Katalog

Cumhuriyet Sahıbı Cumhuriyet Matbaacıhk ve Cazetecılık Türk Anonım Şırketı adına Nadir Naoi 0 Genel Yayın Mudurü Hısan Ctmal, Müessese Müdüru Emine UşakhgH, Yazı Işlerı MUdürU Okay Gonfnsin, 0 Haber Merkezı Müdüru Yalçın Bayer, Sayfa Düzenı Yönetmenı All Acar 0 Temsılcıler ANKARA AhmelTan, İZMİR Hikmtl Çetınkaya, ADANA Çelln Yit<no£lu U Polıtıka Celal BatUarÇ. Dıi Habcrlcr hrjıın Bakt, ekonomı Ccaglı Tııraıa, U Sendıka Şnknn b t t a d . KultUc Ctlıl tıttr. Utanbul Haberkrı Kcmıt Küçiık. Egıum Genny Şaylan. Yun Haberlen Necdel Dofııı, Spor Danı^manı Abdulkadir Yucetman, Dızı Yazılar k>r«m Çalışkan. Araştırma Şahln Alpay, Düzellme Abdullab YaıKI £ Koordınatör Anmel Korulun 0 Malı lilcr Lıttl Lrkul 0 Muhasebe BuKnl Veger Q Buısc Planlama Sfvıl OnnIabcfCOtlu # Reklam Ay* Toruü £ Ek Yayınlar Hutyı Akyol 0 Idare Huscyin Garcr £ tşlelme Öndcr ÇeHlı 0 Bılgl Islcm Nıit İMI % Personel Sevgl Boıtıııcıofclıt «ıjrı Kunıltı Bajkan NMIr Nadl Oklay Akbal. Yalçııı Bayn, Haun Cemal Hikmtl Çeıiakay». O l ı y Goncnsln. U|ur Mumca tlhan Srtçuk Ml Slrmtn Ahmtt T.ı, &uan ve V > / L Cumhunyeı Matbaacılık ve Gazetecıhk T A Ş Türkocağı Cad 39/41 Caftal b «/ 34334 Isl PK 246 Istanbul Tel 512 05 05 (20 hat), Tele» J2246, F « (I) 526 60 72 Bürolar Ankan Zıya Gökalp Blv Inkılap S No 19/4, Ttl 133 II 4147,TlMoı 42344, F u (4) 05 65 0 lımlr H Zıya Blv 1352 S 2/3. 1W 13 12 30, Tttol 52359, Fax (51) 19 5: % Adana Inonu Cad 119 S No I Kal 1 Tel 19 31 52 (4 tıM) Ttta» 62155, Fax (11) 19 2 TAKVİM: 20 MAYIS 1991 Imsak: 3.46 Güneş: 3.35 öğle: 13.05 Ikindi: 17.02 Akşam: 20.26 Yatsı: 22.07 Canneslda Izmir'de çevre yürüytişü tahminler altüst oldu Dünya Çevre Günü 5 haziran nedeniyle Izmir Anakent Belediyesi 58 haziran tarihleri arasında "İzmir 2. Çevre Şenliği" düzenledi. Şenliğin en önemli etkinliğini birinci gün yapılacak "çevre yürüyüşü" oluşturuyor. Şenlige bu yıl anakent belediyesinin yanı sıra bazı özel kuruluşların da katılması bekleniyor. VECDİ SAYAR CANNES Sonuçlan bugün açıklanacak olan 44. Cannes Film Festivali'nin bitimine bir gün kala tüm tahminler alt üst oluverdi. JoelEthan Coen kardeşlerin "Barton Fink"i ve Teo Angelopulos'un "Leyleğin Geciken Adımı", yarışmadaki diğer favorilerin "La Belle Noiseuseî'ün "Veroniaue'in Çifte Yaşamı"nın, "Europa"nın önüne geçerken ödül listesinde yer almayı garantilemiş görunüyorlar. Gönlüm son yıllardaki en önemli filmi "Leyleğin Geciken Adımı" ıle Angelopulos'un Altın Palmiye'yi kazanmasından yana. Ne var ki Polanski başkanlığındaki jürinin Amerikan sinemasından yana ağırlık koyacağını ve Angelopulos'un gene bir "jiiri bıiyük özel ödülti" ile yetinmek zorunda kalacağını tahmin etmek güç değil. Son günun filmlerinden Maurice Pialat'nın "Van Gogh"u ile Angelopulos'la tematik açıdan ortakhklar taşıyan Tevfik Başer'in "Elveda Yabancı"sı bu durumu değiştirir mi bilemem kuşkusuz. Angelopoulos'un filmînin belki de tek şanssızhğı milüyetçilik akımları, politik göçmenler gibi güncel temalara eğilmesi. Fiimme Körfez krizînden çok önce başîayan Angelopulos'un gUncelliğin sınırlartnt fersah fersah aşan evrensel boyutlan var çünkü. Angelopuios usta bu kez "Kitera'ya Yofculuk" ve "Ancıi 'da başladiğı yokuluğu daha ileri etapiara göturüyoT. Gene sürgün temasınj ele alıyor ve fızikscl anlamda sürgünk, iç sürgün kavramlarmı iç içe geliştiriyor ve de bir soruyla tamamlıyor: "Sınır dediğimiz nedir?" "Puslu Manzaraiar"ın kahramanı çocuğun sorusundan yola çıkarak yeni bir yolculuğa cıkıyoruz böyiece. Mekân Yunanistan'ın bir sınır kasabası, sınır kavramının tüm öğelerini olanca ağırlığı ile getirip önumüze koyan bir ortam. Coğrafi sınırlardan içimizdeki sınırlara doğru uzamyor Angelopuios ve soruyor, "Sahi nedir sınır dediğiniz şey?" Sınırın hangi sınır olduğu önemli değil. Sınırda yaşananlar önemli. Amavutlar, Kürtler, Yugoslavlar, Türkler ve Yunanlılar. Hepsi de aynı yazgının kurbanı. Angelopuios, ülkesinin göçmenlere uyguladığı politikayı eleştirirken sorunu guncel politikanın ötesine, insani bir boyuta ulaştınveriyor. Yuzyıl sonuna yaklaştığımız şu günlerde yaşanan ideoloji bunalımını tartışıyor bir anlamda. Böyiece meslek yaşamının en güzel urünlerini verdiği ilk dönemine, politik filmler ürettiği döneme bir dönüş yapıyor. Ama bunu yaparken son döneminde anlattığı bireyi bir an için gözden kaçırmıyor. "Leyleğin Geciken Adımı", Angelopulos'un meslek yaşamındaki, yaratıcı dunyasındaki tüm öğeİerin senteze ulaştığı bir film olarak özetlenebilir belki. "Lcylegin Geciken Adımı" ile kastettiği nedir derseniz, bence gelmesi geciken yeni bir ideolojiden söz ediyor usta ve "Puslu Manzaralar"da ektiği umut tohumianm iyice yeşertiyor. Tıpkı "Ancı"nın kahramanı gibi toplumdaki değerlere yabancılaşan yıliar önce yazdığı bestseller: "Yiızyıl Sonu Melankoiisi"nde dile getirdiği önseziter bir bir gerçekleştikçe, poütikadan giderek uzaklaşan ve bir gun parlamentoyu, ailesini, tüm yakınlanm terk ederek bir sınır kasabasmda sessizce yasamayı, "vağmurun ardındaki müzige kulak vermeyi seçen ünlü bir politikacı ile birdenbire ortadan kayboian bu politikacıyı arayan bir televizyon muhabirinin öyküsü Angelopulos'a mesajmı iletmek için elverişfî bır araç oluşturuyor. öykdytl televizyon ıtıuhâblrinin gözüyle bize îzletiyor Angelopuios. İZMtR (Cumhuriyet Ege Bü ğinin taslak programı hazırlanrosu) Anakent Belediyesi, 5 dı. Şenliğe yönelik hazırlık çalışHaziran Dunya Çevre Gunu'nu bu yıl da "şenlikle" kutlayacak. malarına geçen yıldan farkh olarak bu yıl belediyenin yanı sıra Şenliğe Anakent Belediyesibazı özel kuruluşjarla kamu kunin yanı sıra kamu ve özel sekruluşları da katkı koyuyor. tör kuruluşları da katkı koya"Izmir 2. Çevre Şenliği"nin cak. Oelenekselleştirilmesi ve duzenlenmesinde eşgudumu ulusallaştınlması amaçlanan şenlik kapsamında yer alacak et sağlayan Anakent Belediyesi kinliklerîe toplumun ilgisinin Çevre Dostu Masası Sorumlusu çevre üzerinde yoğunlaştırılma Lalezar Köyağasıoğlu, hazırlıkların son aşamaya geldiğini bilsı amaçlanıyor. dirdi. Köyağasıoğlu, bu yıl ikin"tzmir 2. Çevre Şenliği", bu cisi düzenlenen "Izmir Çevre yıl 58 haziran tarihleri arasın Şenliği" ile ilgili olarak şu bilda çeşitli etkinliklerle gerçekleş gileri verdi: tirilecek. Anakent Belediyesi "Geçen yıl ilki belediyemiz bunyesinde oluşturulan "Çevre olanaklarıyla tamamen belediDostu Masası"nın eşgüdümun yemizce gerçekleştirilen şenliğin de gerçekleştirilecek çevre şenli bu yıl yapılacak ikincisinde kamu ve özel sektör kuruluşlannın ilgisini ve katkısını görüyoruz. Bu yılki şenliğimizin geçen yılda olduğu gibi coşkuyla, geniş katılımla gerçekleşmesini bekliyoruz. Şenlik kapsamında geniş bir kesimin ilgisini, beğenisini, katkısını sağlayacak etkinlikler tasarladık." Köyağasıoğlu'nun verdiği bilgiye göre şenlik kapsamında çeşitli sergiîer, dinletiler, tiyatro topluluklarının gösterileri, resitaller, saydam ve video film gösterileri yer alıyor. Şenliğin en önemli etkinliklerinden birisini ilk gün gerçekleştirilecek "Çevre Şenliği Yüriıyüşü" oluşturuyor. Bu yuruyüş kortejinde çok sayıda yurttaşın bulunması, çeşitli kuruluşların da özel düzenlenmiş araçlarla katılması bekleniyor. Şenlik kapsamında buyük ilgi görmesi beklenen etkinliklerden birinin de "Türkiye ve tzmir'in Çevresel Sorunları" konulu forum olacağı belirtiliyor. Foruma; Çevreden Sorumlu Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler, Başbakanlık Çevre Musteşarı Halit Kara, TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Ali Talip Özdemir'in çağrılı oldukları ve katılmalannın beklendiği kaydediliyor. tzmir Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çakmur ile Katı Atık Araştırma ve Değerlendirme Turk Miili Komitesi Başkanı Prof. Dr. Kriton Curi, Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Orhan Uslu, Prof. Dr. Aysen Miiezzinoglu, Ege Üniversitesi Tip Fakültesi KBB AnabiUm Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Cura ile ODTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Turgut Balkaş'm katılacakları forumun geniş bir tartışma platformu oluşturacağı belirtiliyor. Tüm dünya ülkelerinin 1973 yılından bu yana 5 Haziran tarihini BM Çevre Komisyonu kararı doğrultusunda "Dünya Günü" olarak kutladıklannı anlatan Çevre Dostu Masası Sorumlusu Lalezar Köyağasıoğlu, Film şenliği sonuçlan açıklanıyor 5 Hauran Dürtya Çevre Günü için Izmir Anakent Beledfyesi büyükşenlik düzenliyor Çevre seminer • Ekonomi Servisi Alman çevre koruma kuruluşlarından FUN, (Förderkreis Umwelt und Naturschutz Çevre ve Doğayı Korumayı Teşvik Topluluğu) 79 haziran tarihleri arasında Kaunos Dalyan'da bir seminer düzenliyor. Alman tur operatörleri ile rehberlerin katılacağı toplantıda, Dalyan gibi doğal koruma bölgelerinde çevreye uyuml ve onu bozmayan bir turizmin nasıl yapılabileceğ yolunda çözümler üretilmeye çahşılıyor. FUN Başkanı yüksek mühendis Jörg Reppel, konuyla ilgili çağn yazısında çabalarının "ne eİcolojik bir pazarlama ne de turisük girişimlerin himayesi olduğunu" belirterek Dalyan'da 1990 yıhnda yaptıkları araştırmada, bölgeye gelen 800 dolayında turistle yapılan anket sonucu Dalyan'ın sahip olduğu değerler ve bunlar üzerindeki tehdidin değerlendirildiğini söyledi. bugünu hafta olarak kutlamaya devam edeceklerini söyledi. "Izmir Çevre Şenliği"nin geleneKselleştirileceğini anlatan Koyağasıoğlu, ileride ulusallaştırılmasınm, hatta uluslararasılaştırılmasının düşünüldüğunu kaydederek şunları söyledi: "Yaşadığımız çevreyi koruyup kollamamız, bu konudaki sorumluluklan paylaşmamız gerekiyor. Bu konuda sonımluluklarının ne olduğunu genci, yaşlısı, her bireyin bilmesi, çevre sorunlanna duyarlı yaklaşımlarının sağlanması bıiyük önetn taşıyor. Şenliğimiz de dikkat ve ilgisinin çevre üzerine yoğun bir şekitde çekilmesini hedef alıyor." Sosyalist Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Izmir Milletvekili Kemal Anadol, Aliağa ilçesinin hızla kirlendiğini belirterek rafıneri ve Petkim tesislerinin doğaya verdikleri zararı en aza indirmek için önlem almasını, Nemrut Körfezi'ndeki gemi söküm işleminin durdurulmasını istedi. THY 58 yaşında • İSTANBUL (AA) THY Genel Müdüru Cem Kozlu, hizmetdeğer dengesini ön planda tutarak uçtukları hattın en iyi havayolu kuruluşu ölma çalışmalarını ısrarla sürdüreceklerini ve bunda başarıh olacaklarını söyledi. Genel Müdür Kozlu, Türk Hava Yolları'nın kuruluşunun 58. yılı dolayısıyla yaptığı yazıh açıklamada, THY'nin bu yeni yaşını sivil havacıhk dünyasınm en buhranh döneminde idrak ettiğini belirtti. 1990 yılının tüm hava taşıyıcılan için ciddi sorunlar getirdiğini, özellikie Körfez krizinden olumsuz yönde etkilendiklerini belirten Kozlu, THY'nin bu dönemi en az zararla aşma çabast içindeyken grevîe karşılaştıklarmı ve bu nedenle yeni sorunları göğüslemek zorunda kaldıklarmı belirtti. Çocuklar egzoz kurbanı • FRANKFURT (AA) ^ Kentlerde yaşayan çocuklann kanındaki benzol oranının, kırsal kesimdekilere oranla, yüzde 70 daha fazla olduğu belirlendi. Yine kentli '•' çocuklann akciğer ^ ' fonksiyonlarınm, kırsal 1 kesimdeki çocuklara oranla çok daha yetersiz olduğu da anlaşıldı. Düsseldorftaki tıp enstitüsü iie Aachen Üniversitesi Tıp Enstitüsü tarafından yapılan ve iki yıl süren araştırmada, kandaki benzol oranının fazlalığına ve akciğerin yetersiz çalışmasına, taşıtların çıkardığı egzoz dumanının yol açtığı kaydedildi. MaxwelTe denizaltında protesto EDİP EMtL ÖYMEN LONDRA Tarihte düşman kuvvetleri tarafından en son 1066 yıhnda istila edilen tngiltere adası, evvelki gün bir Fransız saldırısından son dakikada kurtarıldı. Ingiltere'yi Fransa'ya bağlayacak olan, yapımı süren Manş Tüneli'nde protesto yürüyüşü yapan 100 Fransız basımevi işçisi, güvenlik engellerini aşmalarına ve tunel içinde Ingiltereye doğru 20 kilometre yurümeİerine rağmen Ingiltere'ye varamadılar. Yukarıda karasulannı ikiye ayıran görünmez çizgi, aşağıda tüneli de demir parmakhklı bir kapı ile bölüyordu. Yapımı Fransa'da heyecan, îngiltere'de homurtularla karşılanan Manş Tuneli'ndeki bu ilk protesto eylemi, basın imparatoru MaxweH'i hedef alıyordu. Paris yakınlarındaki "OzoirlaFerriers"deki"François" ba îngüter&de ilginç gösteri sımevinin de sahibi olan Maxwell ile ucret uyuşmazhğına düşen 220 işçi, Maxwell'in lokavt karannı iş mahkemesine götürmüş, mahkeme işçileri haklı bulmuş. Maxwell işçileri geri almış, ancak basımevinin işlerini başka yerlere dağıtmaya başlamış, işçiler de "işsiz" kalmıştı. Işçilerin durumu protesto amacıyla Manş Tüneli'nden yürüyerek "karşıya" geçip Maxvvell'in Londra'daki genel merkezine yürüyerek protestolarını orada sürdürmeyi planladıkları anlaşılıyor. lşçiler, tünel girişindeki güvenlik bölgesini "ellerini kollannı sallayarak" geçiyorlar, tünele girerken de kimse müdahale etmiyor. lşçiler tünel ağzından 8 kilometre kadar "denizin altında" yürüdükten sonra durumu fark eden yetkililer, tngiliz makamlarını uyarıyor. Ancak tünelin ortasındaki demir parmakhklı kapıyı geçemeyen işçiler geri dönmek zorunda kalıyorlar. Unutulan Türk motifleri • GAZİANTEP (AA) Gaziantep Anadolu Folklor Araştırma Derneği (AFAD), Türk folklorunda unutulmuş motifleri derleme ve değerlendirme çalışması başlattı. Dernek yöneticileri, amaçlarmın, zengin Türk folkloru içinde yer almış ancak zamanla unutulmuş Türk motiflerini yeniden ortaya çıkarmak bu motifleri modemize ederek yeni değerler kazandırmak ve açılan kurslarda da bunları kullanarak yaşatmak olduğunu söylediler. Ulsere karşı rakı • ANTALYA (AA) Mide hastalıkları konusunda uzman olan Alman Prof. Dr. Winfried Kurtz, midenin en büyük düşmanlarının stres, sigara, safra ve mide asitleri olduğunu belirterek puropipo içmenin ve az bir miktarda şarap, rakı kullanmanın mideye fazla zarar vermediğini söyledi. Antalya'da düzenlenen "Talcib, fizyolojik antasit, modern ülser tedavisi" konulu sempozyuma konuşmacı olarak katılan Goethe Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Winfried Kurtz, yatmadan önce süt içmenin "eski, fakat hatah bir ahşkanlık" olduğunu belirterek "Bu belki uykuya çok iyi gelebilir fakat mideye çok kötü gelir" diye konuştu. Prof. Dr. Kurtz, yatmadan önce sut içilmemesi tavsiyesinin çocuklar için geçerli olmadığım belirterek "Çünkü çocuklar ülser olmazlar. Bu yetişkinler için" dedi. ADEM tLE HAVVA'NIN GENÇLtGl Parisli fotoğrafçdar Pierre ve GUles'nin Adem ile Havvası cennette iki "teenager" gibi dolaşıyorlar. Işte cennetin fotoğrafları.. Dış Haberler Servisi Işte cennet. Işte Adem ile Havva2000! Işte Kitsch... Parisli iki fotoğrafçı Pierre ve Gilles Doğu kökenli çok eski bir sanatı deniyor. Yapay ortamlarda, düşlenen özlem ya da duyguların görüntülenmesi. Frankfurter Allgemeine gazetesinin haftasonu 'Magazin' ekinde yer alan fotoğraf örneklerinde 'cennet'in yanı sıra bir denizci büyük papatyalar arasından özlemle bakıyor, bir düşler prensi yosunlu maviliklerin arasında hüzünlü gözlerle yükseliyor. Ya da Latin bıyıklı saf bir erkek, yatakta Uzakdoğu çizgili bir 'femme fatale* Ue yatıyor. Veya beyaz harmanili bir meryem, açık mavi yıldızlı bir zeminin önünde ellerini birleştirmiş duruyor. Batı, bu tur sanata 'Kitsch' diyor. Türkiye'de 'arabesk' diye anılan sanatın çizgiye ya da fotoğrafa dökülüşü gibi. Postane önlerinde ya da cami avlusunda satılan fotoğraflardaki gibi bir 'yapay abartümış, ağdalanmış duygusalük...' kınlarda tişörtleri süslüyor. Ünlü modacı Jean Paul Ama Parisli fotoğrafçılar Pierre ve Gilles 'kitsch' Gaultier, ' P and G' iküisinden esinlendiğini belirtiyor sözüne fena aünıyorlar. Kendi sanatlanm, gerçek kar ve tabii ki onlara poz verip foto resmini yaptırıyor. şısında solan başka bir dünyanın pembe güllerle doİki sanatçı modellerini yalnız yaşamdan değil tarihnatılmış gizemli atmosferi olarak tanımlamayı tercih ediyorlar. Çevreden gelen her türlü eleştiri ve alaya ku ten, mitolojiden, dinden, reklamlardan da seçiyorlar. laklarını tıkayarak kendi yapay cennetlerini sabırla Sanatlarının . noktası tıpkı 'pop' sanatı gibi en balaklarını tıkayarak kendi yapay cennetlerini sabırla . , püf . üretmeye d devam ediyorlar. Düşlerdeki bütün uçarı ve ?^ v e sıradan olan şeyı yapmakta yatıyor. Yarım açık , , wywv • *%**** . , » , o havah eguzelliklerle „ süslü fotoğraf dünyalannı,e gerçek ,J * ,* ^ • „ . . bakış göğüse kavuşturulmuş eller gibi l l dünyanın katı ve çirkinliklerinin karşısına oturtmaya ? e r k e ks m ü k bakışta anlayacağı pozlar süslüyor tablo«K d k iil ^ J ! l? n m a çalışıyorlar. : B u e s t e t l k bayagılıklar bır tür duygu kışkırtmaş 1976 yıhndan beri birlikte çalışan iki sanatçıdan Pi s m a d ö n ü 5 ü y o r . erre, fotoğraflan çekiyor, Gilles ise bu fotoğraflara fırTabii Pierre ve Gilles'in 'seks çılgını' çağımızda usçasıyla o büyülü atmosferi veriyor. taca kullandıkları bir öğe de pornokitsch'i. 'RöntgenBu ikili Paris'te artık oldukça tanınan bir 'finna' d'ye dönüşen izleyicüıin vicdanını rahatlatmak için reismine dönüşmüş durumda. Resimleri plak ve video simler 'masalsı bir masumiyet'e dönüştürülüyor. Tıpkapaklarını, magazin dergilerinin sayfalannı ve bu ya kı bir 'teenage' filminden çıkmış cennet tablosu gibi... Parisli ikifotoğmfçı "Pierne ve Güles", abartümış duygusallığın uç noktasun görüntitiüyorlar ULUSAL GELIR YUKSELİYOR!