Tapu kayıt defteri açıldığında apartmanın 1959 yılında gerçekten Müller'in elinden alınıp devletçe "kamulaştınldıgı" ortaya çıkıyor. Ama Müller'leri şaşırtan başka gerçekler de gözler önune seriliyor. Müller'in babası, apatmanı, 1945'te Doğu Almanya'nın idaresini eline alan Sovyet lşgal Komutanlığı'ndan elde etmiştir. Apartmanın 1945'e kadarki sahibi ise kayıtlara göre Nazi partisinin önde gelenlerinden bir SS subayıdır. SS subayı, Arjantin'e kaçmış, geride kalan mülkiyetine Sovyet lşgal Komutanhğı el koymuş ve Müller'e vermiştir. Büyük kargaşa Doğu Almanya'daki bütün toprak parçalan ve üzerlerindeki yapılar, tapu ve kadastro dairelerinin tozlu arşivlerinde bir bir kayıtlı. Evlerin, arsaların, tarlalann sahipleri, 1800'lerden itibaren tek tek ortaya çıkartılıyor. Eski mülkiyetlerin geri istenebildiği bugünün Almanyası'nda, yüz yıllık tarihin anatomisi tapu defterlerinden izlenebiliyor. "tşçi ve köylü devleti"nin ortadan kalkmasından sonra mülklerine el konulanlar, haklannı Ev sahibi kapıyı çalınca Doğu Almanya'da halkın en büyük kâbusu, günun birinde kirada oturduklan veya satın aldıkları evlerin eski sahiplerinin kapıyı çalması ve kendilerini kapı dışarı etmesi. İki Almanya1 nın birleşmesi sırasında imzalanan anlaşmaya göre Demokratik Alman devletince mülkiyeti BİLGİSAYAR IBMveApple arasıııda sürpriz ışbırliğı ^ •af^' V Dış Haberler Serviv si Rekabet her zaman ilginç ittifaklar doğurur. Ama 3 temmuzda açıklanan "AppleffiM işbiriiği", > bilgisayar dünyası için »sürpriz bir gelişme. 1984'te IBM egemenliğini kırmak amacıyla Macintosh çıkışııy yapan Apple, şimdi onunla birleşiyor. "On yılın en büyük pazarlığı" diyor First Boston Corpltan anahst Charles R. Wolf, Newsweek'e: "Daha ilginç bir seyin gerçekleştigini hatııiamıyorum." tki fırma arasındaki işbirliği, dört önemli alanda tasarlanıyor. Bunların ilki ve en önemlisi müşterilerin iş ve bilgi paylaşan dev bilgisayar ağları kurmasına temel oluşturacak "objecl oriented software"in geliştirilmesi. Ikinci olarak, Apple Macintosh'un IBM makineleriyle ortak çalışmasını kolaylaştırmak. Üçüncüsü, IBM gelecekteki masaüstü bilgisayarlannda kullanılabilecek olan hızJı RISC chip için Apple Motorola'ya lisans verecek. Son olarak, Apple ve IBM, masaüstü PC'lerin, bilgisayar oyunlannın yanı sua video ve stereo ses de verebilecekleri bir "multimedia system"i geliştirmek için çalışacaklar. Bu sürpriz ortaklık, geleceğin PC'lerini üreteceğe benziyor. Apple için IBM ile birlikte gerçekleştireceği bu projeler hayati önem taşıyor. Firmamn nakit ve güvenirliliğe ihtiyacı var. Daima PC endüstrisinin öncüsü olmasına karşın gerçek şu ki Apple'ın 1990 sonbahar pazar payı yüzde 10'un altına düştü. Ekim 1990'da pazar payını yükseltmek amacıyla piyasaya daha ucuz Macintoshlar süren Apple'ın, pazar payını da yüzde 15'e getirerek birim satışlanm bir yıl öncesine göre yüzde 70 daha arttırmasına karşın, yüzde 3040 fıyat kırması firmaya büyük finans sorunlan getirdi.1 Mali işler sorumlu"su Robert SaltmaırshV Apple^ ın brüt kâr paylarının biryıl önceki yüzde 54'ten bugün yüzde 48'e düştüğünü belirtiyor. ^ Mayısta işgücüriu yüzde 10 juşiıreceğini açıklayan fırma, sonuç alarak müşterileri cezbedecek büyük yeniliklere şimdi her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyor. Tüm bunlardan dolayı IBM'in geniş finans kaynakları, teknolojisi ve pazarlamacıları Apple"a adeta tanrı tarafından gönderilmiş. dır ve Hitler'den kaçarken mülklerini geride bırakmak zorunda kalmışlardır. Apartmana SS subayı sahip çıkmıştır. Apartmanın sonraki hikâyesini ise artık biliyoruz. Bernstein'm oğlu Samuel, şimdi babasının mülkünü Almanya'dan geri istemekte, eğer apartmanı geri alamayacaksa tazminat talebinde bulunmakta ve kayıtlarda Bernstein'm ismi hâlâ var olduğu için Müller'ler, Doğu Berlin'deki tapu ve kadastro dairesinden eli boş dönecekler. Apartman, ilk sahibi Bernstein'm oğluna aittir! Doğu Alman tapu ve kadastro dairelerine bugün yalruz Israil'den değil; ABD'den, Güney Amerika'dan, Avustralya'dan, Kanada'dan da dilekçeler yağıyor. Almanlar, gayri menkullerin tapu defterlerine bütün sahipleri . belki yüz yıldır büyük bir titizlikle kaydettikleri için bir mülkün şeceresini takip etmek çok kolay. Nitekim Berlin'deki tapu daireleri bir mülkü sahibine geri vermeden önce, önceki sahibinin ortaya çıkmasını bekliyor ve gazete ilanlarıyla eski sahiplere çağrıda bulunuyorlar. Yasalara göre 194549 yıllan arasında mülkiyetine el konanlar artık bu haklannı geri alamıyor. Eğer üzerinde hak talep ediİen arsa kamu için 'vazgeçilmez önem' taşıyorsa devlet, mülkü geri vermek yerine nakit tazminat ödüyor. Bu, örneğin Doğu Berlin'deki dev televizyon kulesi için geçerli. Yakın zamanda Isveçli bir karıkoca Berlin Belediyesi'ne başvurarak televizyon kulesinin bulunduğu arsanın kısmen kendilerine ait olduğunu bildirmiş. Tapu kayıtlarında gerçekten kulenin inşa edildiği arsanın eskiden kısmen bir vatandaşa ait olduğu ortaya çıkmış. Savaştan önce İsveç'e göç eden bu Almanın torunlan bugi.n televizyonun kulesinin yıkılmasını isteyemiyor tabii. Ama devlet onlara, arsadaki hisselerinin bugunku o'eğeri üzerinden bir tazminat ödeyecek. Sümerbank atakta bugün çıkıyor. Sabah Gazetesi yaym grubu içinde, Bir Numara Yayıncıhk A.Ş. tarafından çıkanlan derginin yönetim kunılunda Sabah'm imtiyaz sahibi Dinç Bilgin ile Ercan Anklı ve Ercüment Gündem yer alıyor. Her perşembe yayımlanacak dergi 130 sayfadan oluşacak ve "Skandal" adlı bir de ek verecek. Derginin imtiyaz sahipliğini Ercan Arıklı, genel yönetmenliğini de Mehmet Yılmazyapacak. • Ekonomi Servisi Sümerbank 58. kuruluş yıldönümunde atağa geçti. Kuruluş yıldönümü toplantısında konuşan Genel müdür Ahmet Söylemezoğlu, 500 milyar sermayeli, 35 bin 593 çalışanı bulunan Sümerbank'ın, 1991 yılı haziran sonu itibarıyla 26 milyon dolarlık dışsatımda bulunduğunu söyledi. Resmi satışlann 700 milyar liraya ulaştığmı söyleyen Söylemezoğlu, bankacılıktaki mevduatlarının da 8 ayda 4 katına çıkarak haziran ayı itibarıyla 2.23 ı milyar liraya, mudi sayısının da 323 bin 612 kişiye ulaştığını dile getirdi. Sümerbank'ın başlatılan atak çerçevesinde kredili satış olanağı yaratacağı, peşin para ile yapılacak alışverişlerde indirim sağlanacağı belirtildi. Genelev mühürlendi EHinyanın en iyi mankeni bugün belli oluyor REMZİ GÖKDAĞ ~ Dünyanın en iyi mankeni, bugün ABD'nin Los Angeles kentinde yapılacak "Super Model of The VVorld" yanşmasıyla belirlenecek. Santa Monica plajmda dun son hazırlıklarını tamamlayan 35 ülkenin "supennodel"i saat 17.00'de The Regent Beverly Wilshire Hotel'de jüri önüne çıkacaklar. Yarışmada Türkiye'yi temsil edecek Burcu Burkut, formda olduğunu ve ilk 7'ye girebileceğini söylüyor. Yanşmanın yapılacağı hotelden telefonla görüştüğümüz Burcu Burkut, mankenlerin hepsinin çok güzel olduğunu, ancak çoğunun podyum deneyimi olmadığını belirterek "Podyum avantajıma güveniyorum. Bunu iyi kullanabilirsem başanlı olurum" diyor. Super Model of the World yanşmasının Türkiye elemelerini kazanarak 27 haziranda Los Angeles'a giden Burcu Burkut'un oda arkadaşı yok. 35 mankenin kaldığı hotelde yapılan kurada tek kişilik odaya düşen Burcu, "Odada tek kalmak canımı sıkmıyor. Daha rahat oluyorum" diyor. Yanşma sonucuyla ilgili bir değerlendirme yapmaktan kacınan Burcu, "Şansıma güveniyorum" demekle yetiniyor. Yarışmadan sonra ABD'de kalarak modellik yapmayı düşündüğünü belirten Burcu, bu ülkede iç mimari konusunda eğitim görmeyi istiyor. Los Angeles saatiyle gece yansı 02.00'de sonılanmızı yanıtlayan Burcu Burkut, yanşma ve sonrası ile ilgili olarak şunlan söyledi: "Burada günlerim çok güzel geçiyor. 35 uJkenin birindleriyle sürekli birlikteyiz. Degişik kültürleri tanıyorum. Yanşma için formum iyi. Ancak diğer adaylar da çok güzel. Benim tek avantajım podyumu daha iyi kullanabilmem. Burada günlerimiz hazırlıklaria ve kenti gezerek geçiyor. Dün son hazırlıklar tamamlandı. İlk 7'ye girenler dünyaca tatunmış Ford Model'le sözleşme imzalayacak. Amacım, mankenligi yurtdışında sUrdurmek." BURCU Yarışmada Türkiye'yi temsil edecek Burcu Burkut ilk 7'ye girebilecegini söylüyor. Hançerlioğlu öldü Kültür Servisi Yazar ve araştırmacı Orhan Hançerlioğlu kalp yetmezh'ğinden önceki gece Istanbul'da öldü. Felsefe alanında yaptığı çalışmalarla da tarunan Orhan Hançerlioğlu, 16 Ağustos 1916'da Istanbul'da doğdu. 1935'teŞişli Terakki Lisesi'ni, 1939'da îstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. 19431946 arasında Meriç, Karaisalı ve Keşan'da kaymakamlık yaptı. lstanbul Belediyesi'nde müfettişlikte ve Şehir Tiyatrolan ve Hal müdürlüklerinde bulundu. Uzun yıllar lETT Hukuk Işleri Müdürlüğü'nü yürüttü. Bir ara Emnivet Şube Müdürü oldu. Edebiyata gençliğinde yazdığı şiir denemeleri ile giren Hançerlioğlu'nun ilk yazı ve hikâyeleri Beş Sanat, Varlık dergilerinde yayımlandı. Yazar, sonraki yıllarda Yeditepe, Yenilik, Ataç ve Türk Dili dergilerine yazılar yazdı. 1950'liyülardanbaşlayarak roman ve inceleme alanında ürünler verdi. 'Karanlık Dünya' ve 'Ekilmemiş Topraklar' romanlannda Anadolu insanınm sorunlannı irdeleyen yazar, öbür romanlannda büyük kent yaşamını ele aldı. 1949 yılında Şadırvan dergisi şiir ödülünü, 1956'da ise 'Ali' adb romanıyla TDK edebiyat ödülünü kazanan Orhan Hançerlioğlu, 1960'h yıllardan itibaren düşünce, felsefe ve ekonomi alanlarında temel başvuru kitapları yayımladı. Sonraları felsefe konulanna yönelen Han • SIVAS (UBA) Sıvas Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun kapatmak için mücadele ettiği 40 kişilik genelev mühürlendi. Genelevde çalışan hayat kadınları ise Sıvas'ın otellerine dağılarak çalışmalarını sürdürmeye başladılar. Genelev arazisi içinde bulunan bir evi belediye adına satın aldırtarak yıktıran, diğer evlerin yıkılması için de valiliğin yardımın, isteyen Sıvas Belediyesi, genelevden kurtulma çabasını sürdürürken genelevin inatla duvarım yıktınp suyunu kestirdikten sonra da kadınların evi terk etmemesi üzerine genelevi mühürleme karan aldı. Soysal'a Fransız ni^anı • ANKARA (ANKA) Profesör Mümtaz Soysal, Fransa hükümetince ulusal liyakat nişanına layık görüldü. Fransa Büyükelçiliği'nden verilen bilgiye göre Prof. Mümtaz Soysal'a ulusal liyakat nişanı, 14 temmuzda Fransa Büyükelçiliği'nde düzenlenecek bir törenle Fransa Büyükelçisi Eric Rouleau tarafından verilecek. Orhan Hançerlioğlu Kalp yetmezliginden Istanbul'da öldü. çerlioğlu 1%7'de bir felsefe söz da ise 'Erdem Açısından Dülüğü yazdı ve son cildi 1980'de şünce Tarihi' (1963), 'Başlangıtamamlanan yedi ciltlik Felsefe cından Bugüne Kadar Mutluluk Düşüncesi' (1%5), BaşlangıcınAnsiklopedisi'ni hazırladı. Orhan Hançerlioğlu'nun baş dan Bugüne Kadar Ozgürlük lıca yapıtlan arasında 'Kıvıî Düşüncesi' (1966), 'Felsefe cıın', adh şiir kitabı (1936), Sözlügü' (1967), 'Düşünce 'tnsansız' adh öykü kitabı T a r i h i ' (1970), ' E k o n o m i (1972), 'tnanç (1953), Karanlık Dünya (1951), Sözlügü' 'Büyük Balıklar', (1952), Sözlügü' (1975), 'Febefe AnsikOyun' (1953), 'Ekilmemiş lopedisi, Kavramlar ve AkımTopraklar' (1954), 'Ali' (1956), lar'(198O) bulunuyor. 'Kutu Kutu Içinde' (1956), 'YeOrhan Hançerlioğlu'nun cedinci Gün' (1957), 'Bordamıza nazesi yann Teşvikiye Camii'nde Vuran Deniz' (1960) adh ro kıhnacak öğle namazından sonmanları yer alıyor. Hançerlioğ ra Zincirlikuyu Mezarlığı'na lu'nun inceleme kitaplan arasın defnedilecek. TUS'da 1. Hacettepe • ANKARA (AA) 1991 nisan dönemi tıpta uzmanhk eğitimi giriş sınavında en başanlı okul Hacettepe Tıp Fakültesi oldu. Yüksek öğretim Kurulu Başkanhğı'nca Türkiye'de tıp eğitimi veren 21 üniversite ve Gülhane Askeri Tıp Fakültesi dikkate alınarak yapılan tespitlere göre 1991 nisan dönemi tıpta uzmanhk sınavında, klinik tıp ve temel tıp bilimleri testinde birinciliği Hacettepe Tıp Fakültesi aldı. 4 6 sığınmacıya sağlık kontrolü MARMARİS/ANKARA (Cumhuriyet) Hindistan bandıralı bir geminin Marmaris açıklanna bıraktığı yabancı uyruklu, 18'i kadın 46 sığınmaanın Marmaris Jandarma Karakol KomutanlığYnda tutulduklan ve sağhk kontrollerinin yapıldığı bildirildi. Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü Murat Sungar da "Hangi nedenlerie yapılmış olursa olsun tüm hukuk kurallarına ters düşen bu durumu hoşgörüyle karşılamaya imkân yoktur" dedi. Hindistan bandıraü bir gemiden 8 temmuz gecesi "Rodos adası" diye Marmaris açıklarına bırakılan Sri Lanka, Bangladeş ve Lübnan uyruklu 46 kişinin sığınma başvuruları inceleniyor. Bir bölümü bırakıldıklan Marmaris açıklanndan, bir bölümü de Çiftlik ve Kadırga koylanndan, 4'ü ise lastik bir botta açık denizden alınarak Marmaris'e getirilen 46 kişi Marmaris Jandarma Karakol Komutanhğı'nda sorgulanıyor. Yetkililer ifadelerle ilgili bilgi vermekten kaçınırken sığınmacüann karantinada tutulduğu ve sağhk kontrollerinin yapıldıgı bildirildi. Bu kişilerin ifadelerinde, gemi kaptanı tarafmdan Rodos adası diye kandırılarak Marmaris açıklarında terk edildiklerini, siyasi sığınma hakkı istediklerini dile getirdikleri öğrenildi. Aç ve bitkin olduklan belirtilen yabancı uyruklulann tıbbi bakımlarının yapıldıgı haber verildi. Sığınmacıların barındırıldığı Jandarma Karakol KomutanhğYnın giriş katı gazetecilere kapatıldı. Orta Vadelı borunlar (I) ENFLASYON
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle