18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 MAYIS 1991 TİYATRO Kitap karşıhğı ti yatro • KültürServisi Orhan Velj Ortakokulu Mezunları ile tstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğrencilerf 6 haziranda Haydarpaşa Endüstri Meslek Lisesi'nde 7 haziranda Kadıköy Atatürk Fen Lisesi'nde "Veli'nin Ardından" adlı sahne uyarlamasmı sunacaklar. Daha önce hiç tiyatro yapmamış 1521 yaş grubunu kapsayan "Fena Çocuklar" adlı topluluk, amaçlarının mezun olduklan okulun kitaplığını geliştirmek olduğunu belirttiler. Oyunlan izlendikten sonra ücret yerine ortaokul öğrencilerine yönelik kitaplann armağan edilmesini isteyen amatör tiyatrocular "Masraflanmız karşılandığı takdirde kitap toplayacağımız her yerde bu çalışmayı sahnelemek istiyoruz" dediler. Başarıyı çarpıtmadan vermeli 21 mayıs salı günü sabahı her sabah olduğu gibi kahvemi elime ahp Cumhuriyet gazetemi açınca birinci sayfada bir de ne göreyim? Piyanist Benal Tannsever'in büyük bir fotoğrafı, altında da "Bir Yıldız Parlıyor" başlığı. Tabii ki bir müzisyen oiarak çok sevindim. Demek yıldızlanmıza bir yenisi eklenmişti. Üstelik, şimdiye kadar Leyla Gencer, İdil Biret, GüherSüher Pekinel, Adnan Saygun, Gürer Aykal, Suna Kan, Hüseyin Sermet, Gülsin Onay, vb (listeyi metrelerce uzatabiliriz) gazetemizin birinci sayfasına hiç girememişken Benal Tannsever bu işi başarmıştı. Acaba nasıl? Hemen başlığm altını okumaya koyuldum. Meğer Benal, koskoca "Berlin Filarmoni Orkestrası'yla Türkiye'ye gelmiş..." Ben mi yanıhyorum? 18 mayıs cumartesi gecesi gittiğim konseri Berlin Filarmoni Orkestrası değil, Berlin Senfoni Orkestrası gerçekleştirmişti. Diyebiitrsiniz ki: "Canım, ne fark eder, ha filarmoni, ha senfoni.." Korkarım biraz fark ediyor. Berlin Filarmoni Orkestrası Avrupa'nın hem nitelik hem tarih hem de gelenek açısından en köklü ve önemli iki orkestrasından biridir. (ötekiyse, rakibi olan Viyana Filarmoni Orkestrası.) Berlin Filarmoni Orkestrası, Arthur Nikisch'in, Furttempolann aşağı çekildiği, han bir ödül filan kazanmışlarsa) tal, sadece notaların çalındığı VVeill Hall'da bir resital verme (onlann da hepsi temiz değil) bir olanağı tanınır. Mozart yorumu idi bu. Kısaca Carnegie Hall ile CarTekrar yazıya dönecek olur negie VVeill Hall'u kanştırmasak, bir nokta daha bulanık su mak gerekir. Aynen Berlin Filarnulmuş gibi geldi bana. Benal, moni ve senfonide olduğu gibi. Carnegie Hall'da da çaldığını Üstelik Carnegie Weill Hall'da söylüyor. Bilindiği gibi Carnegie çalan tek Türk piyanisti de Benal Tknrısever değil. Benim bildiğim kadarıyla 1987 yıhnda Meğer Benal Tannsever, koskoca "Berlin Filarmoni Orkestrası'yla New York'ta Artist International Young Musicians Series yaTürkiye'ye gelmiş..!' Oysa benim gittiğim konseri Berlin Filarmoni rışmasını kazanan Sevgi Topyan, değil, Berlin Şenfoni vermişti. Denilebilir ki ne fark eder? Korkarım 1988 mayıs ayında Carnegie V e Vbiraz fark ediyor. îki orkestranın kıyaslanması ya da karıştırılması ill Hall'da "debut" resitali veren kesinlikle mümkün değil. bir başka piyanistimiz örneğin. wangler'in, Karajan'ın, şimdi de Claudio Abbado'nun orkestrası. Berlin Senfoni Orkestrası ise Doğusu ile Batısı birleşen Berlin kentinin bir duzine orkestrasından sadece biri. İyi bir orkestra, ancak Berlin Filarmoni Orkestrası iie karşılaştınîması veya kariştınlmasi kesiniikle mümkün değil... Benal'in görüşüne ben pek katılamayacağım. "İyi calmak, kötü calmak" diye bir şey var. Ender de olsa bazen kötü çalanlar da o sahneye çıkabiliyorlar. Nitekim, Benal'in Mozart yorumu hakkmda ne düşündüğümü çok fazla ayrıntıya girmeden 22 mayıs tarihîi yazımda açıkiarruştım. Sert, Mozart stiline uzak, Hall'un iki ayrı konser salonu vardır. Bunlardan biri asıl konser salonu, öteki de eskiden Carnegie Recital Hall denilen, şimdi Carnegie VVeill Hali adını taşıyan ufak resital salonu. Asıl Carnegie Halî'un konser serilerine ancak büyük isimler girebilir. Ufak salon ise isteyene kiraJanır ya da genç sanatçılara (eğer Sanatçılanmızın uiuslararası boyutlarda başarılı olmaları hepimizi sevindirir. Ancak bu başanlann doğru ve çarpıtdmadan kamuoyuna yansıtılmasının, hem sanatçmın kendisi hem de müzikseverler açısından hassasiyetle üzerinde durulması gereken bir nüans olduğu kanısındayım. Her neyse... Gelelim yazının devamına... Tânrısever şöyle diyor: "Şimdi artık herkes iyi calıyor, zaten kötii çalınca hemen gidiyorsun.... Sonuçta benim göriişüm şöyle: İyi çalmak, kötü calmak diye bir şey yok. Sen zaten o sahneye çıkabilmişsen iyi çahyorsun." KÜLTÜRSANAT MUZIK/FİLtZALt Benal Tannsever, Berlin FilarmonVyle değilBerlin Senfoni'yle çaldı CUMHURİYET/7 Latife Tekin'in söyleşisi • Kültür Servisi Yazar Latife Tekin, yarın saat 18.00'de Îstanbul Bilar'da (Küçük Tünel Han, Tünel) "Yazı ve Yoksulluk" konulu bir söyleşi yapacak. "Sanatta Kadın" başlıkh etkinliklerin son halkası olan söyleşiyle ilgili Latife Tekin şunları söylüyor: "Bana şimdiye kadar yöneltilen soruların çoğunda yoksulluğumla ilgili soğuk ya da sıcak bir his vardı. Sanki bir yoksulun yazı yazması, hele de genç ve kadın olursa olağanüstü bir durumdu. Ben de kendi algılanışımla, okunuşumla ilgili daha derinlemesine düşünmeye başladım. O gün orada yazıyla, yazıya yabancı bir dünyadan gelen bir insan oiarak nasıl ilişki kurduğuma dair bir şeyler söyleyeceğim" SEMPOZYUM 15 nıilyon yaşındaki sauna • Kültür ServisJ Çanakkale'de önceki gün başlayan 13. Uiuslararası Kazı Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu sürüyor. Arkeologları bir araya getiren sempozyumun ilk gününde Paşaiar kazjsının başkam Prof. Dr. Berna Alpagut, Neojen devir saunasmra yaşını 15 miîyon oiarak saptadıklarını, bugün Afrika göletlerinde var olan iki gergedan türüne ait örneklere rastladiklannı açıkladı. Doç. Dr. Mehmet özdoğan ise Çayönü kazılanna yönelik şunîarı söyledi: "îlk üretimciliğe geçiş evresinin bu önemli merkezinde bir tarım müzesini kurmayı amaçladık. Ayrıca mimari geieneğin gelişiminin izlendiği yerleşmede bir çevre düzenlemesîne gittik. Belli tabakalar belirli yapı birimîeriyle gösterüdi. Böylece bir tür açıkhava müzesi oluşturuluyor. Bu alamn üstünün de kapatılmasını amaçlıyoruzr Prof. Dr. Ufuk Esin, sempozyumda Nevşehir'deki Aşıklıhöyük çahşmalan için "Milattan önce 10 bine tarihlenen höyükte önceden tasarlanmış bir mimari yapılanma sözkonusu. Aşıkh mimarisi 2 bin yıi sonraki Çatalhöyük mimarisinin öncüsü durumunda. Aşıkh toplumunun yerleşme düzeni başka yerden gelmiş olmalı. Bunu araştırıyoruz" dedi. Sempozyumun ilk gününde buhıntulanyla dikkat çeken bir diğer yerleşme ise, üzerinden petrol boru hattı gecen Höyücek oldu. Kazı Başkam Prof. Dr. Refik Duru, iki yıldır kazılan Höyücek'te 6070 kadar pişmiş toprak figürin ve idoller bulduklarım söyledi. Duru, toplu buluntuların, geldîkleri aîanı "kutsal nitelikteki alanîar" oiarak tammladıklannı belirtti. Höyücek figürinlerinin ortak özeüiği, başsız olmaları. Konserleri hava çarptı • Kültür Servisi Leman Sam'ın dün yapılacağı bildirilen Açıkhava Tiyatrosu'ndaki konseri hava şartlan dolayısıyla gerçekleştirilemedi. Konser, 4 haziran saiı günü saat 21.00'e ertelendi. Hedef Production'un duzenlediği konserin biîet satışları surüyor. Daha önce yapılacağı duyurulan Âşık Nesimi'nin konseri ile Rahmi SaliukAhmed Arifin "Işte Türkü" konseri de hava koşuiları nedeniyie iptaî edilmişti. 3. ULUSLARARASIÎSTANBUL TIYATROFESTJVAÜ 4 Ayaktakum' insanı amyor örnekler vardır. Sonra 403. Kilometre, Vasıf Öngören'in Asiye Nasıl Kurtuiur'u, Oktay Arayıcı'nın Nafile Dünya'sı gibi oyunlar da eklenebilir bu listeye. Kendi tiyatromuz bu arayışlann izini sürerek bu ülkenin somutunda gelişecektir. Bu ülkenin tarihini, insanını, ulusal karmaşasını o devrimci bakış açısıyla yakaiamak gerek. Şu sıralar yıllardır gerçekleştirmeyi istediğim birkaç oyunu gündeme getirmenin çabası içmdeyim. Bir tanesi Oktay Arayıcı'nın yazdığı Server Tanilli Dosyası. Bir tanesi de Yılmaz Güney'in Salpa'sı... AST'ın önemli kararların oncesinde olduğunu biliyorum. Önumuzdeki dönem'er için nasıl bir program tasarladığıııızı anlatır mısmız? ^ AST üç tiyatro dönemine, yani iki yıl sonra 30. yıhna ulaşacak. Bu üç tiyatro döneminde "iîstalarımızdan" başhğıyla bir.ycrii oyunlar dizisi başiatmayı düşünüyoruz. Aziz Nesin, Yasar Kemal, Orhan Kemal, Rıfat Bgaz, Ydmaz Güney, Nâzım Hikmet gibi önemli ustalarımızRUSYA'DA DEĞİL İNSANDA GEÇÎYOR Ankara Sanat Tiyatrosu'nun Sanat Yönetmeni Rut la AST sahnesini zenginleştirkay Aziz, 'Ayaktakımı Arasıoda'nın "Rusya'da değil, insaoda geçtigini" belirtiyor. mek geçiyor kafamızdan. kursiyerleri arasında yer ahyordu ve takım oyununa müthiş ayak uydurdular. Sonuçta seyredenler ne diyecekler bilemem, ama bizim oyunumuz "Rusya'da" değil, "insan'da" geçiyor. AST, ekip tiyatrosu olma özelliğini surdurme konusunda hep ciddi bir çaba içinde olmuştur. Özeilikle AST pratiğinden birçok yazar yetişmiştir. Ama bu konuda son vıllarda bir durağanlık var sanki. Özeilikle yazar konusunda... Geçmiş yıllara baktığımızda başlangıçta Sernıet Çağan'ı, Güner Sümer'i, giderek Ismet Küntay'ı, Bilgesu Erenus, Ömer Polat, Oktay Arayıcı ve Uğur Mumcu'yu göriirüz AST sahnesinde. Hepsi AST pratiğinin içinde çok önemli oyunlar yazmışlardır. Ama son yıüarda bu yoğunlukta yazarlarımızla ilişki kurduğumuzu, kurabildiğimizi söyleyemem. Hata bizde mi bilemiyorum. Bu anlamda genç olsun, buyük kuşak ustalarımız olsun, diyalog kurmaya da hazırız. Özeilikle ekip yazanmız/yazarlarımızın olmaması bizde büyük sıkıntı yaratıyor. Kesin inancım, önemli atakların, aşamalann kendi yerli malzememizle gerçekleşeceği, biçimleneceğidir. Ulusal tiyatromuzun derinlikierinden evrenselliğe ulaşmanın hırsı içindeyiz. Butün zamanlara bakarak soruyorum: Üslup oiarak, biçim oiarak teşekkül etmiş bir Türk tiyatrosu var mıdır? Bu yoldaki arayışlann ötesinde, varılmış bir sonuç var mıdır sence? Samyorum, sorunun içinde yanıt da var. Bir trlanda tiyatrosu sözgelişi bizde oluşmadı. Ama çabaları olmadı değil. Tiyatronun çok yoğun yaşandığı tartışıldığı 60'h, 70'li yıllarda, bir kavga tiyatrosu olmuştur. Keşanlı Ali Destanı gibi, insanlarımızı kendi doğası içinde yakalayıp sahneye çıkaran bayrak Bu projenin seyirciyle buluşma boyutlarını kestiremiyorum. Ama AST, bir siyasi bakışa sahiptir, demokrasi ve barış güçlerinin safını seçmiştir. Bir de adam gibi tiyatro yapma karannı, daha kurulurken deklare etmiştir. Bütttn bunların ışığmda var olan gucünü de zorlayarak birtakım risklere girmesi doğaldır. Büyük mali zorluklarla karşı karşıya olduğumuz, bütün özel tiyatroların çok ağır koşullarla karşı karşıya bulunduğu açık. Ama sürdürmeye çahştığımız çizgimizden ödün vermektense, tiyatroyu tatile sokmayı ben kendi payıma yeğlerim. Ankara Sanat Tiyatrosu, Maksim Gorki'nin 'Ayaktakımı'm Harbiye Muhsin Ertuğrul'da bugün ve 31 mayısta 18.00 ve 20.30'da, yarın 20.30'da sahneliyor. ORHAN ALKAYA Maksim Gorki, AST'ın 28 yılhk tarihi yoklandığmda sık rastlanacak adiardandır. Küçîik Burjuvalar, Ana, Yaz Misafirleri ve Sonuncular'dan sonra bu sezon Gorki'nin Ayaktakımı Arasında oyunu sahnelendi AST'ta. Vâlâ NureUin'in çevirdiği 1941 baskısı esas ahnarak sahnelenen oyunun yönetmeni Kâznn Akşar, Ankara Devlet Tiyatroları'ndan. AST'ın sanat yönetmeni Rutkay Aziz'le oyun, AST'ın çizgisi ve uike tiyatrosunun hali üzerine konuştuk. Gorki'nin Ayaktakımı Arasında'sını seçerken ve yorumlarken 1990'lar Türkiyesi'nin ayaktakınuyla arasında nasıl bir ilişkilendirmc kurdunuz? Bu insanlar Ataol'un (Behramoğlu) deyişiyle "diptekiler"dir; bizim literatürümüze "ayaktakımı" diye girmiş olsa da diptekiler daha anlatımh geliyor bana. O dipteki insanlar bir "insan" arıyorlar. Biz de tiyatro sahnesinde kaybolmaya yüz tutan bu "insan"ın sanatsal sıcaklığım nasıl yeniden gündeme çıkarınz düşüncesiyle Gorki'ye vardık. Bunun, bu "insan "ı arayışın, bir sanat politikası oiarak gerekliliğine inanıyoruz. Yönetmep arkadaşımız Kâzım Akşar, AST sahnesinde konuk oiarak yer aldı. 17 oyuncu arkadaşımızın yedisi, AST'ın Aya Iriııfde konser • YARI$MA îlkokıı] öğrencilerine ödül • Kültür Servisi T.C. Ziraat Bankasf nm ayhk çocuk dergisi "Başak Çocuk" tarafmdan; "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" nedeniyie düzenienen "ilkokullararası serbest konulu resim yarışması" sonuçlandı. Ziraat'ın, öğrencilere resim yeteneklerini geliştirme ortamı hazırlamak, yetenekli otanlan ödüllendirmek amacıyla duzenkdiği "Resim Yarışması"nın binnc^ığifli Ankara Hürriyet flkokulu'ndan A. Ekrem Dökmeci, ikincihği îstanbul Moda llkokulu'ndan Demet Kansak, üçüncülüğü ise Istanbul Akıncılar flkokulu'ndan Fatih özyavaş kazandı, Pastel, suluboya ve kuruboya resimlerin yer aldığı yanşmanm mansiyonları ise şöyle: Serçin Mezhepoğhı, Ebru Kıhç, Hüseyin Şahin, Esra Hafızoğlu ve Demet Kansak. T.C. Ziraat Bankası Halkla tlişkiler Müdürü Asaf Ardak'm seçici kurul başkanlığını yaptığı yanşmanm ödülleri aynı bankamn Istanbul şubesinde yapılan bir törenle dün dağıtıkh. Bu arada 1983 mart aymda yayım hayatma giren "Ba$ak Çocuk" Haziran 1991 sayısıyla 100'üncü sayıya ulaşacak. • Kttltür Servisi Îstanbul Devlet Operası'nın uiuslararası sanatçılarmdan bas Attila Manizade ve Piyanist Ergican Saydam, 1991 Mozart ve Yunus Emre'yı anma yılı dolayısıyla 3 haziran pazartesi günü saat !8.3O'da Aya Irini'de verecekleri konserde Mozart'm en seçkin operalanndan aryalar C. Akm ve AA Saygun'un Yunus Emre ile iigili besteleri ile Türk halk türkülerini seslendirecekler. Konferans ve • Kültur Servisi Milletlerarası Tiyatro Enstitüsü'nün komite toplantılan Swiss Hotel'de surüyor. Bugün saat 09.3012.00 arası dans, müzikal tiyatro, oyun yazarları, iletişim, kültürel kimlik ve gelişme ile dramatik tiyatro komiteleri toplanacak. Saat 18.30'da Atatürk Kültür Merkezi TiyatTO Stüdyosu'nda ise Joseph Scheina "Experimental and Research Theatre" başlıkh bir konferans verecek. Koregrafisini Aydın Teker'in yaptığı "Ağulos" adlı dans gösterisi ise saat 20.30'da Yıldız Sarayı Silahhane Binası'nda izlenebilecek. YAYIN Eleştirmenlerden 'tiyatro tarihi', • ANKARA (AA) Tiyatro Eleştirmenleri Birliği, Türk tiyatro tarihini eleştiri yazüarından yola çıkarak anlatan bir derleme hazırlıyor. İki kitaptan oluşan dcrleme, Türk tiyatrosunun gelişimini, tiyatroda önemli gelişmelere neden olmuş yapıtları eleştiri yazılarından . aktarırken, eski yılların tiyatro yaşamını ve önemli isimlerini tanıtıyor. Türkiye"de eleştiri tarihine yönelik ilk yayın olacak kitabın, aynı zamanda Türk tiyatrosunun geçirdiği evreleri aktaracağı belirtiliyor. Günümüz tiyatro eleştirmenlerinin tümünü ve eski yazarları bir araya getiren iki kitaplık dizinin, özdemir Nutku başkanlığında hazırlanan birincisi, cumhuriyetin ilk yıllanndan 1970'lere kadar Türk tiyatrosunun serüvenini anlatıyor. Zehra İpşiroğlu'nun hazırladığı ve eleştiri yazılannın toplandığı ikinci ciltte, 1970'ten günümüze gazete ve dergilerde yayımlanan eleştiri yazıları, tiyatronun işlevi ve önemi Üzerine kuramsal yazılar yer alıyor. BUGÜN ~ Sahnede 55 yd, sinemada 41 yıl Sahneye ilk kez 1938 yıhnda çıkan, sinemaya 1950'de giren Renan Fosforoğlu, 600 kadar oyunda, 300'ü aşkın filnıde oynamıştı. Seçkin bir îstanbul efendisi olan Fosforoğlu belleklerden silinmeyen ilginç kişilikler çizmişti. TURHAN GÜRKAN Tiyatro ve sinema dünyamızdan ulu bir çınar daha devrildi. Tanınmış tiyatro, sinema oyuncusu, yönetmeni Renan Fosforoğlu, 55 yılhk sanat yaşamının perdesini 73 yaşında kapattı. Artık beyazperdede ve anılarımızda yaşayacak. Sahneye ilk kez 1938'de çıkan, çeşitli tiyatrolarda sayısız oyunda oynayan, 1950'de sinema dünyasma katılan Fosforoğlu, tüm yaşamını kopmaz bir aşkla bağlandığı sahne ve perdeye adamış sanatçılardan biriydi. Gerek oyunlarda, gerek filmlerde ustlendiği anlamlı rollerle belleklerde silinmeyen ilginç kişilikler çizmişti. Sanat dünyamız Fosforoğlu'nun ölümüyle değerli bir üyesini yitirdi. Seçkin bir Îstanbul efendisi olan Fosforoğlu, gülümseyen yüzu, tatlı söyleşisi ve arada bir TV ekranına gelecek eski filmleriyle her zaman anımsanacaktır. Renan Fosforoğlu sanatçı bir aile çevresinde yaşamıştı. Evlendiğı uç eşi de ünlü birer tiyatro sanatçısıydı. tki oğlu da anne ve Tiyatro ve sinema sanatçısı Renan Fosforoğlu 73 yaşında perdeyi kapattı PLASTİK SANATLAR Güzel sanatlara önkayıt • Kültür Servisi Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nin öğretim süresi dört yıl olan uygulamah güzel sanatlar yüksekokuluna önkayıt ve yetenek sınavıyla öğrenci ahnacak. Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü'nden yapılan açıklamaya göre öğretim süresi dört yıl olan uygulamah güzel sanatlar yüksekokulunun seramik, grafik, çizgi film (animasyon), heykel, resim ve iç mimari bölümlerine girmek isteyen adaylaun, 1989, 1990, 1991 yılları birinci basamak sınavından 105 veya daha yukarı toplam puan almış olmaları gerekiyor. Yetenek sınavına katılmak isteyen adaylann 17 haziran1 temmuz tarihlerinde Eskişehir Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampusu Uyugamalı Güzel Sanatlar Yüksekokulu'na başvurmaları gerekiyor. Başvuru için de, adaylardan ÖSS sonuç belgesinin asli veya fotokopisi, iki adet fotoğraf ve yüksekokuldan ahnacak olan başvuru dilekçesi istenecek. Postayla yapılan başvurular kabul edilmeyecek. önkayıt yaptıran adayların yetenek sınavları ise 23 temmuz tarihlerinde yapılacak. S.S. İSTANBUL OOKTORLARI CENNET ADASI TURİZM VE (KONUT) YAPI KOOPERATİFİ YÖNETİM KURULU'NDAN DUYURU Kooperatıfımızın 1990 laalıyet yılı ıle ılgili Olağan Genel Kurul toplantısının 30 Haziran 1991 Pazar günu saat 1500'de Selımıye Harem Otel roofunda aşağıdakı gündem maddelerıyle yapılmasına karar verılmıştır. 1. Başkanhk dıvanınm teşkili 2 Genel Kurul toplantı tutanağmı ımzalamak ıçın Genel Kurul başkanlık dlvanına yetki vermesı, 3. Yönetim ve Denetim Kurulları tarafmdan verılen raporların okunması. 4. Bilanço, envarter ve gelir glder farkı hesaplarının ıncelenmesı onanması veya reddi 5 Yönetim ve Denetim Kurulu uyelerının ıbrası. 6 Süresi blten Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinin yerine yenılerlnın seçılmesı. 7. Gelecek yılın butçe ve çalışma programınm göruşulmesı, kooperatrfın resmı makamlardan aldığı dokumanlara göre kooperatıfın ıllerde yapacağı işlemlere ait görüşlerın belırlenmesı ıle mâlı portenın belırlenerek iıye ödentilerlnm karara bağlanması. 8 Gereklı görulen dığer hususlar ve temennıler. Sayın uyelerımızın ışbu genel kurul toplantısına katılmalarını, mazeretlerı dolayısıyla katılamayacaklannda, kendilerını temsılen dığer bir uyeye veya eş ve 1 derecedekl akrabalarından bırını belırterek kendılerıne gönderılen vekâletnameyi duzenlemelerlnı önemle rıca ederız. • "Şiir ve İdeolojl" Ataol Behramoğlu, Enver Ercan, Müslüm Batuk ve Adnan Özer'in konuşmacı oiarak katılacakları, Tuğrul Tanyol'un yöneteceği "Şiir ve Ideoloji" başlıkh panel saat 10.15'te Marmara komedyen oiarak ün yaptı. 600 Üniversitesi Göztepe . dolayında oyunda 300'den faz Kampusu Ibharim Üzümcü la her tür filmde oynadı. Kültür Merkezi'nde "Bilmece" adlı bir oyun yazdı. yapılacak. Birçok filmin seslendirme yö• 'Kimse Var mı?' Prof. netmenliğini yaptı. Faik Somer Lisesi Tiyatro Sinemaya 1950'de Vedat Örfi Kolu, Cem Yalın'ın yazdığı Bengü'nün "Ateşten Gömlek" "Orada Kimse Var mı?" filmiyle oyuncu oiarak giren Re başlıkh oyunu saat 18.45'te nan Fosforoğlu, 1953'te "Köp Kartal Hasan Âli Yücel rüaltı Çocukları" ile yönetmen Kültür Merkezi'nde liğe geçti. Bu fılminde Fikret sahneleyecek. Hakan'ı keşfederek sinemaya • Artistik buz pateni kazandırdı. Aynı dönemde Birsun Çocuk Kulübü "Kan Kardeşler", "Süt Kuzuları", "Kokulu Film", "Lokum öğrencilerinin artistik buz Sultan" gibi fümlerin yönetmen pateni gösterisi saat liğini yaptı, aynı zamanda hep 17.30'da GalleriâFame City buz pateni alanında sinde oynadı. yapılacak. Renan Fosforoğlu'nun bazı • 'Huzur Çıkmazı' özel filmleri (1950'den başlayarak): "Ateşten Gömlek", "Sürgün", Anakent Lisesi tiyatro "Arzu ile Kamber", "Destan grubu, Haldun Taner'in Destan İçinde", "Dağlann Kızı", "Huzur Çıkmazı" başlıkh "Kara Efe Zeynep'in Gözyaş oyununu saat 19.00'da MÜ Göztepe kampusundaki ları", "O Adam Kim", "Şaban Çingeneler Arasında", "Zoraki İbrahim Üzumcü Kültür Merkezi'nde sahneleyecek. Kahraman", "Yağma Hasan'ın • Yeni Zelanda' Mori Böregi", "Şarlo İstanbul'da", FATMA GtRİK'LE BİRLİKTE Sinema uğraşına 1950 yıhnda Vedat Örfi Bengü'nün "Ateşten "Yolculuk Var", "Bozkurt Oba Carmody'nin "Yeni Gömlek" filmiyle giren Renan Fosforoğlu, Fatma Girik'le de oynamıştı. sı", "Kanlı Nigâr", "Dağlan Zelanda" başlıkh dialı babanın izini sürerek ünlü birer nnr torunudur. Babası bahriye pazar günleri de Eminönü Hal Bekleyen Kız", "Yetim Yavru konferansı Işık Lisesi'nde sanatçı olmuşlardı. Bu yüzden doktoru Hasan Şükrü, ilk rönt kevi temsillerinde oynuyordu. lar", "Kırık Plak", "Abbas Yol (Maslak) saat 14.00'te yer tiyatro kulisi, film seti ve ev ya gencilerimizdendir. Üsküdar Daha sonra Beyoğlu, Fatih cu", "Çoban Kızı", "Bir Gelin alıyor. şamı birbirine kanşmıştı. İlk eşi Ayazma llkokulu'nda her çar Halkevlerinde çahştı; Kemal Kü Gitti", "Mor Sevda", "İkimize • Galatasaray Kültür Muazzez Arcay, ikinci eşi Mu şamba oynanan ufak oyunlarm çük, Celal Tahsin, İ. Galip Ar Bir Dünya", "Cilalı Ibo", "Son Şenliği Galatasaray Lisesi alla Fırat, uçuncü eşi Müşerref ön planında yer alırdı. Ortao can gibi ustaların yanında yetiş Karar", "Çalıkuşu", "Bütün Beyoğlu Kampusu'nda saat Çapın'dı. Tiyatrocu oğulları Fer kulda Üsküdar'daki Gençler ti. !lk oyunu Ibsen'in "Hortlak Aşklar Tatlı Başlar", "Herkesin 16.00'da Ali Bulaç, Ruşen di Merter Muazzez Arçay'dan Mahfeli Temsil Kolu'nu kurdu. lar"ıdır. İlk kez Sadi Tek Top SevgiUsi", "Küçük Hamntın Şo Çakır, Mete Tunçay ve (1942), Enis Fosforoğlu ise Mu 1934'te ortaokulu bitirince Kü luluğu'nda "Dördüncü" vodvi förü", "Fakir Kızın Kısmeti", gazetemiz yazarlarından Ali alla Fırat'tan (1950) dunyaya gel çiik Kemal'in yönetiminde Alay linde profesyonel oiarak sahne "Yaman Delikanh", "Tek Başı Sirmen'in katılacağı mişti. Bayrak yarışını şimdi Köşkü sahnesinde oyunlara baş yaşamına başladı. Raşit Rıza, na", "Uçurum", "Petrol Kralla "Islami Oluşumlar ve oğulları sürdürüyor. ladı. Bir yandan da öğrenimini Sadi Tek, Ses Opereti, Izmir Şe n", "Lekeli Melek", "Kutu", Laiklik" başlıkh panelin Renan Fosforoğlu 1918'de Îs sürdürüyordu. Îstanbul Erkek hir Tiyatrosu, Muammer Kara "Çeşme", ','Alün Şehir", "Bal Pe ardından saat 18.00'de tanbul, Üsküdar'da doğdu. Ba Lisesi'nden sonra Edebiyat Fa ca, Tevhit Bilge, Küçuk Opera teği", "Seven Unutmaz", "Do Istvan Szabo'nun yönettiği ba yanından Fosfor Hasan Pa kültesi'nde iki yıl okudu ve ay Azak Tiyatrosu gibi çeşitli sah yumsuzlar", "Uçurum", "İyi Ai "Mephisto" adlı film şa, anne yanından Elhaç rıldı. Kısa bir süre Îstanbul Be nelerde çalıştı. Jönprömiye ve le Çocuğu", "Biyonik Futbol izlenebilecek. Etkinliklere giriş serbest. Kaptanı Derya İbrahim Paşa lediyesi'nde çalıştı. Cumartesi, kompozisyon rollerinde usta bir cu", "Bir Garip Yabancı".
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle