Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 MAYIS 1991 HABERLER CUMHURÎYET/3 Yaşamını New York, Kopenhag ve Berlin'de sürdüren ünlü piyanist 3 konser verdi DUNY\DA BUGIJN Tanrısever Türkiye'deydi 2 kıtada mekik dokuyor Söylencenin Sonu ALİStRMEN tşte orada kendimi denemeye karar verdim. En iyi okullarda okudum, 'Bakalım ne yapabüeceğim' dedim. Bazı sınıf arkadaşlarım müzik hocası oldular. Yani okulda okumak başka, okuldan sonraki hayat başka. O savaş korkunç bir şey. Eskiden 20 yıl önce iyi bir tekniğinin olması, parmaklarının uçuyor olması solist olmak için yeterliydi. Şimdi artık herkes iyi çalıyor, zaten kötü çalınca hemen gidiyorsun. Çok fazla iyi çalan var ve bunlar kendi aralarında çarpışıyor. Onun üstüne çıkman lazım. Fakat herkes aynı kapıyı zorluyor. Sonuçta benim görüşüm şöyle: İyi çalmak, kötü çalmak diye bir şey yok. Sen zaten o sahneye çıkabilmişsen iyi çalıyorsun. Fakat calarken bir duyguyu dinleyiciye aktaramıj yorsan o işi iyi yapamıyorsun demektir. Tekniği çahşmayla ya^ pabilirsin, çünkü o çalışmayla olan bir şey. Günde 10 saat çalış 10 sene sonra bir tekniğin olur. Fakat o duygu iletimi, kişilikle ilgili birşey. Bazı insanlarda var, ama içinde kendine saklıyor. Hani bazı insanlar vermesini bilir, bazıları bilmez, onun gibi bir şey. Sana o duyguyu, o heyecanı aşılayan biri varsa o iyi sanatçı artık. Bu da öğretilmeyen bir olay, onun kendinde olması lazım ki verebilesin. Karar verdin, peki nasıl kendini kabul ettirdin, konserler vermeye başladın? Okuldan yeni çıkmış birinin konser vermesi çok zor tabii. Yavaş yavaş bir ufak konser, sonra kritikleri alıp gidip bir konser daha bulaj>ilmek. Çok zor tabii yani kazıya kazıya elde ediyorsun. Müzik yapabilmenin perde arkasında korkunç bir savaş var galiba? Çok çetin bir savaş. Bu sa.vaşta dirençli ve kuvvetli olmak zorundasın. Yani derin kalın olacak. Aynı zamanda müzik yapabilmek için icinin de yumuşak olması, o duyguları yitirmemek lazım. Bu yüzden derin kalın, için yumuşak olacak. Pek çok sanatçı o direnci gösteremiyor, müzisyenler yumuşak ve duygulu olduğu için bu savaşta eriyor. Kabuğun çok sertleştiği zaman da müziğini gerektiği gibi yapamıyorsun. Yani ikili bir kombinezon. Sonra nasıl üerledin? Julliard Müzik Okulu'ndan mezun olmam çok etkili oldu. "Nerede okudun" dedikleri zaman "Julliard" dediğimde hep bir avantaj oldu. Kapıları yavaş yavaş açmaya başladım. Sonunda Berlin'in 500'üncü kuruluş yıldönümünde Berlin Senatosu bir konser vermemi istedi. Böylece Berlin Filarmoni ile ilk konserim 1987 yılında gerçekleşti. Kendi çabamın dışında da kabul edilmiş oldum. Berlin Filarmoni ile çalınca New Yorkta Carnegie Hall'de çaldım. Sonra arvik bu referanslar olduktan sonra kapılar birer birer açılıyor. Hem Berlin hem New York hem de Kopenhag'da yaşamanın nedeni var mı? New York kremanın kremasını kabul ediyor. Orada kabul görmek için Avrupa'da konserler vermiş olmak çok önemli. Avrupa da ABD'de çalan bir solisti tutuyor. Yani ben bir anlamda iki yakayı birbirine karşı kırdırıyorum. Konsere ne kadar zamanda hazırlanıyorsun? Şöyle söyleyeyim, mesela bugün Beethowen çalacağım. Ben bu esere bir ay calışsam ezbere çok güzel çalarım. Fakat benim bu olayı olgunluğa getirmem 9 ayımı alır. Yani teknik iyi, duygu mu azdı? Hayır duygusu az değil ama İstanbui'da calarken provalarda bile yapmadığım bazı ufak tefek nüanslar yaptım. Bu şefle çok iyi anlaştık, o anda spontane bicimde ufak değişiklikler yapıyorsun, saniyelik geçişler, hafif yayıyor, hızlandınyorsun, inişi çıkışı değiştiriyorsun, şef seni takip ediyor. Calarken hata yapüğmt bissettigin oluyor mu? Tabii, binlerce nota çalıyorsun, parmağın kayabilir, eîin terler, şöyle basacağına biraz kaydırabilirsin. Bir iki kaza oîması önemii değil, dinleyicilere bir duygu ve zevk verebiliyor musun, o önemii. Konser öncesi dinieyici ne der, kritikçiler ne yazar, diye bir gerilim yaşamyor mu? Ben konsere çıkmadan şöyle düşünüyorum: Geienier iyi bir şey diniemeye geliyorlar, hatamı bulmaya değil. Senin işin onlara güzel bir şey vermek, yaptığın güzel bir müziği onlarla paylaşabilmek. Onun için iyi mi kötü mü çalarım, kritikçiler ne yazar diye düşünmem. Konserlerin parasal ysnı ne getiriyor? Parası her yere göre değişiyor. Mesela Türkiye'de neredeyse üstüne para verip çalacaksın. Burada iki konsere bir miiyon lira veriyorlar. Masrafın daha fazla oluyor. Dışanda çok değişik. Ben bu turnede 16 bin mark ahyorum. Eskiden 200 marka konser veriyordum, şimdi 7 bin marka veriyorum. Dünyanın üç başkenti Berlin, Kopenhag ve New York'ta birden yaşayan, yurtdışında kendini kabul ettirmiş, çeşitli orkestralarla konserler veren genç Türk piyanisti Benal Tanrısever son olarak Berlin Filarmoni Orkestrası ile Türkiye'ye geldi. Istanbul, Ankara ve Izmir'deki konserleri geniş ilgi uyandırdı. FÜSUN ÖZBİLGEN Benal Tanrısever, dünyanın üç başkentinde birden yaşayan, yurtdışında kendini kabul ettirmiş, çeşitli orkestralarla konserler veren genç bir Türk piyanisti. Kendi çabası ile okumuş ve kendi çabası ile solist olmuş. Geçen hafta Berlin Senfoni Orkestrası ile Türkiye'ye gelerek Ankara, Îstanbul ve Izmir'de konserler verdi. Alkışlandı, beğenildi. Benal Tanrısever ile dünyada tanınmaya başlanan bir solist olma yolunda nasıl ilerlediğini konuştuk. Müzik endüstrisinin sahne arkasındaki çetin savaşımını ve yetişmesini bize şöyle anlattı: Pijanoya nasıl başladın, neden piyano? Piyanoya tesadüfi başladan. 3.5 yaşmda İstanbui'da baleye başladım. Macar hoca Madam Olga'nsn piyanisti Edıth benim müziğe iigimi fark edip aileme söylemiş. Böylece 6 yaşmda piyanoya başladun ama ben baîerln olmak istiyoYdum. Kültür Sarayı iik açıldıği zaman îngiltere'den bale hocası getirmişlerdi, sınava girdim, kazandım ve balerin olacağım. Bu arada, hem High School hem de 3 yu konservatuvar okumuştum. Baieyi kazanınca çok sevindim, ama sevincim bir hafta sürdü, çünkü Küitür Sarayı yandı kü! oldu. Bu kez elirade tek piyano kalmıştı ve piyanoya devam ettim. Lise son smıfta New York'taki ağabeyimin yanına gittim, üseyi orada bitirdim. Bu arada Julliard Müzik Okulu'nun sınavına girip kazandnn. Bu okul çok önemii çünkü dünyadan elenip geimiş 34 bin kişi sınava girer; 3040 kişi aîırlar. Okuiu iyi derece ile bitîrince bana ! yıl dünyanın istediğinı yerinde okumam için burs verdiler. Hocam Almanya'yı önerdi. Böylece Berlifi'e geldifri. Berlin Müzîk Akademisi'nde master yaptım, diploma aldım. Sonra okul bitti. Okul biünce ne oluyor, hemen konseriere mi başlanıyor? Okul bitince olay bambaşka. 2224 yaşındaydım, benim o güne kadar arkamda olan okul bitince ortada kalakaldım. Okulu bitirmişim ama hiçbir konser tecrübem fılan yok. Berlin'de kimseyi de tanımıyorum. Ne yapacaksın? Yapacak hiçbir şey yok. Kocabaşı ve 'Zaman' Fransa'da Kültür Servisi Türkiye'nin bu yıl üçüncü kez katılacagı Avrupa Kodak ödülü Fotoğraf Yanşması'nda üîkemizi Mustafa Kocabaşı temsil edecek. Halim Knlaksız, Sabit Kalfagil, Fatlh Orbay, Şahin Kaygun ve Ani Çeiik Arevyan'dan oiuşan seçici kurulun değerlendirmesi sonucu temmuz ayında Fransa'nın güneyindeki Arles yöresinde yapılacak yarışmaya Türkiye adına katılacak olan Kocabaşı, 25 milyon liralık ödülün de sahibi oldu. Kocabaşı'ya ödülünü dün düzenlenen bir törenle Ani Çelik Arevyan verdi. Kodak ödülü Türkiye elemelerinde Mediha Erten A$kın'ın çaiışması ise mansiyona layık görüldü. Mustafa Kocabaşı fotoğraflannda 'zaman'ı konu edinmiş. Sanatçı, 'Fotoğrafı yaratıcıiığımı sınadiğun, araştınp geiiştirdiğJm bir yol oiarak göriiyonım. Çalişmalarunı fotografın işlevsei yanını öa pianda tatarak yapıyorum' diyor. Kocabaşı 'zaman'ı seçmekle görsel açıdan tekrarlardan sakındığını söylüyor. 1991 Avrupa Kodak ödülü Türkiye elemesi birincisi Mustafa Kocabaşı 1958 yılında doğdu. MSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi fotoğraf ana sanat dalından mezun oldu. Kocabaşı halen Yüdız Üniversitesi Fotoğraf Programı'nda öğretim görevlisi olarak çaiışmalarmı sürdurüyor. Kültürde Balkan zirvesi Zeybek: "Balkan ülkeleri olarak hepimiz birçok alanda müşterek çıkarları paylaşıyoruz" Bakanların ortak görüşü: "Kültürel işbirliği arttınlsın" ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Balkan ülkeleri kültür bakanlan, "kültürel işbirliği''nin arttırılması kararı aldılar. Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, "Balkan işbirliğinin, uzun bir duraklama döneminden sonra kalkışa geçtiğini" söyledi. Kültür Bakanlığı'nın düzenlediği "1. Balkan Ülkeleri Sanat Festivali" nedeniyle Yugoslavya, Romanya, Yurianistan, Bulgaristan ve Arnavutluk kültür bakanlan, dün Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek başkanIığında toplandılar. Toplantının açış konuşmasını yapan Kültür Bakanı Zeybek, Balkanlar'la işbirliği konusunun 1920'li yıllara dayandığını kaydederek şunları söyledi: "Her iki dünya savaşından sonra görülen fırünalı havanın dinmesinden sonra Türkiye, Balkanlar'da işbirliği arayışı dogrultusunda yapılan ikili veya çok taraflı girişimleri ve bölgesel işbirliği düzenlemelerini sevinçle karşılamıştır. Balkan ülkeleri olarak hepimiz, birçok alanda müşterek çıkarlan paylaşmaktayız. Hepimiz, bölgede banş ve güvenliğin idamesinden yanayız. Nihai Senet ile birlikte Balkan Ülkeleri arasında mevcut dostluk, özellikle kültürel alanda daha sıkı bir işbirliğinin geUştirilmesi için sağlam bir temel oluşturmakladır." Yunanistan Kültür Bakanı Anna Psavoud Benaki, Balkan ülkelerinin halkoyunlarından gclcncklcrine değin, büyük benzerlik gösterdiğini söyledi. Benaki, "Yunanistan, Balkan ülkeleri ile çok yonlu ilişki kurmak için geçmisten günümüze değin çaba harcamıştır. Biz, ilk kez yapdan Balkan Ülkeleri Festivali'ni desteklemekteyiz" dedi. Romanya Kültür Bakanı Andrei Plesu da "Avrupa'ya entegre olmaya çalışan Balkan Ülkelerinin, öncelikle kendi aralannda dayanışma kurmalan gerekir" diye konuştu. Plesu, Balkan ülkelerinin Avrupa ile Asya'yı birleştirmede "aracı rolü" üstlendiğini söyledi. Ankara Cumhuriyet Kitap Kulübü Türkiye'nin en modern alışveriş merkezinde MİGROS CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ BEYOĞLU BELEDİYESİ ışbırlıgı ROMANDANŞÎÎRE, BESTSELLER 'DENMİZAH'A BAŞVURUKİTABINDANGÜNCEL YAPITLARA İOO'ÜAŞKIN YA YINEVİNİN BİNLERCE KİTABI D ÜYELERE VEMÎGROS ZİYARETÇİLERİNE KİTAP GÜNLERİ MisSokak'ta İMZA GÜNLERİ BUGÖN 21 mayıs salı 1531 MAYIS B E V 0 ĞL U Acaba hangi kuruluşun yıldönümü, ANAP'ın dünkü sekizinci yıldönümü kadar hüzün verici olmuştur? Sekiz yaşmda olan ve ardında yedi yıllık iktidar dönemi bulunan bir genç partinin yıldönümünün, başarı öyküleri ve sevinçle dolu olması gerekirdi. Oysa ANAP'lılar, gidiciliğin ve belki de sandıktan % 10 barajının da altında kalarak hiç çıkamayacak olmanın korkusuyla bir araya geldiler dün. ANAP'lılann fiili başkanlannın yaptırttığı bir kamuoyu araştırması, Özal'ın partisinin artık dördüncü sıraya düştüğünü göstermektedir. Ankete yanıt verenlerin çoğunluğu ise Özal'ın ülkeyl padişah gibi yönettiği görüşündedir. Ekonomik göstergeler önümüzdeki dönemin daha da guç olacağım, kemerleri sıkmanın kaçınılmazlığını haber vermektedir. Eğer ANAP'ın fiili başkanı bu durumu görmemekte direnip de, seçmen desteğini arttıracak bir seçim ekonomisi uygulamaya kalkarsa enflasyonun üç rakamlı bir düzeye ulaşması kaçınılmazdır. Kısacası her şey % 12'ler dolayında olan ANAP oylarının gelecek dönemin sıkıntılarıyla birlikte, % 10'lartn da altına düşebileceğini göstermektedir. Bu durumda, ANAP kurmaylarının verebilecekleri en akıllıca karar, en kısa sürede seçime gitmektir. Halkın uyanışı, politikanın canlanışı doruğa varmadan, sosyal demokratların en büyük partisi kendi iç sorunlarını atlatıp birbiri ardına sıraladığı alternatif programlarının yaratacağı olumlu havayı, iki başlılığa son verecek bir kurultay ile pekiştirmeden, Süleyman Bey kırsal kesimi iyice harekete geçirmeden yapılacak bir seçim, 1992'de normal zamanında yapılacak oylamadan ANAP için daha iyi değilse bile, daha az kötü olacaktır. Ne var ki yılların kurt gazetecisi Cüneyt Arcayürek'in son zamanlarda her konuşmamızda sık sık vurguladığı gibi "ister erken olsun, ister geç ANAP ilk seçimde gidecektir." Seçimin bugünden belli olan en açık sonucu budur. Bu durumda, bir daha yakalanamayacak olan iktidar koltuğundan ve hiç de azımsanmayacak milletvekili maaşlanndan vazgeçip seçime gitmeyi göze aiabtiecek olan ANAP'iı mitletvekiii sayısi ne kadardsr dersiniz? Evet erken seçim, bozgunun boyutunu biraz azaitabiiir v« ANAP'ın büançosunun daha da kararmasını bir öiçude engeüeyebiiir. Ama bötün buniarı düşürtebiiecek kaç kafa var ANAP'ta? ANAP koalisyonu; bir misyonun, bir siyasai programm çevresinde birieşmiş insanlardan oluşmuyor. ANAP, 12 Eylül ortamtnın yaratttığı kavram kargaşasında, iktidart gaspetmiş buiunan 5 orgeneralin icazetle yarattıkları bir söylencedir. ANAP'ın tek tutkaiı, anayasaya karştn Çankaya'dan beri bu işlevini sürdüren uzai değil, ama aynı zamanda iktidar olgusudur. iktidardan düşecek ofan bir ANAP'ın Türkiye'nin geieceğine yönetik afternatrfier oiuşturacak ciddi bir muhalefete dönüsebilmest de otanaksız görünüyor. İşte sekiz yılda pırıltısı tümüyle yitip gttmiş olan, iktidar oisaitğı bulunmayan ANAP böyle bir ortamda yeni genel başkanını seçecektir. Turgut Bey Çankaya'da oturalıberi işlevi kalmamış, hatta biraz da komikleşmiş oian genei başkanhk koftuğunda Yıldırım Bey'tn kaiması veya oraya yeni birinin geimesi neyi değiştirebilir ki? Yeni genel başkanı iie ANAP, işbitirici köşe dönücölerin örgütü olmaktan çıkıp halktn kuruluşu mu oiacaktır? Yeni genel başkanı iie ANAP, % 2530'lar dolayında teslim alıp % 10'lara düşüreceğini vaat ettiği halde, % 7080'iere çtkardığı enflasyonu birden düşürecek sihirli bir formül mü bulacaktır? Yeni genel başkanı ile ANAP, tek adam partisi olmaktan C4kıp demokratik bir kuruluş haline mi getecektirtfj »uA Yeni genei başkanı ile ANAP, baş mimarlarından olduğu gelir dağılımındaki adaletsizliği bir anda düzeltecek midir? Yeni genel başkanı ile ANAP, çığ gibi büyüyen işsizliğe son mu verecektir? Yeni genel başkanı ile ANAP, bugüne kadar izlediği rotayı bırakıp demokrasiden yana tavır koyan bir kuruluş mu olacaktır? Bu sorulann yanıtını bütün kamuoyu ve hatta ANAP'lılar bile bilmektedirler. Bu durumda, ANAP'ta kim başkan olursa olsun düşüş engellenemeyecektir. Evet ANAP söylencesi sekiz yılda bitmiştir. KlSAKISA • Kordon toplantısına katılmak için Izmir'e gelen Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Irak'tan gelen sığınmacıların büyük bölümünün geri döndüğünü belirterek "Uçte ikisi gitti. Şu anda 147 bin kişi kaldı. \5 hazirana kadar geri kalan Irak uyruklu kişilerin ülkelerine dönmek üzere ayrılabileceklerini tahmin ediyorum" dedi. Kozakçıoğlu, aynca göç nedeniyle sınır köylerinin zarara uğradığını vurgulayarak "Tahminimiz uğradıkları zarar 25 milyardan aşağı değil. Bunun karşılanması lazım" diye konuştu. Kozakçıoğlu, Batılı gazetecilerin Türkiye'yi AT'den uzaklaştırmak için "haberler uydurduklarını" da söyledi. • Milli Savunma Bakanı Mehmet Yazar, Türk Hava Kuvvetleri'ne teslimi devam eden birinci parti 160 F16'ya ilave olarak ikinci parti 160 F16 alımı konusunda çalışmalar yapıldığını belirtti. Yazar, Bakanhk Müsteşarı Korgeneral Doğan Çelikay ve Savunma Sanayii Müsteşarı Vahit Erdem ile birlikte dün Türk Havacıhk ve Uzay Sanayii'nde (TAI) incelemelerde bulundu. Yazar Ortadoğu'da istikrann sağlanması açısından bölgedeki bazı ülkelerde ekonomik ve siyasi ilişkinin yani sıra savunma sanayii alanında da işbirliği yapılmasının gerektiğine inandıklarını bildirerek bu çerçevede 46 adet F16'nın Mısır'a satışına ilişkin son görUşmelerin tamamlanarak prensip anlaşmasına vanldığını bildirdi. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hukümsüzdür. CÜNEYT ŞİMŞEK ÖZEL İNDİRİM • Her gün: 09.00, \Pazar: 09.0020.00 ' CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ, Migros Atrium, Ataköy 9. Kısım Tel: 560 61 37 15.0019.00 Orta ve Lise Mezunları, Beklemeli Öğrenciler, İŞSİZ CENÇLER: Aylar, yıllar geçiyor; Siz hâlâ boş mu bekliyorsunuz? 37 yıldan beri 53.817 genci iş sahibi yapan ve sahasında DÜNYA ŞAMPİYONU olan AMPİVON OZEL OAKTİU) SEKRETER VE BİUİİSAYAR KURSLARI ® RIFAT ILGAZ BİLCİSAYARLA DAKTİLOGRAFİ; BİLCİSAYARLA MUHASEBE; BİLGİSAYAR PROCRAMCILICI; YABANCI DİL Kurlarma Hiçbir Bağlayıcı ödeme zorunluğu Olmaksızın BONOSUZ + TAAHHÜTSÜZ veya ÖNCE ÖĞREN; SONRA ÖDE usulüyle ya da ÖNCE ÖĞREN; SONRA ÇALIŞ; daha sonra da ÜCRETİ TAKSİTLE ÖDE; AİLENE YÜK OLMA, KENDİ KAZANCINLA ÖĞREN seçenekieri + Tüm ödeme Kolaylıkları ve İSTERSENİZ İŞE YERLEŞTİRME OLANAKLARIYLA CEVAT ÇAPAN YARIN 22 mayıs çarşamba GÜLTEN DAYIOĞLU FATÎH ERDOĞAN YALVAÇ URAL • Üyelere indirim • Her türden binlerce yapıt. SİZLERİ BEKLİYOR Merkezi Kadxköy Beşiktaş Şışlı Bakırköy : Beyazıt, Mithat Paşa Cad. 14/1 : Altıyol, Kuşdılı Caddesı, 6/8 : Çırağan, Asariye Cad. 7/23 : Abıdeı Hürrıyet C. Hasat Sok. 18 : Hüsreviye S. 18/4 (Migros sırası) Tel Tel Tel Tel Tel : 517 92 : 338 08 : 158 24 : 130 90 : 571 31 57 42 97 37 31 817 92 58 336 11 SO 188 24 98 178 43 14 861 29 06 HER GÜN 10.302(X30 İSTİKLAL CADDESİ MİS SOKAK (BEYMEN YANİ) Dıkkat Bu 5 adresten başka ŞAMPIYON adıyla çaifşan hıçbır Daktılo Sekreter ve Bılgısayar kursu şubemu dejıldtr