Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER önce tüm eğriliklerimizi doğrultup (ya da doğrultmak üzere harekete geçip) ancak ondan sonra kendimizi tanıtabilmemiz (ya da harekete geçtiğimizi anlatmamız) gibi son derece yorucu ve dolayısıyla az kazançh bir süreç ortaya çıkar ki bu, tanıtma kuruluşlarırrnzın işsiz kalması anlamına gelir. Tanıtmanın bu felsefi tarafından sonra başlangıçta söz verdiğim "parasız (ya da az parah) tanıtma yöntemleri" hakkındaki bazı ipuçlarına geçmek istiyorum. Okuyuculaom, bu sütunların bu kadar engin yöntemler içeren bir konudaki tüm yöntem'leri vermeye yetmeyeceğini lütfen takdir etmelidirler. Bunların bir kısmı şöyledir: • Yurtdışına her çıkan vatandaşımız aslında bir tanıtma görevlisidir. Onlardan pekâlâ tanıtmamızda yararlanabiliriz ve zaten de yararlanıyoruz. Her ne kadar önemli bir yüzdesinin dilini (ya da şivesini) yabancılar henüz anlamıyorlarsa da bu pek önemli değildir. Uyruğumuz durumuna gelince öğrenirler. • Parasız tanıtmada en önemli ilke, "bir seyin arkasına tutunma"dır. Yani, bir başka amaçla yapılan bir işten yararlanarak tanıtma yapmaktır. Örneğin, hakem otosunun arkasına tutunarak uluslararası bisiklet yarışında koşan bisikletçimiz ve de değerli hakemimiz, Türkiye'nin taruümına olağanüstü katkıda bulunmuşlardır. • Reklamcıhkta bir yöntemin, ahşılmışlan yıkmak, hatta insanları sinirlendirmek olduğu söylenir. İşte bu yöntem, tanıtmamızda olağanüstü sonuçlar verir ve bugüne kadar da vermiştir. Yabancıların gözünün içine bakarak kendimizi övmemiz, beceriksiz olduğumuz alanlarda bize haksızlık yapıldığını savunmamız, kendimizi tanıtmada çok etkilidir. Kısa adıyla "180 yöntemi" olarak da bilinen bu yöntemde, eksiğiniz bulunan bir konuyu samimiyetle kabullenip düzeltmek yerine, 180 derece çevirip karşınızdakini suçlamanız gerekir. Örneğin, "ellerinizle hijyen koşullarında aykn şeylere (!) dokunup sonra da yiyecekleri ellediğiniz" iddiasını düzeltecek yerde, bun iddia edenleri pislikle suçlamak tanıtma için çok etkindir. • Bir yöntem de 5. sınıf yabancılan Türkiye'ye çağırıp Boğaz'da rakı içirip Galata Kulesi'nde dansöz seyrettirmek ve sonra da 275 tirajlı gazetesinde bizden söz etmesini beklemektir. • Nihayet en önemli konu, insanlarımızda tanıtma konusunda bilinç yaratmaktır. Her sorunumuzun aslında "tanıtma eksiği"nden doğduğunu sistemli biçimde işleyerek kimsenin başa çıkamayacağı ve dolayısıyla da arkasında rahat uyunabilecek bir düşman yaratılmalıdır. Tabii ki yöntemler çok fazladır. Ama önemli olan işin ilkesini kapmaktır. Sonrası sizin kendinizi ve çevrenizi ne kadar kandırmak istediğinize, tanıtma konusundaki bilisizli|inize (cehaletinize) ve nihayet bu konuda profesyonel yardım ahp almadığınıza bağhdır. 13 MAYJS 1% Parasız Tanıtma Yöntemleri Parasız tanıtmada en önemli ilke, "bir şeyin arkasına tutunma"dır. Yani, bir başka amaçla yapılan bir işten yararlanarak tanıtma yapmaktır. M.TIN AZ TİTİZ Eski Devlet Bakanı Bu tanıtma konusu, eskiden beri ilgimi çekmişür. Bu nedenle zaman zaman tanıtma konusundaki düşüncelerimi yazarak bu alandaki hizmetlere ben de katkıda bulunmak istiyorum. TAırizm amaçh tanıtma için 25 milyon dolar istendiğini, sağlanabilirse tanınmamızın da sağlanacağını gazeteler yazdı. Aslında tanıtmanın sadece parayla olmayacağı gerçeği hâlâ tam anlaşılamadı gitti. Birçok fırsat iyi kullanılabilirse, ülkemizi, insanlarımızı ya da hiç olmazsa onların küçük bir kısmını gayet iyi tanıtabiliriz. Ama bu gerçeğin niye tam anlaşılamadığı açık. Kendi kendine Tknıtma Kuruluşu diyen ve en küçük para birimi olarak "milyar TL" kullanan bir kısım özel ve gönüllü kuruluş, Türkiye'nin parasız başka yöntemlerle tanıtılmasını önlemektedir. Yazımm sonunda, parasız tanıtma yöntemleri hakkında merakhlara bazı ipuçlan vereceğim. Ancak bundan önce tanıtmanın felsefesi üzerinde biraz durmalıyız. Tanıtma, maden sodası gibi düşünülebilir. Nasıl ki ağır bir içki sofrasından kalkanlar içki ve aşırı yemeğin olumsuz etkilerini azaltmak için maden sodasından yararlanırlarsa, tanıtma da aynen öyledir. Tanıtma "usulüne uygun" yapıhrsa birçok olumsuzluğu unutturabilir, hatta onları birer övünç vesilesi haline de getirebilir. Örneğin, dünyamn pahalı dergi ya da gazetelerinden birinde yer alacak olan bir imaj geliştirme (bu söze bayılıyorum) ilanını düşününüz! "Why don't you come to Turkey?" yazısının altında, gülümseyen Osmanlı kıyafetli bir kahveci güzeli, bizim ne(ler)in hayalleri içinde bulunduğumuzu göstermesi açısından çok etkili olmaz mı? Ancak kabul edilmelidir ki bu işler pahalıdır ve büyük ölçüde yaratıcı düşunce üretimini gerektirir. Tabii ki onun da bedeli hayli yüksektir (Tanıtma işi, hayata atılmayı duşunen, ama ne yapacağı tam belli olmayan çocuklarımız için son derece yararlı bir iştir. Hem Türkiye tanınır, hem de kendüori iş sahibi olmuş olurlar). Bazı kimseler tanıtmanın bu "sindirim kolaylaştırıcı" etkisini reddeder ve eğri şeylerin tanıtmayla doğrultulamayacağını, ayrıca eğriliğin üstüne bir de sahtekârlık eylemi (fiili) bineceğini söylerler. Bu tür aykırı görüşler bir yana bırakılmak zorundadır. Aksi halde 68Yıl... C OKAY GÖNENSİN OKURLARA. *• EVET/HAYIR ','1 Mayıs 1991 Çarşamba günü amcamla görüşmek üzere Şişhane'den Halıcıoğlu'na gidiyordum. Osmanbey'den Taksim'e, ordan da Şişhane'ye yürürnüştüm. Bu arada üç defa yolum kesildi, üstüm arandı, kimlik kontrolleri yapıldı. Tam Şişhane köşesine gelmiştım ki yine yolum kesildi. Nereye, niçin gittiğimi söylediğim halde beni tutukladılar. Oradan lüks taşrtlardakiler dışında kim gelip geçiyorsa topladılar. 1 Mayıs günü bu yollarda yürümek büyük bir suçmuş. Kendi kendime 'vay, kendi anayurdumuzda yürümek nasıl suç oluyor diye düşündüm. Meğer bizler şüpheli kişilermişiz!" On yedi yaşında bir yurttaşın gönderdiği uzun bir mektubun başlangıcı işte böyle!.. 1 Mayıs günü sokağa çıkmak, yürümek nasıl suç olur, anlamak olanaksız. Nedir bu 1 Mayıs düşmanlığı? Sovyetler'de bile komünizm hiç değilse şimdilik, ortadan kalkmışken; pek çok ülkede komünist partiler ad değiştirir ya da çalışmalarına son verirken bizim yöneticilerimizin hâlâ 'komünist' avına çıkmalarına şaşmamak zordur. 1 Mayıs tüm çalışanların bayramıdır. Ulkemizde 12 Eylül'e kadar ilkyaz bayramı olarak yasal bir tatil günüydü 1 Mayıs... Kapitalist ya da sosyalist ülkelerde 1 Mayıs, törenlerle kutlanır. Üstelik 1 Mayıs'ın işçi bayramı olarak ortaya çıkışı Sovyetler'de değil, ABD'de olmuştur. Bütün bu gerçekleri hemen her aklı başında insan bildiği halde 1991 yılında yoldan geçen gençleri ya da kuşku çeken kimseleri toplayıp karakollara sürüklemek akıl almaz bir durumdur. On yedi yaşındaki okurum bakın neler yazıyor: "Neyse, bizi coplayarak Beyoğlu Karakolu'na götürdüler. Biz polislerin copladıkları birer yaratık durumundaydık. Karakolda yer yokmuş, bu kez bizi otobüse tıkarak ve yine coplayarak Beyoğlu Emniyet Amirliği'ne sürüklediler. Orada etimdeki paket, çanta gibi şeyler alındı, bir tutanağa imza attırıldı. Tutanakta görebildiğim kadar şöyle yazılıydı: 'Aşağıda isimleriyazılı şahıslar 1 Mayıs İşçi Bayramı için yürüyüş hazırlığı yaparken yakalanmışlardır' vb. İmzaladığımız kâğrtları bize okutturmuyorlardı. Sonra yine otobüslere dolusturulduk, otobüsle Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü'ne götürüldük. Bu arada 60 yaşlarında bir bey Taksim Alanı'nda karanfil attığı için tutuklu olarak getirildi. Burada çift yıldızlı bir görevli, adama bir tokat attı. Adam beyin ameliyatı geçirdiğini söyledi, 'Başınıza dert olurum' diye uyardı. Bunun üzerine aynı görevli 'Geber' diyerek bir tokat daha attı. Adamın gözünün altından kan geldi, gözlüğünün altına kadar aktı. Ben insan olduğuma utandim. Birden aklıma sizler geldiniz, yani basın. Bize uygulanan hareketleri herkesin duyması gerekiyordu." Belli ki 17 yaşındaki Hüseyin'in başına ilk kez geliyordu bu işler! Şaşırmıştı, üzülmüştü. Yurttaş olmanın anlamsızlığını duymuştu. Mektubu okumayı sürdürelirrv. "Daha sonra Bayrampaşa'ya götürüldük. Artık insan gibi davranıyorlardı. Demek böyle insanca davranan görevlilerimiz de varmış. Saat on buçukta yakalanmıştık akşamın yedisiydi. Kamımızın açıktığını söyledik, sağolsunlar, biz 200 kişiye köfte ve sigara ikram ettiler. Gece yansına gelmişti. Geceyi burada geçireceğimizi sanıyorduk. Görevliler üst katta oturup TV seyrediyorlardı. Tekrar bir kâğıda imza attırdılar. Hepimlzi serbest bıraktılar. Arkamızdan da 'Sokaklarda dolaşmayın' diye uyardılar." Hüseyin'in 1 Mayıs serüveni işte böyle! Gece yarısından sonra evine dönerken kendi kendine düşünmüş, kolluk güçlerinin böylesine acımasız davranışlarıyla ilk kez karşılaşmanın tepkisini şöyle dile getirmiş: "Bizi nereye götürüyorsunuz diye soran birine dayak atarak bir yerlere götürdüler. 50 yaşlarında bir adam rahatsızlandı, raporunu gösterdiği halde yine de adamı bırakmadılar. Memurmuş, işine gidiyormuş, yolda ahp karakola getirmişler. 15 yaşında üstü başı yağ içinde bir çocuğu bile tutuklamışlardı. Çocuk işyerine gidiyormuş. Zaten o gün benimle birlikte oradan oraya sürüklenen iki yüz kişinin hemen hepsi işlerine gitmek üzere yola çıkmış olanlardı. Kimi terzi, kimi memur, kimi esnaf... Bu yazımı önemsiz görüp bir yere atmayın. Yazıma köşenizde yer verin, belki bu çirkin işleri yapanlar okur da biraz üzülür." Genç okur, mektubunu şu sözlerle bitirmiş: "Bir de özgür bir ülkede yaşıyoruz diye övünüyoruz. Demokratik bir ülke böyle mi olur?" 17 yaşındaki bu genç okura haksızsın diyebilir misiniz? Bir 1 Mayıs Serüveni! OKTMAKBAL Bankalar • Fabrikalar • Mağazalar Evler • İşyerleri • Kuyumcular Borsa Kuruluşları • Süpermarketler... HIRSIZA, DİĞER RİSKLERE KARŞI ALARM VE GÜVENLİK SİSTEMİ I 1 ,„ ,. • Mikrodalga ve Pasif infrared Hareket Dedektörleri • Mikroprosesörlü Alarm Kontrol Panellerl • Sabota) Emnlyetlİ " Güçlü Elektronik Sirenler • Çevre Koruma Blrlmlerl '.'.. • CCTV Kamera ve Monltörlerl • Duman, Isı, Alev Dedektörleri • Yangın Alarm Panelleri • Kasa Titreşim Dedektörleri • Elektronik Anahtar Sistemleri 600'den fazla çeşit, ileri teknoloji, EEC garantisi... ,u 't SİZ NEREDE OLURŞANIZ OLUN 24 SAAT KESİNTİSİZ GÜVENCE Türkiye'nin önde gelen Güvenllk Sistemleri firması EEC'de herkese her keseye uygun bir çözüm mutlaka bulunur. EEC uzmanlarının evlnlz ve Işyerlnlz Içln "en u y g u n slstem ö n e r l s l " hlzmetlnden " ü c r e t s l z " olarak yarartanın. umhuriyet 67 yaşını geride bıraktı, 68'inci yılını yaşamaya başladı. Her yıl bu günler geriye dönüp yalnız Cumhuriyet'in değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin yaşadıklarını bir kez daha anımsama olanağı veriyor. Tam on yıl önce Cumhuriyet 57. yaşını doldurduğu günlerde arkadaşımız Ali Sirmen'in Başyazarımız Nadir Nadi ile yaptığı bir konuşma üç gün arka arkaya Cumhuriyet'te yer almıştı. Bu konuşmayı bir kez daha okuyunca Cumhuriyet'in yaşamının Türkiye Cumhuriyeti'nin bu yıllar içinde yaşadıklarına ne kadar bağlı gittiğini bir kez daha görüyoruz. Başyazarımız Nadir Nadi, bu konuşmada, o günlerin özel duyarlığı içinde Cumhuriyet'in çıkışındaki ilkeleri, gazetecilik anlayışını, ülke sorunlarına tartışmacı bakışını çok çarpıcı biçimde özetliyor: "...Cumhuriyet kurulduğu zaman ben henüz on beş yaşındaydım ve babam daha önce Yenigün'ü çıkardığı İçin ve Yenigün çok başanlı bir gazete olduğu için aynı adla çıkarılmasını isterdim. 'Ne demek cumhuriyet? Cumhuriyet'in ne demek olduğunu hepimiz biliyoruz' derdim ben. Halbuki babam haklıymış. Yenigün'den sonra Cumhuriyet'i çıkartmakla cumhuriyet fikri, çağdaş uygarlık düşüncesi, çağdaş uygarlık ortamı ve demokratik bir devlet düzeni kurulması İçin bu adı takmış ve bu ad da sonradan duyduğuma göre doğrudan doğruya Atatürk tarafından verilmiş... Yenigün gazetesi 1918'de çıktı. Ben o zaman on yaşındaydım. Yenigün mütareke yıllarına rastlıyordu. Çok ilginç bir gazeteydi. Atatürk'ü, Çanakkale Zaferi'nden beri Mustafa Kemal Paşa'yı tutuyordu. Mütarekede İngilizler ikide bir de kapatırlardı bu gazeteyi. Mustafa Kemal Paşa Samsun'a çıktıktıktan birkaç ay sonra babam doğru onun yanına gitti. Buradan makinelerin küçük parçalarını, el basması küçük bir makineyi sandıklar içerisinde, binbir zahmetle, İnebolu'ya kadar gemiyle, oradan da kağnılarla Ankara'ya getirterek Yenigün'ü orada sürdürdü. Kurtuluş Savaşı'nın sonuna kadar..." Bunlar Cumhuriyefln doğuş günlerinin koşulları. Başyazarımız Nadir Nadi, bağımsız gazetecilik anlayışının ilk günden beri Cumhuriyet'in temel bir ilkesi olduğunu ve bunu gerçekleştirme koşullarını da şöyle anlatıyor: "...Batıda Le Monde, Süddeutsche Zeitung gibi gazeteler var. Ama biz Cumhuriyet olarak onların durumunda değiliz. Çünkü bizim mali kaynaklarımız çok kısıtlı. Arada bir darboğazlara giriyoruz. Batıda ise bilinçli sermaye sınıfı bağımsız gazetelere de ihtiyaç duyduğu için bunlar rahatlıkla görevlerini yapabiliyorlar... Beni ilgilendiren şüphesiz gazetenin düşünce yanıdır. Fakat düşünceyi yayabilmek için, düşünceyi savunabilmek için de elbette parasal kaynaklara sahip olmak gerekir. Birisi oimazsa öteki aksar, yapılmaz hale gelir. Onun için, bu iki soruyu birbirinden ayırmamak gerekir. Yani ben gazetenin başında para kazanayım diye bulunmuyorum. Fakat gazetenin kendi olanakları yetersiz olursa elbette görevini de yapmakta büyük güçlüklerle karşılaşır ve aksar..." Başyazarımız Nadir Nadi'nin aynı konuşmada okurlanmızla ilgili dileği de var: '*." > *#**}•*•} "...Cumhuriyet'in yüklendiği görevi benîmseyen bir' ; okuyucu Jfjt/esi var. Bu okuyucu kitlesinin biz yolumuzdan dönmediğimiz sürece bizi desteklemesini dilemek en samimi düşüncemdir..." Başyazarımız Nadir Nadi'nin yukarıda aktardığımız sözleri, tam on yıl önce yapılmış konuşmadan, ama bugün de farklı bir şey söylemek güç, bundan sonraki yıllarda da... ELKRON ürünleri 2 y i l garantilidir. BAYİÜKLER VERİLMEYE DEVAM EDİLMEKTEDİR. EEC Yangın vg Güvanllk Slsttmltrl Sanayl v» Tlcartt Ltd. Ştl. Msbusan Yokufu Alçakdam Sok. 32 Fındıktı 80040 Ittanbul Tal: 152 76 06 (4 hat) Ftx: 145 02 66 YAN6INVEGÜVENUK SİSTEMLERİ LTD BURSA ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNDEN 4. İŞ MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN 199,'26 Davalı: tlyas AncıÇatı Demir Atölyesi Iskitler Büyüksanayii ANKARA Davacı Arif Berçin vekili Av. Husamettin Şavkar tarafından davalılar SSK Genel Müdürlüğü ve aleyhinize açılan tespit davasımn yapılan açık duruşması sırasında; Davalı llyas Arıcı'nın Çatı Demir Atölyesi, Büyüksanayii tskitler adresine çıkartılan tebligatlann tebliğ edılemediği, bila tebliğ iade edildiği ve C.Savcıhğı'nca da adresinin tespit edılemediği anlaşıldığından adma ilanen davetıye tebliğine karar verilmiştir. H.M.U.K.nun 509. maddesi gereğince dava ile ilgili delillerinizin duruşma günu olan 23.5.1991 gunu saat 10.15'e kadar ibraz etmeniz, celbi gereken deliller için masraf verilerek muzekkere yazılması, HMUK'nın 213. maddesi gereğince duruşmaya gelmediğiniz takdirde gıyabınızda duruşma icrasıyla karar verüeceği, yokluğunuzda yapılan işlemlere itiraz hakkıman bulunmadığı hususu ilanen tebliğ olunur. 29.4.1991 • Dosya No: 1986/322 Davacı; Sultan Ahmet Bin Abdulla Al Fadhli (Guney Arabistan Cidde'den verilen 298 nolu kimlik kartı sahibi) tarafından hasımsız olarak mahkememize açılan boşanma kararının tanınması davasımn dosya uzennde yapılan incelemesi sonunda, Mahkemece, 1986/322 E. 1986/180 K. sayılı ve 18/3/1986 tarihli kararla, Suudi Arabistan Krallığı Adalet Bakanlığı Cidde Yüksek Şeriat Mahkemesi'nin No:63, Cilt 13 ve 1/11/1404 tarihli kararının tanınmasına ve davacının, Turk uyruklu Sencer Emine Akdağ'ın boşanmış olduklarının nüfus siciline geçirilmesıne karar verilmiş ve işbu hüküm Sencer Emine Alfadhli (Akdağ) vekili Av. Aykut Cura tarafından 26/9/1990 tarihinde temyız edilmıştir. Tum araştırmalara rağmen davacının tebliğata yarar açık adresı tesbit edilemedığinden temyiz dilekçesir .n gazetede ilanen tebliğine karar verilmiştir. tlan olunur. Basın: 25535 KAYSERİ 1. SULH CEZA HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 1990/290 Karar No: 1990/997 tçerisinde E.Coli nevi sağlığa zararlı bakteri ürediği için, sağlığa az veya çok zarar verecek derecede bozulmuş sayılan sucuk imal edip satışa arzetmekten sanık Gemerek ilçesi Talazoğlu köytf nüfusuna kayıtlı ve halen Kayseri Karpuzatan mevkii No: 48'de icrai faaliyet gösteren TamEt Sucuklan mesul müdürü önder Ateş'in müsnet suçtan dolayı yargüaması sonunda; TCK 396, 3506 sa. CK. 402/12, 72, 647 sa 4/1 maddeleri gereğince: 470.000r TL. ağır para cezası ile cezalandırılmasına, 3 ay süre ile cürme vasıta kıldığı meslek, sanat ve ticaretinin tatiline, 7 gün süreyle işyerinin KAPATILMASINA karar verilmiştir. İlan olunur. Basın: 25520 4 FOTOGRAF VE SINEMA FUARI 15 19 MAYIS 1991 Fotoğraf ve Sinema alanında hızla gelişen teknolojik yenilikleri, sistemleri ve ürünleri tanımak isteyen tüm amatör ve profesyoneller 4. Fotoğraf ve Sinema Fuan'na mutlaka zaman ayınn. Fuarda sergilenen ürünler: Fotoğraf makinelert, aksesuarlar, objektifler, stüdyo malzemeleri, perdeler, ışık kaynakları, sinema film çekici ve göstericileri, video kameraları projeksiyon makineleri, basın ve matbaalar için fotoğraf araç ve gereçleri, albümler. ARFO*AIFANORMM1MARLIKMUHEND1SUKUTD ŞTt •BAYRAKKOIL %1\ PLfrSÎ^&OFSETSANAYt • BRON ELEKTRONİK AG (BBONCOLOR) (ISVIÇRE) • B+W FILTER (FED ALM CUM ) • COKlN (FHANSA] • COLOfiCt P (FEO ALM CUM 1 • CULLMA,NN{FED ALM CUM \ • CHNiNON INDUSTRIES INC (JAPONYA)«CEYLANALBUMKLASÜRVEKAĞITSAN VE TİC LTD ŞT1 • OOĞAN SPOR VECİHİ EROLTUVE ORTA^LARIKOLL ŞTI • OURST (UKRTTJ tlNGILTERE] • DURSTPHOTOTECHNIK GMBH (ITALYA) • DHAPER ShADE AND SCREEN CO INC {U S A ) • ENNA [FEO ALM CUM ) • ENDEH FOTO TİC VESAN LTD ŞTI • F 0 T Û S T U D I O S P 0 T » F 0 M A K S A N F 0 T O Ö R A F M A K İ N E V E M A L Z E M E L £ R 1 S A N VETIC LTD ŞTI «GERMANOSS A [YUNAN STAN) • HAMA(FED ALM CUM)«HENSEL FLA5H(FED ALM CUM I • IFF (ITALYA) • IFSAK • ITALFOTO (ITALYA) • KIRON (JAPONYA) • KÖMMEFtL NG (FED A L M CUM ) • KAPA(FED ALM CUM ) »LABOR FOTO • LASTOL1TE I1ND1LTERE) »M ORHAMBUKEy • METES MUHENDISLIK &EFIK GUNEY ELT YUK MUHENDlSl • UULTIBLITZ (FED ALU CUM | : • MANFROTTO (ITALYA) •M+BECKER(Î 6D ALM CUM > • OPT1SCHE WEBKE G ROOEMSTOCK(FED ÂLM CUM ) • PENTAX (ASAH OPTlCAL C O M P A N Y LTD ] IJAPONYA) • POLY ALBUM • POLYFORM MftWNA MALAT T l C ^ E T • R0U.B (FEO ALM r u M ) • RERECTA (FED ALM CUM } • STUDYO TEKNIK MATEflYAL • SER OFSET MATBAAC LIK • SlGMA (JAPONYA) • SUN(JAPONYA| •SIROlFED ALM CUM 1 • SALLMETALL (HOLLANDAt • ŞUKRU ÇIĞIR LTD ŞTI • TETENAL (FED ALM CUM ) • TOSHIBA (JAPONYA) • TITANIA (FED ALM CUK1 I • VICTOR HASSELBLAO AB (ISVEÇ) • VIVITAR (fNGILTEREi .WAlTERjACOP(FED ALM CUM I • WESS PLASTIC INC (U S A ) • X FILM{FED A L M CUM )• YILDlZFOTO TEKN1K »ZOOMITHALAT J1RAYRGAMSARAGAN»ED Lt£SEGAN<3(PE0 A l M CUM ] «ELMOIJAPONYAJ'MVVtFEO ALM CuM } »GOSSENtFED ALM CUM )«GÖNNA(FED ALM CUM ) • ISCOOPT1C(FEO ALM CUM ) • ELECTROSON1C (INGILTERtl • AUTOPAN(FED ALM CUM) TÜYfeP TİCARETMERKE2İ THE MARMARA OTELİ TAKSİM • İSTANBUL Zıyaret Saatlerı Hergun 11 0020 00 Seckın fuarlar Seçkın zıyaretçıler