Katalog

İOTEMMUZ 1991 • Fatlh Belediyesi'nce yaptırılan Müsiki Cemiyeti saat 17.00'de açılacak. Ahmediye Caddesi'ndeki (Aksaray) törene sanatçı Sami Aksu, Yıldırım Bekçi ve Asuman Aslı katılıyor. • Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göz Kliniği'ndeki yeni ameliyathanenin açılışı saat 10.00'da. • Plastik Sanatçılar Dvmeğl'nce düzenlenen İstanbul Sanat Fuarı saat 11.00'de Tepabaşı TÜYAP'ta açılıyor. BüGÜN ~ KENTYAŞAM CUMHURİYET/19 Ev kiralarmda dolar ve mark dönemî İSTANBUL (AA) Istanbul'da ev kiraları el yakıyor. Günümüz ekonomik koşullannda ev kiralamak, beraberinde yüklü bir fatura getiriyor. Ev kiralan semtlere göre 1 milyon lira ile 7 milyon lira arasında değişirken, kiralann dolar ya da mark olarak belirlendiği dikkati çekiyor. Günümüzün ekonomik koşullarında ev sahibi olmak, dar gelirli aileler için ulaşılmaz bir hayal olma özelliğini konırken, konut kiralamak da, artık belli bir ekonomik güce sahip olmayı gerekli kıhyor. Çünkü, kira bedelinin yanı sıra, birkaç milyon liraya varan depozito tutannı ve birkaç aylık kira bedelini peşin ödemek gerekiyor. Mark ya da dolarla evlerini kiraya vermek, evsahipleri arasında tercih edilen bir sistem olarak göze çarpıyor. Evsahipleri, Türk Lirası yerine mark ya da dolarla evlerini kiraya vermelerine gerekçe olarak, enflasyon karşısında Türk Lirası'nın değer yitirmesini gösteriyorlar. Istanbul'da ev kiraları ve depozito miktarlan semtlere göre büyük farklılık gösteriyor. Kalamış, Etiler, Nişantaşı, Rumelihisarı, Şişli, Beşiktaş ve Ortaköy gibi semtlerde, Türk Lirası karşılığı ev kiralamak neredeyse olanaksızken, iki oda, bir salondan oluşan evlerin kiralan 3 milyon lira ile 7 milyon lira arasında değişiyor. 23 milyon lira tutanndaki depozito bedeli ve birkaç aylık kira bedeli peşinat olarak verildiği takdirde, bu semtlerde ev kiralamak mümkün. Aynca, kiralanacak konut möbleli ise, kira bedeli bir kat artıyor. Bunun yanı sıra, kenar semtlerdeki, çağdaş yaşam koşullanna uymayan, son derece bakımsız, tek göz odaların aylık kiralan bile 500600 bin lira arasında değişiyor. MEKTUP • Kartal Maltepe, tskele Caddesi, Kahraman Sokak'ta doğaJgaz çalışması sırasında kanalizasyon ana borulan kınldı. Üç gündür İSKİ'yi aramamıza rağmen ilgilenen olmadı. Sokak pislik içinde. Evlerde mahsur kaldık. Yetkililerin konuyla acilen ilgilenmelerini bekliyoruz. MÜNİR SELÇUK Fvı T V V 1 £* Yaklaşık bir yıldır kocalanndan dayak yiyen kadmlara hizg U * l X T IAC m e t veren Bakırköy Sığınma Evi, dün tsveç televizyonu tarafından görüntiilendi. Çekim sırasında konuşan Bakırköy Belediye Başkanı Yıldınm Aktuna, sığınma evinin bir örnek çalışma olduğunu belirterek, "dileğimiz, diger yerel yönetimler de buna özensin ve yeni sığınma evleri açma yoluna gitsinler. Biz, burada yalnız İstanbul'a değil, tüm yurda hizmet veriyonız. Mersin, Sıvas, Kars gibi pek çok ilden kadın geliyor buraya. Tiirkiye'de 100 tane daha sığınma evi açılsa, bu talebi zor karşılar" dedi. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) tsUnbul Haber Merkezi İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Şehir Plancüan Odası arasında "MesJeki Denetim Protokoltt" imzalandı. Protokolü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen ve Şehir Plancılan Odası Başkanı Ahmet Turgut imzaladı.Sözen, imzasırasında yaptığı konuşmada meslek odalan ile altına protokollerini imzaladıklannı belirterek "Bu protokoller yerel yönetimsivil toplum örgütieri diyaloğunun en çarpıcı örnekkıidir" dedi. Bir kentin dogru biçimde planlanmasımn on kente yapılabilecek en büyük katkı olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Sözen, şehir plancılarının yaptıklan kent planlannı belediyeye getirmeden önce odada inceleteceklerini, planlann odadan bilimsel ve teknik açıdan vize alması halinde onaylanacağını bildirdi. Kent planlarına Size' GEREKLI TELEFONLAR 055 İIMTKOOO 527 57 00 • Mtnrtktar MMMttfc 172 13 73 7475 ve 088 • ISld anza: 068 056 «Cİ:077 T * 588 48 00 f » : 534 00 00 (100 hat) T*: 340 01 00 345 46 80 $*• Etfafc 131 22 09 Tabtaı hkyw*K 152 43 00 SSK SMMtya: 588 44 00 SSK Uum,*tm: 132 30 00 SSK UztapK 358 67 60 • TMFfc: Traflk $ * • m.: 176 24 14 (İst.), 356 04 85fl6 (Kadıköy) M * t Tnlfc 377 22 07 (E5). 356 04 86 (ŞehiriçO, 314 36 (B.Çekroce) • THY: Iç Itattar 573 13 31. Dtf Kattv: 574 23 00 (25 hat). 574 73 00, 574 82 00 (45hat) • DDY: t/ 511 89 18 SMud Dwpı: 527 00 50, U.faU tmşmâ: 336 20 63 ILPata Saatni 348 80 20 HABERLERIN DEVAMI OLAYLARIN ARDENDAKI (Baştarafı 1. Sayfada) kence ülke yasamımn birparçası olmuştur. Yeni hükümet döneminde de bu alanda bir değisiklik beklemenin boşuna iyimserlik sayılacağı anlaşılmaktadır. Çünkü terör ve işkence ne birdenbire başlar, ne de birdenbire biter. ANAP iktidannın tutumu, Türkiye'yi enflasyonla birtikte sanki işkence ve teröre alıştırmaya zorlamaktadır. Cerek iktidar partisi Meclis çoğunluğunun, gerek ANAP hükümeılerinin bu konuda duyarlıkları yoktur. Ancak Türkiye 1990'lara geçmiş yıllardan daha değişik bir ortamda girmiştir. 1970'lerde ve 80'lerde siyasal koşullar daha içine kapalı bir Türkiye'yi öngörüyordu. I991'de durum değişmiştir. Irak 'ın kuzeyi ile Türkiye'nin güneydoğusunu içine alan bir çemberde at izi, kurt izine karışmış gibidir. Bu alanda bulanık bir ortam söz konusudur. Çeşitli (resmi ya da özel, gizli ya da açık, askeri ya da sivil) güçler sınır içinde ve dışında konuşlanmıştır. Gün geçtikçe denetimden uzaklaşan bu bölgeye (anlaşmalı ya da anlaşmasız) yabancı askeri güçlerin müdahalesi, olaya uluslararası boyutları katmaktadır. Bölgenin Lübnanlaşmasından yarar uman dış siyasetlerin parmakları da işin içindedir. Daha açık deyişle 1990'lar Türkiyesi'nde terörü nereden gelirse gelsin artık uluslararası politikanm boyutları içinde düşünmek gerekiyor. Bu durumda tedirginliğin daha da büyümesi doğal sayılmalıdır. Bu tedirginliği antıran bir başka neden de Türkiye'deki anayasal düzeni zorlayarak fıilen başkanlık sistemine dönüştüren ANAP iktidannın tutumudur. Bu tutumun ülkemizde istikrarsızlık (destabilizasyon) isteyenlehn ekmeğine yağ sürdüğünü söylemeye bilmeyiz gerek var mı? * * • TUSİAD'dan uyarı (Baştarafı 1. Sayfada) lıklı ve dengeli bir büyüme aşamasına da gecemey ecektir. Ekonomi politikalarının en önemli önceliği ekonomik istikrann sağlanması olmalıdır. Hiç bitmeyen seçim ekonomileri sürecinden artık çıkmalıyız. Esasen siyasi istikrann da önkoşulu budur. Enflasyonun temel nedeninin sürekli artan kamu kesimi açıkları ve borçianma gereği olduğu konusunda artık bir görüs biriiği vardır. Bu nedenle, kamu harcamalannda tasamıf önlemleri uygulamaya konurken özelleştirme programı hızlandınlmalıdır. Ozelleştirmede bugüne kadar elde edilmiş olan başarı son derece kısıtlıdır. bu alanda uygulanan yöntemlerin gözden geçirilmesi ve deneyimlerin ışığında yeni stratejilerin oluşturulması gereklidir." TÜSİAD Başkanı Bülent Eczacıbaşı, açıklamasında son iki yılın ithalata yönelik büyüme politikasının dış ödemeler dengesinde ciddi bir bozulmaya neden olduğunu belirtti. Dış ticaret dengesinin düzeltilmesinin ihracatın daha kârlı hale getirilmesine bağlı olduğuna dikkati çeken Eczacıbaşı, "Türk lirasının diğer dövizlere göre reel olarak değer kazanmasına yol açan politikalann bu amaçla çeliştiğine" işaret etti. TÜSİAD Başkanı Bülent Eczacıbaşı, açıklamasının son bölümünü ekonomik istikrar paketine ayırarak şu görüşlere yer verdi: "Ekonomide dengenin sağlanabilmesi için aşağıdaki konuları da içeren bir istikrar paketine acilen ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz: 1. Bugiinkii ekonomik durumun ve eğilimlerin doğnı olarak değerlendirilmesi istikrar politikasının temel gereğidir. Diğer OECD ülkelerinde olduğu gibi ekonomi ile ilgili resmi tahminlerin, bütçe siireciyle beraber ve bütünleşmiş bir biçimde yürülulmesi yararlı olacaktır. Hükümet, ekonomik tahminleri tüm aynntılanyla ve belgeleriyle düzenli olarak açıklamalıdır. 2. Yıl içindeki dalgalanmaları izlemek ve çok geç olmadan gerekli önlemleri alabilmek için parlamentonun da bütçe tahminlerini kısa aralıklarla değerlendirmesi uygulamasına geçilmelidir. Buna ek olarak ekonomik politikalann izlenmesi ile yükümlü Meclis komisyonlarının, hükümetin ekonomik politikalannı tam anlamıyla değeıiendirebilmeleri için belirli aralıklarla iş, sanayi ve üniversite çevrelerinin görüşlerini almalarında yarar görüyonız. 3. Özellikle transfer ve yatırım harcamalannda bütçe esnekliğinin arttırılmasına çalışılmalıdır. Bu tür bir esneklik, örneğin daha önceden belirlenmiş kamu harcamalannın ekonomideki gelişmelere göre aşağı çekilmesini ya da hızlandınlmasını öngören alternatif programlar aracılığı ile sağlanabilir. 4. İstikrar programının başarısı, birinci planda, kamu finansman dengesinin belli bir sürede sağlanmasından gececekür. Programın kalkınma hızını azaltmaması için üretime dönük önlemlere öncelik verilmeli, aşın talebi kısıtlayıcı önlemlerin yatırımlar Uzerinde olumsuz etki yapmamasına dikkat edilmelidir. İstikrar paketi, işçi ve işveren kesimleri arasında ücret ve fiyatlar konusunda sağlanacak bir uzlaşma ile birieştirilerek uygulamaya konmalıdır." ANADOLU VE FEN ÜSELERİ SONUÇLARI AÇIKLANDI GERCEK İstanbul Lisesi gözde okul ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anadolu ve fen lisesi sınav sonuçlan açıklandı. 13 bin 392 öğrenci Anadolu liselerine, 2 bin 411 öğrenci de fen liselerine yerleştirildi. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, 1991 öğretim yılında Anadolu Lisesi sınavlanna katılan 204 bin 782 öğrenciden 13 bin 982'si 150 Anadolu lisesinden birini asil olarak kazandı. 13 bin 967 öğrenci de yedek olarak belirlendi. Sınavı kazanma oranı ise yüzde 6.54 olarak açıklandı. Anadolu liseleri sınavında ilk 10 sırayı alan öğrenciler, sınava katıldıklan iller, puanlan ve kazandıklan okullar şöyle: "Mustafa Adak (Bursa 379.491, Bursa Anadolu Lisesi), Buğra Alpan (lzmit 376.302, İstanbul Lisesi), Ayşe Baykut (Bursa 376.302, Galatasaray Lisesi, Hakan Ener (Bursa 376.302, Bursa Anadolu Lisesi), Seda Bilyay (Istanbui 376.302, İstanbul Lisesi), Canan Öğütverici (İzmir 375.946, tzmir Bornova Anadolu Lisesi), Ersu Ablak (Bursa 375.946, İstanbul Lisesi), Ali Hatipoğlu (Zonguldak 373.089, İstanbul Lisesi), Can Yılmaz (Antalya 373.089, Galatasaray Lisesi), Selin Açıkgöz (İstanbul, 373.089, İstanbul Lisesi)." Anadolu liseleri sınavında en yüksek puanla öğrenci alan okul si), Hasan Ates (OsmangaziBursa, 425.482, Ankara Fen Lisesi), Yeliz Akyıldız (İzmir 422.771, îzmir Fen Lisesi), Ayşegül Akifoğlu (tzmir 421.116, İzmir Fen Lisesi), Hasan Varol (Antalya 420.951, Antalya özel M.Celal Ünal Fen Lisesi), Uygar Avcı (Üçkuyularlzmir 418.207, İzmir Fen Lisesi)." Fen liseleri sınavında başanlı olan adayların genellike İzmir Fen Lisesi'ni tercih etmeleri dikkat çekerken, en başanlı illerin de sırasıyla İstanbul, tzmir ve Ankara olduğu belirlendi. En yüksek puanla öğrenci alan okul ise 373 puandan yukarda alanFen liseleri ları kabul eden İzmir Fen Lisesi oldu. İzmir'i, İstanbul ve AnFen liseleri giriş sınavına ka kara fen liseleri izledi. tılan 65 bin 746 öğrenciden 2 bin 411 'i asil olarak 27 fen lisesine yerleştirildi. 7 bin 233 aday da Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yedek olarak belirlendi. Kazan verilen bilgiye göre. 19911992 ma oranı yüzde 3.67 olarak ger öğretim yıh için Anadolu liseleçekleşti. rine kayitlar asil listeden kazanan öğrenciler için 2229 temSınavda ilk 10'a giren adaymuz arasında okul müdürlüklelar, sınava katıldıklan iller, alrinde yapılacak. Okullarda açık dıkları puan ve kazandıkları kontenjan kalması halinde ise okullar şöyle sıralanıyor: yedek listeden kayitlar, 31 " S e r d a r Ünal (Malatya temmuz15 ağustos arasında 431.934, Malatya Fen Lisesi), gercekleşecek. Serkan Arslanalp (İzmir Fen liselerine asil kayitlar da 430.652, İzmir Fen Lisesi), SaJ 2229 temmuz tarihleri arasında tuk Akbulut (SelçukluKonya yaptırtılabilecek. Okuliarda 427.790, İzmir Fen Lisesi), Mü açık kontenjan kalması halinde ge Teld (UlaMuğla 427.418, İz yedek listeden kayitlar 15 mir Fen Lisesi), Kansu Pulular ağustos6 eylül 1991 arasında (İzmir 426.053, İzmir Fen Lise gercekleşecek. Istanbul Lisesi oldu. İstanbul Lisesi'ni asil olarak kazanan adayların aldığı en düşük puan 356 olurken, bu okulu 348 puanla Galatasaray, 345 puanla İzmir Bornova Anadolu Lisesi izledi. En düşük puanla öğrenci alan Anadolu lisesi ise 143 puanla Şanlıurfa Siverek Anadolu Lisesi oldu. Bayburt'ta sınava giren her yüz öğrenciden 26'sı Anadolu lisesini kazanırken, Istanbul'da her 100 adaydan l l ' i bir okul kazanabildi. Bu oran Ankara'da binde 60, Izmir'de binde 41 olarak gerçekleşti. (Baştarafı I. Sayfada) altına endeksli iç borçianma biçiminde özetlenen yeni formülün ekonomi yönetiminde yeni tartışmaları gündeme getirmesi kaçınılmaz gözüküyor. Bu formül, Kahveci tarafından 56 yıldan beri savunuluyor ve sürekli Merkez Bankası'nın direnciyle karşılaşıyordu. Bütçedeki 39 trilyon 318 milyar liralık odeneğe karşın toplam personel giderlerinin 47 trilyon liraya ulaşacağını ifade eden Kahveci, "Ek ödenek talebi için yüzde 90 ihtimaUe TBMM'ye gideceğiz" dedi. Bu yükün azaltılması için bir formül bulduğunu, hatta 6 yıl önce de bu konuda benzer bir çalışma yaptığını anımsatan Kahveci, şunları söyledi: "Maaş artışlarının getireceği bu yükün enflasyon üzerine etkisini nötralize etmek için Hazine bağlanlılı bir çalışma sürdürülüyor. Yöntem, borç yapısının yükünün azaltılması şeklinde olacak. Hazine baştan karşı çıkıyordu, şimdi onlar da ikna oldu." Bu formülle, özellikle yüksek faizli iç borçlanmalar nedeniy Kahveci: Formtilüm hazır le bütçeye gelen faiz yükünun hafifletilmesi amaçlanıyor. Bunun için Kahveci'nin geliştirdiği ve Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemirti'nin de benimsediği belirtilen formülün ana hatları ve amaçları şöyle özetleniyor: "Hazine, bütçenin finansmanı için yüksek faizli bono ve tahvil borçlanmasına gittiğinde bütçeden yapılan faiz ödemeleri sürekli büyüyor ve diğer harcamalar için kaynak bulmada güçlük çekiliyor. Bunun yerine borçianma altına ve dövize endeksli yapılacak. Bu durumda anapara altın ve dövize endeks oiacağı için faiz ödemesi yüzde 1012 gibi çok düşük düzeylerde kalacak ve bütçe faiz giderleri küçülecek. Albn ve dövize endeksli senetlerin vadesi geldiğinde ise anaparaya altın ve dövizdeki değer artışları da ekleneceği için anapara ödemeleri büyük boyutlara çıkacak. Ancak bu ödemeler bütçeye dahil olmadığı ve 'borç yönetimi' hesabında görüldüğü için bütçe açığını etkilemeyecek. Sadece. Hazine bu ödemeleri yerine getirebilmek için daha yüksek tutarlarda yeni borçlanmaya gitme durumuyla karşı karşıya kalacak. Aynca, en az bir yıl vadeli yapılacak bu tür borçlanmaların böylelikle faiz ve anapara yükü de tümüyle seçimden sonraya sarkacak." Maliye Bakanı Kahveci'nin bu formülle bugün döviz ve altın gibi "atıl" sayılabilecek araçlara yönelen tasarrufları, iç borçianma yoluyla ekonomiye çekmeyi ve kaynakları arttırarak kalkınma hızını ve üretimi arttırmayı hedeflediği kaydediliyor. "Kamu açıklannın enflasyonist etkisini nötralize etmek, ekonomik kalkınmayı hızlandırmak" amacıyla geliştirildiği belirtilen yeni formüle Hazine ve Merkez Bankası şiddetle karşı çıkıyordu. Kahveci, son dönemde Hazine'nin formülü benimsediğini belirtirken Merkez Bankası'nın tutumunda ise değişiklik olmadığı oğrenildi. Merkez Bankası'nın ekonomide bu tür endeksleme yöntemlerinin ileride önemli sorunlar yaratabileceği görüşünü taşıdığı ifade ediliyor. Kaynak (Baştarafı I. Sayfada) uçtuğumuz belli olmaz" dedi. SHP Grup Başkanvekili Onur Kumbaracıbaşı, kaynağı nereden bulacaklarının belli olduğunu ifade ederken "Pakdemirli, borçianma yerine para basacağmı söyledi. Bunda bir mahzur görmedigi anlaşüıyor. Kaynak kâğıttır, matbaadır. Merkez Bankası kaynaklanndan olduğu belli zaten. Sayın Merkez Bankası Başkanı da siyasi sonımluluğu üstlenin yapın diyor. Siyasi sorumluluk zaten hükümette. Biz isterdik ki para programını açıklamış bir Merkez Bankası Başkanı sonuna kadar dirensin, yumruğunu masaya vursun. Olmazsa istifa etsin. Almanya Merkez Bankası Başkanı gibi. Yoksa yaptığı traflk memurluğudur. Hükümet politik nedenlerden dolayı para basmaya yönelebilir, ama baştan beri buna karşı olan bir Merkez Bankası Başkanı 'Siyasi sorumluluğu alın basın' diyemez." SHP Grup Başkanveki Onur Kumracıbaşı, maaş artışının para basılması yoluyla karşılanmasını mevcut enflasyona ivme katacağını, hükümetin KlT'ler aracılığıyla dağıttığını geri çekeceğini savundu. Memur, işçi ve çiftçi kesiminin gelirlerini arttırmaya yönelik çalışmalanndan dolayı iktidarı "tebrik" eden DYP Genel Başkan Yardımcısı Tansu Çiller, "Biz de iktidara gelseydik boyle yapardık. Ama burada eksik olan istikrar programının görülememesidir" dedi. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Çiller, şunları söyledi: "Bir dış borç limitini, bir iç borç limitini ve ne kadar para basılacağını gormek isterdim. Bunun çerçevesini görmeden yapılacaklar Türkiye'nin hem dış borcunu hem iç borcunu arttırır. Bütün dengesizliklerini daha da arttınr. Ya Kıbns'tan ödün verip hibe alırlar, dış borç bulurlar veya muthiş para basarlar. Ekonomi bütün iplerini çözer hale gelir. Önce rahatlarız, ama sonra nereye uçtuğumuz belli olmaz." ANADOLU LİSESİ BİRİNCİSİ MUSTAFA ADAK: Öğretmenlerimi iyi dinlerim Haber Merkezi Anadolu liseleri giriş sınavında 1. olan Bursa Özel İnal Ertekin llkokulu öğrencisi Mustafa Adak, başansını "okulda öğretmenlerini çok iyi dinlemeye, eve geldiğinde de derslerini tekrar etmeye" bağladı. Fen liseleri sınav birincisi Malatya Anadolu Lisesi öğrencisi Serdar Ünal da başansında okulun yanı sıra dershanenin de etkisi olduğunu söyledi. Anadolu liseleri sınavında 1. olan Mustafa Adak'ın Bursa'daki evinde sevinç yaşandı. Oğlu için "çok düriist ve disiplinli çocuk" diyen baba Mustafa Adak, "Onun kendi yöntemkri var, onlan uygulayarak çalışır" diyor. ÖzdeBir sınavında Türkiye 4.sü olan Mustafa Adak, derslerine düzenli çahştığım, artan zamanlannı kitap okuyarak, bilgisayarla oynayarak geçirdiğini anlatıyor. Kücük Mustafa'nın en büyük isteği gelecekte bilgisayar mühendisi olmak. Türkiye birincisi Mustafa Adak'ın da mezun olduğu Bursa özel înal Ertekin İlkokulu, bu yıl Anadolu liseleri sınavlannda ilk 10'a 4 öğrencisini soktu. Okulun kuruculanndan eğitimci Mefaret İnal, okulun başansını "son öğrenci ögreninceye kadar" ilkesine bağlıyor. Fen liseleri sınavında Türkiye birincisi olan Serdar Ünal, Malatya Anadolu Lisesi orta bölümünü bitirdi. Başansını sistemli çalışmaya borçlu olduğunu söyleyen Ünal, "Hazırlık için dershaneye de gittim. Oradaki ögretmenlerimin de katkısı oldu. Öğretmenlerim sınavda birinci olabüeceğimi söylemişlerdi. İlk üçe girebileceğimi umuyordum, ama birincilik aklımın ucundan bile geçmiyordu" diye konuştu. lkinci olan İzmir özel Amerikan LiseSi öğrencilerinden Serkan Aslanalp sınavı kazanmasına karşın okuduğu okulu bırakıp bırakmamakta kararsız olduğunu söyledi. Aslanalp elektronik, bilgisayar mühendislikleri veya uluslararası ilişkiler okumak istiyor. Sınav üçüncüsü Konya Meram Anadolu Lisesi orta bölüm mezunu Saltuk Akbulut da sınav için çok çalıştığım, gelecekte bilgisayar veya elektronik mühendisi olmak istediğini söyledi. BASKENTTEN AHMET TAN (Baştarafı 1. Sayfada) TRT Genel Mudürü haberleri doğru değil. Başbakan. ne Mehmet AJi Birand'ın ne Yılmaz Büyükerşen'in ne de Selim Egeli'nin adlannı dost sohbetlerinde bile zinhar telaff uz etmiş değil. O halde bu haberler niye? Sorunun birçok yanıtı var. Başbakan, kendisine ve hükümetine bir "imaj inşa ettirme" gereksinmesi içinde. Bu biliniyor. Bu imaj inşaatında birinci derecede rol, TRT'ye düşüyor. Aynca hükümeti kurma görevi ile birlikte TRT'yi devlet bakanlığından alıp kendisine bağlaması, bu kunımla bizzat ilgileneceğinin sinyali sayılıyor. Ancak Mesut Yılmaz'ın bu ilgisi, TRT genel müdürünün değiştirilmesini değil, anayasadaki yayın tekelinin kalkmasını ve özel radyo ve TV istasyonları kurulmasını kapsıyor. Boyle bir sürecin başlatılması, elbette öteki partilerle diyaloğu gerektiriyor. Bu konuda Yılmaz özellikle SHP ile bir uzlaşma platformu yaratabileceklerini umutediyor. Başbakan'ın önceki gün İstanbul'da Magic Box'ı ziyaret etmesi, muhalefet çevreleri tarafından yadırgandı. Çünkü, "Dışandan yayın yapıyoruz" diyen bu kurumun kökünün içeride olduğunu herkes biliyor. Yasal boşluklardan yararlanan Magic Box için üç temel eleştiri vardı: Birincisi, bu şirketin Türkiye dışında olduğu gerekçesi ile kazandığı ilan gelirleri için Katma De^er Vergisi ödememesiydi. Ikincisi, hakkında cumburiyet savcılığına yasadışı yayın diye suç duyurusunda bulunulması ve soruşturma açılmasıydı. Üçüncüsü ise SHP'nin Anayasa Mahkemesi'nde açtığı davaydı. tlk iki eleştiri konusunun çözüldüğü anlaşıldı. Magic Box artık Maliye'ye KDV'lerini düzenli olarak ödüyordu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise Radyo Televizyon Kurumu'nun yaptığı suç duyunısunu incelemiş, üç gün önce "takipsizlik karan" vermişti. Üçüncü eleştiri konusu ise çözulmemişti. Başbakan'ın bu kuruluşa yaptığı ziyareti, "özel TV" konusundaki karariılığının bir işareti olarak değerlendirmek gerekiyor. Elbette, bu ziyarette Magic Box'ın kongreyi kazanmasına katkılarına tesekkür etmek istemenin payı da var. Kendisi ve hükümeti için ünlu Fransız siyaset reklamcısı Seguela ile anlaşan Başbakan, televizyona el atmak zorunda. Çünkü, reklamın ortamı öncelikle TV ve radyo. Ancak bunu "olanakları aşın zorlamadan" yapacak. Bir yakını, TRT için Başbakan'ın kaf asındaki genel müdur modelini şöyle açıklıyor: "Laiklik duyarlılığı olan, Türk miili kültürünü özümsemiş, yayıncüığa ve programcılığa da fazla yabancı olmayan dinamik bir kişi." Şu andaki Genel Müdür Kerim Aydın Erdera, bu modele fazla ters düşmediği için mi yoksa onu değiştirmek olanaksız olduğu için mi Başbakan "yeni TRT Genel Mudürü" için şimdilik acele etmiyor. SINAVLA ÖĞRENCİ ALAN ÖZEL OKULLAR Kayitlar için tercih formu dolduruluyor yapmalan saglanacaktır. Veliler daha sonra tercihlerini teslim edecekleri forma işleyeceklerdir. Formlar öğrencilerin ismine tanzim edildiğinden velilerin yapacağı iş sadece formlara tercih ettikleri 5 okulun okul kodunu yazmak ve kodlamak olacaktır. Kodlama işlemi hatasız yapılmak zorundadır. Kodlama hatası nedeniyle öğrencinin mağdur edilmemesi gerekir. Veli, tercih formlannı doldururken kuşkusuz öğrencinin özel okullar sınavında aldığı başarı puanını ve okullann tercih taban puanlarını dikkate alacaktır. Öğrenci, başan puanının yeterli olmadığı okulu tercih edemeyecektir. Dolmabahçe Sarayı'na portatif tuvalet ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ABD Başkanı George Bush'u ağırlayacağı Dolmabahçe Sarayı'nda sigara içilmemesi için talimat verdi. Sarayın davet sırasında zarar görmemesi için alınan önlemler arasında konuklar için günübirlik portatif tuvaletierin yapılması da yer aldı. TBMM Başkanlığı, Özal'ın Bush onuruna Dolmabahçe Sarayı'nda davet vermesinin bu ziyaretle dünya kamuoyunun dikkatlerini üzerinde toplayacak olan Türkiye'nin tanıtımında büyük yararlar sağlayacağını bildirdi. TBMM yönetimindeki ulusal saray, köşk ve kasırlann müze fonksiyonu dışındaki kullanımlan konusunda yetkili olan başkanlık, dün yazılı bir açıklama yaparak "Böyiesine tarihi bir olay gerçekleştiriUrken, çeşitli önlemler alınarak olası risklerin asgariye indirildiğini" bildirdi. Davetli sayısımn kapasitenin aitında tutularak mekânın zorlanmamasının sağlandığının vurgulandığı açıklamada bu davetin saraya zarar vermemesi için alınan diğer önlemler şöyle sıralandı: Davetin verileceği salondaki halı, davet sırasında toplanarak tüm risklere karşı güvenceye alınacak, Saray içinde mutfak kullanılmasına izin verilmedi. Yemek servisi mermerli koridordan yapılacak. Konukların gereksinimlerini karşılamak Uzere günübirlik portatif tuvaletler >apılacak. Bu biçimde binanın müştemilatının kullanılması önlenecek. Milli Saraylar Dairesi'nin itfaiye ekibiyle İstanbul Belediyesi itfaiye ekipleri de davet sırasında harekete hazır durum da bulunacak. Açıklamada aynca Milli Saraylar Dairesi'nin Dolmabahçe Sarayı'nın korunması için otomatik yangın uyarı ve söndürme sisteminin proje işlemlerini tamamladığı, bu sistemlerin en kısa zamanda faaliyete geçeceği bildirildi. VEIİEFENDİ HİPODROMU'NDAN 1. KOŞU: F. Heybetli (4), P. Ahşık (1), PP. Melike (5), S. Selin (2), 2. KOŞU: F. Sun Glow (11), P. Sevo (10), PP. Derya (3), S. Singa (8), 3. KOŞU: F. Viva Zapata (8), P. Final Cut (3), PP. My King (4), S. Golden Nugget (2), 4. KOŞU: F. Didar (4), P. Tuluybey (10), PP. Tesadüf (3), S. Piyango (6), S. KOŞU: F. Talu (12), P. Henky Penky (2), P. Muhittin (4), S. Pertect Hr. (11), 6. KOŞU: F. Ahşık (1), P. Şansbalonu (3), PP. Inkos (2), S. Hats Off (4), 7. KOŞU: F. Tomy Boy uü), P. Good NYınner (2), PP. Ittle Girl (9), PP. Gipsy King (7), S. Ayşen (1), 8. KOŞU: F. Elif (8), P. Osmancık (4), PP. Kuruşbey (3), S. Handan (9) G.a 1 Eğitim Servisi Sınavla öğ munu dolduracak ve aynı okul renci alan özel okullara kayıt müdüriüğüne teslim edecekiçin tercih formlannın doldunıl lerdir. masına bugün başlanıyor. Özel İlgili okul müdürlükleri Okullar Sınav Yürütme Kurulu tercih formlannın doldunılmaBaşkanı Fahamettin Akıngüç, sı için gerekli düzenlemeyi yapavelilere, tercih formlarını dol caklar ve velilerin rahat koşuldurmalan sırasında kendi bek larda form doldurabilmelerini lentilerini, öğrencinin özellikle sağlayacaklardır. rini ve uzaklık, yakınlık gibi di Formu dolduracak velileğer maddi etkenleri göz önüne re (anne ya da baba) kimlik almaları uyansında bulundu. kontrolü yapılacaktır. O nedenle Fahamettin Akıngüç'ün tercih veli tercih fonnlannı doldurma(Baştarafı I. Sayfada) tatilinde Derkon işyeri önünde formlannın dolduruhnası konu ya gelirken kimlik belgesini de toplanan 300 dolayında deri iş sundaki açıklaması şöyle: beraberinde getirmelidir. çisi, sendikasızlaştırma, işten •' Öğrenci velileri 101112 Velilere okul müdürlükleçıkarmalan protesto ederken temmuz tarihlerinde öğrencinin rince tercih formlannın fotoko"Sözleşme hakkımız söke söke sınava girdiği özel okula müra pileri verilecek ve velilerin öncealırız", "Yaşasın örgütlü caat ederek tercih bildirim for likle fotokopi uzerinde tercih mücadelemiz" sloganlarını attılar. İşçilere hitaben bir konuşma yapan Deriİş Sendikası Başkanı Yener Kaya, deri işverenleri (Baştarafı I. Sayfada) gandadan sorumlu Genel Başni sözleşme görüşmelerine oturSeguela firmalarından biri kan Yardımcısı Halil Şıvgın bumamak ve sendikal örgütlenme olan RSCG Public'in Türkiye lundu. yi kırmaya çalışmakla suçladı. temsilciliğini yürüttüklerini bilÖzkoray, "Aradaki bazı inTuzla'ya taşınmanın sendikayı diren ENA Iletişim'in sahipletasfiye için kullanıldığını söyle rinden Erol Özkoray, Mesut sanlar aracılığıyla" Yılmaz'la Yılmaz'la yaptıkları iki saatlik temas kurulduğunu ve sonuçta di. Derkon işyeri önünde bekle görüşmede, kısa adı RSCG olan bir noktada buluşulduğunu söyme eylemi yapan işçiler, önceki Seguela grubunun Başkan Yar lerken, "Mesut Yılmaz son degün çıkarmaların bildirilmesinin dımcısı Patrick Salomon, rece açık, zeki ve insanlardan ardından, aralarında şube baş RSCG'nin siyasi kampanyalar faydalanmasını biliyor. İki sakanları da olmak üzere 14 arka ve dış tanıtım yapan şirketin ge atlik görüşmede, nasıl bir seçim daşlarının gözaltına alındığını nel mudürü Stephane Fouks ve kampanyası yüriitüleceğini kobildirdiler. 1 martta yenilenmesi n'rmanın Türkiye dosyası so nuştuk. Çok iyi bir üriin olarak gereken sözleşmeyi beklerken rumlusu Dominigue Urtizvere gördüğümüzden Mesut Yıleski ücıetlerle işten atıldıklan a'nın katıldıklarını bildirdi. Gö maz'da karar verdik. Yılmaz da rüsmede ANAP'tan da nrona ««intini vand Tahii Hflha an. nı anlflttılar Deri Türk Başbakanı iyi ürtin laşma yapmadık yeni görüşmelerle bir kontrata bağlanacak." "Siyasi kampanyalar"da seçim kaybedeceklerle çahşmadıklarını belirten Özkoray, Bulgaristan, Çekoslovakya ve Macaristan'da çahştıklan partileri iktidar yaptıklarını, Avusturya'daki seçimi aldıklannı, Walessa'yı Cumhurbaşkanı yaptıklarını söyleyerek "Son olarak Yeltsin'i, Rusya Başkanlık seçi minde kazandırdık. Y'alnız Melina Mercuri'nin Atina Başkanlık seçiminde kaybettik" diye konustu.