18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYK1/11 SERBEST PİYASAOA DÖVİZ Alış ABODolan Alman Markı isviçre Frangı Hollanda Flonnı ingılız Steriını Fransız Frangı 100 I.Lıret S A Rıyali Avus Şilni 4435 2425 2800 2150 715 325 1150 343 Satış 4445 2435 2810 2160 7200 720 330 1160 348 Ekonomide küçülme eğilimi GSMH yılın ilk üç ayında yüzde 1.3 geriledi. Sanayi sektöründeki gerileme yüzde 3.1 oldu. Kişi başınagelir 199O'da2 bin 595.3 dolar olarak açıklandı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde küçüldü. llk üç ayhk gayri safi milli hasılanın, 1990 yılının aynı döneminin yüzde 1.3 oranında gerisinde kaldığı belirlendi. GSMH'deki küçülmeye asıl büyük etkiyi, sanayi sektöründeki küçülme yaptı. DİE Baskanı Orhan Güvenen, küçulmenin, geçen yıl aynı dönemde sağlanan yüzde 13.4'lük yüksek büyüme, Körfez krizinin olumsuz etkisi ve sanayi sektöründeki küçulmeden kaynaklandığını belirtti. DİE Başkanı Orhan Güvenen, 1991 yılı ilk çeyreği için hesaplanan GSMH sonuçlannı bir basın toplantısı düzenleyerek IŞÇIMN EVREMNDEN §UKRAN KETENCİ 7150 ALTIN 6ÛMÜŞ Alış 22 ayar bıleak 900 ayar gumüş Cumhunyet Reşat 24 ayaraltın 350 000 355 000 53.000 47 250 661 Sattş 355 000 365 000 53150 52.200 1991in ilk üç ayında sektörler itibarıyla milli gelir (%) 40.1 44.9 22.8 Seçim Ekonomisi 'Her köşesinde tarih kokan Oolmabahçe Sarayı'nın Muayede (Bayramlaşma) salonunun cadde tarafındaki kabul odası, ABD Başkanı Bush için tuvalet haline getirilmiş. Bush'un rahat edemeyeceği düşünülerek 'alafranga' tuvalet monte edilmiş..' Dünkü Hürriyet gazetesinin manşetinde, fotoğrafları ile yayımlanan bu habere tepkisiz kalma lüksümüz oiabilir mi? Değer yargılarındaki bu yıkılış, bu büyük çöküş bizi nereye kadar götürür? ANAP iktidarının uygulamaya soktuğu seçim ekonomisi ise değer yargılarındaki büyük çöküşün, günlük yaşamımızı doğrudan ilgilendiren bir başka önemli örneği. ANAP iktidarları, 1984 yılından bu yana, 12 Eylül düzeninden alınan güçle, çalışanları, ücretleri ile geçinenleri sürekli yoksullaştıracak. İşçinin, memurun, köylünün sonu gelmeyen bir biçimde gelir dağılımının çarpılması ile ayağa kalktığı bir noktada, iktidar içinde başbakan değişikliği, önemli bir yenilikmiş gibi topluma sunulacak. İktidarlarında getirilmiş yoksullaştırma düzeyi görmezlikten gelinerek enflasyon üstüne çıktığı söylenen memur ücret artışları, çıkacağı vaat edilen kamu sözleşmeleri ve taban fiyatları ile seçim kazanılması hesaplanacak. Gazeteler, ekonomik modelde, düzende hiçbir değişime gidilmeden, sadece kitlelerin oyunu en ilkel biçimde satın almak üzere uygulamaya sokulan seçim ekonomisinin karşılığının sıfır olduğunu, açığın doğrudan para basma yolu ile karşılanacağını bildiriyorlar. Sadece enflasyon pompalanarak, bir yandan da yatırımlarda geriye gidişle, küçülme ile nereye varılacak? On yılda gerçek ücretinden % 32 kaybetmiş kamu işçisi, sadece son sözleşme dönem i için enflasyon altında kalmayacak bir ücret artışı alsa.. ardından da gerekçesi memura, işçiye yapılan ücret artışı gösterilerek sonu gelmeyen fiyat artışları, enflasyonla karşı karşıya bırakılsa, sözleşmeden kazanacağı, 'kaşıkla verilip, kepçe ile geri alınması' olmayacak mı? Seçim ekonomisinin en büyük tuzağı, ücretleri ile geçinenlere önemli haklar verildığı görüntüsünün yaratılıp enflasyon başta olmak üzere bütün ekonomik olumsuzlukların, hak verildiği söylenen gruplar da dahil olmak üzere sonunda emeği ile geçinenlere yüklenmesidir. Seçim ekonomisinden yine sermaye, kânna kâr katacak, yeni enflasyon zenginleri türerken, eskilerinin payları büyüyecektir. Seçim ekonomisi ile oylarının çalınması hedeflenen ücretleri ile geçinen işçi, memur ve köyiüler için ise gelecek günler daha büyük yoksullaşmaya, çok daha büyük çaplı işsizliğe ve bedel ödemeye gebe görünüyor. işçiler, memurlar ve köylüler elbette emeklerinin, alın terlerinin karşılığını istiyorlar. Elbette enflasyon altında ezilmeyecek ücret için sokağa döküldüler. Ancak 'kaşıkla verilip kepçe ile alınan bir oyunun' oyuncusu da olmak istemezler. Ne yazık ki işçi sınıfımn, emeği ile geçinenlerin, kitlelerin seçim ekonomilerinin kurbanı olup olmamaları doğrudan bilinç düzeyleri ve toplumsal örgütlenmelere bağlı oluyor. Siyasal partilerin, muhalefet partilerinin niteliği, etkinliği, demokratik örgütlenmeler ve de sendikaların işlevleri çok büyük önem kazanıyor. Sendikacılığı sözleşme masasında görüntüsü parlak sözleşme olarak pazarlayan sendikal anlayış çok çok önemli rol oynuyor. Görüntüyü kurtaracak sözleşmeleri imzalayabilme adına, sözleşrrrelerin ardından işçi aleyhine oynanan bütün oyunlara seyirci kalan, kitlesel işçi çıkarmalarını görmezlikten gelen sendikal anlayıştan elbette işçiye hayır gelmeyecek. Türkİş'in, işçiyi 'seçim ekonomisi' tuzağından kurtarmaya mı, yoksa içine mi sokmaya çalışacağının yanıtını vermek bize düşmez. Doğrusu, kendi kamuoyuna yansımış karar ve açıklamalarına bakmak oiabilir: Türkiş, 1984 yılından başlayarak bütün uygulamaları ile işçilerin karşısında olan Özalda sembolleşen ANAP iktidarlarmı, sayısız açıklama ve başkanlar kurulu, genel kurul kararlarında, 'işçi düşmanf ilan etmişti. Zaman zaman ANAP iktidarlarına karşı dizi eylem, hatta karşı seçim kampanyaları başlatmış; mitingler, kapalı salon toplantıları, hatta genel eylemler düzenlemişti. En son yürürlükte olan genel kurul ve başkanlar kurulu kararlarına göre de ANAP iktidarlarına karşı sürekli eylem içinde olmaları gerekiyor. Ama gelin görün ki yaşam pratiğinde son genel kuruldan bu yana, sonradan işçiye sahip çıkılmayan bir 3 ocak direnişi gerçekleştirildi. Kampanyalardan sessizliğe gömülerek vazgeçildi. ILO'da yine el altından yöntemlerle hükümete büyük destek verildi. Dahası, Yılmaz hükümeti, dünya kamuoyuna, Şevket Yılmaz'ın konuşması ile 'daha liberal, soluk verici oiabilir' ifadeleri ile tanıtıldı. Elden geldığince, kamu işçilerinin pasif direnişleri, hak arama eylemleri engellendi. iktidar karşısında etkili politika izleyen Türkiş üyesi sendikalar başta Genel Madeniş ve Havaİş olmak üzere yalnız bırakıldılar. Şimdi de kamu sözleşmelerinin çerçevesinde, ancak işçiden yana bir siyasal iktidarla sendikaların düşünebilecekleri 'toplumsal uzlaşma'nın temelleri atılmaya çalışılıyor. Türkİş apaçık kendisini bağlayan genel kurul, başkanlar kurulu kararlarına göre 'işçi düşmanf ilan ettiği siyasal iktidara, sendikal işlevini yerine getirmeyerek destek veriyor. 'Seçim ekonomisinin' kurbanı olup olmamak doğrudan işçinin bilincine, tavan yönetime rağmen tabandaki örgütlülüğüne bağlı kalıyor. £*] Cari fiyatlarla « Sabıt fiyatlarla GrafiKtekı şabıt fiyat değerten 10 ile çarpılarak göstenlrmştr M.BANKASI PİYASALAfll u Piyasası Dövız Piyasası Ort Faz (%) IşlHac (MılyarTL) Dolar kapanış (TL) tşj Hac (Milyon S) Kapanış (ons.'$) Işlem Hacmı (kg) 64 2 8634 4404 81.50 371 15 341 Tanm Sanayi Inşaat Ticaret Ittıalat vergısı GSYIH GSMH Altn Pıyasası BISDER'in önerisi • Ekonomi Servisi Birleşik Ithalatçı, Ihracatçı ve Sanayiciler Derneği (BlSDER), ihracatın arttırılması amacıyla, küçük ve orta ölçekli imalatçı ve ihracatçıları birleştiren çok ortakh dış ticaret şirketlerinin kurulmasının teşvik edilmesini istedi. Yeni hükümet programının dış ticaretle ilgili bölıimunde açıklanan konulara katıldığını belirten BlSDER, ancak ihracatın arttırılması için bir dizi önlemler alınması gerektiğine işaret etti. açıkladı. Guvenen'in açıklamasına göre, bu yılın ilk çeyreğinde GSMH cari fiyatlarla 87 trilyon 466 milyar lira, sabit fiyatlarla ise 15 trilyon 353 milyar lira oldu. Gayri safi milli hasıla sabit fiyatlarla geçen yılın eşdönemine gore yüzde 1.3 oranında azaldı. Cari fiyatlarla artış ise yüzde 48.9 olarak belirlendi. Gerçek fiyat artışlarını ortaya koyan bir gösterge olarak kabul edilen ve cari fiyatlarla artışla sabit fiyatlarla artış hızının oranlanmasıyla bulunan deflatör ise yüzde 50.9 olarak hesaplandı. Guvenen bir soru üzerine, yılın geri kalan bolümu için GSMH'nin ne kadar olabileceğine ilişkin DİE'nin bir öngörüde bulunmadığını belirtti. DİE, 1987, 1988 ve 1989 yıllan içinde üçer ayhk dönemler itibarıyla ve 1987 yılı sabit fiyat larıyla GSMH hesapları yaptı. Buna gore, GSMH 1988 yılında yuzde 1.6 oranında, 1989 yılında yüzde 0.9 oranında, 1990 yılında ise yüzde 10 oranında büyüdu. Kişi başına düşen gelir de 1987 yılında bin 628.1 dolar, 1988 'yılında bin 689.8 dolar, 1989 yılında bin 947.1 dolar, 1990 vılında ise 2 bin 595.3 dolar gerçekleşti. DlE, 1968 sabit fiyatlarıyla daha önce yaptığı hesaplamalarda 1987 yılı için kişi başına düşen milli geliri bin 266.4 dolar, 1988 yılı için bin 300 dolar 1989 yılı için bin 452 dolar 1990 yılı için ise bin 944 dolar olarak hesaplamıştı. Sabancı Holding'in Toyota yatırımından vazgeçme karan son anda durduruldu Tbyota dîrekten döndü ESİN SUNGUR Sabancı Holding'in ToyotaSa yatınmı direkten döndü. ToyotaSa Başkanı Özdemir Sabancı, Türk Lirası'nın hızlı değer kaybı nedeniyle maliyeti ikiye katianan projeden geçen aylarda vazgeçme aşamasına geldiklerini, ancak son anda projede değişikh'k yaparak devam karan aldıklarım söyledi. Körfez bunalırrundan sonra yılın ilk 4 ayında Türk Lirası'nın değerinin yüzde 40 gibi hızlı bir biçimde düştüğünü hatırlatan ToyotaSa Başkanı Sabancı, TL'deki değer kaybının başlangıçta 1 trilyon lira olarak hesaplanan proje maliyetini 2 trilyon liranın üzerine çıkardığını belirterek "Toyola hemen sermaye arttıralım dedi. Ama biz düşünelim, yeniden hesap edelim di>erek fizibilite raporunun yenilenmesini istedik" dedi. Öz Asgari Ücret Komisyonu • ANKARA (AA) Asgari Ücret Komisyonu tanm kesiminde asgari ücreti belirlemek için dün yeniden toplandı. Komisyon toplantısından sonra bir açıklama yapan Çalışma Genel Müdüru Ali Toptaş, toplantıda, Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık Personel Daire Başkanlığı'nın temsilcilerinin görüşünün alındığını bildirerek Maliye Bakanlığı temsilcisinin devlet memurlarında en duşiık çıplak ucretin 875 bin lira olduğunu söyledi. ToyotaSa Başkanı Özdemir Sabancı, TL'nin hızlı değer kaybının proje maliyetini ikiye katladığmı belirterek yatırıma devam edebilmek için projede değişiklik yapıldığmı söyledi. Sabancı, "Ancak şu anda projeye devam ediyoruz" şeklinde konuştu. demir Sabancı şöyle konuştu: "Bizim diretmemiz üzerine Japonya'dan uznunlar geldi. 3 ay çalışıp hesapları yeniden çıkardık ve projede değişiklik yaparsak yatırıma devam edebilecegimize karar verdik. Başlangıçta fabrikayı tamamen otomasyona dayalı olarak kurmayı planlıyorduk. Şimdi ise olomasyona geçme işini 23 yıl geriye atarak maliyeti aşağıya çekiyoruz." Otomasyona geçmenin ertelenmesinden sonra proje maliyetinin 1.7 trilyon liraya çekildiğini anlatan Sabancı, "Şu anda krizi atlattık. Ancak Türk Lirası'nın hızlı değer kaybı önumüzdeki dönemde de devam ederse tekrar oturup düşünürüz" diye konuştu. Sa Başkanı, Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde talip oldukları arazinin fiyat sorunu olduğunu, bu sorunun en geç ağustos ayı başına kadar çözulmemesi halinde fabrikayı Adapazan'na kuracaklannı belirtti. "Bir yandan yeniden fizibilite yapılması gereği, bir yandan da arsa meselesini çözemememiz üretime Fabrikanın kurulacağı arsa başlama taribimizi 6 ay geriye konusunun da henüz kesinlik attı" diyen Sabancı, ilk yerli Tokazanmadığını anlatan Toyota yota otomobilin 1993 sonu ye rine 1994 yılı ortalarında üretileceğini bildirdi. Diğer yerli otomobil üreticilerinin yeni yatırımcılar konusunda "ilhalalı arttırmak için yatınm yapacaklanndan söz ediyorlar" biçimindeki iddialarının dedikodudan öteye gitmediğini savunan Özdemir Sabancı, "Biz bu kadar agır bir yatınmın altına beves olsun diye giımeyiz" dedi. Yeni hükümet değişikliği konusuna da değinen İbyotaSa Başkanı Özdemir Sabancı, tercihlerinin siyasi oruimda istikrar bulunması oiduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye ekonomisi artık degişmez biçimde serbest piyasa modeline bağlanmıştır. Hangi siyasi iktidar gelirse gelsin bu modelden vazgecemez. Bu nedenle siyasi degişiklikter ToyotaSa >aUnmını etkilemeyecektir." Gelir payı ödemeleri • ANKARA (AA) Türkiye Elektrik Kurumu ve ayrıcalıklı şirketlerin toplam elektrik enerjisi geliri ile 1. Boğaziçi Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü gelirine endeksi ' C tertibi gelir ortakhğı senetlerinin 3. dönem gelir payı ödemelerine 16 lemmuzda başlanacak. Başbakanlık Kamu Ortaklığı Idaresi'nden (KOİ) yapılan açıklamaya göre ' C tertibi gelir ortaklığı senetlerine 3. dönem için yüzde 26.29 oranında gelir payı ödenecek. halefselef kavgası tTO başkanlığından istifa eden Hamdi Tombak, yasal olarak halen kendisinin başkan olduğunu söyledi. Ekonomi Servisi lstanbul Ticaret Odası'nda (İTO) başkanlık kavgası devam ediyor. Hamdi Tombak'ın İTO Başkanlığı'ndan şaibeli istifasıyla boşalan yönetim kurulu başkanlığına eski başkanlardap Atalay Şahinoğlu'nun seçilmesinin yankıları surüyor. Tombak, dün İTO'da düzenlediği basın toplantısında kendisinin yasal olarak halen Oda Başkanı olduğunu söyledi. Tombak, başkanlıktan istifa olayını da şöyle anlattı: 1990 yılının 12'nci ayının son haftasında o günkü yönetim kurulu başkanı Atalay Şahinoğlu ve başkan vekili Celalettin Kurdoglu hakkında, firmaları kapandığı halde mecliste faaliyet gösterdiklerine dair bir meclis üyemiz tarafından tartışma ortaya atılmıs ve bu arkadaşlanmız görevlerinden aynlmak zorunda kalmışlardır. Bunun üzerine yeniden secime gitme meselesi ortaya çıkmış, yedeklerle beraber asillerden arta kalan 6 kişi de istifasını vermişlerdir. Sonradan odaya kayyım gelir düşüncesiyle Atalay Şahinoğlu, Celalettin Kurdoğlu ve 11 yedek üye için secime gitme karan alınmış, benim de içinde bulunduğum asil üyelerin göreve devam etmesi kararlaştınlmıştır. Bundan sonra yönetim kurulunda yeni görev bölümü yapılmış ve bendeniz yönetim kurulu başkanlığma seçUmiştim. Bizim vermiş olduğumuz istifalar da Yalım Erez'in ukdesinde kaldı. Son günlerde yapılan baskılarla benim görevden aynlmamı ve yerime yeniden Atalay Şahinoğlu'nun getirilmesini istediier. Hamdi Tombak, eski istifa mektubunun usulsüz bir şekilde yurürlüğe konulmasına "yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği buna karşılık başkanlıktan istifa ettiği ifadesinin bulunmamasını" gösterdi. Tombak daha sonra şunları söyledi: "Her şey de zaten daha düzlüğe çıkmış değildir. Atalay Şahinoğlu hakkında müfettiş tahlil raporu odamıza henüz gelmemiştir ve karşı tarafın Danıştay'da açmış olduğu dava da devam etmektedir." Hamdi Tombak bir soru üzerine, kendisini yasal başkan olarak gördüğünü ve tüm yasal yollara başvuracağını söyledi. Bu arada İstanbul'da bulunan Bulgaristan Ticaret Heyeti'ni, İTO'da yeni başkan sıfatıyla Atalay Şahinoğlu kabul etti. Konuyla ilgili soruları yanıtlamaktan kaçınan Şahinoğlu, kendisinin yasalara saygılı olduğunu ve bunun basit bir yeni gorev taksimi olduğunu söyledi. İNGİLTERE'DE YAZ OKULU Okulun adı: LTC College Bulunduğu bölge: Eastbourne Haftalık eğitim saati: 2C Konaklama türu: Okul KonikUmaM Ya} Sınırı: Kızlar 1M8 Erkekier 1016 3 Hatta (222 Ağustos): 1220. (Sterlıng) 4 Hafta (229 Ağustos)1 >^C (Sterhng) FİYATA DAHİL OLANLAR • HahaJa 20 siit Ingılızı.e eğıtımı • Tam pansı\on oku! konakiaması • Retah servısı hızmetlen • Gidifdönüs uçak bilcti (British Air»ays) • Ha\aalanı vergılen ve cransferlerı • Tum \ergıler • Sağlık sıgonası • \ ıze ucretı • Sos\al. kullurel ve sportıt aktıvıteler • Hahasonu tam ve vanm gun gezıler • Skvtlver> Club uvelığı GB Lisan Okullan Actntesı FEFA A.S. Husrevgerede Cad 142 3 80200 Teşvıkıve tSTANBLL m FAX . 160 3" 10 TEL. 136 18 68 136 13 80 Denizciler Ankara'da T Ü T Ü N B A N K GÜVENLE DEVAM KAZANDIRMAYA Ekonomi Servisi Deniz Ticaret Odası'nın ayhk meclis toplantısı dün yapıldı. Toplantıda konuşan Oda Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Kaptanoğlu, Türk denizcilik sektörunün bellibaşlı sorunlarını aktarmak uzere, Devlet Bakanı (eski Ulaştırma Bakanı) Cengiz Tuncer, Ulaştırma Bakanı İbrahim özdemir, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemirh'>'i makamlarında ziyaret edeceiclerini açıkladı. Ziyareti gerçekleştirmek için bugün Ankara'ya gelecek olan DTO yetkilileri, 2581 sayılı denizcilikle ilgili yasanın yeniden düzenlenmesi, Yüksek Planlama Kurulu'ndan çıkmış bulunan yarım kalmış yatınm kredilerine kaynak aktanmının tamamlanması, uluslararası rekabeti sağlamak için ikinci Türk gemi sicilinin çıkarılması konulan başta ohnak üzere Türk denizciliğinin önemli sorunlannı dile eetirecekler. EDİYOR ü En vüksek ve M Kornkent Soıuu* 19. Uluslararas tstanbol Festivali Kapsamında 1 AY VADELİ \S Borsa skandalı İNGİLİZCE BİLMEMEK EKSİKÜKTİR 8u OUfurceyı payttşan msantara 15 yıOr rumst venyofun Sadl ucren 20 C K K KD • Ooç«r«Mı Sınavur • Koieı BuluJılöfne Sınavtan j Yeieri* Sınavlanna • 512 00 41 MS M <7 912 00 42 3 AY VADELİ 6 AY VADELİ Bakan sorumluluk üstlendi TOKYO(AA) JaponyaMaliye Bakanı Ryutaro Hashimoto, ülkede bir süre önce meydana gelen borsa skandalının sorumluluğunu ustlenmek amacıyla kendi maaşını azalttı, bazı bakanlık yetkililerini de "tekdir"le (uyanyla) cezalandırdı. Hashimoto, yaptığı açıklamada, maaşının yüzde 10'unu bugünden başlamak üzere 3 ay boyunca butçeye iade edeceğini bildirdi. Ayrıca, bakanlıkta diğer ust düzeyde4 yetkilininde, borsa sektorune ilişkin yetersiz yönetimleri nedeniyle tekdir alacakları açıklandı. 16 Temmuza Kadar Hergun Saat 21.00 13,14 TemmuzSaat 17.00 BAŞDANSÇILAR Son 6 Gun Natalıa Bestemıanova Andreı Bukın. Igor Lısovskı. Kıra l\anova. Inna Vorobıova. Vıiadımır Kotın BtLET SATIŞ YERLERİ ATATURK KL1TUR MERKEZI, Tel. 151 56 00 (5 Hat) Gışe 254 VAKKORAMA.Taksim.Tel: 15115 71 Suadıye. Tel: 360 90 9091 92 KORUKENT. Santral: 17512 2627,166 49 83 Buz Patenı: 166 69 70 Lısc ve ortaokul öğrencilerine ders verilir. Tcl.: 349 57 15 lstanbul Üniversitesi kiralik kartımı kaybettim. Hukumsuzdür. Dr. H. CtHANGtR YURDOĞLU üitaft! EK İLAN Müfiis Sait MENTEŞ, İflas Masası alacak sıra cetvelinin altıncı sırasmdaki Bayındırhk ve Iskân Bakanlığı alacağına 48.834.400r TL daha alacak kaydına karar verilmiştir. Itirazı olanlann ilan tarihinden itibaren YEDİ GÜN içinde Balıkesir/Edremit tcra Tetkık Mercii'ne dava açmaları gereği ilan ve tebliğ olunur. Basın: 48185 tütünbank
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle