22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
) MAYIS 1991**** rinci parti olarak gösteriyor, ama o da tek başına iktidar olmaktan uzak bir görüntü sergiliyor: Yüzde 2324'ü geçemiyor. SHP lideri bu konuda partisinin seçim zamanı geldiğinde seçim araştırmalarına göre hep daha iyi sonuç aldığına işaret etmekle yetiniyor; seçim ortamının seçmeni sandık başında daha gerçekçi davranmaya sevk ettiğini söylüyor. Ya Ecevit faktörü? Bunu yadsımıyor SHP lideri. Ecevit'in Istanbul'da, Karadeniz'in belirli yörelerinde sergilediği gelişmenin farkında kuşkusuz. istanbul için iktidarın belediyelere dönük engellemeleri ile SHP'ii belediyelerin kendilerini "iyi tanıtamamaları"n\n DSP'ye yaradığını dikkatli bir üslupla belirtiyor. Ama ekliyor arkasından: "Seçim zamanı, sandık başında Ecevit faktörü aşılır." Acaba? Buraya bir soru işareti koymak gerekiyor. 18 saatlik gözlemlerimizden şu çıkıyor: Nereye gitsek SHP'lilerden şunu duyduk: DSP'nin tabanda örgütü var sayılmaz, ama Ecevit'in karizması varlığını sürdürüyor. Ecevit'e puan kazandırmakta olan bir ikinci nokta da şu: SHP'nin parti içi mücadele nedeniyle dışa vuran iki başlı görüntüsü... Kısacası: Ecevit var ve SHP bir atılım sergileyemezse, DSP sıçrama yapabilir seçimlerde. • SHP tabanında tedirginlik yaşanıyor. Bir partili şöyle dedi: "Hep beraber bir yere vursak ses getire* cek, ama vuramıyoruz ki. Birbirimizle uğraştığımız kadar dışa karşı çalışsak seçimi rahatça alırız. Biz birbirimize düştükçe, vatandaşın güveni kalmıyor." Her durakta SHP'lilerden bu tedirginliği, sıkıntıyı duyduk. Deniliyor ki: "Çokseslllik iyi. Ama parti içinde, kendı platformlarımızda kalmalı bu. Dışa yansıtılmamalıl İki başlı görüntüyle olmaz." Doğru. Bu durum bir yandan seçmende SHP'ye karşı güvensizlik yaratıyor, öte yandan partilinin moralini bozup çalışma şevkini kırıyor. Bu çok açık. SHP bunu aşamazsa, sandıkta düş kırıklığına ve Ecevit'in tırmanışına tanık olabilir. Bunun için önünde bir şans var SHP'nin: Yazın yapılacak olan kurultay. İnönü, söyleşimizde kurultayın en geç temmuz ortasında yapılacağının altını çizdi ve Deniz Baykal'ı yine genel başkan adayı olarak karşısında görmek ıstedığini vurguladı. Öyte sanıyoruz ki Deniz Baykal henüz adaylık konusunda kararını vermiş değil... Bizim belirtmek istediğimiz noktaysa şu: SHP, eğer Iktidara yürümek istiyorsa, artık kendi iç hesaplaşmasına bu kurultayda son vermeyi başarmalıdır. Yoksa bu böyle gitmez. HABERLERİN DEVAMI (Baştarafı 1. Sayfada) Ahmet Özal'la bazı alanlarda ortakhk yapan Yavuz Çizmecinin sahibi olduğu Strateji Şirketi, "Dialogue and Consensus / TUrkiye'nin Toplumsal, Ekonomik, Siyasal Nabo Üzerine Barometrik Araştırma" başlıklı bir çalışmayı geçen ay kamuoyuna açıkladı. "Dialogue and Consensus"un tanıtım sayısında gündemin birinci maddesinde "hayat pahalılığı"nın olduğu belirtilerek "seçmen eğilimleri"nin partilere dağılımı şu yuzdelere göre verildi: DYP: 21.5, SHP: 18.4, DSP: 13.1, ANAP: 12.6, RP: 7.5, MÇP: 3.7, digen 2.9, kararsız: 10.6, oy vermeyecek: 9.7. Çalışmada, "Seçmen profili incelendiği zaman ANAP'ın oy kaybına ve imajının düşmesine neden olan ya da çöziım getirilemeyen sorunlar arasında hayat pahalılığı, işsizlik ve laiklik oldugu görülüyor" değerlendirmesi yapıldı. Ankete katılanların yüzde 70'i erken seçim isterken yüzde 21'i de "Bugünktt iktidarın programını uygulamak için beş senesi vardır. Rejimin ve demokrasi kurallarının sürekliliğini sağlamak için erken seçime gerek yoktur" göruşünü savundu. Yine ankete katılanlardan yuzde 28'i Cumhurbaşkanı Turgut Özal hakkında "Yeni bir anlayış getirdi. Çatışmaya karşı hoşgörüyu yerleştirmeye çalışıyor" göruşunde. Yuzde 55 ise özal'ın "iilkeyi padişah gibi yönettiğini, düşmanlıklan arttırdığını" savunuyor. CUMHURİYET/19 ANAP Genel Başkan adaylarından, Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer de "Her araştırma degişik netice veriyor. Demek ki araştırma yapana bağlı. Yapılan kesime baglı. Ben çok sağlıklı olduğunu zannetmiyorum. Şu anda seçim yapılsa ANAP'ın iktidar olacağı görüşündeyim" diye konuştu. Anketi yapan firmanın sahibi Yavuz Çizmeci de konuyla ilgili olarak Cumhuriyet'in sorularını yanıtlarken "Insanın gerçekleri kabul etmekten başka çaresi yok" görüşünü savundu. Ahmet özal'la ortaklığma karşın böyle bir anketi yayımlamasıyla ilgili soruya da Çizmeci, "Elmalarla armutları ayırmakta yarar var. Genel olarak yaptığım işler arasında ortaklığım ufak bir hacmi oluşturuyor. Bir tarafta bu ortakhk var, diğer tarafta da kamuoyunun egilimini, toplumdaki yönelişleri doğru saptamak durumunda olan bir firma var" karşılığını verdi. Çizmeci, çalışmanın kamuoyunda gereken ilgili görmemesine ilişkin olarak da "Gereken yankıyı gerçekten bulmadı. Ama bu derinden gelen bir dalga gibi. Aslında gereken ilgiyi çok buldu da kamuoyunda yansıması o kadar çok olmadı" değerlendirmesini yaptı. Karadeniz'den Politik Nabız... Baştarafı 1. Sayfada) Çiseleyen yağmur altında Safranbolu ev»rinin insanı bir başka dünyaya çeken buIUIU görüntüsü... Boyabat'ta doğanın güzelliğini gun bataren ayna gibi yansrtan çeltik tarlalarının o hüünlü havası... İnsana yaşama sevinci aşılayan böylesi jüzellikler içinde bile politika izlemek... N'apalım, bu da bizim mesleğimiz... • Vezirköprü ve Havza'da gece yarısına joğru toplanmış kalabalıkların canlılığı. Da/ul zurnanın eşliğinde sloganlarla çoşabilneleri. Ülkemizde demokrasinin geleceği açısınjan olumlu sayılması gereken görüntülerdir Dunlar. Henüz siyasetin tam ısındığı söylenemez. ^ma seçim havasının uçtan uca oluştuğu belli oluyor. Her şeyden önce bir gözlem: ÖzalANAP iktidannın fazlasıyla yıprandığı ve gidici olduğu bir olgu. ANAP'ın yüzde 20'ye indiği 1989 yerel seçimleri öncesinde de gezilerimizde benzer izlenimler edinmiştik. O tarihten bu yana geçen iki yıl içinde değişen bir şey yok. Seçim araştırmalarının da işaret ettiği gibi ANAP'ın yüzde 20'nin altında kalması büyük bir olasılık. Kahvelerin önünde birikmiş inönü'yü dinleyen, ama SHP'li olmayan toplulukların arasına katılıyoruz. Ayaküstü şöyleşiler kolay yürümüyor. Daha çok ANAP'lı arıyoruz. Son seçimde oyunu ANAP'a veren ve bugün ne yapacağını düşünen ANAP'lıyı. Yine ANAP'a vereceğini söyleyenler devede kulak. Ama vermeyeceğini açıkça söyleyenler ve belli edenler çoğunlukta. Neden? Gözlemleri üç noktada özetlemek olası: • Hayat pahalılığı ve işsizlik. • Hanedan yaşantısı. • Sekiz yıllık bir iktidar dönemlnin yol açtığı aşırı yıpranma. Haziranın ortasında yapılacak ANAP kongresi ve seçilecek yeni genel başkan, iktidar partisinin seçmen tabanındaki çözülüşünü durdurabilir mi? Böyle bir sonucu beklemek, mucızeyle eşanlam taşır. ANAP genel seçimlerde yuzde 20 alabılırse büyük başarı olur. Dikkat ettık: Inönü konuşmalarında ne zaman "hanedan"Ğ&n, "padlşah'tan, "hesap sormak'tan söz etse, "dünyayı dolaşıyorlar" dese, karşısındaki topluluk dalgaianıp tepki veriyordu. Inönü de gelecek seçimde ANAP'a en ufak bir şans tanımıyor. "Gitti gider" havasında ANAP için Mesut Yılmaz da seçilse "yüzde 13, belki yüzde 15'e çtkar" diyor ince bir alayla. Peki SHP'nin şansı? Seçim araştırmaları SHP'yi geneliikie bi ANAP'ta anket şoku zu kesin olarak bilmek kolay değil. Kamuoyu araştırmaları, zaman zaman çok doğru tespitler yapabiliyor. Çok ciddi kuruluşlar bize, İstanbul'da Bedrettin Dalan için rakamlar vermişlerdi, ama o iş fiyasko ile bitti. Bazen de oturtuyorlar. Her zaman da aynı finna oturtmuyor. ANAP Genel Başkan adaylarından Mesut Yılmaz, araştırmaya ilişkin soruya, "Bu da diger araştırmalara paralel. Kararsızlar da var, ama sıralamada ANAP dördiincü sırada. Bana, fazla garip gelmedi" yanıtını verdi. Yılmaz, uygulamadaki hataların giderilmesi durumunda, ANAP'ın tekrar iktidar olacağına inandığım söyledi. Araştırmanın, başkanlık konusundaki sonuçlarına ilişkin değerlendirme yapmayan Yılmaz, anketin sadece dört büyük kentte yapıldığını anımsattı. Mesut Yılmaz yanlısı ANAP Grup Yönetim Kurulu üyesi Şadan Tkızcu, "Biz, ANAP'ın bugünkii tablosunu kendi tutarlılığımız içinde, 83 felsefesini ele alarak düzeltebiliriz. Uygulamalardafei sapmalan düzelterek bu hedefe varabiliriz" diye konuştu. TAızcu, bu nedenle DYP ile birleşmeyi düşünmediklerini vurguladı. G Ö Z L E M UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Ayrıca şunu da belirtelim: Bu vize olayı ilk kez ya da iki yıl önce açıklanmış değildir. Bu olay, 1919 yılında İstanbul'da İngiliz işgal ordusunda görevli Yüzbaşı John Godolphin Bennett'in 1962 yılında Londra'da yayımlanan anılarında yer almıştır. Bennettin anıları "Witness: The Story ofa Search" adıyla yayımlanmıştır. Mustafa Kemal'in İstanbul'dan Samsun'a gitmeden önce Damat Ferit Paşa ile yemek yedikleri, Samsun ve çevresindeki olay ve sorunlarının yerinde incelenmesi görevinin Padişah Vahdettin ve Damat Ferit tarafından önerildikleri, İngiltere Büyükelçiliği Baştercümanı Sir Andrevv Ryan'ın 1951 yılında Londra'da yayımlanan "The Last of the Dragomans" adlı kitabında da (s: 131) anlatılmıştı. Bu konu ayrıca Prof. Gotthard Jaeschke'nin 1971 yılında Tarih Kurumu yayınları arasında çıkan "Kurtuluş Savaşı ile İlgili ingiliz Belgeleri" adlı incelemesinde de (s: 111) yer almıştır. Bu gibi olaylar, tek başlarına ele alınamaz. Olayları, oluştukları koşullardan soyutlayarak tek bir belge ile yorum da yapılamaz. Gelin o zaman Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Samsun'a çıkış öyküsünü birlikte araştıralım. Yıl 1919, aylardan şubattır. İngiliz işgal ordusu, İstanbul'da Şişli'deki evinde sık şık arkadaşları ile görüşen Mustafa Kemal'den kuşkulanır. İstihbarat görevlilerinden Yüzbaşı H.A.D. Hoyland, İstanbul1 daki İngiliz Askeri İstihbarat Başkanlığı'na 28 Şubat 1919 günü 2006130 sayılı raporunu gönderir. Raporda, Mustafa Kemal Paşa, yaveri Cevat Abbas, Feyzi Paşa, Kâzım Karabekir, İsmet Bey ve arkadaşlarının İstanbul'dan çıkarılmaları istenir. (Şimşir Bilal, İngiliz Belgelerinde Atatürk, cilt 1, s:34). Mustafa Kemal, işgal altındaki İstanbul'dan Anadolu'ya geçmeye karar verdikten sonra bu kararını Şişli'deki evinde Kâzım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy ve İsmet inönü gibi yakın arkadaşlarına açar. 12 Nisan 1919 günü Karabekir, Erzurum'daki eski karargâhında 15. Kolordu Komutanlık görevine başlamak üzere deniz yoluyla İstanbul'dan Trabzon'a doğru yola koyulur. Karabekir'in bindiği "Gülcemal Vapuru"nda İngilizler, çıkış belgesi, vize ve pasaport kontrolü yaparlar. (Karabekir Kâzım, Istiklâl Harbimiz, Merk. Yay. 188, s: 16) Mustafa Kemal, Anadolu'ya geçmek için yollar arar. Ve planını yapar. O günlerde Dahiliye Nazırı, Mehmet Ali Paşa'dır. M. Ali Paşa'nın kızı da aynı günlerde Ali Fuat Cebesoy'un kardeşi ile evfenmiştir. Mustafa Kemal, Cebesoy'un babası İsmail Fazıl Paşa aracılığı ile M. Ali Paşa ile tanışır. (Cebesoy Ali Fuat, Milli Mücadele Hatıraları, Vatan Yay. 1953, İst, s: 46 vd). Damat Ferit'e Mustafa Kemal'in Samsun'a gönderilmesini öneren Dahiliye Nazırı Mehmet Ali Paşa'dır. Damat Ferit, birkaç gün sonra Erkânı Harbiye Reisliğine atanacak olan Harbiye Nazırı Cevat Paşa (Çobanlı) ve Mustafa Kemal, "Cercle d'Orient" adlı ünlü restoranda birlikte yemek yerler. Mustafa Kemal, bu yemek sonunda, sadrazamın güyenini kazanmıştır. Erkânı Harbiye Reisi Feyzi Paşa da Ingilizlere, Mustafa Kemal'in "Almanlara ve Enver Paşa'ya karşı olduğunu" söylemektedir. Damat Ferit, Harbiye Nazırı Şakir Paşa'ya gereken emri verir. Mustafa Kemal, 9. Ordu Müfettişliği'ne atanacaktır. Görev ve yetki yönergesi Erkânı Harbiye İkinci Reisi Kâzım Paşa (Inanç) tarafından hazırlanır. Diyarbakırh Kâzım Paşa, Mustafa Kemal'in ne amaçia Anadolu'ya geçeceğini bilir. Bu görev ve yetki yönergesi Mustafa Kemal'in isteklerini içerir biçimde kaieme alınır. Kâzım Paşa, Bahrıye Nezareti'ne yazı yazarak kendisine "iki gambotla bir motorbof'un verilmesıni ister (Jaeschke s: 115). Bu görev ve yetki yönergesi Harbiye Nezaretı Müsteşarı Albay ismet Bey tarafmdan Pera Palas'ta Mustafa Kemal'e bildirilir. Bir yıl sonra da Kâzım Paşa, Anadolu'ya geçerek Batı Cephos» Komutarri*^ «mtmöe görev ahr. ^rkâot Harbiya Reisi Cevat Paşa da 16 Mart 1920 günü İngilizler tarafından Malta'ya sürülür, daha sonra Anadolu'ya geçerek 1922 şubatında Elcezire Cephesi Komutanlığı'na getirilir. Mustafa Kemal, Vahdettin ve Damat Ferit'e "veda ziyaretleri"nde bulunur. Şüphe çekmemek için Samsun'a gitmek üzere vapura bineceği 16 Mayıs 1919 Cuma günü "cuma selamlığına" da katılır. Mustafa Kemal'in istanbul'dan ayrılmasına izin verilmesi, hem padişah hem İngilizler için tam bir aymazlıktır. İngilizler, ancak 19 Mayıs günü uyanırlar! Karadeniz Ordusu Başkomutanı Milne adına Tuğgeneral Duncan, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Osmanlı hükümetince Samsun'a gönderilmesının nedenıni anlayamadıklarını yazar. 6 haziranda General Milne, Harbiye Nazırı Şevket Turgut Paşa'dan Mustafa Kemal'in İstanbul'a çağrılmasını ister. 23 haziran günü İngiltere'nin İstanbul'daki Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe, Dışişleri Bakanı Lord Curzon'a Mustafa Kemal'in geri alınması için ısrar eder. Ancak iş işten geçmiştir. Sonrası biliniyor. Sonrası bir destandır. Bu destanda Mustafa Kemal ve Kuvayı Milliye'nin emperyalist ordularına, İngiliz işbirlikçilerine, Vahdettinlere, Damat Feritlere, Şeyhülislam Dürrizadelere, Hilafet ordularına karşı kazandıkları kutsal savaşın onur verici öyküsü vardır. Eroinci milletvekili kim? (Baştarafı 1. Sayfada) ğıt yok" dediği ifade edildi. ANAP tstanbul milletvekillerinden Yaşar Albayrak, kimsenin tüm milletvekillerini zan altında bırakmaya hakkı olmadığını belirterek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun, bu olaya açıklık getirmesini istedi. Albayrak, "Eğer olay doğruysa ve böyle bir milletvekili varsa bu büinmeli ve kamuoyuna açıklanmalıdır. Eğer yoksa, bir tstanbul milletvekili olarak tazminat davası açacağım. Böyle bir milletvekili olur mu? O zaman, millet bizlere nasıl güvenecek?" diye konuştu. ANAP Teşkilat Başkanı ve İstanbul Milletvekili Orhan Demirtaş, suçlamanın çok ciddi olduğunu söyledi. Demirtaş, ortaya atılan iddia ile 44 milletvekilinin "töhmet" altında kaldığını belirtti. Bülent Akarcalı, milletvekillerini ve parlamentoyu "zan" altında bırakan böyle bir konuya TBMM Başkanlığı'nm sahip çıkmasını istedi. Akarcalı, "Her bakımdan üzücü bir olay, basın açısından da üzücü, siyasi yapı bakımından da" dedi. olsun, milletvekillerinin zan altında olması doğru değil" dedi. Ülkü Güney de yarın yapılacak grup toplantısında konunun gündeme geleceğini belirtti. Güney, TBMM'nin devreye girmesi için de "Öyle zannediyorum ki tstanbul milletvekilleri TBMM Başkanlığı'na araşürma yapılması için başvuruda bulunacaklar" diye konuştu. DYP Grup Başkan Vekili Vefa Tanır, daha önce ortaya atılan aynı iddia ile ilgili olarak, o sıralarda yurtdışında bulunan milletvekillerinin zan altında kaldıklarını söyledi. Tanır, böyle bir olayın saklanamayacağmı da ifade ederek, "Hiikümet, bu işi araştırıp ortaya çücarmalıdır. Eğer böyle bir olay sakianmış ise büyük bir hatadır. Bu TBMM'yi zan altında bırakmak demektir. TBMM Danışma Kurulu'nda konuyu gündeme getirecegiz. TBMM Başkanlığı bu olaya sahip çıkmalı ve araştınnali" dedi. SHP'nin "gölge içişleri bakanı" Ayhan Arifağaoğiu da İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun, olaya adı kanşan milletvekilini açıklamasmı istedi. Arifağaoğlu, Aksu'nun bu şekilde, tüm İstanbul miUetvekillerini ve dolayısıyla, TBMM'yi "zan ceğini belirterek şunları söyledi: "Aksini yapmak bilinenleri kamuoyundan saklamak suç ortaklığından başka bir şey degildir. TBMM'nin kişiliğine gölge düşüren bu milletvekilinin adı açıklanmalı ve hakkında gerekli her turlu yasal işleme başlanmalıdır. Hiikümet, bu olayın üzerine ciddiyet ve ivedilikle gitmelidir." SHP'li İstanbul Milletvekillerinden Ali Haydar Erdogan, TBMM Başkanlığı'na başvurarak, "Bir istanbul milletvekili olarak zan altından kurtulmak için gerekenin yapdmasını isteyecegini" söyledi. Erdoğan, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun, konuyla ilgili tutumunu da eleştirerek, "Parlamentoyu bu kadar zan altında tutan bir İçişleri Bakanı görülmemiştir. TBMM'ye eroin gölgesi düşmüştür. Bu temizlenmelidir" şeklinde konuştu. "Cumhurbaşkanı kim olmalı" sıralamasında özal, Biilent Ecevit ve Kenan Evren'in ardından üçüncü sırada gelirken aldığı puan ANAP'ın yüzde 12.6'sının da altında kaldı. Görüşler Muhalefetten ayrı kutlama (Baftarafı i. Sayfada) neslller boyunca gelecek gençlerimize bir mesale verdJn. GençlerimLç, o llim, irfan, mcdeniyet mesateslnl daima fleriye ve yukan götureceklerdir. KendUerinden sonraki genç nesillere daha parlak daha ilert Turklye'nln meşalesini vereceklerdir. Bu, sonsuza dek böyle surecektir." 19 Mayıs Stadyumu'nda düzenlenen törende, Samsun'dan yola çıkarılan, "Gençlerden Atatürk'e Sevgi" bayrağı Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a sunuldu. Cumhurbaşkanı Turgut Özal daha sonra Yunus Emre Sevgi Yıh dolayısıyla Ankaradan seçilen Ayla Şenver adlı öğrenciye bir plaket verdi. Toplam 7 bin 308 öğrencinin katıldığı törende, 7 federasyondan 264 sporcu genç de yer aldı. Törende, bu yıl ilk kez uluslararası düzeyde kutlanan Gençlik Haftası'na, KKTC, Arnavutluk, Afganistan, Almanya, Çekoslovakya, Gürcistan, Azerbaycan ve Macaristan'dan gelen gençler de katıldı. Gösterilerde, kız öğrencilerin, şort ya da etek giymedıkleri gözlendi. Kız öğrenciler ayak bileklerine kadar uzanan bol kesimli, kolları yarasa modeli giysilerle, üzeri kumaşlaria "İHHaafle" edilmiş eşofmanlarla gösterilerini yaptılar. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, Samsun'da da kutlandı. Samsun'daki törenlere SHP Genel Başkanı Erdal înönü de katıldı. SHP gençlik komisyonlan temsilcilerinin katıhmıyla Samsun Konak Sineması'nda yapılan "Gençlik Kurultayı"nda konuşan SHPGenelBaşkanı Erdal İnönü, Atatürk'ü eleştirmeye kalkanların, "kolay yoldan ün kazanma" çabası içinde olduğunu söyledi. tnönü şöyle konuştu: "Atatürk'ün ününden ün çıkarılmak isteniyor. Siz, önce onun yaptığının en ufak bir parçasını yapın, sonra konuşun. Tarihte buyuk eserler yapmış insanlann eserierini incelerken nasıl yaptıklarını incelemek gerekir. Yoksa 'Şöyle yapsalardı daha iyi olurdu' demek yanlış olur." tnönü, anayasanın baştan so Strateji'nin çalışmasıyla ilgili olarak yaptığı değrlendirmede, anketlerin her zaman gerçek durumu aksettirmediğini ve tartışma konusu olduğunu savunan ANAP genel başkan adaylanndan Hasan Celal Güzel, şu görüşleri dile getirdi: "ANAP olarak şu anda süratli bir çozme donemine girmiş bulunuyoruz. ÖnümUzdeki kongre ANAP ve Türkiye için bir döniim noktasıdır ve ANAP'ın son şansıdır. ANAP, Sayın Özal'ın Cumhurbaşkanı olduktan sonra yaptığı ısrarlı müdahaleler yüzünden yapılacak ilk genel seçimde yüzde 10'un altında kalarak Türk siyasi hayatmdan btttiinüyie tasfiye edilme tehlikesiyBir başka ANAP İstanbul na değiştinlerek gençliğe, siya le karşı karşıyadır. Sayın Cumoyunun Milletvekili Hayrettin Elmas da sete katılma hakkının tanınma hurbaşkam'ntn ANAP'tan daha düşük olması olayda adı geçen milletvekilinin smı istedi. da kendisinin yanlış müdahale bilinmesi gerektiğini belirtti, DYP üenel Baskam Sülgfc ofank man Demirel başkanlığındaKi tiğini göstermektedir." DYP heyeti, 19 Mayıs Atatürk'ü lir" diye konuştu. Orhan ErgüAnma Gençlik ve Spor Bayra "Siyasi mastürbasyon" der ise "Bu konuda devlet sırrı mı'ran 72. yıldönümü nedeniyANAP araştırma, planlama mırn olmaz" dedi. Yarın toplale Anıtkabir'i ziyaret etti. ve politika tespiti ile görevli Ge nacak TBMM ANAP Grubu'nDYP Genel Başkanı Demirel, nel Başkan Yardımcısı Metin da konuyu gündeme getireceğiparti başkanlık divanı, genel Gürdere, böyle bir araştırmadan ni bildiren Ergüder, bir kişinin idare kurulu üyeleri ve TBMM bilgisi olmadığını belirterek yüzünden parlamentonun saygrubu ile birlikte, dün saat "Ben, gençliğin partUere bakışı gınlığına gölge düşürülemeyecelO.OO'da Anıtkabir'i ziyaret ede na ilişkin bir araştırma yaptır ğini ifade etti. ANAP'lı Temel rek saygı duruşunda bulundu. dım. Gençlikte, yüzde 10 ora Gündoğdu da "bu kişinin" adıMÇP Genel Başkanı Alpars nında olan DYP, yüzde 20 oy nın bir an önce açıklanmasını islan Türkeş ve HEP Genel Baş alabilir mi" dedi. DYP'nin sü tedi. kanı Fehmi Işıklar da 19 Mayıs rekli yaşlılarla toplantı yaptığıPartilerin TBMM grup başAtatürk'ü Anma Gençlik ve nı kaydeden Gürdere, "Bütün kan vekilleri, olayın araştırüması Spor Bayramı dolayısıyla birer bunlar, siyasi mastürbasyon" di için Meclis'in ve hükümetin üsye konuştu. mesaj yayımladılar. tüne düşeni yerine getirmesini Bu arada Samsun'daki 19 ANAP Teşkilat Başkanı Or istediler. ANAP grup başkan veMayıs gösterileri sırasında para han Demirtaş, "Böyle bir anket killerinden Yasin Bozkurt, koşütçülerden biri, paraşütünün yok. O iş yanlış" dedi. Demir nuyla ilgili olarak TBMM'yi haiplerinin dolaşması üzerine stat taş, Cumhuriyet'e şu değerlen rekete geçireceklerini belirtti. Bozkurt, "Sayın Başbakan, Sadışına düştü. Stadyuma 30 met dirmeyi yaptı: re uzaklıktaki dolgu sahasına "Cumhurbaşkanlığı, anket yın İçişleri Bakanı ve ilgili diğer düşen Halil Bulur'un Devlet yaptırabilir. Genel merkezimiz merciler bu olayı araştınnalılar. Hastanesi'nde yapılan ilk müda de anket yaptırıyor. Ama o ha Bu çok pis bir iş. Varsa böyle bir halesinde iki ayağımn kırık ol berler yanlış. Kamuoyunda şu olay mutlaka ortaya çıkanlmaduğu öğrenildi. anda hangi noktada olduğumu lı. Hangi siyasi partiden olursa EVET/HAYIR OKT4YAKBAL Sizlere günün 24 saati, 365 gün kesintisiz hizmet verecek Esbank'ın tatil yapmayan ATM veznelerini, Express 24'leri sunuyoruz. Orgüt evine baskuı Esbank Express 24 veznelerinde dilediğiniz her an para çekebilir, para ve çek yatırabilir, virman ve havale yapabilir, bakiye izleyebilir, ekstre alabilir ve isterseniz şifrenizi değiştirebilirsiniz. (Baştarafı I. Sayfada) ledi. ölenlerden Hatice Dilek Arslan'ın özel bir klinikte hemşire olarak çalıştığı, olay sırasında 5 yaşındaki oğlunun da evde bulunduğu öğrenildi. KadıköyHasanpaşa, Hacı Necip Usta Sokak 11 numaraü 3 katlı evin ikinci katındaki daireye Siyasi Şube ekipleri dün 23.00 sıralarında bir operasyon düzenlediler. Çok sayıda otomatik silah sesi duyulduğu çevrede oturanlarca belirtilen olaydan sonra, polis ekipleri sokağın girişçıkışlarını kapatarak gazetecilerin olay yerine girmesini önlediler. Daha sonra çağrılan ambulansa iki ceset konulduğu görüldü. Cesetler Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne götürülerek, yapılan doktor kontrolünden sonra morga kaldırıldı. Ce (Baftarafı 2. Sayfada) Bugünleri görmedi Kansu! Belki de iyi oldu görmemesi... Dayanamazdı, katlanamazdı, alışamazdı. Bana alışacaksınız, ister istemez alışacaksınız diyenlere, Atatürk de hata etti diyenlere! Atatürk'ü TV ekranına çıkartarak onu en gereksiz biçimde tanıtmak, daha doğrusu küçültmek isteyenlere... "Güneş Salkımı." Kansu'nun 'Bütün Eserleri'nin birinci kitabının adı. 60'lardan ölümüne kadar dergilerde çıkmış ya da çıkmamış şiirlerinin bir araya getirilmişi... "Hâlâ yürüyor bak en önde en genç / Giderek el ele genç kuşaklarla / Son evine yurdun son kalesine / Uygarlık bayrağı çekilene dek" demiş "Atatürk Marşı"nda... Son uygarlık bayrağının çekileceği günü bekliyor onun devrimine inanan milyonlar... 22 Mayıs 1976 günü yazdığı şiir de bugün hepimizin duyduğu bir inancı yaşatıyor: "Sakla kurşunu dursun Mustafa Kemal'in tüfeğinde / Ödemiş'in yaylasında, Köroğlu dağbaşlarında / Atacağın günler gelir kurtuluş savaşçısı / Barışa, toprağa, emeğe inancını sürdür yine / Ölümü değil can gülünü sür bahar günlerine / Çiçekle namlunu halk yönetimiyle." Kansu'nun anısı sımsıcak... B ESBANK "Tedbirli ve Kararlı" setlerin üzerinde çok sayıda kurşun yarası olduğu bildirildi. Olayda ölen kadının 27 yaşında ve özel bir klinikte hemşire olarak çalışan Hatice Dilek Arslan olduğu öğrenildi. ölen erkeğin adının da Tamer olduğu bildirildi, ancak soyadı belirlenemedi. Olay sırasında Hatice Dilek Arslan'ın 5 yaşındaki oğlu Cihan'ın da evde başka bir odada olduğu belirtildi. Hatice Dilek Arslan ve kocası Mustafa Arslan'ın 5 yıl önce bu eve taşındıklan, ancak bir süredir ayrı yaşadıkları öğrenildi. S yaşındaki Cihan'ın bugün babasına teslim edileceği kaydedildi. Polis yetkilileri, evden 2 Kalaşnikof nıarka tüfek, 1 adet 7.65 mm. çapında tabanca, 1 adet el bombası ile çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildiğini söylediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle